- 8 Kasım 2018
- 59
- 11
- 26
- Konu Sahibi Misafir9898
- #1
Merhabalar 25 yaşındayım iki buçuk yıllık evliyim. Eşimle bi nevi görücü usulü tanıştık. Flörtlük sevgililik nişanlılık zamanları köpeğim olan ağzıma bakan adam evlenince bi anda tam tersine döndü. Yani beni o kadar çok seviyordu ki ben onu sevmesem bile onunla bir ömür geçiririm diyordum o kadar saygılı şevkatli ince düşünceliydi. İki yıl iş bulamadı. Çok güzel bi üniversiteden çok iyi bi bölümden mezun. İki yıl ağzım açlıktan koktu yinede sesimi çıkarmadım gururuna dokunur diye hiçbir şey demedim. Kalbini kırmadım. Ne diyebilirim ki sonuçta o da yeni evlenmiş karısını mutlu etmek ister eve gelirken bi çiçek almak ister ne biliyim bi çikolata almak ister. İnanın iki yıl boyunca düğündeki takıları harcadık neyim var neyim yok bozdurdum. Onun ailesi hiç yardımcı olmadı ama ben aileme her gittiğimde cebime para sıkıştırdılar o da yetmedi kredi çektik. Olsun dedim sabrımıza değer inşallah karşılığını alırız inşallah dedim çok sabrettim. Yeni evliyim hem eşimin hem kendi ailemi yemeğe davet etmem lazım inanın yüz kere düşünerek çağırdım kışın evlenmiştim biz kaloriferleri yakmadan oturuyorduk fatura gelmesin diye. Onlar gelince kalorifer yakmak zorundayım yemek yapmam lazım tatlı yapmam lazım ama benim hiç malzemem yok. Anlatımca basit gibi geliyor ama yaşayınca çok zor ve ben evlenince farkettim çok varlıklı bi ailem varmış. Gören herkesin ne zaman işe gircek soruları...... ee kocan iş beğenmiyo demeleri..... kayınvalidem ve kayınpederimin ısrarla torun istemeleri..... bu kadar yıl çocuk yapmadınız artık istesenizde olmaz diyenler..... her kafadan ayrı bi ses. Ben zaten bunalmışım sinir stresten uyku uyuyamıyorum on kilo vermişim. Bide bunlarla uğraşıyorum. Eşimin çalışmadığını bile bile insanlar bana çocuk soruyor. Yok neymiş çocuk bereketiyle gelirmiş. Tabi bereketiyle gelir allah bilir ama yani insan ayağını yorganına göre uzatsın. Maaş girmeyen bir eve nasıl çocuk gelsin. Ben beş aylık gibi işe girdim eşimin çok gururuna dokundı. O evde beni bekledi ben işe gittim geldim. O da çok bunaldı onuda anlıyorum. Bu sefer ben para kazanmaya başlayınca bana laf sokmaya başladı. Sürekli tartışmalar arttı. Sonra bi sebepten işten çıkmam gerekti. Zaten eşim çalışmama çok karşı bende üniversite mezunuyum. Bu da ilk ve son iş tecrübemdi. Şimdi işe girdi bu sefer o değişti. Bişey demiyodum bu zamana kadar. Oda bunaldı diyodum onunda psikolojisi bozuldu diyordum yeni evlenmiş adam ve işsiz. En mutlu olması gereken zamanlar hep berbat geçti. Bu arada eşim 29 yaşında. Nişanlıylen bile paraya ihtiyacı vardı o zaman bile nişanda bana takılan ne var ne yok hepsini ona vermiştim hiç düşünmeden. İşsizken hergün onu güldürmeye çalıştım kağıt kalemden oyunlar türetmeye çalıştım vakit geçirelim diye.ve iki yıl çok uzun çok yıprandım ben. Bu süre zarfında üç beş işe girip çıktı veyahut çıkarttılar bilmiyorum. Şimdi işe girdiği yer çok güzel allah daim eder inşallah. Ama artık sürekli hakaret duyuyorum sürekli beni aşağılıyor. Tartıştığımız zaman ben dünyadaki en kötü insanmışım gibi davranıyor. Bi kaç kere el kaldırdığı oldu ama haddini bildirdim. Karşıındakinin karısı olduğunu unutuyor demediği hakaret kalmıyor aradan bi saat geçince bana yanaşıyor ben sinirli bi insanım sinirden ne dediğimi duymuyorum vs vs ama ben dediklerini asla unutamıyorum. Hele bi gün anneme gitmiştim sabahtan akşama kadae ordaydım. Daha evleneli üç ay olmuştu. Çalışmıyordu yine. Bi baktım p*rno izlemiş. Kahroldum. Sanki benim gitmemi bekliyormuş izlemek için fırsat kolluyormuş. Daha önceden bu konu hakkında ona görüşlerimi söylemesem tamam derim benim rahatsız olacağımı düşünememiştir derim ama söylemiştim tavrımı belli etmiştim. Bi hafta kendime gelemedim sonra konuştum öZür diledi. Daha sonra tekrar yaptı. Ve dışardaydık eve geldik koşa koşa elinde telefonla duşa girdi. Meğersem bunun içinmiş. Ben cinsellik konusunda eşimin beklentilerini fazlasıyla karşılıyorum buna çok eminim. Bu sefer çok özür diledi pişman oldu ağladı. Daha sonra hiç yapmadı. O bitti ama hakaretler başladı. Nefes alsam niye nefes alıyosun der duruma geldi. Çok değişik birisi. Kimseyle oturup iki kelime muhabbet etmez çok yabani. Herles bana diyorki sen bu adamla aynı evde sıkılmıyo musun. Sıkılıyorum hiç konuşmuyor. Ben çok hareketli yaşam enerjisi olan hayvanları çok seven hayat dolu b kadındım. Şimdi ruhsuzum adeta. Hakaret duymaktan bıktım. Ölü gibiyim aynı. Şu kıyafeti giy sana çok yakışır diyorum güzel bi şekilde en basitinden bunda bile azar işitiyorum. Avaz avaz bağırıyor. Kaç yaşında adammış küçük çocuk gibi kıyafetlerine ben mi karışacakmışım. Ne alaka be ne alaka. Teyzemin kızı evleniyor çok samimiyiz abla kardeş gib. Diyorum çok heyecanlıyum inşallah eşiyle sende çok iyi anlaşırsınız arkadaş olursunuz diyorym. Gerizekalı mısın diyor. Sanane onun kocasından diyor. Asla kitap okumaz. Kelime dağarcığı yok denecek kadar az. Oturup karşılıklı konuşabileceğimiz ortak bi konumuz yok. Muhabbet edince iki kelimeden fazla konuşmaz. Yüzğme bakmaz sürekli telefonuyla takılır. Ama benim ona sinirim geçince çok seviyorum onu. Gerçekten liseli aşık gibiyim. Ama o bana bu şekilde davranınca direkt soğuyorum ondan. Boşanırsam üzülür müyüm pişman olur muyum bilemiyorum ama kendimi çok değersiz hissediyorum. Onsuz bir gece bile uyuyamam. Tüm gün aklım onda. Ama işte o bana böyle davrnaınca herşey gidiyor. Aşkımdan kötü huylarıda göremiyorum. Bekarken herkes demişti. Bu sana göre değil. Hiçbir şeyiniz uymuyo sakın evlenme pişman olursun diye ama yaptık bi hata. Lütfen bişeyler yazın dertleşmete ihtiyacım var. En kçtü gününde yanında olduğum adam neden böyle