• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

hamile ablamın bana nefreti

her bir zerrem acı içinde nefes alamıyorum. anlatacak konuşacak kimsem yok en azından içimden geçenleri okuyacak birileri olsa yeter bana. başlıktaki gibi ablam var kendisi hamile ve benden doğdum doğalı nefret ediyor. dayanamıyorum hiç dayanacak gücüm kalmadı sızlıyor her tarafım. çok uzun olacak, kitap gibi özür dilerim. size kalmış okuyup okumamak. en sonuncu paragraf güncel halim sadece

ablamla aramda 8 yaş var ben 19 yaşındayım o 27 yaşında. ben 9 yaşına gelene kadar da başka kardeşimiz olmadı. anne babamız çalışırdı boş vakitlerinde de dinlenirlerdi otururlardı biz ablamla iki kardeş kalırdık. birlikte zaman geçirirdik o yüzden ben ablama hep daha çok ihtiyaç duyar daha çok severdim sevgisini beklerdim. hep çok fedakardım ona hep affederdim. iki tane alırlardı bize bir şeyden o seviyor diye benimkini ona verirdim. kendime almaz ona alırdım. ama o benim hakkımı da alırdı, yerdi benden habersiz. her bir çocuğun yaptığı yaramazlıkları yaptım diye keşke doğmasaydı hiç sevmiyorum. yazmış o zamanlarda da. çok sonra gördüm bunu ben. sözde en çok beni kendisi istemiş doğumuma en çok o sevinmiş. bunu duydukça kendimde aradım hatayı hep. annemlere karşı hep onu korurdum. ama o ancak çıkarı olursa olurdu benim yanımda. karşılıksız hiçbir şey yapmazdı yapmadı. belki bi iki yemek ısmarlamıştır onda da yüzüme vurdu bi defa. kızardı kavga ederdik yarım saat sonra cips aldırırdı film izlerdik ablamlayım zaman geçiriyorum diye çok mutlu olurdum. daha çok çok küçücükken derdim bir gün böyle olmayacağız diye çaktırmaz çok üzülürdüm. gözleri bozuktu gözlük kullanırdı ablam göz numarasının büyüdüğünü öğrenince salya sümük hüngür hüngür ağlamıştım defalarca ablamın gözü kör olacak benim gözlerimi ona versinler diye. ben kendisini her şeyin en iyisine layık görürken o benim en ucuzunu kötüsünü ikinci elini isterdi. masraf ettirme derdi çok kötü hissederdim kendimi.

bu böyle uzar gider sayfaları doldurur sadede gelmeye çalışayım ama çok dolu içim gözlerimden yaşlar aka aka yazıyorum bunları çok canım yanıyor. ablam evlendi geçen sene. ondan önceki sene sanırım çok kötü kavga etmiştik yine bencillik ettiği içindi hep bencillik ederdi. kendisinin suçuydu ama özür bekliyordu benden çok sinirliydim uzun süre küs kaldık sonra barıştık. sonra yayladaydık çok iş yapmıştım marketten bir şeyler istemiştim hak ettiğimi düşünmüştüm annem onları söylerken laf attı bana tüm marketi isteseydi diye. para kendisinden de çıkmıyor ki çok kırıldım bir şeyler yeme hakkım bile yoktu demek. ama hiçbir şey demedim eve geldi durduk yere laf soktu bana çok büyük kavga ettik patladım çünkü abla mısın sen dedim ben ablayım sen benim kardeşim değilsin dedi bana. babam geldi bana kızdı. o günler hiç geçmedi hiçbirisiyle konuşmadım. annem bile gelip arka çıkmadı. aylar geçti bir tanesinden özür duymadım hiçbirinin yüzüne bakmadım. düğün zamanı geldi çattı gitmeyeceğime yemin etmiştim ama son zamanlarda yine öyle şey olmaz bunun daha ilerisi var çoluğa çocuğa karışacak teyze olacağım ablam o benim diye. son haftada yine yaptı yapacağını çok kırdı beni. asla gitmeyecektim yine olmadı. gittik salona, oturdum içime de bi öküz oturdu. enişteyle kol kola görünce göğsüm sıkıştı gözlerim doldu her şey geçti gözümün önünden. küçükken kendisi daha dün liseye gidiyordu biz bilgisayara kim oturacak kavgası yapıyorduk. ne kadar kavga etsek de tartışsak da hemen dibimdeki odada oluyordu. şimdi o da yoktu. hiçbiri yoktu. ortada doğru dürüst bir abla kardeş ilişkisi de yoktu hiç olmamıştı. hüngür hüngür ağlamaya başladım sular seller gibi aktı göz yaşlarım. sonra dans falan başladı çok istedim yanına gitmeyi gelinlik içinde ne kadar güzel olduğunu görmeyi.

kendi başıma bi türlü kalkamadım çünkü içimde öyle bir korku vardı ki. ya ablam beni karşısında istemezse korkusu. ya düğününde beni kardeşini ama kardeşi olmayan da beni istemezse diye. sonra kuzenim elimden tuttu da götürdü yanına gelince hem mutlu oldum hem çok tedirgin. ama orada kabul etti beni gel dedi kardeşimsin tabii ki de oynayacaksın benle dedi. ellerim bacaklarım titreye titreye gözüm dolu dolu dans ettim orada. ikinci düğün başka şehirde oldu onu orada bıraktık döndük. ben de kalbimin büyük bir kısmını orada bıraktım.

sonra yine kavga ettik çünkü yine kendisi kendisinin istediği bir şey olsun istemişti beni ve benim düşüncemi ihtiyacımı isteğimi hiç düşünmemişti. ben hayır diyince de küsmüştü aylarca konuşmamıştı benle.
hamileydi o an gerçekten istediğini yapacak halim yoktu diye kabul etmedim. yoksa hamilelik haberini aldığım günden beri her gün arayıp soruyordum önemsiyordum onu çok. ama sonra işte. sonra aylar geçti geçti doğum günü geldi. yine kendi hatasıydı ama benden özür bekliyordu çok tahammülsüzdüm çok bıkkındım ama yine alttan aldım. alttan almaktan boynum bükülmüştü daha da kalkmazdı zaten. kendisine de bebeğe de hediye aldım içine de uzunca samimi duygusal bir not yazdım özür diledim. kargo ulaştı 5 gün sonra annemin lafıyla kuru bir teşekkür etti bana. cevap verecektim annemle konuşurken okulla ilgili kötü bir şey gelmişti başıma. o hak ediyor iyi olmuş dedi. cevap vermedim teşekkürüne. öyle bir bulandı ki kafam şu anda da yazarken anlıyorum tüm suç bende. şu anki halimin hepsi benim suçum. iki hafta geçti nasılsın dedi iyiyim dedim. iki hafta boyunca her gün zehir zemberek şeyler geldi aklıma yazacak tek kelime etmedim.
annen anlattı bir şeyler olmuş konuşmak istersen buradayım dedi. gerek yok artık bilmeden iyi olmuş demeseydin olabilirdi seni zorla ablam yapmaktan yoruldum artık yazdım. sonrası kavga kıyamet. ben içimi döktükçe o geri tepti en sonunda nasıl oldu bilmiyorum anlamış beni özür diledi. tekrar deneyelim dedi inandım. asla eski samimiyetimiz olmadı ama küs de değildik sanki öyle kötü davranmamaya çalışıyordu o bana yeterdi.

zaman geçti konuştuk okulu bu sene için bırakmıştım hamileliğinin son anlarında yanında olmak istiyordum ben kendim doğumdan sonra da belki bir işe yararım diye. sonra kendisi dedi ama defalarca ekledi sen istiyorsan tabii diye ben de kararlarımı da beni de önemsiyor artık diye düşündüm. varlığın yeter dedi bana nefesin yeter dedi. sen gel istediğini yap sen evde ol yeter o bana dedi. çok sevindim o bunları diyince. koşar ayak geldim. ilk günler iyiydi sonradan bozuldu. anlayışsız davranır oldu kalbimi kırar oldu dedikleriyle yaptıklarıyla. ev işlerine yardım etmeye çalıştım ben süpüreyim dedim içime sinmiyor dedi ben sileyim dedim içime sinmiyor dedi. yaptığımı yemez biliyorum. ama yemeğe yardım edeyim dedim yok şu an gerek yok derdi ben de boş olunca enişte git yardım et derdi. iki arada bir derede kalırdım. en fazla masayı kuruyor topluyordum bulaşık yıkıyordum. bi ara hastalandım bulaşıcı değil böbreklerimde kum vardı enfeksiyonum vardı masaj aleti vardı arada iyi geliyor diye kullanıyordum onu aldı kaldırdı. halim yok uyanamıyorum kalkamıyorum diye kahvaltıya çağırmadı. ben uyanık uyanık gülüşmelerini dinledim. çağrılmadığım sofraya nasıl gideyim. sonra da laf yerdim kahvaltı kuruldu gelmedin diye. bir gün enişte senin bu kızı şuraya koysak öylece dursa daha çok faydası olur bozuk defolu bu dedi. demedi ablam hiçbir şey. güldü geçti. normalde enişte beni çok sever diye bilirim düşünürüm abim o kardeşi olarak görür beni diye. çok şey dediler yaptılar kırıcı hiçbir şey demedim annem babam aradı bir de onlar karşılık verme kavga etme nazik ol derdi. anlatamazdım. ablam benden bir şey istese ikiletmem. gördüğümü de yapmaya çalışıyorum ama yok bugün o kadar oturduk birlikte bir tabak bir de çatal aldım börek için. yedim onu dizi izledik sonra aklımdan çıkmış masanın üstünde kalmış. ben de tüm gün yanlarında olup 5 dakikalığına bilgisayara geçtim birden eniştenin bağırışı kızışı ablanın karnı burnunda bir de çocukla uğraşıyor senin yapacağın işi o yapıyor kalk çabuk git yediğini yıka ne yiyip bırakıyorsun tabağını diye bağırdı. tamam dedim ama şok olduğum için kaldım yerimde üstüme yürüdü gitti sonra. o iki bulaşık bana nasıl 5 saat gibi geldi bilmiyorum. aralıksız saatlerce ağladım her şeyi düşünerek. ablam bilirdi benim buna hiç alışkın olmadığımı çok kırıldığımı üzüldüğümü bilmiştir. tuvalet dibimdeki odada 4 kere tuvalete gitti geldi yanıma gelip 2 kelime etmedi bana. belki içim rahatlar belki bilmiyorum. enişte gelip özür dilemedi hiç. normalde hep sakin hep eğlenceliydi nasıl patladı bana birden nasıl iğrendirdim bu kadar kendimden birden anlamadım hiç ne yaptım. ablama yakınlaşmaya çalıştıkça yok elini orada çek yok bana yaslanma. ne sorup duruyorsun iyiyim işte. yetmedi demek ki yetmedi varlığım nefesim hiçbiri yetmedi vermek istediğim gözlerim saf sevgim hiçbir zaman yetmedi. ablama karşı büyüyemedim hiç ben, çünkü ablam olmadı hiç. dört duvar bir yerde çürüyorum şimdi annem de yok babam da. çok uzaktayım gitmek istesem olmayacak kalsam hiç olmayacak kendimi öldürsem kimse bir gram üzüntü duymayacak her bir hücrem acı içinde. anladım ki enişte de beni asla benden ötürü sevmiyor ablamdan ötürü iyi davranıyor. beklemezdim hiç. ona ayrı paramparça oldum.
Vallahi ben bir ablayım benim kardeşim bu kadar yanımda olmak istese ben istemem.
ablanız sizi hiç düşünmemiş.
Mesel hamileyken ben niye o bana bakıyor ya da neden mesela kız kardeşim okulunu bırakıyor ağzına ederim.
İşin gücün yok mj manyak mısın ben evde tek başıma zaten yaşıyorum bir de seni mi hapsedicem git ez toz hayatını yaşa herkes hamile kalıyor herkes tek başına çalışarak atlatıyor hatta iyi misin sen derim.
Bir de eşime ne kadar güvensem de el oğlu kardeşimi bir gün ister iki gün ister 3. Gün der ki sıkıldım rahat hareket edemiyorum ya da tahammülsüzlük olur çünkü her zaman erkek eşine sarılmak falan ister yakın olmak ister ve bence bir yerde de her zaman bir varlık sıkıp bunaltabilir.

Ablanız da büyük ihtimal eniştenize karşı hak arasa belki kavga edeceği için susmuştur.
belki sizin her hareketiniz ablanıza battığı için eşine nirşeyler bıdılayıp duruuyordur.
Belki bekarken enişteniz ile buluşmamak konuşmamak için sizi bahane ediyordur.
Kardeşimle vakit geçircem onun yanına gitcem yemek hazırlamıyor hazırlıcam falan diye sonra da başlıyordu kardeşim çok sorumsuz falan şımarıklık yapıyordur.
belki de ablanız işine geldiği gibi sizin haberiniz olmadan sizin adınızı çok kez kullanmıştır.

Ben arkadaşlarımla buluşmak istemediğimde kardeşimle tartıştık şimdi ilgilenmezsem kırılır diyorum gitmiyorum ya da onla planımız var diyorum. Kardeşimde beni bahane eder misal ablam hasta ev işlerini yapmam lazım der.

Mesela benim kardeşim temas sevmez kendi sarılır kendi öper ben dokunamam ve hiç alınmam özelliği bu çünkü. Belki hamilelik çok bunaltıcıdır temasa gelemiyordur. Belki ablanız ile kuşak farkını anlayamıyorsunuzdur. Ya da ablanız bencil çıkarcı herkesi kötü gösterip kendini yüceltmeyei seviyordur.
O size uygun yaşınıza uygun davranmıştır siz küçükken ama şimdi davranamıyordur. size anlatamadığı büyük sıkıntıları vardır.

Sizin hergün bir yürüyüş kitap okuma ders çalışma gibi alışkanlıklarınızı olsun evde herşeyi ablanız demeden halledin.

Kimsenin gözüne gözükmeyin çok yakın olmaya çalışmayın annenizle paylaşın.

Bebek doğunca da biraz zaman geçince ablanız ile konuşursunuz anne kız.
ablanın da yüzüne bakmazsın bir daha olur biter. Hatasını elbet anlar bir gün. Sizi eşine ezdiiren kavga etmemek için huzur bozmamak için ya da eşine kötüleyen abla yarın bir gün neler yapmaz ki.
Ablanız anlayın kırıklığının geçsin ama sınırı bilip bir daha o eski yakınlığı siz kurmayın
 
Son düzenleme:
doğru diyorsunuz. bilmiyorum içim o kadar eksik ki. çok şey oldu evet umudumu kesmemi gerektirecek ama işte. evden de gitmek o kadar çok istiyorum ki sonrası nasıl olacak hiç bilmiyorum. anneme babama kırdılar beni desem anlamazlar kötü ben olurum yine.

Anlamasınlar çok mu önemli sanki?
İkinizde küçük düşürülmeme göz yumuyorsunu diyin
 
her bir zerrem acı içinde nefes alamıyorum. anlatacak konuşacak kimsem yok en azından içimden geçenleri okuyacak birileri olsa yeter bana. başlıktaki gibi ablam var kendisi hamile ve benden doğdum doğalı nefret ediyor. dayanamıyorum hiç dayanacak gücüm kalmadı sızlıyor her tarafım. çok uzun olacak, kitap gibi özür dilerim. size kalmış okuyup okumamak. en sonuncu paragraf güncel halim sadece

ablamla aramda 8 yaş var ben 19 yaşındayım o 27 yaşında. ben 9 yaşına gelene kadar da başka kardeşimiz olmadı. anne babamız çalışırdı boş vakitlerinde de dinlenirlerdi otururlardı biz ablamla iki kardeş kalırdık. birlikte zaman geçirirdik o yüzden ben ablama hep daha çok ihtiyaç duyar daha çok severdim sevgisini beklerdim. hep çok fedakardım ona hep affederdim. iki tane alırlardı bize bir şeyden o seviyor diye benimkini ona verirdim. kendime almaz ona alırdım. ama o benim hakkımı da alırdı, yerdi benden habersiz. her bir çocuğun yaptığı yaramazlıkları yaptım diye keşke doğmasaydı hiç sevmiyorum. yazmış o zamanlarda da. çok sonra gördüm bunu ben. sözde en çok beni kendisi istemiş doğumuma en çok o sevinmiş. bunu duydukça kendimde aradım hatayı hep. annemlere karşı hep onu korurdum. ama o ancak çıkarı olursa olurdu benim yanımda. karşılıksız hiçbir şey yapmazdı yapmadı. belki bi iki yemek ısmarlamıştır onda da yüzüme vurdu bi defa. kızardı kavga ederdik yarım saat sonra cips aldırırdı film izlerdik ablamlayım zaman geçiriyorum diye çok mutlu olurdum. daha çok çok küçücükken derdim bir gün böyle olmayacağız diye çaktırmaz çok üzülürdüm. gözleri bozuktu gözlük kullanırdı ablam göz numarasının büyüdüğünü öğrenince salya sümük hüngür hüngür ağlamıştım defalarca ablamın gözü kör olacak benim gözlerimi ona versinler diye. ben kendisini her şeyin en iyisine layık görürken o benim en ucuzunu kötüsünü ikinci elini isterdi. masraf ettirme derdi çok kötü hissederdim kendimi.

bu böyle uzar gider sayfaları doldurur sadede gelmeye çalışayım ama çok dolu içim gözlerimden yaşlar aka aka yazıyorum bunları çok canım yanıyor. ablam evlendi geçen sene. ondan önceki sene sanırım çok kötü kavga etmiştik yine bencillik ettiği içindi hep bencillik ederdi. kendisinin suçuydu ama özür bekliyordu benden çok sinirliydim uzun süre küs kaldık sonra barıştık. sonra yayladaydık çok iş yapmıştım marketten bir şeyler istemiştim hak ettiğimi düşünmüştüm annem onları söylerken laf attı bana tüm marketi isteseydi diye. para kendisinden de çıkmıyor ki çok kırıldım bir şeyler yeme hakkım bile yoktu demek. ama hiçbir şey demedim eve geldi durduk yere laf soktu bana çok büyük kavga ettik patladım çünkü abla mısın sen dedim ben ablayım sen benim kardeşim değilsin dedi bana. babam geldi bana kızdı. o günler hiç geçmedi hiçbirisiyle konuşmadım. annem bile gelip arka çıkmadı. aylar geçti bir tanesinden özür duymadım hiçbirinin yüzüne bakmadım. düğün zamanı geldi çattı gitmeyeceğime yemin etmiştim ama son zamanlarda yine öyle şey olmaz bunun daha ilerisi var çoluğa çocuğa karışacak teyze olacağım ablam o benim diye. son haftada yine yaptı yapacağını çok kırdı beni. asla gitmeyecektim yine olmadı. gittik salona, oturdum içime de bi öküz oturdu. enişteyle kol kola görünce göğsüm sıkıştı gözlerim doldu her şey geçti gözümün önünden. küçükken kendisi daha dün liseye gidiyordu biz bilgisayara kim oturacak kavgası yapıyorduk. ne kadar kavga etsek de tartışsak da hemen dibimdeki odada oluyordu. şimdi o da yoktu. hiçbiri yoktu. ortada doğru dürüst bir abla kardeş ilişkisi de yoktu hiç olmamıştı. hüngür hüngür ağlamaya başladım sular seller gibi aktı göz yaşlarım. sonra dans falan başladı çok istedim yanına gitmeyi gelinlik içinde ne kadar güzel olduğunu görmeyi.

kendi başıma bi türlü kalkamadım çünkü içimde öyle bir korku vardı ki. ya ablam beni karşısında istemezse korkusu. ya düğününde beni kardeşini ama kardeşi olmayan da beni istemezse diye. sonra kuzenim elimden tuttu da götürdü yanına gelince hem mutlu oldum hem çok tedirgin. ama orada kabul etti beni gel dedi kardeşimsin tabii ki de oynayacaksın benle dedi. ellerim bacaklarım titreye titreye gözüm dolu dolu dans ettim orada. ikinci düğün başka şehirde oldu onu orada bıraktık döndük. ben de kalbimin büyük bir kısmını orada bıraktım.

sonra yine kavga ettik çünkü yine kendisi kendisinin istediği bir şey olsun istemişti beni ve benim düşüncemi ihtiyacımı isteğimi hiç düşünmemişti. ben hayır diyince de küsmüştü aylarca konuşmamıştı benle.
hamileydi o an gerçekten istediğini yapacak halim yoktu diye kabul etmedim. yoksa hamilelik haberini aldığım günden beri her gün arayıp soruyordum önemsiyordum onu çok. ama sonra işte. sonra aylar geçti geçti doğum günü geldi. yine kendi hatasıydı ama benden özür bekliyordu çok tahammülsüzdüm çok bıkkındım ama yine alttan aldım. alttan almaktan boynum bükülmüştü daha da kalkmazdı zaten. kendisine de bebeğe de hediye aldım içine de uzunca samimi duygusal bir not yazdım özür diledim. kargo ulaştı 5 gün sonra annemin lafıyla kuru bir teşekkür etti bana. cevap verecektim annemle konuşurken okulla ilgili kötü bir şey gelmişti başıma. o hak ediyor iyi olmuş dedi. cevap vermedim teşekkürüne. öyle bir bulandı ki kafam şu anda da yazarken anlıyorum tüm suç bende. şu anki halimin hepsi benim suçum. iki hafta geçti nasılsın dedi iyiyim dedim. iki hafta boyunca her gün zehir zemberek şeyler geldi aklıma yazacak tek kelime etmedim.
annen anlattı bir şeyler olmuş konuşmak istersen buradayım dedi. gerek yok artık bilmeden iyi olmuş demeseydin olabilirdi seni zorla ablam yapmaktan yoruldum artık yazdım. sonrası kavga kıyamet. ben içimi döktükçe o geri tepti en sonunda nasıl oldu bilmiyorum anlamış beni özür diledi. tekrar deneyelim dedi inandım. asla eski samimiyetimiz olmadı ama küs de değildik sanki öyle kötü davranmamaya çalışıyordu o bana yeterdi.

zaman geçti konuştuk okulu bu sene için bırakmıştım hamileliğinin son anlarında yanında olmak istiyordum ben kendim doğumdan sonra da belki bir işe yararım diye. sonra kendisi dedi ama defalarca ekledi sen istiyorsan tabii diye ben de kararlarımı da beni de önemsiyor artık diye düşündüm. varlığın yeter dedi bana nefesin yeter dedi. sen gel istediğini yap sen evde ol yeter o bana dedi. çok sevindim o bunları diyince. koşar ayak geldim. ilk günler iyiydi sonradan bozuldu. anlayışsız davranır oldu kalbimi kırar oldu dedikleriyle yaptıklarıyla. ev işlerine yardım etmeye çalıştım ben süpüreyim dedim içime sinmiyor dedi ben sileyim dedim içime sinmiyor dedi. yaptığımı yemez biliyorum. ama yemeğe yardım edeyim dedim yok şu an gerek yok derdi ben de boş olunca enişte git yardım et derdi. iki arada bir derede kalırdım. en fazla masayı kuruyor topluyordum bulaşık yıkıyordum. bi ara hastalandım bulaşıcı değil böbreklerimde kum vardı enfeksiyonum vardı masaj aleti vardı arada iyi geliyor diye kullanıyordum onu aldı kaldırdı. halim yok uyanamıyorum kalkamıyorum diye kahvaltıya çağırmadı. ben uyanık uyanık gülüşmelerini dinledim. çağrılmadığım sofraya nasıl gideyim. sonra da laf yerdim kahvaltı kuruldu gelmedin diye. bir gün enişte senin bu kızı şuraya koysak öylece dursa daha çok faydası olur bozuk defolu bu dedi. demedi ablam hiçbir şey. güldü geçti. normalde enişte beni çok sever diye bilirim düşünürüm abim o kardeşi olarak görür beni diye. çok şey dediler yaptılar kırıcı hiçbir şey demedim annem babam aradı bir de onlar karşılık verme kavga etme nazik ol derdi. anlatamazdım. ablam benden bir şey istese ikiletmem. gördüğümü de yapmaya çalışıyorum ama yok bugün o kadar oturduk birlikte bir tabak bir de çatal aldım börek için. yedim onu dizi izledik sonra aklımdan çıkmış masanın üstünde kalmış. ben de tüm gün yanlarında olup 5 dakikalığına bilgisayara geçtim birden eniştenin bağırışı kızışı ablanın karnı burnunda bir de çocukla uğraşıyor senin yapacağın işi o yapıyor kalk çabuk git yediğini yıka ne yiyip bırakıyorsun tabağını diye bağırdı. tamam dedim ama şok olduğum için kaldım yerimde üstüme yürüdü gitti sonra. o iki bulaşık bana nasıl 5 saat gibi geldi bilmiyorum. aralıksız saatlerce ağladım her şeyi düşünerek. ablam bilirdi benim buna hiç alışkın olmadığımı çok kırıldığımı üzüldüğümü bilmiştir. tuvalet dibimdeki odada 4 kere tuvalete gitti geldi yanıma gelip 2 kelime etmedi bana. belki içim rahatlar belki bilmiyorum. enişte gelip özür dilemedi hiç. normalde hep sakin hep eğlenceliydi nasıl patladı bana birden nasıl iğrendirdim bu kadar kendimden birden anlamadım hiç ne yaptım. ablama yakınlaşmaya çalıştıkça yok elini orada çek yok bana yaslanma. ne sorup duruyorsun iyiyim işte. yetmedi demek ki yetmedi varlığım nefesim hiçbiri yetmedi vermek istediğim gözlerim saf sevgim hiçbir zaman yetmedi. ablama karşı büyüyemedim hiç ben, çünkü ablam olmadı hiç. dört duvar bir yerde çürüyorum şimdi annem de yok babam da. çok uzaktayım gitmek istesem olmayacak kalsam hiç olmayacak kendimi öldürsem kimse bir gram üzüntü duymayacak her bir hücrem acı içinde. anladım ki enişte de beni asla benden ötürü sevmiyor ablamdan ötürü iyi davranıyor. beklemezdim hiç. ona ayrı paramparça oldum.
Ablanız gerçekten gizli narsist bile olabilir. Allah onun büyüyeceği çocuğa sabır versin. Ben çok üzüldüm sinirlendim. Nasıl sizi enişteye karşı ezdirir. Nasıl böyle iğrenç davranabilir. Nasıl ya...



Ben kardeşimle yakın arkadaşım yani ne olursa olsun yine birbirimize ağlarız. Birbirimize güleriz. Birşey olsun benim canım yanar demekki ablanız değer sevgi saygı bilmeyen biri. Çok kızdım sizde bu ablaya yakınlaşmak için ne uğraşıp duruyorsunuz o sadece narsist.
 
her bir zerrem acı içinde nefes alamıyorum. anlatacak konuşacak kimsem yok en azından içimden geçenleri okuyacak birileri olsa yeter bana. başlıktaki gibi ablam var kendisi hamile ve benden doğdum doğalı nefret ediyor. dayanamıyorum hiç dayanacak gücüm kalmadı sızlıyor her tarafım. çok uzun olacak, kitap gibi özür dilerim. size kalmış okuyup okumamak. en sonuncu paragraf güncel halim sadece

ablamla aramda 8 yaş var ben 19 yaşındayım o 27 yaşında. ben 9 yaşına gelene kadar da başka kardeşimiz olmadı. anne babamız çalışırdı boş vakitlerinde de dinlenirlerdi otururlardı biz ablamla iki kardeş kalırdık. birlikte zaman geçirirdik o yüzden ben ablama hep daha çok ihtiyaç duyar daha çok severdim sevgisini beklerdim. hep çok fedakardım ona hep affederdim. iki tane alırlardı bize bir şeyden o seviyor diye benimkini ona verirdim. kendime almaz ona alırdım. ama o benim hakkımı da alırdı, yerdi benden habersiz. her bir çocuğun yaptığı yaramazlıkları yaptım diye keşke doğmasaydı hiç sevmiyorum. yazmış o zamanlarda da. çok sonra gördüm bunu ben. sözde en çok beni kendisi istemiş doğumuma en çok o sevinmiş. bunu duydukça kendimde aradım hatayı hep. annemlere karşı hep onu korurdum. ama o ancak çıkarı olursa olurdu benim yanımda. karşılıksız hiçbir şey yapmazdı yapmadı. belki bi iki yemek ısmarlamıştır onda da yüzüme vurdu bi defa. kızardı kavga ederdik yarım saat sonra cips aldırırdı film izlerdik ablamlayım zaman geçiriyorum diye çok mutlu olurdum. daha çok çok küçücükken derdim bir gün böyle olmayacağız diye çaktırmaz çok üzülürdüm. gözleri bozuktu gözlük kullanırdı ablam göz numarasının büyüdüğünü öğrenince salya sümük hüngür hüngür ağlamıştım defalarca ablamın gözü kör olacak benim gözlerimi ona versinler diye. ben kendisini her şeyin en iyisine layık görürken o benim en ucuzunu kötüsünü ikinci elini isterdi. masraf ettirme derdi çok kötü hissederdim kendimi.

bu böyle uzar gider sayfaları doldurur sadede gelmeye çalışayım ama çok dolu içim gözlerimden yaşlar aka aka yazıyorum bunları çok canım yanıyor. ablam evlendi geçen sene. ondan önceki sene sanırım çok kötü kavga etmiştik yine bencillik ettiği içindi hep bencillik ederdi. kendisinin suçuydu ama özür bekliyordu benden çok sinirliydim uzun süre küs kaldık sonra barıştık. sonra yayladaydık çok iş yapmıştım marketten bir şeyler istemiştim hak ettiğimi düşünmüştüm annem onları söylerken laf attı bana tüm marketi isteseydi diye. para kendisinden de çıkmıyor ki çok kırıldım bir şeyler yeme hakkım bile yoktu demek. ama hiçbir şey demedim eve geldi durduk yere laf soktu bana çok büyük kavga ettik patladım çünkü abla mısın sen dedim ben ablayım sen benim kardeşim değilsin dedi bana. babam geldi bana kızdı. o günler hiç geçmedi hiçbirisiyle konuşmadım. annem bile gelip arka çıkmadı. aylar geçti bir tanesinden özür duymadım hiçbirinin yüzüne bakmadım. düğün zamanı geldi çattı gitmeyeceğime yemin etmiştim ama son zamanlarda yine öyle şey olmaz bunun daha ilerisi var çoluğa çocuğa karışacak teyze olacağım ablam o benim diye. son haftada yine yaptı yapacağını çok kırdı beni. asla gitmeyecektim yine olmadı. gittik salona, oturdum içime de bi öküz oturdu. enişteyle kol kola görünce göğsüm sıkıştı gözlerim doldu her şey geçti gözümün önünden. küçükken kendisi daha dün liseye gidiyordu biz bilgisayara kim oturacak kavgası yapıyorduk. ne kadar kavga etsek de tartışsak da hemen dibimdeki odada oluyordu. şimdi o da yoktu. hiçbiri yoktu. ortada doğru dürüst bir abla kardeş ilişkisi de yoktu hiç olmamıştı. hüngür hüngür ağlamaya başladım sular seller gibi aktı göz yaşlarım. sonra dans falan başladı çok istedim yanına gitmeyi gelinlik içinde ne kadar güzel olduğunu görmeyi.

kendi başıma bi türlü kalkamadım çünkü içimde öyle bir korku vardı ki. ya ablam beni karşısında istemezse korkusu. ya düğününde beni kardeşini ama kardeşi olmayan da beni istemezse diye. sonra kuzenim elimden tuttu da götürdü yanına gelince hem mutlu oldum hem çok tedirgin. ama orada kabul etti beni gel dedi kardeşimsin tabii ki de oynayacaksın benle dedi. ellerim bacaklarım titreye titreye gözüm dolu dolu dans ettim orada. ikinci düğün başka şehirde oldu onu orada bıraktık döndük. ben de kalbimin büyük bir kısmını orada bıraktım.

sonra yine kavga ettik çünkü yine kendisi kendisinin istediği bir şey olsun istemişti beni ve benim düşüncemi ihtiyacımı isteğimi hiç düşünmemişti. ben hayır diyince de küsmüştü aylarca konuşmamıştı benle.
hamileydi o an gerçekten istediğini yapacak halim yoktu diye kabul etmedim. yoksa hamilelik haberini aldığım günden beri her gün arayıp soruyordum önemsiyordum onu çok. ama sonra işte. sonra aylar geçti geçti doğum günü geldi. yine kendi hatasıydı ama benden özür bekliyordu çok tahammülsüzdüm çok bıkkındım ama yine alttan aldım. alttan almaktan boynum bükülmüştü daha da kalkmazdı zaten. kendisine de bebeğe de hediye aldım içine de uzunca samimi duygusal bir not yazdım özür diledim. kargo ulaştı 5 gün sonra annemin lafıyla kuru bir teşekkür etti bana. cevap verecektim annemle konuşurken okulla ilgili kötü bir şey gelmişti başıma. o hak ediyor iyi olmuş dedi. cevap vermedim teşekkürüne. öyle bir bulandı ki kafam şu anda da yazarken anlıyorum tüm suç bende. şu anki halimin hepsi benim suçum. iki hafta geçti nasılsın dedi iyiyim dedim. iki hafta boyunca her gün zehir zemberek şeyler geldi aklıma yazacak tek kelime etmedim.
annen anlattı bir şeyler olmuş konuşmak istersen buradayım dedi. gerek yok artık bilmeden iyi olmuş demeseydin olabilirdi seni zorla ablam yapmaktan yoruldum artık yazdım. sonrası kavga kıyamet. ben içimi döktükçe o geri tepti en sonunda nasıl oldu bilmiyorum anlamış beni özür diledi. tekrar deneyelim dedi inandım. asla eski samimiyetimiz olmadı ama küs de değildik sanki öyle kötü davranmamaya çalışıyordu o bana yeterdi.

zaman geçti konuştuk okulu bu sene için bırakmıştım hamileliğinin son anlarında yanında olmak istiyordum ben kendim doğumdan sonra da belki bir işe yararım diye. sonra kendisi dedi ama defalarca ekledi sen istiyorsan tabii diye ben de kararlarımı da beni de önemsiyor artık diye düşündüm. varlığın yeter dedi bana nefesin yeter dedi. sen gel istediğini yap sen evde ol yeter o bana dedi. çok sevindim o bunları diyince. koşar ayak geldim. ilk günler iyiydi sonradan bozuldu. anlayışsız davranır oldu kalbimi kırar oldu dedikleriyle yaptıklarıyla. ev işlerine yardım etmeye çalıştım ben süpüreyim dedim içime sinmiyor dedi ben sileyim dedim içime sinmiyor dedi. yaptığımı yemez biliyorum. ama yemeğe yardım edeyim dedim yok şu an gerek yok derdi ben de boş olunca enişte git yardım et derdi. iki arada bir derede kalırdım. en fazla masayı kuruyor topluyordum bulaşık yıkıyordum. bi ara hastalandım bulaşıcı değil böbreklerimde kum vardı enfeksiyonum vardı masaj aleti vardı arada iyi geliyor diye kullanıyordum onu aldı kaldırdı. halim yok uyanamıyorum kalkamıyorum diye kahvaltıya çağırmadı. ben uyanık uyanık gülüşmelerini dinledim. çağrılmadığım sofraya nasıl gideyim. sonra da laf yerdim kahvaltı kuruldu gelmedin diye. bir gün enişte senin bu kızı şuraya koysak öylece dursa daha çok faydası olur bozuk defolu bu dedi. demedi ablam hiçbir şey. güldü geçti. normalde enişte beni çok sever diye bilirim düşünürüm abim o kardeşi olarak görür beni diye. çok şey dediler yaptılar kırıcı hiçbir şey demedim annem babam aradı bir de onlar karşılık verme kavga etme nazik ol derdi. anlatamazdım. ablam benden bir şey istese ikiletmem. gördüğümü de yapmaya çalışıyorum ama yok bugün o kadar oturduk birlikte bir tabak bir de çatal aldım börek için. yedim onu dizi izledik sonra aklımdan çıkmış masanın üstünde kalmış. ben de tüm gün yanlarında olup 5 dakikalığına bilgisayara geçtim birden eniştenin bağırışı kızışı ablanın karnı burnunda bir de çocukla uğraşıyor senin yapacağın işi o yapıyor kalk çabuk git yediğini yıka ne yiyip bırakıyorsun tabağını diye bağırdı. tamam dedim ama şok olduğum için kaldım yerimde üstüme yürüdü gitti sonra. o iki bulaşık bana nasıl 5 saat gibi geldi bilmiyorum. aralıksız saatlerce ağladım her şeyi düşünerek. ablam bilirdi benim buna hiç alışkın olmadığımı çok kırıldığımı üzüldüğümü bilmiştir. tuvalet dibimdeki odada 4 kere tuvalete gitti geldi yanıma gelip 2 kelime etmedi bana. belki içim rahatlar belki bilmiyorum. enişte gelip özür dilemedi hiç. normalde hep sakin hep eğlenceliydi nasıl patladı bana birden nasıl iğrendirdim bu kadar kendimden birden anlamadım hiç ne yaptım. ablama yakınlaşmaya çalıştıkça yok elini orada çek yok bana yaslanma. ne sorup duruyorsun iyiyim işte. yetmedi demek ki yetmedi varlığım nefesim hiçbiri yetmedi vermek istediğim gözlerim saf sevgim hiçbir zaman yetmedi. ablama karşı büyüyemedim hiç ben, çünkü ablam olmadı hiç. dört duvar bir yerde çürüyorum şimdi annem de yok babam da. çok uzaktayım gitmek istesem olmayacak kalsam hiç olmayacak kendimi öldürsem kimse bir gram üzüntü duymayacak her bir hücrem acı içinde. anladım ki enişte de beni asla benden ötürü sevmiyor ablamdan ötürü iyi davranıyor. beklemezdim hiç. ona ayrı paramparça oldum.
Boşverin siz gep gülün güleç olun mutlu olun kudursun kuduz köpek

Annenize anlatın anneniz evlat ayırıyor bunuda diyin sen beni şimdi anlamazsan ablamı böyle dolduran sensin derim diyin yüzüne
 
Yorumları okumadım keza konuyu zor okudum çok uzun ama mecbur musunuz yani binin gidin evinize? Ablanız doğum yapacak diye okula ara verip yardıma gitmek dahiyane bir fikir gerçekten de, çocuğu doğuran yardımcısını da ayarlasın bir zahmet.
Enişteniz kim oluyormuş ya, karısına bu kadar düşkünse çağırsın anasını onun üstüne yürüsün. Kendinize iş çıkarmışsınız
 
biliyorum çok uzun hisliyken yazmamak gerekiyor daha da uzuyor ne var ne yoksa dökülüyor insan. kısa ve öz olarak ablam var bi tane işte ama yok da. beni de çapçaresiz bıraktı. ne kadar kavga da etseniz sizden sırf varlığınızdan tiksinmeyen bir büyüğünüz küçüğünüz varsa ne mutlu size alın sıkı sıkı sarılın sevin.
İstenmediğin yerde zorla durıyorsun. Yanlış anlama ama cocugu doguracak diye keske üniversiteni dondurmasaydın. Bence üniversitene geri dön o zamana kadar da garsonluk falan yap kafan dağılır. Annenlere geri dön annen baksın. Enistenin lafından sonra nasıl hala durabiliyorsun orda sasırdım!
 
Kalk git evine ya nefesim faln sacma sapan dramatik seyler yazmissiniz turk dizisimi cekiyosunuz sacma sapan duyarli abartili hiselerinizden siyrilin size deger vermeyen insanlarin evinde yuzsuz gibi durmayin enistem bana bagirsa agzina ederdim siz salak gibi hala ordasiniz aferim
 
her bir zerrem acı içinde nefes alamıyorum. anlatacak konuşacak kimsem yok en azından içimden geçenleri okuyacak birileri olsa yeter bana. başlıktaki gibi ablam var kendisi hamile ve benden doğdum doğalı nefret ediyor. dayanamıyorum hiç dayanacak gücüm kalmadı sızlıyor her tarafım. çok uzun olacak, kitap gibi özür dilerim. size kalmış okuyup okumamak. en sonuncu paragraf güncel halim sadece

ablamla aramda 8 yaş var ben 19 yaşındayım o 27 yaşında. ben 9 yaşına gelene kadar da başka kardeşimiz olmadı. anne babamız çalışırdı boş vakitlerinde de dinlenirlerdi otururlardı biz ablamla iki kardeş kalırdık. birlikte zaman geçirirdik o yüzden ben ablama hep daha çok ihtiyaç duyar daha çok severdim sevgisini beklerdim. hep çok fedakardım ona hep affederdim. iki tane alırlardı bize bir şeyden o seviyor diye benimkini ona verirdim. kendime almaz ona alırdım. ama o benim hakkımı da alırdı, yerdi benden habersiz. her bir çocuğun yaptığı yaramazlıkları yaptım diye keşke doğmasaydı hiç sevmiyorum. yazmış o zamanlarda da. çok sonra gördüm bunu ben. sözde en çok beni kendisi istemiş doğumuma en çok o sevinmiş. bunu duydukça kendimde aradım hatayı hep. annemlere karşı hep onu korurdum. ama o ancak çıkarı olursa olurdu benim yanımda. karşılıksız hiçbir şey yapmazdı yapmadı. belki bi iki yemek ısmarlamıştır onda da yüzüme vurdu bi defa. kızardı kavga ederdik yarım saat sonra cips aldırırdı film izlerdik ablamlayım zaman geçiriyorum diye çok mutlu olurdum. daha çok çok küçücükken derdim bir gün böyle olmayacağız diye çaktırmaz çok üzülürdüm. gözleri bozuktu gözlük kullanırdı ablam göz numarasının büyüdüğünü öğrenince salya sümük hüngür hüngür ağlamıştım defalarca ablamın gözü kör olacak benim gözlerimi ona versinler diye. ben kendisini her şeyin en iyisine layık görürken o benim en ucuzunu kötüsünü ikinci elini isterdi. masraf ettirme derdi çok kötü hissederdim kendimi.

bu böyle uzar gider sayfaları doldurur sadede gelmeye çalışayım ama çok dolu içim gözlerimden yaşlar aka aka yazıyorum bunları çok canım yanıyor. ablam evlendi geçen sene. ondan önceki sene sanırım çok kötü kavga etmiştik yine bencillik ettiği içindi hep bencillik ederdi. kendisinin suçuydu ama özür bekliyordu benden çok sinirliydim uzun süre küs kaldık sonra barıştık. sonra yayladaydık çok iş yapmıştım marketten bir şeyler istemiştim hak ettiğimi düşünmüştüm annem onları söylerken laf attı bana tüm marketi isteseydi diye. para kendisinden de çıkmıyor ki çok kırıldım bir şeyler yeme hakkım bile yoktu demek. ama hiçbir şey demedim eve geldi durduk yere laf soktu bana çok büyük kavga ettik patladım çünkü abla mısın sen dedim ben ablayım sen benim kardeşim değilsin dedi bana. babam geldi bana kızdı. o günler hiç geçmedi hiçbirisiyle konuşmadım. annem bile gelip arka çıkmadı. aylar geçti bir tanesinden özür duymadım hiçbirinin yüzüne bakmadım. düğün zamanı geldi çattı gitmeyeceğime yemin etmiştim ama son zamanlarda yine öyle şey olmaz bunun daha ilerisi var çoluğa çocuğa karışacak teyze olacağım ablam o benim diye. son haftada yine yaptı yapacağını çok kırdı beni. asla gitmeyecektim yine olmadı. gittik salona, oturdum içime de bi öküz oturdu. enişteyle kol kola görünce göğsüm sıkıştı gözlerim doldu her şey geçti gözümün önünden. küçükken kendisi daha dün liseye gidiyordu biz bilgisayara kim oturacak kavgası yapıyorduk. ne kadar kavga etsek de tartışsak da hemen dibimdeki odada oluyordu. şimdi o da yoktu. hiçbiri yoktu. ortada doğru dürüst bir abla kardeş ilişkisi de yoktu hiç olmamıştı. hüngür hüngür ağlamaya başladım sular seller gibi aktı göz yaşlarım. sonra dans falan başladı çok istedim yanına gitmeyi gelinlik içinde ne kadar güzel olduğunu görmeyi.

kendi başıma bi türlü kalkamadım çünkü içimde öyle bir korku vardı ki. ya ablam beni karşısında istemezse korkusu. ya düğününde beni kardeşini ama kardeşi olmayan da beni istemezse diye. sonra kuzenim elimden tuttu da götürdü yanına gelince hem mutlu oldum hem çok tedirgin. ama orada kabul etti beni gel dedi kardeşimsin tabii ki de oynayacaksın benle dedi. ellerim bacaklarım titreye titreye gözüm dolu dolu dans ettim orada. ikinci düğün başka şehirde oldu onu orada bıraktık döndük. ben de kalbimin büyük bir kısmını orada bıraktım.

sonra yine kavga ettik çünkü yine kendisi kendisinin istediği bir şey olsun istemişti beni ve benim düşüncemi ihtiyacımı isteğimi hiç düşünmemişti. ben hayır diyince de küsmüştü aylarca konuşmamıştı benle.
hamileydi o an gerçekten istediğini yapacak halim yoktu diye kabul etmedim. yoksa hamilelik haberini aldığım günden beri her gün arayıp soruyordum önemsiyordum onu çok. ama sonra işte. sonra aylar geçti geçti doğum günü geldi. yine kendi hatasıydı ama benden özür bekliyordu çok tahammülsüzdüm çok bıkkındım ama yine alttan aldım. alttan almaktan boynum bükülmüştü daha da kalkmazdı zaten. kendisine de bebeğe de hediye aldım içine de uzunca samimi duygusal bir not yazdım özür diledim. kargo ulaştı 5 gün sonra annemin lafıyla kuru bir teşekkür etti bana. cevap verecektim annemle konuşurken okulla ilgili kötü bir şey gelmişti başıma. o hak ediyor iyi olmuş dedi. cevap vermedim teşekkürüne. öyle bir bulandı ki kafam şu anda da yazarken anlıyorum tüm suç bende. şu anki halimin hepsi benim suçum. iki hafta geçti nasılsın dedi iyiyim dedim. iki hafta boyunca her gün zehir zemberek şeyler geldi aklıma yazacak tek kelime etmedim.
annen anlattı bir şeyler olmuş konuşmak istersen buradayım dedi. gerek yok artık bilmeden iyi olmuş demeseydin olabilirdi seni zorla ablam yapmaktan yoruldum artık yazdım. sonrası kavga kıyamet. ben içimi döktükçe o geri tepti en sonunda nasıl oldu bilmiyorum anlamış beni özür diledi. tekrar deneyelim dedi inandım. asla eski samimiyetimiz olmadı ama küs de değildik sanki öyle kötü davranmamaya çalışıyordu o bana yeterdi.

zaman geçti konuştuk okulu bu sene için bırakmıştım hamileliğinin son anlarında yanında olmak istiyordum ben kendim doğumdan sonra da belki bir işe yararım diye. sonra kendisi dedi ama defalarca ekledi sen istiyorsan tabii diye ben de kararlarımı da beni de önemsiyor artık diye düşündüm. varlığın yeter dedi bana nefesin yeter dedi. sen gel istediğini yap sen evde ol yeter o bana dedi. çok sevindim o bunları diyince. koşar ayak geldim. ilk günler iyiydi sonradan bozuldu. anlayışsız davranır oldu kalbimi kırar oldu dedikleriyle yaptıklarıyla. ev işlerine yardım etmeye çalıştım ben süpüreyim dedim içime sinmiyor dedi ben sileyim dedim içime sinmiyor dedi. yaptığımı yemez biliyorum. ama yemeğe yardım edeyim dedim yok şu an gerek yok derdi ben de boş olunca enişte git yardım et derdi. iki arada bir derede kalırdım. en fazla masayı kuruyor topluyordum bulaşık yıkıyordum. bi ara hastalandım bulaşıcı değil böbreklerimde kum vardı enfeksiyonum vardı masaj aleti vardı arada iyi geliyor diye kullanıyordum onu aldı kaldırdı. halim yok uyanamıyorum kalkamıyorum diye kahvaltıya çağırmadı. ben uyanık uyanık gülüşmelerini dinledim. çağrılmadığım sofraya nasıl gideyim. sonra da laf yerdim kahvaltı kuruldu gelmedin diye. bir gün enişte senin bu kızı şuraya koysak öylece dursa daha çok faydası olur bozuk defolu bu dedi. demedi ablam hiçbir şey. güldü geçti. normalde enişte beni çok sever diye bilirim düşünürüm abim o kardeşi olarak görür beni diye. çok şey dediler yaptılar kırıcı hiçbir şey demedim annem babam aradı bir de onlar karşılık verme kavga etme nazik ol derdi. anlatamazdım. ablam benden bir şey istese ikiletmem. gördüğümü de yapmaya çalışıyorum ama yok bugün o kadar oturduk birlikte bir tabak bir de çatal aldım börek için. yedim onu dizi izledik sonra aklımdan çıkmış masanın üstünde kalmış. ben de tüm gün yanlarında olup 5 dakikalığına bilgisayara geçtim birden eniştenin bağırışı kızışı ablanın karnı burnunda bir de çocukla uğraşıyor senin yapacağın işi o yapıyor kalk çabuk git yediğini yıka ne yiyip bırakıyorsun tabağını diye bağırdı. tamam dedim ama şok olduğum için kaldım yerimde üstüme yürüdü gitti sonra. o iki bulaşık bana nasıl 5 saat gibi geldi bilmiyorum. aralıksız saatlerce ağladım her şeyi düşünerek. ablam bilirdi benim buna hiç alışkın olmadığımı çok kırıldığımı üzüldüğümü bilmiştir. tuvalet dibimdeki odada 4 kere tuvalete gitti geldi yanıma gelip 2 kelime etmedi bana. belki içim rahatlar belki bilmiyorum. enişte gelip özür dilemedi hiç. normalde hep sakin hep eğlenceliydi nasıl patladı bana birden nasıl iğrendirdim bu kadar kendimden birden anlamadım hiç ne yaptım. ablama yakınlaşmaya çalıştıkça yok elini orada çek yok bana yaslanma. ne sorup duruyorsun iyiyim işte. yetmedi demek ki yetmedi varlığım nefesim hiçbiri yetmedi vermek istediğim gözlerim saf sevgim hiçbir zaman yetmedi. ablama karşı büyüyemedim hiç ben, çünkü ablam olmadı hiç. dört duvar bir yerde çürüyorum şimdi annem de yok babam da. çok uzaktayım gitmek istesem olmayacak kalsam hiç olmayacak kendimi öldürsem kimse bir gram üzüntü duymayacak her bir hücrem acı içinde. anladım ki enişte de beni asla benden ötürü sevmiyor ablamdan ötürü iyi davranıyor. beklemezdim hiç. ona ayrı paramparça oldum.
O enişteyi paralar ,ablaninda yüzüne bakmam.
Ablan arkandan ne biçim konuşmuşsa adam üzerine yürümeyi kendine hak görüyor.
Artik kendi kendinizin hakkina giriyorsunuz konusmasa konuşmasın ablan
Sen ezildikçe üstüne çıkmışlar
 
Çalışın konuşmayın toksik ablanizla abla diye ablalık beklemeyin kendinizi ilk mi saniyorsunuz herkesin muhteşem abisi ablası kardeşi mi var sanıyorsunuz ? Ben Bosunami sürpriz yumurta diyorum Bosunami çok yaş farkı oldumu zor o işler diyorum.Yahu kendi cocugunu öldüreni gördük izledik kendi anasını babasını vurani.Her aile güvenli bile değil.Herkes normalmi normal ilişki bekliyorsunuz.Cani cehenneme ne bu abla sevdası der geçerim ben.Kan bağı hikaye can bağı yoksa.Bosuna akraba akrep denemiş insanlar dimi.Bosverin ya konuşmayın gorusmeyin milletide bosverin yapılacak bu.
 
Rahat olun karma dönemine girdik o enişte yarın ablaniza bı sağ kroşe vurur atar Onuda ringden artık her yapılanın bize geri döneceği yildayiz .İlişkiyi kesin ve ablanizin güvendiği dağa kar yağışını izleyin buda benden size gelsin yazın bunu kenara ve onunla ihtiyacı olunca konuşmayan siz olun bu defa ama bı kendinize gelin ya ne abla saçmalığı bu.İnsan insan olacak sıfatlardan önce .Sizinki insan olamamış ne ablası yahu.
 
gitsem bu sefer ne oldu bi kere kızmayla eve mi gidilir diyecekler oysa geldiğimden beri türlü türlü şey oldu hepsini sineye çektim ama diyecek olsam öyle bir şey olmadı olacak. nefes alamaz oldum bir aydır buradayım hastalık ayrı bunlar ayrı canımın sıkısı ayrı bindi üst üste
Anne çok istiyorsan sen git yardima de
Yillarca ezdirdiniz şimdi birde kocasına mi ezdireceksiniz diye sor.
 
Hem o saygısız enişte dediğin sözde kişi varya abla dediğin kişinin lafıyla sana bağırıp saygısızlık yapiyorya yarında ablanın başına kakacak zaten senin ailen şöyle böyle diye senin tuhaf ablan bunun farkında değil kocişim desin dursun görecek o ilerleyen zamanda hele bı dur çok gördüm ben bu hikayeyi .O arayacak seni ağlayarak kocam böyle yaptı şöyle oldu hele dur .Sakin yumusama git okuluna bak hayatına aklını al başına
 
olur teşekkür ederim allah razı olsun sizden. değmeyecek değmedi hiçbir zaman yapacak da biliyorum sadece çıkarını sağladığı bir aracım da ama insan inanmak kabul etmek istemiyor hiç ama öyle yani. napayım bebek doğar annemler kalır biraz onlarla geri dönerim göz görmedikçe de zaten konuşmayız etmeyiz alışırım.
Bak hala dogana kadar kalırım diyor
 
Yorumları okumadım keza konuyu zor okudum çok uzun ama mecbur musunuz yani binin gidin evinize? Ablanız doğum yapacak diye okula ara verip yardıma gitmek dahiyane bir fikir gerçekten de, çocuğu doğuran yardımcısını da ayarlasın bir zahmet.
Enişteniz kim oluyormuş ya, karısına bu kadar düşkünse çağırsın anasını onun üstüne yürüsün. Kendinize iş çıkarmışsınız
okula ara vermem ablamla alakalı değil zaten öyle olacaktı hem ben istedim kendim gitmek hem de o istedi varlığın yeter evde bir nefes olsa yeter bana diyerek diğer dediklerinizde haklısınız.
 
Kalk git evine ya nefesim faln sacma sapan dramatik seyler yazmissiniz turk dizisimi cekiyosunuz sacma sapan duyarli abartili hiselerinizden siyrilin size deger vermeyen insanlarin evinde yuzsuz gibi durmayin enistem bana bagirsa agzina ederdim siz salak gibi hala ordasiniz aferim
ne alaka dediklerinizle durum hiç anlamadım başınıza bu şekil bir şey gelse içiniz doluysa olayın sıcaklığı ile daha dramatik abartılı yazarsınız siz de emin olun. siz ağzına edersiniz ama insan şok oluyor işte hiç ama hiç beklemediğiniz birinden hiç beklemediğiniz vir hareketi görseniz tepki vereverebilir misiniz
 
okula ara vermem ablamla alakalı değil zaten öyle olacaktı hem ben istedim kendim gitmek hem de o istedi varlığın yeter evde bir nefes olsa yeter bana diyerek diğer dediklerinizde haklısınız.
Enişteniz kendi anasını çağırsın karısına baktırsın, yiyorsa da kendi anasının üstüne yürüsün sizi ilgilendiren bir durum yok. Binip derhal evinize dönün, yemişim ablasını
 
Back
X