*Guney Kore Sinemasi Sevenler*



Evet canım "Lie To Me" de ve "Coffe House" da oynayan Kang Ji Hwan var filme...Dün akşam izledim ben, filmin yarısına doğru evet taş gibi delikanlı oluyor bizim İvedik
Ama değişmiş haliyle de çok güldürdü beni özellikle filmin ikinci yarısından sonra daha keyif aldım ben
 
Son düzenleme:
Runway Cop'u izleyeceğim birazdan...
Bakalım nasılmış.
Gülmek gülmek gülmek istiyoruuum
 

izlemiştim bu filmi zaman geçirmek için güzel bence de, shin min ah'ı çok sevimli bulduğum için beğendim ben. :)
 
Biraz önce old boy filmini izledim daha önceden duymuştum burdada konu açılmış görünce izlemeye karar verdim :)
Konusuna gelirsek:Oh Dae-Soo adında bir adam, bir gün kaçırılır ve 15 yıl boyunca eski püskü bir hücrede tutuklu kalır. Hiçbir açıklama yapılmamıştır. Sonra bir gün serbest bırakılır. Eline, para, cep telefonu ve pahalı kıyafetler verilir. Bu adam başına gelen bu durumun nasıl ve neden olduğunu anlamak ve gereken intikamı almak konusunda kararlıdır. Bu sırada Oh Dear-Soo aslında kendisini kaçıranların daha da büyük bir planının olduğunu keşfeder. Ancak bu planın özü acı dolu bir yoldan geçmektedir. Gerçeği bulmak ise bu yolun ta kendisidir.(alıntıdır)
Yorum yapmakta zorlanacağım bir film oldu, çoğu bölümü mide bulandırıcı etkisinden kurtulmam için biraz zaman geçmesi gerek.
 
İzledim de geldimmm...
Güzel, izlenilebilir bir filmdi.
Sonunu çok beğendim, aklıma Vahe Kılıçaslan geldi Onun da podyum da bu tarz bir anısı varmış.
 


Kidaridamichyeo- Crazy Waiting
Güney Kore’de zorunlu askerlik süresi 2 yıldır ve sağlıklı her erkek bu görevi yerine getirir. Bu süre çok uzundur ve askerler ve sevgilileri için bir sınav gibidir. 2 yıl göremeyeceğin birine ne kadar sadık kalabilirsin?

Film, askere alınacak 4 farklı karakterin bu süreçte yaşadıklarını ele almaktadır. 2 yıl askere gitmek zorundadırlar. Kız arkadaşları onları beklemeye söz verir. Fakat beklemek hiç de kolay olmayacaktır. (yeppudadan aldım)

ara ara güldüren bi film, sadakat güzel işlenmiş bence her türlü insan vardı. boş bi zamanda izlenebilir :)
 


eveeett.. bitti benim bu güzel dizim
Allahım şeker gibiydi resmen ya çok da güzel bi final olmuş tam tadında bitti
çok sevdim ben coffee prince i benim kıymetli dizilerimden olacak o da

evvett gelsin önce yeni filmler daha sonra da yeni güzel bi diziye başlayayım
bu izlediğim romantik komediydi..şimdi dram izleyebilirim güzel olur
 
big 12. bölüme geldim güzel hani komik bi dizi ama çok yavaş ilerliyo konu başlarda çok sevmiştim ama sıkıldım gibi. sonu güzeldir umarım :)
 


He Was Cool
Ji Eun-song kızları kötü erkeklerin elinden kurtaran lisenin bıçkın delikanlısıdır. Bir gün okulun internet sitesinde çıkan, karıştığı bir olayla ilgili habere bizim sazan kızımız Han Ye-won maydanoz olup saçma salak sen kendini ne sanıyorsun tarzında bir yorum yazınca Eun-song kızın peşine düşer. Kız ondan kaçayım derken bir duvarın üstünden atlar ve tam da Eun-song�un üzerine atlar ve onu yanlışlıkla öper. Meğer oğlanı öpen ilk kız oymuş (gerçekten oymuş!-filmi izleyenler bilir, bir seyirci olarak oğlan başından beri o olayı hatırlıyordu diye kabul ettim) ve kıza benimle evleneceksin der. O andan itibaren kız hiç de istemese de kız arkadaşı olmuştur bile.(yeppudaa)

eğlenceli bi film, bence çok hızlı geçti bazı olaylar dizi olsa daha güzel olabilirdi diye düşünüyorum. :)
 
Son düzenleme:
The greatest love dizisini bitirmiş bulunuyorum:))ismi gibi en güzel aşkçok beğendim.Özellikle final bölümü en çok sevdiğim dizilerden oldu:)) muhteşemdi izlemeyenler en kısa sürede başlamalı tavsiye ederim:)hiç bitmesini istemediğim diziler arasınada girmiş bulundu
 
Son düzenleme:


Heartbreak Library
Eun-Soo, son günlerde kitaplara karşı zarar verilen bir kütüphanede çalışan bir kütüphanecidir. Bir gün, kitapların belirli bir sayfasını yırtan Jun-Oh'u yakalar. Eun-Soo kütüphanedeki zarardan dolayı onu suçlar, ama çok geçmeden hareketlerinin arkasında yatan karmaşık hikayeyi öğrenir.
Jun-Oh'un kız arkadaşı arkasında esrarengiz bir not bırakarak birdenbire onu terk etmiştir.
"Sayfa 198'e bak"
Jun-Oh'un kız arkadaşı bir kitap kurdudur ve kütüphanedeki kitapları düzenli olarak kontrol etmektedir. Jun-Oh bu yüzden kütüphaneye gitmiş ve karşısına çıkan her kitabın 198. sayfasını yırtmıştır. Eun-Soo da aynı şeyleri yaşadığı için ona bir tavsiye verir, kız arkadaşı gerçekten ciddiyse peşini bırakmasını söyler. Ancak, aşkı yüzünden yıkılan Jun-Oh'a bakınca, Eun-Soo kitaplardaki sayfa 198'in şifresini çözmesine yardım etmeye başlar.(yeppudaa)

kitaplarla iç içe bol alıntılı bi film beklemiştim ama öyle değildi, yine de hayal kırıklığına uğramadım güzel ve duygusal bi film. :)
 
100 pounds beauty yi izledim.


sanırım estetik ameliyat yaptırma oranı uzakdoğuda çok yüksek.. kimki duk un da estetik üzerine bir filmi vardı ordan hatırladım..
en sonunda mantık hep aynı yere çıkıyor, sanırım genç kızları estetik yaptırmamaya teşvik etmek için yapılıyor bu filmler.
güzel bir film, izlenebilir.
 

Afişi ne kadar güzelmiş. Ben de baktığımda kitaplarla iç içe bir film diye düşündüm.
 


Evet Güney Kore'de özellikle estetik ameliyatlı olmayan yokmuş... Boylarını uzatmak için kemiklerini kırdırıp aylarca yatakta yatmayı göze alıp, gözlerini büyütmeye çalışanlar falan bir sürü estetik ameliyat türünü uyguluyorlarmış... Belki de bu yüzden böyle filmler yapılıyor olabilir haklısın...
 
hani korede eşler birbirlerine 'yobu' diye hitap ediyolar ya ben bayılıyorum o hitap şekline
nişanlıma öğrettim o da uzata uzata yobuuu diyo acayip hoşuma gidiyo
 
hani korede eşler birbirlerine 'yobu' diye hitap ediyolar ya ben bayılıyorum o hitap şekline
nişanlıma öğrettim o da uzata uzata yobuuu diyo acayip hoşuma gidiyo

bi de kendilerinden yaşça büyük erkeklere amca anlamında sanırım acuşşiii diyorlar ya ben de onu çok seviyorum..

bir de japonları abilere niiiisama demelerine bayılıyorum
 

vay be ne kadar değişik.. ben hala bir arkadaşım burnunu yaptırdığında ona uzaylı görmüşüm gibi bakıyorum, öyle garipsiyorum ki.
oysa botox yaptırmayan burnunu düzelttirmeyen kalmadı sanırsam..
yine de uzakdoğuda böyle bir yönlendirmenin olduğunu düşünüyorum..
yazık kızcaaazlara yav..
 

Globalleşmenin getirdiği şeyler bunlar, hep aynı tarz burun, yüz, dudak modeli benimseniyor, bir de onlarda tipler hep standart ya diğer ülke insanlarına benzeme takıntıları var sanırım... Halbuki ne kadar orijinal tipleri var ben beğeniyorum... Dediğin gibi yönlendirme olduğu için artık gelenek haline gelmiş...
 
hani korede eşler birbirlerine 'yobu' diye hitap ediyolar ya ben bayılıyorum o hitap şekline
nişanlıma öğrettim o da uzata uzata yobuuu diyo acayip hoşuma gidiyo

Aaaaa o yobu mu? Ben yobooo diye anlıyorum hep.
Ve çok hoşuma gidiyor benim de. Çok hoş.



Göz konusunda sıkıntı yaşadıkları için o bakımdan batıya özenme var. Göz kapaklarının açık olması için ameliyat oluyorlar genelde. So Ji Sub'a da biri sen bu gözlerle ünlü olamazsın deyip moralini bozmuş zamanında. O da baya bir hayal kırıklığına uğramış, inanmış adamın dediklerine. Ama operasyon geçirmemiş tabi ki. Sonuç ortada.

Bir de orijinal tip diyorsun da, o bizim estetik harikası olarak gördüğümüz halleri. Normalde, yani estetik gerekiyorsa olmaları şart; çünkü çok kötü görünenleri var. Bence en güzelini yapıyorlar estetik olarak. Gözümüze hitap ediyorlar böylece.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…