Geleceği olmadığını bildiğin bir ilişki

Bana bir şeyleri kesinlikle farklı hissettiriyor, işte tam olarak bunun peşindeyim. Önceki ilişkilerimde rest çeken, kaos yaratan, gerginlik çıkaran, peşinde koşulan olan ben; bu adamla, en olmayacak bu insanla bir sorun yaşadığımda oturup konuşup çözmeye çalışıyorum ve çözüyorum da, hiç olmadığım kadar anlayışlı ve sabırlıyım, iletişime açığım. Bu toksisite içinde olması gereken sağlıklı iletişimi becerebildiğime inanamıyorum. Önceki ilişkilerimden birinde bile böyle olsaydım şimdi çocuğum ilkokula başlamıştı.
Cunku hic bir beklentiniz yok bu adamdan. O yuzden cok daha rahatsiniz yaninda. Gecmis olsun umarim yakin zamanda uzaklasirsiniz dicem ama o zamana kadar da tadini cikarin. Herkes bir tur bu tarz bir iliski yasiyor galiba hayatinda. Daha sonrasinda daha saglikli iliski kurmayi ogreniyoruz galiba bilmiyorum :KK70:
 
Bana bir şeyleri kesinlikle farklı hissettiriyor, işte tam olarak bunun peşindeyim. Önceki ilişkilerimde rest çeken, kaos yaratan, gerginlik çıkaran, peşinde koşulan olan ben; bu adamla, en olmayacak bu insanla bir sorun yaşadığımda oturup konuşup çözmeye çalışıyorum ve çözüyorum da, hiç olmadığım kadar anlayışlı ve sabırlıyım, iletişime açığım. Bu toksisite içinde olması gereken sağlıklı iletişimi becerebildiğime inanamıyorum. Önceki ilişkilerimden birinde bile böyle olsaydım şimdi çocuğum ilkokula başlamıştı.
Neden "En olmayacak kişi" diyorsunuz?
 
bende vardı böyle biri
çocuğu yoktu ama sorumsuzdu. kendi işini yapan, aslında harika potansiyeli olan ama kullanamayan
hep saçma sapan tercihleri yüzünden yerinde sayan, abuk sabuk insanlar yüzünden borca harca falan giren
kendisine kazık atanlara kucak açmaya devam eden. disiplinsiz, genel anlamda problemli
aşırı toksik vs
ama bir şekilde inanılmaz çekildim ve bir süre hem duygusal hem de cinsel anlamda çok etkisindeydim
sonra biz ilişkiyi yürütemedik ve ayrıldık. ayrılmış olmamıza rağmen iletişim hiç kopmadı. zaman zaman sekteye uğrasa da tamamen kopmadık
başkalarıyla tanışıp görüşsek bile daima mesaj atan taraf o oluyordu ve her mesajına salak gibi atlayan ben oluyordum
onunla yaşadığım duygular gerçekten çok özel, mutlu olduğum anlar çok özel
ancak uzaktan bakınca hayatıma kattığı hiçbir şeyin olmaması ve bazen araya giren küçük kopuşlar benim ondan biraz uzaklaşmama neden oldu
ama kopmak, tamamen hayatımdan çıkarmak da istemedim hiçbir zaman
biz zaman içinde takılmaca şeklinde yaşamaya başladık, baktım ara sıra buluşup beraber 2-3 gün geçirmek, sadece o anı yaşamak onunla sevgili olmaktan daha çok işime geliyor, ben de böyle yaşamaya başladım
barışma teklifinde bulundu kabul etmedim. çünkü ilişki hiçbir yere gitmiyordu
zaman içinde duygularım zayıfladı, artık kıskanmıyorum bile
hala görüşürüz arada, beraber oluruz. sohbet ederiz, duygusal bağımız çok zayıflasa da hala devam ediyor
lakin o deli duygularım geçti, şu an benim için dünyayı yaksa ben o eski duyguları hissedemem
zaten yakın zamanda başka biriyle tanışıp o kişiden çok etkilendiğimde anladım benimki aslında his mis değil, alışkanlık, tanıdıklıkmış eski sevgilime karşı hissettiğim
insan daha iyisini bulunca eskisine olan duygularını test etme şansı yakalıyor ve bulduğundan etkileniyorsan bingo: eskisini zaten sevmiyorsun demek oluyor

hayatımdan tamamen çıkarsaydım, tüm kapıları kapasaydım muhtemelen daha çok üzülecektim acı çekecektim ama ben öyle yapmak yerine kenarda dursun mantığıyla yaklaştım
velhasıl ben beklentisiz yaşama olayını artık sevgili olmayarak çözdüm mesela. çünkü sevgililik olmayınca sorumluluk da olmuyor
belki sen de sevgililik ilişkisinden çıkıp sadece takılma kısmına evriltebilirsen en azından "sorumluluk" kısmından kurtulmuş olursun, dertleriyle uğraşmazsın
çünkü benimkinin hayatı çok karışıktı ve derdi hiç bitmiyordu. yıpranıyordum sevgiliyken. takılma evresine geçince sevgiliyken beklediklerini, istediklerini isteyemez oldu. rahatladım yani.
Sanırım bu tarz durumlarda bıçak gibi kesmek duyguyu daha da depreştiriyor ve saçma sapan bir şekilde daha da çekiliyorsunuz o adama. Aslında bu yüzden bu süreçte psikoloğa da başladım, hep başlayacaktım ama bu zamana kısmetmiş. Hem bu davranış/tercihlerimin altında yatan nedenleri biraz daha anlamak istiyorum, hem de bu tarz bir bıçak gibi keserek ters tepki yapmasının önüne geçmeye çalışıyorum. Şimdi düşündükçe de, bu adamla olan paylaşımlarımı olabildiğince sınırlamaya çalışarak da kendi içime dönmeye uğraşıyorum. Biraz zaman alacak ama bu ilişkiden de öğrendiğim şeyler oldu.
 
Cunku hic bir beklentiniz yok bu adamdan. O yuzden cok daha rahatsiniz yaninda. Gecmis olsun umarim yakin zamanda uzaklasirsiniz dicem ama o zamana kadar da tadini cikarin. Herkes bir tur bu tarz bir iliski yasiyor galiba hayatinda. Daha sonrasinda daha saglikli iliski kurmayi ogreniyoruz galiba bilmiyorum :KK70:
Evet, hiçbir beklentim yok. İlk günde de yoktu, şu anda da yok. O yüzden sorumsuzmuş, öyleymiş, böyleymiş; açıkçası çok da umrumda değil. Benim için bu duygusal heyecan, çekim devam etsin yeterli. Günü geldiğinde zaten ipler kopacak ama o noktaya geldiğimde umarım çok bağlanmış olmam…
 
Neden "En olmayacak kişi" diyorsunuz?
Nereden başlasam, bilmiyorum ki…
Öncelikle evlilik geçmişi ve bir çocuğu var. Bu kısım çok kişisel bir alan; bunu sorun eden de olacaktır, etmeyen de. Ben ne derece sorun ederim bunu kestiremiyorum ama kafaya takmam demem de mümkün değil. Sürekli sorumluluğu devam eden bir çocuğun varlığı beni ileride evlilik ve çocuk sahibi olduğum durumda gerebilir. Bu noktada da karşı taraftan da “bilerek evlendin” tepkisi gelecektir.

Boşanmış ve çocuk sahibi bir adamdan bambaşka bir sorumluluk profili bekliyor insan. Oysa ne maddi olarak, ne duygusal olarak, ne mental olarak, ne yaşam alanı olarak asla ve asla bir stabilite içerisinde değil. Her şeyi dağınık, her şeyi eksik. Aynı zamanda ilişkide kaçıngan bir bağlanma türüne sahip. Beni kırdığında ya da ondan kaynaklı bir sorunda ben tepki koyduğumda o da geri adım atıyor; sorumluluk alıp çözme çabasına girmek yerine. Bunu öğretene kadar canım çıktı, biraz biraz anladı ama asla tam olarak değişmeyecek, biliyorum. Açıkçası ben de gelecek beklentisi içinde olmadığım için de saldım gitti.

Ben de alkol tüketiyorum ama ortamı denk gelmese aylarca, yıllarca içmem. Alkolü sevmesi ve duygusal boşluğa yatkın kişiliği beni olası olumsuz durumlar açısından tedirgin ediyor. Yani bir gelecek düşünsem kesinlikle ederdi.

Cinsel anlamda da sanki tecrübesiz gibi davranıyor, ilk başta gerçekten sorun yaşadık. İlk tecrübemin böyle sorunlu davranışlarla başa çıkmak zorunda kaldığım şekilde olmasını istemezdim. Asla kaba değil, kırıcı ya da rahatsız edici bir yaklaşım değil ama bencil. O bencilliği ortadan kaldırana kadar birkaç kez sert bir şekilde tepki koymam gerekti. Ayrıca olduğunu farketmediği sorunları olduğunu düşünüyorum bu anlamda da. Herkesin sorunu olabilir, anlatırsın, irdeler, çözüm yoluna açıktır. Özellikle cinsel anlamda bir şeyleri anlatabileceğimi ve çözüme açık bir yaklaşım sergileyeceğini asla düşünmüyorum.

Daha da arttırırım maddeleri…

Ne bokuna berabersin derseniz…

Hissettiğim heyecan ve çekimi seviyorum ve beklentisizce bunun peşindeyim. Söneceği güne kadar…
 
İşte
Önceki konumu okuyanlar biliyor. Özetle; daha önce evlenmiş ve boşanmış, bir oğlu olan bir adamla beraberim. Kendisi aynı zamanda kendi şirketinde eski sevgilisiyle birlikte çalışıyor, eski sevgilisi %20 hisse sahibi. Önceki konumda gittikleri fuardan bahsetmiştim. O fuardayken ben de Ankara’ya gitmiştim. Daha sonra fuar bitimi Ankara’ya benim yanıma geldi. Ankara’da birlikte unutulmaz bir 3 gün geçirdik diyebilirim. Sadece hislerimi, duygularımı, hissettiğim çekimi yaşamaya odaklandım; geleceğe dair hiçbir beklentim yoktu: ilk gün de yoktu, Ankara günlerinde de yoktu, şimdi de yok ve olmayacak da. Sadece hayatımda ilk defa bu kadar çekildiğim birine karşı hislerimi yaşamaya izin verdim. Hem hislerimi, hem duygularımı, hem de daha önceki ilişkilerimde yaşamadığım birtakım şeyleri bu adamla yaşadım; hiçbirinden bir gram pişman değilim. Vakit geçirdikçe bağımız güçleniyor ama beklentim olmadığına ve günün birinde biteceğine o kadar iknayım ki, sadece anı yaşamaya odaklıyım. Ama sonra insan sorguluyor bir yandan da biliyor musunuz; ben eğitimli, kültürlü, kendi işinin sahibi, kendi parasını kazanan bir kadın olarak hayatımdaki bir erkekten ne beklerim? Hayat standartlarımı bir tık öteye götürmeyecekse, hayatıma kalite katmayacaksa, başım sıkıştığında/canım sıkıldığında ya nasılsa şimdi sevgilimi ararım ve bu durumu çözeriz diyemeyeceksem bu kişi neden hayatımda var ki? Evet, bir yandan seviyorum özlüyorum vs ama eril enerjiden de patlayacak duruma geldim. Alkolden ehliyet kaptırdığı için evinden alıp, evine bıraktım defalarca. Üşüdüğünde ısıtmaya falan çalıştım. Bunları ben yapmazdım, bana yapılırdı; hayat bana çok güzel ve çok tatlı bir oyun oynuyor galiba :) Tamam, bu kez sadece duygularımı yaşamaya odaklandım ama hormonlarınız bir tık sakinleşince ve beyin devreye girince duyguların da tadı kaçıyor :)
Bu arada psikoloğa da başladım, ikili ilişkilerdeki bu mükemmel (!) tercihlerimin altında yatan nedenleri öğreneceğimi umuyorum artık :) Bir insan hayatının kalitesine uymayan birine neden bu kadar kapılır ki?
İşte bunlar hep sex
 
Nereden başlasam, bilmiyorum ki…
Öncelikle evlilik geçmişi ve bir çocuğu var. Bu kısım çok kişisel bir alan; bunu sorun eden de olacaktır, etmeyen de. Ben ne derece sorun ederim bunu kestiremiyorum ama kafaya takmam demem de mümkün değil. Sürekli sorumluluğu devam eden bir çocuğun varlığı beni ileride evlilik ve çocuk sahibi olduğum durumda gerebilir. Bu noktada da karşı taraftan da “bilerek evlendin” tepkisi gelecektir.

Boşanmış ve çocuk sahibi bir adamdan bambaşka bir sorumluluk profili bekliyor insan. Oysa ne maddi olarak, ne duygusal olarak, ne mental olarak, ne yaşam alanı olarak asla ve asla bir stabilite içerisinde değil. Her şeyi dağınık, her şeyi eksik. Aynı zamanda ilişkide kaçıngan bir bağlanma türüne sahip. Beni kırdığında ya da ondan kaynaklı bir sorunda ben tepki koyduğumda o da geri adım atıyor; sorumluluk alıp çözme çabasına girmek yerine. Bunu öğretene kadar canım çıktı, biraz biraz anladı ama asla tam olarak değişmeyecek, biliyorum. Açıkçası ben de gelecek beklentisi içinde olmadığım için de saldım gitti.

Ben de alkol tüketiyorum ama ortamı denk gelmese aylarca, yıllarca içmem. Alkolü sevmesi ve duygusal boşluğa yatkın kişiliği beni olası olumsuz durumlar açısından tedirgin ediyor. Yani bir gelecek düşünsem kesinlikle ederdi.

Cinsel anlamda da sanki tecrübesiz gibi davranıyor, ilk başta gerçekten sorun yaşadık. İlk tecrübemin böyle sorunlu davranışlarla başa çıkmak zorunda kaldığım şekilde olmasını istemezdim. Asla kaba değil, kırıcı ya da rahatsız edici bir yaklaşım değil ama bencil. O bencilliği ortadan kaldırana kadar birkaç kez sert bir şekilde tepki koymam gerekti. Ayrıca olduğunu farketmediği sorunları olduğunu düşünüyorum bu anlamda da. Herkesin sorunu olabilir, anlatırsın, irdeler, çözüm yoluna açıktır. Özellikle cinsel anlamda bir şeyleri anlatabileceğimi ve çözüme açık bir yaklaşım sergileyeceğini asla düşünmüyorum.

Daha da arttırırım maddeleri…

Ne bokuna berabersin derseniz…

Hissettiğim heyecan ve çekimi seviyorum ve beklentisizce bunun peşindeyim. Söneceği güne kadar…
Sizi yorar bu adam.İletisim problemi var bir kere.Sorun çözme becerisine sahip olmak çok önemli bir ilişkide,o yüzden de ona laf anlatmaktan bile yorulursunuz, ite kaka nereye kadar.
Ben bekar hiç evlenmemiş biriyken çocuklu boşanmış biriyle evlendim.Hata etmişim.Dusundugumle başıma gelenler çok farklıydı,asla önermiyorum.Onunla vakit kaybetmem yerinizde olsam.Yas aleyhimize ilerliyor kadınlar olarak.Cekimi yakalayabileceğiniz bir başka uygun kişi olabilir.
 
Önceki konumu okuyanlar biliyor. Özetle; daha önce evlenmiş ve boşanmış, bir oğlu olan bir adamla beraberim. Kendisi aynı zamanda kendi şirketinde eski sevgilisiyle birlikte çalışıyor, eski sevgilisi %20 hisse sahibi. Önceki konumda gittikleri fuardan bahsetmiştim. O fuardayken ben de Ankara’ya gitmiştim. Daha sonra fuar bitimi Ankara’ya benim yanıma geldi. Ankara’da birlikte unutulmaz bir 3 gün geçirdik diyebilirim. Sadece hislerimi, duygularımı, hissettiğim çekimi yaşamaya odaklandım; geleceğe dair hiçbir beklentim yoktu: ilk gün de yoktu, Ankara günlerinde de yoktu, şimdi de yok ve olmayacak da. Sadece hayatımda ilk defa bu kadar çekildiğim birine karşı hislerimi yaşamaya izin verdim. Hem hislerimi, hem duygularımı, hem de daha önceki ilişkilerimde yaşamadığım birtakım şeyleri bu adamla yaşadım; hiçbirinden bir gram pişman değilim. Vakit geçirdikçe bağımız güçleniyor ama beklentim olmadığına ve günün birinde biteceğine o kadar iknayım ki, sadece anı yaşamaya odaklıyım. Ama sonra insan sorguluyor bir yandan da biliyor musunuz; ben eğitimli, kültürlü, kendi işinin sahibi, kendi parasını kazanan bir kadın olarak hayatımdaki bir erkekten ne beklerim? Hayat standartlarımı bir tık öteye götürmeyecekse, hayatıma kalite katmayacaksa, başım sıkıştığında/canım sıkıldığında ya nasılsa şimdi sevgilimi ararım ve bu durumu çözeriz diyemeyeceksem bu kişi neden hayatımda var ki? Evet, bir yandan seviyorum özlüyorum vs ama eril enerjiden de patlayacak duruma geldim. Alkolden ehliyet kaptırdığı için evinden alıp, evine bıraktım defalarca. Üşüdüğünde ısıtmaya falan çalıştım. Bunları ben yapmazdım, bana yapılırdı; hayat bana çok güzel ve çok tatlı bir oyun oynuyor galiba :) Tamam, bu kez sadece duygularımı yaşamaya odaklandım ama hormonlarınız bir tık sakinleşince ve beyin devreye girince duyguların da tadı kaçıyor :)
Bu arada psikoloğa da başladım, ikili ilişkilerdeki bu mükemmel (!) tercihlerimin altında yatan nedenleri öğreneceğimi umuyorum artık :) Bir insan hayatının kalitesine uymayan birine neden bu kadar kapılır ki?
Bence siz bu adamı sevmiyorsunuz, size hissettirdiği duyguları seviyorsunuz gibi geldi bana.
Çünkü mantık çerçevesinde düşündüğünüzde ne kadar vasat olduğunu biliyorsunuz, size sunduğu bir artısı yok, hayatınızda olmasa ne kaybınız olacak? Hiç.
Sadece bu duyguları yaşamayı seviyorsunuz, e kadınız normal bence. Duygularınız bir gün bitecek, bunu sizde biliyorsunuz.
 
Evet, hiçbir beklentim yok. İlk günde de yoktu, şu anda da yok. O yüzden sorumsuzmuş, öyleymiş, böyleymiş; açıkçası çok da umrumda değil. Benim için bu duygusal heyecan, çekim devam etsin yeterli. Günü geldiğinde zaten ipler kopacak ama o noktaya geldiğimde umarım çok bağlanmış olmam…
Benim de vardi boyle bir iliskim. Cok ihtirasliydi kopamiyorduk hic. Sonra bitti ama uzuluyor insan cok fazla. Umarim sizinki cok kolay sekilde biter
 
Sizi yorar bu adam.İletisim problemi var bir kere.Sorun çözme becerisine sahip olmak çok önemli bir ilişkide,o yüzden de ona laf anlatmaktan bile yorulursunuz, ite kaka nereye kadar.
Ben bekar hiç evlenmemiş biriyken çocuklu boşanmış biriyle evlendim.Hata etmişim.Dusundugumle başıma gelenler çok farklıydı,asla önermiyorum.Onunla vakit kaybetmem yerinizde olsam.Yas aleyhimize ilerliyor kadınlar olarak.Cekimi yakalayabileceğiniz bir başka uygun kişi olabilir.
Evet, iletişimde bir miktar problemimiz var. Baştakine göre epeyce yol katettik ya da ben geleceğe dair beklenti içinde olmadığımdan dolayı katettiğimizi sanıyorum, belki de yanılıyorum.

Muhtemelen beni en iyi siz anlarsınız, deneyiminiz benim hikayeme çok benziyor. Aramızda denklik olmadığının farkındayım, sadece bu ilişkide hissettiklerimi seviyorum ve bunu yaşıyorum ama bu da tabii ki karşılıklı emek ve zaman vermek demek. Bunun boşa gideceğini bilmek üzücü…
 
Bence siz bu adamı sevmiyorsunuz, size hissettirdiği duyguları seviyorsunuz gibi geldi bana.
Çünkü mantık çerçevesinde düşündüğünüzde ne kadar vasat olduğunu biliyorsunuz, size sunduğu bir artısı yok, hayatınızda olmasa ne kaybınız olacak? Hiç.
Sadece bu duyguları yaşamayı seviyorsunuz, e kadınız normal bence. Duygularınız bir gün bitecek, bunu sizde biliyorsunuz.
Evet, sadece hissettirdiklerini seviyorum. Mantıkla baktığımda hiçbir açıklanası yanı yok. Hayatımda olmaması bana hiçbir şey kaybettirmez, hislerimin heyecanı dışında…
 
Yani garip bence hissiyat diyip gelişine yaşayım sonra ne olacaksa olsun diyorsunuz.
Hayatınız bu kadar kıymetsiz mi yada vaktiniz bu kadar değersiz mi.
Şöyle bir sarsmak isterdim sizi arkadaşım olsaydınız.
Hani mücadele ederim kendimle de, onunla da, ilişkimizle de deseniz anlıcam ama o da yok, gittiği yer diyorsunuz ama emin olun böyle yılları çöp eden insan dolu etraf.
Kendinize gelin derim hanımefendi.
 
Mutlu ve huzurlu, tutkulu bir ilişkiniz vardır. Sonu olmayacağı bellidir ama bırakamazsınız anlarım. Üniversitede buna benzer bir ilişkim olmuştu ama ben ne yapıyorum diyip bitirdim. Ki O zaman deli zamanlarımdı.

30 yaşındasınız, anne olmak istiyorsunuz ve bu adam engel. Yeni gelecek kişiyi de engelliyorsunuz bence bu şekilde. Kendinize bunu neden yapıyorsunuz anlamıyorım.
 
Yani garip bence hissiyat diyip gelişine yaşayım sonra ne olacaksa olsun diyorsunuz. Hayatınız bu kadar kıymetsiz mi yada vaktiniz bu kadar değersiz mi. Şöyle bir sarsmak isterdim sizi arkadaşım olsaydınız. Hani mücadele ederim kendimle de, onunla da, ilişkimizle de deseniz anlıcam ama o da yok, gittiği yer diyorsunuz ama emin olun böyle yılları çöp eden insan dolu etraf. Kendinize gelin derim hanımefendi.
Galiba bana hissettirdiklerini seviyorum, bundan kopamıyorum. İlk defa bir ilişkide kendimi bu kadar rahat bırakabilmek, rahat olabilmek, kaygısız olabilmek sanırım bana iyi hissettirdi ama geleceğinin olmadığını bilmek de beni giderek melankoliye sokmaya başladı… Süreçte psikologla ilerliyorum artık, umarım en kısa sürede bu sarmalları çözeriz kendisiyle birlikte…
 
Mutlu ve huzurlu, tutkulu bir ilişkiniz vardır. Sonu olmayacağı bellidir ama bırakamazsınız anlarım. Üniversitede buna benzer bir ilişkim olmuştu ama ben ne yapıyorum diyip bitirdim. Ki O zaman deli zamanlarımdı.

30 yaşındasınız, anne olmak istiyorsunuz ve bu adam engel. Yeni gelecek kişiyi de engelliyorsunuz bence bu şekilde. Kendinize bunu neden yapıyorsunuz anlamıyorım.
Aslında olumsuz yanları yazsam da, görünürde yolunda gitmeyen bir şey yok. Birbirimizle birçok şeyi paylaşmayı seviyoruz, eğleniyoruz, tutkumuz var ama işte kadın beyni erkek beyninden farklı değerlendiriyor detayları. Ona sorsak hiçbir problem yok, ben derinlemesine analiz ettiğimde bin tane farklı problem çıkarırım ortaya. Sadece gelecek beklentim olmadığı için hepsini halı altına süpürüyorum galiba.
 
Peki adamın sizle ilgili düşünceleri aynı yönde mi ?
Yani, o da mı anı yaşıyor ? Yoksa ortak bir yaşam fikri var mı ? Gelecek planları kuruyor mu sizle ?
Bundan kastım ille de evlenmek değil de atıyorum gelecek yıl yaz tatili planı bile olabilir. Ya da beraber bi yatırım , beraber alınan bi eşya bile olabilir. Yoksa o da her an bitecek gibi tetikte mi ?

Tatlı duygular, karşılıklı tutku, heyecanlar bunlar çok güzel şeyler ama temel olarak güvenli bi alanda durmaya ihtiyaç duyarız ilişkilerde. Bu güvenli alanda da sevgilimizle ortak bir dünyada yaşamak isteriz. Bunun koşulu evlenmek değil. Evlilik ille de nihai amaç da değil bence. Ama ben şahsen "amann bugün var yarın yok" gözüyle baktığım veya bana bu gözle bakılan bi ilişkide bulunamam. Güvende hissedemem kendimi. O adamla sevişemem bile gönül rahatlığıyla. Bu konuları hiç konuşuyor musunuz ? Yoksa kaçınıyor musunuz bu konuşmalardan ? Bu ilişkinin geleceğinin olmadığını size düşündüren şey adamın tavırları mı ? Tamam adamın 83273828 tane olumsuz özelliğini saymışsınız ama bu özelliklere karşı adama hisleriniz var di mi ? Soğumuyorsunuz adamdan yani.

Bence ne istediğinize emin olmaya çalışın. Adamın tavırları sizi bu çıkmazlara itiyorsa oturup konuşmaktan çekinmeyin. Şeffaflık ve netlik isteyin, buna hakkınız var. Ben de eskiden "cool"luğumdan ödün vermemek ve "biz şimdi neyiz?" modunda görünmemek için bu tür konuşmalardan kaçınır akışına bırakırdım ilişkilerimi. Artık bunu yapmıyorum. Ne istiyorum, ilişkiden beklentim ne, ne olursa devam eder ne olursa etmez hepsini konuşuyorum. İlk haftasında "ben tekrar evlenmek isterim" dedim sevgilime mesela. Ya da "benle bi gelecek göremiyorsan yorma beni" de dedim. Bu konuşmaları yapmasaydım ben de kara kara düşünüyordum ne olacak şimdi diye. İlişkilerde niyet okumak, belirsizliklerle boğuşmak çok yorucu. Net olmak, ne istediğinden emin olmak en temizi. Ayrılık acısı dediğin şey en fazla 2 ay zaten. Kimse kimseyi boşuna yormasın.
 
X