Seni en iyi ben anlarım sanırım, aynen olmasa da yaşadığımız şeyler benzerlik taşıyor. Tek fark senin durumunun süreklilik arzetmesi, eskiden beri süregelmesi.. Ve sana kendi hayatımdan örnek vermek istiyorum sadece isyan etme diye (belki ben de biraz rahatlarım)..
Biz sektörümüzde ihracattan türkiyeye yetişemezdik, işten nefes alacak durumumuz yoktu, bir parti mal yolladığımızda aldığımız para milyon dolarlardı, kardeşlerim ve ben küçüktük, işin başında durabilecek durumda değildik, çalışıyorduk kendi şirketlerimizde ama işleri kontrol edebilecek, söz geçirebilecek olgunlukta değildik, bu sırada bende bir evlilik geçirdim, boşandım eve geri döndüm. Bu sıralarda zaten ufak ufak başlamıştı sıkıntılar, babam ordan oraya zıpladı, başka yatırımlar, paraları gereksiz yerlere harcamak derken tepe taklak olduk biz. Çeklerimizi ödeyemez hale geldik, günü kurtarmak için mallarımızı tek tek yok parasına bir çek-borç ödemek için sattık, sata sata bitiremeyiz sanırdık ama telef oldu herşeyimiz, bir kısım mallar ipotekler dolayısıyla satılamadı, çok şükür fabrika, dükkan gibi bir kaç şey kaldı bu yüzden hala elimizde, ama hala bir işe yaramıyorlar. Yaşadığımız hayatı, lüxü burda kelimelerle anlatmam mümkün değil ama babam tefecilerden alıp parasını da ödediği çekler için ceza evine girdi hem de birkaç kere, diğerleri kısaydı ama son girişinde 1 seneden fazla kalmıştır. O sırada bizim para kazanabileceğimiz hiçbirşey yok, kapımızda sabahlayan, her zaman yanımızda olan yardımcı olduğumuz insanlar, akrabalarımız, abimiz v.s de yok, yaşadığımız durum için hesap soracak kimse yok, karşındaki insanlar tefeci, mafya, bir kadını muhatab olarak bile kabul etmiyorlar. Sonra ben sigortasız ve 500tl maaşla bir şirketin muhasebesinde işe başladım, sabah 6da yollara düşerdim, yeri geldi çay kahve servisi yaptım, burda yanlış anlaşılmasın çalışmaktan asla gocunmam, alın terimle her işte çalışabilirim ama tanınan insanlarız, ben çay verirken kimisi yere bakardı, kimisi zevk alırdı bu durumdan kasılırdı, babam da cezaevinden çıktıktan sonra bir fabrikada işçi olarak çalıştı, birlikte çalıştığı kişiler de daha önce bizim yanımızda müteahhit elemanı olarak, fabrikada işçi, sekreter olarak çalışmış insanlar, onlar da inanamıyolarmış, yok canım koskoca .....nın ne işi var burda diye gülüyolarmış. Ama herşey insanlar için. Şimdi tekrar toparlanma sürecindeyiz, yavaş yavaş üretim yapıp perakende satılıyor mallar ama babam yanlışlara hala devam ediyor, insan yaşadıklarından hiç mi ders almaz, dün yanımızda olmayan insanlar şimdi paranın kokusunu alınca tekrar yanındalar, babam hiçbir zaman mala kıymet vermemiştir, eline geçen parayı hala birilerine veriyor, benim üzerime olan araç başkalarında, kaza yapsa, ceza yese, kötü birşey olsa sorumlu benim, şirket benim ve kardeşim üzerine babam kredi çekmeye falan çalışıyor, şu an kredi çeksek bile ödeyecek durumda değiliz ki, kardeşimin de çek cezası var, sıra biz diğer 2 kardeşte mi, anlatamıyorum babama, o aynen babanın tavırlarında, herşeyi olağan karşılamaya başladı ve garip birşekilde ileriyi göremiyor, birden bire tekrar yükselmek istiyor, neyse anlatmakla bitiremem bu sorunları, sonuç olarak benim sinirlerim kaldırmadı ve babama rest çekip bıraktım işi, şimdi kardeşim uğraşıyor senelerdir olduğu gibi, 25 yaşında ama karşına alsan 60 yaşındaki insanların tecrübelerine, yaşanmışlıklarına eşit, sıkıntıdan kolu bacağı uyuşuyor, gözünde sürekli nükseden bir şişlik var doktorlar ne olduğunu bilemiyor, içine kapandı iyice, sıkıntıları bizimle paylaşmamak için içine atıyor, bazen büyükler çocuklarını düşünmüyor maalesef, hırsları herşeyden fazla oluyor. Evet ben de abin gibi resti çektim, şu an evden ayrılma planlarım var, artık kendi hayatımı kurmak istiyorum, ne iş olursa olsun çalışırım diyorum, çünkü artık farkındayım ki babama sırtımı yaslamaya devam edersem bu sıkıntılar ilerde bende hastalık olarak patlak verecek çünkü yüksek sesle yapılan bir tartışmayı bile kafam kaldırmıyor benim. Sana da diyeceğim babanı işlerden uzaklaştırmaya çalışman, bizim yaşadıklarımızı yaşamanı istemem, hatalarının farkında olmalı herşey çok daha kötü olabilir, eğer baban inadını devam ettiriyorsa da bırak git derim, iş yerini yakmaktan ölümden bahsetmişsin, bunlar çözüm değil, olmuyorsa bırak git, sebi kötü bilsinler ne farkeder ki, para insana huzur getirmiyor, bu yaşadığın sıkıntılar ilerde çok farklı şekillerde patlak verebilir, hiçbirşey sağlıktan huzurdan daha önemli değil.