Bunu da düşünmedim değil ama konduramıyorum bir insan inatla intikamla yapabilir mi evlilik bu çocuk oyuncağı değilki.. İnanki evlenmeden önceki beni bilseniz ele avuca sığmayan kızkıza tatillere giden annesine babasına bile bazı şeyleri kabullendirebilmiş hiçbir zaman ezilmemiş bir insan oldum hep kızkısmısı araba kullanırmıymış diyenlere inat 18 yaşımda kredi çekip araba alan 17 yaşından beri babasından tek kuruş para almayandım ben... annem sırf gençliğini yaşayamadı diye tatillere gönderdim hediye almaktan çok vermeyi severim ablam kardeşim okurken bir kerede hayıflanmadım hep ailenin deli asi ama merhametli kızıydım ben bunları kolay başarmadım ki babamın bu işte çalışmayacaksın dediğinde elimi beline koyup karşı çıkan bendim çünkü aileniz bile olsa insanların kesin hükümler vermesini kızsın kadınsın diye sığdırdıkları kalıba hiç sığmadım ki işten eve gelirdim annem evin ikinci erkeği geldi derdi.. ve bu zamanlarda yanımda olup bana destek veren adamın beklentileri nedir ne içindir anlayamıyorum..
Canım malesef 18 ay devam edebildik. Boşandık. Şu yazdıkların bile o kadar yakın ki bana.. Seni çok iyi anlıyorum.
Bende çok konuşurdum eşimle. Ama bi süre sonra konuşmaktan bile usandım. Çünkü değişmiyor.
Bizde başbaşayken çok güler, eğlenirdik hiç bi problemimiz yoktu.
Ama mesela bi arkadaşımın doğum günü olurdu gitmezdik. Yada ablamlar bi yerlere giderlerdi bizide çağırırlardı gitmezdik.
Ben hep bahane bulurdum. Yok hastayım yok çok yorgunum. Diyemezdim eşim gelmek istemiyor diye.
Ama zaman geçtikçe tahammül edemedim. Hatta bi gün ablam aradı yine dışarı çıkalım diye.
Eşim yanımdaydı. Yine başka zaman dedi. Bu sefer dayanamadım. Söyledim ablama eşim çıkmak istemiyor.
Siz bilmiyomusunuz biz 60 yaşındayız bi daha çağırmayın bizi boşuna dedim ağlayarak hemde. O kadar sinirlerim bozulmuştu artık.
Kendi dertlerimle konunu dağıttım kusura bakma canım ama umarım konuşarak çözebilirsiniz. Bizim tek problemimiz bu değildi zaten.
Sakın bizimde sonumuz böyle olur diye düşünüp üzme kendini.
Umarım konuşarak halledebilirsiniz.
Yok kesinlikle konumu dağıtmadın gerçekten bunları yaşayan bir insanla konuşmak çok iyi geldi..
Konularını da okudum çok yakın şeyler yaşamışız ben hala yaşıyorum , eski günlerin yılların hatırına sabrediyorum belki bulurum çözümü o benden bu kadar çabuk vazgeçmemişti bende vazgeçmemeliyim diyorum ama adamın karşısına ne zaman bir çözümle çıksam tokat gibi gerçekler yüzüme vuruyor sanki.. ama ona sorsan herşey çok normal ne varki ortada bilemiyorum peki hiç pişman oldumu yada durup düşününce aslında bende de şu hata vardı dediğin birşey bilemiyorum senin içinde çok üzüldüm ama işte hayat çok garip..
Senin diğer arkadaşlara yazdığın cevaplarıda okudum bi an ben mi yazıyorum dedim. Bu kadar mı olur şaşırdım.
Ya sanırım bu yetiştirilme tarzından ve yaşadığı çevrede kaynaklanıyor. Mesela benim eşime göre de herşey normaldi.
Ben konularımda çok fazla detaya girmeden yazmıştım ama mesela sosyal paylaşım sitelerinden başka evli çiftlere bakıp özendiğimi
çok bilirim. Buarada imkanı olmaz anlarım ama hem imkan hem zaman varken yaşayamamak üzüyor insanı.
Ben eşimle çok konuştum. Konuştuktan sonra hak verir, özür diler pişman olurdu. Allah var bak bunları yapıyodu yani :)
Ama aradan 1 ay bilemedin 2 ay geçiyordu biz yine başladığımız yere geri dönüyorduk.
Eşinle kaç yıldır tanışıyorsunuz? Birde burcun nedir merak ettim?
Ben böyle birşey düşünme demem.Bak sen kalabalığı seviyor olabilirsin.O senin tercihin.Eşin sevmiyorsa o da onun tercihi.Senşn sevdiğin herşeyi o sevemeyeceği gibi,sen de onun sevdiği herşeyi sevemezsin.Sadece ortak bir noktada anlaşacaksınız.Evlilik,bir nevi ortaklıktır.Bir de şunu unutma,siz artık evlendiniz.Eskisi gibi peşinden koşmasını,sürekli ilgilnmesini bekleyemezsin.İlk zamanlar olan şey aşktır ve kavuşma isteğidir.Kavuştunuz ve bir süre sonra aşk,yerini oturmuş sevgiye bırakır.Yani çok istediğin birşeyi aldığında bile,o ilk heyecanın geçer.
Bazen onunla oturup evde miskin miskin geçirirsiniz,bazen güzle bir dille gel birlikte gidelim söz erken kalkarız diyerek alıştırabilirsin.
Adam sana bağırmıyor,yanlış harekette bulunmuyor.Ev gezmesine gitmeyi sevmiyor diye mi hemen gerçek yüzünü göstermiş oldu.
ona dusuncelerinizi anlatan bi mektup yazin okuyacagi bi yere koyun onyargilardan uzak gecmisinizi hatirlatan sevgi dolu bi mektup.ona birlikte neler yasadiginizi hatirlatin. biz simdi konusuyoruz ama esiniz belki farkli davrandiginin bile farkinda degildir.huylarinizi kendime benzettim bende bavulumu alip yurtdisind aokucam ddeim ve yaptim bunu yaptigimda 21 yasindaydim.bilmedigim bi ulkenin bilmedigim bi sehrinde okumaya gittim.kimse yerime karar versin istemem bazen fikir bile sormam dogru olduguna inandigim biseyi mutlaka yaparim.boyle yasayinca cok zor geliyor baska birine ayak uydurmak bende standart hayati sevmem nese dolu hep biseyler pilanli ogrenmeye acik biriyim.bence daha evliliginiz yeni eger esiniz zamanninda biseyler yapmissa sinzle yine yapabilir onu sadece motive edin.
Sizin adınıza çok sevindim böyle kadınların var olduğunu bilmek beni umutlandırıyor..
Mektup yazmayı da denedim doğum günüydü evin heryerine notlar yazdım işte bilgisayarın başına onunla değil benimle ilgilen:) bulaşık makinası nın üzerine arada bir sende makinayı çalıştır.. dolaba televizyonun üstüne... ve çok güzel uzunca bir mektup yazdım eskiyi anlatan ona onu incitmeden her şeyi anlatmaya çalıştım evin giriş kapısına iyiki doğmuş benim kocam yazdım annesigili annemleri çağırdım herşey çok güzeldi misafirler gitti hemen kapıdaki notları söktü beni insanları komşulara rezil etme bune çocuk gibi inan ne yapacağımı şaşırdım o kadar çok şey varki..
agladim okuyunca cok duygulandim hic bi anlam veremiyorum.cok dusunceli bi bayansiniz.umarim hatasini anlar en kisa zamanda esiniz sanirim akisina birakmak gerek bazen. mesela ona ilgisizce davranmayi deneyin bi sure.yalnis giden biseylerin oldugunu kendisi farketsin.anlayana kadar devam edin.yaptiginiz seylerin cogunu yapmamaya calisin
Şuan yaptığım şey tamamen ilgisiz davranmak zaten üstüne gittikçe gerçeklerle yüzleşmek daha acı verici oluyor benim için... bugün ne o aradı nede ben bakalım kısmet bir evin içinde iki yabancı olamaya gidiyorum yine ya susarız ya bağırırız birbirimize hayat işte hayallerle gerçekler örtüşmüyor bazen...
Eşimle 5 yıl çıktık 3,5 aydır evliyiz canım burcum da yengeç..
Evet kesinlikle yetiştirilme tarzı diye düşünüyorum belkide sorun benim biraz erkeksi onunda biraz bebek gibi yetiştirilmesinden kaynaklı bir tespit yapmışsın çok doğru benim kızıp bağırıp ağladığımda yalvarmalar, yok ben senin için neler yaptım demeler hiç bitmiyor 1 kaç gün çok iyiysek kesin 3. gün patlıyoruz belki sabrı tükendi belki artık oda yoruldu öfkesini kontrol edemiyor bazen arabada gidiyoruz hayatımda duymadığım küfürler inip kavga etmeler bazen yanımda annesine bile bağırıyor bilemiyorum ben ses tonu yükseldiği zaman insanların birbirini duymadığını bilen ve farkında olan biriyken artık onun gibi büyük harflerle konuşur oldum bir kere büyük bir kavgadan sonra montumu giydim çıkıcam göndermedi kapıyı kilitledi önce sakince konuştu ben ağladım oda ağladı eskiden dedim böyle değildin evet değildim sanırım dedi beni inandırdı kendine ama 2 gün sonra yine aynı...
En büyük korkum ve eminim oda bunu çok iyi bildiği için gödermedi beni o kapıyı vurup çıktığımda ya gelmezsse korkusuda var çünkü ben bile korkuyorum herşeyi bitirmekten sevgiyi saygıyı kendimden korkuyorum bazen...
Bide demişsin ya hani bir konunda biliyorum annesinin bana neden iyi davrandığını sadece oğluna kıyamadığından evet eşimde öyle bir insandı ne zaman ondan vazgeçsem o her şeyden vazgeçerdi ailesi de bunu çok iyi biliyor ama ben ondan vazgeçmek istemiyorum ki ben o güzel samimi güvendiğim adamı istiyorum..
Öncelikle herkese merhaba kk bayanları olumlu,olumsuz fikirlerinize çok ihtiyacım var.
Kısa kısa kendimi,eşimi ve ailelerimizi anlatmak istiyorum.
Ben 24 yaşındayım orta hali bir ailenin yıllarca ezilmiş bir annenin,yıllarca çalışıp didinmiş Atatürkçü ruhu çok yüksek olan bir babanın, 3 kız kardeşin ortanca olanı ve içinde dobra,haksızlığa tahammül edemeyen,sert mizacının altında anaç,merhametli evin biraz kız çocuğu birazda erkek çocuğu gibi yetiştirileniyim. Derecelerle okul bitirip iyi bir konumda çalışan bir ablam, iyi bir üniversitede okuyan kardeşime nazaran daha havai, daha adrenalini yüksek işler peşinde koşup mutlu olduğum yerlerde çalışıp mutlu olduğum gibi yaşadım. Hayattan kaybettiklerim den çok kazandığım şeyler olduğunu düşünürüm.
Eşim 27 yaşında oğlak burcu bir evin tek çocuğu, baba tarafından ilk torun. kendi halinde(biraz pasif) bir babanın, yıllar sonra ilkokul mezunu iken dışarıdan okul bitirip çalışıp bir çok şeyi kendi kendine başarabilmiş, bakımlı, aktif, sosyal bir kadının oğlu...
Gelelim bize... Eşim tam anlamıyla yıllarca peşimden koştu ne kadar istemiyorum olmaz desem de sanırım bende bu süreçte çok alışmıştım ona.. Çünkü bir kadının kendini mükemmel hisedebilmesi için elinden gelen herşeyi yapmış kendini bana adamış bir adamdı. Tabi bu durum bir süre sonra bana pek iyi gelmemişti çünkü bir insanın sizi hayatının merkezine yerleştirmesi belli bir süre sonra omuzlarınızdaki yükü bira daha fazlalaştırıyor. Konuşarak biraz ayrı kalarak bu sorunları aştık hatta eşimle 2 yıl çıktıktan sonra arkadaşlarının olduğunu farkettiğimdeki mutluluk tarif edilemez. Bu sırada yıllar akıp geçti ve artık 5 yılını doldurduğumuz bu ilişkide şartlar olgunlaştı ve evlendik. Çok güzel bir düğünüm, mükemmel bir balayı yaşadım. ve çok iyi anlaşabilen iki ailemiz vardı artık..
3.5 aylık evliyim ama bazen eşimi tanıyamıyorum. Sanki o sabırlı, sakin, şefkatli adam gitti yerine hırslı, öfkeli, sesini yükselten, beni incitmek için herşeyi yapan başka bir adam geldi. Ben kalabalık bir ailede yetiştim tek başıma yemek bile yiyemem severim ben hep beraber yaşanan gürültüyü,neşeyi,düğünü hatta ölümü bile çünkü yalnızlığın insana iyi geldiğini düşünen biri olmadım hiç bir zaman.. bu yüzden insanlar ölüme yaklaştıkça geleni gideni olsun, çocuklarım yanımda olsun cenazem bile kalabalık olsunki ne çok seveni varmış desinler demezler mi.. ben bunları düşünürken eşim yalnızlığa bayılan evde oturup tv izleyen, pes atan, ikimiz başbaşa olduğumuz zaman her istediğimi yapan hadi annemlere gidelim dediğim zaman yüzünü asan, annesiğile gittiğimizde benden önce sıkılıp kalkıp gitmeye hevesli biri benim kocam.. ne çevremdekilere anlatabiliyorum ne ailesine ne aileme kendimin bile alışamadığım şeylere insanlara açıklayamıyorum içime atmaktan bu yüzden kavga etmekten yoruldum. Meğer benim kocam yıllarca peşinden koştuğu, adına siteler açtığı şiirler yazdığı kadınla evlenip mutlu olmak istemiyormuş Benim kocam çalıştığım halde (bazen ondan geç geliyorum işten) evde hazır yemek olsun, maç izleyeyim ayağıma herşey gelsin eve tıkılp asosyal gibi yaşayabileceği bir kadın gibi görmüş beni...
Belki sizlere dertlerim büyük gibi gelmeyebilir ama ben şuan hayal kırıklığı yaşıyorum, ben şuan başka bir adamla evliyim, benim yüzüne bakıp evet çocuğumun babası sen olmalısın dediğim insanı tanımıyorum... Nasıl çözebilirim bilmiyorum dün çok yakın bir aile dostumuza gidelim dedim gelmedi ozaman ben giderim dedim kavga ettik sen git dedi bende ablamları arayıp beni alın ben geliyorum eşim yorgunmuş gelmeyecek dedim gittim ama bütün gece orda değildim düşünüp durdum akşam eve geldiğimde salonda tvnin başında uyumuş kaldırdım yerine yatsın diye sabahta hiç konuşmadan işe geldik ve beni hala aramadıne yapmalıyım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?