Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Evlaefe bu olay biraz eskidi. Hatta üzerine bir sürü konusuldu. Polisin bunu kendi kendine planladigina dair teoriler ortaya cikinca ve görüntüler de kanitlar nitelikte olunca, birden bire bu olaydan da zaten kimse konusmaz oldu. Günlerce sakin bir sekilde Park`ta oturan insanlar bile bu durumu hayretle izlediler. Cok komik bir olaydi, ben kahkahalarla izledim. Tiyatro gösterisi oldugu barizdi yani, o Molotoflari atanlar iyi giyimli, her türlü techizati olan insanlardi. Normalde izle bak molotof atanlarin videolarini karsilastirmayi sen kendin de yapabilirsin, hatta bunu yapan bir video da vardi da simdi bulabilir miyim bir bakayim. Bir de isin en komigi normalde kücücük gruplara deli gibi saldiran polis, bunlara bir türlü saldiramadi, hatta TOMA`dan gelen suyun bunlarin yaninda onlari islatmadan durdugu görüntüler var, basincin bilerek cok fazla arttirilmamasi yani.
Daha sonra bir de su komik durum var, Gezi Parki olaylarini canli canli aktarmayan Türk basini oradaydi. Sabahin köründe:) Canli canli uzun uzun verdiler görüntüleri, medya herkesin gözlerini yasartti, duygulandirdi.
Cok konusuldu üzerine hemen de örtbas edildi zaten :)
Yurtta hüküm süren ekonomik istikrar!!! sadece bu hükümet döneminde kalıcı olacaktır.
Nedeni de kendi denge!!! politikalarını yaratırken normların dışında bir tavır izlemeleridir.
Üretim desteği olmayan, dış destekli bir ekonomi nereye kadar istikrarını sürdürebilir.
İçerideki metaya karşılık olmayan bir paradan söz ederseniz, bu farazi bir denge göstergesi olmaktan öteye geçemez.
Bunun yanı sıra toplumun büyük bir kesimi ekonomik istikrardan zaten yararlanamıyor.
Nasıl derseniz, aldığı maaş zaten enflasyonun oldukça gerisinde. Bir de enflasyonun
reel değerler baz alınarak açıklanmaması göz önüne alındığında, istikrarın patron kulüplerine
hizmet ettiği apaçık ortadadır...
Bu hareketi BBC'nin bahsettiği gibi bir hareket değildir aslında. Ekonomik istikrarın sadece
yüksek gelirli kesime hitap ettiğini gösterme maksadıyla, sadece küçük esnafa yönelik
alışverişlerden yana tavır almak forumlarda konuşuluyor. BBC'nin sayfasında yazdığı ile tüm
hareketi sorumlu tutmak hiç adil bir yaklaşım değil...
böyle örnekler derken?başka örnek versem ona da bişey söylerdiniz örnek verdim yalan söylememiş ya, haa diğer gelini de çarşaf'lı(bu da yalan değil) her neyse gerçekten böyle konulara sinir oluyorum evet biraz duyarlı çevre olsak yeter bende size teşekkür ederim.
Empati kurmama gerek yok , zamanında bende polisten dayak yiyerek yerlerde sürüklendim .Bilirim çok iyi o anı .
Ben o görüntüde bu anlattıklarınızı göremiyorum maaselef .
Neyse biz zaten sizinle ambulansa gereken duyarlılık gösterilmiyor konusunda uzlaşmıştık
Aynı şeyi ben yazdım zaten , aynı düşünüyoruz .
Kim olduklarını bilmediğim gibi kimilerinin engellerken kimilerinin engelleyenleri engellemeye çalıştığını zaten söyledim .
Daha önce gaz bombasının ambulanslarla taşındığı bilgisinden yola çıkarak bakmak istiyorlar , ben biliyorum .
Ama bunu bilmem hak vermemi gerektirmiyor yine de.
Olabilir , size göre normaldir bana göre değildir .
Polis müdahalesinde ambulans kullanmış ve güven zedelemişse , bu ambulans durdurmayı benim nazarımda meşru kılmaz.
Herkes yorumlarinda ozgur canim bende yazilanlari kahkahayla okuyrum
Saygilar
Kim hangi fikri savunursa savunsun karşındakine cahil, komik, gülünç gibi yakıştırmalar ve imalar yaparak karşındakini rencide etmesi hiçbir şekilde normal kabul edilemez... Karşınızdaki insan size cevap verse hem de sizin üslubunuzla hoşunuza mı gidecek?
Son kelimenizdeki gibi karşımızdakine saygı saygı saygı lütfen...
Kim hangi fikri savunursa savunsun karşındakine cahil, komik, gülünç gibi yakıştırmalar ve imalar yaparak karşındakini rencide etmesi hiçbir şekilde normal kabul edilemez... Karşınızdaki insan size cevap verse hem de sizin üslubunuzla hoşunuza mı gidecek?
Son kelimenizdeki gibi karşımızdakine saygı saygı saygı lütfen...
Bu tür hareketleri görmezden gelmek , yok saymakta , hiçbir şeydan sorumlu tutmamakta adil değil o takdirde değil mi ?
Ben mevcut hükümet ülkeye gözle görülür bir istikrar sağlamış mı sağlamamış mı , ımf borcu kapandı derken dış borçlanmanın ardında ne var , enflasyon / gelir dengesini sağlayabilmiş mi ...vs konularını tartışmıyorum ki alıntı yaptığınız yorumumda .Onlar için ayrı bir konu açılır tartışılır.
Ben bu direniş doğrultusunda azımsanmayacak bir kesimin bu türlü felaket senaryoları ile ''durmak yok direnişe devam '' demelerinin nasıl kabul gördüğünü sorguluyorum kendi içimde.
Durdurana kadar devam diyen kişilerin , hükümeti yok etme çabalarının , vatana zarardan daha önde mi olduğunu sorguluyorum.
Herkese mal etmiyorum bu durumu , bunu isteyenlerinde olduğunu görüyor ve yorumluyorum .
Yelkenim aciklamalarini hayranlikla izledim. Ben ekonomiden bir türlü haz almadim ve dersleri de hep
caktirmadan ekonomiden secmemeye calisiyorum. Ben de sunu ekleyeyim, gecen dönemde rekabetci
politikalar gibi bir ders almistim. Yabanci bir prof, bir harita acti. Dünya üzerinde hangi ülkelerin gelismekte
oldugunu gösteren.
Güclü devletler bir kenarda, bir de ekonomisi güclenmekte olanlar vardi, Türkiye de vardi haritada. Sonra adam
Türkiye`nin de dahil oldugu bir kac ülkeyi isaret ederek, bunlar özellestirme üzerine kurmuslardir politikayi
bu cok saglam bir politika degildir. Özellestire özellestire sonunu göremeyecekler farkinda degiller
demisti :)
Diyanet İşleri Başkanlığı Haziran Direnişi süresince polis saldırısında çok yoğun kullanılan ve uzmanlar tarafından insan sağlığına zararlı olduğu her fırsatta dile getirilen biber gazına destek verdi.
Başbakan Erdoğanın Talimatı ben verdim dediği ve son üç haftadır gerçekleşen eylemlerde polisin göstericilere karşı kullandığı orantısız güç tartışmaları devam ederken, Diyanet İşleri Başkanlığından biber gazına fetva çıktı.
Diyanetin Alo Fetva hattından yapılan açıklamada, dini açıdan biber gazının kullanılmasının sakıncalı olmadığı vurgulandı. Ayrıca insan sağlığına en az biber gazı zarar veriyor denildi.
Yeniçağdan Hanife Açıkalının haberine göre, dini açıdan biber gazının kullanılmasının sakıncalı olmadığı belirtilen Alo Fetva Hattında yer alan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Her ülkede, bu tarz olaylarda bu tarz gösteri yapanlara, şiddete başvuru yapanlara karşı savunma biçimi geliştiriyorlar. Devletimiz de bunu yapıyor. Daha önce de duyuru yapıyorlar zaten, astım hastaları varsa alandan ayrılsın, biraz sonra müdahale edeceğiz diye. Yani dini açıdan bunların bu şekilde değerlendirilmesi doğru değil. Daha farklı şiddeti engelleyici savunma biçimleri de geliştirilebilirdi ama en uygunu bu, karşı tarafa en az zarar veren budur ki, kullanılıyor. Ve karşı tarafı dağıtmak için fiili bir müdahalede bulunulması lazım. Bu cop da olabiliyor. Başka ülkelerde polisler plastik mermi kullanılıyor. Yani bu noktada biber gazı kullanılmasında bir sıkıntı yok. En zararsızı biber gazıysa bununla müdahale edilmesi en doğrusudur.
Uzgunum kisisel polemige girmiyrum.
kelimelerin bittigi yerde, aciklanamaz gerceklerin görüldügü yerde, sorulan sorulara verilecek mantikli cevaplar olmadigi zaman ve asla fikir sahibi degil ama iste bir miting de duymus ve bunu uluorta söze döküldügünde, yaa gülmeler, yaa sinirlenmeler , ya konu degistirmeler, yada böyle dalga geciyorum havasinda yazilar geliyor on gündür..
ben istiyorum ki konusalim, anlayalim birbirmizi.. ama en cok ben anlamak istiyorummmm, nasil, neden, niye???
Hareketleri ayrıştırmak gerektiğine katılıyorum. Birincisi bir kitlenin, kendi oyuyla, temsil için başa getirdiklerinin temsil
etmeyi unutup, hükmetmeye başlamasından yakınan ve bunu (kim ne derse desin, içinde olduğum için, gözlerimle gördüğüm için
bizzat biliyorum) demokrasiye uygun bir şekilde ve hukuk çerçevesinde dile getirmesi, forumlar düzenleyip, meclisin yapamadığı
her 'ses'i dinleme çabası...
İkincisi de bu hareketten nemalanmak isteyen, yıllardır hiçbir başarısı olmayan ütopik hareketleri temsil eden örgütlerin,
olayı anlamamış bazı kişilerin direniş değil, provakasyon çabası, bu çabayla ne yazık ki galeyana gelen toy grupların bir anlık
gafleti...
Bir sosyolojik tahlil yaparsak eğer, bu hareketin içeriği iki boyutuyla incelenmelidir. Durmak yok direnişe devam söylemi de
'durmak yok yola devam' sözüne ithafen türetilmiştir. Gezi ile başlayan bu olayların sloganlarını, söyleyenlerin dilinden anlamak için,
söyleyenlerin gözleri ile bakmalısınız. Karşıdan bakarak muhakeme edilemez. Bu zaten bir zorunluluktur.
O ayrı konu dediğiniz ve konuşmayı es geçtiğiniz başlıklar nedeni ile isyanda halk. Bakın bugün mitinglerinde iktidar, kişi başı
milli geliri arttırdığı ile övünüyorsa ve geliri artmayan grup bunu alkışlıyorsa bu iktidarın sağlamlığı da tartışılır, ekonomik politikası kadar.
Lambım, beni bilirsin hiç alakası olmayan bir bölüm okudum ama ben eğitimi olmayan biri olarak,
okuduğum dergiler, ekonomi sayfaları ile bu kadar düşünebiliyorsam, eğitimini almış biri olarak
daha çok sorgulardım...
Ayrıca özellikle her seferinde belirtiyorum, görüş değil icraata karşıyım ben. Somut verilerdir çünkü icraatlar.
din adi altindaki bu aciklamaya kac kisi inaniyor? acik yüreklilikle cevap verin lütfen???
zamaninda bende polis dayagi yedim simdi bunlar yesin diyrosun... Harika empati, tebrik ederim objektif bakis aciniza...
zamaninda okul da oturma eyleminde bende yedim, ama siz biz onlar diye ayrim yok hala benim beynimde.. Ama size empoze edileni düsünmeden benimsemissiniz.. keske muhasebe yapabilseydiniz....
ayrica cok da üzüldüm, entellektüel acidan epey birikiminiz var diye seviniyordum..
He sağlığa yararlı madem kendisi yesin biraz da şifa niyetine.simdi yemek yerken haberlede dinledim..
basbakan polis okulunda konusma yapiyor. " Polise her emri ben verdim, biber gazi emrinide ben verdim. Polis yaptigi her seyde kahramanlik örnegi göstermistir cani gönülden kutluyorum" " biber gazi günah degildir, sagliga yararlidir, söyledim diyanet fetvasini cikardi" dedi.
simdi vicdani olan insanlara sesleniyorum, bende müslimanim... su okuduklarinizda vicdanen rahat misiniz??
( dogrulugunu arastirin, kendi konusmasindan)
Diyanet İşleri Başkanlığı Haziran Direnişi süresince polis saldırısında çok yoğun kullanılan ve uzmanlar tarafından insan sağlığına zararlı olduğu her fırsatta dile getirilen biber gazına destek verdi.
Başbakan Erdoğan’ın “Talimatı ben verdim” dediği ve son üç haftadır gerçekleşen eylemlerde polisin göstericilere karşı kullandığı orantısız güç tartışmaları devam ederken, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan biber gazına fetva çıktı.
Diyanet’in “Alo Fetva” hattından yapılan açıklamada, dini açıdan biber gazının kullanılmasının sakıncalı olmadığı vurgulandı. Ayrıca insan sağlığına en az biber gazı zarar veriyor” denildi.
Yeniçağ’dan Hanife Açıkalın’ın haberine göre, dini açıdan biber gazının kullanılmasının sakıncalı olmadığı belirtilen Alo Fetva Hattı’nda yer alan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Her ülkede, bu tarz olaylarda bu tarz gösteri yapanlara, şiddete başvuru yapanlara karşı savunma biçimi geliştiriyorlar. Devletimiz de bunu yapıyor. Daha önce de duyuru yapıyorlar zaten, astım hastaları varsa alandan ayrılsın, biraz sonra müdahale edeceğiz diye. Yani dini açıdan bunların bu şekilde değerlendirilmesi doğru değil. Daha farklı şiddeti engelleyici savunma biçimleri de geliştirilebilirdi ama en uygunu bu, karşı tarafa en az zarar veren budur ki, kullanılıyor. Ve karşı tarafı dağıtmak için fiili bir müdahalede bulunulması lazım. Bu cop da olabiliyor. Başka ülkelerde polisler plastik mermi kullanılıyor. Yani bu noktada biber gazı kullanılmasında bir sıkıntı yok. En zararsızı biber gazıysa bununla müdahale edilmesi en doğrusudur.”