bunu sana yazılmış uzun bir mektup gibi düşün. umarım duygularına hislerine iyi gelir. ama onun da ötesinde bakış açını değiştirmesini umarak başlıyorum.
Armenian model Armine Harutyunyan participated in Gucci show during Milan Fashion Week
.
Her name is Melanie Gaydos, she's a brave woman who faced the fashion industry and won.
The recent backlash to Holliday’s magazine cover proves that we still need to do more to make our society’s beauty standards more inclusive.
www.womensmediacenter.com
bunlardan birincisi, ermeni bir kadın model. kendisi gucci runwaylerinde boy gösteriyor farkettiysen. ve toplumsal güzellik normlarına hiç bir şekilde yakın değil. bebeksi değil yani. bildiğin çirkin kaşlarını bile almıyor.
ikincisi ise yine bir başka siyahi model. vitiligo rahatsızlığı yüzünden yıllarca iş bulamıyor. lakin şu anda dünya çapında bir süpermodel.
üçüncüsü ise, tüm vücudu yanmış bir kadın. kocası ve çocuğu var. linkte birliktelikleri anlatılıyor. ve yanık haliyle yüzündeki mutluluk yüzünden ne kadar güzel ve özgüvenli göründüğünü incelemeni isterim.
sonraki linkte de genetik bir bozukluk yüzünden yüz hatları çirkin bir başka model. süpermodel. ameliyat şansı da yok.
sonuncu ise obez bir modelin cosmopolitan dergisindeki kapak fotoğrafı. çok çirkin bir vücut gerçekten. hele bacaklar.
neden bunları paylaştığımı anlamışsındır belki. ama daha net açıklamaya çalışayım. benim bir arkadaşım var, aynı senin gibi kendisini özellikle yüzünü çok çirkin buluyor. hiç bir şekilde güzel olmadığını düşünüyor. benim gözümde ise bu çok sevdiğim arkadaşım o kadar güzel ki.
burada örnek verdiğim modeller de, güzelliğin ana unsur olduğu hatta kapitale çevrildiği, insanların güzellik üzerinden kariyer yaptığı bir sektördeler. fotoğrafları en ince ayrıntısına dek inceleniyor, binlerce fotoğraf çektiriyorlar, kendilerini dünyanın her yerinde görüyorlar. bu fotoğraflara baktıklarında çok çirkinim diye düşünselerdi, bu sektörde çalışamazlardı. çünkü özgüvenli olmaları gerek. demem o ki, bu babyface güzellik kriteri de aslında üretildi, yaratıldı ve tüm dünyaya kabul ettirildi. şimdiyse işler tersine dönüyor. çünkü ürünlerini satamıyorlar. çünkü insanlar artık sattıkları görüntülerdekine asla benzemeyeceklerini farkettiler. kremler o kadar da işe yaramıyor, diyetler sürdürülemiyor, kimse sıfır beden ve altın sarısı saçlı, çilsiz, renkli gözlü, fındık burunlu, mükemmel göğüslü ve kalçalı değil. parasız hele asla değil.
ürünlerini satabilmeleri için, insanlardaki farklılıkları ön plana çıkarmaları gerektiğini anladılar. dove reklamları buna bir örnek mesela. ama tabii bunu da bizim hayrımıza yapmıyorlar, kendi ürünlerinin satışını arttırmak tek amaçları.
güzel olmak istiyorsan, ameliyata, kreme vs. bel bağlamak yerine, sadece kendine değer vermen, ruhen-zihnen-bedenen sağlıklı olman, hayatında sağlıklı ilişkiler kurduğun insanları bulundurman ve tüm bunların toplamında mutlu olman yeterli. hepimizin dna'sının farklı olmasının bir nedeni var. hepimizin farklılıkları var. onları benimsemek ve kendimizi onlarla beraber ortaya çıkarmak, gizlemeye çalışmamak, yeterli olacaktır güzel olman için.
bunlar bir anda olacak şeyler değil, ama emin ol zamanla sen de farkedeceksin. hayatı mutsuz geçirmenin anlamı yok, nasılsa hepimiz çirkinleşecek, göbeklenecek, kırışacak, altımıza yapacak ve öleceğiz. gençliğini bunları takarak heba etmemelisin. yavaş yavaş bu konuda perspektifini değiştirmelisin. okumalar yapmalısın. çirkinliğin güzelliğin topluma ya da piyasaya göre değil de, gerçekten ne olduğu konusunda kendini geliştirmelisin. toplumun geneline uymak zorunda olmadığını öğrenmelisin.
son bir not: erkek arkadaşımda çok ender görülen bir deri farklılığı var (rahatsızlığı demiyorum dikkatini çekerim) sırtı ve bacaklarının derisi simsiyah, çok sık tüylerle kaplı. küçükken bunları aldırmak için ameliyat da ettirmişler bacaklarında yara izleri var. ayrıca erkek arkadaşım biraz kilolu yani göbekli. yüzü kesinlikle brad pitt yüzü değil. tombul yanaklı, küçük çeneli, gözlerinin altı uykusuzluktan mor, siyah benleri var. üstelik hiç zarif bir yanı yok. lisede üniversitede beğendiğim, hoşlandığım erkeklerden çok farklı yani.
ben de muhtemelen senin çevrende görsen ne güzel kadın diyeceğin tipte biriyim. kendimi özellikle göbeğimi ve burnumun birazcık aşağıya doğru sivriliğini beğenmesem de. üstelik saçlarım çok cılız ve ayak serçe tırnaklarım çok çirkin. yaştan ötürü ufaktan kırışıklıklar da çıktı artık. neyse, demem o ki, kimse muhtemelen onu bana yakıştırmaz bu toplumda.
ama, onun sırtına yüzümü dayayıp uyumak, ellerimi o sık sırt tüylerinde gezdirmek (ki kedi tüyü gibi yumuşak tuhaf bir şekilde sakinleştirici) o kadar güzel geliyor ki bana. hele gülüşünde gözlerinin içi, gamzesi, yamuk ve çıkık ön dişlerinin beyazlığını görmek. kendisinin çirkinliğini de kafaya takmıştı çok eskiden. ama artık umursamıyor. ben de umursamıyorum. mutluyuz çünkü ve hayat bunları umursamaktan çok daha önemli.
demem o ki, sen de benim için güzelsin. çok güzelsin hem de. bunu hala birinin sana iltifat etmesine ihtiyaç duyduğun için söylüyorum, ama duymayacağın günler de gelecek. o zaman iltifat yağmuruna tutulacaksın işte.
sevgiler.