Emaz arkadaşım neden özel mesaj gönderemiyorsun anlamadım.Eşim benim girdiğim siteleri,yazdığım mesajları hep takip ediyor.O yüzden çok rahat yazamıyorum.Bu konuyu bile çok çekinerek açtım.Bir akşam çok bunalmıştım ve o sıkıntıyla buraya yazdım.Kaç defa eşim benim bu sitedeki şifremi değiştirdi.Cevap yazan arkadaşlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Herkesin düşüncesine saygı duyuyorum.Benim şu an boşanmak gibi bir niyetim yok.Çünkü boşanmayı gerektirecek kadar çok büyük sorunlar yok.Alkol,kumar,aldatma,fiziksel şiddet hiçbiri yok.Çocuklarına gerçekten de çok iyi bir babadır.Anneleri gibi herşeyleri ile ilgilenir ve çocuklar babalarına çok düşkün.Bazı bekar arkadaşlar boşan demişler.Beni ancak çocuğu olanlar,anneler anlayabilir.Ayrıca sorumluluklarını bilir.Kendisi de öğretmen.İşten eve evden işe gider.Alınacak,verilecek herşeyi yapar.Ancak daha evvel de dediğim gibi bizim sorunumuz fikren ruhen anlaşamamak.Onunla çok farklı dünyaların insanlarıyız.Bir de eşimin bana senelerce psikolojik şiddet uyguladığını düşünüyorum.Bunu kendisine söylediğimde ben sana ne zaman şiddet uyguladım,ne zaman seni ezdim diyor.Ama benim yüreğim hiç öyle demiyor.İnsanın doğasında vardır.Herkes sevgiye,iltifata ihtiyaç duyar.Ruhum o kadar sevgiye ve şefkate açki çaresizliğimi bilen yok.Herşey aslında iki ucu pis bir değnek gibi.Evliliği yürütüyorsun ama sen mutsuzsun,ayrılıyorsun bu seferde böyle mutsuz ve yalnızsın.Bir de tatardan kaçayım derken daha beterine düşmek var.En önemlisi kıyılamayacak kadar masum 2 çocuk.Üstelik benim büyük kızım 11 yaşında ve çok içli çok hassas bir çocuk.Bizim sesimiz yükselince bile etkileniyor.Hemen ağlıyor.Öyle ayrılık gibi bir durum olsa çok bunalıma girip canına bile kıyabilir.Şu an tam ergenliğe girmek üzere ve iyice problemli oldu.Dedim ya aşağıya tükürsen sakal yukarıya tükürsen bıyık.Aslında etrafıma şöyle bir bakıyorum da kimsede çok fazla bir mutluluk göremiyorum.İmtihan dünyası çünkü.Kimsenin imtihanı kimseye benzemiyor.Depresyona ilk girdiğimde gerçekten de çok kötü olmuştum.Çok şükür şimdi ilaçlarımı alıyorum ve daha iyiyim.Eşim önce inanmadı sonra baktıki gerçekten çok kötüyüm artık üstüme gelmiyor.Hastalandığımda 10 gün rapor aldım okula gitmedim.Çünkü ayakta duracak ders anlatacak halim yoktu,elim kolum kalkmıyordu.10 gün boyunca kimseyle konuşmadan gülmeden sadece ağlayarak hep yattım,canım hiçbirşey istemedi.İçime sürekli hüzün geliyordu.O hüzün hala var.Doktor bana zaman içinde içime atarken atarken bardağın dolup taştığını söyledi.İntiharı ciddi ciddi düşünmedim.Ama tedaviye başlamasaydım daha kötüye gidebilirdim.Tedaviye başlamadan önce kendimi yüksek bir yere çıkıp boşluğa bırakma hissi geliyordu.Kendimden korkuyordum.Bu yazdıklarımın hepsini belki de eşim okuyacak.Ama ben yinede yazdım.Bu hastalığa tutulduktan sonra şiir yazmaya başladım.Bu beni gerçekten daha rahatlattı.Doktor bana kendine zaman ayır,zevk aldığın hoşlandığın meşgaleler bul dedi.Eşim şiir yazdığımı da öğrendi ve bana şükret,dua et sayemde şair oldun dedi.Aşağıya kendi yazdığım şiirimi ekliyorum ve sizlerle paylaşmak istiyorum.Umarım beğenirsiniz.Sevgiyle kalın.
Yalnızlık
--------------------------------------------------------------------------------
Dolaşıyorum yine yapayalnız
Bir başıma sokaklarda
Yollar kucaklıyor beni
Bir dosta sarılırcasına
Böyle avutuyorum belki gönlümü
Böyle atıyorum belki hüznümü
Yalnızım evet her zamanki gibi
Yalnız yapayalnız tek başıma
Yürüyorum ıssız kaldırımlarda
Bir ben kalmış gibiyim
Sanki şu koca dünyada
Önüm yalnızlık arkam yalnızlık
Her yer zifiri karanlık.
Bir dostum yok ki omzunda ağlayayım
Bir sevenim yok ki aşka,sevgiye kanayım
Bir tas su verenim yok ki hastayım diyeyim
Bir bekleyenim yok ki yanına gideyim
Bir dinleyenim yok ki derdimi diyeyim
Bir hayalim yok ki artık umut edeyim
Kalabalık içinde yalnızım
Geceler içinde sessizim
Bir başıma kalmışım
Yalnızım çok yalnızım
Sözün bittiği yerdeyim.
--------------------------------------------------------------------------------
Bende zaman zaman kendımı yalnız hıssederım.
Su aralar kayınvalıdemlerde kalıyoruz da, orada kı kalabalıktan pek bır sey anlamıyorum.
Kendı evımızde genelde o tv ızler ya da playstatıon oynar, bende sadece ekrana bakarım. Canım sıkılınca da gıder uyurum.
He ınkar etmeyeyım, ızın verırse tv ızlerken yanına uzanırım. Yalnız bunun ıcın musade almam gerekır.
slm arkadasım size katılıyorum sevginin saygı şefket olmayan evlilik boşa gecen zamandır ancak kendini kandırmaktır benimde eşimle sorunum var saygıya sevgiye önem veren birisi olarak her çümlene katılıyorum piskolejim bozuldu sonun ve şu an boşanma kararı aldım bu kararı verirken toktorada gittim yanlış yola girmiyeyim diye doktorum biraz bekle zaman tanı kendine ve ona dedi ama inanın çok zor durumdayımaynı evde iki yabancıyız eşimi görünce sinirlerim bozuluyor benim düşüncem dogarken onunla göbegim bir kesilmedi kimsenin acı cektirmesine hakkı yok çocuklarım 24 ve 20 yaşında çocuklarım herzaman yanında olmıyacak onlarda yeni bir hayat kuracak onun için çocuklarım var boşanmak olmaz demek yanlış yolunda gitmiyen birşey varsa güle güle diyebilmeliyiz.alsanaalsanasmileeğer sorunun çözümü yoksa ki, görüyorum yok, boşanmak bal gibide çözümdür. Ne yani önce depresyon, sonra panik atak sonrada kanser olmayımı bekliyosun
çocukların yüzü gülmeyen bitmiş tükenmiş bir anneyle çok mu mutlu
yani koskoca öğretmensin, ev hanımı olsan yada ne bileyim düzgün bi işin olmasa tamam diyecem
ya yavrucum, canım benim, sen neden kendine bu eziyeti yapıyorsun, yazık değil mi hayatına, çocuklarına
yada bilmiyorum umarım yaşadığın bu duygusal çöküntüyle bunları yazıyorsun, hayatına gerçek ve yansız bakabiliyormusun bilemiyorum tabii
keşke eşinle iletişim kurabilseniz
ama hiçbir iletişiminiz yoksa, sevgi, saygı, şevkat yoksa, o evlilik neye yarar kime yarar, helede çocuklara hiç yaramaz
siz hatayı aciz kadın profili çizerek yapıyorsunuz.erkekler zayıf kadınları sevmez.çok güçlüleri de işlerine gelmez.ama kocanız karşısında aciz sevgiye ilgiye muhtaç görünmeyin.tabiki hakkınız sevmek sevilmek ama bunu eşinizden siz istemeyin.onun yapmasını sağlayın. bir kere arkadaşlarında dediği gibi oyalanacak çevre edinecek bir şeyler bulun.kocanızı hayatınızın merkezine oturtmayın.kendinize bakın kendinizi sevin kesinlikle boş kalmayın boş kaldıkça düşünecek ve daha çıkmaz bir hale sokacaksınız kendinizi.
Ben de artık akşam işten çıkınca eve girmek istemiyorum. Hep aynı tabloyla karşılaşıyorum. Eşim benden 1 saat önce evde oluyor ve geldiğimde ya bilgisayarın başında oluyor ya da playstation oynuyor. Hatta bu ritüel yemeği hazırlayana kadar (bazen sonrasında bile) devam ediyor. Yemeğe çağırmak için en az 10 kere sesleniyorum. Doğru dürüst hiç bir şey paylaşmıyoruz. Neredeyse hiç bir ortak yönümüz ve hobimiz yok. Ben deli dolu; o içine kapanık ve evden çıkmak istemeyen biri. Bu durum beni çok yordu artık. Ne kadar konuşmaya çalışsam da 2 gün düzeliyor, 3.gün yine aynı; eski haline geri dönüyor. Cinsel hayatımız da çok durgun. Neredeyse 2 haftayı buluyor, bazen geçtiği de oluyor.En son 2 gün önce konuşmayı denedim. Aile terapistine gitmeyi önerdim. Reddetti. Birşeyler yapmazsak yürümeyeceğini söyledim. Çaba göstereceğini belirtti ama.... Bekliyorum. Başka aktiviteler yapmaya karar verdim. Düşünmek istemiyorum. Psikolojim bozulmak üzere, hatta bozuldu bile. Hayatımın merkezinde eşim vardı şimdiye kadar. Artık ben varım. En azından bunu biliyorum ve kendim için yaşayacağım.
Ben şimdi bekleme aşamasındayım. Bana olan ilgisinin, sevgisinin, aşkının bitmediğini ispatlaması gerekiyor. Son şansı. Eğer bu da işe yaramaz da tekrar aynı sorunları yaşamaya başlarsak ayrılmaya karar verdim. Sonuçta benim de her insan gibi hayattan ve evlilikten beklentilerim var. Ben derdimi çok açık bir şekilde ifade ettim. Gerisi ona kalmış. Ama tabii ki beni de kendinden soğuttu artık. Neredeyse hiç bir şey yapmak istemiyorum onunla beraberken. Tatile bile tek başıma gitmek istiyorum. Çünkü dediğim gibi keyif aldığımız neredeyse pek bir şey yok. Kafam çok karışık. Umarım bu süreç çok çabuk geçer... Herşeyden nefret eder oldum. Kendimden bile
Ben de artık akşam işten çıkınca eve girmek istemiyorum. Hep aynı tabloyla karşılaşıyorum. Eşim benden 1 saat önce evde oluyor ve geldiğimde ya bilgisayarın başında oluyor ya da playstation oynuyor. Hatta bu ritüel yemeği hazırlayana kadar (bazen sonrasında bile) devam ediyor. Yemeğe çağırmak için en az 10 kere sesleniyorum. Doğru dürüst hiç bir şey paylaşmıyoruz. Neredeyse hiç bir ortak yönümüz ve hobimiz yok. Ben deli dolu; o içine kapanık ve evden çıkmak istemeyen biri. Bu durum beni çok yordu artık. Ne kadar konuşmaya çalışsam da 2 gün düzeliyor, 3.gün yine aynı; eski haline geri dönüyor. Cinsel hayatımız da çok durgun. Neredeyse 2 haftayı buluyor, bazen geçtiği de oluyor.En son 2 gün önce konuşmayı denedim. Aile terapistine gitmeyi önerdim. Reddetti. Birşeyler yapmazsak yürümeyeceğini söyledim. Çaba göstereceğini belirtti ama.... Bekliyorum. Başka aktiviteler yapmaya karar verdim. Düşünmek istemiyorum. Psikolojim bozulmak üzere, hatta bozuldu bile. Hayatımın merkezinde eşim vardı şimdiye kadar. Artık ben varım. En azından bunu biliyorum ve kendim için yaşayacağım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?