Evlilik Terapisi, İletişi Kuramama, Değersizlik

Canım aşırı kilo ne yazıkki cinsel yaşamıda etkiliyor gerçekten üzüldüm eşinin vurdumduymazlığınada üzüldüm terapisti deneyin umarım iyi gelir sporada birlikte gidip diyeti birlikte yapın hem ilişkiniz kuvvetlenir hemde destek olmuş olursun
 
Şişmanlık dünyanın en zor hastalıklarından biri
15 kilo fazlam var ve bu kiloyu 8 yılda aldım veremiyorum. Ben ki hayatta başarmadığım iş yok ama kilo veremiyorum çünkü duygu durumumu düzeltemiyorum. Bu cidden zor bir iş , sizi istemiyor gibi algılamayın insan cidden kendine hakim olamıyor

Kendi içindekileri çözemediği için benim davranışlarımı da yanlış yorumluyor. Her şeyi üstüne alınıyor. Bunların içinde bulunduğu durumdan kaynaklandığının farkındayım ama ben de pek iyi değilim artık
 
Canım aşırı kilo ne yazıkki cinsel yaşamıda etkiliyor gerçekten üzüldüm eşinin vurdumduymazlığınada üzüldüm terapisti deneyin umarım iyi gelir sporada birlikte gidip diyeti birlikte yapın hem ilişkiniz kuvvetlenir hemde destek olmuş olursun

O dediğiniz cinsel yaşamdan bizde yok uzun zamandır. Spora gitmiyor, ben yapsam bile o bir süre yapıp sonra bırakıyor. Daha sağlıklı yiyeceklere burun kıvırıyor. Kısacası çok şey denedim sonucu yok
 
Terapiye şans verin belki (inşallah) bir şeyler düzelir, neden olmasın. Ama çocuk kesinlikle düşünmeyin bu süreçte.
 
O dediğiniz cinsel yaşamdan bizde yok uzun zamandır. Spora gitmiyor, ben yapsam bile o bir süre yapıp sonra bırakıyor. Daha sağlıklı yiyeceklere burun kıvırıyor. Kısacası çok şey denedim sonucu yok

Direniyor çünkü
Bir süre kendi haline bırakın bence şöyle üç beş hafta, yokmuş gibi davranın, bırakın biraz kendisiyle yüzleşsin, siz uğraştıkça o kasıyor anladığım kadarıyla
 
O dediğiniz cinsel yaşamdan bizde yok uzun zamandır. Spora gitmiyor, ben yapsam bile o bir süre yapıp sonra bırakıyor. Daha sağlıklı yiyeceklere burun kıvırıyor. Kısacası çok şey denedim sonucu yok
Ozaman al karşına konuş canım kimse kimsenin sonradan edindiği huya yada umursamazlığı katlanmak zorunda değil kırılabilir kırılsın yapacak bişe yok arkadaşlarının kokuyor dediğini söyle belki rencide olup düzelmeye karar verir terapiste anlat bütün bu Konuları. Ben böyleyim işine gelirse kadar iğrenç bir cümle yok seni sevdiğimde böyle değildin diceksin ya. Ben bunu sevmedim bu halini sevmedim artık cinsel hayat kalmadı evlilik bitiyor kendine gel yoksa geç olacak diceksin sürttür azıcık burnunu
 
Büyük bir darbe aldı ailesinden, nikahımıza annesi dışında abileri, dayıları yani kimse gelmedi. Abisi beş parasız evden kovdu. 28 yaşındaki bir adam için çok ağır şeyler yaşadı aslında.



Tek başına gitmek istemiyor işte, kaç diyetisyen kaç psikolog ayarladım gitmem diyor kestirip atıyor. Çift terapisine birlikte gidersek belki orada yönlendirirler.



Güzellikle de zorla da yapmıyor ki... İstemiyor.


Ailesinden bu kadar darbe yediyse temel sebebi orda yatabilir. Kolay değil en yakınından darbe yemek. Terapiye gitmesi iyi olur. Hem kendisi gitmeli hem ikiniz beraber. Ailesi ona değersiz olduğunu hissettirmisse bunu belkide kendini sali vermekle hazmetmeye çalışıyor. Bazi insanlar tam tersi yemekten kesilir. Bazıları o boşluğu yemekle doldurur. Terapi şart
 
Terapiye şans verin belki (inşallah) bir şeyler düzelir, neden olmasın. Ama çocuk kesinlikle düşünmeyin bu süreçte.

Zaten çocuk yapamam daha kendimizi maddi açıdan yeni yeni topluyoruz

Direniyor çünkü
Bir süre kendi haline bırakın bence şöyle üç beş hafta, yokmuş gibi davranın, bırakın biraz kendisiyle yüzleşsin, siz uğraştıkça o kasıyor anladığım kadarıyla

Oturup dizi izliyor kendi kendine, başka hiçbir şey yapmıyor görmezden geldiğimde. Kendi kendini kapatıyor sürekli.

Ozaman al karşına konuş canım kimse kimsenin sonradan edindiği huya yada umursamazlığı katlanmak zorunda değil kırılabilir kırılsın yapacak bişe yok arkadaşlarının kokuyor dediğini söyle belki rencide olup düzelmeye karar verir terapiste anlat bütün bu Konuları. Ben böyleyim işine gelirse kadar iğrenç bir cümle yok seni sevdiğimde böyle değildin diceksin ya. Ben bunu sevmedim bu halini sevmedim artık cinsel hayat kalmadı evlilik bitiyor kendine gel yoksa geç olacak diceksin sürttür azıcık burnunu

Bunların hepsini defalarca söyledim, defalarca konuştum yeri geldi sakin kaldım yeri geldi kavga ettim. Sonuç aynı

Ailesinden bu kadar darbe yediyse temel sebebi orda yatabilir. Kolay değil en yakınından darbe yemek. Terapiye gitmesi iyi olur. Hem kendisi gitmeli hem ikiniz beraber. Ailesi ona değersiz olduğunu hissettirmisse bunu belkide kendini sali vermekle hazmetmeye çalışıyor. Bazi insanlar tam tersi yemekten kesilir. Bazıları o boşluğu yemekle doldurur. Terapi şart

Abisi hayatta en güvendiği insandı, yıllarca maddi açıdan sömürmüşler. Biz evlilik kararı aldığımızda abisi yolduğu kaz elinden gidecek diye etmediğini bırakmadı. Kavgalar, evden kovmalar. Evimizi bile alelacele tuttuk biz, bir bavulla bile gelmedi bütün eşyalarını eski püskü bir çarşafa sarmışlardı. Ne bir tabak ne bir çatal. Annesi de güya çok seviyor eşimi ama o dönem abisini tuttu. Hala abisini tutuyor zaten. Ezdiler, parçaladılar. Nişanda, nikahta hep boynu büküktü eşimin. Bir annesi geldi el gibi. Başka kimsesi yoktu, onun o saf, o masum halinden herkes bir bir faydalandı mahvetti geriye enkaz bıraktı. Terapiye birlikte giderim, ne isterse elimden geleni yaparım çünkü eminim beni sevdiğinden ama onun da artık silkelenmesi kendine gelmesi lazım. Bizim bir aile olmamıza destek olmalı. Tek başıma daha fazla dayanamam.


Çok üzüldüm.
Sen sakin ol.
Bakalım inşallah eşin toparlar kendini.

İnşallah, tek dileğim, tek isteğim sevdiğim adamın gözlerindeki ışığı görmek yeniden
 
Zaten çocuk yapamam daha kendimizi maddi açıdan yeni yeni topluyoruz



Oturup dizi izliyor kendi kendine, başka hiçbir şey yapmıyor görmezden geldiğimde. Kendi kendini kapatıyor sürekli.



Bunların hepsini defalarca söyledim, defalarca konuştum yeri geldi sakin kaldım yeri geldi kavga ettim. Sonuç aynı



Abisi hayatta en güvendiği insandı, yıllarca maddi açıdan sömürmüşler. Biz evlilik kararı aldığımızda abisi yolduğu kaz elinden gidecek diye etmediğini bırakmadı. Kavgalar, evden kovmalar. Evimizi bile alelacele tuttuk biz, bir bavulla bile gelmedi bütün eşyalarını eski püskü bir çarşafa sarmışlardı. Ne bir tabak ne bir çatal. Annesi de güya çok seviyor eşimi ama o dönem abisini tuttu. Hala abisini tutuyor zaten. Ezdiler, parçaladılar. Nişanda, nikahta hep boynu büküktü eşimin. Bir annesi geldi el gibi. Başka kimsesi yoktu, onun o saf, o masum halinden herkes bir bir faydalandı mahvetti geriye enkaz bıraktı. Terapiye birlikte giderim, ne isterse elimden geleni yaparım çünkü eminim beni sevdiğinden ama onun da artık silkelenmesi kendine gelmesi lazım. Bizim bir aile olmamıza destek olmalı. Tek başıma daha fazla dayanamam.




İnşallah, tek dileğim, tek isteğim sevdiğim adamın gözlerindeki ışığı görmek yeniden

Ben buradan duygularını anladım
Bence o da anlar
Bir mektup yazsana eşine
Gözlerindeki ışığı özlediğini, ona ihtiyacın olduğunu yazarak anlat. Şöyle böyle evlilik biter gibi değil, sadece duygularını anlat, bir de böyle dene
 
Selamlar,

Böyle bir konu açacağını tahmin eder miydin diye sorsanız gülüp geçerdim belki de ama şimdi ağlamaktan şişmiş gözlerimle dökeceğim içimi. Evleneli 2 yıl oldu, ah nasıl büyük bir aşk, nasıl güzel bir ilişki, nasıl sorunsuz bir iletişimdi aramızdakiler. Evet, kabul ediyorum daha evlenmeden bazı sorunlar yaşandı eşimin ailesi kaynaklı ama eşimin bir suçu yoktu, yolumuzu çizdik geride bıraktık her şeyi. Ya da ben öyle sandım, bilmiyorum.

Eşim 2 yılda 45 kilo aldı, boyu 1.83 kilo 140'a yakın. Çocuk istiyor ama ben endişeliyim kilosu yüzünden. Bu konuyu defalarca konuştuk, önce spor salonuna yazıldı, 2 hafta gitti bıraktı, 1 senelik üyelik öylece çöp oldu. Sonra evde diyet/spor yapayım dedi, 1 hafta yaptı tekrar bıraktı. Yeni eve geçelim kilo veririm dedi. Yakınlarımızdaki parkta yürüyüş yapacak, basketbol oynayacaktı. Hepsi hayal oldu, şiştikçe şişti. Artık nefes alamıyor, artık uyurken horluyor, artık kilo yüzünden özel hayatımızda da sorunlarımız var.

Gözlerim 2 gün önce açıldı, uzun süren iş yoğunluğum nedeniyle bir süredir kendi içime daha kapanmış, daha sessizleşmiş, yorgunluktan koltukta uyuyakalır hale gelmiştim. 2 gün önce bir şey almak için eğildiği sırada tüm sırtı açılıverdi. Yanımızda başkaları da vardı. Ben çaresizce kapatmaya çalışırken etrafımızdakilerin eşime bakışı dikkatimi çekti. Yüzlerinden şaşkınlığı, tiksinmeyi gördüm. Bir arkadaşım kullervo darılma, gücenme ama eşin kokuyor demişti, inanmamıştım. Kokuyormuş. Duşa girse de kokuyor vücudu. Dün akşam bu durumu konuşmak, artık bir çözüm bulmak istedim. Sağlıklı bir yaşam sürsün, daha 30 yaşındayken bu halde olmasın, risk grubunda yaşamasın istedim. Sakin sakin derdimi anlattım ve bana "Bunu daha önce de konuştuk, kilo vermek istesem zaten veririm, vermek istemiyorum." dedi. Bu durumdan yorulduğumu, onun için endişelenmek istemediğim, gerçekten korktuğumu söylediğimde "Beni böyle kabul et ya da istediğini yap" dedi. Ona artık yüzüne bakmak istemediğimi, kısa süre önce aldığımız yatağın (3 ay bile olmadı) onun yattığı taraftan çöktüğünü, böyle bir adama dönüştüğünü görmenin beni üzdüğünü söyledim. Aynayı kendine çevir, her şeyden şikayet eden sensin, evden çalışmaya başladığından beri hiçbir şeye tahammülün yok gibi cümleler kurmaya başladı. Bu şekilde çalışmayı sen tercih ettin, işin azalacak ya da yoğun olacak diye ağlayıp duruyorsun dedi. O her gün evden çıkıyor, işe gidiyor, farklı insanlar görüyor. Ben ise hep evdeyim, iş yetiştirme derdi, yemek, temizlik derdi, her şey evde kaldığım için daha da ağır hissediliyor.

Gece ağlayarak uyumuşum, sabah kalktım kahvaltı hazırladım kendime, kahvemi yaptım, yedim içtim. O ise elinde telefonu dizisini izledi yine. Dayanamadım, evliliği kurtarmaya niyetin var mı senin dedim, benim teklifim geçerli dedi. Ne teklif etmişti ki? Psikolog, aile terapisi, diyetisyen, bunları hep ben araştırdım, ben söyledim o ise sessiz kaldı. Evlilik terapisine gitmek istiyor musun dedim sen istiyorsan olur dedi. O zaman araştır randevu al dedim ben de. Sonrasında hiç konuşmadık. Ben yine kendimi tutamadım ağlamaya başladım, o kadar nötr ki karşımda. O an tüm eşyalarımı alsam, çıksam, gitsem dur demez bana.

Terapiye gideceğiz randevu alınca, bir şeylerin düzelebileceğine inanmak istiyorum. Aranızda gidenler varsa işe yarıyor mu gerçekten? İletişim kurmak için iyi bir araç oluyor mu?
Terapisti bilmiyorum ben ama biz aile koclugu aliyoruz yemek uyku düzeni spor herseye el atiyor, tavsiye ederim gayet olumlu sonuc aliyoruz
 
Eğer ikiniz de bisiklet sürmeyi seviyorsanız birlikte bisiklet sürün düzenli olarak, spor yap diyince zor geliyor ama bisiklet sürmek öyle değil hem keyifli hem kilo vermeye yardımcı ve bir düzen oluşturabilirseniz bir süre sonra spora geçmek daha kolay olur, spor salonuna kapanmaktan açık havada bir şeyler yapmak çok daha keyifli yeter ki bir yerden başlayın gerisi gelir bence.
 
Ben buradan duygularını anladım
Bence o da anlar
Bir mektup yazsana eşine
Gözlerindeki ışığı özlediğini, ona ihtiyacın olduğunu yazarak anlat. Şöyle böyle evlilik biter gibi değil, sadece duygularını anlat, bir de böyle dene

Mektup olmasa bile her gün notlar yazıyoruz birbirimize, dolabın içine, aynanın üstüne, defterin arasına saklıyoruz. Bugün yine yazdım mesela, mini bir mektup oldu hatta, yastığının altına koydum gelince okuyacak.

Terapisti bilmiyorum ben ama biz aile koclugu aliyoruz yemek uyku düzeni spor herseye el atiyor, tavsiye ederim gayet olumlu sonuc aliyoruz

Aile koçluğunun ne yaptığını tam olarak bilmiyorum, bir araştırayım

Eğer ikiniz de bisiklet sürmeyi seviyorsanız birlikte bisiklet sürün düzenli olarak, spor yap diyince zor geliyor ama bisiklet sürmek öyle değil hem keyifli hem kilo vermeye yardımcı ve bir düzen oluşturabilirseniz bir süre sonra spora geçmek daha kolay olur, spor salonuna kapanmaktan açık havada bir şeyler yapmak çok daha keyifli yeter ki bir yerden başlayın gerisi gelir bence.

Benim çocukluktan kalma bisiklet fobim var, bacağıma jant teli girip yarmıştı ikili bisiklet bile olsa binemiyorum. Eşim bisikleti çok seviyor aslında ama bir türlü fırsat yaratamıyoruz. Ben paten eşim bisiklet alsa belki bir yolunu buluruz. Normalde markete bile gitsek yolu uzatır yürürüz ama şu dönemde dışarıda pek bir şey yapamıyoruz. Öneriniz için teşekkür ederim :)
 
Mektup olmasa bile her gün notlar yazıyoruz birbirimize, dolabın içine, aynanın üstüne, defterin arasına saklıyoruz. Bugün yine yazdım mesela, mini bir mektup oldu hatta, yastığının altına koydum gelince okuyacak.



Aile koçluğunun ne yaptığını tam olarak bilmiyorum, bir araştırayım



Benim çocukluktan kalma bisiklet fobim var, bacağıma jant teli girip yarmıştı ikili bisiklet bile olsa binemiyorum. Eşim bisikleti çok seviyor aslında ama bir türlü fırsat yaratamıyoruz. Ben paten eşim bisiklet alsa belki bir yolunu buluruz. Normalde markete bile gitsek yolu uzatır yürürüz ama şu dönemde dışarıda pek bir şey yapamıyoruz. Öneriniz için teşekkür ederim :)
Özel mesajin acik degil , isim vericektim
 
Bir dönem yalnızca kahve içip çok az beslenerek oldukça zayıflamış annesi hep anlatıyor ama sağlıksız bir şekilde kilo verdiği ve spor yapmadığı için hemen geri almış misliyle. Biz evlendiğimizde bu kadar değildi, çok saldı kendini. Bir de şey diyor bana beni böyle kabul et. Siz psikolojik açıdan benden daha iyi anlarsınız belki ama böyle söylemiş olması benim ona destek olmak istediğimi, onun sağlığı için endişelendiğimi pek idrak etmediğini düşündürüyor bana.

Eşimin kendi vücuduna hapsolduğunu hissediyorum, yapabileceklerini biliyor ama ya cesareti yok ya da korkuyor. Beni uzaklaştırmak amacıyla mı yoksa gerçekten mi gitmem istiyor artık çözemiyorum. Doyma hissi yok eşimde, yemek yerken gözü dönüyor, akşam yemeklerinde onu görmemeye çalışıyorum, tam bir bağımlılık haline gelmiş artık. Durmadan yiyor.

Eşim benim dostum, sırdaşım, can yoldaşım, kendini toparlayabilecekse onun için her şeyi yapmaya hazırım. Dediğiniz gibi istemesi lazım ve bu nasıl olacak bilmiyorum.
Büyük ihtimal insülin direnci var,o yüzden doyamıyor,saldırırcasına yiyor.Siz aile terapistinden önce Endokrin uzmanından randevu alın.İnsülin direnci ilacına başlayınca iştahı kapanacak,diyet ve sporla da desteklerse çok rahat kilo verir.Erkek metabolizması daha hızlıdır.Kendi kendine diyet yapmakla,spora gitmekle başaramaz.Çünkü o noktayı geçmiş artık( ben bu şekilde kilo verdim.Kilo verince insülin direncim de geçti.)

Zamanında yanlış kilo vermiş,metabolizmasının da içine etmiş..Siz rest çekin " endokrin uzmanına, diyetisyene gidecek ve ne diolarsa yapacaksın. Kendi kendine zayıflamıcaksın.Bunun seni beğenip beğenmememle alakası yok.Şimdi çocuk yapsak ve kalp krizinden ölüo gitsen ben çocuğu nasıl büyütücem.Beni seviyorsan sağlığın için çabalamalısın "vs gibisinden..

Eşiniz şu an kendisini kendi beğenmiyordur zaten.Sizin beğenmenizi beklemesi ise ikiyüzlülük. Maalesef bunu da kendimden biliyorum çünkü:)) İnsan içinden diyor ki "ben iyi bir insanım,sevilmeyi hak ediyorum,beni seven böyle sevsin"..Ama snra aynaya bakıosun ve sen kendini beğenmiyorken başkasının beğenmesinin ütopik olduğunu görüp gerçek dünyaya geri dönüyorsn.

Yazdığınız diğer konuya istinaden eminim evden çalışmak çok zordur. Şahsen pandemi zamanı tek sosyalleştiğim yer işyeri.Evde zaman daha zor geçiyor ve bunun sizi bunaltması normal..Terapist de yönlendirecektir ama kendşniz için ev dışında da alan yaratmalısınız.Halk eğitim kursları olur,hobi olur,açık havada spor olur..Bilemiyorum aktif olup insan içine karışmanız şart.Yoksa bunaldığınızdan eşinizle birbirinize tahammülünüz daha da azalır.Hatta eşiniz de bir şekilde sosyalleşmeli..Aktif yaşam insanı ister istemez zinde tutuyor.
 
Selamlar,

Böyle bir konu açacağını tahmin eder miydin diye sorsanız gülüp geçerdim belki de ama şimdi ağlamaktan şişmiş gözlerimle dökeceğim içimi. Evleneli 2 yıl oldu, ah nasıl büyük bir aşk, nasıl güzel bir ilişki, nasıl sorunsuz bir iletişimdi aramızdakiler. Evet, kabul ediyorum daha evlenmeden bazı sorunlar yaşandı eşimin ailesi kaynaklı ama eşimin bir suçu yoktu, yolumuzu çizdik geride bıraktık her şeyi. Ya da ben öyle sandım, bilmiyorum.

Eşim 2 yılda 45 kilo aldı, boyu 1.83 kilo 140'a yakın. Çocuk istiyor ama ben endişeliyim kilosu yüzünden. Bu konuyu defalarca konuştuk, önce spor salonuna yazıldı, 2 hafta gitti bıraktı, 1 senelik üyelik öylece çöp oldu. Sonra evde diyet/spor yapayım dedi, 1 hafta yaptı tekrar bıraktı. Yeni eve geçelim kilo veririm dedi. Yakınlarımızdaki parkta yürüyüş yapacak, basketbol oynayacaktı. Hepsi hayal oldu, şiştikçe şişti. Artık nefes alamıyor, artık uyurken horluyor, artık kilo yüzünden özel hayatımızda da sorunlarımız var.

Gözlerim 2 gün önce açıldı, uzun süren iş yoğunluğum nedeniyle bir süredir kendi içime daha kapanmış, daha sessizleşmiş, yorgunluktan koltukta uyuyakalır hale gelmiştim. 2 gün önce bir şey almak için eğildiği sırada tüm sırtı açılıverdi. Yanımızda başkaları da vardı. Ben çaresizce kapatmaya çalışırken etrafımızdakilerin eşime bakışı dikkatimi çekti. Yüzlerinden şaşkınlığı, tiksinmeyi gördüm. Bir arkadaşım kullervo darılma, gücenme ama eşin kokuyor demişti, inanmamıştım. Kokuyormuş. Duşa girse de kokuyor vücudu. Dün akşam bu durumu konuşmak, artık bir çözüm bulmak istedim. Sağlıklı bir yaşam sürsün, daha 30 yaşındayken bu halde olmasın, risk grubunda yaşamasın istedim. Sakin sakin derdimi anlattım ve bana "Bunu daha önce de konuştuk, kilo vermek istesem zaten veririm, vermek istemiyorum." dedi. Bu durumdan yorulduğumu, onun için endişelenmek istemediğim, gerçekten korktuğumu söylediğimde "Beni böyle kabul et ya da istediğini yap" dedi. Ona artık yüzüne bakmak istemediğimi, kısa süre önce aldığımız yatağın (3 ay bile olmadı) onun yattığı taraftan çöktüğünü, böyle bir adama dönüştüğünü görmenin beni üzdüğünü söyledim. Aynayı kendine çevir, her şeyden şikayet eden sensin, evden çalışmaya başladığından beri hiçbir şeye tahammülün yok gibi cümleler kurmaya başladı. Bu şekilde çalışmayı sen tercih ettin, işin azalacak ya da yoğun olacak diye ağlayıp duruyorsun dedi. O her gün evden çıkıyor, işe gidiyor, farklı insanlar görüyor. Ben ise hep evdeyim, iş yetiştirme derdi, yemek, temizlik derdi, her şey evde kaldığım için daha da ağır hissediliyor.

Gece ağlayarak uyumuşum, sabah kalktım kahvaltı hazırladım kendime, kahvemi yaptım, yedim içtim. O ise elinde telefonu dizisini izledi yine. Dayanamadım, evliliği kurtarmaya niyetin var mı senin dedim, benim teklifim geçerli dedi. Ne teklif etmişti ki? Psikolog, aile terapisi, diyetisyen, bunları hep ben araştırdım, ben söyledim o ise sessiz kaldı. Evlilik terapisine gitmek istiyor musun dedim sen istiyorsan olur dedi. O zaman araştır randevu al dedim ben de. Sonrasında hiç konuşmadık. Ben yine kendimi tutamadım ağlamaya başladım, o kadar nötr ki karşımda. O an tüm eşyalarımı alsam, çıksam, gitsem dur demez bana.

Terapiye gideceğiz randevu alınca, bir şeylerin düzelebileceğine inanmak istiyorum. Aranızda gidenler varsa işe yarıyor mu gerçekten? İletişim kurmak için iyi bir araç oluyor mu?
hangi ildesiniz bilmiyorum ama terapiye biz gittik. Ayrılmanın eşiğinden döndük. FArklı kültür, farklı ailelerde yetişmenin zorluğu gibi şeyleri biz sorun etmiyoruz sanıyorduk altından neler neler çıktı. Kesinlikle gidin
 
Şimdi diğer yazdıklarınızı okudum..Eşinizin doktora,diyetisyene ve terapiste gitmek istememesini yani.Kaç kere randevu almışsınız ama gitmemiş.Aile terapisti de bunu başaramazsa boşverin artık.Siz elinizden geleni yapmış olursunuz.Son bir aile terapisini deneyin..Eşinizin annesi değilsiniz,ömür boyu kimse kimseyi bu şekilde idare etmek zorunda değil.Hele o kişi kendi için çaba göstermiyorken.
 
Yarın bir seneye kalmaz barışır ailesiyle ballı kaymakli olur abisiylede , azıcık kilo verir özgüveni yerine gelsin seni beğenmez bu defa ağzın kokuyor dişin yamuk terlisin saçın beyazlanis der derde der.. lütfen kendine bak adam istemiyorsa kendi haline sal gitsin nasıl istiyorsa öyle yaşasın dizi izlemeye devam etsin ..sen kendine bak ye iç gez toz . .
 
X