- 3 Ağustos 2012
- 5.179
- 15.049
Herkese merhaba, uzuuun zaman sonra bir ilişki problemiyle karşınızdayım.
Yaklaşık 2 ay önce ikinci evliliğimi yaptım. Oldukça hızlı gelişen bir süreçti ve eski deneyimimi de göz önünde bulundurup karşılaştırarak söylersem tek bir saniye pişman olmadığım/edilmediğim, her şeyin çok doğru hissettirmesi nedeniyle o aşırı hız halini garip bulmadığım, çok sevdiğim sevildiğim, değer gördüğüm bir evlilik yaptım.
Gelin görün ki eş ailesi devreye girdiğinde böylesine iyi hissettiren evliliğim bir saldırı nesnesi haline geldi.
Eşim köyde büyümüş biri, benim yaşadığım şehre yerleşti ve biz 2 ay sonra evlendik. Babası o çok küçükken vefat etmiş, bir erkek kardeşi var lise öğrencisi ve bir de kız kardeşi var evli, çocuklu.
Annesi eşim yanıma geleceği zaman korkunç kavgalar çıkardı, orası seni yutar, sen orada yapamazsın, biz şimdi burda napacağız vs. Ama eşim çıktı geldi ve onlar da iki ay sonrasında beni istemeye geldiler, isteme töreninden 1 gün sonra da nikahımız oldu (ksksjskdkkd).
Evlendiğimizden beri, benim de ilişkimizin başından itibaren kabul edip desteklediğim şekilde eşimin annesine maddi anlamda destek oluyoruz. Ancak bu ailede asla bitmeyen bir para konusu var ve sürekli en alakasız muhabbet bile paraya geliyor. Mesela yemek tarifi konuşurken kendinizi aniden 10 sene önce eşime kardeşinin çalışıp aldığı bir ayakkabıdan bahsederken bulabiliyorsunuz (her şey çok başa kakılıyor).
Geçenlerde 3 günlüğüne köye gittik. Ben hayatımda ilk kez bir köyde bulundum ve insanlar gelin görme adı altında adeta eve akın gerçekleştirdiler. Ciddi düzeyde uyum problemi yaşadım, tuvaletten uykuya ve insan ilişkilerine kadar sorun oldu ve eşime bir miktar hayatı zindan etsem de beni toparladı, elinden geleni yaptı sağolsun. Orada bir ufak tartışmamız oldu ve eşimin beni ciddiye almayıp gülerek “tırlak bu ya” demesi sonucu ona tokat attım (annesi ve kız kardeşi vardı, evin girişinde).
Bu konuda çok büyük eşeklik ettiğimi biliyor ve kabul ediyorum, özür de diledim, ancak o evin eşiğinde yaşanan bu olayı bütün köy görmüş (nasıl oldu bilmiyorum kimse de yoktu, sanırım dedikodu için kamera yerleştiriyorlar bir yerlere?). Kayınvalidem bu tartışma kapandıktan sonra bana çok iyi davranırken, öpüp koklayıp evime gönderirken ertesi gün eşimi aradı ve “biz hayatımızda öyle tuhaf karı görmedik diyor herkes, boşa o karıyı, ondan sana yol olmaz” şeklinde kısaca açıklayabileceğim epey ağır şeyler söyledi. Sonra babama sosyal medyadan ulaşıp babamı aradılar, babamla da bağıra çağıra konuşmuşlar (asla dinlemek gibi bir huyları yok). Eşimin tepkisi her bir konuşmada “siz kimsiniz ve ne hadle bana boşan diyorsunuz, ben karımı seviyorum, işinize bakacaksınız, hiçbir şeyine de karışamazsınız” oldu.
Bütün bunlardan sonra kayınvalidem yine eşimi yanımda değil zannederken bana saydırdı. Ben ardından kendisini aradım ve ağzım açık kalacak bir konuşma yaşadım. Kızım, annem, şöyledir böyledir. On dakika önce bana saydıran kendisi değilmiş gibi. Görümcemin de benzer yaklaşımlarına şahit oldum (bana arkamdan hakaret falan etmedi ama onun da düşüncesi annesi gibiydi).
Sonra ben görümceme her şeyi bildiğimi, arkamdan konuşmak yerine düşüncelerini bana söyleyebileceklerini, bunun çok çirkin olduğunu falan söylediğim bir mesaj attım. Kayınvalidem bu mesajdan sonra bir daha beni aramadı sormadı. Eşime telefonda “karın çocuğunuz olursa getirmeyecekmiş (ben öyle dedim görümceme telefonda), ben size ne zaman boşanın dedim” falan gibi epey yalan ağırlıklı şeyler söyledi. Takmadım yoluma devam ettim.
Şimdi eşimin bana anlattığına göre esas mesele para. Ona göre biz orada tartışmamış da olsaydık bu kavgalar çıkacaktı. Takıldıkları diğer hata(?)larım şunlar;
1. Eşimin çocukluk arkadaşıyla tanışmak için eşim, arkadaşı, ben yemeğe gitmiş olmamız, eşim hep yanımdaydı (bekar adamla gidilmezmiş).
2. Erkek kardeşi, eşim, ben merkeze gittik bir cafede oturuyorduk. Kadının biri kendi halinde su içen bir köpeğe tekme attı ve köpek ağlayarak çığlık attı ben de refleks olarak “kaltağa bak” dedim. Ben evli barklı kadınlara küfür ediyormuşum ya kadının kocası gelip eşimi öldürseymiş (kadının medeni durumuna dair en ufak fikrimiz olmadığı gibi oradan geçip gitmişti bile).
3. Tonla misafir gelmiş ben hizmet etmemişim (iki günlük misafirden hizmet beklemek? Çöpün yerini bilmiyorum daha).
4. İnsanlar ayakkabı falan giyinirken kazağımı falan çekiştirdiler düzeltmek için ve bunu ben çok garip karşıladım, bunu dile getirmiş olmam.
5. Kayınvalidem eşimin kardeşi için “eşin onun babası, ona babalık yapmak zorunda” dediğimde “hayır o onun abisi, abilik yapmak zorunda” diye cevap vermiş olmam.
Eşim orada yaşarken tüm kazancını annesi cebinden rahatlıkla sorgusuz sualsiz alıyor ve istediği gibi harcıyormuş. Şimdi ise o miktarın altında para gönderiyoruz ve eşime göre annesinin isteği eşimi oraya yeniden almak ve tüm parasını harcayabilmek. Her konuşmada mutlaka eşimin belli başlı borçları ödemesi gerektiği, kardeşinin onun çocuğu sayıldığı, onu okutması gerektiği söyleniyor. Orada düğün yapacaktık, düğünden gelecek takılar üzerinden planlar yapılıyor, bize almayacağım deniyor ama veresiye borçları için vs. altına güveniliyor.
Tabi bütün bunlar olunca ailem de “bir daha gitmeni istemiyoruz düğüne de gelmeyiz” dediler ve ben de asla oraya gitmek istemedim, düğünü iptal ettik. Şimdi ise “ben o kadar altını insanlara mı bırakıcam” diye kayınvalidem olay çıkarıyor.
Yaşı genç, sağlık sorunu yok, çalışmayı kabul etmiyor. Zamanında eşimin yüreklendirmesi ile çalışmış 3 ay ama burnundan getirmiş eşimin, inanılmaz güçlü bir kavga yetenekleri var asla konuşamıyor, kendinizi ifade edemiyorsunuz. Borçlarıyla ilgili intihar etmekle tehdit ediyor, görümcem sürekli eşime “annemi para yüzünden mi kaybedicem” diyor (o da çalışmıyor ufak tefek destek oluyor annesine).
Sürekli “boşan o karıdan” baskısı, sürekli “zaten sizden olmaz siz boşanacaksınız” cümleleri. İnanılmaz şekilde saygısızlığa maruz kaldığımı hissediyorum ve saldırı altındayım. Buraya yazmayı unuttuğum yüzlerce hareketime, sözüme takılmışlar ve en en kırıcı olan, affedilmeyecek olanı benim için “dul karı, bakire değildi” gibi iğrenç ifadelerin kullanılmış olması. Eşim beni tatmin edecek cevapları veriyor olsa da berbat hissettirdi bütün bunlar bana ve huzurlu hissettiğim bir an bile olmuyor. Beni maddi gelirlerini ortadan kaldıran bir vergi olarak görüyorlar ve ne yapabilirim bilmiyorum.
Verilecek öneri de yok sanırım ama anlatmak istedim. Sonuç olarak berbat hissediyorum.
Yaklaşık 2 ay önce ikinci evliliğimi yaptım. Oldukça hızlı gelişen bir süreçti ve eski deneyimimi de göz önünde bulundurup karşılaştırarak söylersem tek bir saniye pişman olmadığım/edilmediğim, her şeyin çok doğru hissettirmesi nedeniyle o aşırı hız halini garip bulmadığım, çok sevdiğim sevildiğim, değer gördüğüm bir evlilik yaptım.
Gelin görün ki eş ailesi devreye girdiğinde böylesine iyi hissettiren evliliğim bir saldırı nesnesi haline geldi.
Eşim köyde büyümüş biri, benim yaşadığım şehre yerleşti ve biz 2 ay sonra evlendik. Babası o çok küçükken vefat etmiş, bir erkek kardeşi var lise öğrencisi ve bir de kız kardeşi var evli, çocuklu.
Annesi eşim yanıma geleceği zaman korkunç kavgalar çıkardı, orası seni yutar, sen orada yapamazsın, biz şimdi burda napacağız vs. Ama eşim çıktı geldi ve onlar da iki ay sonrasında beni istemeye geldiler, isteme töreninden 1 gün sonra da nikahımız oldu (ksksjskdkkd).
Evlendiğimizden beri, benim de ilişkimizin başından itibaren kabul edip desteklediğim şekilde eşimin annesine maddi anlamda destek oluyoruz. Ancak bu ailede asla bitmeyen bir para konusu var ve sürekli en alakasız muhabbet bile paraya geliyor. Mesela yemek tarifi konuşurken kendinizi aniden 10 sene önce eşime kardeşinin çalışıp aldığı bir ayakkabıdan bahsederken bulabiliyorsunuz (her şey çok başa kakılıyor).
Geçenlerde 3 günlüğüne köye gittik. Ben hayatımda ilk kez bir köyde bulundum ve insanlar gelin görme adı altında adeta eve akın gerçekleştirdiler. Ciddi düzeyde uyum problemi yaşadım, tuvaletten uykuya ve insan ilişkilerine kadar sorun oldu ve eşime bir miktar hayatı zindan etsem de beni toparladı, elinden geleni yaptı sağolsun. Orada bir ufak tartışmamız oldu ve eşimin beni ciddiye almayıp gülerek “tırlak bu ya” demesi sonucu ona tokat attım (annesi ve kız kardeşi vardı, evin girişinde).
Bu konuda çok büyük eşeklik ettiğimi biliyor ve kabul ediyorum, özür de diledim, ancak o evin eşiğinde yaşanan bu olayı bütün köy görmüş (nasıl oldu bilmiyorum kimse de yoktu, sanırım dedikodu için kamera yerleştiriyorlar bir yerlere?). Kayınvalidem bu tartışma kapandıktan sonra bana çok iyi davranırken, öpüp koklayıp evime gönderirken ertesi gün eşimi aradı ve “biz hayatımızda öyle tuhaf karı görmedik diyor herkes, boşa o karıyı, ondan sana yol olmaz” şeklinde kısaca açıklayabileceğim epey ağır şeyler söyledi. Sonra babama sosyal medyadan ulaşıp babamı aradılar, babamla da bağıra çağıra konuşmuşlar (asla dinlemek gibi bir huyları yok). Eşimin tepkisi her bir konuşmada “siz kimsiniz ve ne hadle bana boşan diyorsunuz, ben karımı seviyorum, işinize bakacaksınız, hiçbir şeyine de karışamazsınız” oldu.
Bütün bunlardan sonra kayınvalidem yine eşimi yanımda değil zannederken bana saydırdı. Ben ardından kendisini aradım ve ağzım açık kalacak bir konuşma yaşadım. Kızım, annem, şöyledir böyledir. On dakika önce bana saydıran kendisi değilmiş gibi. Görümcemin de benzer yaklaşımlarına şahit oldum (bana arkamdan hakaret falan etmedi ama onun da düşüncesi annesi gibiydi).
Sonra ben görümceme her şeyi bildiğimi, arkamdan konuşmak yerine düşüncelerini bana söyleyebileceklerini, bunun çok çirkin olduğunu falan söylediğim bir mesaj attım. Kayınvalidem bu mesajdan sonra bir daha beni aramadı sormadı. Eşime telefonda “karın çocuğunuz olursa getirmeyecekmiş (ben öyle dedim görümceme telefonda), ben size ne zaman boşanın dedim” falan gibi epey yalan ağırlıklı şeyler söyledi. Takmadım yoluma devam ettim.
Şimdi eşimin bana anlattığına göre esas mesele para. Ona göre biz orada tartışmamış da olsaydık bu kavgalar çıkacaktı. Takıldıkları diğer hata(?)larım şunlar;
1. Eşimin çocukluk arkadaşıyla tanışmak için eşim, arkadaşı, ben yemeğe gitmiş olmamız, eşim hep yanımdaydı (bekar adamla gidilmezmiş).
2. Erkek kardeşi, eşim, ben merkeze gittik bir cafede oturuyorduk. Kadının biri kendi halinde su içen bir köpeğe tekme attı ve köpek ağlayarak çığlık attı ben de refleks olarak “kaltağa bak” dedim. Ben evli barklı kadınlara küfür ediyormuşum ya kadının kocası gelip eşimi öldürseymiş (kadının medeni durumuna dair en ufak fikrimiz olmadığı gibi oradan geçip gitmişti bile).
3. Tonla misafir gelmiş ben hizmet etmemişim (iki günlük misafirden hizmet beklemek? Çöpün yerini bilmiyorum daha).
4. İnsanlar ayakkabı falan giyinirken kazağımı falan çekiştirdiler düzeltmek için ve bunu ben çok garip karşıladım, bunu dile getirmiş olmam.
5. Kayınvalidem eşimin kardeşi için “eşin onun babası, ona babalık yapmak zorunda” dediğimde “hayır o onun abisi, abilik yapmak zorunda” diye cevap vermiş olmam.
Eşim orada yaşarken tüm kazancını annesi cebinden rahatlıkla sorgusuz sualsiz alıyor ve istediği gibi harcıyormuş. Şimdi ise o miktarın altında para gönderiyoruz ve eşime göre annesinin isteği eşimi oraya yeniden almak ve tüm parasını harcayabilmek. Her konuşmada mutlaka eşimin belli başlı borçları ödemesi gerektiği, kardeşinin onun çocuğu sayıldığı, onu okutması gerektiği söyleniyor. Orada düğün yapacaktık, düğünden gelecek takılar üzerinden planlar yapılıyor, bize almayacağım deniyor ama veresiye borçları için vs. altına güveniliyor.
Tabi bütün bunlar olunca ailem de “bir daha gitmeni istemiyoruz düğüne de gelmeyiz” dediler ve ben de asla oraya gitmek istemedim, düğünü iptal ettik. Şimdi ise “ben o kadar altını insanlara mı bırakıcam” diye kayınvalidem olay çıkarıyor.
Yaşı genç, sağlık sorunu yok, çalışmayı kabul etmiyor. Zamanında eşimin yüreklendirmesi ile çalışmış 3 ay ama burnundan getirmiş eşimin, inanılmaz güçlü bir kavga yetenekleri var asla konuşamıyor, kendinizi ifade edemiyorsunuz. Borçlarıyla ilgili intihar etmekle tehdit ediyor, görümcem sürekli eşime “annemi para yüzünden mi kaybedicem” diyor (o da çalışmıyor ufak tefek destek oluyor annesine).
Sürekli “boşan o karıdan” baskısı, sürekli “zaten sizden olmaz siz boşanacaksınız” cümleleri. İnanılmaz şekilde saygısızlığa maruz kaldığımı hissediyorum ve saldırı altındayım. Buraya yazmayı unuttuğum yüzlerce hareketime, sözüme takılmışlar ve en en kırıcı olan, affedilmeyecek olanı benim için “dul karı, bakire değildi” gibi iğrenç ifadelerin kullanılmış olması. Eşim beni tatmin edecek cevapları veriyor olsa da berbat hissettirdi bütün bunlar bana ve huzurlu hissettiğim bir an bile olmuyor. Beni maddi gelirlerini ortadan kaldıran bir vergi olarak görüyorlar ve ne yapabilirim bilmiyorum.
Verilecek öneri de yok sanırım ama anlatmak istedim. Sonuç olarak berbat hissediyorum.