• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gezi Parkı eyleminin sonuçları ;

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
bizim ülkemizde dinsiz imansız diye bi hakaret var değil mi, ne kadar saçma

tanığım tüm agnostikler ateistler gayet hümanist düzgün insanlardı

Yav zaten ateist adamın çevreye bir zararını görmedim ki ben. İnanmıyor kendi seçimi, Allah'la onun arasında günahı sevabı. Ama müslümanım deyip te tekbir getirerek kafa kesen görmedik mi? Başkalarının hayatına müdahale edeni görmedik mi?. Ben hiç ateist bir arkadaşımın kalkıp ta bana sen niye namaz kılıyorsun, kılmayacaksın dediğini duymadım.
 
Son düzenleme:
bilmem? ama halka karşı oldukça ılımlı zaten konuşmasında hatta ne kadar korkmuş gören var mı diyenler de çoktu.

bir arkadaşım şöyle bişey paylaştı " yuhh duydunuz mu??? muhalefet liderine sallandıracaksın dedii"""

bilemiyorum yani ama o kısımda öyle dediğinden eminim :ssz:

Valla bilemiyorum, benim izlediğim aynen bu şekildeydi. Trt1'den izledim. Kesildiyse veya oynandıysa Trt de o halini yayımladı o zaman. Orijinalini bulabilen varsa paylaşsın biz de izleyelim.
 
Bu eylem marjinal grupların değil Halkındır hala anlamayan varsa...

42122546414060367866748.jpg

 


Yav zaten ateist adamın çevreye bir zararını görmedim ki ben. İnanmıyor kendi seçimi, Allah'la onun arasında günahı sevabı. Ama müslümanım deyip te tekbir getirerek kafa kesen görmedik mi? Başkalarının hayatına müdahale edeni görmedik mi?. Ben hiç ateist bir arkadaşımın kalkıp ta bana sen niye namaz kılıyorsun, kılmayacaksın dediğini duymadım.

valla çok haklısın, başka şeylerde demek isterdim ama başlığın amacından sapmaması için demiyorum
 
Teşekkür ederim resimler ve bilgiler için durumların geldiği nokta üzücü oradaki gerçekten birşeylerden zarar görmüş insanlara çok üzülüyorum.Bende birçok yerden bilgiler, resimler,haberler dinliyorum ordaki tanıdıklarımdan bilgiler alıyorum o kadar çok yalan haber, körü körüne bazı şeylere bağlanmış insanlar varki kimseye birşey diyemiyorsun bilgisiyle değil başka şeylerle seni bastırmaya çalışıyorlar, kendiyle çelişen yorumlar, paylaşımlar var dün bir yorum yapmıştım insanlar önce akıl süzgecinden geçirseler keşke birşeyi olduğu gibi kabul etmeseler diye umursanmadı bile.Kimse umursamasada ben bu yaşıma rağmen kabul edilebilirliğini araştırıp inanıyorum yine geldiğim nokta aynı akıl.Ayrıca hakaret etmeden yorum yapabilmek gittiği okullardan çok başka şeylerde gerektiriyormuş ve yazılabiliyormuş bunuda görmüş olduk.

malesef anaakım medya vergi cezalarından bıktığı için yayın yapamıyor. insanlar da haber kaynaklarını sorgulamadan birçok şeye inanıyor. özellikle twitterda menfi ve müsbet bir sürü çelişki yorum ve haber var. kaynak göstermek imkansız nerdeyse. başbakan çıkıp marjinaller ve terörist gruplar deyince bir kısım insanın vicdanı rahatlıyor o şiddet görüntülerine. komşusu belki oraya giden adam, beraber yediği içtiği insan. ama başbakan deyince teröristmiş deyip içini rahatlatıyor.

iktidarın bazı icraatlerini mantıklı bulabilirsiniz, bazıları da dünyanın en saçma şeyi gelebilir. olayları kişilerden bağımsız değerlendirmek gerek çünkü, yani aynen sizin dediğiniz gibi akıl süzgecinden geçirmek. gri türkler diye bir kavram türedi işte tam da bu noktada.

"Yakın çevreleri tarafından, baş örtüsü mağdurlarına hak verince ‘dinci’likle, Kürtlerin mağduriyetlerine empatiyle yaklaşınca ‘bölücülük’le, Türklüğü sevip Türklük kavramının acımasızca yerilmesine, hor görülmesine karşı çıkınca ‘faşistlik’le, azınlık haklarını savununca ‘liboşluk’la ya da ‘hainlik’le, Ergenekon ve tüm benzeri davalardaki uzun tutukluluk sürelerine ve cezaevlerinde yaşanan her türlü acıya merhamet gösterince ‘postalcılık’la ya da ‘anarşistlik’le, evrensel değerlerin insanlığın ilerlemesindeki yerini dile getirince ‘yabancı uşağı olmak’la, İslamiyet’i (ve dolayısıyla tüm kadim dinleri) yermeden, olduğu gibi kabul edince ‘cahillik’le veya ‘gericilik’le, dini taassuba mesafe koyunca ‘zındıklık’la, inanç ve ibadet özgürlüğünün yanında inanmama hakkının da olduğunu savununca ‘kâfirlik’le, ibadet edince ‘şeriatçılık’la, insanı ve kainatı anlamaya çalışıp sorgulayınca ‘ateistlik’le, düzene ve kanunlara saygılı olunca ‘koyunluk’la, aynı düzene itiraz edince ‘rejim düşmanlığı’yla; Atatürk’ün tarihte eşine zor rastlanır liderlik yeteneklerini ve değerini vurgulayınca ‘dogmatiklik’le, ‘fanatiklik’le veya tam tersine ‘saflık’la, Cumhuriyet’in ilk dönemlerine ezberden bakmayınca ‘nankörlük’le, Atatürk’ten Erdoğan’a ayrım yapmaksızın bir hükümetin icraatını takdir edince ‘yalakalık’la, eleştirince ‘her şeye muhaliflik’le, Batı’yı sevince ‘kimliksizlik’le, Doğu’yu sevince ‘köhnelik’le, sıradanlığı sevince ‘banallik’le, özgünlüğü sevince ‘marjinallik’le, tarihin her devrine sevgiyle ve hayranlıkla, ama aynı zamanda şüpheyle yaklaşınca ‘ne idüğü belirsiz olmak’la suçlanan; son olarak da alkol satışına getirilen yasaklar ve betonlaşma karşısındaki tavırlarıyla ’dinsiz’ veya ‘toplum düşmanı’ diye suçlanma olasılığı hayli yüksek olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin her daim arada kalan, gönlü mağdur vatandaşlarına Gri Türkler denir. Atalarımız, Gri Türkler için yüzyıllar öncesinden “bunlar ne İsa’ya yaranabilir, ne Musa’ya” diyerek konuyu gayet kısa ve net bir şekilde anlatmışlar."
 
Taksim ve Beşiktaş hareketlenmeye başlamış ve polis bugün kesin talimat almış.
Çok sert bir şekilde girmişler Taksim'e , 30 tane panzer getirileceği söyleniyor.
Halkı galeyana getirmekten başka bir işe yaramadığını anlamadılar sert müdehalenin:50:
Umarım doğru değildir.
 
Valla bilemiyorum, benim izlediğim aynen bu şekildeydi. Trt1'den izledim. Kesildiyse veya oynandıysa Trt de o halini yayımladı o zaman. Orijinalini bulabilen varsa paylaşsın biz de izleyelim.

aradım ben ama bulamadım valla. ben de ntvde izledim ama ikimizin dinlediği de aynı konuşma, canlı yayındı çünkü

neyse :ssz:
 
Akm yikip cami yapmaya kalkarsa gider kendimi Akmye zincirlerim namazinda niyazinda biri olarak. Dun yikip daha buyuk bir opera salonu yapacagiz diyordu. Cami yapacak yer mi kalmadi
 
Taksim ve Beşiktaş hareketlenmeye başlamış ve polis bugün kesin talimat almış.
Çok sert bir şekilde girmişler Taksim'e , 30 tane panzer getirileceği söyleniyor.
Halkı galeyana getirmekten başka bir işe yaramadığını anlamadılar sert müdehalenin:50:
Umarım doğru değildir.

parkonum iyiceee kötüye gidio herşey :ssz::ssz: ve ben çok korkuyorummm :50::50:
 
Bu açıklamların Başbakana ait olduğuna inanamıyorum ya gerçekten böyle şeyler demiş olabilir mi o halkın seçimiyle gelmiş birisi olayları tırmandırmak işlerine geliyor artık lehine döndürmeye başladı bu durumu eğer ona oy vermeyenlerinde başbakanı olsa böyle talihsiz açıklamala yapmaz. Ne demek ceza olarak cami yapıcam orada eylem yapanlar dinsiz mi, namaz kılmıyor, Allah'a inanmıyor mu neden kendisine baş kaldırı olarak görüyor bunu orada türbanlısı da var bu yapılanlara karşı çıkan onları alkışlıyorum onlar objektif partilere körü körüne bağlanmayan yeri geldiğinde hatalarını da söyleyen insanlar. Ben hem cmhuriyetçiyim, laik bir insanın hem de müslümanım.. Neden tek bir yere çekilmeye çalışıyoruz başbakan tarafında hem de. Oraya cami değil ne yapılırsa karşı çıkıcaz ama olay cami istemeyen dinsizlerin eylemi olacak bir anda. Dini, islamı böyle kullanmak mı müslümanlık. Yazık çok yazık..
 
Son düzenleme:
aradım ben ama bulamadım valla. ben de ntvde izledim ama ikimizin dinlediği de aynı konuşma, canlı yayındı çünkü

neyse :ssz:

Valla arkadaşım, gördüğümü, duyduğumu videosunu paylaşarak kanıtını sundum. Sizin dinlediğiniz, orijinali olduğunu iddia ettiğiniz bir video elinize geçerse onu da görmek isterim. Yok buydu ama dinlediğimizden farklı şeyler anlıyoruz diyorsanız onu bilemem tabi. :34:
 
Her şey o ağaçların altında başladı ve orada zaferle sonuçlandı. Bugüne dek kitlelerin tepkisi karşısında burnundan kıl aldırmayan, asla geri adım atmayan iktidar, dün ilk kez inadından vazgeçmek, polisini alandan çekmek zorunda kaldı.
4 gündür tarihin en barışçıl eylemine imza atan eylemciler ise, yan yana durarak, şiddete mesafe koyarak, kararlılığını koruyarak kazandı.
1 Haziran’ı, çok önemli bir kırılma noktası olarak tarihe kazıdılar.

Dün, Dolmabahçe’den tırmanıp dev bir kalabalıkla meydana girdiğimde saat 16’ya geliyordu.
İlk gazı orada yedik.
Damağımızda gazın tadı ve gözlerimizde acı bir yangınla Marmara Otel’in yanındaki Sağlık Sokak’a doğru çekildik.
Panik, tecrübeliler tarafından derhal yatıştırıldı.
Türkiye’de hak aramanın, gösteri yapmanın bedelini bilenler hazırlıklı gelmişti. Limonlar, sular, sütler hemen paylaşıldı. Fenalaşanlar kenara alındı. Polise, hükümete, başbakana saydırıldı.
Polisi taşlayanlar uyarıldı.
Gürül gürül akan bir kalabalıktı.
Hükümet için karar vaktiydi:
Ya inat edip Taksim’de korkunç bir kırımı göze alacak ya da tükürdüğünü yutup geri adım atacaktı.
Giderek büyüyen kalabalığı ve sokaklara sığmayan nefreti gördüğümde, bu kez mecburen ikinci seçeneğe razı olacaklarını anladım.
Nitekim saat tam 16.00’da Taksim Meydanı ile Gezi Parkı’nı ayıran merdivenlere kalkanlarıyla yerleşen polis, telaşla geri çekildi.
Hemen ardından günlerdir akıl almaz bir öfkeyle su ve gaz püskürten TOMA’lar kuyruğunu kıstırıp alandan ayrıldı.
Kitleler, “Örgütlü bir halkı hiçbir güç yenemez” sloganı eşliğinde, çağlayan bir su gibi alanı doldurdu.
Siyasetin tahterevallisinin tersine döndüğü an, o andı.
Muhtemelen 1968’de 6. Filo’yu denize dökenler de aynı coşkuyu yaşamıştı.
1960’ta 555K eyleminde Menderes’in yoluna dikilenler de...
1977’de Başbakan Demirel, CHP mitingi öncesi Ecevit’e suikast yapılacağı uyarısı yaptığında inadına on binlerle Taksim’i dolduranlar da..
Bıçağın kemiğe dayandığı noktaydı.
“Zulmün artsın ki zevalin çabuk gelsin” deyişini doğrularcasına, artan baskı, sonucu hızlandırdı.
Örgütlü olmayan, tamamen kendiliğinden gelişen bir hareketle ve son derece insani bir refleksle sokağa çıkan, bir kısmının daha önce hiç eyleme katılmadığı anlaşılan genç yaşlı, çoluk çocuk on binlerce insan, gazı yedikçe politize oldu, suyu yedikçe öfkelenip bilendi.
Bir avuç ağacı kurtarma amacıyla başlayan hareket, adeta gazla beslendi ve hızla ülkeyi bu iktidardan kurtarma hedefine döndü.
Park için alınan “yürütmeyi durdurma” kararı, yürümeyi durduramadı. Haksızlığa kızan, yola çıktı; arkadaşını çağırdı.
Hükümet, polisi kitlelerin üzerine ölçüsüzce salarak, helikopterlerden insafsızca gaz yağdırarak, masum bir çevre eyleminden devasa bir birliktelik yarattı; kendi gazında zehirlenen bir bünye gibi, kendisine karşı yıllardır örgütlenemeyen geniş ittifakı kendi elleriyle sağladı.
Sokaktakiler, artık sadece parkta ağaçlarını değil, hayat tarzlarını da savunuyorlardı.
Giderek artan baskının, alkol yasağının, kendilerine sorulmadan alınan kararların, “İnancın emri” lafının, “iki ayyaş” gafının hesabını soruyorlardı.
TKP’sinden, Kemalistlere, Halk Cephesi’nden CHP’ye, Çarşı grubundan Gökkuşağı aktivistlerine kadar herkes bir arada meydandaydı.
O noktadan sonra herkes, -Hükümet’in sıkça kullandığı tabirle-, “marjinal”di.
Bu birlikteliği sağlayan Gezi’nin ağaçları, tepelerinde gezinen helikopterlere aldırmadan kurtarıcılarını gölgesinde sakladı.
Belki de sembolü ağaç olacak büyük bir koalisyonun temeli, dün Taksim’de, Gezi Parkı’nda atıldı.
Gazla büyüttünüz bu hareketi...
Gazlayın şimdi hadi!

Can Dündar





 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back