Görümcemi doyuramıyorum

Cicekveben

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
3 Ocak 2025
16
32
3
Her şey başlıkta olduğu gibi. Ben bu kadını maddi, manevi doyuramıyorum artık.

Her şey onunla alakalı olsun, bir şey oluyorsa mutlaka oda dahil olsun istiyor. Evli, çocuğu var. Maddi durumları çok iyi değil, zorla geçiniyorlar tek maaş ile. İstese kendide çalışabilir, çocuğu ortaokula gidiyor.
Fakat öyle alışmış ki evde oturmaya, rahatı bozulsun istemiyor. Sürekli kendi kök ailesinden bir alma dengesi içerisinde. Çok normal sohbet ederken mesela kazara ağzımızdan avm ye ya da markete gideceğimizi duymuş olsun. "Ya bende şuna bakınıyordum alır mısınız ben sizden bi ara alayım" gibi emrivakiler. O an istediği şey çok mu pahalı? hayır.
Fakat bu çok sık olmaya başladığında insan kullanıldığını hissediyor. Zaten eşimle biz tanışmadan önce elinde eşimin kredi kartı varmış, oradan taksitle bir şey alacağında alıyormuş sonra eşime parasını ödüyormuş. Bekar kız kardeş olsa anlarım bunu. Evli barklı kadın niye erkek kardeşinin kredi kartını kullansın? Biz evlendikten sonra bu durum devam etmedi. Nişanlılık döneminde bu durumun doğru olmayacağını anlattım eşime ve oda hak verdi.

Ben çalışıyorum, bende isterdim evde oturayım tüm gün boş boş, çevremdeki insanlara sarayım ama öyle yapmıyorum ne yazık ki. Zaten yorgun bir şekilde geliyoruz işten.
Sürekli evimize gelmek ve bizim oraya gitmemiz ile alakalı bir ısrar var. Daha çok bize gelmek ile ilgili ısrar mevcut gerçi. Çünkü bize geldiğinde rahat rahat yiyip, içiyor. Kendisi bir şey hazırlamak zorunda kalmıyor. Daha bir gün olsun bir kek yapıp getirmedi şu eve gelirken. Beklentim var mı? Asla yok ama ben bu kadar hep alıcı bir insan görmedim.

Kızı dediğim gibi ortaokul çocuğu ve seviyorum da. Fakat bir insan hiç mi kızına bir şeyleri anlatmaz. Hani dayısının evi bile olsa her şeyin bir sınırı vardır.

Hep beraber oturuyoruz salonda. Kız ne görse evin içinde beğense eline alıp geliyor "Bu benim olsun mu dayı/yenge?" her gelişlerinde bir şeyler hediye etmek zorunda mıyım ben, hele ki kendi eşyalarımı? Ben zaten yeterince hediye aldım kızına sevgililik dönemimizden beri. Biz çocuk üzülmesin diye geri çevirmemeye çalışıyoruz çok önemli şeyler istemiyorsa ya da diyoruz ki "Sana yenisini alırız, bunu biz kullanıyoruz" gibi gibi. Annesi sağolsun susup oturuyor. İnsan güzel bir dil ile uyarmaz mı çocuğunu? Zaten çocuğun ne zaman bir şeye ihtiyacı olsa, şaka yollu "Dayısı ayakkabı istiyormuş", "Dayısı elbise istiyormuş" duyuruyor. Ben zaten zamanında almışım mesela bi kıyafet etiketi duruyor üstünde artık tarzım değil diyelim. Kırmadan güzelce soruyorum çocuğa. Yengecim bunu beğendiysen senin olabilir gibi gibi. Ya da ergenlik çağına girdi, bir kere sivilcem vs çıktı diye dert edindiğini duyduğumda kendime tonik alırken ona da almıştım.

Eşim duymamazlığa geliyor çünkü oda biliyor bizim sorumluluğumuzda olmadığını ne ablasının ihtiyaçlarının, ne de yeğeninin. Sanki babası yok bu çocuğun. Bize aldıramadıysa, bi bakıyorum kayınvalideme, kayınpederime aldırmış. Düğünümüzde giyeceği abiyeyi bile eşime aldırmaya çalıştı. Bu insanlar evleniyor borçları vardır vs diye düşünmeden. Bi abiye mi batıracaktı bizi hayır ama düşüncesizliği sinirlendiriyor beni. Aldık mı hayır, yine kayın valideme aldırdı.

En çok rahatsız olduğum şeylerden biride, yine ne zaman evimize gelse sürekli herhangi bir eşyamızı ödünç istemesi. Süpürge, buharlı temizleyici, çantam vs ya aklınıza ne gelirse. Ben zaten eşyalarımı paylaşmayı seven bir insan değilim, eşimde öyle. Sevmiyorum yani birine bir şeyimi vermeyi. Kimseden de istemem, varsa kullanırım yoksa yoktur.
Kardeşler arası aynı evde yaşarken eşya paylaşmak olabilir ama ben sürekli sürekli bir akrabaya evimin elektronik eşyalarını ya da kendi kişisel eşyalarımı verip durmak zorunda mıyım? Birkaç kere "Bana lazım, şu an veremem" dedim. Zannettim ki anlar hani bir daha bir şey istemez. Ya anlamıyor ya da anlamamazlığa geliyor. Yüzüne karşı " Ben eşyalarımı vermeyi sevmiyorum, veremem" desem kaba olacakmış gibi geliyor. Kendi annesinden de ne zaman bir eşya alsa çok uzun süre vermiyor, hatta şaka yapıyor annesine "Ya bu çok güzelmiş, benim mi olsa" diye. İşe girip çalışmak yerine hala annesinden harçlık alan bir kadın bir yere gideceğinde... Kendi hayatı ama demek ki tek maaş ile geçinemiyorsunuz işte, ya gir işe çalış. Çalışmıyorsan da insanlardan faydalanmaya çalışma.

Beni sürekli dışarıya davet ediyor. Sinemaya gidelim, kuaföre gidelim vs. Gitmiyorum, terslemiyorum ama güzel bir dile müsait olmadığımı söylüyorum. Zaten çalışıyorum, evime, eşime, kendime anca vakit ayırabiliyorum ben öyle sürekli sürekli sinemaya, kafeye vs gelemem dedim bir keresinde. 40 yılda bir çağırsa tamam ama yüz buldu mu astarını istiyor. Tabi gidilen her yerde kendisi çalışmadığı için, benden / bizden bekliyor ödensin.

İşin komik tarafı, biz asla davet etmiyoruz. Özellikle görüşme planı yapmıyoruz. Yazmadıkça yazmıyoruz ama bir insan hiç bi bozulmaz, hiç mi kendini geri çekmez ya. Eşim ablasını seviyor ama oda farkında bu emrivakilerin, ısrarların, çıkarcılığın ve gerçekten kendini tamamen geri çekmiş durumda. Kadın buna rağmen yapışıyor resmen. Hani ne yapmam lazım? Alıp kadını karşıma "Sen bizi kullanıyorsun, görüşmek istemiyorum seninle" demek istemiyorum. Sınır çiziyorum anlamıyor. 3 arıyorsa 1 açıyorum. Müsait değildim diyorum. O yazmazsa yazmıyorum genelde özel durumlar olmadıkça. (Doğum günü, hastalık vs) Buna rağmen "Ya bak yazmıyor demek ki çok samimi olmak istemiyor" diye düşünmüyorsa, tekrar yazıyor. "Çok hayırsızsın, hiç yazmıyorsun" diye

Hiçbir zaman aşırı yakın can ciğer davranmadım bu arada. Kendisi tanıştığı andan itibaren sanki 30 yıllık dostmuşuz gibi davranışlara girdi. Sürekli benden ve eşimden iltifat istiyor. Bir tek eşim değil yani. Bende iltifat edeceğim. Doğum günü olduğunda "Taş gibiyim hala" diyor gülüyor mesela. Cevap vermedim sadece güldüm diyelim. "Öyleyim değil mi? Söyle hadi, taş gibisin de" baya söyletene kadar tekrarlıyor. Eşime onun yanında kazara "Yerim seni" demiş olayım salladım şu an bu örneği bu arada. "Beni de yersin dimi, söyle hadi beni de yersin dimi" diye ısrar ediyor.
Baya "aynen yerim" diye duyacak

Bizimle alakalı her şeye bizden daha çok özeniyor. Bir ara taşınsak mı dedik, öyle bir düşünceydi sadece ve ona söylemedik. Başka bir yakın akrabadan duymuş, bir uyandım whatsapp ev ilanları dolu. Ben sana sormadım ki, biz ev bakıyoruz sende baksana ilan demedim ki. Hani bir şeyi iyilik için yapmak istese bile teklif edilmeden hemen kendini dahil ediyor. Böyle olunca da insan üzülüyor. Ya yardımcı olmak istiyor diye düşünüyorum herhangi bir konu için ama bazen insan kendi annesinin bile yardımını istemiyor. Eşim ile baş başa halletmek isteyeceğim şeylere bile öyle çok ısrar ediyor ki dahil olmak için yardım etmek adı altında. Biz belki bi 10-15 kere "gerek yok, biz yaparız" dedikten sonra zorla anlıyor ve o gün gelene kadar ara ara yokluyor bizi.. Biz istediğimiz kadar anlatmayalım kv aracılığıyla sohbet esnasında bir şey duyuyor. Artık kv ye bile en ufak şeyi anlatmama kararı aldım. Kadın sohbet olsun diye bir şey söylesin bizle alakalı. (Soruyor çünkü bizi mesela ne yapıyorlar fln gibi) Bi bakıyosun hop görümce meydana çıkıyor. Kv ye desem şimdi "Anne bizle alakalı hiçbir şey söyleme" diye bu sefer sebebini açıklamak lazım. O kadar çok garip davranışlar var ki, hangi birini anlatayım....

Eve yeni bi kahve makinesi alalım dedik, duyduğu an öyle bir bağırışı var ki sevinç mutluluk bağırışları. Sanki onun evine alıyoruz. Zaten tepkileri aşırı abartılı genel olarak... Düğün günü kuaförde benden neşeli, mutluydu. Evlenen o gibi Ya böyle bizle alakalı şeylere sevinmesi, mutlu olması güzel bir şey ama o kadar abartılı ki ve o kadar yakından ilgili ki, bana itici gelmeye başlıyor çünkü rol çalıyor ortamdan.. Mesela yarın bir gün hamile kalsam kv ve kp ye ayrı söylemeyi düşünüyorum çünkü aynı ortamda söylesem eminim yine bir anda tüm dikkat onun üzerinde olacak ve sadece o konuşacak, her sohbet onun Hala olması hakkında olacak Biz anne, baba olmuyoruz, o hala oluyor olacak

Zaten daha nişanlıyken "Hemen evlenin çocuk yapın ben hala olmaya çok hazırım" demişti.

Genel olarak artık anlatmadığım şeylerde çok fazla ama gerçekten midem bulandı bu kişilik yapısından... Bir şey bahane edip kavga çıkartıp tüm köprüleri yakasım var sırf maruz kalmamak için bu durumlara. Çünkü mesafe ve sınır koymaktan anlamıyor.
 
İyi sabretmîşsînîz bozardim evimin süs ü bile niye onun olsun.Anlatsin abisi ayıp diye yada annesi yada kocası yada görgü kitabı alın hediye edin öğrenmenin yaşı yok .Çok sabirlisiniz ben o kadar şîşirmem içimi coktan terslemistim çekemem banane görümce ise nikahima mi aldim
 
Üşenmedim okudum, görümcenizi hiç sevmiyorsunuz onu anladım :)
Kadının değişeceğini zannetmiyorum bir yerde patlarsınız kavga küslük çıkar bu mevzu biter.
 
Konu çok uzun okuyamadım ama şunu diyebilirim: Görümcenizden boşanın, kimseyi memnun etmek zorunda değilsiniz.
 
Daha ne yapılır bilemedim. Ben olsam en fazla sizin yaptıklarınızı yapardım herhalde. Benim bile kafam karıştı iyi niyetli mi kötü , bencil biri mi ne ayak bu kadın diye =)) Kahve makinası olayında deli herhalde dedim =) Zor gerçekten. Şansınız şu ki eşiniz sizi darlamıyor. Siz de açmayın aradığında, yani siz de arada bi açarak pekiştiriyorsunuz. Sadece kv evinde görüşün.
 
Üşenmedim okudum, görümcenizi hiç sevmiyorsunuz onu anladım :)
Kadının değişeceğini zannetmiyorum bir yerde patlarsınız kavga küslük çıkar bu mevzu biter.
Belki seviyordum, sevecek gibiydim ama şu an sanki görümcem değilde takıntılı eski sevgilim gibi hissediyorum.
 
Kocası vermiyorsa işe girip çalışabilir. Çalışmasına izin vermeyen bir eşi yok. Çocuğu doğduğundan beri çalışmıyor, alışmış bu şekilde, zor geliyor yeniden iş hayatına atılmak. Niyeti kötü diyemiyorum bende ama artık bu emrivakiler, ısrarlar, patavatsızlıklar mide bulantısı yapıyor bende.
 
Aşırııı görgüsüz hadsiz bir tip bu ne ya yalandan bi kavga edin belki küser
 
O kahve makinesi olayında bende şok oldum ya. Öyle bir çığlık atarak bağırıyor ki mutlulukla. Başka bir şey oldu zannettim ben, ödüm koptu. O kahve makinesi internetten sipariş verildi, eve gelene kadar belki 3-4 kere "ben gelince şu kahveyi yaparız, ben gelince bu kahveyi yaparız." Yahu bir dur biz bi yapalım içelim o kahveyi. Ben bu kadar sevinmedim. Bakınca kötü bir şey yok ama rahatsız edici oluyor.
 
Bence evinize gelmelerine müsade etmeyin hep onun evine gidin.
Ve sizde talepkar olun yani madem öyle sizde onu biktirin.
Sen evdesin bize pasta börek yaparsın gibi mesela.
Bir yere çağırdığında ne o hesaplar senden mi diyebilirsiniz.
Yani o bir şey demeden siz ondan talepte bulunun.
Kız bir şey isterse de açıkça söyleyin öyle herkesin evinden bir şey istenmez sen artık bebek değilsin diye açıkça söyleyin.
Kırılan kırılsin.
Görümce de bir eşya istediğinde açıkça söyleyin ben eşyalarımı kimseye vermiyorum diye.
Kv de keşke kızını karşısına alıp konuşsa belki kendine çeki düzen verir.
 
Kız bu ne okurken sinir krizi geçirdim
Gorumce gormeyegim ömrümce
 
Kız bu ne okurken sinir krizi geçirdim
Gorumce gormeyegim ömrümce
Bende sinir krizi geçireceğim az kaldı. Ben çok sabırlı bir insanımdır ama 2 şeye gelemem. Emrivaki ve ısrar. Benim gibi sabır taşını çatlatmaya başladı. Gelip hasetlik, kötülük yapsa mesela bozup atacağım ama "Sen sürekli eşyalarımı ödünç istiyorsun, sürekli ufak tefek bile olsa bir şeyler aldırmaya çalışıyorsun. Yardım istemediğim halde sürekli zorla dahil oluyorsun.Görüşmek istemiyorum seninle" demek çok garip geliyor Aramamak, yazmamak, çağırmamak fayda sağlamıyor. Küsmüyor, bozulmuyor. "Aaa hiç aramıyorsunuz ablanızı, çağırmıyorsunuz yaaa" diyor gülerek ve bir anda hop zorla plan yaptırtmaya çalışıyor.
 
Aşırııı görgüsüz hadsiz bir tip bu ne ya yalandan bi kavga edin belki küser
Öyle yapacağım gibi artık. Bir insan bu kadar görgüsüz, hadsiz olup bunun hiç mi farkında olmaz. Hiç bi arkadaşı dahi uyarmamış mı bu kadını bu yaşına kadar anlamıyorum. Üzülüyorum da bir yandan. Çocuğum gibi oldu yemin ederim
 
Her ailede bu yamyam tiplerden en az bir tane var demek ki :) Bizde de dayım ve çocukları öyledir. Annem bi arkadaşı vardı onun çocuğu da öyle her geldiğinde bir şeyler ister benim olsun derdi vermek istemediğimde de annesi '' veriver ablası '' derdi. Oldu olacak evimizi de üstüne yapalım hiç tek tek vermekle uğraşmayalım. Ben bunun bir tür hastalık olduğunu düşünüyorum ve bu hastalıktan tedavi görmedikleri sürece kurtulamazlar. Birine gittiğinde bi şeyler istemekten utanır insan ama alışkanlık haline getirmişler. Dayım da bize yemeğe, içmeye, o boktan hayatını anlatıp kendini rahatlarak bizi de strese sokarak psikolog ve restaurant niyetine gelir. Asla değer ve kıymet verdiği için gelmez yanımıza. Böylesinin kan bağına tüküreyim diyorum ben olsam hiç şüphesiz silerim muhatap olmam da annem işte pek sever kendini kullandırmayı. Eşinize bu konuda net konuşun kartını vermesin her şeyi almasın. Siz de çalışmayın o zaman madem eşiniz tüm aileye yetebiliyorsa gözünü korkutun gerekirse prasını yedirip durmasın. Sonuçta sizin de birikiminiz var çocuklarınız için kenara köşeye koyacağınız altın vs. olacak böyle para birikmez ki.
 
Nedense kahve makinesi ile ilgili kısmı okurken bu kadar sevinmesini onun da makineye ortak çıkacak olmasına yordum tabii bu kanıya sizin anlattıklarınızdan vardım ama çekilecek dert değil. Sizde iyi sabır varmış
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…