Ben sizi anlıyorum ama bunu değiştirebilmek sizin elinizde. En zorunu başarmışsınız, artık olayların farkındasınız ve görüyorsunuz. Dediğim gibi her ebeveyn çocuğuna az da olsa zarar verir, ben ailemden istismarın herhangi bir türünü yaşamadım çok sevgi dolu ebeveyn ve çok iyi anlaşan bir çiftti. Ama ikisi de işleri konusunda çok hırslı ve mükemmelliyetçiydiler (biri tıp diğeri hukuk profesörü). Ben de başarılı bir öğrenci olduğum için hiç sorun çıkmamıştı ta ki ben 26 yaşına gelip doktoranın ilk senesi doktorayı (ve akademiyi) bırakmaya karar verene kadar... Aman Allahım dedim sanki 26 yıllık annem babam değil gibilerdi, kıyamet koptu, böyle zorunlu eğitimi bırakmışım gibi bir tepki :)) Ben uzun süredir terapi gören bir insan olarak farkındalığımın yüksek olduğunu düşünüyordum ama inanır mısınız ben de kendimi bir suçluluk-çaresizlik döngüsü içinde buldum. Ailemden farklı bir kıtada yaşıyordum, nişanlıydım evlenmeme az kalmıştı, çok da iyi bir iş bulmuştum ve akademik kariyer yapmak istemiyordum yani doktoraya devam etmek için hiçbir sebebim yoktu ama ailem öyle bir tepki verince ben inanılmaz büyük bir suçluluk-çaresizlik hissettim. Bunu terapistime anlatınca, altından aslında ailemin iş konusunda mükemmelliyetçiliklerinin bütün eğitim hayatımda beni nasıl etkilediğini fark ettik. Ben hala o zamana kadar bu farkındalığı nasıl yaşamadığımı anlayamıyorum çünkü ailemin o tepkisi kocaman kadın olarak benim bütün elimi kolumu bağlamıştı. Sonuç olarak ben kendime geldim, aileme bu hayatın iplerinin benim elimde olduğunu fark ettirdim, doktoramı yarı zamanlıya çevirdim (şirketim destekliyor ve istiyordu doktoraya devam etmemi), tam zamanlı işe başladım. Doktora bitsin bir daha akademik ortama asla girmeyeceğim o derece de kararlıyım. Ailem de arada laf sokuyor ama ben kararlı olunca 'Yani senin hayatın, evli barklısın zaten hayatın ayrı artık...' gibi yuvarlak cümleler kuruyorlar :))
Yani çok uzattım ama demek istediğim siz de farkındasınız kaygılı/güvensiz bağlanma durumunun hayatınızı nasıl etkilediğini. Biliyorum şu an dünyanın zor şeyi konfor alanınızdan çıkmak, çünkü bu his sizi öldürse de ondan vazgeçmek istemeyeceksiniz. Sizin güvenli alanınız o. Ama hayattaki bütün güzellikler güvenli alanımızdan dışarı çıktığımızda başımıza gelir. Çocuklarınıza bu kader motifini miras bırakmak istemeyeceğinize eminim, güç sizin içinizde, umarım en kısa zamanda bunu fark eder ve adım atabilirsiniz.