- 22 Eylül 2014
- 5.141
- 7.348
-
- Konu Sahibi Passionatewoman
- #61
Ben de banlı olmadığım, kısa zaman zarfında :))
Sadece akşam giriyorum,
Bu benim de dikkatimi çekti
Ben de banlı olmadığım, kısa zaman zarfında :))Aklıma birşey takıldı...
Hadi ben işsizim, dışarda değilsem evdeyken sayfa hep açık... ama yanlış hatırlamıyorsam siz çalışıyordunuz değil mi nasıl oluyorda dakka başı burdasınız... mesajlara da çatır çatır cevap veriyorsunuz her zaman...
Bilgisayar başında çalışıyorm gün içerisinde soru sorduğumda işim yoğun değilse ve pcde sayfa açıksa tabi ki cevaplıyorum, bunda merak edilecek ya da sorgulanacak ne var?Ben de banlı olmadığım, kısa zaman zarfında :))
Sadece akşam giriyorum,
Bu benim de dikkatimi çekti
Horasanda namuslu temiz ve iffetli bir aile yaşıyormuş. Evin beyi kuyumcu, hanımı da ev işleriyle meşgul oluyormuş. Bir gün kadın sütçüden süt satın almak için her zamanki gibi kapının arasından süt kabını uzatmış. Ama sütçü her zamanki gibi hareket etmeyerek, kadının uzattığı elini şehvetle tutmuş. İffetli kadın, kendinden geçerek kabı sütçünün üzerine fırlatarak kapıyı kapatıp evine girmiş. Akşam beyi evine gelene kadar da gözyaşı dökmüş.
Beyi eve geldiğinde büyük bir hırsla olanları ona anlatmış. Sonra da ona: “Söyle bakalım, bugün ne yaptın ki bunlar benim başıma geldi” demiş.
Bu durumda beyi durumunu itiraf etmek mecburiyetinde kalarak şöyle demiş: “Doğrudur, hatun! İtiraf ederim ki, bu güne kadar hiç yapmadığım bir şey yaptım. Bilezik almak isteyen bir kadın ‘bileziği takamıyorum, bana biraz yardım eder misin?’ deyince, bileziği onun koluna takarken, sanki bilezik koluna zor giriyormuş gibi davranarak onun elinden biraz daha fazla tuttum. Anlıyorum ki senin başına gelenlerin sebebi budur” demiş.
Kıssadan hisse ; eğer başımıza kötü bir şey geldiyse ilk şüphelenecegimiz kişi kocalarımız olsunHorasanda namuslu temiz ve iffetli bir aile yaşıyormuş. Evin beyi kuyumcu, hanımı da ev işleriyle meşgul oluyormuş. Bir gün kadın sütçüden süt satın almak için her zamanki gibi kapının arasından süt kabını uzatmış. Ama sütçü her zamanki gibi hareket etmeyerek, kadının uzattığı elini şehvetle tutmuş. İffetli kadın, kendinden geçerek kabı sütçünün üzerine fırlatarak kapıyı kapatıp evine girmiş. Akşam beyi evine gelene kadar da gözyaşı dökmüş.
Beyi eve geldiğinde büyük bir hırsla olanları ona anlatmış. Sonra da ona: “Söyle bakalım, bugün ne yaptın ki bunlar benim başıma geldi” demiş.
Bu durumda beyi durumunu itiraf etmek mecburiyetinde kalarak şöyle demiş: “Doğrudur, hatun! İtiraf ederim ki, bu güne kadar hiç yapmadığım bir şey yaptım. Bilezik almak isteyen bir kadın ‘bileziği takamıyorum, bana biraz yardım eder misin?’ deyince, bileziği onun koluna takarken, sanki bilezik koluna zor giriyormuş gibi davranarak onun elinden biraz daha fazla tuttum. Anlıyorum ki senin başına gelenlerin sebebi budur” demiş.
Horasanda namuslu temiz ve iffetli bir aile yaşıyormuş. Evin beyi kuyumcu, hanımı da ev işleriyle meşgul oluyormuş. Bir gün kadın sütçüden süt satın almak için her zamanki gibi kapının arasından süt kabını uzatmış. Ama sütçü her zamanki gibi hareket etmeyerek, kadının uzattığı elini şehvetle tutmuş. İffetli kadın, kendinden geçerek kabı sütçünün üzerine fırlatarak kapıyı kapatıp evine girmiş. Akşam beyi evine gelene kadar da gözyaşı dökmüş.
Beyi eve geldiğinde büyük bir hırsla olanları ona anlatmış. Sonra da ona: “Söyle bakalım, bugün ne yaptın ki bunlar benim başıma geldi” demiş.
Bu durumda beyi durumunu itiraf etmek mecburiyetinde kalarak şöyle demiş: “Doğrudur, hatun! İtiraf ederim ki, bu güne kadar hiç yapmadığım bir şey yaptım. Bilezik almak isteyen bir kadın ‘bileziği takamıyorum, bana biraz yardım eder misin?’ deyince, bileziği onun koluna takarken, sanki bilezik koluna zor giriyormuş gibi davranarak onun elinden biraz daha fazla tuttum. Anlıyorum ki senin başına gelenlerin sebebi budur” demiş.
Horasanda namuslu temiz ve iffetli bir aile yaşıyormuş. Evin beyi kuyumcu, hanımı da ev işleriyle meşgul oluyormuş. Bir gün kadın sütçüden süt satın almak için her zamanki gibi kapının arasından süt kabını uzatmış. Ama sütçü her zamanki gibi hareket etmeyerek, kadının uzattığı elini şehvetle tutmuş. İffetli kadın, kendinden geçerek kabı sütçünün üzerine fırlatarak kapıyı kapatıp evine girmiş. Akşam beyi evine gelene kadar da gözyaşı dökmüş.
Beyi eve geldiğinde büyük bir hırsla olanları ona anlatmış. Sonra da ona: “Söyle bakalım, bugün ne yaptın ki bunlar benim başıma geldi” demiş.
Bu durumda beyi durumunu itiraf etmek mecburiyetinde kalarak şöyle demiş: “Doğrudur, hatun! İtiraf ederim ki, bu güne kadar hiç yapmadığım bir şey yaptım. Bilezik almak isteyen bir kadın ‘bileziği takamıyorum, bana biraz yardım eder misin?’ deyince, bileziği onun koluna takarken, sanki bilezik koluna zor giriyormuş gibi davranarak onun elinden biraz daha fazla tuttum. Anlıyorum ki senin başına gelenlerin sebebi budur” demiş.
Bu hikayeden eşleri ahlakdışı davranan kadınların başka erkekler tarafından taciz edilmesinin adalet olduğunu mu çıkarmamız gerekiyor?
Ya da eşleri kötü olan kadınların başka bir erkek tarafından kötülük göreceğine mi inanmalıyız?
Bir insanın eşi dahi olsa bir diğer kişinin yaptığı hata yüzünden zarara uğraması mantıklı mıdır?
Hayır. Bu altı üstü bir hikaye... Gerçek mi değil mi bilinmez.
Eşlerin birbirine sonsuz sadakat sözüne rağmen buna aykırı davranmaları durumunda, bir başkasının da kendi eşine benzer bir muamelede bulunduğunda yaşanabilecek hissiyatlar... Sadakat, iffet konuları evlilikte çok değerli...
Ay hiç güleceğim yoktu ya kahkahalar atıyorum hala
Elbette değerli
Ancak bir tarafın sadakatsizliği diğer tarafın cezalandırılmasına sebep olmaz, olamaz.
Eğer öyle olsaydı dünyada iffetli kadın kalmazdı zira erkeklerin büyük bir kısmının hali ortada.
Kıssadan hisse mantığıyla oluşturulmuş bir hikaye muhtemelen ancak kurgu yanlış.
İyi forumlar.
Kaleminize sağlık sizin.. insanlar hemcinslerini yargılamadan önce keşke sizin gibi kıssadan hisse yapıp konuyu algılayabilseler.. bir evlilikte herşey karşılıklı olmalıdır, sadakat de öyle.. ama bunu anlayabilmek sizin gibi erdemli insanların işi..Horasanda namuslu temiz ve iffetli bir aile yaşıyormuş. Evin beyi kuyumcu, hanımı da ev işleriyle meşgul oluyormuş. Bir gün kadın sütçüden süt satın almak için her zamanki gibi kapının arasından süt kabını uzatmış. Ama sütçü her zamanki gibi hareket etmeyerek, kadının uzattığı elini şehvetle tutmuş. İffetli kadın, kendinden geçerek kabı sütçünün üzerine fırlatarak kapıyı kapatıp evine girmiş. Akşam beyi evine gelene kadar da gözyaşı dökmüş.
Beyi eve geldiğinde büyük bir hırsla olanları ona anlatmış. Sonra da ona: “Söyle bakalım, bugün ne yaptın ki bunlar benim başıma geldi” demiş.
Bu durumda beyi durumunu itiraf etmek mecburiyetinde kalarak şöyle demiş: “Doğrudur, hatun! İtiraf ederim ki, bu güne kadar hiç yapmadığım bir şey yaptım. Bilezik almak isteyen bir kadın ‘bileziği takamıyorum, bana biraz yardım eder misin?’ deyince, bileziği onun koluna takarken, sanki bilezik koluna zor giriyormuş gibi davranarak onun elinden biraz daha fazla tuttum. Anlıyorum ki senin başına gelenlerin sebebi budur” demiş.
Ayrıca lütfen pişman filan olmayınız, değerli yorumlarınızla soruma ve sorunlarıma ışık tuttunuz, size çok teşekkür ederim.. buradaki değinilen hassas noktaları herkesin algılaması mümkün değil maalesef..Dediğim gibi bu altı üstü bir hikaye...Kurgusu da hatalı olabilir.
Bize yapılan her sadakatsizliğin karşılığını aynısıyla bizzat yaşamayız elbette. Burada düşünülmesi gereken "ya benim başıma da gelirse, ben neler hissederim" fikriyatıyla hareket edip, insanın nasıl olsa eşim şu an yanımda yok aldatsam da, sapıtsam da anlamaz, görmez fikrinden uzak olmak... "İnsanın kendisine yapılmasından hoşlanmadığı bir davranışı, kendisinin de kesinlikle yapmaması" fikri..Bu bütün ilişkilerimiz için bir ölçüt..
Konuya kendi yorumumu yazmaya üşenip, konunun ilk sayfasını okuyunca aklıma gelen bu hikayeyi kopyala yapıştır yapmıştım.Pişman oldum.
Ayrıca lütfen pişman filan olmayınız, değerli yorumlarınızla soruma ve sorunlarıma ışık tuttunuz, size çok teşekkür ederim.. buradaki değinilen hassas noktaları herkesin algılaması mümkün değil maalesef..
Ben demek istediğinizi anlıyorum, diğerleri gibi aleni bir şekilde yazmadığınız için de teşekkür ederim.. ayrıca evet bahsi geçen kıssadan hisse- paylaşım her açıdan faydalı oldu..Herkesten önce o hassas noktaları sizin anlamanız önemli malum konudan dolayı.
Bilmem anlatabildim mi
Aslında o kıssadan hisse size çok şey anlatıyor, kendinizi görmüş gibi oluyorsunuz muhtemelen. O açıdan faydalı bir paylaşım oldu hakkını yememek lazım.
Neeeee???Asil aldatilan kocan yasen degil misin is arkadaşlarına bacagini acan? Birak da adam hissetsin kaldirilmis hissini
Yoo öyle düşünme , bencede mantıklı , efendimizin hadisinide göz önünde bulundurursak doğruluk payı var bana göre. Temiz kadınlar, temiz erkeklere ...Dediğim gibi bu altı üstü bir hikaye...Kurgusu da hatalı olabilir.
Bize yapılan her sadakatsizliğin karşılığını aynısıyla bizzat yaşamayız elbette. Burada düşünülmesi gereken "ya benim başıma da gelirse, ben neler hissederim" fikriyatıyla hareket edip, insanın nasıl olsa eşim şu an yanımda yok aldatsam da, sapıtsam da anlamaz, görmez fikrinden uzak olmak... "İnsanın kendisine yapılmasından hoşlanmadığı bir davranışı, kendisinin de kesinlikle yapmaması" fikri..Bu bütün ilişkilerimiz için bir ölçüt..
Konuya kendi yorumumu yazmaya üşenip, konunun ilk sayfasını okuyunca aklıma gelen bu hikayeyi kopyala yapıştır yapmıştım.Pişman oldum.