• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Geleceğime not...

Konunuzun özeti ilk cümleniz aslında, mevzu bunca sayfa boşuna uzamış. Siz hayat standartlarınızdan vazgeçemiyorsunuz çocuklarınız bahane. Sizi böcek gibi ezen, hakaret üstüne hakaret eden bu adama , elle tutulacak bir tek yanı kalmamış bu evliliğe eyvallah deme nedeniniz sadece para üzgünüm.

Mutlu çocuk sağlıklı bir ruh haline sahip anne baba ile mümkündür. Sağlıksız, sürekli didişen, huzursuz ailelerin çocukları lüks kreşe giden mutsuz ve problemli çocuklar olur sadece. Tüm önceliğim çocuklarım demenize binaen yazıyorum bunu.


Evet ben de böyle düşündüm aslında. Özgür tek başına kendine ait bir hayat kurmak ve bu anlamda gerçek bir birey olmak için bazı bedeller öder insan,işte çalışmak,yorulmak,lükslerden feragat etmek vs vs gibi şeyler. Eğer bunları göze alabilecek cesareti yoksa kişinin o zaman gerektiğinde psikolojik şiddet içeren bir esaret hayatını yaşar sırf problemli eşin maddi imkanlarından dolayı. Dolayısıyla konu sahibinin seçimi maddi konforunun bozulmaması. Bu bağlamda da yapılacak birşey yok,ruhuna ihanet ettiği için geçmeyen bir sızıyı hep yaşayacak ama konforundan da ödün vermeyecek.
 
Mesleki deneyim kazanmadan olmaz. Bu meslekte deneyim konuşur. Yıllar geçiyor, bir an önce hızlı bir şekilde işe başlaman gerekli. Tek çözüm bu.
 
Bu bir serzeniş, bir ağıt, bir iç dökme sadece ve en önemlisi tarihe ve kendime en önemli not!

Oysa ne büyük hayaller vardı bu yola başladığımda.

Aklımda, yüreğimde uçuşan kelebekler ve sonunda diye haykırışlarım çınlıyor kulaklarımda.

İnsanın yıllarca her gece onunla ve mutlu bir yuvaya diye açtığı avuçlar, şimdi duanın sadece hayırlısını dilemek olduğunu, göz yaşlarımı silerken anlıyor.

Bedenimin her yeri ayrı acıyor, üzüntü değil bu.
Sadece öfke, bitmek bilmeyen.

Kendine, seçimine, yıllarına, zerre zerre parçalanan benliğine, ben bunları nasıl yaptıma gelen en ufacık düşüncelere....

Ne güzel bir hayatım var, halbuki.
Dışarıdan bakıldığında her şeyin tastamam olduğu aşık, beraber büyümüş bir çift.

Olmazı oldurmuş, iki zıt kutup nasıl da düşüvermiş birbirinin yüreğine.
İki tane dünyaya bedel, Allahın bağışladığı erkek evlat.

Maddi sıkıntı desek, güzel bir evimiz, lüks bir arabamız, iyi yaşam koşullarımız, ülke dışı seyehatlarimiz, marka çanta ve saatlerimiz, mücevherlerimiz var.
1 yıldır işi yok şahısın ama yine de alıştığımız hayata devam edebiliyoruz, ya daha ne!

Aileler desek, köstek bir kenara hep destek, iki zıt olsalar da bu yuvaya bir fitne sokmazlar, en azından bilinçli olarak.

Ama taa en başında sokuldu bekar görümcem ile.Ya da sürüneyim, gebereyim, bir kadın olarak erkeğe kulluğu köleliği benimsemiş bir aile ne kadar bile isteye zehir saçmazsa, o kadar işte bizimkisi de.

Ama kendi ablaları el üstünde tutulmalı, sabah akşam gezmeli, arabaları daima kapıda olmalı, kuaförden çıkmamalıdır.
Benim senede 3 kere saç boyatmam kavga sebebidir bu yaşadığımız hayatta.

Siz anlayın saçmalıkları...
Neyse, meseleler bunların hiçbiri değil aslında.
Ben narsist, empati duygusundan yoksun, vicdansız, dili zehir saçan, hayatı sadece kendi ve ailesi ile örülü, güçsüz, erkek olmaktan bihaber bu adama evet demişim zamanında.
En güzeli onun olmalıdır, en iyisi, herkesin imrendiği, kolay ulaşılamayan şeyler.
Millet bakıp vaayy demelidir edindiklerine.
Şimdi anlıyorum ki, bu yüzden kurbanım ben bu evlilikte.

Hayatında başına gelebilecek en güzel piyangoyu, başkasına yar etmemek için çıkmışız bu yola.
Her kavgada bu evi babam aldı defol git sadece kıyafetlerini alabilirsin diyen, çalışmak istediğimde yine para ve iş yüküyle tehdit eden, düğün takılarımızı taa en başta satıp getirme koşuluyla alıp senelerdir ne yaptığı bile belli olmayan, yaşadığımız hayata göre bana adeta sadaka verir gibi ihtiyaçlarımı karşılayan, ailesine kul köle olsam ‘mecbur yapacaksın zaten’ anlayışı ile beni paramparça eden, evlendiğimiz günden beri uykuyu sevişmeye tercih edip, ayda en fazla 3 kere hanımına yaklaşan ama el içinde görseniz ‘aşk böceği’ olan, dağa taşa elaleme bana aşkını ilan eden, öven bu adam; evde senin bedeninin her yerinden iğreniyorum, gözlerimi kapayıp başkasını hayal ediyorum diyor.

Sanki beni çöplükten çıkarmış da, hayır işlemiş bir görüşe sahip.
Oysa ki, maddi, manevi, fiziki, kültür, görmüş geçirmişlik olarak beni o adamla kıyaslamak, hayatta yapabileceğiniz en büyük adaletsizlik olur.

İkimiz de eğitimli, düzgün çevre ve meslekleri olan, baktığınızda ‘insan’ denilecek kişilikleriz.
Ama beraberken yaşadıklarımız gerilim filmi sahneleri, zihnimden silinmeyen.
Benim dilim çok sivri ve kışkırtıcıdır, can acıtacak noktayı bilirim ama asla yalan bir şey söylemem.

Adama erkek misin diyorum, bu yaşta hala babanın parasıyla bu evi geçindirip, ev alışverişini bile babana hallettirip, başkalarının her türlü işine koşup, evde biri hasta olunca hastaneye götürmeye bile üşenip, karına bir erkek olarak yaklaşmayıp bir de kocalık taslıyorsun diyorum, seni görünce midem bulanıyor, evi temizlemeyi, çocuk bakmayı beceremiyorsun, ayı gibi oldun yata yata, şuna bak insan mısın sen, kadın diye seni seçen kafama sıkayım, birkaç sene şu çocuklar için sana tahammül ediyorum sadece diyor.


Söylenen sözler o kadar bayağı, bel altı ki; yazarken bile elim gitmiyor.
Ama benim sözlerim yalan değil, tam tamına gerçekler.

Onunkiler ise köleliğe başkaldıran birini psikolojik olarak bitirip, boyunduruk altına alma çabası.
Ne kadar sağlam bir psikolojim varmış ki, bir ruh hastasına tahammül edip hala akıl sağlığımı koruyabiliyorum.


Ne duruyorum daha değil mi?
Nasıl içim alıyor bu hayatı...
Ben olgunlaşmayı bekliyorum herhalde.

Çocuklarımın biraz büyümesini, kendime ayırdığım zamanın artarak bir şekilde hem mesleki hem de ruhen olgunlaşabildiğim günlerde, tırnağını istemeden bu işi 2 dakikada bitirebileceğim günleri bekliyorum.

Çünkü öyle utanıyorum ki yaşadıklarımdan.
Başkası olsa çeker, kurtarır evimi açarım ona.

Benim gibi bir kadın, bunları yaşamaya ve dillendirmeye hazır olamıyor ne yaparsa yapsın.
Babam, ailem öğrenirse kahrolurlar üzüntüden.
Sosyal çevremiz, arkadaşlarımız...
İnsan içine çıkacak yüz kalmalı bende.
Çünkü başı bu kadar dik bir kadının, böylesine iğrenç hayata nasıl tahammül ettiğinin konuşulması, beni hepsinden daha fazla yorar.

Şuan açarsam o davayı, çocuklarımın hakkı için işler iğrençleşecek, yatak odasına kadar kusur göstermek zorunda kalacağım diye çok korkuyorum.


Elalem meselesi değil bu.
Çünkü yaşadıklarımı dillendirmek, gerçek olduğunu yüzüme vuracak ve en kötüsü ben kendime acıyacağım.

Yaşadığım psikolojik, ekonomik şiddetten dimdik hem de kendi imkanlarımla çıkma arzusu benimkisi.
O günleri anmayıp, sadece sonradan olmayı hayal ettiğim kadın olarak bu saçma düzene nokta koymak bir nevi.


Ve yine belirtiyorum, sizlerden bir yorum, düzeltmek için fikirler beklemiyorum çünkü düzelmez.
O bir ruh hastası, şekerliğin kapağı açıktan beni kadın olmamakla suçlayacak kadar.

Bu yazı bir duygu dökümüdür, her anlamda dik bir kadının bile böyle bir şeye tahammül edebilmesinin altında yatan sancıları kendine açıklamasıdır.
Ve eğer bir gün sağlıklı irdeleme yeteneğimi kaybeder, o adamın beynimde açmaya çalıştığı hasarlara yenilirsem, kendime kanıtımdır bu yazı.

Kusurumun, o adama kusursuzluğumu hatırlatmaktır.



Kendine ve çocuklarına yetecek bir meslek sahibiysen, aile desteğin de varsa emin ol aşılmayacak şeyler değil bu yüzleşmeler .. çocuklarının ileride sana saygı duymasını istiyorsan sana saygı duyulmayan bir ortamda bulunma ısrarı neden .. hadi bir meslek sahibi olmasan maddi kaygıların olsa anlayacağım.. ama bunlar Yok belli ki .. gününü topla ve çık o kapıdan , keşke daha önce yapsaydım diyeceksin ..
 
Ama benim hayat standardım bu yani.
Ben ne yapabilirim?
Kendim için istemiyorum, bu yaşa kadar gördüm geçirdim.
Çocuklarımın alıştığı şeyler var, başka bir iletide açıkladım.
Hadi kısayım kısayım kendimden, yemeyim içmeyim ama nereye kadar?
Alıştıkları ve bekledikleri tatilleri, gittikleri oyunlar, başlayacakları dünya para olan kreşleri vs.
Çocuklarım zaten yemek seçer ve masraflı çocuklar.
Benim şuan yalnız başıma çocuklarıma bakış, bir ev geçindirmek için asgari olarak 7 bin civarı bir paraya ihtiyacım var.
Bu da asgari diyorum, benim ekonomik düzenime göre öyle.
Bu gelir de ancak, ona kaptırdığımı alır bir ev alırsam ya da ondan evimizi alıp, satıp daha küçük bir eve geçersem böyle.
Eğer adama kaptırdığım şeyleri geri alabilir, öngördüğüm iki senede birkaç mal mülk edindirebilirsem en azından hayat boyu bu yaşam tarzlarını koruyabilirim.
Ben kendimin gördüğünden daha aşağısına çocuklarımı indirmek istemiyorum.
Bu kibir değil, aksine belki de acizlik.
Şuan o adama maddi bağımlı olmak benim acizliğim.
Güzel bir hayatı yaşıyor olmak ve sadece çocuklarımın yara almadan kurtulmasını sağlamak, beni kibirli, paragöz, güç delisi ve bilimum söylenen sıfatlardan yapmıyor.
Aksine tam da bir annenin yapması beklenen şey, aklımı kullanırsam hayatlarını refah içinde götürebileceğim.
Mesele bu.
Çocuklar lüks bilmez çocuklar pahalı kıyafetten anlamaz çocuklar lüks kreşten anlamaz yani çocuklar parayla satın alınan şeyleri anlamaz onu bilen biz büyükleriz yani parayı biz önemseriz çocuklar değil..çocuklarınızı çok sevip düşünüyorsanız o ortamdan hızla uzaklaşın bir gün bile mutsuz yaşamasınlar
 
@ceycey0406 ve sen, kıyamam size.
Beni önceden tanıdığınız için nasıl bir açıklama ve yardım etme çabasına girmişsiniz.
Ve en önemlisi, eğri doğru ama bir şekilde anlaşıldığımı düşünüyorum.
Kimine göre hata, bana göre şuanki koşullarıma göre doğru.
Çünkü çocuklarım daha bebek yahu.
Ben mamalarına güç yetmediği için markasını değişmek ya da kısmak istemiyorum.
Buna dayandığım için güçlüyüm de demiyorum, bilakis benim gibi kadın buna nasıl dayanabiliyor diye kendimle cebelleşip, geçmişte ekonomik olarak bağımsızlığımı zaten ailemin ve eşimin durumu var diyerek, işimi bırakıp hayalini kurduğum iş yapma çabasına girdiğimden kendime kızıyorum.
O sürede hamile kalınca hayalimdeki de kaldı vs.
Ama dediğin gibi, çaresizlik çok zor.
Şuan tek çare ailem gibi görünse de, sırtlarına 3 boğaz hele 31 yaşına gelmiş, kendi ettiği yanlış seçim dolayısıyla yük olmak istemem.
Keza iki bebeğin tüm ihtiyaçlarını da aynı düzende karşılayamazlar.

Tanimaktan ziyade hayatim, senin yerinde baska biri olsaydida yorumum bu sekilde olurdu.. eger huzursuzlugun 2. Cocuktan once olsaydi bu defada neden 2. Yi yaptin derlerdi burda..

Ben empati yaparak yorum yapiyorum. Cocuguna mama alamasan kk dakiler gelip almayacak yani.. bazilari luks filan demiste.. ee calismiyosun zaten birikimde yok.. yani bi gelirin yok bunda hemfikiriz. Hadi gittin ananin babanin evine.. dedigin gibi hem onlarin duzenini bozarsin suanda hem zaten bebekler cok kucuk calisamayacsksin.. o zaman belki yeri gelecek ailendende agir sozler isiteceksin.. bu bence elin oglundan duyduklarindan daha agir gelecek. Cunku artikkocani sevmiyorsun umursamiyorsun, ama aile oyle degil. Otursun cocuklarina essek gibi baksin yani..

Sahsen ailemden birine gittigimde cocuklar yaramazlik yapinca ve bi tatsizlik olunca ben daha cok geriliyorum ve sartellerim atiyor. Ee bu defada bu hayata mahkum olacaksin yani.

Gercekten cocuklarin az daha buyuk olaydi cok farkli konusurdum. Ben bir cok yere cocuklari yanliz gotururum esimin isi uygun olmuyor vs cogu zaman. Ama inan bu bile beni oyle yoruyorki.. tabii baska skntilarda var bu yuzden kafa mesgul surekli. Dertsiz insan mi olur?

Bazilari burda 1 gun bile calismamis .. kimi baba parasiyla geciniyor kimi ev hanimligi yapiyor.. kendi baslarina boyle birsey gelse eminim onlarda bocalar ve isin maddiyat kismini dusunur. Bundan daha dogal ne var?
 
Daha 4 buçuk yıldır evliyim.
Hamileliğimle başladı her şey.
İş meselesi şöyle, işe girersem eve gelen bakıcımın gideceği ve nasıl yapıyorsam çocuklara benim bakmam gerektiği ile tehdit ediliyorum.
Zaten en ufak tartışmada bile sürekli, bu şekilde oluyor.
Yardımcı gider, bu evde 3 nüz kalırsınız, her işi sen yaparsınla biten cümleler.
Ama çocuklarım 2 buçuk ve 1 buçuk yaşında.
Onları kreşe yollayıp, çalışmayı bekliyorum.
Canım bence çocuklar oluncaya kadar eşine saygılı ol,sabırlı ol ,onun söylediklerini kulak ardı et boşver istemezsem ben seninle cinsellik yaşamam sen istersen değil de.Biraz metanetli ol çocukların az daha büyüsün çalışmaya başla.Ben de aynı imkanlara sahibim seninle ama çalışıyorum madem ailen destek oluyor onlar baksın çocuğuna sen de çalış ,ayaklarının üstünde dur.Ben 3 yaşında kreşe verdim ve şuan hala çalışmaktayım.Bizler boşuna okumadık ki...Bence kendini sev ve çocuklarından güç alarak yarın eşine ölecekmiş gibi iyi davran sabırlı ol,çocuklar büyüyüncede çalışır ekonomik anlamda rahat olursun yine istemezsen ve eşin değişmezse açar davanı boşarsın.Benim evime yılda 1 kez temizlikçi alabiliyorum vaktim olmuyor ama hızlı olduğumdan evimin işini %80 temiz tutabiliyorum herşey mükemmel olsun dersem çocuklarımla ilgilenmemem gerek o da bana göre değil,varsın ev eksik kalsın sen kulak tıka söylenenlere
 
Çocuklar lüks bilmez çocuklar pahalı kıyafetten anlamaz çocuklar lüks kreşten anlamaz yani çocuklar parayla satın alınan şeyleri anlamaz onu bilen biz büyükleriz yani parayı biz önemseriz çocuklar değil..çocuklarınızı çok sevip düşünüyorsanız o ortamdan hızla uzaklaşın bir gün bile mutsuz yaşamasınlar
çocukları o tarza anne baba sokar ,biz istiyoruz ama onla sadece onlarla gülüp oynamayı,onlara vakit ayırmamızı,pahalı oyuncaklardan ziyade atıl şeylerden oyuncak yapabilmeyi en mutlu an sayıyorlar.Zenginlikle mutlu olsaydı çocuklar ben fakirken kırık bulduğum oyuncak bebeklere kağıdı sokup o kağıdı kol yaptım sayıp, üstüne kıyafet giydirince bir bebeğim olduğuna sevindiğim kadar hiç mutlu olmadım mesela.Çocukken fakirdik ama mutluyduk ya hu.Şimdi zenginim ama çocuklar çok şey istiyor alıyormuyum, zamanını beklerse o da uzun bir süre sonra
 
İşte o size göre öyle.
Benim için aldatma sadece bedenen ya da yaşanan bir ilişkiden ibaret değildir.
Kocamın bana yalan söylemesi, oradayım deyip başka yerden çıkması, kandırmaya çalışması gibi şeyler, 1 saniye aynı ortamda nefes alamayacağım şeylerdir.
Kaldı ki bir kadınla aldatılmak!
Ha, sivri dilli ve zaten zehirleri karşılıklı saçan birine söylenen şeyler, sizdeki etkiyi bende yaratmıyor diye psikolojisi bozuk ya da kendimi kandırmacada olmuyorum.
Sizin verdiğiniz örnekle benim yaşadığım bambaşka.
Eğer o kadın da kocasını aldatıp, en azından paramı veriyor hala dese, bir nebze kıyaslayabilirdiniz, anlatabildim mi?
Kocasını para için çeken kadın tiplemenizden sıyrılın, çocuklarının refahı için kocasının narsist kişiliğine katlanma yolu arayan ama bulamayıp ona dönüşen, aynı zamanda bu süreçte kendini kalkındırmak için çare arayan bir kadın düşünün.
Beni hiçbir şekilde aldatılıp da para bekleyen bir kadınla kıyaslayamazsınız.
Yuh yani, verdiğiniz örnekle amaç dibe batırmak mı, damara basmak mı ya da yardımcı olmak mı!
Siz bu verdiğiniz örneğe hayırlı bir amaç güdebiliyorsanız diyecek sözüm de yok.
İşte benim de damarım bu hanımefendi.
Keşke aldatılsaydım da ibrete alem, bir erkek müsvettesi donuna kadar nasıl alınıyor, nasıl ifşa edilip tüm itibari yerle bir ediliyor, insan içine çıkacak, iş yapacak hali kalmıyor, tüm aile ilişkileri zarar görüyor göstermiş olurdum.
Bilboard falan hazırlatıp, e gazetelere ilan verirdim.
O kadar damarımdır!
Ne sizi ne o arkadaşımı dibe batırmaya çalışıyorum
Ayrıca o kadının ailevi durumu o kadar kötü ki ancak böyle bir çıkış yolu buldu
Defalarca aldatılmasına rağmen hala kocadan sevgi bekleyen eve gelmesini isteyen kadınlar var

Anlamadığınız nokta şu olmuş o kadın o adamın yüzünü görmüyor adam istemediğinden değil kadın evin içine koymuyor ortada fiilen bitmiş bir evlilik var onlarda
Yani kadın adamı çeken konumda değil bu yönden karşılaştırmıştım
 
Konunuzun özeti ilk cümleniz aslında, mevzu bunca sayfa boşuna uzamış. Siz hayat standartlarınızdan vazgeçemiyorsunuz çocuklarınız bahane. Sizi böcek gibi ezen, hakaret üstüne hakaret eden bu adama , elle tutulacak bir tek yanı kalmamış bu evliliğe eyvallah deme nedeniniz sadece para üzgünüm.

Mutlu çocuk sağlıklı bir ruh haline sahip anne baba ile mümkündür. Sağlıksız, sürekli didişen, huzursuz ailelerin çocukları lüks kreşe giden mutsuz ve problemli çocuklar olur sadece. Tüm önceliğim çocuklarım demenize binaen yazıyorum bunu.
Ben yalnız başıma ailemde zaten buna sahibim.
Boşanırım, çocukların velayetini veririm ve misler gibi yaşarım.
Sizce derdim kendim için para olabilir mi?
Sonradan görmedim, benim hayatım evlenince değişmedi ki buna tamah edeyim.
Ama çocuğunuzun istediği bir oyuncağı alamamak ne demek, anneler anlar bunu.
 
5 yildir calismiyorsunuz ve aylik 7 bin lira gelirim olursa bu sartlar olusmus olur diyorsunuz.Baya uzun zamandir iş piyasasinda mi degilsiniz acaba ya da bu meblag sizin icin normal bir rakama donusmus size sunulan maddi konforla.Turkiye sartlarinda %20 lik kisimi gecmez bu maasi alabilen.Yani bu konuda hayalkirikligina ugrayabilirsiniz ya da bu maddi olgunluga erismek icin cok uzun yillar o evde hapsolmak zorunda kalabilirsiniz.
Hayat standarti konusuna gelecek olursak,esinizin babasi iflas etmis,para muslugu kesilmis ve ailece bes parasiz kalmis olsaniz ne olacakti ? O tatillere ,ozel kreslere gidebilecek miydi cocuklar ?Size su kadar soyleyeyim kuzenlerim (2 kiz) tam da bahsettiginiz gibi cocukluklarini luks icinde yasadilar.Kahvaltiya feribota atlayip baska sehre kahvaltiya giderlerdi.Kimse de bisiklet yoktu.Onlarda en iyisi vardi.Enistem 4 -5 ayda bir luks araba degistirirdi..Isler tersine dondu hemde tam ergenlik donemlerinde.Dershaneye okul yardimiyla yazildi kuzenim.Ikisi de meslek sahibi anne babasina da bakiyorlar simdi.Bir sekilde ki ergenlik bunun icin cok kritik bir yastir, her yasama alisiyor insan ki daha cocuklariniz bunun bilincine varamayacak yaştalar.2 bucuk yasindaki kiziniz siz kendinizi tek basina toparlayana kadar yazin ultra hersey dahil otele gidemedi diye eksik kalmayacak.Ama o evde kaldigi muddetce her turlu psikolojik siddetin etkisinde olacak.
Ben ogretmenim.Maddi durum acisindan en yoksulundan en zenginine kadar ogrencim oldu.Ailevi problemleri olan cocuklarin maddi durumu kotu olanlardan cok daha fazla problemli oldugunu %100 soyleyebilirim.
Yani tatil,kres,ozel kurs,imkanlar derken cocuklarinizda tamiri mumkun olmayan yaralar acip cok daha fazla olumsuz etkilenmesine firsat vermemenizi tavsiye ederim.
Bence oncelikle siz kendinizi bu 5 senedir icinde bulundugunuz maddi konforun rahatligindan siyirmaya alistirin.Sonrasi daha kolay olacaktir.
Teşekkür ederim yorumunız için ama atladığınız tek nokta, ben bu konfora 5 sene değil doğduğum gündem beri alışkınım.
Ve bu çırpınışım, ilk defa ne koca olacak kişiye ne de aileme avuç açıp onlara gelecek sağlamak.
Maddi olgunluktan kastım hep belirttim, konuyu taraflı okuyorsunuz.
Benim zaten adama kaptırdığım bir şeylerim var diyorum.
Kendim de çalışır, ondan evi alabilirsem, alıştıkları düzene bu sayede devam edebilirim.
Ailem elbette destek olacak zaten, komple hayatımızı karşılamak yerine, çocuklarımın oyuncak, tatil gibi masraflarını ben görmeden duymadan bile üstlenirler.
 
İnsan her şeye alısıyor neler neler yasayanlar hayatlarına devam ediyorlar. Eminim cocuklar ve siz de daha düşük yasam standartlarına bir gün alışırsınız. Ve eminim daha mutlu olursunuz. Belki her istediginizi yiyemezsiniz belki cok lüks bi arabaya binemezsiniz (ben hic binmedim mesela emin olun böyle de yasanıyor) ama yasayacaginiz huzura deger. Yillar sonra geriye dönüp ne yaptim ben kendime mi demek istiyorsunuz
Teşekkür ederim, olumsuz yorumunuzu güzel bir dille yaptığınız, etiketlemeden uzak kaldıpınız için.
Ben bunların hepsine alışırım, umrumda da değil.
Bir üye yazmış geçenlerde açılan konuya en zoru ‘ hem paralı hem çocuklu ve huzursuz olmak hepsinden zor’ demişim.
Ben bindiğim arabadan da, oturduğum evden de ya da taktığım gerdanlıktan da 1 kalemde vazgeçerim, gördüm geçirdim.
Ama çovuklarımın aylık masrafı bakıcısıyla şugün 4500 tl iken, bu zaruri olan ise öyle de kolay olmuyor.
Alıştıkları bir düzeni herkes marka kıyafet ve lüks tatil anlamış.
Daha onları bilmezler ki...
Ama haftada iki kere gidip oynadıkları jetonlu oyuncak alanları var.
Daha arabada oranım yolunu gösterip, gitmediğimde ağladıkları.
Haftalık sadece orada 200 tl civarı harcıyorlar.
Küçük bebek denecek çocuğa ‘hayır, artık sadece iki oyuncağa binebilirsin’ i anlatmak ya da paramız yok gidemeyizi anlatmanın pek de yolu olmadığına herkes hemfikirdir.
Zamane çocukları bizler gidi değil.
Algıları açık, akılları sınırlı ama istek ve fikirleri var.
Tek marka yoğurt ve peynir yer benim çocuklarım, biri sadece yemek olarak et köfte yer, öbürü meyve ile beslenir.
Onların sadece beslenmesi bile şuanki günümüz koşullarında dünya para olmuşken, beni nasıl lüks yaşam peşinde koşmakla suçlayabilirler ki?
Ya bu şekilde yazanlar fiyatlardan bihaber ya da çocukları yok ki durumu izole edip, kendin kuru ekmek yesen de onun önüne et, sevdiği yoğurt, içtiği büyüme sütü, keçi sütü maması ve bilimım alıştığı, sevdiği ve tutturduğu şeyleri koymak zorunda olduğumu idrak edemiyorlar.
 
Teşekkür ederim yorumunız için ama atladığınız tek nokta, ben bu konfora 5 sene değil doğduğum gündem beri alışkınım.
Ve bu çırpınışım, ilk defa ne koca olacak kişiye ne de aileme avuç açıp onlara gelecek sağlamak.
Maddi olgunluktan kastım hep belirttim, konuyu taraflı okuyorsunuz.
Benim zaten adama kaptırdığım bir şeylerim var diyorum.
Kendim de çalışır, ondan evi alabilirsem, alıştıkları düzene bu sayede devam edebilirim.
Ailem elbette destek olacak zaten, komple hayatımızı karşılamak yerine, çocuklarımın oyuncak, tatil gibi masraflarını ben görmeden duymadan bile üstlenirler.

Kaptirdiklarinizi koparabilmeniz tahmini nekadar bir sure .Bakin calisip yeni bir hayat kurmaktan bahsediyorsunuz ve 5 senedir is hayatindan uzaksiniz.Siz de bunun toz pembe bir durum olmadigini bilecek olgunluktasiniz.Bu dediginiz durum ha deyince 3-5 ayda ya da bence 1 senede ustesinden gelinebilecek bir durum degil.
Mesleginiz neydi ? Is kolunuz ? Belki ben kendimi sizin yerinize koyup izleyeceginiz rotayi degerlendirince bana cok uzak hedeflermis gibi geliyor.Bu belki de benim karamsar yapimdan kaynakli olabilir ama bir ev icin o huzursuz ortamda sizin ve cocuklarinizin gecirecegj sure arttikca cocuklarinizin davranissal problemleri de ortaya cikacaktir.Buna deger mi diye dusunurdum ben sadece.
 
Yahu bağırayım mı ben ne yapayım!
Ben kocamdan psikolojik şiddet yanında ekonomik şiddet de görüyorum yazmışım, okuyup da göz ardı mı ediyorsunuz acaba?
Ailem durumum belli diyorum, ben evliliğimde görmedim bunları.
Hatta evlendiğim için alıştığım ekonomik şartlardan daha aşağıda hem de varken yaşamaya mecbur bırakılıyorum diyorum.

Bir kadının koca ve baba desteği olmadan, çocuklarına güzel yaşam kurma isteği neden ütopik geliyor da, zaten her anlamda maddi yönden çokça tatmin edilmiş şanslı bir Allahın kuluyken, konforum için koca kişisine katlandığımı düşünmek neden daha kolay?
Ben para için bir adama katlanacak kişi değilim, geri döndüğüm evde zaten var.
Ama çocuklarım diyorum, çocuklarım!
Çocuklarımın ihtiyaçlarını babam da olsa, bir erkeğin keyfine bırakmak yerine ben bu evlilik birliği sona ererken alabildiklerimi alır, bu sürede çalışır birikim yapar ve kaptırdıklarımo geri alırsam, sağlanacak diyorum.
Yok hala koca konforu....
 
Son düzenleme:
Kaptirdiklarinizi koparabilmeniz tahmini nekadar bir sure .Bakin calisip yeni bir hayat kurmaktan bahsediyorsunuz ve 5 senedir is hayatindan uzaksiniz.Siz de bunun toz pembe bir durum olmadigini bilecek olgunluktasiniz.Bu dediginiz durum ha deyince 3-5 ayda ya da bence 1 senede ustesinden gelinebilecek bir durum degil.
Mesleginiz neydi ? Is kolunuz ? Belki ben kendimi sizin yerinize koyup izleyeceginiz rotayi degerlendirince bana cok uzak hedeflermis gibi geliyor.Bu belki de benim karamsar yapimdan kaynakli olabilir ama bir ev icin o huzursuz ortamda sizin ve cocuklarinizin gecirecegj sure arttikca cocuklarinizin davranissal problemleri de ortaya cikacaktir.Buna deger mi diye dusunurdum ben sadece.
En başında yazdım, iki sene öngörüm.
Bu iki senede oturduğumuz evi değiştirme, böylece evlilik sonrası edinilmiş mallara sokarak, yarı hisse talep edebilme hedefim var.
Keza yine araba, kendime bir araba aldırabilirsem aynı şey geçerli.
Adama kaptırdığım 200 bin tl ye yakın bir param var, altınlar buna dahil.
Mücevherlerim var, ölü paraya satılır ama 60 bin eder, o da çok küçük işimizi gören bir araba aldırır bize
Eğer bunların hepsini zaten alır, nakte çevirebilirsem, kendimize yaşayacak küçük bir ev alıp, geri kalan parayı yine kazanç sağlayacak aylık kira getirisi olan bir şeye koymak zorundayım.
İşe başladığımda şuan alabileceğim mikrarın em fazla 3, 3buçuk civarı olduğunun bilincindeyim.
Eğer tüm bu dediklerimi yapabilir, onlar da iki seneye zaten kreşe başlayacakları için bakıcı masrafı ortadan kalkar, velevki çocukların eğitim masrafını karşılar, karşılamaz ise de uygun düşük bir kreş yoluyla halledebilir ve aylık gelirimi 5 5 buçuk civarına çekebilirsem, bahsettiğim lüksten benim için iki dünya kadar uzak ama çocuklarımın pek de farkında olmadığı bir düzen kurabilirim.
 
En başında yazdım, iki sene öngörüm.
Bu iki senede oturduğumuz evi değiştirme, böylece evlilik sonrası edinilmiş mallara sokarak, yarı hisse talep edebilme hedefim var.
Keza yine araba, kendime bir araba aldırabilirsem aynı şey geçerli.
Adama kaptırdığım 200 bin tl ye yakın bir param var, altınlar buna dahil.
Mücevherlerim var, ölü paraya satılır ama 60 bin eder, o da çok küçük işimizi gören bir araba aldırır bize
Eğer bunların hepsini zaten alır, nakte çevirebilirsem, kendimize yaşayacak küçük bir ev alıp, geri kalan parayı yine kazanç sağlayacak aylık kira getirisi olan bir şeye koymak zorundayım.
İşe başladığımda şuan alabileceğim mikrarın em fazla 3, 3buçuk civarı olduğunun bilincindeyim.
Eğer tüm bu dediklerimi yapabilir, onlar da iki seneye zaten kreşe başlayacakları için bakıcı masrafı ortadan kalkar, velevki çocukların eğitim masrafını karşılar, karşılamaz ise de uygun düşük bir kreş yoluyla halledebilir ve aylık gelirimi 5 5 buçuk civarına çekebilirsem, bahsettiğim lüksten benim için iki dünya kadar uzak ama çocuklarımın pek de farkında olmadığı bir düzen kurabilirim.

Hic bir avukata danistiniz mi bu izlemek istediginiz yol hakkinda ? 2 sene uzun bir sure.Planiniz rast ta gidebilir tepetaklak ta gelebilir.Araba aldirma,ev degistirme konusu mesela..Esnaf adam.Babasi ona keza oyle.Bu islerin kurtlari.Size mal birakmamak icin baskasinin uzerinden bile gosterebilirler arabayi misal...Ev de ona keza.Yani bir avukata en azindan bir danisin derim.Zirnik koklatacak bir adam gibi gelmedi bana ve bunun icin her turlu pisligi yapabilir.Isin sonunda iskenceyle gecen huzursuz bir evde gecirilen +2 seneyle eliniz bos cikmayin sonra ?
 
aslinda hepimiz atliyoruz ama gercek su ki cocuklarimiza verebilecegimiz en güzel sey sevgi, ve inanin o evde huzurlu büyümüyorlar. sizin mutsuz oldugunuzu onlar hissediyorlar.
ilerde mutsuz birey olmalarini istemiyorsaniz, ister bir göz odada soba yakip oturun yeterki o cocuklariniz mutlu olsun, sizin yüzünüz gülsün ki onlarda büyüdüklerinde sizinle gurur duysunlar.
 
Tanimaktan ziyade hayatim, senin yerinde baska biri olsaydida yorumum bu sekilde olurdu.. eger huzursuzlugun 2. Cocuktan once olsaydi bu defada neden 2. Yi yaptin derlerdi burda..

Ben empati yaparak yorum yapiyorum. Cocuguna mama alamasan kk dakiler gelip almayacak yani.. bazilari luks filan demiste.. ee calismiyosun zaten birikimde yok.. yani bi gelirin yok bunda hemfikiriz. Hadi gittin ananin babanin evine.. dedigin gibi hem onlarin duzenini bozarsin suanda hem zaten bebekler cok kucuk calisamayacsksin.. o zaman belki yeri gelecek ailendende agir sozler isiteceksin.. bu bence elin oglundan duyduklarindan daha agir gelecek. Cunku artikkocani sevmiyorsun umursamiyorsun, ama aile oyle degil. Otursun cocuklarina essek gibi baksin yani..

Sahsen ailemden birine gittigimde cocuklar yaramazlik yapinca ve bi tatsizlik olunca ben daha cok geriliyorum ve sartellerim atiyor. Ee bu defada bu hayata mahkum olacaksin yani.

Gercekten cocuklarin az daha buyuk olaydi cok farkli konusurdum. Ben bir cok yere cocuklari yanliz gotururum esimin isi uygun olmuyor vs cogu zaman. Ama inan bu bile beni oyle yoruyorki.. tabii baska skntilarda var bu yuzden kafa mesgul surekli. Dertsiz insan mi olur?

Bazilari burda 1 gun bile calismamis .. kimi baba parasiyla geciniyor kimi ev hanimligi yapiyor.. kendi baslarina boyle birsey gelse eminim onlarda bocalar ve isin maddiyat kismini dusunur. Bundan daha dogal ne var?
Gerçekten çocuklunun halinden çocuklu insan anlıyor.
Bana güçsüz dendi, alt metninde miden nasıl alıyor, gurursuz gibi anlam çıkan cümleler söylendi.
Ama hiç önemli değil, herkesin damarı başkadır dedim, teşekkür edip geçtim.
Ne zaman kendi konforum için böcek gibi ezilmeye, aşağılanmaya razı geldiğim söylendi, işte bu sok nokta tontrikocum.

Gerizekalı biri değilim, yaptığım iki yıllık plan açıklamalarım ilmek ilmek detaylı.
Bu adam 1 senedir işsiz, üç kuruş da olsa kazan, hazıra alışma, babama muhtaç etme diye beklemişim.
Az olsun bizim olsun kopar bağımı diye dünyanın savaşını vermişim, ailem zaten maddi olarak bana dünyada görebileceğim her şey verdi, kocam onların daha üstü değil.
Ha banka hesabı ya da mal olarak öyledir ama kurdukları yaşam biçimi ve bana dayatılan zaten evlendiğim günden beri az iken, bunca şeye konforum için katlanıyorum yorumlarını ancak kötü kalplerden okuyabilirim.
2 küçük bebek masrafını kalem kalem açıklamışken, şekilci ve lüks yaşam peşinde koşan biri ithaf edilmek kanıma dokundu.
 
En başında yazdım, iki sene öngörüm.
Bu iki senede oturduğumuz evi değiştirme, böylece evlilik sonrası edinilmiş mallara sokarak, yarı hisse talep edebilme hedefim var.
Keza yine araba, kendime bir araba aldırabilirsem aynı şey geçerli.
Adama kaptırdığım 200 bin tl ye yakın bir param var, altınlar buna dahil.
Mücevherlerim var, ölü paraya satılır ama 60 bin eder, o da çok küçük işimizi gören bir araba aldırır bize
Eğer bunların hepsini zaten alır, nakte çevirebilirsem, kendimize yaşayacak küçük bir ev alıp, geri kalan parayı yine kazanç sağlayacak aylık kira getirisi olan bir şeye koymak zorundayım.
İşe başladığımda şuan alabileceğim mikrarın em fazla 3, 3buçuk civarı olduğunun bilincindeyim.
Eğer tüm bu dediklerimi yapabilir, onlar da iki seneye zaten kreşe başlayacakları için bakıcı masrafı ortadan kalkar, velevki çocukların eğitim masrafını karşılar, karşılamaz ise de uygun düşük bir kreş yoluyla halledebilir ve aylık gelirimi 5 5 buçuk civarına çekebilirsem, bahsettiğim lüksten benim için iki dünya kadar uzak ama çocuklarımın pek de farkında olmadığı bir düzen kurabilirim.
Sinirleriniz zaten bozuk birde biz burada bozuyoruz galiba ama yazdıklarınızdaki tezatlığı farkedemiyorsunuz sanırım. Evet ayrıntılı yazınca ev alma ihtimaliniz vs.önemli ayrıntılar, ama çocuklarınız 2 yıl sonrada et ve sebze yiyecek, o zamana kadar bazı alışkanlıkları iyice oturacak ve siz onlarda feragat etmekte daha da zorlanacaksınız. Çocuklarının konforunu bu kadar düşünen anne, 2 yıl sonra onları uygun bir krese asla göndermek istemeyecek, çünkü işin icine iyi bir eğitim almaları fikri girecek..

Ve planlarınız elle tutulur şeyler değil, bahsettiğiniz adam sizin planlarınızı fiiliyata geçirmenize müsade edecek gibi durmuyor.
 
Yahu bağırayım mı ben ne yapayım!
Ben kocamdan psikolojik şiddet yanında ekonomik şiddet de görüyorum yazmışım, okuyup da göz ardı mı ediyorsunuz acaba?
Ailem durumum belli diyorum, ben evliliğimde görmedim bunları.
Hatta evlendiğim için alıştığım ekonomik şartlardan daha aşağıda hem de varken yaşamaya mecbur bırakılıyorum diyorum.

Bir kadının koca ve baba desteği olmadan, çocuklarına güzel yaşam kurma isteği neden ütopik geliyor da, zaten her anlamda maddi yönden çokça tatmin edilmiş şanslı bir Allahın kuluyken, konforum için koca kişisine katlandığımı düşünmek neden daha kolay?
Ben para için bir adama katlanacak kişi değilim, geri döndüğüm evde zaten var.
Ama çocuklarım diyorum, çocuklarım!
Çocuklarımın ihtiyaçlarını babam da olsa, bir erkeğin keyfine bırakmak yerine ben bu evlilik birliği sona ererken alabildiklerimi alır, bu sürede çalışır birikim yapar ve kaptırdıklarımo geri alırsam, sağlanacak diyorum.
Yok hala koca konforu....
Cocuklarinizin bu yaslardaki aylık masrafi 4.500 Tl iken, yaslari ilerdedikce bu rakamin daha da artacağını dusundunuzmu hiç? Sayet 2 sene sonra ayrilirsaniz, alistiklari hayatı, maddi yonden tek basiniza saglayip, standartlarini koruyabilcekmisiniz? Bunun utopya olabileceğinden bahsetmiş arkadaşlar sanırım. Ayrilirsaniz; nafaka, olmuyorsa baba desteği, 2 erkek çocuğunu şu an alistiklari standartları koruyarak yetiştirmek için gerekli gibi gorunuyor. En azından bir süre için. 2 yıl sonra başlayacağınız iste kazanacağınız para , sizin degil yanlis anlamayin lutfen cocuklarinizin yaşam standartları için eksik kalanılır. Narsistle ateşkes kitabini okuyun bir an önce. Orda bu adamdan en az hasarı alarak yaşamanın yolları var. Kolay gelsin
 
Hic bir avukata danistiniz mi bu izlemek istediginiz yol hakkinda ? 2 sene uzun bir sure.Planiniz rast ta gidebilir tepetaklak ta gelebilir.Araba aldirma,ev degistirme konusu mesela..Esnaf adam.Babasi ona keza oyle.Bu islerin kurtlari.Size mal birakmamak icin baskasinin uzerinden bile gosterebilirler arabayi misal...Ev de ona keza.Yani bir avukata en azindan bir danisin derim.Zirnik koklatacak bir adam gibi gelmedi bana ve bunun icin her turlu pisligi yapabilir.Isin sonunda iskenceyle gecen huzursuz bir evde gecirilen +2 seneyle eliniz bos cikmayin sonra ?
Ablam avukat, yakın çevremde herhalde avukat, savcı, hakim olan 10 kişi de vardır.
Hiçbirine bu kadar detaylı anlatamasam da başka örnekler üzerinden uzun zamandır fikir alışverşi yapıyorum.
Aynen dediğiniz gibi biri, tüm bu biçtiğim süreç de zaten çocuklarım için ne koparabilir, neyi bu zaman zarfında doldurursam keseme, onun peşindeyim.
Ve özellikle ablamın şahsi kanaati, bir evlilikte hele küçük çocuklar söz konusu ise, evlilik birliği ile edinilmiş mallara bakılmaksızın bir aile konutu varsa, şerh koydurduktan sonra, çocuk menfaati için bunun rahatlıkla talep edilip alınabileceği yönde.
Keza çocuk nafakası da.
Ama ben bunlarla mücadele etmek bir kenara, çünkü o zaman kusurlu olduğunu ispat etmek zorunda kalıyorum yatak odama kadar ifşa olacak, anlaşmalı boşanma ile neye razı edersem ki pek bir şey vermeyecek, bunu biliyorum.
O sebeple açtım heybemin ağzını, altından girip üstünden çıkıp 2 senede ne edindirirsem tek kurtulur yolum o gibi görünüyor.
Yoksa baba evine, yine bir erkeğin keyfine, onun aldıklarının mahcubiyetine dönmüş olacağım.
 
Back