Halkı aşağılayan züppelere kapak olsun

Ben hala dünkü, kürtlere özerklik veridiği konusunda takılı kaldım.
böyle konulara yazasım bile gelmiyor.

güzel ülkem ne hale geldi çok üzgünüm dünden berii:14:
 
ben ayol diyorum onlar yav he he diyorlar fark işte :))
birilerini koruyup kollamak için mi yorum yaptınız ? yoksa cidden rahatsız olduğunuz için mi ?
birinci şık ağır basıyor o yüzden sizi hiç şeffaf bulmadım.. umrumda da değil... nasıl tartıştığımı biliyorum..



mune abla uyarı yaptığı için msjınıza cevap veremiyorum.evet cidden rahatsız oldum hem de çok.

ayıp ettin kadesaya

bu yeni siyaset bölümünde çok kişi ayıp ediyor zaten soulfly boş ver.
 
Ben hala dünkü, kürtlere özerklik veridiği konusunda takılı kaldım.
böyle konulara yazasım bile gelmiyor.

güzel ülkem ne hale geldi çok üzgünüm dünden berii:14:

Bu konular da ayrı değil kuzum, hepsi aynı şey için, yazarsın sonra tepkilere bakarsın:34:
Ortaya bir laf atarsın sonra onun ne kadar ses getirdiğine bakarsın, kucağa bombayı atıp kaçma durumu.
 
:))) biz hala kıskananlar çatlasın, aman orda şu var burda bu var diyelim, feci gaza getiriliyoruz, her iki tarafa da aynı şey yapılıyor, farkına varılsa toparlanacağız da, kimsenin farkına varmaya niyeti yok.

adamlar resmen bizi uyutuyor..biz hala makarnada koyunda kıllı bacakta sen bunu dersen bende şunu derimlerde takılı kaldık.ne oyunlar dönüyor..yazık milletime
 
Son düzenleme:
Bu konular da ayrı değil kuzum, hepsi aynı şey için, yazarsın sonra tepkilere bakarsın:34:
Ortaya bir laf atarsın sonra onun ne kadar ses getirdiğine bakarsın, kucağa bombayı atıp kaçma durumu.

evet ablacım maalesef :14:
tüm bu haberler asıl konuların üstünü örtüyor, bizde burada hıhhh oh olsun şu kazandı bu kaybetti gibi tartışmalarda buluyoruz kendimizi.

cok üzgünüm cok:50:
 
Ben hala dünkü, kürtlere özerklik veridiği konusunda takılı kaldım.
böyle konulara yazasım bile gelmiyor.

güzel ülkem ne hale geldi çok üzgünüm dünden berii:14:

konuyu bilmiyorum ben...neler olmuş
 
Son düzenleme:
adamlar resmen bizi uyutuyor..biz hala makarnada koyunda kıllı bacakta sen bunu dersen bende şunu derimlerde takılı kaldık.ne oyunlar dönüyor..yazık milletime

Bu sistem yıllardır çalışmış bizde, yine çalışıyor, adamlar bizi iyi analiz etmişler zamanında:51:
 
adamlar resmen bizi uyutuyor..biz hala makarnada koyunda kıllı bacakta sen bunu dersen bende şunu derimlerde takılı kaldık.ne oyunlar dönüyor..yazık milletime

zaten yıllardır uyutuluyoruz ne zaman tepki duyulacak birşey olsa hoop suni bi gündem yaratılıyor millet o gündemle uğraşırken neler neler oluyor ülkede.özerklik de olur apo da hapisten çıkar ve biz nasıl olduğunu anlayamayız bile.

dediğin gibi hala o bunu dedi öbürü şunu dedi derdindeyiz.
 
bu başlıkta özerklik konusunu tartısmayalım arkadaşlar
link verdiğim konuda uygun değil ama orada tartıslıyor zaten
oraya yazarsak daha uygun olur en azından
 
Bu sistem yıllardır çalışmış bizde, yine çalışıyor, adamlar bizi iyi analiz etmişler zamanında:51:

çok önceden okuduğum bi kitapta kurtuluş savaşından sonra devletlerin halkın kenetlenmesinden korktukları ve bu sebeple strateji değiştirip halkı bölme planlarını devreye yavaş yavaş koyduklarını yazıyordu
ta o zamandan bu yana işleyen bir takım stratejiler varmış
 
Son düzenleme:
benim yorumumun altına insanlar adaplı tartışırlardı diyerekte bana ayıp etmedi mi ?
alıntılamadan yazsalardı anlar ve hak verirdim.. yanı o laf ortaya söylenmekten ziyade bize söylenmiş gibi oldu.. yada ben yanlış anladım..
yine de kendisinden özür diliyorum..

Ben sanki sevmeye başladım seni:27::34:
 
Akp mitinginde bir çapulcu konusunda bir soru sormustum. Bu konu ile ne yazikki o sorunun cevabini aldim :(
 
Ben sanki sevmeye başladım seni:27::34:


hahaha tşk ederim, devamı gelir inşallah yada yine kavga ederiz gireriz birbirimize olsun önemli değil...
kavga etmeyide biliriz yeri gelir sevmeyide biliriz,
çok incesiniz teşekkür ederim..
ben sizi zaten seviyordum, kızınızı da, resiimde gördükçe sevesim geliyor :16:
 
Bu konular da ayrı değil kuzum, hepsi aynı şey için, yazarsın sonra tepkilere bakarsın:34:
Ortaya bir laf atarsın sonra onun ne kadar ses getirdiğine bakarsın, kucağa bombayı atıp kaçma durumu.

Peki Mune sence ne olacak bundan sonra?
 
Alıntı da olsa başlığı bu şekilde olan bir yazının içeriğini tahmin etmemek mümkün değil o yüzden okumaya da gerek yok. Bu ükenin akp ye oy vermeyen % 55 lik kısmı ancak bu kadar hiçe sayılabilir, bu kadar ötekileştirilebilir ama vergi almaya gelince, fatura ödetmeye hatta kürtlerin kaçak kullandıklarını ödetmeye gelince de halk oluyoruz. Ben bu ülkede yapılanlar için zaten ödememi yapıyorum kendim katkıda bulunuyorum Başbakan cebinden vermiyor. Yani oy vermeyenler kadar benim de bu ülkede konuşma hakkım var ne demek züppe yaa. Yakında kocavaklar kendi ülkemizden bizi galiba. Bu da yeni moda oldu ben yazmadım alıntı adı altında hakaret etmek. Tebrikler.. Benim ağzımdan bu zamana kadar kimseye böyle laflar çıkmadı şaşırıyorum çok. Kendi halkına karşı bu nefret, bu zafer kazanmış hırsı nedir yani herzaman diyorum hükümetler geçici insanlık baki kalan. Saygılar..
 
Neden yazıyor acaba? Öte yandan bir diğeri neden kıllı bacaklar diyor, bir düşünün diyorum sadece:ssz:

Killi bacakmi? Buda nerden çikti? Acaba birseymi kaçirdim ben? Ayrica killi bacak diye bir asaglanma/küfür türümü varmista?

Artik insanlar ne yazacaklarini bilemiyorlar. Ve bunlar kendine yazar diyorlar! Makarnaci, züppe, killi bacak,..

Gerçekten duruma bak ya. :19:
 
arkadaşlar bu kıllı,kısa bacaklı vs yazan bir yazar vardı. adı mine kırıkkanat.
bu yazıyı yıllar önce okumuşrum. ve iğrendim okuduğumda bu yazıdan.
zaten bu kadında radikalde bir daha yazamadı. Türk olup yabancı özentisi olan bir kadın bu.
fransada yaşıyor zaten.
böyle kafalar oldukça kaybetmek doğal.
buyrun o iğrenç yazı.
.Halkımız eğleniyorMine G. Kırıkkanat
27/07/2005 (61404 kişi okudu)
Dünyayı harmanlayan her Türk, sanırım İstanbul Atatürk Havalimanı'yla gurur duyar. Pek çok Batılı benzerinden bile daha modern bu altyapı, Türkiye'nin 'Arap olmayan' yüzünü ağartmaktadır. Öyle ki, geçen yıl turistik bir Mısır turundan Paris'e dönerken İstanbul'da aktarma yapan bir Fransız arkadaşım, 'Aradaki farkı sana anlatamam,' demişti. 'Kahire havalimanından sonra Atatürk'e inince, hepimiz uygarlığa kavuştuk diye sevindik. Avrupa, Atatürk Havalimanı'nda başlıyor!'
ÖVe bitiyor, sayın seyirciler. Mevsimlerden yaz ve bir pazar günü, Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'ye giriş yapan insan, 'sahil yolu'ndan geçmek gafletine düşerse, ne denizi görür, ne havasını alır, kendisini devasa bir mangalda bulur, pişmese bile tütsülenir. Belediye, halkımıza hizmet yarışında Sahil Yolu'nu bir güzel çimlemiş ve sanırım, üzerinde yürürler, oynarlar ya da en fazla yatarlar, sanmıştır. Çünkü Türk'ün mangal tutkusuna, zaten Belgrad Ormanları, Çamlıca tepeleri ve daha pek çok yeşil alan feda edilmiştir. Buralarda, ağaçlar füme dil, yapraklar dallar közlenmiş patlıcan görünümü arz etmekte, dağları taşları saran kebap dumanı 'Keşke çiğ yeseler' dedirtirken, kesif et kokusu yamyam olmadıklarına hayıflandırmaktadır.
Sahil Yolu'nda ise, kilometrelerce uzunluktaki çim alan kenarından geçen arabalardaki seyircilerin görüş zaviyesinde olduğundan, manzara da mangal düzeyindedir : Don paça soyunmuş adamlar geviş getirerek yatarken, siyah çarşaflı ya da türbanlı, istisnasız hepsi tesettürlü kadınlar mangal yellemekte, çay demlemekte ve ayaklarında ve salıncakta bebe sallamaktadırlar. Her 10 metrekarede, bu manzara tekrarlanmakta, kara halkımız kıçını döndüğü deniz kenarında mutlaka et pişirip yemektedir. Aralarında, mangalında balık pişiren tek bir aileye rastlayamazsınız. Belki balık sevseler, pişirmeyi bilseler, kirli beyaz atletleri ve paçalı donlarıyla yatmazlar, hart hart kaşınmazlar, geviş getirip geğirmezler, zaten bu kadar kalın, bu kadar kısa bacaklı, bu kadar uzun kollu ve kıllarla kaplı da olmazlardı!
Atatürk Havalimanı'ndan sonra, mevsimlerden yaz ve pazar günleri, Sahil Yolu'nda Arabistan bile değil, Etiyopya'nın ete doymuş hali, 'Etobur İslamistan' başlıyor, sayın okurlar. İstanbul olmayan ne varsa, İstanbullu olmayan kim varsa orada: Son beş yılda 4.5 milyon artıp, 3 milyonu İstanbul'a akan nüfusun güruhu çimde etleniyor pazar günleri.
Tabii ki onların da eğlenmeye, dinlenmeye hakları var. Ama burada mı, böyle mi ?
Halkımıza hizmet yarışındaki belediye, İstanbul'un Anadolu yakasında, Şaşkınbakkal'dan Fenerbahçe'ye uzanan bir kumsal şeridi yarattı bu yıl. Maksat, Caddebostan'ın nostaljik plaj kültürünü canlandırmak, hatta yayıp uzatmak. Sonuç gerçekten güzel oldu : Yeşil alanından kumsalına, şezlonglarından şemsiyelerine Cote d'Azur'u andıran bir düzenleme yapıldı. Zaten sonuç güzel olduğu için başarısı paylaşılamıyor, Kadıköy Belediyesi ben yaptım diyor, İstanbul Büyük Şehir hayır, ben yaptım. Her neyse, açılışı Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, mankenler eşliğinde denize girerek yaptı. Ne var ki 1930'ların Caddebostan plajı modernitesini akla getiren açılıştan yalnızca bir gün sonra, 2005'in realitesi teslim aldı kumsalı, yeşil alanı ve sunulan tüm hizmetleri : Ümraniye plaja indi. Bırakın mayoyla denize girmek, sahilde laf atılmadan yürümek imkânsızlaştı. Tesettür anaları kumsalda mangal yeller, babaları don paça yatarken, irili ufaklı danaları da pamukludan dalgıç tulumlarıyla suda cıp cıp yapıyorlardı. Açılışın ertesi günü konulan mangal yasağı bir işe yaramadı, yalnızca iki gün sonra oturulsun diye halkımızın hizmetine sunulan tahta banklar, parçalanıp yakılmış, daha doğrusu mangala odun yapılmıştı. Şimdi bu sahillerde sabah yürüyüşleri yapan 'creme de la creme' Kadıköylüler, İslamistan varoşlarının işgal ettiği denizlerine ve kumsallarına bakıyor, lanet yağdırıyorlar halkımıza 1 milyon karşılığında plaj hizmeti sunan belediyelere. Ben de kendilerine sormak isterdim : Neredeydiniz o varoşlar oluşurken, hangi partiye girip kaliteli sesinizi, dünya görüşünüzü duyurmaya çalıştınız, ne kadar ilgilendiniz politikayla? Gecekondular denize inmez, eşkiya sizin yolunuzu DA kesmez mi sandınız?
Devamı cumaya.

Mine G. Kırıkkanat


bu konudada bu yazıya bir ithaf var.
ama şunu unutmayalaım bizler mine değiliz.
 
Son düzenleme:
bu yazıyı diikkatle okuyun,işte bu durumumuza gelmemize sebep bu tarz kafalardır. halkı küçümsemektir.
 
Son düzenleme:
Back