- 28 Mart 2019
- 139
- 252
- 33
- 39
aileme karşı iyi davranmanı saygılı olmanı istiyorum diye bir kriter koyması aslında önceliğini belirtmiş.. iki kişilik bir ilişkide, sizin köken aileleriniz dış faktörleri oluşturur. eğer bir insanın önceliği kendi kuracağı yuvadan çok dış faktörleri memnun etmeye dayalı ise.. hemen vazgeç.
türkiyedeki evliliklerde yaşanan problemlerin çoğu köken ailelerden kaynaklanıyor ki benim evliliğimde de bu oldu. kendi yuvasına değer vermek demek, eşinin kıymetini bilmek demek kendi anne babalarını yok saymak demek değildir. ama öyle bir algı oluşmuş ki özellikle erkek ailelerinde; oğlumuzu bizden çalacak diye korkup kene gibi yapışmak, gelin hanımı dış kapının dış mandalı olarak görmek, kabullenememek.. bak iki kişinin bir yuva kuruyorken birbirlerine ısınması lazım.. başbaşa kalması lazım hele hele ilk zamanlarda.. ama 1 kişiyle değil sülaleyle evleniyorsun biriyle problem yaşasan herkes burnunu sokuyor ortalık savaş meydanı gibi kim kime dalmış belli olmuyor. hele bir de eşin aileme saygısızlık yaptın gibi bir ithamda bulunursa; senin bireysel kararlarına , sağlıklı bir ilişki için çizdiğin sınıra müdahale ederse.. elinde kumandayla oyuncak araba sürer gibi seninle oynarsa.. olmaz. yürümez.. mutsuz olursun.. sonra eşimin ailesi dersin.. aslında burda tek suçlıu eşindir. siz nasıl mutlu ıolursunuz, hobileriniz nedir.. birlikte neler yapabilirsiniz.. sana bakışı, seni sarışı, seni mutlu etmek istemesi, kıymet vermesi, ahlakı, dürüstlüğü, evine bağlılığı gibi kriterler dururken ailemi mutlu etmek demek ne demek?
ailem ben mutlu olursam mutlu olur. bir eşin bir yuvanın bir babalık duygusunun hissettireceği güzel şeyleri karımdan başka kimse bana veremez diyen bir zihniyet lazım erkeğe..
bir kadının seninle zaman geçirmek istiyorum, sana alışmak, en güzel zamanlarımızı birlikte anılarla doldurmak istiyorum demesi.. aileme sınır çizdin, ailemi sevmiyorsun, ailemden beni soğutmak istiyorsun şeklinde algılanıyorsa.. o algı da problem var demektir.
özetle.. aile kriteri koyan bir erkekten arkana bakmadan kaç.
türkiyedeki evliliklerde yaşanan problemlerin çoğu köken ailelerden kaynaklanıyor ki benim evliliğimde de bu oldu. kendi yuvasına değer vermek demek, eşinin kıymetini bilmek demek kendi anne babalarını yok saymak demek değildir. ama öyle bir algı oluşmuş ki özellikle erkek ailelerinde; oğlumuzu bizden çalacak diye korkup kene gibi yapışmak, gelin hanımı dış kapının dış mandalı olarak görmek, kabullenememek.. bak iki kişinin bir yuva kuruyorken birbirlerine ısınması lazım.. başbaşa kalması lazım hele hele ilk zamanlarda.. ama 1 kişiyle değil sülaleyle evleniyorsun biriyle problem yaşasan herkes burnunu sokuyor ortalık savaş meydanı gibi kim kime dalmış belli olmuyor. hele bir de eşin aileme saygısızlık yaptın gibi bir ithamda bulunursa; senin bireysel kararlarına , sağlıklı bir ilişki için çizdiğin sınıra müdahale ederse.. elinde kumandayla oyuncak araba sürer gibi seninle oynarsa.. olmaz. yürümez.. mutsuz olursun.. sonra eşimin ailesi dersin.. aslında burda tek suçlıu eşindir. siz nasıl mutlu ıolursunuz, hobileriniz nedir.. birlikte neler yapabilirsiniz.. sana bakışı, seni sarışı, seni mutlu etmek istemesi, kıymet vermesi, ahlakı, dürüstlüğü, evine bağlılığı gibi kriterler dururken ailemi mutlu etmek demek ne demek?
ailem ben mutlu olursam mutlu olur. bir eşin bir yuvanın bir babalık duygusunun hissettireceği güzel şeyleri karımdan başka kimse bana veremez diyen bir zihniyet lazım erkeğe..
bir kadının seninle zaman geçirmek istiyorum, sana alışmak, en güzel zamanlarımızı birlikte anılarla doldurmak istiyorum demesi.. aileme sınır çizdin, ailemi sevmiyorsun, ailemden beni soğutmak istiyorsun şeklinde algılanıyorsa.. o algı da problem var demektir.
özetle.. aile kriteri koyan bir erkekten arkana bakmadan kaç.