Hamile kalmak isteyenler (kaç kişi kaldık ?)ARŞİV

bircan yaptır testi sende kurtul bizde meraktan kurtulalım yoksa firdevscim meraktan ölceksırnaşık şey
 
canlarım ben artıgın gidiyorum yarın görüşürük hepinizi öpüyorum iyi gecelerrrrr Şeniz
 
günaydın arkadaşlar bugün ben erkenciyim galiba .bi haberim var sizleere .herzamnki saatinde 3 gün gecikmekmeli de olsa benim kırmızı kart geldi ilk defa gün şaşırdı hayırdır inşaallah bi yerde okudum eskiler derlermişki günü şaşırdımı yada gecikmeye başladımı çocuk olcak geliyo da yer hazırlıyo muş
nede olsa bi ümit enazından
 
kızlar günaydınnnn...güzel bir gün olması dileğiyle...
firdevscim geçmiş olsun bugün nasılsın?
bircan test yaptın mı?
tatlibebek hayırlısı canım. inşallah en yakın zamanda hepinizin o güzel haberini alırız.
diğer kızlar sizler nasılsınız?
 
günaydın güzeller nasılsınız bakemmirmirmirmir valla benim çok uykum var daha uyanamadım
 
--------------------------------------------------------------------------------
Rabbim! Kalpleri birbirine ısındıran Sensin...
İzzetinle, ancak kendi muhabbetine sakladığım kalbimi;
Hikmetinle, eşimin kalbine de ısındırıyorsun.
Senden emanet aldığımız kalplerimizi, yine Sana teslim ediyoruz.
Kalplerimizi karartmamıza izin verme,
Kalplerimizden Seni sevmeye yollar aç,
Birbirimize olan sevgimizi, Seni sevmekle çoğalt,
Beni ve eşimi, Seni sevdiren ve Seninle sevinen bir sevgiyle donat.

Rabbim! görüyorum ki Sen,olmuş yeryüzünü her bahar yeniden diriltiyorsun...
Kudretinle, kurumuş kemikler gibi ağaçları,
Çiçek çiçek tebessüm ettiriyorsun.
Yaprak yaprak urbalarla beziyorsun,
Meyvelerce hediyelerle sevindiriyorsun,
Toprağa düşüp, gözlerden uzak olan tohumları
Yeniden gün yüzüne getiriyorsun.
Sen bir baharı, bir çiçeği yaratırcasına kolayca yarattığın gibi;
Eşimin getirdiği her gülden bir bahar tazeliğinde mutluluklar yarat bana,
Yüzümde bir gül gibi açtırdığın her gülücükten,
Eşimin gönlüne gül bahçelerinin ıtırını yay...
Yıllar geçtikçe üzerimize çöken puslu hazanların etkisiyle,
Unutkanlığın rüzgarında savurup dağıttığımız inceliklerimizi,
Kalplerimizin kuytularında unutup, karanlığa bıraktığımız muhabbet sözlerimizi;
Tohumlar gibi filizlendir,
çiçekler gibi süsle,
Yapraklar gibi tazeleştir,
Meyveler gibi tatlandır...

Allah'ım! Bize öğrettiğin gibi
Babamız Adem(AS) ve anamız Havva'yı Cennetten,
Şeytanın aldatmacalarına kandıkları için çıkardın...
Elbetteki bu, senin takdirindir,
Haşa şeytanın keyfine kalmış bir iş değildir.
Biliyoruz ki, bu sayede ancak hak edenler senin yakınlığına kavuşacaktır.
iyi ile kötü birbirinden ayrılacaktır.
Cennetinden sabırsızlığımız yüzünden çıkarıldık,
Tembelliğimiz yüzünden geri dönemiyoruz.
Rabbim! Beni ve eşimi de
Bu dünyadan Cennete dönmek için,
Birbirini hayra kaldıranlardan eyle!
Sabırsızlığımız yüzünden bizi birbirimizden uzaklaştırma!
Sabır ver bana ki; eşimi muhabbetimin ve şefkatimin cennetinde ağırlayayım
Tembellikten uzak tut beni ki; eşimi hiç sebepsiz sevindireyim,
Hiç karşılık beklemeden seveyim...

Allah'ım! Biliyorum ki sen, rahmetinle İbrahim'in (AS) tenini ateşe yaktırmadın,
Bende İbrahim (AS) gibi sana teslim olmaya niyetlenmiş bir kulunum.
Besbelli nefsimin nemrutluğu ile İbrahim(AS) kadar başa çıkabilmiş değilim,
Görünen o ki, kolayca da başa çıkamayacağım.
Nefsim, içimde sık sık inatçılığın ateşini körüklüyor,
Kalbimi kıskançlığın alevlerine savuruyor...
Nasıl ki İbrahim (AS) Senden ateşi söndürmeni istememiş,
Ama bu ateşin içinde kalarak, kurtuluş istemişti...
Kulun ve elçin İbrahim(AS) biliyordu ki;
Senin kendisine selamet vermen, ateşin söndürülmesi şartına bağlı değildir.
Rabbim! şimdi sana, kulun ve elçin İbrahim'in (AS) teslimiyeti hatırına yakarıyorum ki,
Beni, fıtratıma, sonsuz hikmetinin gereğince yerleştirdiğin inatçılığım ve kıskançlığımla bıraksan da,
Bu duygularımı benim ve eşim için "serin ve selametli" eyle!
Kıskançlığın ve inatçılığın ortasından bizi, mutluluğun ve sadakatin gül bahçelerine eriştir...
İnatçılığımı; evliliğimi yürütecek istikametli bir kararlılığa,
Kıskançlığımı; evlilğimi koruyacak sağlam bir kalkana dönüştür!...

Rabbim! Biliyorum ki Sen, kudretinle,
Musa'nın (AS) asasının dokunduğu taşların bağrından billur sular akıttın.
Bende, Musa (AS) gibi Seni,suskunluğun çöllerinde aramaya çabalayan bir kulunum...
Kulun ve elçin Musa'nın(AS) eline katı taşları yumuşatıp,
Yaşlar döktüren bir asayı verdiğin gibi,
Benimde bakışıma ve duruşuma,
Eşimin kalbini yumuşatacak, dilindeki düğümleri açacak esrarı bahşet!
Sen, bana eşimin kalbinden, şefkatinyumuşaklığını tattır!
Eşimin dilinden,aşkın serinliğini taşır.
Beni ve eşimi anlayışsızlığın çölünden, muhabbetin denizine eriştir!
Beni ve eşimi kalbimin kıyılarına erişmekten alıkoyan,
Nefis firavununu kendi hırsının denizinde boğ.
Bize çok şeye sahip olmakla mutlu olunacağını telkin eden,
Daha çok tüketmekle huzur bulunacağını haykıran,
Tüketim sihirbzlarının yalanlarını,
Kanaatkarlığımızın yutup, yok etmesine izin ver...

Rabbim! Biliyorum ki Sen, rahmetinle,
İsa'ya (AS) ölüleri diriltme muzicesi bahşettin.
Kalpleri ölmüş ve inançları yozlaşmış bir toplumu,
İhya etmek için, çürümüş tenlere tazelik bahşeden tecellilerini,
Elçin ve kulun İsa (AS) üzerinden gösterdiğin gibi,
Bana da, eşimin aşkını canlandıracak aşk ver!
Dokunuşlarıma İsa'ya (AS) bahşettiğin gibi diriltici sırdan bahşet!
Eşimi sevmek ve sevindirmek için çektiğim sancıları,
Hz.Meryem'in sancısı gibi bir İsa'ya (AS) analık edecek bereketlerle sebep eyle!
nefsimize uymakla heba ettiğimiz günlerimizi,
Seni anmakla yeniden ihya et!
Gıybet ve boş sözle yaktığımız sevaplarımızı,
Tevbe ve özrümüz sebebiyle bize iade et!
Ettiğimiz kötülükleri, içten bir pişmanlıkla
Sana dönme vesilesi eyle de, rahmetinin dokunuşuyla
İyilikler olarak hesap et!

Rabbim! Sen ki kulun ve Resulün
Her türlü sevgi ve muhabbetin sebebi ve vesilesi olan,
Muhammed'e (SAV); kocası hakkında fısıltıyla konuşan kadının sesini işittiğini,
Kitabında açıkça söylüyorsun.
"Muhakkak ki Allah’ım...Kadının sesini işitti"
Beni, benim kendimi anladığımdan daha iyi anlayan yalnız Sensin!
Beni, benim kendimi sevmemden önce de seven Sensin
Eşim hakkında dile getiremediğim,
Dile getirmekten çekindiğim,
Yüreğimin odacıklarında tereddütle sakladığım,
Ne kadar hayır dua varsa, sen kabul et!
Beni, benim söylediğimden daha fazlasıyla ancak Sen anlarsın!
Halim sana ayandır, dilimden gelen ancak bu eksik beyandır...

Amin... (biraz uzun ama güzel bir dua paylaşmak istedim)
 
tatlibebek gerçekten güzel bir dua teşekkürler bizimle paylaştığın için.

Rica ederim hakcacım .ben eşimle 3 ayiçersinde tanıştım nişanlandım evlendim onu çok seviyorum tabi oda beni çok ama çok mutluyum bumutluluğumuza birde bebek eklenirse çok daha mutlu olcaz Rabbim herkese herdaim nasib etsin böyle mutluluk
 
Rica ederim hakcacım .ben eşimle 3 ayiçersinde tanıştım nişanlandım evlendim onu çok seviyorum tabi oda beni çok ama çok mutluyum bumutluluğumuza birde bebek eklenirse çok daha mutlu olcaz Rabbim herkese herdaim nasib etsin böyle mutluluk

amin canım inşallah...mutluluğunuz bir ömür boyu sürsün. eviniz bebişinizle ya da bebişlerinizle şenlensin...tabi bütün isteyen herkesin:Saruboceq:
 
Hikaye bu ya, bir zaman gelmiş ve kaplumbağalar ülkesinde su tükenmiş. Napıcaz ne edicez diye düşünmeye başlamışlar. Aralarından en yaşlı ve bilge olanı
-“şu dağı görüyor musunuz?? onun arka tarafında büyük bir göl var.” demiş.
Ee koca dağı hepsi birden aşamazlar.. arada yaşlı olanlar var. Bunun üzerine oraya gidip su getirmeleri için en genç 2 kaplumbağa seçilmiş. Genç kaplumbağalar 25 yıl sonra göle ulaşmışlar. (ancak çıkmışlar dağı. hem nasıl olsa uzun yıllar yaşıyorlar) ve o anda farketmişler. Suyu alıp götürmek için yanlarına kap almayı unutmuşlar. Kaplumbağalardan biri;
-Ee napıcaz şimdii?? Birimizin gidip kap alması lazım. Diğerimizde burda bekleyelim ki kimse gelip içmesin sudan!! En iyisi sen git!
-Olmazzz… Ben gidicem sen ya suyu içersen. O zaman köy susuz kalır ve hepimiz ölürüz susuzluktan!
-Yok valla bak yemin ederim ağzımı sürmiycem. Sen git al gel kabı bekliycem. Söz veriyorum!

Bunun üzerine diğer kaplumbağa yola çıkmış. Orda kalan da beklemeye başlamış. Aradan 30 yıl geçmiş. 50 yıl. 60 yıl… Sonunda bekleyen kaplumbağa bu böyle olmıycak demiş… Galiba gelmiycek bu. Köydekiler de öldü heralde susuzluktan… En iyisi ben biraz su içeyim de bari ben hayatta kalayım… Kaplumbağaların soyu devam etsin. Tam eğmiş kafasını göle doğru bir yudum alacakken çalıların arkasından bir ses duyulmuş…

-Bak böyle yaparsan gitmem amaaa!!
 
X