MERHABA CANIM BENDE ÇOK YANLIZIM ÖYLE HİSSEDİYORUM ben ailmede uzakta evlendim kimsem yoktu eşimden başaka oda gece yarılarına kadar çalışıyodu yapayanlız kalmışve bi apartma dairesinde yapayanlızdım eltim vardı karşı partmanda eltiişte kıskancın tekiydi biyere gitse hiç çagırmazdı kimsenin gelmesini çwkwmwzdi herkezi uzaklaştırmıştı benden her gün aglıyor eşimle kavga ediyorduk çok hastaoldum nller atlatım hastalıklarım nedeyle çocuk düşünmedim ama 6sene sonra hamile kaldım ve çok tatlı kızım oldu ama buhamileligim sırasında kriz olduve eşim işten çıktı ama paramız hiç bizman yetmedibize ve hep sıkıntyla yaşadık bide işten çıkınca eşim hep başımın etini yedi evde benimde eşimle hiç bi otak noktom yok çok sinirli ve asabi beraber yapabilecegimiz hiç ortak noktamız yok 30yaşında ama 50yaşında adamlar gibi çok agırdır gezeriz mesla hafta sonalrı am hep kavgayla geçer hiç bişeyden memnun olmaz hemen bagırı çagırı burnıumdan getiri şimdi çalışıoy am yine yetmiyo ve maddiyattan kafayı yiyecek hep derdi para evde huzur kalmadı ve ben o alsın ben almayım felsefesiylw hwp idareetmeye çalıştım dedim sevgi istiyorum hiç bişey istemiyorum dedim anlamadı hep par para yetmiyomuş çok sıkılıyomuş evde ama aklı hep başka yerlerde çokasbi herşeye anında parlıyo ve ben bıktım bu hellerinden bilafdersin binlaf işitrsinve bu kzıızmada yansıo çok psikolojim bozuldu kzızma bagrırı duruma geldim ve kafga ediyoru konuşamıoruzhep kendi haklı ne yapacamnasıl olacak bilmiyorum çok yanlızım ve halen kendimibaşka yere taşındıkve benim yanlızlıgım halen sürüuyo evde durmayaalıştım gibi 8 sene oldu ama 12 senedir birlikteyiz boşanmayı düşünüyorum ama nasıl yapacam bilmiyorum
Kızlar ben dün çok düşündüm ve terapiste gitmeye karar verdim. İnternette araştırdım ve bir psikolog buldum. Bugün de 28 Temmuz'a randevu aldım. En azından bir adım attım. Belki ilerde (psikoloğumdan da memnun kalırsam) eşim de benimle gelmeye ikna olur. Çünkü bir şeyler yapmak istiyor. Bunu hissediyorum. Bir de dinlenmeye ihtiyacım var. Tatile gitmek istediğimi söyledim. İş olayını halledebilirsem 2 gün izin alıp haftasonuyla birleştirip 3-4 günlüğüne bir yerlere gitmeyi, kafa dinlemeyi istiyorum. Dün akşam konuştuk ve sıcak baktı. Olumsuz bir tepki vermedi. İnşallah onu da ayarlarım.
Kızlar ben dün çok düşündüm ve terapiste gitmeye karar verdim. İnternette araştırdım ve bir psikolog buldum. Bugün de 28 Temmuz'a randevu aldım. En azından bir adım attım. Belki ilerde (psikoloğumdan da memnun kalırsam) eşim de benimle gelmeye ikna olur. Çünkü bir şeyler yapmak istiyor. Bunu hissediyorum. Bir de dinlenmeye ihtiyacım var. Tatile gitmek istediğimi söyledim. İş olayını halledebilirsem 2 gün izin alıp haftasonuyla birleştirip 3-4 günlüğüne bir yerlere gitmeyi, kafa dinlemeyi istiyorum. Dün akşam konuştuk ve sıcak baktı. Olumsuz bir tepki vermedi. İnşallah onu da ayarlarım.
Merhaba kızlar. Terapiste gittim. O akşam tatile de çıktık. Cennet gibiydi. Her şey yoluna girdi neredeyse. Terapiye hala devam ediyorum. Eşimle aramız şu an gayet iyi. Ama tekrar bozulur mu korkusu var sadece. Çok gayret gösteriyoruz. İnşallah böyle devam eder. İnşallah sizler de iyi olursunuz.
Evet,12 yıllık evliyim 2 tane çocuğum var.Ancak kendimi çok yalnız hissediyorum.Yıllardır eşimle pek anlaşamıyoruz.Çok mutlu bir evliliğim olmadı.Eşim sessiz ve içe dönük bir insan.Ben de tam tersi konuşkan ve dışa dönük.Fıtratlarımız çok zıt.Yapmaktan zevk aldığımız ortak hemen hemen hiçbirşey yok.Eşim hiçbirşeyini paylaşmaz,hiç sohbet etmeyiz.Beraber pek birşey yapmayız.Genelde ayrı ayrı takılıyoruz.Çok paylaşımsız bir evliliğimiz var.Fakat yıllardır süren bu durum beni çok yalnızlığa düşürdü.Şimdi orta şiddette bir depresyon geçiriyorum ve ilaç tedavisi görüyorum.ıçime aşırı bir sıkıntı geliyor.Bazen çatlayacak gibi oluyorum.Sanki yalnızlığımda boğuluyorum.Atak şeklinde zaman zaman birden vücudumun her yeri sinir boşalması gibi kuvvetli bir şekilde titriyor.Baş dönmelerim,başımda bir sersemlik oluyor.Aşırı şekilde içime bir hüzün geliyor.Sonra ağlama krizine giriyorum.Herşey dokunuyor.Benden çok daha kötü durumda olanları,daha kötü evlilikleri yüreten kadınların olduğunu bilmeme rağmen bir türlü gönlüme söz geçiremiyorum.Sanki şu koca dünyada bir ben kalmışım,bir ben mutsuzmuşum gibi geliyor bana.Acaba içinizde evliliği benimki gibi olan varmı?Paylaşmak ve dertleşmek istiyorum.
Eşim cinsel partner aranılan bir siteye üye olmuş.Bu durumu tesadüfen 3 hafta önce öğrendim,bilgisayardan.Ama kendisine de kimseye de bahsetmedim.Bugün konuşmaya karar verdim ve söyledim.Açtım gösterdim.Kesinlikle inkar ediyor.Ben üye olmadım birileri bilgilerimi ele geçirip üye olmuş diyor.Haberim yok diyor.Çok da büyük yemin etti.İki kızım var ve çocuklara çok düşkündür.İyi bir babadır.Çocuklarımın ölüsünü öpüyüm diyor.Ayrıca suçlu ben oldum.Bana iftira atıyorsun dedi.Kendisi öğretmen.Ben de öğretmenim.Gerçekten dediği gibi bir şey olabilirmi?Bu konuda bilgisi olan varmı?Gördüğümemi inanayım yoksa duyduğumamı şaşırdım kaldım.Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bekliyorum.
senin durumunu görünce ben şimdi kendi durumumdan korktum açıkçası ben daha 5 aylık evliyim ve kendimi yanlız hissedıyorum eşim cok umursuz bi adam oldu cıkıtı nasıl değişti böylemiydi ben mi görmedım bilmıyorum allah yar ve yardımcımız olsun kızlar...
Emaz arkadaşım neden özel mesaj gönderemiyorsun anlamadım.Eşim benim girdiğim siteleri,yazdığım mesajları hep takip ediyor.O yüzden çok rahat yazamıyorum.Bu konuyu bile çok çekinerek açtım.Bir akşam çok bunalmıştım ve o sıkıntıyla buraya yazdım.Kaç defa eşim benim bu sitedeki şifremi değiştirdi.Cevap yazan arkadaşlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Herkesin düşüncesine saygı duyuyorum.Benim şu an boşanmak gibi bir niyetim yok.Çünkü boşanmayı gerektirecek kadar çok büyük sorunlar yok.Alkol,kumar,aldatma,fiziksel şiddet hiçbiri yok.Çocuklarına gerçekten de çok iyi bir babadır.Anneleri gibi herşeyleri ile ilgilenir ve çocuklar babalarına çok düşkün.Bazı bekar arkadaşlar boşan demişler.Beni ancak çocuğu olanlar,anneler anlayabilir.Ayrıca sorumluluklarını bilir.Kendisi de öğretmen.ışten eve evden işe gider.Alınacak,verilecek herşeyi yapar.Ancak daha evvel de dediğim gibi bizim sorunumuz fikren ruhen anlaşamamak.Onunla çok farklı dünyaların insanlarıyız.Bir de eşimin bana senelerce psikolojik şiddet uyguladığını düşünüyorum.Bunu kendisine söylediğimde ben sana ne zaman şiddet uyguladım,ne zaman seni ezdim diyor.Ama benim yüreğim hiç öyle demiyor.ınsanın doğasında vardır.Herkes sevgiye,iltifata ihtiyaç duyar.Ruhum o kadar sevgiye ve şefkate açki çaresizliğimi bilen yok.Herşey aslında iki ucu pis bir değnek gibi.Evliliği yürütüyorsun ama sen mutsuzsun,ayrılıyorsun bu seferde böyle mutsuz ve yalnızsın.Bir de tatardan kaçayım derken daha beterine düşmek var.En önemlisi kıyılamayacak kadar masum 2 çocuk.Üstelik benim büyük kızım 11 yaşında ve çok içli çok hassas bir çocuk.Bizim sesimiz yükselince bile etkileniyor.Hemen ağlıyor.Öyle ayrılık gibi bir durum olsa çok bunalıma girip canına bile kıyabilir.Şu an tam ergenliğe girmek üzere ve iyice problemli oldu.Dedim ya aşağıya tükürsen sakal yukarıya tükürsen bıyık.Aslında etrafıma şöyle bir bakıyorum da kimsede çok fazla bir mutluluk göremiyorum.ımtihan dünyası çünkü.Kimsenin imtihanı kimseye benzemiyor.Depresyona ilk girdiğimde gerçekten de çok kötü olmuştum.Çok şükür şimdi ilaçlarımı alıyorum ve daha iyiyim.Eşim önce inanmadı sonra baktıki gerçekten çok kötüyüm artık üstüme gelmiyor.Hastalandığımda 10 gün rapor aldım okula gitmedim.Çünkü ayakta duracak ders anlatacak halim yoktu,elim kolum kalkmıyordu.10 gün boyunca kimseyle konuşmadan gülmeden sadece ağlayarak hep yattım,canım hiçbirşey istemedi.ıçime sürekli hüzün geliyordu.O hüzün hala var.Doktor bana zaman içinde içime atarken atarken bardağın dolup taştığını söyledi.ıntiharı ciddi ciddi düşünmedim.Ama tedaviye başlamasaydım daha kötüye gidebilirdim.Tedaviye başlamadan önce kendimi yüksek bir yere çıkıp boşluğa bırakma hissi geliyordu.Kendimden korkuyordum.Bu yazdıklarımın hepsini belki de eşim okuyacak.Ama ben yinede yazdım.Bu hastalığa tutulduktan sonra şiir yazmaya başladım.Bu beni gerçekten daha rahatlattı.Doktor bana kendine zaman ayır,zevk aldığın hoşlandığın meşgaleler bul dedi.Eşim şiir yazdığımı da öğrendi ve bana şükret,dua et sayemde şair oldun dedi.Aşağıya kendi yazdığım şiirimi ekliyorum ve sizlerle paylaşmak istiyorum.Umarım beğenirsiniz.Sevgiyle kalın.
Yalnızlık
--------------------------------------------------------------------------------
Dolaşıyorum yine yapayalnız
Bir başıma sokaklarda
Yollar kucaklıyor beni
Bir dosta sarılırcasına
Böyle avutuyorum belki gönlümü
Böyle atıyorum belki hüznümü
Yalnızım evet her zamanki gibi
Yalnız yapayalnız tek başıma
Yürüyorum ıssız kaldırımlarda
Bir ben kalmış gibiyim
Sanki şu koca dünyada
Önüm yalnızlık arkam yalnızlık
Her yer zifiri karanlık.
Bir dostum yok ki omzunda ağlayayım
Bir sevenim yok ki aşka,sevgiye kanayım
Bir tas su verenim yok ki hastayım diyeyim
Bir bekleyenim yok ki yanına gideyim
Bir dinleyenim yok ki derdimi diyeyim
Bir hayalim yok ki artık umut edeyim
Kalabalık içinde yalnızım
Geceler içinde sessizim
Bir başıma kalmışım
Yalnızım çok yalnızım
Sözün bittiği yerdeyim.
--------------------------------------------------------------------------------
edasu'nun neredeyse 2 sene önce eşi ile yaşadığı sorunları ve yalnızlığı dile getirişini okuyoruz mesajların başında ve aradan yıllar geçiyor, eşinden ayrılmıyor ama eşinin internette partner aradığı yakalıyor. sonuç zaten en başta belliymiş, ama ayrılma diyenler var daha kötü olur diyenler...
UÇURUM KENARINDAKİ ÇİÇEK
Kocam bir mühendisti. Onunla sakin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sakin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı. Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sakinlik beni yormaya başlamıştı
Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu.
İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım.
Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can atıyorum.
Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdumduymazlığı, evliliğimize
romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı
Sonunda kararımı ona da açıkladım: Boşanmak istiyordum. Şaşkınlıktan
gözleri açılarak niye? diye sordu.
Gerçekten belli bir sebebi yok dedim, sadece yoruldum.
Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu.
Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu:
İşte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki!
Sonunda sordu: Seni caydırmak için ne yapabilirim?
Demek ki söyledikleri doğruydu: İnsanların mizacı asla değiştirilemiyordu.
Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.
İşte mesele tam da bu dedim. Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna
edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.
Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hattâ ölümüne mal olacak. Bunu benim için yapar mısın?
Yüzümü dikkatle inceledi ve Sana bunun cevabını yarın vereceğim dedi.
Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.
Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu.
Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, altına da bir not
bırakmıştı.
Sevgilim, diye başlıyordu;
O çiçeği senin için koparmazdım.
Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim
Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var
Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve
varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var
Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden,
yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var
Sadık arkadaşının her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var
Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlatabilmem için ağzıma ihtiyacım var
Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin -gençliğinde senin yüzünün rengi gibi- olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var
Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o çiçeği
senin için koparırım bir tanem
Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu. Gözyaşlarım mektuba düşüyordu.
Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lûften kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum
Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.
Artık çok iyi biliyordum: Beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?