- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Gençlik nereye gidiyor, siz ne düşünüyorsunuz
- Konu Sahibi sulusevgi
- Başlangıç Tarihi
Teşekkür ederim anladığınıza sevindim. Gençlik gidiyor ise birileri itiyordur illa ki etki tepki prensibi olarak görüyorum bunu ben. Sizin dediğiniz üzere daha olgun olanlar vardır evet ama bu olgunluğu kazandıran temel değerler aileden geliyordur tam tersi örneklerde var bu durumu avantaj olarak kullanan gençler, onları da arkadaşları itiyor işte devreye girmesi gereken aile devrede değil eğitimi aldığı okulda öğretmenler de artık bana ne ya dediği için hiç bir şekilde müdahale oluşmuyor.
Değişim kabul edilebilir onda haklısınız ama iyi yönde olması bizim için daha iyi olacaktır. Gençlikte geriye giderek örnek vereyim ; Oyuncakların belli grupları vardır hayal gücünü geliştirme olsun motor becerilerini geliştirmek olsun bizde ise oyuncak "Çocuk ağlarsa eline ver gitsin" dir. Ebeveynlerde değişmeli bu bağlamda.
Son düzenleme:
haklısınız. değişimi kötü yapan da iyi yapanda büyükler işte. çocuk sigara içiyorsa bunu büyüklerinden gördü yeni doğan çocuktan sigara içmeyi öğrenmedi yada sigara içme iç güdüsü ile dünyaya gelmedi bu çocuklar gençler. burada açılan başlık gençlik nereye gidiyor değil biz gençlere neden böyle yapıyoruz olmalıydı. ne yaptıysak biz yaptık çünkü gençlere, onlar suçlu değil suçlu olan biziz. öğretmen olarak anne bana olarak popüler kültürü iyi yönde aktarmayı beceremedik o yüzden gençleri suçlayarak savunma mekanizması geliştiriyoruz işte.
2 çocugu olan bi aile asgari ücretle çalışan bi baba okula giderken beslenme bile götüremeyen çocuk vs bi çok örnek var karşılaştıgım aileler degil devlet suçlu tamamıyla..haa birde ekonomik durumumuyla okulda arkadaşları tarafından dışlanan çocuk bu çocuk bu pskolojiyle nasıl çalışkan olabilir ki devlet 3 çocuk demeye devam etsin !!!!
şimdiki nesil yok yokluk ne demek onu bilmiyorlar...
çünkü herşey gözlerinin önünde bir misal vereyim
annem 4-5 yaşındayken dedem alışveriş için şehre gitmiş (köydeler) sene 60 63'ler
annemde baba banada bebek alırmısın demiş dedem bakarız demiş
ve geri geldiğinde bebek almamış imkanı yokmuş demek , bebek yapanlar ölmüş demiş
annemde buna inanmış neden mi çünkü etrafındada yok görmüyor bilmiyor
ama şimdi tv pc arkadaş çevresi birinde yoksa birinde var herkes herşeyi olsun istiyor
bende gençliğimde neler neler istedim ama imkanımız olmuyordu ve her istediğimde olmuyordu
çok geceler ağladığımı bilirim ama aileme yansıtmazdım alamıyor çünkü daha da üzülür diye belli etmezdim
en basit örnek kıyafet mesela ben amcamın teyzemin kızlarının küçülenleriyle büyüdüm diyebilirim
ama şimdiki gençler giyiyormu ? hayır .ben başkasından geleni giymem diyorlar
şimdi taa bebekliğinden başlıyor aile evladının her dediğini yapmaya şımartmaya
her istediği olan çocukta bu sefer yaşadığı hayattan tat almamaya tatmin olmamaya başlıyor
Allahım yokluk kıtlık nedir göstermesin
çünkü herşey gözlerinin önünde bir misal vereyim
annem 4-5 yaşındayken dedem alışveriş için şehre gitmiş (köydeler) sene 60 63'ler
annemde baba banada bebek alırmısın demiş dedem bakarız demiş
ve geri geldiğinde bebek almamış imkanı yokmuş demek , bebek yapanlar ölmüş demiş
annemde buna inanmış neden mi çünkü etrafındada yok görmüyor bilmiyor
ama şimdi tv pc arkadaş çevresi birinde yoksa birinde var herkes herşeyi olsun istiyor
bende gençliğimde neler neler istedim ama imkanımız olmuyordu ve her istediğimde olmuyordu
çok geceler ağladığımı bilirim ama aileme yansıtmazdım alamıyor çünkü daha da üzülür diye belli etmezdim
en basit örnek kıyafet mesela ben amcamın teyzemin kızlarının küçülenleriyle büyüdüm diyebilirim
ama şimdiki gençler giyiyormu ? hayır .ben başkasından geleni giymem diyorlar
şimdi taa bebekliğinden başlıyor aile evladının her dediğini yapmaya şımartmaya
her istediği olan çocukta bu sefer yaşadığı hayattan tat almamaya tatmin olmamaya başlıyor
Allahım yokluk kıtlık nedir göstermesin
Burada size hem katiliyorum hemde katılmiyorum, anca anne ve baba parayı veriyorum ya daha ne vereyim derler, yada cocugun kucuk yaşdan itibaren her istedigini
itirazsız karşılar ve her hatasında o haklı herkez haksız şeklinde alıp cocuklarını hep desteklerler ise işde dediginiz gibi bencil, ukala genclik olur. Anne ve baba cocukları karşısında ortak tavır almalı ve ne yazıkki maddi durumu iyi olan ailelerde genelde anne ve baba cok calıstıklarından yada cok gezdiklerinden cocuklarına fazla vakit
ayıramaz ve ona ne isterlerse alıp kendilerini tatmin ederler ve cocuklarını mutlu sanırlar, aslında onlar gulen yuzleri olan aslında içleri sevsizlikden çürüyen insanlardır.
Maddi durumu iyi olmayan ailelerde ise hepsinde degil, baba ve anne maddi olarak cocuklarını doyuramadıklarından, cocukların asıl ihtiyacı olan sevgileri ile onları
doyurduklarından o yaş cocukları daha mutlu gozukurler, tabi iclerini sizi dışları onları yakar. Maddi imkansızlıklar ve diger sınıf arkadaşlarınıns sahip olduklarına sahip
olamama kimisinde kendini aşağılama ve ice cekilme şeklinde gösterirken , bazılarında ise saldırganlık ve zorla sahiplenme şeklini alır ki bu cocuklar genelde ailelerinde
babalarından , abilerinden şiddet gören ve şiddeti çare olarak cocuklardır.
Cok haklısınız, ilkokul cocugunun elinde 700-800 tl lik telefonlar var ve cocuk o telefonu kırsa yada çaldırsa
aile o üzülmesin diye ona yeniden telefon alıyor. Ben hatırlarım kücükken bebegimi yanlışlıkla yakmıştımda
(sacları düzleşsin diye ütü yapmaya kalkdım), babam once annemi fırcaladı, bu cocuk bu ütüye nasıl eline alır
sonrada benim bebekler bir hafta elimden alındı. Tek fiske dayak yemedim ama bu cezalar ile ütünün kötü oldugunu
bebege zarar vercegini öğrendim.
Son düzenleme:
- 24 Ekim 2011
- 4.801
- 1.558
- 448
bu konuyla ilgili o kadar doluyum ki...
ben de çoğunluğu göçle gelmiş vatandaşların yaşadığı varoş tabir ettiğimiz bölgelerden birinde öğretmenlik yapıyorum. kendini kaybetmiş kimliğini kaybetmiş bir nesil geliyor hem de az buz değil o kadar fazlalar ki o kadar kötü durumdalar ki. çocuklara kızıyorum bazen davranışlarından dolayı sonra şöyle bir uzaktna bakıyorum onlara hala ne kadar da masumlar aslında. ne kadar küçükler nasıl açlar sevgiye ilgiye ama olmayınca olmuyor işte. kiminin ailesi problemli ayrı ya da baba veya anneyi kaybetmiş, kiminin ailesi var ama çalışıyorlar çocuklarla kimse ilgilenmiyor. böyle diyince biz de çalışıyoruz ilgilenmiyor muyuz diyenler çıkacaktır, unutmayın ki ben de çalışıyorum :) fakat genelde anneler sabah erkenden gidiyor çocuk yarım gün evde okula erken geliyor dışarda ipsiz sapsız tiplerle takılıyor. erkekse kavgaya bulaşıyor kızsa onlardan biriyle sevgili oluyor aileden kimse durumdan haber değil. bazen okula uğramıyor bile çocuklar. arkasını arayan soran yok. neler neler...
ben çocuklardan çok aileleri mesul tutuyorum bu durumdan. analık babalık yapmak kolay değil malesef. inanın anlatsam sayfalar dolar o kadar canımı sıkıyor ki bu mesela....
ben de çoğunluğu göçle gelmiş vatandaşların yaşadığı varoş tabir ettiğimiz bölgelerden birinde öğretmenlik yapıyorum. kendini kaybetmiş kimliğini kaybetmiş bir nesil geliyor hem de az buz değil o kadar fazlalar ki o kadar kötü durumdalar ki. çocuklara kızıyorum bazen davranışlarından dolayı sonra şöyle bir uzaktna bakıyorum onlara hala ne kadar da masumlar aslında. ne kadar küçükler nasıl açlar sevgiye ilgiye ama olmayınca olmuyor işte. kiminin ailesi problemli ayrı ya da baba veya anneyi kaybetmiş, kiminin ailesi var ama çalışıyorlar çocuklarla kimse ilgilenmiyor. böyle diyince biz de çalışıyoruz ilgilenmiyor muyuz diyenler çıkacaktır, unutmayın ki ben de çalışıyorum :) fakat genelde anneler sabah erkenden gidiyor çocuk yarım gün evde okula erken geliyor dışarda ipsiz sapsız tiplerle takılıyor. erkekse kavgaya bulaşıyor kızsa onlardan biriyle sevgili oluyor aileden kimse durumdan haber değil. bazen okula uğramıyor bile çocuklar. arkasını arayan soran yok. neler neler...
ben çocuklardan çok aileleri mesul tutuyorum bu durumdan. analık babalık yapmak kolay değil malesef. inanın anlatsam sayfalar dolar o kadar canımı sıkıyor ki bu mesela....
- 24 Eylül 2012
- 5.000
- 5.462
- 448
aslında gençlik bir yere gitmiyor zaten ergenlik dönemi zor atlatılan bir dönemdir çoğu da yalan söyler hayallerle yaşar ailem dövdü der aslında dövmez babam sunu dedi der aslında baba demez..mahalle aile eğitimi maddi durum gibi dğişkenler de var tabi..yıl 2013 zaten artık öğrenciler de devire uyum sağladı..pırıl pırıl öğrenciler de var hala ilgili aileler de var çok da büyük bir sorun yasanmıyor bence siz boşuna üzülmeyin..tv ye cıkıp öğretmen öldürenler istisnalardır..ayrıca 40-50 yasında adamlar eski eşlerine saldırıyorlar bu aralar onları öldürüyorlar bunlar eski gençlik değil mi ?eskisi yenisi yok bence..siz görevinizi iyi yapın cevrenizdeki görevini yapmayan arkadaslarınızı tatlı dille uyarın aileleri bilnçlendirin yeter..bu ülkede milyonlarca genç üniversitelerde eğitim alıyor şu an demek ki durum cok da feci değil..
çok güzel ve toplumsal bir konuya değinmişsiniz..benimde 2 yaşında bir oğlum var..şimdilerde o kadar taklitçi oldu ki..resmen hareketlerimizi gözlemliyor..bu yüzden öncelikle ebevenynlerin çocuğa yaklaşımı doğru olmalı..en önemlisi sevgisini esirgememeli..korku aşılanmamalı..
biz millet olarak yapma bak polis alacak seni,,yemezsen bak dr.a götürürüm iğne yaparlar,öcü geliyor gibi anlık çözümlü cümlelerle korkutmayı bırakırsak bir nebze düzelir herşey..canımız istediğinde hayır dediğimiz şeyi ,o an işimiz var diye hadi sussun diye evet dersek işte o anda çocuklar öğrenmeye başlar güvensizliği..anne baba bunu yaparsa elalem ne yapmaz..sonra da gelecek nesil nereye gidiyor diye kendimizce hayıflanırız..iş önce ebeveynde bitiyor..temeli sağlam olursa çocuğun çevrenin negatif etkilerinden de o kadar uzak durur..
biz millet olarak yapma bak polis alacak seni,,yemezsen bak dr.a götürürüm iğne yaparlar,öcü geliyor gibi anlık çözümlü cümlelerle korkutmayı bırakırsak bir nebze düzelir herşey..canımız istediğinde hayır dediğimiz şeyi ,o an işimiz var diye hadi sussun diye evet dersek işte o anda çocuklar öğrenmeye başlar güvensizliği..anne baba bunu yaparsa elalem ne yapmaz..sonra da gelecek nesil nereye gidiyor diye kendimizce hayıflanırız..iş önce ebeveynde bitiyor..temeli sağlam olursa çocuğun çevrenin negatif etkilerinden de o kadar uzak durur..
Kedilerinefendisi konuyu cok basite indirgemişsziniz. Bizde cocukduk bizde ergendik ama ailemize bu kadar saygısız degildik, babanın karşısında ayak ayak ustune
atmak, dekolte giyinmek, mini giymek, ondan izinsiz dışarı cıkmak, mumkun bile degildi. Şimdi erkekler maşallah babaları ile beraber icmeye gidiyor, bu nasıl babalık,
şam babası, iskele babası, anneleriyle olan konuşmaları hic yazmayacam bile. Kızlar iyice zıvanadan cıkıyor, özgürlük ile saygı karıştırılıyor. Bu konuda tv dizileri
gencligi mahvediyor. Hersey Özgürlük ve demokrasi kılıfı altında genclere sunuluyor. Ayrıca ne demek miş, anne baba cocuga fiske vuramazmış, cocuk anında
polise gidiyor ve anne ve babasını mahkemeye veriyor, ama anne ve baba cocugunu istese bile reddedemiyor, ölenede kadar o cocuk sizin. Anca sizi öldürmeye
kalkarsa, o zaman onu reddetme hakkınız var. Bu kadar cocuga haddinden fazla deger veriliyor, anne ve babalık dadılıga döndürülüyor. Mahallemizde babasını bana saldırdı diye polise giden kızın gercek yuzu sorguda cıkıyor, babası zayıf aldı diye cep telefonuna el koyunca oda hic utanmadan babasını kirletiyor. O baba nasıl
yaşasın o mahallede şimdi. Allah göstermesin böyle gencleri. İnsanı zıvanadan cıkarırlar. Ayrıca ozellikle cocukj kanalları bence normal kanallardan daha sakıncalı
ozellikle o kanallarda KESINLIKLE reklam olmamalı, pahalı oyuncakları o kadar guzel pazarlıyorlar ki, aileler de almak zorunda kalıyor, ustelik 2 gun sonra kırılıyor o oyuncak.
Bu konuda RTUK e cok basvuruda bulundum, "çocuk kanalları özel yada paralı asla reklam almamalı" yada türkiyede yayınlananlarda bu denetlenmeli.
Cunku AB ulkesi gelir düzeyi ile bizde gelir aynı degil.
Euro (asgari ucret)
ABD 998
İngiltere 1.244
Fransa 1.426
Hollanda 1.456
İrlanda 1.462
Belçika 1.472
Genclerinde sorunu teknoloji, benim yegen tam bir UPGRADE manyagı, surekli pc sini yeni parcalar alıyor, artık ailesini bunalttı. Ne cıksa istiyor.
Efendim son cıkan oyunlar oynamıyormuş, almasan internet cafeye gidecek, saati 2 tl den gunde 15-20 tl ona vercek yemek felan en az 30 tl
ayda 700-800 tl gidecek, tam bir oyun hastası olmuş. Ne yapsın ailesi ????
Asla ergendir demeyin, ergenlik taş devrinden beri olan bir durum, ama onu bozan bizleriz.
atmak, dekolte giyinmek, mini giymek, ondan izinsiz dışarı cıkmak, mumkun bile degildi. Şimdi erkekler maşallah babaları ile beraber icmeye gidiyor, bu nasıl babalık,
şam babası, iskele babası, anneleriyle olan konuşmaları hic yazmayacam bile. Kızlar iyice zıvanadan cıkıyor, özgürlük ile saygı karıştırılıyor. Bu konuda tv dizileri
gencligi mahvediyor. Hersey Özgürlük ve demokrasi kılıfı altında genclere sunuluyor. Ayrıca ne demek miş, anne baba cocuga fiske vuramazmış, cocuk anında
polise gidiyor ve anne ve babasını mahkemeye veriyor, ama anne ve baba cocugunu istese bile reddedemiyor, ölenede kadar o cocuk sizin. Anca sizi öldürmeye
kalkarsa, o zaman onu reddetme hakkınız var. Bu kadar cocuga haddinden fazla deger veriliyor, anne ve babalık dadılıga döndürülüyor. Mahallemizde babasını bana saldırdı diye polise giden kızın gercek yuzu sorguda cıkıyor, babası zayıf aldı diye cep telefonuna el koyunca oda hic utanmadan babasını kirletiyor. O baba nasıl
yaşasın o mahallede şimdi. Allah göstermesin böyle gencleri. İnsanı zıvanadan cıkarırlar. Ayrıca ozellikle cocukj kanalları bence normal kanallardan daha sakıncalı
ozellikle o kanallarda KESINLIKLE reklam olmamalı, pahalı oyuncakları o kadar guzel pazarlıyorlar ki, aileler de almak zorunda kalıyor, ustelik 2 gun sonra kırılıyor o oyuncak.
Bu konuda RTUK e cok basvuruda bulundum, "çocuk kanalları özel yada paralı asla reklam almamalı" yada türkiyede yayınlananlarda bu denetlenmeli.
Cunku AB ulkesi gelir düzeyi ile bizde gelir aynı degil.
Euro (asgari ucret)
ABD 998
İngiltere 1.244
Fransa 1.426
Hollanda 1.456
İrlanda 1.462
Belçika 1.472
Genclerinde sorunu teknoloji, benim yegen tam bir UPGRADE manyagı, surekli pc sini yeni parcalar alıyor, artık ailesini bunalttı. Ne cıksa istiyor.
Efendim son cıkan oyunlar oynamıyormuş, almasan internet cafeye gidecek, saati 2 tl den gunde 15-20 tl ona vercek yemek felan en az 30 tl
ayda 700-800 tl gidecek, tam bir oyun hastası olmuş. Ne yapsın ailesi ????
Asla ergendir demeyin, ergenlik taş devrinden beri olan bir durum, ama onu bozan bizleriz.
en büyük sorun, ailelerin yanlış yaklaşımı. ailede sevgi, ilgi görerek büyüyen çocuklar hatalı davranışlara pek sapmıyorlar. -şımarıklık- ile sevgi ilgiyi karıştırmayalım.
okulların, öğretmenlerin de hataları çok. çocukta gördükleri problemde aile ile iletişime geç(e)miyorlar, bazen geçilince ailenin zaten ne kadar sorumsuz olduğu görülüyor. o zaman öğretmenin yapabilecekleri de çok sınırlanıyor.
okullarda sadece öğretim ile sınırlı kalmasın. çocuklara ders dışında değerler eğitimi de verilmeli, bunu okulöncesi, sınıf öğretmenleri dışında tüm branş öğretmenleri istedikleri halde derslerine ekleyebilir.
okullarda rehberlik öğretmenler var ama davranış bozukluğu olan öğrenciler ile ilgilenmeleri bence çok yetersiz, çoğunun maalesef umrunda değil, zorunlu olan şeyleri yapsınlar yeter... uzman oldukları bir konuda neden bu kadar umursamazlar, anlamakta çok zorlanıyorum (istisna öğretmenlerimizi konu dışında tutuyorum)...
ben öğrencileri çocuk, genç diye düşünmüyorum, doğru modellerle tanıştıkları, karşılaştıkları müddetçe, çoğu bir şekilde kendini toparlıyor.
onlar ülkemizin geleceği.
onlar nereye gidiyorsa, ülkenin gideceği yer de orası olacak büyük ölçüde...
bir sürü çocuk yapıp,sokakta kendi başlarına büyümeye bırakmak yerine; az çocuk yapalım, iyi yetiştirelim. hem kendilerine, hem ailelerine, hem ülkemize faydalı bireyler olsunlar.
niteliği artırmak için, niceliği de düşürmeliyiz. genç nüfusumuzla kuru kuruya övünmek yersiz. o gençliği en iyi şekilde yetiştirmek herkesin görevi.
okulların, öğretmenlerin de hataları çok. çocukta gördükleri problemde aile ile iletişime geç(e)miyorlar, bazen geçilince ailenin zaten ne kadar sorumsuz olduğu görülüyor. o zaman öğretmenin yapabilecekleri de çok sınırlanıyor.
okullarda sadece öğretim ile sınırlı kalmasın. çocuklara ders dışında değerler eğitimi de verilmeli, bunu okulöncesi, sınıf öğretmenleri dışında tüm branş öğretmenleri istedikleri halde derslerine ekleyebilir.
okullarda rehberlik öğretmenler var ama davranış bozukluğu olan öğrenciler ile ilgilenmeleri bence çok yetersiz, çoğunun maalesef umrunda değil, zorunlu olan şeyleri yapsınlar yeter... uzman oldukları bir konuda neden bu kadar umursamazlar, anlamakta çok zorlanıyorum (istisna öğretmenlerimizi konu dışında tutuyorum)...
ben öğrencileri çocuk, genç diye düşünmüyorum, doğru modellerle tanıştıkları, karşılaştıkları müddetçe, çoğu bir şekilde kendini toparlıyor.
onlar ülkemizin geleceği.
onlar nereye gidiyorsa, ülkenin gideceği yer de orası olacak büyük ölçüde...
bir sürü çocuk yapıp,sokakta kendi başlarına büyümeye bırakmak yerine; az çocuk yapalım, iyi yetiştirelim. hem kendilerine, hem ailelerine, hem ülkemize faydalı bireyler olsunlar.
niteliği artırmak için, niceliği de düşürmeliyiz. genç nüfusumuzla kuru kuruya övünmek yersiz. o gençliği en iyi şekilde yetiştirmek herkesin görevi.
sulusevgi, bahsettiğinizden daha büyük problemler ile karşı karşıyayız. ilk cümlelerinizde yazdıklarınız aile içi durumlardır ve bence onların saygı ile gençlerin kayboluşu ile ilgisi yok. kişinin giyimi, bacak bacak üstüne atışı, aileyi ilgilendirir.
kısa etekli bir genç değil ama elinde sigara olan bir genç ile karşılaşınca üzülürüm daha çok.
gençlik dizileri, çocuk kanallarındaki reklamlar konusunda haklısınız.
gençler için daha kaliteli yayınlar hazırlanmalı ve yayına koyulmalıdır. belli bir yaşa kadar ne verilirse onu alıyorlar... ama düzgün yayınlar yoksa, çocuklar kaliteli yayınlara bir şekilde özendirilmiyorsa-yönlendirilmiyorsa (bu konuda okullar öğrenciyi çok güzel yönlendirebilir aslında) ne derece şikayete hakkımız var? aileler içinde eğitimsiz veya eğitimli ama bilinçsizler de olabiliyor, çocukları için iyisini yap(a)mıyorlar, doğru yönlendiremiyorlar.
ama öğretmenlerin işi tamamen bu, ona uygun donanımla yetiştiriliyor çoğu. çocuk ve gençleri neden doğru şekilde yönlendirmiyorlar?
tüketim çılgınlığı da ailenin hatası. çocuklarına veremedikleri sevgi, ilgi eksikliğini maddi şeylerle kapatma çabası olarak görüyorum daha çok. çocuklarına kötülük yaptıklarının farkında değiller...
kısa etekli bir genç değil ama elinde sigara olan bir genç ile karşılaşınca üzülürüm daha çok.
gençlik dizileri, çocuk kanallarındaki reklamlar konusunda haklısınız.
gençler için daha kaliteli yayınlar hazırlanmalı ve yayına koyulmalıdır. belli bir yaşa kadar ne verilirse onu alıyorlar... ama düzgün yayınlar yoksa, çocuklar kaliteli yayınlara bir şekilde özendirilmiyorsa-yönlendirilmiyorsa (bu konuda okullar öğrenciyi çok güzel yönlendirebilir aslında) ne derece şikayete hakkımız var? aileler içinde eğitimsiz veya eğitimli ama bilinçsizler de olabiliyor, çocukları için iyisini yap(a)mıyorlar, doğru yönlendiremiyorlar.
ama öğretmenlerin işi tamamen bu, ona uygun donanımla yetiştiriliyor çoğu. çocuk ve gençleri neden doğru şekilde yönlendirmiyorlar?
tüketim çılgınlığı da ailenin hatası. çocuklarına veremedikleri sevgi, ilgi eksikliğini maddi şeylerle kapatma çabası olarak görüyorum daha çok. çocuklarına kötülük yaptıklarının farkında değiller...
- 17 Eylül 2012
- 1.152
- 335
- 363
Genç nesilde dikkatimi çeken ve en çok rahatsız oldugum sasırdıgım : her ortamda herşeye rahatça küfür etmeleri..
7-18 yaş arası gençlerde bu durumu cok goruyorum.
Saygıyı öğretmezseniz bir insanın sınırlarını da çizemezsiniz..
Bence herşey anne ve baba da bitiyor..
Baba 10-15 saat çalısıp evi otel gb kullanıyorsa,
Anne sabahtan akşama ev işleri,yemek,misafir , komşu gezmesi yapıp evlatlarıyla gerektıgı gb ılgılenmıyorsa
Zaten orası yuvadan çok aynı kandan ınsanların hayatlarını tukettıklerı bır çatı olarak kalıyor ..
Birçok insan : karnını doyurmayı,okula yollayıp ustune basına kıyafet almayı ana baba olmak sanıyor ..
Bence butun hata burda baslıyor ..
Konusmaktan , duygu ve dusuncelerını göstermekten korkan insanlarız ..
Daha kotusu : seversem şımarır dıye dusunen insanlarız ..
7-18 yaş arası gençlerde bu durumu cok goruyorum.
Saygıyı öğretmezseniz bir insanın sınırlarını da çizemezsiniz..
Bence herşey anne ve baba da bitiyor..
Baba 10-15 saat çalısıp evi otel gb kullanıyorsa,
Anne sabahtan akşama ev işleri,yemek,misafir , komşu gezmesi yapıp evlatlarıyla gerektıgı gb ılgılenmıyorsa
Zaten orası yuvadan çok aynı kandan ınsanların hayatlarını tukettıklerı bır çatı olarak kalıyor ..
Birçok insan : karnını doyurmayı,okula yollayıp ustune basına kıyafet almayı ana baba olmak sanıyor ..
Bence butun hata burda baslıyor ..
Konusmaktan , duygu ve dusuncelerını göstermekten korkan insanlarız ..
Daha kotusu : seversem şımarır dıye dusunen insanlarız ..
evet surekli koymalı küfürler, bende komşunun ogluna kızmıştım ve ona şakacıkdan kulagını cektim, acıtmayacak şekilde
sen cocuk git anasına sahteden agla zırla bana tokat attı, kulagımı koparıcakdı diye, anası babası kapıma geldiler polisle
allahdan olaya yanımda 2 şahit vardı da polis durumu cocuk iftirası oldugunu anladı ve gitti, ama hala anası ve babası
giderken cocugun bana dedigi koymalı kufurleri mırıldanıyorlardı, sonra sabah baktım arabamı biri anahtar ile cizmiş.
Kimseyi suclamam ama o ana dek hic kimse cizmedi ondan sonra neden cizildi. Bende gece onların arabasını cizdim
işi inada bindirdim, eger onlar cizdiyse kapıma geleceklerdi sucluluk duygusu ile yok onlar degilse gelmezlerdi, ama
dedigim oldu ve "sen kim oluyorsunda bizim arabayı ciziyorsun" diye geldiler, dedim "kim cizd, ben evdeyim ve 3 arkadaşım var
şahit olarak dedim, sen ogluna ve arkadaşlarına sor dedim, bu sefer adam aynen yine koymalı kufurler ile cocuguna seslendi
cocuk geldi adam ona bir tokat caktı. Cocuk ne oldugunu anlamadı, ve ne itiraf etti biliyormusunuz " ama baba ben bizim
arabayı degil teyzenin arabasını cizmiştim" , böylece icimde rahatladı gunahsız birinin arabasını cizmemiştim, hakketiklerini
bulmuşlardı hepside. Kısacası aile yaptıkları ile ya terbiyeli yada böyle serseri cocuklar oluşturur.
sen cocuk git anasına sahteden agla zırla bana tokat attı, kulagımı koparıcakdı diye, anası babası kapıma geldiler polisle
allahdan olaya yanımda 2 şahit vardı da polis durumu cocuk iftirası oldugunu anladı ve gitti, ama hala anası ve babası
giderken cocugun bana dedigi koymalı kufurleri mırıldanıyorlardı, sonra sabah baktım arabamı biri anahtar ile cizmiş.
Kimseyi suclamam ama o ana dek hic kimse cizmedi ondan sonra neden cizildi. Bende gece onların arabasını cizdim
işi inada bindirdim, eger onlar cizdiyse kapıma geleceklerdi sucluluk duygusu ile yok onlar degilse gelmezlerdi, ama
dedigim oldu ve "sen kim oluyorsunda bizim arabayı ciziyorsun" diye geldiler, dedim "kim cizd, ben evdeyim ve 3 arkadaşım var
şahit olarak dedim, sen ogluna ve arkadaşlarına sor dedim, bu sefer adam aynen yine koymalı kufurler ile cocuguna seslendi
cocuk geldi adam ona bir tokat caktı. Cocuk ne oldugunu anlamadı, ve ne itiraf etti biliyormusunuz " ama baba ben bizim
arabayı degil teyzenin arabasını cizmiştim" , böylece icimde rahatladı gunahsız birinin arabasını cizmemiştim, hakketiklerini
bulmuşlardı hepside. Kısacası aile yaptıkları ile ya terbiyeli yada böyle serseri cocuklar oluşturur.
Bu artık toplumumuzun değil sadece, tüm dünyanın EN BÜYÜK SORUNU.
Aslında sorun ne ekonomik, ne ilgisizlik, ne eğitimsizlik.
SORUN BENCE DÜNYAYI YÖNETEN GÜÇLERİN İNSANLAR ÜZERİNDE UYGULADIĞI ZİHİN KONTROLÜ.
Onların kendilerince yüce bir amaçları var. Bu konuda biraz araştırma yaparsanız, nelerle karşılaşacaksınız, inanın uyku uyuyamayacaksınız...
Bu planları yüzyıldan fazla süredir devam etmekte ve artık ayyuka çıkmış durumda. Gizlenmiyorlar. Ne kadar çok bilgi kirliliği olursa o kadar arada karışacaklarını düşünüyorlar.
İnternet onlar için ciddi derecede tehlike olduğundan beri, kendileriyle ilgili yalan yanlış bilgiler de yayınlıyorlar.
Gençler odak noktaları elbette.
Çocukken bizim de izlediğimiz çok masum gibi görünen mickey mouse, tom ve jerry gibi çoook masum çizgi filmlerde bile nasıl subliminal mesajlarla bilinçaltını etkilediklerini görünce şaşıracaksınız.
Dünyayı sarsan ünlü isimlerin kliplerini, şarkı sözlerini ve kimlerle ilişki içinde olduklarını, her biri birer ayin gösterisi olan kliplerini izlediğinizde, bunları daha önce nasıl farkedemedik diyeceksiniz.
Ülkemizde kimlerin bunlarla işbirliği içinde olduğunu, izlediğimiz dizilerle, yarışma programlarıyla aptal kadın programlarıyla nasıl uyuşturulduğumuzu gördüğünüzde dehşete kapılacaksınız.
Bunca zihinsel saldırı sonucunda, ne gençlerimizin, ne çocuklarımızın, ne de toplumun genelinden sağlıklı tepkiler beklemeninse ne kadar boş olduğunu göreceksiniz.
Lütfen biraz araştıralım. Ben yaklaşık 2,5 yıldır tv'yi açtığım gün sayısı 10'u geçmez. Artık izlemiyorum. İnternette ulaştığım her bilginin doğru olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü istedikleri tek şey DÜŞÜNMEMEMİZ! SORGULAMAMAMIZ!.. Böyle olmalı ki hain planlarını rahatlıkla uygulayabilsinler.
Şu aşamada yapılacak ilk şey. Televizyonları kapatmak.
Bu konuda söylenecek çok şey var. Bu sebeple net bir yorum olmamış olabilir. Endişeliyim... hem de çok.
Ama korkuya ve kaosa gerek yok. Sadece GERÇEKLERİ GÖRELİM...
Aslında sorun ne ekonomik, ne ilgisizlik, ne eğitimsizlik.
SORUN BENCE DÜNYAYI YÖNETEN GÜÇLERİN İNSANLAR ÜZERİNDE UYGULADIĞI ZİHİN KONTROLÜ.
Onların kendilerince yüce bir amaçları var. Bu konuda biraz araştırma yaparsanız, nelerle karşılaşacaksınız, inanın uyku uyuyamayacaksınız...
Bu planları yüzyıldan fazla süredir devam etmekte ve artık ayyuka çıkmış durumda. Gizlenmiyorlar. Ne kadar çok bilgi kirliliği olursa o kadar arada karışacaklarını düşünüyorlar.
İnternet onlar için ciddi derecede tehlike olduğundan beri, kendileriyle ilgili yalan yanlış bilgiler de yayınlıyorlar.
Gençler odak noktaları elbette.
Çocukken bizim de izlediğimiz çok masum gibi görünen mickey mouse, tom ve jerry gibi çoook masum çizgi filmlerde bile nasıl subliminal mesajlarla bilinçaltını etkilediklerini görünce şaşıracaksınız.
Dünyayı sarsan ünlü isimlerin kliplerini, şarkı sözlerini ve kimlerle ilişki içinde olduklarını, her biri birer ayin gösterisi olan kliplerini izlediğinizde, bunları daha önce nasıl farkedemedik diyeceksiniz.
Ülkemizde kimlerin bunlarla işbirliği içinde olduğunu, izlediğimiz dizilerle, yarışma programlarıyla aptal kadın programlarıyla nasıl uyuşturulduğumuzu gördüğünüzde dehşete kapılacaksınız.
Bunca zihinsel saldırı sonucunda, ne gençlerimizin, ne çocuklarımızın, ne de toplumun genelinden sağlıklı tepkiler beklemeninse ne kadar boş olduğunu göreceksiniz.
Lütfen biraz araştıralım. Ben yaklaşık 2,5 yıldır tv'yi açtığım gün sayısı 10'u geçmez. Artık izlemiyorum. İnternette ulaştığım her bilginin doğru olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü istedikleri tek şey DÜŞÜNMEMEMİZ! SORGULAMAMAMIZ!.. Böyle olmalı ki hain planlarını rahatlıkla uygulayabilsinler.
Şu aşamada yapılacak ilk şey. Televizyonları kapatmak.
Bu konuda söylenecek çok şey var. Bu sebeple net bir yorum olmamış olabilir. Endişeliyim... hem de çok.
Ama korkuya ve kaosa gerek yok. Sadece GERÇEKLERİ GÖRELİM...
Anlatmak istediğimde buydu çok güzel dile getirmişsiniz aileler kızlarının yda oğullarının okulda olduğunu yada kursta olduğunu sanıyor ama durum öyle değil ve ben daha ne yapayım diyorlar işte sorun burada.
ben de lise öğretmeniyim.gençler ile bizim nesil arasındaki makas gittikçe açılıyor.Bunda hayat şartları, değişen dünya,değerlerin kaybolması,teknolojinin hızlı gelişimi,ailelerin demokratik bir aile olamaması, sürekli değişen eğitim sistemi etkili diye düşünüyorum.bundan sonra da düzeleceğini sanmıyorum çünkü 5 yıllık öğretmenim her yıl öğrenciler daha da sorunlu hale geliyor.mesleğimin ilk yılındaki öğrencilerle şimdikiler arasında bile bir sürü fark var.geçen gün bir erkek öğrencimle bir kız öğrencimi uygunsuz vaziyette gördüm ben utandım onlar utanmadı.ne yapabiliriz???
Gördüğünüzde uyardınız mı ailelerinin karşısına çıkardınız mı ?
- 27 Aralık 2011
- 5.593
- 4.465
- 373
öğrencisinden şiddet görme ihtimalini göze alabiliyorsa uyarır.
Uyaramıyor ise öğretmende de suç vardır göze alacak, almalı aman bana ne mantığı ile zaten bu tür eylemleri görmesi doğaldır arkadaşımızın ve bu mantık da ise utanmasın hiç.
Son düzenleme:
Benzer Konular
- Kilitli
