Biz de akrabalardan haz etmeyiz. Ben neyse de ablam hiç hiç hiç sevmez çoğunu. Özellikle anne tarafını.
Sözünde özellikle kadına tembihledi: zaten bir aya nişan olacak, oraya gelirler. Sakin bir akrabanı bile çağırma . Onlar da az kişi gelecekler.
Annem de kimseyi dinleme huyu olmadığından doldurdu eve kendi akrabalarıni,yakin kuzenleri,bütün kardeşleri,onların çocukları,torunları. Oturacak yer kalmadı, insanlar ayakta durdu. Çoluk combalak... Karşı taraf 6 kişiyse biz vardık 26 kişi.
Gerçekten güzel bir söz olmadı. Ben mesela isteme anını duymadım bile, odada çocuklara oyun kuruyordum kendi aralarında oynasinlar , rahat dursunlar diye. O arada istemişler.
Aile olarak hicbirsey anlamadık.
Sonuç ne mi oldu?
Annem bu oyunbozanligini düğünde hiçbirseye müdahale edemeyerek çekti. Gelinliginden alakasız incik cıncık eşyalarını ablam ve nişanlısı beraber hallettiler. Davetiye şu bu...aklına ne gelirse.
Bence siz de bu yoldan ilerleyebilirsiniz.
Bu arada üzülme lütfen, sana başka bir anı anlatayım.
Bir akraba kızı istendiği gün , kız verilmiş falan. Gülüp eğleniyorlar. O gün de çok çok önemli bir derbi var. Kız tarafı bir takım, erkek tarafı bir takımı tutuyor. Bir ara maça bakalım ne oldu diye TV açmışlar, sonra az daha birbirlerine giriyorlarmış :) sesler falan yükselmiş... Sonra bakmışlar böyle olmucak tvyi kapatıp guzelce vedalasip çıkmışlar.
Böyle kötü başlayan bir evlilik yolu. Ama mutlu beraberliklerinde 20. Yıla girmek uzereler.
O kötü anıyı da artık insanlara güle güle anlatiyorlar