- 10 Haziran 2009
- 997
- 75
- 323
canım, doktordan çok daha güzel ve anlaşılır açıklamışsın. anlattığın tespitler çok doğru. bir çoğu var bende. son zamanlarda birden burnum tıkanıyor ağzımdan sık sık kısa kısa nefes alıyorum, ağlıyorum, yüzümün sıcaklığı artıyor. sonra geçiyor. bu da yeni başladı. noluyo panik atak mı oluyorum dedim kendi kendime ve burada okudum ki birkaç arkadaş daha panik ataktan söz etmiş. bebek istemesek bu kadar kafaya takmazdım. doktor düşmanı olmam da yakındır.
tşk. ederim sevsevilcim..artık hastalıkhastası olmaktan endokrin uzmanı olacaz nerdeyse..:) ama daha önceki yazılarımı okuduysan bu hastalığın düşmanı olan endişeden bahsetmiştim... serin ve relax olmamız gerek..zira bu hastalığın baş düşmenlarından biri stres ve endişe...antikorlarımızı havaya uçuruyor...ben bu endişe yüzünden anksiyete hastası oldum önce ...sonrada ani üzündü ya da şok üzüntüler yada korku vb. olumsuz düşünceler bu hasatalığa sebeb olabiliyor...genetik faktörlerde sebeb olsa da eğer bünyen depresyona eğilimli ise bu tür hastalıklar vzgeçilmez...
yapmamız gereken en önmli vazifelerden :
1.si haşimatoyla arkadaş olmak onun sevmediği ve sevdiği şeylerle eşdeğer bir hayat çizmek olmalı vazifemiz..yoksa ne bu hayat ne de biz kendi kendimize yeteriz...herşey dar gelir yani...kısacası bu hastalığı kabullenmek..hemde ömür boyu..
2.relax olmak ince eleyip sık dokumamamak...geniş düşünmek, olumlu düşünmek bunun aksini yapmak da bayan haşimatonun hoşuna gitmeyecektir..(bayan diyorum çünki en çok bayanlarda mvcut maalesef:) erkeklerde olsa hiç çekilmezdi heralde..çaktırma ama biz bayanlar daha dayanıklı ve sabırlıyız aslında :)) Rabbim dağına göre kar verir..imtihan ne kadar sıkı olursa dayanma gücü o kadar çok olur...zorluklar bizi korkutmamalı...bakın engelli kardeşlerimize onlar ne kadar hayat dolu...bir kerecik vaktiniz olursa sakatlar derneğne gidin ya da engelliler formuna üye olun..bakın ne güç hastalıklar ve bunun neticesinde ne güçlü insanlar var göreceksin ve sonra bu haşimatoda neymiş diyeceksin...ama şunu da kabul etmek gerek ki ara ara hormonların değişimi olacaktır ve buna binaen duygu değişimi yaşamamak elde değil bu elimizde değil telafi edilebilir ..hayat her zaman aynı noktada gitmez araya virgüller sorular ünlemlerde olacak ki herşeyin dengesi olsun..ama bizde bu dengenin ne zaman bozulacağıda belli olmuyor.. artık o da karşıdaki insanın anlayışına kalsın...
3.düzenli ve sağlıklı beslenmek ve hareket etmek gerekir..diğer insanlara göre daha dikkat etemek gerek çünki metabolizma az çalıştığı için kilo problemi çıkıyor ortaya...haşimato hastalığından tanışmadan evvel çok düzenli spor yapardım ama bu hastalık beni çok monoton bir hayata sürükledi nedense bu kış aylarında daha çok oluyor...yazın telafi edip spora devam ediyorum ama yine herşeyde denge şart...
4.vakitli uyku şart...vücudun bir biyortm düzeni var biz bu sistemin dışınaçıkarsak eğer bağışıklık sistemiz savunma mekanizmamız maalesef çalışmaz hale gelir..antikor seviyemizde dengesizlikler oluşur...benim en çok muzdarip olduğum konu bu uyku düzenim yok maalesef.. ama bu hastalıktan değil daha evvelden vardı..tek fark şimdi daha çok uyuyorum...en faydalı uyku saati 22 ile 3 arası çünki o saatte vücudun en önemli organları çalışıyor..gecenin karanlığından yararlanmak melatonin hormonuna destek vermiş oluruz böylece...seher vaktinde uyku ise tehlikeli bir durum ki kalp krizleri en çok o saate oluyor...ve kalbin en yavaş çalıştığı saattir..yani işin özeti şu vücudun istemediği saatlerde biz istediğimz şeyleri yaparsak yer içer uyursak istemediğimz hastalıklar gelecek başımıza Allah korusun! Takdir Allah tan tedbir bizden olmalı inş..
Yazım çok uzun oldu kusura bakmayın ..aslında anlatacak çok şey var.
başka paylaşımlarla birlikte olabilmek adına sağlıklı günler dilerim tüm haşimatolu kardeşlerime...sevgiler :1hug: