Evlilik yıldönümünde çeyrek altın takacakmış.

Bence bosanmayi düşünseniz bile pek dillendirmeyin. Gercekligini yitiriyor . Ben yillarca sustum sustum bir gece ben bosanmak istiyorum mutsuzum dedim. Adam esekten düşmüş karpuxa döndü. Sabaha kadar iyice düşün son kararini ver dedi. Ama karari almak kolay uygulamaya gecirmek zordu. Sabaha kadar uyumadim . Cocuklarimin basinda bekledim. Bunu onlara nasil yapacaktim. Ve vazgectim. Esimde uyumamisti sabaha kadar. Sabah yanina gittim. Vazgectim dedim. Bana sarilip aglamaya basladi. Sabaha kadar yaptigi hatalari düsündüğünü ve hepsini düzelteceğini... baya da degisti. Birlikte degistik:))

O durumu oğlum bebekken yaşadık. Epey sabrettim yaptığı bir hataya ve bana yalan söylemesine. Sustum, bekledim. Bir gün aynı yalanı yine yakalayınca sakince "ben boşanmaya karar verdim" dedim. Başka da bir şey söylemedim. Sabaha kadar uyumadı, gitti geldi özür diledi. Sarılıp durdu. O zaman gerçekten bu kararı vermiştim. Çok uğraştı telafi etmek için vazgeçtim. Ancak sonra dediğiniz gibi laçkalaştı benim yüzümden ilişki. Artık desem de ciddiye almıyor :)
 
Biraz duraksadı ve "yarın bir yerden ekstra para alacağım. Gidelim sana bir hediye alalım, ne istersen" dedi. Ben de "bu kadar sıkışık bir zamanda oğlumun kreş parasını vermekte zorlanacakken ben zaten ne pahalı bir hediye alırım ne de beklerim. Sen bunu gayet biliyorsun." dedim. "ben halledeceğim en azından ihtiyacın olan bir şeyi alalım" dedi. "benim insan olduğumu hatırlamaya, dinlenmeye ihtiyacım var" dedim ben de.

Şu an dün yaptığı davranışı telafi etmeye çabalıyor. Ben ise hem kırgınım hem bu kez surat yapıp uzatmamak için çabalıyorum. En azından bunu yapıyorum :) eve gelince ne olur bilmiyorum.
Tavrınız ve sözleriniz uzattığınızı işaret ediyor.

Tamam hayatım, şunu alalım, benim de rutinim kırılmış olur demeliydiniz.

Eşinizin her adımına resmen kuyu açtınız şu 3-5 cümlede.

Kesinlikle destek almalısınız.
Çocuğunuzun aksiliği sizi ele geçirmiş.

Normalde eşinizin bu telafi çabalarına karşılık sarılmanız, ufak bir buse kondurmanız gerekir ancak saçma inadınızı kıracak bir çözüm görünmüyor.
 
Tavrınız ve sözleriniz uzattığınızı işaret ediyor.

Tamam hayatım, şunu alalım, benim de rutinim kırılmış olur demeliydiniz.

Eşinizin her adımına resmen kuyu açtınız şu 3-5 cümlede.

Kesinlikle destek almalısınız.
Çocuğunuzun aksiliği sizi ele geçirmiş.

Normalde eşinizin bu telafi çabalarına karşılık sarılmanız, ufak bir buse kondurmanız gerekir ancak saçma inadınızı kıracak bir çözüm görünmüyor.

Gerçekten uzattığımı mı gösteriyor bu söylediklerim. Eğer öyleyse benim iletişim ile ilgili ciddi sıkıntım var demektir. Çünkü bu benim kendimce alttan alma ve adım atma şeklim. Hani terslemedim, sert konuşmadım. Diyalog kurdum vs.

Vay arkadaş artık nasıl içime işlemişse bu durum, normal sandığım da anormal imiş. Ya ama tartışma ve kırgınlık sonrasında hemen "tamam hayatım vs" diyen kadınlar var mı ki. Ciddi soruyorum bunu. Ben mi anormalim yahu.
 
Unuttum en son ne zaman söylediğimi. O kadar uzun zaman geçti üzerinden. Bugün sık sık aradı paintball oynamaya gittiği halde. Az evvel yine aradı. Yoldayım geliyorum bir ihtiyaç var mı diye. Eğlendiğinden, yorulduğundan bahsetti. Onun adına sevindiğimi söyledim. "insan aynı rutinlikten sıkılıyor. Arada böyle değişimler ihtiyaç oluyor. O yüzden sevindim senin adına" dedim. Biraz duraksadı ve "yarın bir yerden ekstra para alacağım. Gidelim sana bir hediye alalım, ne istersen" dedi. Ben de "bu kadar sıkışık bir zamanda oğlumun kreş parasını vermekte zorlanacakken ben zaten ne pahalı bir hediye alırım ne de beklerim. Sen bunu gayet biliyorsun." dedim. "ben halledeceğim en azından ihtiyacın olan bir şeyi alalım" dedi. "benim insan olduğumu hatırlamaya, dinlenmeye ihtiyacım var" dedim ben de.

Şu an dün yaptığı davranışı telafi etmeye çabalıyor. Ben ise hem kırgınım hem bu kez surat yapıp uzatmamak için çabalıyorum. En azından bunu yapıyorum :) eve gelince ne olur bilmiyorum.
Dayanamadım artık..

Çok sevgili Idrakyollariiltihabi Idrakyollariiltihabi , affınıza sığınarak soruyorum; nemrut musunuz acaba? Yani burada sabahtan beri okuyorum, son derece yapıcı fikirler, şahane yorumlar var, bugün ne güzel telefon konuşmaları yapmışsınız, adam iyi veya kötü "sana bir şey alalım/senin için bir şey yapalım" noktasına gelmiş.

Hala burnunuz dik, lafın altında kalmama, iğneleyici cevap vermek zorunda olma hissiyatı akıyor her sözünüzün paçasından. Biraz daha yumuşak olsanız ölmezseniz, bakın bir deneyin, ilk yapışta ölecek gibi olursunuz ama ölmezsiniz korkmayın.

"Hayatım madem öyle dedin, o parayı birlikte bir şeyler yapmaya harcayalım hepimize değişiklik olsun, bundan güzel hediye mi olur?" deseniz bitti gitti.

Üzgünüm ama 53 sayfanın tamamını okudum ve eşinizde çok da suç bulamıyorum. Çok kibirlisiniz, zehirli bir inadınız ve saçmasapan, gurur diye nitelendiremeyeceğim bir dikbaşlılığınız var.

Uzun vadede böyle savaşarak, üstünlük kurmaya çalışarak yürümez bence, ikinizin-hatta üçünüzün de- akıl sağlığına yazık.
 
Gerçekten uzattığımı mı gösteriyor bu söylediklerim. Eğer öyleyse benim iletişim ile ilgili ciddi sıkıntım var demektir. Çünkü bu benim kendimce alttan alma ve adım atma şeklim. Hani terslemedim, sert konuşmadım. Diyalog kurdum vs.

Vay arkadaş artık nasıl içime işlemişse bu durum, normal sandığım da anormal imiş. Ya ama tartışma ve kırgınlık sonrasında hemen "tamam hayatım vs" diyen kadınlar var mı ki. Ciddi soruyorum bunu. Ben mi anormalim yahu.
Evet.
Eşinizle empati yaptım da "ehhh be" dedim.
Sizce eşiniz kreş masrafından bihaber mi? Ödeyemeyecek kadar maddi yönden zayıf mı?
Değil muhtemelen.

Sadece oğlanı halasına bırakıp, bir şeyler bakalım demeniz yeterdi.
Belki bir yerde kahve içer, sohbet ederdiniz.

Sizin kadar o da sorumlu aile bütçesinden.
 
Dayanamadım artık..

Çok sevgili Idrakyollariiltihabi Idrakyollariiltihabi , affınıza sığınarak soruyorum; nemrut musunuz acaba? Yani burada sabahtan beri okuyorum, son derece yapıcı fikirler, şahane yorumlar var, bugün ne güzel telefon konuşmaları yapmışsınız, adam iyi veya kötü "sana bir şey alalım/senin için bir şey yapalım" noktasına gelmiş.

Hala burnunuz dik, lafın altında kalmama, iğneleyici cevap vermek zorunda olma hissiyatı akıyor her sözünüzün paçasından. Biraz daha yumuşak olsanız ölmezseniz, bakın bir deneyin, ilk yapışta ölecek gibi olursunuz ama ölmezsiniz korkmayın.

"Hayatım madem öyle dedin, o parayı birlikte bir şeyler yapmaya harcayalım hepimize değişiklik olsun, bundan güzel hediye mi olur?" deseniz bitti gitti.

Üzgünüm ama 53 sayfanın tamamını okudum ve eşinizde çok da suç bulamıyorum. Çok kibirlisiniz, zehirli bir inadınız ve saçmasapan, gurur diye nitelendiremeyeceğim bir dikbaşlılığınız var.

Uzun vadede böyle savaşarak, üstünlük kurmaya çalışarak yürümez bence, ikinizin-hatta üçünüzün de- akıl sağlığına yazık.

Nemrut musunuz acaba kısmına istemsizce güldüm :)) ama dördüncü paragrafta gülen sıfatım aniden değişti. Aşkolsun.

Savunacak bir şeyim yok haklısınız. Benim bu konuda sıkıntım var.
 
Evet.
Eşinizle empati yaptım da "ehhh be" dedim.
Sizce eşiniz kreş masrafından bihaber mi? Ödeyemeyecek kadar maddi yönden zayıf mı?
Değil muhtemelen.

Sadece oğlanı halasına bırakıp, bir şeyler bakalım demeniz yeterdi.
Belki bir yerde kahve içer, sohbet ederdiniz.

Sizin kadar o da sorumlu aile bütçesinden.

Bunu savunma olarak algılamayın ama eşim maddi konularda sorumsuzdur. Yani son altı aya kadar öyleydi şükür değişti biraz. O yüzden bu bütçeyi yönetme durumunu fazlasıyla abarttım. Öyle yapmak zorundaydım ama şimdilerde salamıyorum ipin ucunu.

Siz yazdıkça fark ediyorum hatalarımı esasında. Ben bu evliliği yürütmeye değil yönetmeye uğraşmışım bunca zaman...
 
Hakkını yiyemem dışarıya çıkarır her gün yarım saat. Çok yorgun değilse mutlaka her gün çıkarır. İlgilenir sever de. Sadece özbakım konusunda sıfır katkısı var. Bir de çok çabuk sinirleniyor oğluma.
Anladim canım hadi bakalim minigi uyutunca bir kahve yap bol köpüklü otur yanına sohbet edin konuşun ha gayret hadi bacım :oops:
 
konuyu en basindan keyifle takipteyim.

keyifle diyorum cunku cozume ulasabilecek sorunlarinizin olmasi guzel gercekten. hepimizin benzer problemleri var bence cocuklu aileler olarak.
cogu arkadasla ayni fikirdeyim ben de.

hatalarinizi kabulleniyorsunuz, kolay yapilamayacak birsey olmasina ragmen. ama adim atmiyorsunuz. sabahtan beri B Began bi kez "seni seviyorum" yaz diye yalvariyor adeta :) bu asamaya bile gelemedik henuz. gelemedik diyorum cunku gidip gelip gelismeleri okuyorum:)

hatalarinizi kabullenmenizin bi adim otesine ihtiyaciniz var. merakla takipteyiz konuyu:KK45:
 
Dayanamadım artık..

Çok sevgili Idrakyollariiltihabi Idrakyollariiltihabi , affınıza sığınarak soruyorum; nemrut musunuz acaba? Yani burada sabahtan beri okuyorum, son derece yapıcı fikirler, şahane yorumlar var, bugün ne güzel telefon konuşmaları yapmışsınız, adam iyi veya kötü "sana bir şey alalım/senin için bir şey yapalım" noktasına gelmiş.

Hala burnunuz dik, lafın altında kalmama, iğneleyici cevap vermek zorunda olma hissiyatı akıyor her sözünüzün paçasından. Biraz daha yumuşak olsanız ölmezseniz, bakın bir deneyin, ilk yapışta ölecek gibi olursunuz ama ölmezsiniz korkmayın.

"Hayatım madem öyle dedin, o parayı birlikte bir şeyler yapmaya harcayalım hepimize değişiklik olsun, bundan güzel hediye mi olur?" deseniz bitti gitti.

Üzgünüm ama 53 sayfanın tamamını okudum ve eşinizde çok da suç bulamıyorum. Çok kibirlisiniz, zehirli bir inadınız ve saçmasapan, gurur diye nitelendiremeyeceğim bir dikbaşlılığınız var.

Uzun vadede böyle savaşarak, üstünlük kurmaya çalışarak yürümez bence, ikinizin-hatta üçünüzün de- akıl sağlığına yazık.
Bu güzel ve isabetli yorum için sizi tebrik ediyorum ne akıllı bir kadınsınız.
 
Evet.
Eşinizle empati yaptım da "ehhh be" dedim.
Sizce eşiniz kreş masrafından bihaber mi? Ödeyemeyecek kadar maddi yönden zayıf mı?
Değil muhtemelen.

Sadece oğlanı halasına bırakıp, bir şeyler bakalım demeniz yeterdi.
Belki bir yerde kahve içer, sohbet ederdiniz.

Sizin kadar o da sorumlu aile bütçesinden.
Ben de kadinin ne istiyorsa surekli onu ifade etmek zorunda birakildigi sonucunu cikardim. Kadinin derdi hediye falan degil. Nefes almak istiyor. Cok zor bi cocugu var. Cocugu ile ilgili mesajlari okuyunca ben boguluyorum. Deli gibi cocuk seven ve isteyen biri olmama ragmen, burdan sadece okurken bile boguluyorum. Bence konu sahibinin ihtiyaci olan sey, cocugun yukunun biraz omuzlarindan alinmasi ve esiyle basbasa kalabilmesi, birlikte birseyler yapabilmesi. Yani kadin durustce neye ihtiyaci varsa onu soyluyor ama adam anlamiyor israrla hediyeyle telafi edebilecegini saniyor.
 
Bunu savunma olarak algılamayın ama eşim maddi konularda sorumsuzdur. Yani son altı aya kadar öyleydi şükür değişti biraz. O yüzden bu bütçeyi yönetme durumunu fazlasıyla abarttım. Öyle yapmak zorundaydım ama şimdilerde salamıyorum ipin ucunu.

Siz yazdıkça fark ediyorum hatalarımı esasında. Ben bu evliliği yürütmeye değil yönetmeye uğraşmışım bunca zaman...
Doğrudur.
Ancak sınırı aşmışsınız.
İyi bir şeyler yapmaya çalışırken eş değil diktatör olmuşsunuz.
Dün akşamın sorumlusu da çoğunlukla sizsiniz, ortak planınıza uymadığınız için.

Siz diyalog kurmuyorsunuz, iğneliyorsunuz.

Eşiniz: çiçek alayım.
Siz: benim nefes almaya ihtiyacım var. (Alt metin; senin yüzünden hayatım berbat)
Eşinizin duymak istediği; teşekkür ederim.

Eş -yemek yiyelim.
siz - ömrümü yedin. (Alt metin; Allah belanı versin)
Eşinizin beklediği; açım, iyi olur. Tokum, bir kahve içelim.

Eş -bir şeyler alalım
Siz - şu bu masraf vs (alt metin para kazanmayı da beceremiyorsun)
Eşinizin beklediği; bütçemizi aşmadan bakalım canım

Eş- canım
Siz - canın çıksın
Vs vs.

Bir an önce kendinizi toparlamalısınız.
 
konuyu en basindan keyifle takipteyim.

keyifle diyorum cunku cozume ulasabilecek sorunlarinizin olmasi guzel gercekten. hepimizin benzer problemleri var bence cocuklu aileler olarak.
cogu arkadasla ayni fikirdeyim ben de.

hatalarinizi kabulleniyorsunuz, kolay yapilamayacak birsey olmasina ragmen. ama adim atmiyorsunuz. sabahtan beri B Began bi kez "seni seviyorum" yaz diye yalvariyor adeta :) bu asamaya bile gelemedik henuz. gelemedik diyorum cunku gidip gelip gelismeleri okuyorum:)

hatalarinizi kabullenmenizin bi adim otesine ihtiyaciniz var. merakla takipteyiz konuyu:KK45:

Söz yazacağım gelişmeleri. Geldi eve dış aldı uzanıyor şu an. Ben de mutfaktayım. Birazdan yanına gideceğim.
 
konuyu en basindan keyifle takipteyim.

keyifle diyorum cunku cozume ulasabilecek sorunlarinizin olmasi guzel gercekten. hepimizin benzer problemleri var bence cocuklu aileler olarak.
cogu arkadasla ayni fikirdeyim ben de.

hatalarinizi kabulleniyorsunuz, kolay yapilamayacak birsey olmasina ragmen. ama adim atmiyorsunuz. sabahtan beri B Began bi kez "seni seviyorum" yaz diye yalvariyor adeta :) bu asamaya bile gelemedik henuz. gelemedik diyorum cunku gidip gelip gelismeleri okuyorum:)

hatalarinizi kabullenmenizin bi adim otesine ihtiyaciniz var. merakla takipteyiz konuyu:KK45:
Bir kadının kocasına "seni seviyorum" yazmamak için diretmesine gerçekten çok şaşkınım.
 
Doğrudur.
Ancak sınırı aşmışsınız.
İyi bir şeyler yapmaya çalışırken eş değil diktatör olmuşsunuz.
Dün akşamın sorumlusu da çoğunlukla sizsiniz, ortak planınıza uymadığınız için.

Siz diyalog kurmuyorsunuz, iğneliyorsunuz.

Eşiniz: çiçek alayım.
Siz: benim nefes almaya ihtiyacım var. (Alt metin; senin yüzünden hayatım berbat)
Eşinizin duymak istediği; teşekkür ederim.

Eş -yemek yiyelim.
siz - ömrümü yedin. (Alt metin; Allah belanı versin)
Eşinizin beklediği; açım, iyi olur. Tokum, bir kahve içelim.

Eş -bir şeyler alalım
Siz - şu bu masraf vs (alt metin para kazanmayı da beceremiyorsun)
Eşinizin beklediği; bütçemizi aşmadan bakalım canım

Eş- canım
Siz - canın çıksın
Vs vs.

Bir an önce kendinizi toparlamalısınız.
Yaa cok tatlisin sen :KK70:Konu acacak olursam seni de etiketleyecegim bu analizlerin icin.
 
Ben de kadinin ne istiyorsa surekli onu ifade etmek zorunda birakildigi sonucunu cikardim. Kadinin derdi hediye falan degil. Nefes almak istiyor. Cok zor bi cocugu var. Cocugu ile ilgili mesajlari okuyunca ben boguluyorum. Deli gibi cocuk seven ve isteyen biri olmama ragmen, burdan sadece okurken bile boguluyorum. Bence konu sahibinin ihtiyaci olan sey, cocugun yukunun biraz omuzlarindan alinmasi ve esiyle basbasa kalabilmesi, birlikte birseyler yapabilmesi. Yani kadin durustce neye ihtiyaci varsa onu soyluyor ama adam anlamiyor israrla hediyeyle telafi edebilecegini saniyor.
Bende aynısını düşünüyorum
Birde politik olamıyor idrak
Eşi arayıp hediye alalım dediğinde verdiği cevap yerine "beraber bir kahve içelim başbaşa kalalım"diyip aslında dan diye söylediği şeyin mesajını verebilirdi.
 
Ben de kadinin ne istiyorsa surekli onu ifade etmek zorunda birakildigi sonucunu cikardim. Kadinin derdi hediye falan degil. Nefes almak istiyor. Cok zor bi cocugu var. Cocugu ile ilgili mesajlari okuyunca ben boguluyorum. Deli gibi cocuk seven ve isteyen biri olmama ragmen, burdan sadece okurken bile boguluyorum. Bence konu sahibinin ihtiyaci olan sey, cocugun yukunun biraz omuzlarindan alinmasi ve esiyle basbasa kalabilmesi, birlikte birseyler yapabilmesi. Yani kadin durustce neye ihtiyaci varsa onu soyluyor ama adam anlamiyor israrla hediyeyle telafi edebilecegini saniyor.

Heh bunu okuyunca bu yazıya da hak verdim mesela. Çünkü telefonda "derdinin hediye olmadığını biliyorum. Yarın ben çocukla ilgileneyim sen de ne istersen onu yap" dese belki farklı bir tepki verecektim. Tabi durum bu diye ben suçsuz olmuyorum. En nihayetinde bazı insanlar tane tane derdini ve isteğini anlatınca anlıyorlar. Eşim de onlardan biri.
 
X