• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tüp Bebek Merkezleri evli olmadığı için tüp bebek tedavisi olamayan varmı?

[/B]
elbette ki evli bir insanın başkasından çocuğu olduğunu çok gördük maalesef ..ama burda konu o değil bu ülkenin tüp bebek yasası ..Allahtan korkan zaten bütün kurallara uyar ama korkmayanda her istediğini yapar mesela demişsiniz işte başkasından sperm yada yumurta donasyonuyla tüp bebek.. yaptıran birinin çocuğu olmuş amaa 5 senedir hastalıkla uğraşıyormuş bu riskde her zaman var ..
birde ben konu sahibine seslenmek istiyorum tüp bebek öyle çok basit bir tedavi değil çokkk zor ve yıpratıcı ..insanın çelik gibi sinirleri olması lazım ben 5 senedir denemediğim tedavi kalmadı en yorucu ve yıpratıcı olansa tüp bebek ..bide demişya hiç birşey garanti değil tüp bebekte garanti değilki ilk denemede olması ben 4 sefer denedim olmadı sonunda pes ettim ki benim doktorum her zaman senden çok ümitliyim çünkü yaşın genç diyordu benim yaşımdda 31 genç dğilim diyordum doktoruma oda benim 40'lı yaşlarda da hastalarım var onlara göre çok iyisin diyordu yani çok zor prosedürler bilmem imzalar üst üste kaç tedavi birde bunun nikahsız başka bir yere gidip gelinerek yapıldığını düşün
birda bazı üyeler sizene kadın derdini yazmış ona cevap verecek yerde yargılamışsınız filan yazmışlar..ama insanların görevlerinden biride yanlış birşey yapanı uyarmak ona doğruyu tavsiye etmek yine uymassa kendi bileceği iş tabii ama her koyun kendi bacağından asılır deyipte çekilmek olmaz bir yerde okumuştum behlül dana herkese karışıro iş öyle yapma yanlış yapıyorsun diye etrafını uyarırmış tabi bundan bıkmışlar ve kadıya şikayete gidip her koyun kendi bacağından asılır bize karışmasın demişler kadıda behlüll danaya böyle böyle milllet senden şikayetçi demiş bunun üzerine behlül dana gidip her köşeye koyun leşleri asmış bacaklarından zamanla o koyunlar kokmaya başlamış bu sefer kokudan rahatsız olup yine kadıya gitmişler behlül dana çağırılmış ve her koyunu kendi bacağından astım işte niye rahatsız oldunuz demiş

Allah tüm isteyenlere hayırlı sağlıklı evlatlar versin inşallah

çok doğru söylüyorsun

"her koyun kendi bacağından asılır" veya "bize ne sadece bi soru sormuş, karışmayın yaşantısına" demek en kolayı bence. nitekim bu konuda bile doğru olanı anlatmaya çalıştığı için bir çok arkadaşımız tepki aldı, ne namus bekçilikleri kaldı ne anlayışsızlıkları. ellerinden gelse forumdan bile kovacaklar "doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" misali...


ama eğer doğru olan, insanları yalnışlarıyla başbaşa bırakmak olsaydı Emri bil Maruf Nehyi anil Münker:İyiliği tavsiye etmek,çağırmak ve emretme, kötülükten alıkoyma,onu anlatmak müslümanlara farz olmazdı değil mi?


Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Her ne kadar iyiliğin hepsini yapamasanız ve her ne kadar kötülükten sakınamasanız da, emri maruf ve nehyi münker yapınız!)



hiç kimse esenruh arkadaşımızın anne olmasına hakkı yok falan demiyor, zaten diyemezde. bu hakkı bizlere Allah verir. sadece bunun "en doğru" olan yolunu anlatmaya çalıştık elimizden geldiği kadar.

bir çok kötü örnekten bahsedildi. evlenmeden doğal yolla çocuk sahibi olanlar,evli olup mutsuz olanlar,babası belli olmayan çocuklar, çocuk doğmasına yakın nikah yapanlar... bu örnekler daha çooook çoğaltılabilir.

ama bizim yaşantımızı hangi örnekler yönlendirecek? yanlış olan bu örnekler mi yoksa doğru olan örnekler mi?


Bir müslüman elinden geldiği kadar Allah'ın emirlerine uyar, uyamadığı konularda da günaha girdiğini, hata yaptığını kabul eder. ama bir müslüman asla Allah'ın yanlış diye belirttiğinin doğru olduğunu iddia etmez. aksi halde Allah'a karşı çıkmış, küfre düşmüş olur.


ben tüm bunları yazarken "günahsız ve mükemmel" olduğumu falan iddia etmiyorum. çook yanlışım var benimde,hem de çok.hepimizin hatası ve günahı var. Ama müslüman hata yapsa da Allah tevbe edilen hataları affedebileceğini söylüyor. yeter ki hatalarımızın farkında olalım ve onların "doğru işler" olduğunu iddia etmeyelim.
 
[/B]

çok doğru söylüyorsun

"her koyun kendi bacağından asılır" veya "bize ne sadece bi soru sormuş, karışmayın yaşantısına" demek en kolayı bence. nitekim bu konuda bile doğru olanı anlatmaya çalıştığı için bir çok arkadaşımız tepki aldı, ne namus bekçilikleri kaldı ne anlayışsızlıkları. ellerinden gelse forumdan bile kovacaklar "doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" misali...


ama eğer doğru olan, insanları yalnışlarıyla başbaşa bırakmak olsaydı Emri bil Maruf Nehyi anil Münker:İyiliği tavsiye etmek,çağırmak ve emretme, kötülükten alıkoyma,onu anlatmak müslümanlara farz olmazdı değil mi?


Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Her ne kadar iyiliğin hepsini yapamasanız ve her ne kadar kötülükten sakınamasanız da, emri maruf ve nehyi münker yapınız!)



hiç kimse esenruh arkadaşımızın anne olmasına hakkı yok falan demiyor, zaten diyemezde. bu hakkı bizlere Allah verir. sadece bunun "en doğru" olan yolunu anlatmaya çalıştık elimizden geldiği kadar.

bir çok kötü örnekten bahsedildi. evlenmeden doğal yolla çocuk sahibi olanlar,evli olup mutsuz olanlar,babası belli olmayan çocuklar, çocuk doğmasına yakın nikah yapanlar... bu örnekler daha çooook çoğaltılabilir.

ama bizim yaşantımızı hangi örnekler yönlendirecek? yanlış olan bu örnekler mi yoksa doğru olan örnekler mi?


Bir müslüman elinden geldiği kadar Allah'ın emirlerine uyar, uyamadığı konularda da günaha girdiğini, hata yaptığını kabul eder. ama bir müslüman asla Allah'ın yanlış diye belirttiğinin doğru olduğunu iddia etmez. aksi halde Allah'a karşı çıkmış, küfre düşmüş olur.



ben tüm bunları yazarken "günahsız ve mükemmel" olduğumu falan iddia etmiyorum. çook yanlışım var benimde,hem de çok.hepimizin hatası ve günahı var. Ama müslüman hata yapsa da Allah tevbe edilen hataları affedebileceğini söylüyor. yeter ki hatalarımızın farkında olalım ve onların "doğru işler" olduğunu iddia etmeyelim.


Aynen öyle arkadaşım ben de o yüzden günah olanı belirtmek istedim lakin her şey yanlış anlaşılıyor.. Ben bu arkadaş için illaki şöyle bir insan demiyorum,Allah biliyor onun durumunun zorluğunu..Ancak artık pek çok kişi kolayına geldiği gibi yaşayıp, inancının gerektirdiklerini ama şöyle ama böyle diyerek bahanelerle savuşturuyor.. Ne diyeyim Allah hepimizi ıslah etsin..
 
esenruh arkadaşım kıbrısta bir merkezle görüştüm burdada izmirde bir doktorla calışıyorlar telefonunu aldım en kısa zamanda gidip görüşecem ve bilgileri burdan seninle paylaşacam
 
elbette ki evli bir insanın başkasından çocuğu olduğunu çok gördük maalesef ..ama burda konu o değil bu ülkenin tüp bebek yasası ..Allahtan korkan zaten bütün kurallara uyar ama korkmayanda her istediğini yapar mesela demişsiniz işte başkasından sperm yada yumurta donasyonuyla tüp bebek.. yaptıran birinin çocuğu olmuş amaa 5 senedir hastalıkla uğraşıyormuş bu riskde her zaman var ..
birde ben konu sahibine seslenmek istiyorum tüp bebek öyle çok basit bir tedavi değil çokkk zor ve yıpratıcı ..insanın çelik gibi sinirleri olması lazım ben 5 senedir denemediğim tedavi kalmadı en yorucu ve yıpratıcı olansa tüp bebek ..bide demişya hiç birşey garanti değil tüp bebekte garanti değilki ilk denemede olması ben 4 sefer denedim olmadı sonunda pes ettim ki benim doktorum her zaman senden çok ümitliyim çünkü yaşın genç diyordu benim yaşımdda 31 genç dğilim diyordum doktoruma oda benim 40'lı yaşlarda da hastalarım var onlara göre çok iyisin diyordu yani çok zor prosedürler bilmem imzalar üst üste kaç tedavi birde bunun nikahsız başka bir yere gidip gelinerek yapıldığını düşün
birda bazı üyeler sizene kadın derdini yazmış ona cevap verecek yerde yargılamışsınız filan yazmışlar..ama insanların görevlerinden biride yanlış birşey yapanı uyarmak ona doğruyu tavsiye etmek yine uymassa kendi bileceği iş tabii ama her koyun kendi bacağından asılır deyipte çekilmek olmaz bir yerde okumuştum behlül dana herkese karışıro iş öyle yapma yanlış yapıyorsun diye etrafını uyarırmış tabi bundan bıkmışlar ve kadıya şikayete gidip her koyun kendi bacağından asılır bize karışmasın demişler kadıda behlüll danaya böyle böyle milllet senden şikayetçi demiş bunun üzerine behlül dana gidip her köşeye koyun leşleri asmış bacaklarından zamanla o koyunlar kokmaya başlamış bu sefer kokudan rahatsız olup yine kadıya gitmişler behlül dana çağırılmış ve her koyunu kendi bacağından astım işte niye rahatsız oldunuz demiş

Allah tüm isteyenlere hayırlı sağlıklı evlatlar versin inşallah

güzel arkadaşım, tüp bebeği bırak, normal yolla hamile kalındığında dahi muhtelif hastalık ve genetik sorunların riski yok mu? tüp bebek yöntemi Allah'dan büyük mü? tüp bebek nasıl sana %100 garanti versin. hangi yolla hamile kalırsan kal bir noktadan sonra takdir Allah'ındır. o kişilerin de kaderinde bu varmış. misal benim ailemde de üst kuşakların akraba evliliğinden dolayı çeşit çeşit genetik arıza var. ne yapayım çocuk sahibi olmayayım mı şimdi?
konu sahibine yazdıklarına bir şey diyemem kendi cevaplar.
son anlattığın hikaye için de teşekkür ederim. lakin ben mevlevi inancına sahibim ve en önemli prensibimiz hoşgörüdür. Bu hoşgörünün esası farklı olana farklı bakmamak ve onu ötekileştirmemektir. Çünkü çokluğu oluşturan her parça, bütün içindeki yeri kadar değerlidir. Çoklukta birlik, birlikte de çokluk önemlidir.
 
Gayr-ı meşru ifadesinden pek hoşlanmamışsınız ama kusura bakmayın ki o ifadeyi ben bulmadım kime sorsanız -sizin durumunuzu değil ifadenin anlamını- aynı şeyi söyleyecektir. Hayat sizin hayatınız, konu açmışsınız fikrimizi söyledik bizde, herkes kendi kararlarından mesuldur neticede, esenlikler diliyorum...

dıkkatımı cektı ve bende sadece tepkımı belırtmek ıcın yazıyorum bunca yıll evlenmeyen ınsanlar bu saatden sonrada evlenmez dıye dusunuyorum.benımde fıkrım sızınle aynı.iyi gunler
 
güzel arkadaşım, tüp bebeği bırak, normal yolla hamile kalındığında dahi muhtelif hastalık ve genetik sorunların riski yok mu? tüp bebek yöntemi Allah'dan büyük mü? tüp bebek nasıl sana %100 garanti versin. hangi yolla hamile kalırsan kal bir noktadan sonra takdir Allah'ındır. o kişilerin de kaderinde bu varmış. misal benim ailemde de üst kuşakların akraba evliliğinden dolayı çeşit çeşit genetik arıza var. ne yapayım çocuk sahibi olmayayım mı şimdi?
konu sahibine yazdıklarına bir şey diyemem kendi cevaplar.
son anlattığın hikaye için de teşekkür ederim. lakin ben mevlevi inancına sahibim ve en önemli prensibimiz hoşgörüdür. Bu hoşgörünün esası farklı olana farklı bakmamak ve onu ötekileştirmemektir. Çünkü çokluğu oluşturan her parça, bütün içindeki yeri kadar değerlidir. Çoklukta birlik, birlikte de çokluk önemlidir.

ben hiçbir yazdığımda tüp bebek şöyle iyi böyle mükemmel demedim
yaşadığım şeyi yazdım hiçbirşey garanti değil diye söyledimya 4 sfer tüp bebek denedim ama sonuç alamadım vakti zamanı vardır
ki bu hayatta zaten hiçbirşey garanti değilki bir saniye sonramız bile garanti değil
birde konu sahibini ne dışladım ne ötekileştirdim aksine ona bu işin ne kadar zor olduğunu yazdım hem madden hem manen insanı çok yıpratıyor hadi maddiyatı geçelim ne umutlarla ne heveslerletedaviye başlıyorsun o saatli iğneler kendi kendine yapmak zorundasın kimsen yoksa iki günde bir muayene için okadar yolu gidip gelmek eşin yanındaysa iyide ama birde kendin gidip geliyorsan otobüslerde dolmuşlarda mahvolmak yumurta toplanması hele transfer neler yaşadım bir ben bilirim bir Allah bilir sonra test gününü beklemek o psikoloji öyle zorki birde o kadar uğraştan sonra negatifi görmek en büyük yıkım etrafınla paylaşamıyorsun çünkü seni anlamıyorlar bir daha denersin canım ne olacak diyorlar çok kolaymış gibi neyse bu konu böyle uzaaaaar gider burda bırakalım en iyisi
Rabbim herkesin gönlüne göre versin inşallah
 
hani bir laf vardır bir deli kuyuya taş atmış 40 akıllı çıkaramamış o hesaptan konu sahibi çekti gitti burda biz tartışıyoruz :52:
 
hani bir laf vardır bir deli kuyuya taş atmış 40 akıllı çıkaramamış o hesaptan konu sahibi çekti gitti burda biz tartışıyoruz :52:

hayır konu sahibi yok olay dahada saptırılıyor kimse ona anne olamazsın demediki yaş problemi yok tanıma süreci gayet uzun maddi sıkıntıda yok eeee büyükde aşk var elindeki tüm imkanlar tamken doğal olarak insanlar olması gereken doğru yolu önerdi evet bir kaç ağır cevaplar aldı oda ukalaca cevaplarından dolayı....

ha daha öncede söyledim x sebebden dolayı evlenemeyiz hiç..... ama annelik benimde hakkım demiş olsaydı emin olun burdaki bir çok kişi hem cinsi olduğu için amaca ulaşacağı önerilerde bulunurdu

aslında konu sahibi kendi savunduklarıyla kendi çelişki yaşıyor....
yinede yinede anneliği çok isteyen birisi olarak canı yürekten inşallah allah hayırlısı ile onada yaşatır diyorum.....
 
Bu konuyu uzun süredir okumuyorum bugün girip de okuduğumda hayrete düştüm desem yeridir. Herkes ne çok ön yargılı ve kendi ahlaki prensiplerini başkalarına empoze etme yanlısıymış meğer.
Öncelikle konuyu açan arkadaşın nikahsız çocuk doğurmasına karşı çıkıp, kınayanlara şu ayeti hatırlatmak isterim:
"Kim doğru yola gelirse sırf kendi iyiliği için gelir. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar başkasının günah yükünü çekmez. " ve unutmayın ki kullar hakkında hüküm Yüce Allah'ındır. Bu kişi hakkında hükme varmak size mi düşmüş?Bir günah işliyorsa onun bileceği iştir.
Ayrıca nikah dışı doğan günahsız yavrulara "veledi zina" diye isim takarak, ayırımcılık yapmalarını da kınıyorum. Kusura bakmayın ama arkadaşlar size hiç yakışmamış. Eskiden devamlı çocuk esirgeme kurumunun yuvalarına giderdim. orada annesi babası evli olup da oraya bırakılan yavrucaklar da olurdu, ne anası ne babası belli olup muhtemelen nikahsız bir şekilde doğduğu için toplum baskısından korkulup sokağa bırakılanlar da. İnanın aralarında hiç bir fark yok. Hepsi masum, hepsi çocuk, hepsi yürek burkan cinsten. En önemlisi toplumsal olarak baktığımızda, işte bu kınayıcı ve baskıcı tavır evli olmayan anneleri o çocukları sokağa ya da yuvaya bırakmaya zorlamıyor mu? Anneler öylesine korkuyor ki, evlilik dışı çocuk doğurduğu için toplumda kınanacağından, ailesi tarafından reddedileceğinden, hatta belki de töre cinayetine kurban gideceğinden o kadar emin oluyor ki, öz evladını götürüp yuvaya bırakıyor. Bu tavırla ne kazanıyoruz peki? Daha mı az böyle çocuklar doğuyor? Hayır, ne münasebet, her gün gazetelerde yenilerini okuyoruz. Demekki bu konuya ıyyk, kötü, günah tarzı yaklaşımla bir arpa boyu yol alınmıyor, biraz tavır değişikliği gerekiyor.

Toplumsal bakış açısını bırakıp buradaki bireysel duruma bakarsak, benim şahsen okuduklarımdan anladığım şu; Esenruh adlı üye evliliğe karşı falan değil. Zaten hangi kadın 15 sene boyunca sevdiği insanla evlenmek istemez ki. Fakat o ya da bu şekilde var bir sıkıntıları evlenemiyorlar. Herkes neden evlenemediklerine takmış bir takım hayali sebepler üretmiş. Neden vardır bir sebebi var diyemiyorsunuz? Bu onların özeli sonuçta. Mesela benim tanıdığım bir çift var. Onlar da neresinden baksan 15 senedir birlikte yaşıyorlar. Şu an 50li yaşlardalar, maddi durumları bozuk, kadının ilk eşinden bağlanan bir dul maaşı var, kaybetmek istemiyor, adamın kazancı tek başına evlerini geçindirmeye yetmiyor.Maddi sıkıntıları olmasa nikahlanırlar, ama olmuyor işte, ötesi yok.Ha pardon ama benim gözümde sapına kadar evliler.Böyle böyle 1000lerce insan ve hikaye var. Herkesin özelini bilemeyiz ki.Bilmemiz de gerekmiyor, kendilerini ilgilendiren bir konu.
Diğer yandan ortada anne olmak isteyen bir kadın var.Anne olmak için bir nikaha ihtiyaç duymuyorsa yine onun bileceği iştir. Ben böyle bir şeye cesaret edermiydim ya da yaparmıydım? Hayır. Ama o yapmak istiyorsa biz kimiz de bu kadının dna'sında yazılı olan annelik isteğini elinden almaya çalışıyoruz. Ben bir hukukçuyum, hukuk açısından bakıyorum,ortada her vatandaşa tanınması gereken bir hakkın ihlali var. Tüp bebek nedir? Bir yardımcı üreme tekniğidir ve bir tıbbi tedavidir. Bu tıbbi tedaviyi bazı insanlara veriyor bazılarına vermiyorsak bu devletin ve kanunların ayıbıdır. O zaman kanser tedavisinde de ayırımcılık yapalım, diyalize de herkesi sokmayalım bazı kriterler koyalım. Bazı ahlaki normları karşılamıyorlarsa, parasını da versen sana tedavi yok diyelim, mesela bu durumda hapisteki suçlulara hiç bir tıbbi yardımda bulunmamak lazım buna ne dersiniz? Öyle ya, hırsızlık yapmışlar, adam öldürmüşler, hepsi günahkar.

Ayrıca bu kadın 41 yaşında. 15 değil, 20 değil, hayatının yarısını zaten tamamlamış, geleceğine dair bir çok şey artık belli. İşi gücü, maddi durumunun yerinde olduğunu,evladına iyi bir gelecek hazırlayabilecek durumda olduğunu söylüyor. Nikahlı bir kocası olsun ya da olmasın kendinde o çocuğu yetiştirebilecek kuvveti, gerekirse içinde bulunduğu topluma, ailesine, etrafındakilere karşı bile ayakta duracak gücü içinde bulan biri. Kadınların, kendilerini hastanelik eden kocalarını bile gidip şikayet edemedikleri, ezilmiş, sinmiş kadınlarla dolu bir toplumda böyle birine sadece bravo demek gerekir. Kınayanlara da şunu demek istiyorum: Pardon ama bu kadından önce, Anadolu'da 13 yaşındaki kızlarını yaşlı adamlara başlık parasına satan aileleri kınayın, ahlaki olarak yargılayın. Ya da İstanbul'da gece 2'de sokaklarda mendil satan çocukların ailelerini kınayalım. Bu çocuklarını mal gibi gören insanlar bile çocuk sahibi olmuş, kime neyi baskılamaya çalışıyoruz o zaman.

Son olarak Esenruh'un kendisine bir kaç cümlem var. Lütfen son derece dostça bir eleştiri olarak gör; kendine çok güvenin olduğunu belirtir bir tavırdasın ve inançlarını sonuna kadar savunan bir insan olduğunu söylüyorsun. Ama burada insanlara tek tek cevap yazıp polemiklere girmişsin. Hatta sık sık konuyu dağıtıp alakasını çözemediğim mevzulara girmişsin. Polemiğe girmiyorum deyip aksine tartışmayı körüklediğin olmuş. Sanırım zor bir hayatın olmuş, mücadeleler etmişsin, sana agresif davranan insanlara hep başını dik tutup ezilmemeye çalışmışsın bunlar onların izleri gibi. Eskiden ben de öyleydim. Ama Mevlana'nın bir sözü vardır."Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol". Özellikle "tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol" kısmını ayrı bir severim. Bu söz bana çok rehber olmuştur. Umarım sana da yardımcı olur çünkü bu işe kalkışacaksan sana burada söz söyleyen insanlar gibi bir sürü insan çıkacak. Herkese cevap vereceksen çok yorulursun.

Özellikle sizin alıntınızla herkeze cevap vermek istedim.Öncelikle size susans,arzuecel,maisondesante ye merhaba demek ve teşekkür etmek istedim. Yanlış anlaşılmasın sadece bana destek olduğunuz için değil,farklı görüşlerede saygı gösterebilen,empati kurmasını bilen,okuduğunu anlayan,kendiyle barışık insanlarında olduğunu gösterdiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum.Sevgili immortalbeloved bahsettiğiniz mevlananın en sevdiğim sözüdür,lakin öfkede ölü gibi olamıyorum maalesef.Ama ne kadar öfkeli olursam olayım, ne kadar tahrik ederlerse etsinler beni seviyelerine çekemezler.Evet zor bir hayatım oldu.Arkadaşımın bir tabiriyle hep bir elimde kalkan bir elimde kılıç oldu.Bu yüzden hem müdafa hem savaşçı yanım çok kuvvetlidir.Benim tahammül edemediğim OKUDUĞUNU ANLAMAYAN insanların fikir yürütmeye çalışıp dinden,ayetten,fıkıh tan alıntı yapması.Horlamanın hakaret etmenin en büyük günah olduğunu bilmeyen sözüm ona din alimleri beni dinden bile çıkarmışlar...Kimisi tövbeye çağırıyor,kimiside midem bulandı iğreniyorum diyor,ne yazık ne acınası bir durum.Benim yazılarımda evlenemediği için evliliği hor görüyor denmiş.Yazılarım okunurken alıntılarda okunsa bana yöneltilen soru ve eleştirilere istinaden onların kafasındaki evliliğe karşı olduğumu yazdım bu gayet açık.Çünki yazılar, kurduğu cümleler,üslup, kişinin karakterini, yaşam biçimini, ideolojisini, kafa yapısını gösterir.Saklasa bile bir iki cümle veya bir iki yazıdan sonra helede birileri dokunmuşsa argo cümlelerle,küfürle kendilerini ele verirler.Bu yüzden terbiyeden mahrum kalmış insanlara bir şey ispat etme gibi bir çabam yok.Alakasız konular demişsiniz ya...ben sadece bana aşk meşki boşver uyan herkezide uyutma nikahtan bahset cüzdandan bahset,kızın olursa onada evlenme yat kalk sonra Kıbrısa gidersinmi diyeceksin diyen arkadaşa Aşkın sadece cinsellik olmadığını anlatmak için aşkımı anlattım.Ama tabiki ne kadar anlatırsan anlat anlattığın karşındakinin anlayacağı kadardır.Tutarsızlık bende değil ilk yazımda 1 sene kadar evlenemeyeceğimi söylediğim halde bana at bir imza bu kadar zormu düğünü sonra yaparsın diyen arkadaşa (ben hadımım diyorum arkadaş kaç çocuğun var diyor)bende cevapta bu nasıl aklıma gelmedi yarın ilk işim nikah dairesine gitmek diyorum,sonra bana ukalaca davranıyor diyorlar.Sevgili arkadaşım ben normalde özelimi bu kadar anlatan biri değilim,ama nerdeyse buraya yazdıklarımla veya yazacaklarımla bir kitap yazacağım.Yine söylüyorum kadına değeri cüzdan ve belediye verir düşünen arkadaşlara, değeri nikahlı veya nikahsız kocan verir seni kadın hissetiren sevdiğindir kocandır.diye cevap yazıyorum,evlilik cüzdanını küçümsüyor diyorlar.Evliliğe karşı olmadığımı,şuanda bana uygun olmadığını,defalarca yazmama rağmen beni evlilik düşmanı ilan ettiler.Birimizden birinin evli olduğunu boşanmayı beklediğimizi söyleyen arkadaşlaşlar tam olarak bilmiyorum ama boşanma 15 yıl sürüyormu ben zannetmiyorum.Reşitmi değil diyen de aşkım sizin tahmininize göre 17,bundan da 15 yılı çıkarırsak aşkım 2 yaşındayken bizim arkadaşlığımız başlamış.ben ne deyimki böyle deli saçması sorulara verdiğim cevaplarmı tutarsızlık immortalbeloved.Birde iyi tarafından bakalım; beni uyarmakla tövbeye çağırmakla bak kaç kişi sevap kazandı sayemde :)) Bu arada benim yüzümden sizlerede ithamda bulundukları için çok üzüldüm...Sevgilerimle.
 
Bu konuyu uzun süredir okumuyorum bugün girip de okuduğumda hayrete düştüm desem yeridir. Herkes ne çok ön yargılı ve kendi ahlaki prensiplerini başkalarına empoze etme yanlısıymış meğer.
Öncelikle konuyu açan arkadaşın nikahsız çocuk doğurmasına karşı çıkıp, kınayanlara şu ayeti hatırlatmak isterim:
"Kim doğru yola gelirse sırf kendi iyiliği için gelir. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar başkasının günah yükünü çekmez. " ve unutmayın ki kullar hakkında hüküm Yüce Allah'ındır. Bu kişi hakkında hükme varmak size mi düşmüş?Bir günah işliyorsa onun bileceği iştir.
Ayrıca nikah dışı doğan günahsız yavrulara "veledi zina" diye isim takarak, ayırımcılık yapmalarını da kınıyorum. Kusura bakmayın ama arkadaşlar size hiç yakışmamış. Eskiden devamlı çocuk esirgeme kurumunun yuvalarına giderdim. orada annesi babası evli olup da oraya bırakılan yavrucaklar da olurdu, ne anası ne babası belli olup muhtemelen nikahsız bir şekilde doğduğu için toplum baskısından korkulup sokağa bırakılanlar da. İnanın aralarında hiç bir fark yok. Hepsi masum, hepsi çocuk, hepsi yürek burkan cinsten. En önemlisi toplumsal olarak baktığımızda, işte bu kınayıcı ve baskıcı tavır evli olmayan anneleri o çocukları sokağa ya da yuvaya bırakmaya zorlamıyor mu? Anneler öylesine korkuyor ki, evlilik dışı çocuk doğurduğu için toplumda kınanacağından, ailesi tarafından reddedileceğinden, hatta belki de töre cinayetine kurban gideceğinden o kadar emin oluyor ki, öz evladını götürüp yuvaya bırakıyor. Bu tavırla ne kazanıyoruz peki? Daha mı az böyle çocuklar doğuyor? Hayır, ne münasebet, her gün gazetelerde yenilerini okuyoruz. Demekki bu konuya ıyyk, kötü, günah tarzı yaklaşımla bir arpa boyu yol alınmıyor, biraz tavır değişikliği gerekiyor.

Toplumsal bakış açısını bırakıp buradaki bireysel duruma bakarsak, benim şahsen okuduklarımdan anladığım şu; Esenruh adlı üye evliliğe karşı falan değil. Zaten hangi kadın 15 sene boyunca sevdiği insanla evlenmek istemez ki. Fakat o ya da bu şekilde var bir sıkıntıları evlenemiyorlar. Herkes neden evlenemediklerine takmış bir takım hayali sebepler üretmiş. Neden vardır bir sebebi var diyemiyorsunuz? Bu onların özeli sonuçta. Mesela benim tanıdığım bir çift var. Onlar da neresinden baksan 15 senedir birlikte yaşıyorlar. Şu an 50li yaşlardalar, maddi durumları bozuk, kadının ilk eşinden bağlanan bir dul maaşı var, kaybetmek istemiyor, adamın kazancı tek başına evlerini geçindirmeye yetmiyor.Maddi sıkıntıları olmasa nikahlanırlar, ama olmuyor işte, ötesi yok.Ha pardon ama benim gözümde sapına kadar evliler.Böyle böyle 1000lerce insan ve hikaye var. Herkesin özelini bilemeyiz ki.Bilmemiz de gerekmiyor, kendilerini ilgilendiren bir konu.
Diğer yandan ortada anne olmak isteyen bir kadın var.Anne olmak için bir nikaha ihtiyaç duymuyorsa yine onun bileceği iştir. Ben böyle bir şeye cesaret edermiydim ya da yaparmıydım? Hayır. Ama o yapmak istiyorsa biz kimiz de bu kadının dna'sında yazılı olan annelik isteğini elinden almaya çalışıyoruz. Ben bir hukukçuyum, hukuk açısından bakıyorum,ortada her vatandaşa tanınması gereken bir hakkın ihlali var. Tüp bebek nedir? Bir yardımcı üreme tekniğidir ve bir tıbbi tedavidir. Bu tıbbi tedaviyi bazı insanlara veriyor bazılarına vermiyorsak bu devletin ve kanunların ayıbıdır. O zaman kanser tedavisinde de ayırımcılık yapalım, diyalize de herkesi sokmayalım bazı kriterler koyalım. Bazı ahlaki normları karşılamıyorlarsa, parasını da versen sana tedavi yok diyelim, mesela bu durumda hapisteki suçlulara hiç bir tıbbi yardımda bulunmamak lazım buna ne dersiniz? Öyle ya, hırsızlık yapmışlar, adam öldürmüşler, hepsi günahkar.

Ayrıca bu kadın 41 yaşında. 15 değil, 20 değil, hayatının yarısını zaten tamamlamış, geleceğine dair bir çok şey artık belli. İşi gücü, maddi durumunun yerinde olduğunu,evladına iyi bir gelecek hazırlayabilecek durumda olduğunu söylüyor. Nikahlı bir kocası olsun ya da olmasın kendinde o çocuğu yetiştirebilecek kuvveti, gerekirse içinde bulunduğu topluma, ailesine, etrafındakilere karşı bile ayakta duracak gücü içinde bulan biri. Kadınların, kendilerini hastanelik eden kocalarını bile gidip şikayet edemedikleri, ezilmiş, sinmiş kadınlarla dolu bir toplumda böyle birine sadece bravo demek gerekir. Kınayanlara da şunu demek istiyorum: Pardon ama bu kadından önce, Anadolu'da 13 yaşındaki kızlarını yaşlı adamlara başlık parasına satan aileleri kınayın, ahlaki olarak yargılayın. Ya da İstanbul'da gece 2'de sokaklarda mendil satan çocukların ailelerini kınayalım. Bu çocuklarını mal gibi gören insanlar bile çocuk sahibi olmuş, kime neyi baskılamaya çalışıyoruz o zaman.

Son olarak Esenruh'un kendisine bir kaç cümlem var. Lütfen son derece dostça bir eleştiri olarak gör; kendine çok güvenin olduğunu belirtir bir tavırdasın ve inançlarını sonuna kadar savunan bir insan olduğunu söylüyorsun. Ama burada insanlara tek tek cevap yazıp polemiklere girmişsin. Hatta sık sık konuyu dağıtıp alakasını çözemediğim mevzulara girmişsin. Polemiğe girmiyorum deyip aksine tartışmayı körüklediğin olmuş. Sanırım zor bir hayatın olmuş, mücadeleler etmişsin, sana agresif davranan insanlara hep başını dik tutup ezilmemeye çalışmışsın bunlar onların izleri gibi. Eskiden ben de öyleydim. Ama Mevlana'nın bir sözü vardır."Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol". Özellikle "tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol" kısmını ayrı bir severim. Bu söz bana çok rehber olmuştur. Umarım sana da yardımcı olur çünkü bu işe kalkışacaksan sana burada söz söyleyen insanlar gibi bir sürü insan çıkacak. Herkese cevap vereceksen çok yorulursun.

Özellikle sizin alıntınızla herkeze cevap vermek istedim.Öncelikle size susans,arzuecel,maisondesante ye merhaba demek ve teşekkür etmek istedim. Yanlış anlaşılmasın sadece bana destek olduğunuz için değil,farklı görüşlerede saygı gösterebilen,empati kurmasını bilen,okuduğunu anlayan,kendiyle barışık insanlarında olduğunu gösterdiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum.Sevgili immortalbeloved bahsettiğiniz mevlananın en sevdiğim sözüdür,lakin öfkede ölü gibi olamıyorum maalesef.Ama ne kadar öfkeli olursam olayım, ne kadar tahrik ederlerse etsinler beni seviyelerine çekemezler.Evet zor bir hayatım oldu.Arkadaşımın bir tabiriyle hep bir elimde kalkan bir elimde kılıç oldu.Bu yüzden hem müdafa hem savaşçı yanım çok kuvvetlidir.Benim tahammül edemediğim OKUDUĞUNU ANLAMAYAN insanların fikir yürütmeye çalışıp dinden,ayetten,fıkıh tan alıntı yapması.Horlamanın hakaret etmenin en büyük günah olduğunu bilmeyen sözüm ona din alimleri beni dinden bile çıkarmışlar...Kimisi tövbeye çağırıyor,kimiside midem bulandı iğreniyorum diyor,ne yazık ne acınası bir durum.Benim yazılarımda evlenemediği için evliliği hor görüyor denmiş.Yazılarım okunurken alıntılarda okunsa bana yöneltilen soru ve eleştirilere istinaden onların kafasındaki evliliğe karşı olduğumu yazdım bu gayet açık.Çünki yazılar, kurduğu cümleler,üslup, kişinin karakterini, yaşam biçimini, ideolojisini, kafa yapısını gösterir.Saklasa bile bir iki cümle veya bir iki yazıdan sonra helede birileri dokunmuşsa argo cümlelerle,küfürle kendilerini ele verirler.Bu yüzden terbiyeden mahrum kalmış insanlara bir şey ispat etme gibi bir çabam yok.Alakasız konular demişsiniz ya...ben sadece bana aşk meşki boşver uyan herkezide uyutma nikahtan bahset cüzdandan bahset,kızın olursa onada evlenme yat kalk sonra Kıbrısa gidersinmi diyeceksin diyen arkadaşa Aşkın sadece cinsellik olmadığını anlatmak için aşkımı anlattım.Ama tabiki ne kadar anlatırsan anlat anlattığın karşındakinin anlayacağı kadardır.Tutarsızlık bende değil ilk yazımda 1 sene kadar evlenemeyeceğimi söylediğim halde bana at bir imza bu kadar zormu düğünü sonra yaparsın diyen arkadaşa (ben hadımım diyorum arkadaş kaç çocuğun var diyor)bende cevapta bu nasıl aklıma gelmedi yarın ilk işim nikah dairesine gitmek diyorum,sonra bana ukalaca davranıyor diyorlar.Sevgili arkadaşım ben normalde özelimi bu kadar anlatan biri değilim,ama nerdeyse buraya yazdıklarımla veya yazacaklarımla bir kitap yazacağım.Yine söylüyorum kadına değeri cüzdan ve belediye verir düşünen arkadaşlara, değeri nikahlı veya nikahsız kocan verir seni kadın hissetiren sevdiğindir kocandır.diye cevap yazıyorum,evlilik cüzdanını küçümsüyor diyorlar.Evliliğe karşı olmadığımı,şuanda bana uygun olmadığını,defalarca yazmama rağmen beni evlilik düşmanı ilan ettiler.Birimizden birinin evli olduğunu boşanmayı beklediğimizi söyleyen arkadaşlaşlar tam olarak bilmiyorum ama boşanma 15 yıl sürüyormu ben zannetmiyorum.Reşitmi değil diyen de aşkım sizin tahmininize göre 17,bundan da 15 yılı çıkarırsak aşkım 2 yaşındayken bizim arkadaşlığımız başlamış.ben ne deyimki böyle deli saçması sorulara verdiğim cevaplarmı tutarsızlık immortalbeloved.Birde iyi tarafından bakalım; beni uyarmakla tövbeye çağırmakla bak kaç kişi sevap kazandı sayemde :)) Bu arada benim yüzümden sizlerede ithamda bulundukları için çok üzüldüm...Sevgilerimle.
 
Son düzenleme:
esenruh arkadaşım kıbrısta bir merkezle görüştüm burdada izmirde bir doktorla calışıyorlar telefonunu aldım en kısa zamanda gidip görüşecem ve bilgileri burdan seninle paylaşacam

Merhaba arkadaşım ilginden dolayı çok teşekkür ederim.Bilgilendirmene çok sevinirim.Ben de eşimin ısrarı üzerine kendimize iki ay daha zaman verdim,bu iki ay bir gelişme olmazsa tüp bebeğe start vereceğiz.Tabii bu arada araştırmalarımıza devam edeceğiz.Benim stresli ve yoğun çalışma tempom,düzensiz yemek ve düzensiz uyku durumum bünyemi biraz kuvvetsiz bıraktı.Bu yüzden önce kendimi toparlamam lazım.Bu yaz kısmet olursa yoğun çalışma tempoma son verceğim,en önemlisi sigarayı bırakacağım,yaklaşık 3 aydır folikasit alıyordum fakat hiç vitaminli ve doğal beslenemiyordum buna son vereceğim düzenli ve doğal beslenmeye dikkat edeceğim,hep hasret kaldığım ama hiç yapamadığım yürüyüşe (yolda yürümeyi unuttum diyebilirim)ve yogaya başlayacağım.Birde aşkımla benim hep hayalimiz olan şehrin keşmekeş boğucu trafiğinden uzak ama merkeze yakın sessiz sakin doğayla içiçe hayatımıza yeniden başlayacağımız ev araştırıyoruz.Anlayacağın arkadaşım çok önemli kararlar aldık ve uygulamaya başladık bile Allah kısmet ederse bu yaz hayata yeniden merhaba diyeceğim bakarsın yavrumda bana süpriz yapar.Sevgilerle...
 
Son düzenleme:
evet arkadaşlar...hayat mücadelesi...abim..ablam....yiğenlerim....hepsine geleceklerini hazırlayayım...herkez rahat yaşasın derken...iş...kariyer...gurur...fırtınalı aşk derken bir baktım ki yaş 41 olmuş...ne zaman büyüdüm anlamadım..15 senedir aşkımı paylaştığım sevgilimle ilk defa 1 sene önce kazara hamile kaldığımı şiddetli ağrı ve kanamayla hastaneye kaldırıldığımda doktorun hemen kürdaş yapmalıyız 8 haftalık gebelik sonlanmış deyince büyüdüm herhalde...o anki duygularım tarif edilemez...bilinçsizce doktara kurtaramazmısınız diye çaresizce yalvarmam...sevgilimin gözlerindeki şaşkınlık ve acı...beş on dakika annelik duygusunu hissedip sonraki boşluk....ilk defa sevgilime büyük bir aşk ile bağlanmama rağmen ilk defa ona ait olduğumu hissetmem...inanınki tarif edilemez...ben ve sevgilimin çok zor bir hayatı oldu...çok badireler ayrılıklar yaşdık ama kopamadık...kopmaya da niyetimiz yok...ben onsuz o bensiz nefes alamıyoruz...fakat birbirimizede kavuşamıyoruz şimdilik.15 sene olmasına rağmen ilk günki gibi büyük aşkımız..mesafeli düzgün kıymetli saygılı ve tutkuluyuz...düşükten 1 sene sonra çocuk yapmaya karar verdik.verdik vermesinede bu kez çocuk olmuyor iyimi...6 aydır korunmama rağmen olmuyor doktor yumurtaların var dedi...olmaması için bir sebep yok...test yaptım hormanlar sınırda..zaman kaybeme tüp yap dedi....tüp yapayımda acıbademe sordum evlenme cüzdanı şart dedi...iyide biz en erken 1 sene sonra evlenebiliriz..(yanlış anlaşılmasın aşkım evli değil)benim işim ve onun bazı sebeplerinden dolayı biz geç kalmayalım önce çocuk sonra nikah yapalım dedik....cüzdanı daha sonra göstersek dünyanın sonu gelmez ya....tüp bebeğe başladıktan sonra boşanmaya kalkanların tedavisi yarımmı bırakılacak acaba....her neyse benim durumumda olan arkadaşlar varmı sohbet etmek istiyorum...ben doğru adamı buldum doğru karar verdim ama zamanlama yanlış oldu ne yapayım.......:((

dile kolay 15 yıl...Bende sizinkine yakın bi durumu yaşıyorum.Eşimin daha önceki evliliğinden çocuğu olduğu için sgk masrafları kaşılamıyor.Ve işin enteresan tarafı ben ssk pirimi ödüyorum.Sonuçta bu bi hastalık.Nasıl olurda evli değilsin diye
insanları kapıdan çevirirlerki.Yada çocuğu var eşinin o kadar masrafı kendiniz yapın.Varmı böyle bişey?? evet var Türkiye Cumhuriyeti Devlet'inde var.Zaten bi çok eş sevgiliyi geçtim çocuk sorumluluğundan kaçarken bu kadar çocuk hasretiyle yanan insanı hangi vicdan ve merhamet sahibi geri çevirir.Yazık bize:(


Ve ayrıca sizin durmunuza eleştiri getiren sayın arkadaşlar eşekten düşenin halini eşekten düşen bilir.Kağıt üzerinde evli olmak çözüm değil.Gönülden evli olmak önemli olan.

canım İstanbulda bazı merkezler yapıyor diye duydum.Ama hiç isim zikreden olmadı..hoşçakal...
 
Sevgili arkadaşım seviyeyi bu kadar düşürmenize anlam veremedim.....bu feveranlık yaşadıklarınızdan mı? yaşamak isteyipte yaşayamadıklarınızdan mı? mahallle ağızı ile saldırmak size yakışabilir ama ben kendime yakıştıramam....KURANDA zinayı oku okuda anlayarak oku....bilmediğin şeylerde ahkam kesme....bu arada kuranda horlamanın en büyük günah olduğunuda oku olurmu canım.....sonra günahkar olup cayır cayır yanma diye hatırlattım...gerçi bu dünyada yanmışsınızda...her neyse....ine morelinizi bozacağım ama...ne yapayım zorla konuşturuyorsunuz...ben 41 yaşımdayım doğru....ama sizin gibi bş yaşamadım....dolu dolu....ve bu gidişle değil 10 sene 20-25 sene sonra bile çocuğumla herhalde aba kardeş gibi görünürüz....fiziğim ve güzelliğim ama her şeyden önce ruhumun güzelliği sizin gibi içi kötülük kaynayan sözüm ona daha genç arkadaşları cebimden çıkarırım...kızma ALLAH VERGİSİ......:))



Canım kıbırsta birkaç merkez var ama en iyisi Ortadoğu ve balkanlar tüp bebek merkezi ben fiyat aldım 10000TL yi buluyor tüm mastaflar. ben başka bir merkezde 2 kez denedim sırf fiyatı daha uygun diye ama malesaf neğatif maddi anlamda uygunsan bence oraya git
 
sevgili arkadaslar burda sadece Anne olmak isteyen bir´Kadin var bunu yargilamak ne bana nede sizlere düser biz sadece ona ya yardimci oluruz yada okuyup geceriz ama asla birini kalkip asaglamak bizlere düsmez bu bizim haddimiz degil onu neler yasadigini sadece Rabbim bilir biz bilemeyiz ha bide Allah katinda yani dini nikahlari varsa bence gerisi önemli degil bende Almanyada yasiyorum burda böyle bir sart yok bu sadece bence formalite icabi birsey bana gelirse benim dinide ve resmide nikahim var ama inanin nikah defterinin hicbir önemi yok bence sadece Devlet önünde gecerli birsey.Önemli olan Allah katinda olanidir ve bu Kadin anne olmak istiyorsa bu onun en dogal hakkidir helleki yasi 40olmussa onu cok iyi anliyorum suanda sadece Anne olmayi isterken simdide sizin sorularinizlan ugrasmak zorunda birakiyorsunuz ya yardimci olursunuz yada sessiz kalirsiniz buda imanli birinin yapmasi gereken birsey bilip bilmeden atip tutamazisiniz bence.

Sevgili
Esenruh eger Allah katinda bir nikahiniz varsa bence sorun yok sizin Anne olmak en dogal hakkiniz umarim tüp bebege gerek kalmadan insallah dogal yoldan hamile kalirsiniz sizi bir evlat hasreti ceken biri olarak cok iyi anliyorum bende 26yasinda ve 5yillik evliyim ve 5yildir cocuk sahibi olmak icin savasiyoruz 3tüp bebk yaptik ama maalesef Rabbim ol demedikcede olmuyor.
Bence türkiyede özel Merkezleri bi zorlasan yapma sansin olabilir ama umarim tüpe gerek kalmadan Hamile kalirsin baktin olmuyor yaparsin bir nikah neki kagit üstünde benim icin hic bir önemi olmayan bir kagit parcasi ona mecbur kalirsan at imzayi kurtul bu dertten cünkü sonunda EVLAT var.
Rabbim yar ve yardimcin olsun......


Sevgili Edanur86 sizi tebrik ederim konuyu başından beri okuyorum sizin yorumunuzun en doğru olan.Bizler topluma karşı sorumluyuz birey olarak ama toplumun kuralları bizi bir yere kadar kontrol edebilir.Allaha karşı sorumluluğumuz ise bambaşka Esenruh arkadaşım inanıyorsa zaten gerekeni yapmıştır.Belediyenin bizlere kıydığı nikah mı bizi eşlerimize helal kılan dini nikah mı cevabı zaten hepimiz biliyoruz.(bu arada şartlar uygun ise resmi nikah yapılmalı tabiki) ortada dini nikah yoksa zaten evlilik cüzdanın bir anlamı yok.Dinen evli olan iki insanın çocuk yapması gayet doğal hiç kimsenin bu konuda birşey söyleme hakkı yok.T.C medeni kanunu her ne kadar evlilik dışı dese de dinen evli iki insanın çocuklarına evlilik dışı demek doğru değil.Malalesef evlilik cüzdanı toplumumuzda bir çok hanımefendi tarafından hesap cüzdanı,hayat sigortası gibi görüldüğünden aslında yıllardır ayrı yaşayıpta ama resmen evli olan bir çok çift var.
 
arkadaşım ya sen ne bileyim Suudi Arabistan falan gibi başka bir ülkede yaşıyorsun ya da taa 1926'de yürürlüğe girmiş Türk Ceza Kanunu'nda kalmışın. Değişti bacım o kanunlar. Gözünü aç elalem yurtdışında eşcinsel çiftlerin evlenmesini, çocuk sahibi olmasını kanunlaştırıyor artık sen hala burada zinanın kanunen suç olmasından bahsediyorsun.

Selam malesef dediginiz gibi degil bütün ülkelerde.

Ben Almanya' da yasiyorum. Burada escinsel evliligi de , evli olmayanlarin tüp bebek tedavileri de , bosanmis ciftlerin embriyolarinin kullanilmasi da (böyle bir durumda embriyolar yok ediliyor ) , kadin ve erkege ait sperm ve yumurtalarin ücüncü bir kisiye verilmesi de tamamen YASAK!
 
Özellikle sizin alıntınızla herkeze cevap vermek istedim.Öncelikle size susans,arzuecel,maisondesante ye merhaba demek ve teşekkür etmek istedim. Yanlış anlaşılmasın sadece bana destek olduğunuz için değil,farklı görüşlerede saygı gösterebilen,empati kurmasını bilen,okuduğunu anlayan,kendiyle barışık insanlarında olduğunu gösterdiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum.Sevgili immortalbeloved bahsettiğiniz mevlananın en sevdiğim sözüdür,lakin öfkede ölü gibi olamıyorum maalesef.Ama ne kadar öfkeli olursam olayım, ne kadar tahrik ederlerse etsinler beni seviyelerine çekemezler.Evet zor bir hayatım oldu.Arkadaşımın bir tabiriyle hep bir elimde kalkan bir elimde kılıç oldu.Bu yüzden hem müdafa hem savaşçı yanım çok kuvvetlidir.Benim tahammül edemediğim OKUDUĞUNU ANLAMAYAN insanların fikir yürütmeye çalışıp dinden,ayetten,fıkıh tan alıntı yapması.Horlamanın hakaret etmenin en büyük günah olduğunu bilmeyen sözüm ona din alimleri beni dinden bile çıkarmışlar...Kimisi tövbeye çağırıyor,kimiside midem bulandı iğreniyorum diyor,ne yazık ne acınası bir durum.Benim yazılarımda evlenemediği için evliliği hor görüyor denmiş.Yazılarım okunurken alıntılarda okunsa bana yöneltilen soru ve eleştirilere istinaden onların kafasındaki evliliğe karşı olduğumu yazdım bu gayet açık.Çünki yazılar, kurduğu cümleler,üslup, kişinin karakterini, yaşam biçimini, ideolojisini, kafa yapısını gösterir.Saklasa bile bir iki cümle veya bir iki yazıdan sonra helede birileri dokunmuşsa argo cümlelerle,küfürle kendilerini ele verirler.Bu yüzden terbiyeden mahrum kalmış insanlara bir şey ispat etme gibi bir çabam yok.Alakasız konular demişsiniz ya...ben sadece bana aşk meşki boşver uyan herkezide uyutma nikahtan bahset cüzdandan bahset,kızın olursa onada evlenme yat kalk sonra Kıbrısa gidersinmi diyeceksin diyen arkadaşa Aşkın sadece cinsellik olmadığını anlatmak için aşkımı anlattım.Ama tabiki ne kadar anlatırsan anlat anlattığın karşındakinin anlayacağı kadardır.Tutarsızlık bende değil ilk yazımda 1 sene kadar evlenemeyeceğimi söylediğim halde bana at bir imza bu kadar zormu düğünü sonra yaparsın diyen arkadaşa (ben hadımım diyorum arkadaş kaç çocuğun var diyor)bende cevapta bu nasıl aklıma gelmedi yarın ilk işim nikah dairesine gitmek diyorum,sonra bana ukalaca davranıyor diyorlar.Sevgili arkadaşım ben normalde özelimi bu kadar anlatan biri değilim,ama nerdeyse buraya yazdıklarımla veya yazacaklarımla bir kitap yazacağım.Yine söylüyorum kadına değeri cüzdan ve belediye verir düşünen arkadaşlara, değeri nikahlı veya nikahsız kocan verir seni kadın hissetiren sevdiğindir kocandır.diye cevap yazıyorum,evlilik cüzdanını küçümsüyor diyorlar.Evliliğe karşı olmadığımı,şuanda bana uygun olmadığını,defalarca yazmama rağmen beni evlilik düşmanı ilan ettiler.Birimizden birinin evli olduğunu boşanmayı beklediğimizi söyleyen arkadaşlaşlar tam olarak bilmiyorum ama boşanma 15 yıl sürüyormu ben zannetmiyorum.Reşitmi değil diyen de aşkım sizin tahmininize göre 17,bundan da 15 yılı çıkarırsak aşkım 2 yaşındayken bizim arkadaşlığımız başlamış.ben ne deyimki böyle deli saçması sorulara verdiğim cevaplarmı tutarsızlık immortalbeloved.Birde iyi tarafından bakalım; beni uyarmakla tövbeye çağırmakla bak kaç kişi sevap kazandı sayemde :)) Bu arada benim yüzümden sizlerede ithamda bulundukları için çok üzüldüm...Sevgilerimle.

Yaaani kusura bakma arkadaşım ama ben de dinimin gereği tövbeye çağırırım.Hiiç de umrumda olmaz ne düşündüğünüz.Biz güzellikle konuşanları da siz açıkçası bu tarz cümlelerle karşınıza alıyorsunuz..Ama hala yadırgamıyorum çünkü bu benim kişiliğimle ilgili ne yazık ki..(ya da ne mutlu ki bakış açısına bağlı).Sözümün arkasındayım tövbe etmeniz hakkınızda hayırlı olandır,eğer ki bahsettiğiniz gibi dininize bağlı müslümansanız sözümü de dikkate alırsınız umuyorum.Ha ben böyle yaşıyorum derseniz de beni ilgilendirmediğini zaten belirttim başa dönmeyeyim..
 
Son düzenleme:
sizin durumunuzu bilemem ama tüp bebek te evlilik şartı varsa bence bu çok güzel bir uygulama
bence olması gereken bu nikahlı beraberliklerden doğmalı çocuklar
karşınızdaki insana sonsuz güvenebilirsiniz maddi manevi sizi yanlız bırakmayabilir ama hayata bukadar kesin ve net güvenemezsiniz
kimin başına ne geleceği hiç belli olmaz hayatta herşey insanlar için
bundan bikaç ay önce arkadaşımın nikahsız beraber yaşayan ve 2 çocuğu olan (biri yeni doğomuştu )arkadaşı eşini kaybetti sokak ortasında bıçaklamışlar
2 çocukla kaldı maddi olarak sevgilisinin ailesi sahip çıktı ama çocukların kimliklerini kendi üzerine çıkarmak zorunda kaldı bence babasının soyadını her çocuk hakediyor
biz böyle yapmayız aşkım hemen üzerine alıcak çocuğu gibi şeyler yazabilirsiniz
benim burda demek istediğim hayatın insana ne getireceği hiç belli olmaz
 
keşke sadece tüp bebekte değilde hertürlü çocuk yapmada evlilik şartı koşulsa
 
dile kolay 15 yıl...Bende sizinkine yakın bi durumu yaşıyorum.Eşimin daha önceki evliliğinden çocuğu olduğu için sgk masrafları kaşılamıyor.Ve işin enteresan tarafı ben ssk pirimi ödüyorum.Sonuçta bu bi hastalık.Nasıl olurda evli değilsin diye
insanları kapıdan çevirirlerki.Yada çocuğu var eşinin o kadar masrafı kendiniz yapın.Varmı böyle bişey?? evet var Türkiye Cumhuriyeti Devlet'inde var.Zaten bi çok eş sevgiliyi geçtim çocuk sorumluluğundan kaçarken bu kadar çocuk hasretiyle yanan insanı hangi vicdan ve merhamet sahibi geri çevirir.Yazık bize:(


Ve ayrıca sizin durmunuza eleştiri getiren sayın arkadaşlar eşekten düşenin halini eşekten düşen bilir.Kağıt üzerinde evli olmak çözüm değil.Gönülden evli olmak önemli ol
canım İstanbulda bazı merkezler yapıyor diye duydum.Ama hiç isim zikreden olmadı..hoşçakal...

Teşekkür ederim canım.Maalesef bizim memleketimizde doğru işleyen bir sistem hemen hemen yok gibi..araba alırsın,arabanın gerçek değerinin takriben üçte biri kadarı vergidir.Ama kasisli bozuk yollarda arabanın bir senesi dolmadan her tarafından ses gelir.İşletme açarsın daha kazanmadan vergini ödersin.(dünyanın hiç bir yerinde daha kazanmadan vergi ödeyen veya borçlandırılan bir memleket yok) bu yüzden bana işletmen seninmi ortak varmı diye sorarlarsa ortağım devlet derim.Her sorumlu vatandaşın ve işletmelerin vergi vermesi vatandaşlık görevidir.Ama devlette vatandaşını mağdur etmemelidir.İşte bu noktada hep sınıfta kalıyoruz maalesef...Tüp bebek tedavisindeki bu aksaklıklar ve ayrımcılık çocuk yapamamanın hastalıktan sayılmamasından kaynaklanıyor.Şunuda belirtmeden geçemeyeceğim.sitelerdeki yazıları okuduğumda tüp bebek tedavisi olan arkadaşların 23,25 yaşlarında olanların hiç azımsanmayacak kadar çok olduğunu görüyorum, bu çok acı bir tablo..bundan çok değil 10,15 sene önce tüp bebek merkezlerini kim biliyordu...neden bu kadar çoğaldı..annelerimiz fsh hormonlarını biliyorlarmıydı....işte hormonlu gıdaları tüketerek hormonlarımızla oynandı ve milyonlarca gencecik kadınlarımız tüp bebek merkezlerine taşındı..tüp bebek merkezleri çoğaldı.testler...aşılar...ilaçlar..tüp bebekler derken yeni bir ticari sektör oluşturuldu.Ben yaşı genç olan arkadaşların hemen tüp yapmaya yönelmemesini, gıdasına daha dikkat etmesini,olabildiği kadarıyla doğal beslenmesini,pozitif düşünüp olayı biraz da akışına bırakmasını arzu ederim.Ama benim gibi fazla zamanı ve seçeneği olmayanların gitmesi gerektiğini düşünüyorum.Tabiki benim gibi cüzdanı olmayanlarında çaresi yok değil,ama kendi memleketimiz ama yurt dışı elbette bir çözüm bulunur.Yeterki zamanı gelsin ona kimse engel olamaz.Daha önceki yazılarımdan belki okumuşsunuzdur ben evrene anne olmak istediğimi ilettim meleklerimden bana mucize göndermelerini istedim,gelecek biliyorum,belkide geldi (sat 14 bugün yani,dün idrar testi negatif çıktı)ama olsun moralimi bozmuyorum belki testi erken yaptım,belki bu ay değil ama ben umudumu kaybetmeyeceğim.Sevgili arkadaşım aslında şu an çok heycanlıyım çünki 4,5gündür karnımda bir acayiplik var batmalar,kazı çalışmaları gibi(psikolojikte olabilir)başkada bir değişiklik yok, hassasiyet, bulantı yok...mucizem geldiyse dünyanın en mutlu kadını ve annesi olacağım,yok gelmediyse önümüzdeki ay tedaviye başlayacağım..Allah herkezin gönlüne göre versin....hoşçakalın..
 
Son düzenleme:
Back