Geleceği olmadığını bildiğin bir ilişki

Önceki konumu okuyanlar biliyor. Özetle; daha önce evlenmiş ve boşanmış, bir oğlu olan bir adamla beraberim. Kendisi aynı zamanda kendi şirketinde eski sevgilisiyle birlikte çalışıyor, eski sevgilisi %20 hisse sahibi. Önceki konumda gittikleri fuardan bahsetmiştim. O fuardayken ben de Ankara’ya gitmiştim. Daha sonra fuar bitimi Ankara’ya benim yanıma geldi. Ankara’da birlikte unutulmaz bir 3 gün geçirdik diyebilirim. Sadece hislerimi, duygularımı, hissettiğim çekimi yaşamaya odaklandım; geleceğe dair hiçbir beklentim yoktu: ilk gün de yoktu, Ankara günlerinde de yoktu, şimdi de yok ve olmayacak da. Sadece hayatımda ilk defa bu kadar çekildiğim birine karşı hislerimi yaşamaya izin verdim. Hem hislerimi, hem duygularımı, hem de daha önceki ilişkilerimde yaşamadığım birtakım şeyleri bu adamla yaşadım; hiçbirinden bir gram pişman değilim. Vakit geçirdikçe bağımız güçleniyor ama beklentim olmadığına ve günün birinde biteceğine o kadar iknayım ki, sadece anı yaşamaya odaklıyım. Ama sonra insan sorguluyor bir yandan da biliyor musunuz; ben eğitimli, kültürlü, kendi işinin sahibi, kendi parasını kazanan bir kadın olarak hayatımdaki bir erkekten ne beklerim? Hayat standartlarımı bir tık öteye götürmeyecekse, hayatıma kalite katmayacaksa, başım sıkıştığında/canım sıkıldığında ya nasılsa şimdi sevgilimi ararım ve bu durumu çözeriz diyemeyeceksem bu kişi neden hayatımda var ki? Evet, bir yandan seviyorum özlüyorum vs ama eril enerjiden de patlayacak duruma geldim. Alkolden ehliyet kaptırdığı için evinden alıp, evine bıraktım defalarca. Üşüdüğünde ısıtmaya falan çalıştım. Bunları ben yapmazdım, bana yapılırdı; hayat bana çok güzel ve çok tatlı bir oyun oynuyor galiba :) Tamam, bu kez sadece duygularımı yaşamaya odaklandım ama hormonlarınız bir tık sakinleşince ve beyin devreye girince duyguların da tadı kaçıyor :)
Bu arada psikoloğa da başladım, ikili ilişkilerdeki bu mükemmel (!) tercihlerimin altında yatan nedenleri öğreneceğimi umuyorum artık :) Bir insan hayatının kalitesine uymayan birine neden bu kadar kapılır ki?
Ayrıl
 
Ben hiçbir kadının erkeklere duygusal olarak yaklaştına ve bağlandığına inanmıyorum. Her zaman başka bir hesap kitap peşinde oluyorlar.
 
Aslında olumsuz yanları yazsam da, görünürde yolunda gitmeyen bir şey yok. Birbirimizle birçok şeyi paylaşmayı seviyoruz, eğleniyoruz, tutkumuz var ama işte kadın beyni erkek beyninden farklı değerlendiriyor detayları. Ona sorsak hiçbir problem yok, ben derinlemesine analiz ettiğimde bin tane farklı problem çıkarırım ortaya. Sadece gelecek beklentim olmadığı için hepsini halı altına süpürüyorum galiba.

Sevgilinizin hayatından çıkmayan iki kadın var ve bu sizi rahatsız ediyor. Her kadını rahatsız eder. Bir önceki konunuzu da hatırlıyorum, kadınla yattı mı diye deliriyordunuz ve adamın umru değildi. Yapmayın kendinize bunu.
 
Önceki konunuzu bilmiyorum. Fakat neden geleceginizin olmadığını düşünüyorsunuz bu kişiyle tam olarak?
 
Önceki konunuzu bilmiyorum. Fakat neden geleceginizin olmadığını düşünüyorsunuz bu kişiyle tam olarak?
Aslında çok uzun ama özetle;
Evlenmiş ve boşanmış, bir çocuğu var (kimine göre sorun, kimine göre değil; tamamen bireysel bir durum)
Kendi işinin sahibi ve eski sevgilisiyle bu işte %20 hisseyle ortak, birlikte çalışıyorlar
Hayatı tam bir kaos; ne ev düzeni oturmuş durumda, ne maddi durumu stabil, ne de duygu durumu… Tutkuyla ilişki yaşanabilir, gezilebilir tozulabilir, sevişilebilir ama hayat arkadaşı dediğimiz noktada henüz kendi sorumluluğunu tam olarak alamamış biri olarak bir kadının sorumluluğunu alamaz…
 
Aslında çok uzun ama özetle;
Evlenmiş ve boşanmış, bir çocuğu var (kimine göre sorun, kimine göre değil; tamamen bireysel bir durum)
Kendi işinin sahibi ve eski sevgilisiyle bu işte %20 hisseyle ortak, birlikte çalışıyorlar
Hayatı tam bir kaos; ne ev düzeni oturmuş durumda, ne maddi durumu stabil, ne de duygu durumu… Tutkuyla ilişki yaşanabilir, gezilebilir tozulabilir, sevişilebilir ama hayat arkadaşı dediğimiz noktada henüz kendi sorumluluğunu tam olarak alamamış biri olarak bir kadının sorumluluğunu alamaz…

Hak verdim. Bu şartlarda biriyle kesinlikle ileriye dönük bir şey düşünmezdim. Ve bağlanmaktan korktuğum için de mümkünse yarı yoldan donerdim. Naçizane fikrim🙁
 
Önceki konumu okuyanlar biliyor. Özetle; daha önce evlenmiş ve boşanmış, bir oğlu olan bir adamla beraberim. Kendisi aynı zamanda kendi şirketinde eski sevgilisiyle birlikte çalışıyor, eski sevgilisi %20 hisse sahibi. Önceki konumda gittikleri fuardan bahsetmiştim. O fuardayken ben de Ankara’ya gitmiştim. Daha sonra fuar bitimi Ankara’ya benim yanıma geldi. Ankara’da birlikte unutulmaz bir 3 gün geçirdik diyebilirim. Sadece hislerimi, duygularımı, hissettiğim çekimi yaşamaya odaklandım; geleceğe dair hiçbir beklentim yoktu: ilk gün de yoktu, Ankara günlerinde de yoktu, şimdi de yok ve olmayacak da. Sadece hayatımda ilk defa bu kadar çekildiğim birine karşı hislerimi yaşamaya izin verdim. Hem hislerimi, hem duygularımı, hem de daha önceki ilişkilerimde yaşamadığım birtakım şeyleri bu adamla yaşadım; hiçbirinden bir gram pişman değilim. Vakit geçirdikçe bağımız güçleniyor ama beklentim olmadığına ve günün birinde biteceğine o kadar iknayım ki, sadece anı yaşamaya odaklıyım. Ama sonra insan sorguluyor bir yandan da biliyor musunuz; ben eğitimli, kültürlü, kendi işinin sahibi, kendi parasını kazanan bir kadın olarak hayatımdaki bir erkekten ne beklerim? Hayat standartlarımı bir tık öteye götürmeyecekse, hayatıma kalite katmayacaksa, başım sıkıştığında/canım sıkıldığında ya nasılsa şimdi sevgilimi ararım ve bu durumu çözeriz diyemeyeceksem bu kişi neden hayatımda var ki? Evet, bir yandan seviyorum özlüyorum vs ama eril enerjiden de patlayacak duruma geldim. Alkolden ehliyet kaptırdığı için evinden alıp, evine bıraktım defalarca. Üşüdüğünde ısıtmaya falan çalıştım. Bunları ben yapmazdım, bana yapılırdı; hayat bana çok güzel ve çok tatlı bir oyun oynuyor galiba :) Tamam, bu kez sadece duygularımı yaşamaya odaklandım ama hormonlarınız bir tık sakinleşince ve beyin devreye girince duyguların da tadı kaçıyor :)
Bu arada psikoloğa da başladım, ikili ilişkilerdeki bu mükemmel (!) tercihlerimin altında yatan nedenleri öğreneceğimi umuyorum artık :) Bir insan hayatının kalitesine uymayan birine neden bu kadar kapılır ki?
Hayat standartlarını bir tık öteye götürmeye de olur, başına bela olmasın yeter 😀
 
Kesinlikle çok yakışıklı değil. İlla fiziksel açıdan düşüneceksek, uzun yıllardır sporun içinde olduğu için fiziği güzel. İlk etapta ten uyumu konusunda birtakım şeyler çok hoşuma gidiyordu, devamını yaşadığımızda ise aslında o kısımda da çok matah olmadığını anladım.
Kendin de demişsin zaten.o ilk coşku gidince gerçeklerle yüzleşeceğim diye.istersen şimdi yüzleş istersen için soğuyunca.sen bilirsin.herşeyin farkındasın zaten.bile bile yaşayacağım diyorsan yaşa.bu bir tercih artık.
 
Önceki konumu okuyanlar biliyor. Özetle; daha önce evlenmiş ve boşanmış, bir oğlu olan bir adamla beraberim. Kendisi aynı zamanda kendi şirketinde eski sevgilisiyle birlikte çalışıyor, eski sevgilisi %20 hisse sahibi. Önceki konumda gittikleri fuardan bahsetmiştim. O fuardayken ben de Ankara’ya gitmiştim. Daha sonra fuar bitimi Ankara’ya benim yanıma geldi. Ankara’da birlikte unutulmaz bir 3 gün geçirdik diyebilirim. Sadece hislerimi, duygularımı, hissettiğim çekimi yaşamaya odaklandım; geleceğe dair hiçbir beklentim yoktu: ilk gün de yoktu, Ankara günlerinde de yoktu, şimdi de yok ve olmayacak da. Sadece hayatımda ilk defa bu kadar çekildiğim birine karşı hislerimi yaşamaya izin verdim. Hem hislerimi, hem duygularımı, hem de daha önceki ilişkilerimde yaşamadığım birtakım şeyleri bu adamla yaşadım; hiçbirinden bir gram pişman değilim. Vakit geçirdikçe bağımız güçleniyor ama beklentim olmadığına ve günün birinde biteceğine o kadar iknayım ki, sadece anı yaşamaya odaklıyım. Ama sonra insan sorguluyor bir yandan da biliyor musunuz; ben eğitimli, kültürlü, kendi işinin sahibi, kendi parasını kazanan bir kadın olarak hayatımdaki bir erkekten ne beklerim? Hayat standartlarımı bir tık öteye götürmeyecekse, hayatıma kalite katmayacaksa, başım sıkıştığında/canım sıkıldığında ya nasılsa şimdi sevgilimi ararım ve bu durumu çözeriz diyemeyeceksem bu kişi neden hayatımda var ki? Evet, bir yandan seviyorum özlüyorum vs ama eril enerjiden de patlayacak duruma geldim. Alkolden ehliyet kaptırdığı için evinden alıp, evine bıraktım defalarca. Üşüdüğünde ısıtmaya falan çalıştım. Bunları ben yapmazdım, bana yapılırdı; hayat bana çok güzel ve çok tatlı bir oyun oynuyor galiba :) Tamam, bu kez sadece duygularımı yaşamaya odaklandım ama hormonlarınız bir tık sakinleşince ve beyin devreye girince duyguların da tadı kaçıyor :)
Bu arada psikoloğa da başladım, ikili ilişkilerdeki bu mükemmel (!) tercihlerimin altında yatan nedenleri öğreneceğimi umuyorum artık :) Bir insan hayatının kalitesine uymayan birine neden bu kadar kapılır ki?
Evlilik ve çocuk beklentin yoksa anı yaşa fakat beklentin varsa ayrıl ve buna uyacak biriyle ol.
 
Hak verdim. Bu şartlarda biriyle kesinlikle ileriye dönük bir şey düşünmezdim. Ve bağlanmaktan korktuğum için de mümkünse yarı yoldan donerdim. Naçizane fikrim🙁
İleriye dönük herhangi bir şey hiçbir ama hiçbir zaman düşünmedim. Hayatımda hiçbir zaman biriyle takıl & sıkılınca bırak tarzında ilişki de yaşamadım, hep ileriye dönük odaklı değerlendirmeler yaptım ilişkilerimde. Bu ilişkiye de hiç yapmadığım bu tarzla başladım, biraz takılır duygularımı yaşar sonra da bırakırım dedim ama galiba kadınlar doğası gereği bağlanıyor, sahipleniyor, emek veriyor; verici davranıyor. Biraz bu hale dönüşmeye başladı…
 
Kendin de demişsin zaten.o ilk coşku gidince gerçeklerle yüzleşeceğim diye.istersen şimdi yüzleş istersen için soğuyunca.sen bilirsin.herşeyin farkındasın zaten.bile bile yaşayacağım diyorsan yaşa.bu bir tercih artık.
Evet, işin en garip yanı benim her şeyin farkında olmam ama buna dair bir aksiyon almamam. Gerçekten seviliyorum ya da kandırılıyorum, bunu bilmiyorum ama bana hissettirilen bu duyguları deneyimlemek hoşuma gidiyor. Ama ne olursa olsun; bir ilişki yaşamak zaman harcamak demek, emek harcamak demek, karşıya uyum sağlamak için bazen rutinlerini ya da sorumluluklarını aksatmak demek ve ben bunların hepsini gelecek gördüğüm bir insanda yaşayarak emeklerimi heba etmek istemezdim. Elimde biliyorum ama duygularımın resmen esiri oldum.
 
Evet, işin en garip yanı benim her şeyin farkında olmam ama buna dair bir aksiyon almamam. Gerçekten seviliyorum ya da kandırılıyorum, bunu bilmiyorum ama bana hissettirilen bu duyguları deneyimlemek hoşuma gidiyor. Ama ne olursa olsun; bir ilişki yaşamak zaman harcamak demek, emek harcamak demek, karşıya uyum sağlamak için bazen rutinlerini ya da sorumluluklarını aksatmak demek ve ben bunların hepsini gelecek gördüğüm bir insanda yaşayarak emeklerimi heba etmek istemezdim. Elimde biliyorum ama duygularımın resmen esiri oldum.
Çok güzel anlatmışsın.hayatı belki de sonuç alınacak birşey değil de bir süreç olarak düşünmek daha mantıklı.süreç olarak düşünürsen bu da hayatımın bir dönemi diyerek kendini rahatlatabilirsin.kaldı ki yanlış bir düşünce değil.her ilişki evlilik yoluna girecek ya da gelecek vaadedecek diye bir kural yok ki.
 
Belki sizinle beraber o düzene girecek? Evlenseniz bir aile ve ev düzeni olacak belki? Hep sizin düşüncelerinizi dinledik peki karşı taraf ne düşünüyor sizin hakkınızda? Belki bu saydıklarınız düzene girecek şeylerdir demek istiyorum genelin aksine. Tabi mutlu olunacak bir insan değilse bilemem
 
Nereden başlasam, bilmiyorum ki…
Öncelikle evlilik geçmişi ve bir çocuğu var. Bu kısım çok kişisel bir alan; bunu sorun eden de olacaktır, etmeyen de. Ben ne derece sorun ederim bunu kestiremiyorum ama kafaya takmam demem de mümkün değil. Sürekli sorumluluğu devam eden bir çocuğun varlığı beni ileride evlilik ve çocuk sahibi olduğum durumda gerebilir. Bu noktada da karşı taraftan da “bilerek evlendin” tepkisi gelecektir.

Boşanmış ve çocuk sahibi bir adamdan bambaşka bir sorumluluk profili bekliyor insan. Oysa ne maddi olarak, ne duygusal olarak, ne mental olarak, ne yaşam alanı olarak asla ve asla bir stabilite içerisinde değil. Her şeyi dağınık, her şeyi eksik. Aynı zamanda ilişkide kaçıngan bir bağlanma türüne sahip. Beni kırdığında ya da ondan kaynaklı bir sorunda ben tepki koyduğumda o da geri adım atıyor; sorumluluk alıp çözme çabasına girmek yerine. Bunu öğretene kadar canım çıktı, biraz biraz anladı ama asla tam olarak değişmeyecek, biliyorum. Açıkçası ben de gelecek beklentisi içinde olmadığım için de saldım gitti.

Ben de alkol tüketiyorum ama ortamı denk gelmese aylarca, yıllarca içmem. Alkolü sevmesi ve duygusal boşluğa yatkın kişiliği beni olası olumsuz durumlar açısından tedirgin ediyor. Yani bir gelecek düşünsem kesinlikle ederdi.

Cinsel anlamda da sanki tecrübesiz gibi davranıyor, ilk başta gerçekten sorun yaşadık. İlk tecrübemin böyle sorunlu davranışlarla başa çıkmak zorunda kaldığım şekilde olmasını istemezdim. Asla kaba değil, kırıcı ya da rahatsız edici bir yaklaşım değil ama bencil. O bencilliği ortadan kaldırana kadar birkaç kez sert bir şekilde tepki koymam gerekti. Ayrıca olduğunu farketmediği sorunları olduğunu düşünüyorum bu anlamda da. Herkesin sorunu olabilir, anlatırsın, irdeler, çözüm yoluna açıktır. Özellikle cinsel anlamda bir şeyleri anlatabileceğimi ve çözüme açık bir yaklaşım sergileyeceğini asla düşünmüyorum.

Daha da arttırırım maddeleri…

Ne bokuna berabersin derseniz…

Hissettiğim heyecan ve çekimi seviyorum ve beklentisizce bunun peşindeyim. Söneceği güne kadar…
Eski eşiyle neden ayrılmışlar? Kaçıngan bağlanan insanlar bir kere alıştığı insandan çok zor koparlar. Eski eşiyle gönül bağı yoktur ama vefa duygusu çoktur. Bu anlamda zorlanabilirsiniz.
Bir de kaçıngan bağlananlar omuzlarında hep yük hissederler. Kontrolcüdürler ve kafalarını rahatlatmak için alkole çok başvururlar. İç dünyalarına inmek, anlamak zordur ve çok düşünürler, kimseye güçsüz görünmek istemezler. Koruyucu yaklaşımınız onu ürkütebilir. Siz kaygılı bağlanan mısınız? Bana pek öyle gelmediniz. Sanırım siz de kaçıngan bağlanıyorsunuz ama bu adama aşık olduğunuz için kopamıyorsunuz da.
 
X