gitmek mi zor kalmak mi?

nev_a

Üye
Kayıtlı Üye
17 Eylül 2012
17
0
16
Diğer
arkadaslar cok zor durumdayim, canim o kadar aciyor ki catlamak uzere kalbim.. ama net bir karar veremedim..
9 yillik evliyim 5 yasinda bir oglum var evliligimin basindan itibaren sorunlar vadi ama her gecen gun artti ama artik cok farkli boyutlarda...

ne kadar detay belirtmem gerek onu da bilmiyorum ama simdi gereksiz zamaninizi almayayim, gerekirse yazayim detaylari

zihnimde sorularim oyle cok ki ama kafamda toparlayabildigim yazabildigim sunlar:

bir evlilik nereye kadar ve hangi sartlarda cocuk icin devam ettirirlir?

yoksa habire tvlerde, forumlarda internet ortaminda okudugumuz gibi mutsuz bir evlilik asla devam etmemeli midir, cocuk icin devam ettirmek kendini kandirmak midir, bunun cocuga faydasi degil zarari mi olur?

su olursa asla evli kalinmamali, sunlar her evliklikte olabilir ya da her evlilikte olmasa bile buna katlanip devam ettirmek daha dogrudur diyerek gruplayabileceginiz seyler var mi? mesela genelde siddet olursa olmaz deniyor, bunda da bir kez bile olursa o an bitirmek mi lazimdir, yoksa bunun bile duzelmesi icin cabalamak mi gerekir? nereye kadar katlanilmali, nerede artik bu isin sonu yok mucadele gereksiz denmeli?

bir de cok onemli bir nokta mutlu ve mutsuz evliligin olcutu ne olmali, biz beklentilerimizi yukselttigimiz, zorlama cabalar icine girdigimiz icin mi mutlu olamiyoruz? herseyi istediginiz gibi yapabilmek midir mutluluk, karsi tarafin beklentileri farkliysa, onun sizinle mutlu olmasi ya da sizi sevmesi icin kendinizden tavizler vermek kendinizi degistirmek gerekiyorsa dogru olan evlilik adina bu tavizi vermek midir yoksa ne olursa olsun ben buyum isine gelirse demek mi, bu noktada olcu sinir ne olmali?

bir erkek ev islerini sizin goreviniz olarak goruyorsa, evde size yardim etmiyorsa, ev her zaman duzenli temiz olsun diye sorun cikartiyorsa, egitim seviyeniz ayni bile olsa, sizden ev isleri, ailesiyle iliskiniz, misafir agirlama vs konusunda klasik bir ev kadini modunda hareket etmenizi bekliyor, evde ona hizmet etmeniz gerektigini dusunuyorsa, para kullanimi, eve yeni bir esya alinmasi vs konusunda ondan cok bagimsiz hareket etmenizi istemiyorsa, ama buna karsin kendisi de sizin ve evinin ihtiyaclarini karsiliyorsa, icki, sigara kullanmiyor, kumar oynamiyor, cocuguyla ilgileniyor, cocuna sevgi gosteriyorsa bu yeterli midir, yoksa ille bana yardim etsin, ille de benim gorevim olmasin ev isleri, parayi nasil harcadigima ne aldigima karismasin, bana hep ilgi gostersin, romantik olsun diye israrci olmak mi gerekir?

kadinlik gururu denen sey seytanin fitnesi mi, insanca yasamak icin gerekli mi ? esiniz size ben soyle bir kadin istiyorum, ya oyle ol ya da bu isi bitirelim diginde dogru olan "kadinlik gururum var , ben buyum, begenmiyorsan begendigine git" mi demektir, yoksa evlilikte gurur olmamali, oyle istiyorsa istedigi gibi olmaya calismaliyim mi denmeli?

evlilik birliginin amaci nedir, biz cok mu kendimizi kandirdik, diziler vs etkisiyle evliligi hep sevgi, ask olarak algiladik, sevgi bekler olduk, ama gercek hayat baska turluydu de biz mi kendimizi kandirdik? dogru olan bu mu yoksa evlilik ozellikle erkek icin temel bedensel ihtiyaclarin karsilanmasinin mesru yoludur, diger hersey sonra mi gelir?

evliligi duygusal paylasim, sevmek ve sevilmek uzerine kurmak, sevgi yoksa ya da bir taraf icin yeterli degilse bitirmek mi gerek, yoksa bazi yerlerde okudugum sekilde karsilikli haklarin ve cikarlarin oldugu (ve bunlarin temelinin bugun anladigimiz sekilde sevip sevmemek olmadigi) karsilikli ihtiyaclari karsilama temeline dayanan bir anlasma olarak algilamak mi gerek?

sevgi kendiliginden ya var ya yok mudur, yoksa bir nedene mi baglidir, sevdigimizi dusundugumuz insanlari bir sekilde fayda sagladigimiz icin mi severiz? esimizi sevmemiz esimizle iliskimizin, esmizin bize sunduklarina baglidir, sadece var olmasi, esim olmasi sevmeye yetmez yaklasimi mi dogru?


boyle bir deneyim (bosanma-ozellikle cocuk varken) yasayan var mi ?

cocugun en az zarar gorecegi durum nedir?

olmeyi istememek gerek biliyorum ve olumden sonrasina da hazir degilim ama su an yasamak o kadar agir ki, nefes alamiyorum... ama cocugum icin ayakta kalmam gerektigini de biliyorum, sadece nasil yapacagimi bilemiyorum su an.

belki cevaplarinizda daha buyuk acilara gogus gerebilme cesaretini bulacagim, belki de gereksiz yere gurur yaptigimi hakli olanin o olduggunu dusunup yolumu degistirecegim su an tam ortada hangisinin dogru oldugunu dusunuyorum.. belki siz dogruyu bulmama yardimci olursunuz.
ve lutfen bu mesaji okudugunuzda dua edin : benim dogru olani, kendim icin, cocugum icin hayirli olani anlama, idrak etme ve anlayip, idrak ettigim secenegi yapma gucunu bulabilmem icin dua edin lutfen..
 
Son düzenleme:
sen sadece kafandaki soruları yazmıştır sorun nedir anlamadım ki?:44:
 
okadar çok soru sormuşsun kı, hepsını cevaplamak mümkün değılde, kendımce fıkrımı söylıyım sana :)


bence her erkekten romantık bı eş olamaz
yanı senın dedığın gıbı, ev ışlerıne yardım etsın, yükümü hafıfletsın
malesef bızım toplumda genelde kadınların mecburı görevı olarak görülüyor bunlar
erkek dedığın çalışır kadın evde oturur çocuklara bakar, temızler, yemek yapar vs.
eskıden gelen bı alışkanlık bence bu, devır değıştı ama bazıları hala ınatla eskı kafa düşünmeye devam edıyor

Çocuk ıçın evlılığı devam ettırmek....
ne kadar sağlıklı bu tartışılır
çocuğun anne baba ıle aynı çatı altında huzursuz bı şekılde büyümesı mı
yoksa anne baba ayrı bı orda bı burda yaşaması mı daha ıyı olur bılemem..
Annemden bılıyorum, ne kadar boşan babamdan desemde, kardeşın küçük erkek çocuğu yapamam
ılerde elalem ne der dıyor :) türk kadınların çılesı bu galıba, elalem ne der....

Bence mutluluk kendınden tavız vermeden, kendı ısteklerınle karşı taraftan hıç bı beklentın olmadan olan şeydır
herkesın bırılerınden bı beklentısı vardır, genelde de hayal kırıklığına uğrarsın ve mutsuz olursun
en güzelı hıç bı beklentının olmaması.. ozaman ne üzülürsün, ne de mutsuz olursun..


Gıtmek mı zor kalmak mı dersen.
bence kalmak daha zordur,
gıtmek kolaydır, herkes yapabılır bunu,
ama kalıp mücadele etmek asıl meseledır, az ınsan cesaret edebılır
 
evli değilim dışarıdan bakan birisi olarak cevaplamak istiyorum sadece eğerki ortada sevgi saygı harici zorunluluk olarak kalmak gerekiyorsa ( bu neden çocuk olur, para olur,kariyer olur vs vs ...) kalmak çok zor olur... tabiki çocuk en önemli şey ama düşünürken önce ben bu adamı seviyormuyum birbirimizi değiştirmeden veyahut ortak bir noktada buluşarak aynı evde yaşamak bana mutluluk veriyormu yanında mutlu muyum diye kendime sorardım heralde eğer cevabım evet mutluyum sa sorun yok ama eğer mutsuzum diyorsam fakat sonrasında ya çocuk ne olacak diye kendime soruyorsam çocuk için kalmazdım gibime geliyor sonuçta değer görmeyip değer vermediğim bir ortamda çocuğum nasıl yetişecek ne öğrenicek ileride oda ailesine benim davrabdığım gibi sevgisiz mi bakmayı öğrenicek belki de saygısız yada belki de eğer dayak varsa işin içinde oda öyle gördüğü için belki o da eşini dövücek vs vs ...yaşamadan konuşmak kolay tabi ama Allah kimseyi kalsammı gitsemmi ikilemine düşürmesinççç
 
Evlilik bir ortaklıktır. Primitif bir şirket hatta. Çıkarlar doğrultunda kurulur. Toplumun ve kişilerin çıkarı. Çıkarlar değişkendir. Çıkarları belirleyense ihtiyaçlardır. Kimisi için ihtiyaç aşktır, sevgidir paylaşımdır,. Kimisi için başının üstünde bir çatı sofrasında bir tas çorba. Ama bir yerden sonra kadınların %99 u için meşru yoldan çocuk sahibi olmak, o çocukları sağlıklı, huzurlu bir ortamda büyütebilmektir temel ihtiyaç, ana çıkar.

Evliliğin ve karşı tarafın da beklentileri vardır. Yüklediği sıkıntılar, sorumluluklar, zorunluluklar .

Eğer ihtiyaçlarınız karşılanıyorken size yüklenen sorumluluk, zorunluluklar ve sıkıntılar tahammül gücünüzü aşmıyorsa bu evlilik yürür. Hatta buna mutlu bir beraberlik bile denebilir.

Aksi durumda ya bu evlilik biter ya da taraflardan biri katlanmaya, ezilmeye devam eder.
 
Son düzenleme:
Bu dert mi yoksa tez calisman icin data mi topluyorsun? Acikcasi ortada bir sorun varsa bunu yazarsan ona gore cevaplayabiliriz.
 
Bu soruları ben de sıkça kendime soruyorum. Cevaplar göreceli ve yoruma açık elbette.
Benim eğitim durumum eşimden yüksek,ancak şunu kabul ettim ki toplumca kabul edilen kadın çalışıyor dahi olsa ev işlerinin kadının işi olarak görüldüğü. Ne kadar mücadele malesef o kadar yorgunluk oluyor. Ne kadar beklenti,o kadar hayal kırıklığı. ;Benim evliliğimde gözlemlediğim annesine düşkün olmayan bir eş bile "karısının eliyle" görevlerini yerine getirmeye çalışıyor. Yani kadın onun ailesini ağırlayıp,yoruluyor o da görevini yerine getirmiş oluyor.
Nerelerde bitimeye karar verilir diye sorarsan,buna yorum yapmam inan mümkün değil. Ben igisizlik nedeniyle oğlum 1,5 yaşındayken evliliğimi sonlandırmaya karar verdim,dava açtım,sonrasında düzelince bu sebebin çok saçma olduğuna kanaat getirdim. Malesef hayat onsuz da toz pembe olmuyor. Onun sorumlulukları bitse başka başka sorumluluklar başlıyor.

... uzatılabilir elbette. Dilersen sen hangi konulara takıldığını paylaş,daha fazla yorum ve görüş alırsın..
 
Keşke artılarıyla eksileriyle evliliğinizi yazıp yardım isteseydiniz daha kolay olurdu tavsiyelerde bulunmak...
 
arkadaslar cok zor durumdayim, canim o kadar aciyor ki catlamak uzere kalbim.. ama net bir karar veremedim..
9 yillik evliyim 5 yasinda bir oglum var evliligimin basindan itibaren sorunlar vadi ama her gecen gun artti ama artik cok farkli boyutlarda...

ne kadar detay belirtmem gerek onu da bilmiyorum ama simdi gereksiz zamaninizi almayayim, gerekirse yazayim detaylari

zihnimde sorularim oyle cok ki ama kafamda toparlayabildigim yazabildigim sunlar:

bir evlilik nereye kadar ve hangi sartlarda cocuk icin devam ettirirlir?

yoksa habire tvlerde, forumlarda internet ortaminda okudugumuz gibi mutsuz bir evlilik asla devam etmemeli midir, cocuk icin devam ettirmek kendini kandirmak midir, bunun cocuga faydasi degil zarari mi olur?

su olursa asla evli kalinmamali, sunlar her evliklikte olabilir ya da her evlilikte olmasa bile buna katlanip devam ettirmek daha dogrudur diyerek gruplayabileceginiz seyler var mi? mesela genelde siddet olursa olmaz deniyor, bunda da bir kez bile olursa o an bitirmek mi lazimdir, yoksa bunun bile duzelmesi icin cabalamak mi gerekir? nereye kadar katlanilmali, nerede artik bu isin sonu yok mucadele gereksiz denmeli?

bir de cok onemli bir nokta mutlu ve mutsuz evliligin olcutu ne olmali, biz beklentilerimizi yukselttigimiz, zorlama cabalar icine girdigimiz icin mi mutlu olamiyoruz? herseyi istediginiz gibi yapabilmek midir mutluluk, karsi tarafin beklentileri farkliysa, onun sizinle mutlu olmasi ya da sizi sevmesi icin kendinizden tavizler vermek kendinizi degistirmek gerekiyorsa dogru olan evlilik adina bu tavizi vermek midir yoksa ne olursa olsun ben buyum isine gelirse demek mi, bu noktada olcu sinir ne olmali?

bir erkek ev islerini sizin goreviniz olarak goruyorsa, evde size yardim etmiyorsa, ev her zaman duzenli temiz olsun diye sorun cikartiyorsa, egitim seviyeniz ayni bile olsa, sizden ev isleri, ailesiyle iliskiniz, misafir agirlama vs konusunda klasik bir ev kadini modunda hareket etmenizi bekliyor, evde ona hizmet etmeniz gerektigini dusunuyorsa, para kullanimi, eve yeni bir esya alinmasi vs konusunda ondan cok bagimsiz hareket etmenizi istemiyorsa, ama buna karsin kendisi de sizin ve evinin ihtiyaclarini karsiliyorsa, icki, sigara kullanmiyor, kumar oynamiyor, cocuguyla ilgileniyor, cocuna sevgi gosteriyorsa bu yeterli midir, yoksa ille bana yardim etsin, ille de benim gorevim olmasin ev isleri, parayi nasil harcadigima ne aldigima karismasin, bana hep ilgi gostersin, romantik olsun diye israrci olmak mi gerekir?

kadinlik gururu denen sey seytanin fitnesi mi, insanca yasamak icin gerekli mi ? esiniz size ben soyle bir kadin istiyorum, ya oyle ol ya da bu isi bitirelim diginde dogru olan "kadinlik gururum var , ben buyum, begenmiyorsan begendigine git" mi demektir, yoksa evlilikte gurur olmamali, oyle istiyorsa istedigi gibi olmaya calismaliyim mi denmeli?

evlilik birliginin amaci nedir, biz cok mu kendimizi kandirdik, diziler vs etkisiyle evliligi hep sevgi, ask olarak algiladik, sevgi bekler olduk, ama gercek hayat baska turluydu de biz mi kendimizi kandirdik? dogru olan bu mu yoksa evlilik ozellikle erkek icin temel bedensel ihtiyaclarin karsilanmasinin mesru yoludur, diger hersey sonra mi gelir?

evliligi duygusal paylasim, sevmek ve sevilmek uzerine kurmak, sevgi yoksa ya da bir taraf icin yeterli degilse bitirmek mi gerek, yoksa bazi yerlerde okudugum sekilde karsilikli haklarin ve cikarlarin oldugu (ve bunlarin temelinin bugun anladigimiz sekilde sevip sevmemek olmadigi) karsilikli ihtiyaclari karsilama temeline dayanan bir anlasma olarak algilamak mi gerek?

sevgi kendiliginden ya var ya yok mudur, yoksa bir nedene mi baglidir, sevdigimizi dusundugumuz insanlari bir sekilde fayda sagladigimiz icin mi severiz? esimizi sevmemiz esimizle iliskimizin, esmizin bize sunduklarina baglidir, sadece var olmasi, esim olmasi sevmeye yetmez yaklasimi mi dogru?


boyle bir deneyim (bosanma-ozellikle cocuk varken) yasayan var mi ?

cocugun en az zarar gorecegi durum nedir?

olmeyi istememek gerek biliyorum ve olumden sonrasina da hazir degilim ama su an yasamak o kadar agir ki, nefes alamiyorum... ama cocugum icin ayakta kalmam gerektigini de biliyorum, sadece nasil yapacagimi bilemiyorum su an.

belki cevaplarinizda daha buyuk acilara gogus gerebilme cesaretini bulacagim, belki de gereksiz yere gurur yaptigimi hakli olanin o olduggunu dusunup yolumu degistirecegim su an tam ortada hangisinin dogru oldugunu dusunuyorum.. belki siz dogruyu bulmama yardimci olursunuz.
ve lutfen bu mesaji okudugunuzda dua edin : benim dogru olani, kendim icin, cocugum icin hayirli olani anlama, idrak etme ve anlayip, idrak ettigim secenegi yapma gucunu bulabilmem icin dua edin lutfen..

yazdığın sözler anlamlı ama sana yardımcı olabileceğimiz boyutta değil hangisine cvp verelim ki biçok soru sormuşsun senin sorunun nedirki böyle duygusal sözlerinden bişey çıkartmak için gereksiz bir çaba içine sokma insanları derdini söyle anlayalım... bu sorular burda biçok derdi olan insanların kafasındaki sorular net bir sorun belirticeksinki anlaşılsın....
 
Bu dert mi yoksa tez calisman icin data mi topluyorsun? Acikcasi ortada bir sorun varsa bunu yazarsan ona gore cevaplayabiliriz.
valla su an dusunebilecegim en son sey bile degil bir tez calismasi yapmak... konunun sonunda dua edin lutfen demisim zaten tez olsaydi baska sey derdim..
neyse yukarda bir arkadas daha ayni seyi soylemisti tekrar aciklayayim. ciddi sorunum var, bosanmali miyim, evliligimi devam ettirmek icin mucadele mi etmeliyim buna karar vermeye calisyorum ama ikilemler icindeyim, bazi seyleri o kadar cok duzunmek sorgulamak zorunda kaldim ki sonuca ulasamiyorum ve neyin dogru olduguna karar veremiyorum. bazab bosanmak dogru geliyor, omrumu tuketmenin ne anlami var, ben mutlu degilken cocugumu nasil mutlu ederim vs vs.. bazan da acaba gurura kapildim ya da bi nevi korluk oldu da kendi yanlisimi mi gormuyorum, gercekten esim hakli olabilir mi, eger o hakliysa caba gostermeyerek hem kendi hayatimin hem cocugumun bu ayriliktan dolayi yasayacagi tum sikintilarin vebalini yuklenmis olurum.. ve ben bunu kesinlikle istemiyorum... diye dusunuyorum
yazdigim bu sorular da cevaplarini alabildim takdirde beni karar vermeye goturecek sorular.. bu sorulara dogru cevaplari verebilirsem sonucta dogru bir karar alabilecegim. ve arkadaslarim, ailem akrabalarim vs ile cesitli nedenlerden dolayi bu konulari konusamadigim,bu sorulara tarafsiz cevaplar da vermeyecekleri icin, benden ve esimden bagimsiz olarak , disardan bakan insanlarin yorumlarina ihtiyac duydugum icin yazdim..

istedigim sey bu sorulara cevap vermeniz varsa tecrubelerinizi paylasmaniz.. hepsi bu..
 
Son düzenleme:
maşallah :D evlilikle ilgili gelmiş geçmiş tüm soruları sormuşsunuz :D herkesin hayat görüşü farklı olduğu için bu sorulara vereceği cevaplar da farklı olacaktır. kendimce cevap vereyim sorularınızın bazılarına.

bir evlilik nereye kadar ve hangi sartlarda cocuk icin devam ettirirlir?

yoksa habire tvlerde, forumlarda internet ortaminda okudugumuz gibi mutsuz bir evlilik asla devam etmemeli midir, cocuk icin devam ettirmek kendini kandirmak midir, bunun cocuga faydasi degil zarari mi olur?

iki tarafın gayretiyle aşılmayacak sorunlar yoktur, buna inanıyorum ben. yine de eğer tüm çabalarınıza rağmen, ilişkiyi devam ettirmenin size, eşinize ya da çocuğunuza zarar verdiğini düşünüyorsanız, gün be gün yitip giden bir psikolojisideyseniz o zaman devam ettirmenin ne anlamı olur?

su olursa asla evli kalinmamali, sunlar her evliklikte olabilir ya da her evlilikte olmasa bile buna katlanip devam ettirmek daha dogrudur diyerek gruplayabileceginiz seyler var mi?

şu var ki evliliklerde ahlak zafiyetleri dışındaki her sorunu aşılabilir olacağını düşünüyorum. adam zina yapar, kumar oynar, içki içer, haram olmayan yollardan kazancı olur vs...bu tarz durumların aşılması çok zordur. kişi batar, sizi de yanında batırır. o yüzden bu tür konular dışındaki tüm sorunlar aşılabilir, bazen görmezden gelinebilir, alttan alınabilir.

mesela sorduğunuz

bir erkek ev islerini sizin goreviniz olarak goruyorsa, evde size yardim etmiyorsa, ev her zaman duzenli temiz olsun diye sorun cikartiyorsa, egitim seviyeniz ayni bile olsa, sizden ev isleri, ailesiyle iliskiniz, misafir agirlama vs konusunda klasik bir ev kadini modunda hareket etmenizi bekliyor, evde ona hizmet etmeniz gerektigini dusunuyorsa, para kullanimi, eve yeni bir esya alinmasi vs konusunda ondan cok bagimsiz hareket etmenizi istemiyorsa, ama buna karsin kendisi de sizin ve evinin ihtiyaclarini karsiliyorsa, icki, sigara kullanmiyor, kumar oynamiyor, cocuguyla ilgileniyor, cocuna sevgi gosteriyorsa bu yeterli midir, yoksa ille bana yardim etsin, ille de benim gorevim olmasin ev isleri, parayi nasil harcadigima ne aldigima karismasin, bana hep ilgi gostersin, romantik olsun diye israrci olmak mi gerekir?

bu durumda yapmanız gereken önce bunu söylemektir. eşinize ondan ev işleri ile ilgili daha fazla yardım beklediğinizi söyleyin. zorlandığınızı, size daha çok yardımda bulunmasını, arada baş başa daha fazla zaman da geçirmek istediğinizi söylersiniz. sonra onun bu konudaki fikrini sorarsınız. kendisi ne istiyor, nasıl bakıyor bu konuya. ne yapılabilir ortak noktaya nasıl varılabilir.

baktınız olmuyor, eşiniz istemiyor, direniyor ve değişmeyecek o zaman kendinize şu 2 soruyu sorun
- onu böyle kabul edebilir miyim
- bu ilişkimde tatmin olup mutlu olduğum diğer konulara göre önemli bir konu mu. yani olmasa da yaşanılabilecek cinsten mi. öyle ya her istediğimizi alamayız. bazen şartları kabul edip hayatımızı ona göre düzenlememiz de gerekir...

bir de cok onemli bir nokta mutlu ve mutsuz evliligin olcutu ne olmali, biz beklentilerimizi yukselttigimiz, zorlama cabalar icine girdigimiz icin mi mutlu olamiyoruz? herseyi istediginiz gibi yapabilmek midir mutluluk, karsi tarafin beklentileri farkliysa, onun sizinle mutlu olmasi ya da sizi sevmesi icin kendinizden tavizler vermek kendinizi degistirmek gerekiyorsa dogru olan evlilik adina bu tavizi vermek midir yoksa ne olursa olsun ben buyum isine gelirse demek mi, bu noktada olcu sinir ne olmali?

bir ilişkide hissettiğiniz duygular iyiyse, o zaman mutlusunuz demektir bence. yanında huzur duyduğunuz bir insan, bazı zorluklarına, sıkıntılarına ve aradaki tartışmalara rağmen mutluluk veriyordur size. mükemmel bir ilişki olamayacağına göre genel olarak tatmin olduğunuz bir ilişki başarılı bir ilişkidir sanırım.

herşeyi istediğimiz gibi yapsakta kendimizle ilgili sorunlarımız varsa mutlu olamayız. karşı taraf psikolog değildir, bizim sıkıntılarımızı çözüp bizi iyileştiremez. bu anlamda evlilikten bu tarz bir beklentiye girmemek gerekir. sonuçta bizim gibi kültür sıkıntılarına, baskılarına maruz kalmış bir insan var ve o da gördüğü, doğru bildiği şeyleri yapıyor evlilikte...

sizi sevmesi için kendinizden taviz neden veriyorsunuz ki.diyelim bir konuda rahatsızlığını söyledi eşiniz. bir düşünün bu konuda haklı mı yoksa haksız mı. ona göre karar verin, ilişkiniz ve kendiniz için doğru olduğuna inandığınız şeyi yapın. onu elde etmek için değil kendinizi geliştirmek ve iyi hale getirmek için yapın değişimlerinizi...

evlilik birliginin amaci nedir, biz cok mu kendimizi kandirdik, diziler vs etkisiyle evliligi hep sevgi, ask olarak algiladik, sevgi bekler olduk, ama gercek hayat baska turluydu de biz mi kendimizi kandirdik? dogru olan bu mu yoksa evlilik ozellikle erkek icin temel bedensel ihtiyaclarin karsilanmasinin mesru yoludur, diger hersey sonra mi gelir?

evliligi duygusal paylasim, sevmek ve sevilmek uzerine kurmak, sevgi yoksa ya da bir taraf icin yeterli degilse bitirmek mi gerek, yoksa bazi yerlerde okudugum sekilde karsilikli haklarin ve cikarlarin oldugu (ve bunlarin temelinin bugun anladigimiz sekilde sevip sevmemek olmadigi) karsilikli ihtiyaclari karsilama temeline dayanan bir anlasma olarak algilamak mi gerek?

evlilik sadece erkekler değil kadınlar için de cinsel ihtiyaçların meşrulaştırmasının bir yoludur. evet, bu da evliliğin bir amacı ama en önemli amacı değil. kendimize bir hayat arkadaşı, yoldaşı bulmak, zorlu yaşamda destek bulup onda huzur bulmak için evleniriz çoğunlukla. elbetteki karşılıklı çıkarlar vardır, bu her ilişkide geçerlidir ama bunlar var diye evliliğin temelinin bunlara dayandığını söylemekte doğru olmaz.

sevgi kendiliginden ya var ya yok mudur, yoksa bir nedene mi baglidir, sevdigimizi dusundugumuz insanlari bir sekilde fayda sagladigimiz icin mi severiz? esimizi sevmemiz esimizle iliskimizin, esmizin bize sunduklarina baglidir, sadece var olmasi, esim olmasi sevmeye yetmez yaklasimi mi dogru?

bir insan olarak eşimizi sevme sebeplerimiz, evlilikten aldığımız doyumu da gösterir bir parça. o insan eşimiz olmasa da onunla paylaştıklarımızdan, onun varlığından duyduğumuz haz ve sevgiden dolayı onu hayatımızda tutarmıyız yine. birbirimiz için yaptıklarımızdan çok birbirimizin yanında ne hissettiğimizdir önemli olan. işte bu sevginin kendiliğinden olup olmadığını da gösterir...

baya yazdım ama inşallah bir parça aydınlatabilmişimdir sorularınızı =) sorduğunuz sorular deniz derya, yazsak sayfalar yetmez ama işte biraz cevaplansa da yeterli olur belki...
 
yazdığın sözler anlamlı ama sana yardımcı olabileceğimiz boyutta değil hangisine cvp verelim ki biçok soru sormuşsun senin sorunun nedirki böyle duygusal sözlerinden bişey çıkartmak için gereksiz bir çaba içine sokma insanları derdini söyle anlayalım... bu sorular burda biçok derdi olan insanların kafasındaki sorular net bir sorun belirticeksinki anlaşılsın....

arkadaslar kimseyle polemige girmek icin, eglenmek icin, duygusal takilmak icin vs konus acmadim.. bana yardimci olmaya calisan insanlari terslemek vs gibi tavirlardan da hoslanmam . neden israrla sorun nedir ki yazilmis hakikaten anlamadim.. bir degil birden cok sorum var, hepsine ya da birkacina ya da fikriniz olan hangisiyse ona cevap verebilirsiniz.. yazdiklarimin duygusal sozlerden ibaret olmadigini dusunuyorum..
mesela evlilik cocuk icin surdurulebilir mi? gayet net ve acik bir soru..
bir evlilikte sorunlarin ne kadarina tahammul edilebilir, edilmelidir. hangi sorunlarda hemen ayrilinmalidir? benim baktigim yerden bu da gayet acik ve net bir soru gibi geliyor..
yine de size net gelmiyorsa tam olarak anlamadiginiz nokta neyse onu sorun siz de ben de ona gore aciklamayi deneyeyim
 
Son düzenleme:
maşallah :D evlilikle ilgili gelmiş geçmiş tüm soruları sormuşsunuz :D herkesin hayat görüşü farklı olduğu için bu sorulara vereceği cevaplar da farklı olacaktır. kendimce cevap vereyim sorularınızın bazılarına.



iki tarafın gayretiyle aşılmayacak sorunlar yoktur, buna inanıyorum ben. yine de eğer tüm çabalarınıza rağmen, ilişkiyi devam ettirmenin size, eşinize ya da çocuğunuza zarar verdiğini düşünüyorsanız, gün be gün yitip giden bir psikolojisideyseniz o zaman devam ettirmenin ne anlamı olur?



şu var ki evliliklerde ahlak zafiyetleri dışındaki her sorunu aşılabilir olacağını düşünüyorum. adam zina yapar, kumar oynar, içki içer, haram olmayan yollardan kazancı olur vs...bu tarz durumların aşılması çok zordur. kişi batar, sizi de yanında batırır. o yüzden bu tür konular dışındaki tüm sorunlar aşılabilir, bazen görmezden gelinebilir, alttan alınabilir.

mesela sorduğunuz



bu durumda yapmanız gereken önce bunu söylemektir. eşinize ondan ev işleri ile ilgili daha fazla yardım beklediğinizi söyleyin. zorlandığınızı, size daha çok yardımda bulunmasını, arada baş başa daha fazla zaman da geçirmek istediğinizi söylersiniz. sonra onun bu konudaki fikrini sorarsınız. kendisi ne istiyor, nasıl bakıyor bu konuya. ne yapılabilir ortak noktaya nasıl varılabilir.

baktınız olmuyor, eşiniz istemiyor, direniyor ve değişmeyecek o zaman kendinize şu 2 soruyu sorun
- onu böyle kabul edebilir miyim
- bu ilişkimde tatmin olup mutlu olduğum diğer konulara göre önemli bir konu mu. yani olmasa da yaşanılabilecek cinsten mi. öyle ya her istediğimizi alamayız. bazen şartları kabul edip hayatımızı ona göre düzenlememiz de gerekir...



bir ilişkide hissettiğiniz duygular iyiyse, o zaman mutlusunuz demektir bence. yanında huzur duyduğunuz bir insan, bazı zorluklarına, sıkıntılarına ve aradaki tartışmalara rağmen mutluluk veriyordur size. mükemmel bir ilişki olamayacağına göre genel olarak tatmin olduğunuz bir ilişki başarılı bir ilişkidir sanırım.

herşeyi istediğimiz gibi yapsakta kendimizle ilgili sorunlarımız varsa mutlu olamayız. karşı taraf psikolog değildir, bizim sıkıntılarımızı çözüp bizi iyileştiremez. bu anlamda evlilikten bu tarz bir beklentiye girmemek gerekir. sonuçta bizim gibi kültür sıkıntılarına, baskılarına maruz kalmış bir insan var ve o da gördüğü, doğru bildiği şeyleri yapıyor evlilikte...

sizi sevmesi için kendinizden taviz neden veriyorsunuz ki.diyelim bir konuda rahatsızlığını söyledi eşiniz. bir düşünün bu konuda haklı mı yoksa haksız mı. ona göre karar verin, ilişkiniz ve kendiniz için doğru olduğuna inandığınız şeyi yapın. onu elde etmek için değil kendinizi geliştirmek ve iyi hale getirmek için yapın değişimlerinizi...



evlilik sadece erkekler değil kadınlar için de cinsel ihtiyaçların meşrulaştırmasının bir yoludur. evet, bu da evliliğin bir amacı ama en önemli amacı değil. kendimize bir hayat arkadaşı, yoldaşı bulmak, zorlu yaşamda destek bulup onda huzur bulmak için evleniriz çoğunlukla. elbetteki karşılıklı çıkarlar vardır, bu her ilişkide geçerlidir ama bunlar var diye evliliğin temelinin bunlara dayandığını söylemekte doğru olmaz.



bir insan olarak eşimizi sevme sebeplerimiz, evlilikten aldığımız doyumu da gösterir bir parça. o insan eşimiz olmasa da onunla paylaştıklarımızdan, onun varlığından duyduğumuz haz ve sevgiden dolayı onu hayatımızda tutarmıyız yine. birbirimiz için yaptıklarımızdan çok birbirimizin yanında ne hissettiğimizdir önemli olan. işte bu sevginin kendiliğinden olup olmadığını da gösterir...

baya yazdım ama inşallah bir parça aydınlatabilmişimdir sorularınızı =) sorduğunuz sorular deniz derya, yazsak sayfalar yetmez ama işte biraz cevaplansa da yeterli olur belki...
cok tesekkur ederim, ihtiyac duydugum tarzda bir cevap (ihtiyac duydugum sey derken hakli bulunmayi kastetmiyorum, yanlis anlasilmasin yazdiklarinizin bir kismi beni haksiz cikariyor ) ihtiyac duydugum sey bu sekilde aciklamalar, bakis acinizi paylasmaniz.. tesekkurler tekrar.. tekrar okuyup uzerinde dusunmem gereken noktalar var cok..
 
Son düzenleme:
okadar çok soru sormuşsun kı, hepsını cevaplamak mümkün değılde, kendımce fıkrımı söylıyım sana :)


bence her erkekten romantık bı eş olamaz
yanı senın dedığın gıbı, ev ışlerıne yardım etsın, yükümü hafıfletsın
malesef bızım toplumda genelde kadınların mecburı görevı olarak görülüyor bunlar
erkek dedığın çalışır kadın evde oturur çocuklara bakar, temızler, yemek yapar vs.
eskıden gelen bı alışkanlık bence bu, devır değıştı ama bazıları hala ınatla eskı kafa düşünmeye devam edıyor

Çocuk ıçın evlılığı devam ettırmek....
ne kadar sağlıklı bu tartışılır
çocuğun anne baba ıle aynı çatı altında huzursuz bı şekılde büyümesı mı
yoksa anne baba ayrı bı orda bı burda yaşaması mı daha ıyı olur bılemem..
Annemden bılıyorum, ne kadar boşan babamdan desemde, kardeşın küçük erkek çocuğu yapamam
ılerde elalem ne der dıyor :) türk kadınların çılesı bu galıba, elalem ne der....

Bence mutluluk kendınden tavız vermeden, kendı ısteklerınle karşı taraftan hıç bı beklentın olmadan olan şeydır
herkesın bırılerınden bı beklentısı vardır, genelde de hayal kırıklığına uğrarsın ve mutsuz olursun
en güzelı hıç bı beklentının olmaması.. ozaman ne üzülürsün, ne de mutsuz olursun..


Gıtmek mı zor kalmak mı dersen.
bence kalmak daha zordur,
gıtmek kolaydır, herkes yapabılır bunu,
ama kalıp mücadele etmek asıl meseledır, az ınsan cesaret edebılır

cok tesekkurler.. son iki paragrafiniza cok takildim, beklentisizlik konusunda tamamen size katiliyorum, sonucta hayal kirikliklari beklentilerin sonucudur, fakat beklentisiz olmayi basaramiyorum, bu benim hatam mi, yoksa herkes mi boyle? gercekten esinden beklentisiz olabilmeyi basarabilen kadinlar var mi?
bir de kalmak daha zor demissiniz ya bir de soyle sorayim kalmak mi Dogru gitmek mi? aslinda zor ya da kolay olandan cok dogru olani bulmaya calisiyorum bu sekilde sormam gerek..
 
evlilik bir ortaklık değil bence ben böyle görmüyorum .bir erkeği seviyorsun ve onla hayatını paylaşıyorsun .önce şunu sormak lazım onun neyini seviyorsun ?sevmeyi ve seçmeyi bilmek gerek biraz da .birazda şans işi yani kavun eğilki koklayamıyorsun .bambaşka biride çıkabilir yanılabilirsin .
senin sorunlarını anlamadım yani açık bir şekilde yazsaydın daha iyi olurdu sanırım .iki tarafta çalışıyorsa hayat müşterekse erkekde işin ucundan tutacak bence .öyle kadını hizmetçi gibi gören zihniyet beni sinirleniriyor .öyle adamlar var ki yani karım çalışsın eve para getirsin ama evde de hizmetçim olsun her dediğimi yapsın modunda .bidefull bakım bekleyenlerde var sürekli .tabiki kadın kendine bakmalı ama her dakika aynı olamıyorsun .pijamaylada geziyorsun yeri geldiğinde .
ama kısaca evlilik beni mutsuz ettiği zaman ayrılırdım heralde kendi adıma .mutsuz olduğum yerde olmam çünkü hayat kısa bir kere geliyoruz sonuçta .
 
Evlilik bir ortaklıktır. Primitif bir şirket hatta. Çıkarlar doğrultunda kurulur. Toplumun ve kişilerin çıkarı. Çıkarlar değişkendir. Çıkarları belirleyense ihtiyaçlardır. Kimisi için ihtiyaç aşktır, sevgidir paylaşımdır,. Kimisi için başının üstünde bir çatı sofrasında bir tas çorba. Ama bir yerden sonra kadınların %99 u için meşru yoldan çocuk sahibi olmak, o çocukları sağlıklı, huzurlu bir ortamda büyütebilmektir temel ihtiyaç, ana çıkar.

Evliliğin ve karşı tarafın da beklentileri vardır. Yüklediği sıkıntılar, sorumluluklar, zorunluluklar .

Eğer ihtiyaçlarınız karşılanıyorken size yüklenen sorumluluk, zorunluluklar ve sıkıntılar tahammül gücünüzü aşmıyorsa bu evlilik yürür. Hatta buna mutlu bir beraberlik bile denebilir.

Aksi durumda ya bu evlilik biter ya da taraflardan biri katlanmaya, ezilmeye devam eder.

beni bu konuda zorlayan seylerden biri de bu (son 2 cumlenize istinaden yaziyorum) mesela bu forumda okuyorum bazi seyler, benim yasadigim sey bu degil ama ornegin aldatma konusu var, yorumcularin cogu ben aldatilirsam bi dakka durmam tarzinda yaziyor, eger aldatilan kadin buna katlanma egilimindeyse (sizin ifadenizle buna tahammul edebilecek gucu buluyorsa kendinde) bu guclu olmak degil tam tersi aciz olmak, zavallik olmak, gurursuz olmak vs olarak adlandiriliyor ve o kadin hor goruluyor.. iste ben de kendi yasadigim durumda kendime karsi bazan ben gucluyum bu sey uzucu ama ben yuvami bozmamak cocugumun gelecegi adina buna tahammul edebilirim diye dusunurken, diger yandan ya acaba kendimi mi kandiriyorum, aslinda ben aciz, zavalli bir kadin durumuna mi dusururyorum kendimi, guclu oldugum icin mi buna tahammul edebiliyorum, gucsuz oldugum icin mi dusunceleri beni bunaltiyor-..
 
cok tesekkurler.. son iki paragrafiniza cok takildim, beklentisizlik konusunda tamamen size katiliyorum, sonucta hayal kirikliklari beklentilerin sonucudur, fakat beklentisiz olmayi basaramiyorum, bu benim hatam mi, yoksa herkes mi boyle? gercekten esinden beklentisiz olabilmeyi basarabilen kadinlar var mi?
bir de kalmak daha zor demissiniz ya bir de soyle sorayim kalmak mi Dogru gitmek mi? aslinda zor ya da kolay olandan cok dogru olani bulmaya calisiyorum bu sekilde sormam gerek..

sorun beklentiler değil, sorun hayalci bakış açıları ve fantaziler. kendi zihnimizde o insanın bunu yaparsa mutlu olacağımız gibi bir düşünceye gireriz. ''şunu yaparsa, şu istediğimi yerine getirirse'' bitmek bilmeyen istekler ve karşı tarafı istediğimiz kalıba sokma çabası. elbette kim olsa buna direnir. siz sırf eşiniz istiyor diye size ters gelen ve yapmak istemediğiniz şeyleri yapar mısınız? belki bir yaparsanız iki yaparsanız ama zamanla patlarsınız ve işler daha kötü hale girer.

basite indirgemiş gibi olacam ama bir örnek vererek anlatayım. siz eşinizin daha romantik olmasını, ev işlerine yardım etmesini istiyorsunuz. eşiniz ise bunu yapmak istemiyor, hayat görüşüne ters belki. belki yapısı böyle olmaya uygun değil. romantik olamıyor, sevgisini gösteremiyor ama sizi seviyorda. e o zaman bu beklentilerimiz karşılanmıyor diye ne yapalım? adamı baskı altına alıp istediklerimizi yapsak mutlu olacak mıyız? karşı tarafa baskıyla, ayrılma tehditleri ile istediğimizi yaptırsakta bu bize mutluluk getirecek mi? burda sorgulamanız gereken sizin fikir ve istekleriniz. biraz daha gerçekçi isteklerde bulunmak gerek.

adamın yaşadığı kültürde kadına yardım etmek ters bir durumdur, ailesinden bunu görmüştür. değişmesi de zor olacaktır tabi. ha değişebilir zor olsada ama bunu kendisinin istemesi lazım, sizin zorlamanız talep etmeniz değil. bu şekilde sahip olamazsınız buna. içinde romantik davranışlar olmayan ailesinden bunu hiç görmemiş olan bir insan bunu nasıl yapsın? bu konularda biraz da eşinizin tarafından bakın olaylara. ''istese yapar, değişir'' demek çok dar bir bakış açısıdır ve kötü niyet taşır bence. sırf kendi isteklerinize odaklanıp eşinizi görmezden gelirsiniz bu durumda. onca senelik kişiliğini bir anda sizin için değiştirmesini istemek bencil bir istek değil midir bir anlamda?

ilişkiyi bitirseniz de bu tarz istekleriniz sizinle olacağından, farklı bir ilişki de size istediğinizi vermeyecektir....bir de her zaman için soruna odaklanın, ilişkinin geneline değil. bir sorun varsa onu çözmeye çalışın, ilişkinin genelini yargılayıp bitirme üzerinde düşünmeyin.
 
Bu soruları ben de sıkça kendime soruyorum. Cevaplar göreceli ve yoruma açık elbette.
Benim eğitim durumum eşimden yüksek,ancak şunu kabul ettim ki toplumca kabul edilen kadın çalışıyor dahi olsa ev işlerinin kadının işi olarak görüldüğü. Ne kadar mücadele malesef o kadar yorgunluk oluyor. Ne kadar beklenti,o kadar hayal kırıklığı. ;Benim evliliğimde gözlemlediğim annesine düşkün olmayan bir eş bile "karısının eliyle" görevlerini yerine getirmeye çalışıyor. Yani kadın onun ailesini ağırlayıp,yoruluyor o da görevini yerine getirmiş oluyor.
Nerelerde bitimeye karar verilir diye sorarsan,buna yorum yapmam inan mümkün değil. Ben igisizlik nedeniyle oğlum 1,5 yaşındayken evliliğimi sonlandırmaya karar verdim,dava açtım,sonrasında düzelince bu sebebin çok saçma olduğuna kanaat getirdim. Malesef hayat onsuz da toz pembe olmuyor. Onun sorumlulukları bitse başka başka sorumluluklar başlıyor.

... uzatılabilir elbette. Dilersen sen hangi konulara takıldığını paylaş,daha fazla yorum ve görüş alırsın..

tesekkur ederim beni anlayan yorumunuz icin..
peki bosanmaktan vazgecince nasil oldu evliliginiz? keske bosansaydim dediginiz oldu mu hic?
 
bence ben de dahil bayanların birçoğu kimlik bunalımı içerisinde.nedense türk olmamız.evet çünkü biz türkler asya ve avrupa kimliği arasına sıkışmış bir milletiz.değer yargılarımız kavram kargaşasında.müslümanız diyoruz ama iş yaşamaya gelince önce gelenekler geliyor.anadolu insanıyız diyoruz ama avrupa insanı gibi yaşamaya çalışıyoruz.erkekler de kadınların hem çalışmasını istiyor hem de geleneksel yapıda olduğu gibi ev hanımı olmasını.bu durumda da ortaya çıkan sorunları hangi kriterlere dayanarak çözeceğimiz meçhul.artık işimize hangisi gelirse,nalına da vuruyoruz mıhına da.ben çocuk için birçok şeye katlanılır düşüncesindeyim.mümkünse dayanabildiğiniz kadar dayanın.zamana bırakın çözümü.unutmayın allah var dert yok.rabbim yardımcınız olsun
 
Back