- 20 Mart 2016
- 650
- 1.107
Eşimle 8 yıllık evliyiz. 2 küçük çocuğumuz var. Genel olarak eşimle dünya görüşümüz, çocuklara yaklaşımımız, hayat tarzlarımız, harcama alışkanlıklarımız vs. çok benziyor. 8 senedir ne onun ailesiyle ne benim ailemle herhangi bir problem yaşamadık. Her iki aile de durması gerektiği yerde duruyor. Eşim evine ve çocuklarına bağlı, çevresi tarafından sevilen ve saygı duyulan bir adamdır. Eşimi çok seviyorum ve onsuz bir hayat kurmak istemiyorum. Tüm bunları boşan diyecek arkadaşlar için yazdım. Boşanamam. Eşim benim ve çocuklarımın hayatında çok önemli bir yerde, yokluğunu telafi edemem.
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere. Eşimle cinsel anlamda bazı sorunlarımız var. Eşim hiç bir zaman çok istekli bir adam olmadı. Hani sürekli eşinin peşinde olan, sıkıştıran, ısrar eden bir tip olmadı. Evliliğimizin ilk başlarında bazı sorunlar yaşadık, ilk birkaç hafta ilişkiyi gerçekleştiremedik. Sonrasında uzunca bir süre eşim ilişkide boşalamadı. Neredeyse 1 saat kadar ilişki devam ediyordu ama boşalma gerçekleşmiyordu. O dönemler bunu çok kafama takıyor ve bir an evvel çözmek istiyordum, ben ısrarcı oldukça eşim kendisini daha çok strese sokup geri çekiyordu. Çok uzun zaman geçtiği için tam detayları hatırlayamıyorum. Bu şekilde bir süre devam etti ve bir gün ilişkide boşaldı. Ama çok uzun süre sonra boşalabiliyordu, bu da belki onu ilişkiden uzaklaştıran bir şeydi. Bilemiyorum. Sonra zamanla bu süre kısalmaya başladı. Ben bu dönemlerde ilişkiden zevk alıyordum ama hiç orgazm olmamıştım. Açıkçası kendi bedenimi de tam olarak keşfedememiştim. Bir gün bir arkadaşımın bu soruyu bana sormasıyla bunu gündemime soktum ve biraz araştırdığımda internette aslında çoğu kadının olamadığını vs okudum ve demek ben de olamıyorum dedim ve kafamda ulaşılmaz bir yere konumlandırarak kapattım bu defteri. O dönemlerdeki ilişki sıklığımızı hatırlamıyorum, çok sık değildir kesinlikle, ama çok aşırı seyrek de değildi. Ardından hamile kaldım ve kızım dünyaya geldi. Doğum sonrası bende aşırı bir isteksizlik oldu, eşimin bana dokunmasına bile tahammül edemiyordum. Zaten gün boyu o kadar çok yoruluyordum ki kızımı uyuturken ben de uyuyordum onunla birlikte. Yaklaşık 2 sene bu şekilde benim isteksizliğim ve eşimin de birkaç teklifi benim reddetmem dışında tek tük ilişkiyle geçti. Hatırlayamıyorum tam olarak ama birkaç ay hiç ilişkiye girmediğimizi hatırlıyorum. Ben bu tek tük ilişkilerden birinde oğluma hamile kaldım ve ikimiz de şok olduk. Beklenmeyen bir gebelikti, kızımızın yaşı küçüktü, ikimiz de yorgunduk. Ama bu durum bizi o kadar fazla da sarsmadı. Zaten 2 çocuk düşüncemiz vardı, yaşları yakın olur birlikte büyürler, biraz zorluk çekeceğiz ama sonu güzel olacak dedik. Doğumdan sonra bende yine ilk doğumumdaki gibi aşırı derecede isteksizlik oldu. Hayatım çocuklar oldu. Onlarla yatıp onlarla kalktım. Yatak odasında bir beşik ve bir yatak vardı. Beşikte kızım, oğlum da bizim yanımızda yatıyordu. Kızımın odasını ayıracaktım ama kardeşi dünyaya gelince bunun onu yaralayabileceğini, doğru bir zaman olmadığını düşündüm. Zaten odamızda bir bebek vardı bir tane de çocuk olsun kafasındaydım. Niyetim oğlum 2 yaşına gelince ikisinin birden odasını ayırmaktı. Neyse günler böyle çocuklarla geçti. Ben istemiyorum, istemediğimi böyle bir talebim olmadığını eşim de biliyor o da yaklaşmıyordu. Ardından oğlum 1 yaşını geçince ilk defa regl oldum ve benim isteksizliğim gitti. Eşimle ilişkilerimiz başladı. İki doğum, yıllarca süren isteksizlik halinden sonra.. Bu dönemde aklıma tekrar orgazm meselesi geldi ve birkaç arkadaşıma bu konuyu sordum. Hepsinin olduğunu duyunca şok oldum. Bir tek ben olmuyormuşum dedim ve eşime bu konuyu söyledim. O da elinden geleni yapacağını, çözeceğini vs söyledi. Ancak ben çok uzun sürede orgazm oluyordum. Zaten henüz çok olamadım birkaç defa anca. Daha tam çözemedik belki de. İlk olduğumda ikinci ilişkide oldum, ve ikisinin de süresi uzundu. Benim için bile çok yorucuydu. İlişki sonrası eşim denediğinde de çok uzun sürüyordu ve belli etmemeye çalışsa da bu durumdan hoşnut olmadığını bitse de gitsek modunda olduğunu anlayabiliyordum. Çünkü kendisinin isteğinin kalmadığı bir zamandı. Sonra ön sevişme kısmını daha uzatmaya karar verdik bunda da iş iyice uzuyordu. Bir keresinde eşim ilişki bir saat sürse iyi demişti. Hani ona kabulüm diye. Eşim benim isteğimin farkındaydı zaten her fırsatta dile getiriyordum ve 2 günde bir ilişki yaşamayı kararlaştırdık. Bu kararı almada benim daha fazla payım vardı, çünkü eşim gelecek mi gelmeyecek mi vs diye sürekli bir beklenti içinde olmak beni çok yoruyordu. Kadın gibi hissedemediğimden bahsettim. Şöyle söyleyeyim benim böyle bir talebim olmasa eşim için 10 günde bir idealdir bence. Onun için her şey ilişkiye engel olabiliyor. İş günleri biraz düzensiz. Mesela yarın erken kalkacağım diyor akşam. Bu demek ki benden beklentin olmasın bu akşam için. Ya da işten geliyor çok yorgunum falan diyor. O da bu akşamı unut demek. Ya da ben öyle anlıyorum. Bilmiyorum kafam çok karışık. Eşimle en sonunda bu konuyu konuştuğumda bana takıntı yaptığın şeyler (orgazm) beni uzaklaştırıyor, bir rahat olmuyorsun salmıyorsun baskı yapıyorsun tarzında konuştu. çocuklar niye bizim yatağımızda yatıyorlar vs biraz beni suçlayıcı konuştu. Ben de başın da ağrıyordur şimdi senin dedim. Bir keresinde de 5 dk süren bir şey olsaydı her gün isterdim sanki ne demişti. Ben de ona kendisinde bir isteksizlik olduğundan, benim istemediğim dönem aylarca bana yanaşmadığından bahsettim. Senin istememen beni etkiliyor, ben duygusal bir adamım, tecavüzcü müyüm ben zorla yapacağım dedi. Belki haklı olabilir ama hani insan karısını hiç mi sıkıştırmaz ısrar etmez ne bileyim sanki onun da işine gelmiş gibiydi. En sonkinde de çocukları uyuttum yataktaydım, eşim de banyodaydı dişlerini fırçalar diye bekliyorum ( her ilişki öncesinde fırçalar) adam klozeti fırçaladı ya. Sonra ben uyuma numarası yaptım geldi yattı o da. Elime telefonu alınca benim uyanık olduğumu fark edince yanaşmaya başladı. O ilişki de yarıda kaldı çünkü dayanamadım ben uyusaydım yatacaktın direkt vs diye. O kadar yap dediğim şeyleri azcık yapıp bırakıyor vs ben de sinirlendim. O da beni bu şekilde uzaklaştırıyorsun, sabırsızsın, cesaretimi kırıyorsun vs dedi. Dün eşime uzun bir mesaj attım, seni suçlamıyorum sen busun hiç değişmeyeceksin ama benim istediğim bu değil, ya ben en başında kabullenecektim bu durumu ya da ayrılacaktım ama ben sürünmeyi tercih ettim dedim. benim artık bu evlilikten ümidim kalmadı, mücadele etmeyi bıraktım, sırada cesaretimi toplayıp bu evliliği bitirmek var dedim. Eşim yanıma geldi bir şeyler göndermişsin ama gidişattan ne demek istediğini anlayıp mesajını sildim okumadım haberin olsun, düşüncesi bile kalbimi sıkıştırıyor dedi. Onu çok seviyorum, ama bu şekilde mutlu olamıyorum, hep gergin ve beklenti içindeyim. Mesajı biraz kendisine çeki düzen vermesi için yaptım ama bir iki gece gelip beni her şeyin iyi olacağına inandırmasını sonra yine aynı şeyleri yaşamayı istemiyorum. Dün gece de gelmedi zaten. Benim de hatalarım olmuştur elbet, ama eşimdekinin normal bir durum olmadığının farkındayım. Ne yapmak gerekir? Böyle bir sorun yaşayıp da çözüme kavuşturan oldu mu? Beni eleştireceğiniz noktalar nelerdir? Her şeyi yazmaya çalıştım ama illaki unuttuğum yerler de vardır.
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere. Eşimle cinsel anlamda bazı sorunlarımız var. Eşim hiç bir zaman çok istekli bir adam olmadı. Hani sürekli eşinin peşinde olan, sıkıştıran, ısrar eden bir tip olmadı. Evliliğimizin ilk başlarında bazı sorunlar yaşadık, ilk birkaç hafta ilişkiyi gerçekleştiremedik. Sonrasında uzunca bir süre eşim ilişkide boşalamadı. Neredeyse 1 saat kadar ilişki devam ediyordu ama boşalma gerçekleşmiyordu. O dönemler bunu çok kafama takıyor ve bir an evvel çözmek istiyordum, ben ısrarcı oldukça eşim kendisini daha çok strese sokup geri çekiyordu. Çok uzun zaman geçtiği için tam detayları hatırlayamıyorum. Bu şekilde bir süre devam etti ve bir gün ilişkide boşaldı. Ama çok uzun süre sonra boşalabiliyordu, bu da belki onu ilişkiden uzaklaştıran bir şeydi. Bilemiyorum. Sonra zamanla bu süre kısalmaya başladı. Ben bu dönemlerde ilişkiden zevk alıyordum ama hiç orgazm olmamıştım. Açıkçası kendi bedenimi de tam olarak keşfedememiştim. Bir gün bir arkadaşımın bu soruyu bana sormasıyla bunu gündemime soktum ve biraz araştırdığımda internette aslında çoğu kadının olamadığını vs okudum ve demek ben de olamıyorum dedim ve kafamda ulaşılmaz bir yere konumlandırarak kapattım bu defteri. O dönemlerdeki ilişki sıklığımızı hatırlamıyorum, çok sık değildir kesinlikle, ama çok aşırı seyrek de değildi. Ardından hamile kaldım ve kızım dünyaya geldi. Doğum sonrası bende aşırı bir isteksizlik oldu, eşimin bana dokunmasına bile tahammül edemiyordum. Zaten gün boyu o kadar çok yoruluyordum ki kızımı uyuturken ben de uyuyordum onunla birlikte. Yaklaşık 2 sene bu şekilde benim isteksizliğim ve eşimin de birkaç teklifi benim reddetmem dışında tek tük ilişkiyle geçti. Hatırlayamıyorum tam olarak ama birkaç ay hiç ilişkiye girmediğimizi hatırlıyorum. Ben bu tek tük ilişkilerden birinde oğluma hamile kaldım ve ikimiz de şok olduk. Beklenmeyen bir gebelikti, kızımızın yaşı küçüktü, ikimiz de yorgunduk. Ama bu durum bizi o kadar fazla da sarsmadı. Zaten 2 çocuk düşüncemiz vardı, yaşları yakın olur birlikte büyürler, biraz zorluk çekeceğiz ama sonu güzel olacak dedik. Doğumdan sonra bende yine ilk doğumumdaki gibi aşırı derecede isteksizlik oldu. Hayatım çocuklar oldu. Onlarla yatıp onlarla kalktım. Yatak odasında bir beşik ve bir yatak vardı. Beşikte kızım, oğlum da bizim yanımızda yatıyordu. Kızımın odasını ayıracaktım ama kardeşi dünyaya gelince bunun onu yaralayabileceğini, doğru bir zaman olmadığını düşündüm. Zaten odamızda bir bebek vardı bir tane de çocuk olsun kafasındaydım. Niyetim oğlum 2 yaşına gelince ikisinin birden odasını ayırmaktı. Neyse günler böyle çocuklarla geçti. Ben istemiyorum, istemediğimi böyle bir talebim olmadığını eşim de biliyor o da yaklaşmıyordu. Ardından oğlum 1 yaşını geçince ilk defa regl oldum ve benim isteksizliğim gitti. Eşimle ilişkilerimiz başladı. İki doğum, yıllarca süren isteksizlik halinden sonra.. Bu dönemde aklıma tekrar orgazm meselesi geldi ve birkaç arkadaşıma bu konuyu sordum. Hepsinin olduğunu duyunca şok oldum. Bir tek ben olmuyormuşum dedim ve eşime bu konuyu söyledim. O da elinden geleni yapacağını, çözeceğini vs söyledi. Ancak ben çok uzun sürede orgazm oluyordum. Zaten henüz çok olamadım birkaç defa anca. Daha tam çözemedik belki de. İlk olduğumda ikinci ilişkide oldum, ve ikisinin de süresi uzundu. Benim için bile çok yorucuydu. İlişki sonrası eşim denediğinde de çok uzun sürüyordu ve belli etmemeye çalışsa da bu durumdan hoşnut olmadığını bitse de gitsek modunda olduğunu anlayabiliyordum. Çünkü kendisinin isteğinin kalmadığı bir zamandı. Sonra ön sevişme kısmını daha uzatmaya karar verdik bunda da iş iyice uzuyordu. Bir keresinde eşim ilişki bir saat sürse iyi demişti. Hani ona kabulüm diye. Eşim benim isteğimin farkındaydı zaten her fırsatta dile getiriyordum ve 2 günde bir ilişki yaşamayı kararlaştırdık. Bu kararı almada benim daha fazla payım vardı, çünkü eşim gelecek mi gelmeyecek mi vs diye sürekli bir beklenti içinde olmak beni çok yoruyordu. Kadın gibi hissedemediğimden bahsettim. Şöyle söyleyeyim benim böyle bir talebim olmasa eşim için 10 günde bir idealdir bence. Onun için her şey ilişkiye engel olabiliyor. İş günleri biraz düzensiz. Mesela yarın erken kalkacağım diyor akşam. Bu demek ki benden beklentin olmasın bu akşam için. Ya da işten geliyor çok yorgunum falan diyor. O da bu akşamı unut demek. Ya da ben öyle anlıyorum. Bilmiyorum kafam çok karışık. Eşimle en sonunda bu konuyu konuştuğumda bana takıntı yaptığın şeyler (orgazm) beni uzaklaştırıyor, bir rahat olmuyorsun salmıyorsun baskı yapıyorsun tarzında konuştu. çocuklar niye bizim yatağımızda yatıyorlar vs biraz beni suçlayıcı konuştu. Ben de başın da ağrıyordur şimdi senin dedim. Bir keresinde de 5 dk süren bir şey olsaydı her gün isterdim sanki ne demişti. Ben de ona kendisinde bir isteksizlik olduğundan, benim istemediğim dönem aylarca bana yanaşmadığından bahsettim. Senin istememen beni etkiliyor, ben duygusal bir adamım, tecavüzcü müyüm ben zorla yapacağım dedi. Belki haklı olabilir ama hani insan karısını hiç mi sıkıştırmaz ısrar etmez ne bileyim sanki onun da işine gelmiş gibiydi. En sonkinde de çocukları uyuttum yataktaydım, eşim de banyodaydı dişlerini fırçalar diye bekliyorum ( her ilişki öncesinde fırçalar) adam klozeti fırçaladı ya. Sonra ben uyuma numarası yaptım geldi yattı o da. Elime telefonu alınca benim uyanık olduğumu fark edince yanaşmaya başladı. O ilişki de yarıda kaldı çünkü dayanamadım ben uyusaydım yatacaktın direkt vs diye. O kadar yap dediğim şeyleri azcık yapıp bırakıyor vs ben de sinirlendim. O da beni bu şekilde uzaklaştırıyorsun, sabırsızsın, cesaretimi kırıyorsun vs dedi. Dün eşime uzun bir mesaj attım, seni suçlamıyorum sen busun hiç değişmeyeceksin ama benim istediğim bu değil, ya ben en başında kabullenecektim bu durumu ya da ayrılacaktım ama ben sürünmeyi tercih ettim dedim. benim artık bu evlilikten ümidim kalmadı, mücadele etmeyi bıraktım, sırada cesaretimi toplayıp bu evliliği bitirmek var dedim. Eşim yanıma geldi bir şeyler göndermişsin ama gidişattan ne demek istediğini anlayıp mesajını sildim okumadım haberin olsun, düşüncesi bile kalbimi sıkıştırıyor dedi. Onu çok seviyorum, ama bu şekilde mutlu olamıyorum, hep gergin ve beklenti içindeyim. Mesajı biraz kendisine çeki düzen vermesi için yaptım ama bir iki gece gelip beni her şeyin iyi olacağına inandırmasını sonra yine aynı şeyleri yaşamayı istemiyorum. Dün gece de gelmedi zaten. Benim de hatalarım olmuştur elbet, ama eşimdekinin normal bir durum olmadığının farkındayım. Ne yapmak gerekir? Böyle bir sorun yaşayıp da çözüme kavuşturan oldu mu? Beni eleştireceğiniz noktalar nelerdir? Her şeyi yazmaya çalıştım ama illaki unuttuğum yerler de vardır.