- 2 Mayıs 2024
- 36
- -10
- 24
-
- Konu Sahibi wonderwoman2
- #1
selam kızlar. biraz uzun oldu ama kusura bakmayın. ben 22 yaşındayım. ben küçük yaşta annemi kaybettim. annem hemşireydi, babam da asker. yani gayet normal orta halli ve her insan gibi bir yaşantı sürebileceğim bir hayattı her şey yolunda gitseydi. daha sonrasında anneannemin yanına ulaşım bile olmayan bir köye yerleşmek zorunda kaldım 5 yaşında. sadece okul için ulaşım kurabiliyordum sosyal hayatla ve normal hayatla. kulübe gibi bir evde yaşıyorduk tek odada oturuyorduk telefon internet diye bir şey zaten yok. bağlantı kurabileceğim tek insan bile olmadı. sıcak su gibi bir imkan yok haftada bir iki haftada bir banyo yapabiliyordum alaturka tuvaletin üzerinde. banyo yok. anneannem okuma yazma bilmez. ve maalesef ki çocuk yaştayken de dışarıdaki hayatın farkındaydım. diğer çocukların normal bi hayat yaşayabildiklerinin hep farkındaydım. eğer babam beni yanına alsaydı ya da bize ilçeden bir ev tutsaydı her şey bambaşka olurdu. yani acil bir durumda hastaneye gidebileceğin ulaşım bile yoktu. oturur kitap okurdum ders çalışırdım ama amaçsızca çünkü bu delikten bir çıkış yok gibiydi hep. okulda 1. 2. olurdum her zaman her şeyi tek başıma yaptığım için. 7 yaşındayken kendi ütümü vesaire de yine kendim yapıyordum. ve karın doyurmak dışında aklınıza gelebilecek hiçbir imkanım yoktu. gerçekten bir zindandı. her zaman isterdim ki normal bir evim normal bir odam olsun. arkadaşlarım olsun, arkadaşlarımla o ilçenin sokaklarında gezebileyim en azından gidip bir çay içebileyim bir yerde sınıf arkadaşlarımla. köylü çocukları annem öldüğü için bana uğursuz derlerdi mesela bu şekilde dayak yediğim oldu defalarca. 14 yaşına kadar hayatım bu şekilde geçti telefonun çektiği kadar dış dünyayla bağlantı kurmaya çalışıyordum ve o kadar çabalıyordum ki bunun için o kadar açtım ki dış dünyaya. sanaldan bile olsa sürekli erkek arkadaş ediniyordum kafamı oraya takmaya başladım ve okul hayatıyla hiçbir bağlantım kalmadı liseye geçiş döneminde ona rağmen aynı ilçedeki okula 1. olarak girdim. sonrasında bir erkek arkadaşım oldu. o da benden 2 yaş büyüktü. onun aile evinde kalmaya başladım sürekli ve bu süreçte babamın yanına yerleştim ama yine bana rahat yok yine çok fazla sorumluluğum vardı, babamın aklı dengesi yerinde değil ev bu haberlere çıkan çöp evler gibi hani belediyeler gelip çuvallarla çöp çıkarıyor ya tam olarak o şekilde. tek başıma bunu çözmeye çalışıyordum ve hala çözemedim çünkü her gün bir yenisi ekleniyor o çöplere. her neyse. erkek arkadaşımın evinde ilk kez insan yerine koyuldum ve gerçekten ilk kez düzgün ve normal bir duşu orada alabildiğimi hatırlıyorum. ilk kez orada normal rahat bi uyku çektim ve küçük yaşta bilinçsizce ona bağımlılık geliştirdim bu sebeple. o bana aşıktı ama ben ona muhtaçtım işte. onlarda kalmazsam eğer, babamda kaldığım zamanlarda gecenin bi vakti eve sarhoş arkadaşları gelirdi pislik gırla ve tehlikeli bir mahallede oturuyoruz. bana laf atarlardı baba bana laf attılar derdim gülerdi. beni takip ettiler birkaç kez erkek grupları baba gel diye acil çağırdığımda gelmedi ve saatlerce markette peşimi bırakmalarını beklediğim oldu. yani köyden kurtulmuştum evet ama çok daha beter bir duruma geldim sonra. bu süreçte anneannemi de kaybettim. ve kafamın içindeki tek şey bi şekilde erkek arkadaşımın yanında kalmak orada olmak oldu. hayat nedir? kendin için nasıl yaşanır aklımın ucundan bile geçmiyordu panik halindeydim bu yaşıma kadar 8 yıldır. o bana diyordu ki ders çalış, hayatımızı kurtaralım ileride gelecek kuralım ama nasıl odaklanabilirdim ki bütün bunlar olurken. her zaman gidip ona ağlıyordum. her zaman her gün başıma bir iş geliyordu ve tek başıma mücadele etmeye çalışıyordum. bir noktada o da yoruldu çünkü kendi hayatı normal düzgün ve sağlıklı bir gelecek vadeden bir hayattı. beni anlaması imkansızdı ona rağmen her koşulda yanımda oldu çocuk yaşında ama bir yere kadar. çünkü ona da zarar vermeye başladı bu durum ve benim bilincim tamamen kapanmaya başladı gerçeği yanlışı doğruyu ayırt edemedim bile sadece ona ihtiyacım vardı onun yanında kalmalıydım yoksa başıma sürekli bir şeyler gelecekti sadece bunu biliyordum kafamın içindeki tek şey buydu. sosyal hizmetlere gitmeme izin vermedi ailem. ve bu güne gelene kadar kendi hayatım adına tek bir adım bile atamadım bütün bu karmaşadan da çıkamadım. erkek arkadaşımla hala birlikteyiz ama bu olanlar onu da benim kadar yordu. artık mutlu olmamı istiyor, karşısında saygın ve güçlü bir kadın görmek istiyor geleceğim için çabalamamı istiyor ve mutsuz olmamamı istiyor çünkü bana zamanında sevgisinden çok daha fazlasını verdi zaten gerçekten. ama şu anda benden soğumuş durumda. ben de hayattan soğumuş durumdayım. üniversiteye başladım 3 yıl önce ve bıraktım başka bir şehire gitmeyi denedim olmadı geri döndüm seneye 2. sınıftan başlayacağım. o ise kendine iş kuruyor. ve dış görünüşüm de dahil olmak üzere her şeyim çöktü. şu anda bakıyorum da, küçükken de çok basit hayaller kurardım, normal bir hayatımın olması herkes gibi bir gün geçirmek gibi ve maalesef şu anda da aynı bu şekilde. 10 sene önce arkadaş olduğum herkes hayatın bir şekilde elinden tuttu, bir şeyler başardı ve çoğunluğu mutlu. bir tek ben değilim. neyi neresinden tutacağımı bile bilmiyorum artık, hala aynı sorunlarla baş başayım belki de kat be kat fazlalarıyla. resmen hayatsızım. bildiğim her şeyi unuttum. istemediğim bir hayat yaşıyorum ve geri dönülmez gibi geliyor çünkü 22 yaşına kadar böyle geldi ve hiçbir yapıtaşım yok hayatımda kendim adına. aklım bile çalışmıyor artık. ne yapacağımı bilmiyorum terapi almayı da denedim ama tamamen anlık çözümler sundu. kafamın içinde bunlar dönerken herhangi bir şeyle uğraşamıyorum. yaşım çok küçük gibi gözükebilir ama bu yaşa kadar hiçbir şeyle gelmemiş olmak, hiçbir deneyimle hiçbir sağduyuyla gelmemiş olmak çok geç işte. biliyorum ki yanlış kararlar almaya devam edeceğim. biliyorum ki güzel giden şeyleri de bok edeceğim çünkü hep böyle oldu ve doğru-yanlışı ayırt edemiyorum artık. durumlar böyle işte