Yorumların hepsini okudum tek tek yorumlara cevap verirsem ard arda mesaj atmış olacağım ve sayfalar sürecek en iyisi toplu cevap vereyim. Tekrardan okuyorum ve sorularınıza da açıklık getireyim kendime de...
Evet hasta gibi hissetmek istemiyorum ama yıldığım için böyle konuşuyorum, bakış açım çok çarpıklaştı olaylara hani insan bunalımdayken hep kötü hisseder, düşünür ya o yüzden. Oysa ben de birçok insan gibi buraya ne hayallerle geldim, yanımda babam yaşında ve evli bir adamı taşıdığımı bilmiyordum...
Ben de tek tek cevap vereyim o kadar zaman ayırıp sormuşsunuz. Taciz olayı ard arda gelmiş gibi anlaşıldı. Erkeklere karşı zayıf denmiş, gönlünü kaptırmak denmiş. Ama taciz konusu, istemediğim bir şekilde kendisine dokundurttu elimi çektim, çekmeye çalıştım ama zorladı ve kalkıp gittim o ortamdan. Ve bu başıma 16 yaşındayken geldi. Eğer 18 yaşındayken olsa o çocuğa tokat atar, öfke duyardım ama o zaman sadece korktum, bir şey yapamadım. Kaçtım. Bu bir de insan içinde olmuştu bu durum. Onun ardından takıntı yapmaya başladım ya birileri gördüyse, ya hakkımda kötü düşünürlerse diye ve 2 yıl böyle geçti. Bazıları tecavüze uğramışım gibi konuşmuş, öyle bir durum yok. Daha sonra dayanamadım oraya başvurdum, takıntılarım fazlasıyla artmıştı.. Randevu verirken de telefon numaranızı alıyorlar, randevu iptal olursa falan haber vermek için yoksa hususi vermedim numaramı. Hatta bana arada mesaj at demesine rağmen atmadım. Ama ona ulaşmam gereken bir durum, kriz oldu hayatımda o zaman numarasını tutuşturdu elime mesaj at diye. Ancak o zaman attım. Birkaç ay kadar da rahatsız etmedi beni kendisi. Ben üstüme geliyorsunuz, yangına körükle gidiyorsunuz dedikten sonra atmaya başladı, kapıldım gittim. Yoksa bir ilişkiden çıktım diğerine başladım gibi olmadı durumum.
Bir de doktor olarak algılamış çoğu kişi hipokrat yemini falan yok çünkü doktor değil, sadece psikolog kendisi ama etik değil araştırmış bulundum bu olaydan sonra şikayet ediliyormuş ve seanslar bittikten 3 yıl sonrasına kadar hastasıyla yakın ilişki kurması yasakmış.
Babam da beni kendini kanıtlamak için kullandığını düşünüyor. Herkese genç sevgilim/eşim var diye, boşanmasının üstüne örtecekmiş. Ve haklı da olabilir bunları konuşma aralarına serpiştiği şeylerden hatırlıyorum. "Aslında zengin olacaksın Necati Şaşmaz gibi ne güzel gencecik evleneceksin. Evlenmek istesem bakire birini isterim." gibi lafları vardı şakayla karışık. Yoksa ben de üzülüyorum düşündükçe yangından mal kaçırır gibi evlenmeye çalışmasını
Çünkü yazın bitecek dava büyük ihtimal haziranda, biz de temmuzda nişan yapar, eylülde evleniriz demişti. Ben hiç böyle kısa bir nişanlılık süreci görmedim. Belki de diyorum öğrenmemi istemediği başka şeyler varken kapana alayım diye mi düşündü?
Söyledim yine söylüyorum ben zaten dul olabileceğinden şüphelendim ve sordum kendisine belki nişan atmıştır, boşanmıştır bu yaşa kadar diye, hatta bu yüzden bu halde dağınık olabileceğini düşündüm ve
çok komik ki evli olsa bana yaklaşmazdı diye düşünüyordum. Bu ihtimal aklıma bile gelmemişti. Kendi babamdan gördüğüm gibi zannettim. Başıma gelene kadar evli bir erkeğin beni kandıracağı ya da başka kadınları kandırdığıyla ilgili hiçbir şey görmedim etrafımda da, biliyorum salaklık diyeceksiniz ama öyle
Karizması falan yok ben dış görünüşünden etkilenmedim ki körkütük de aşık olmuş gibi hissetmiyorum sadece hep arkamda destek olması fikri bana güzel geldi, bana güven vermesi, bağlanmam hele ki 2 yıldır kimse yoktu benim elimden tutacak sendeliyordum (ki tabii ki güven verecekti ona açılmam için ama bunu göremedim yani psikolog-hasta ilişkimdeki güveni sevgililik ilişkisine taşımam aptallıktı) Hata yaptığımın farkındayım. Defalarca hakaretler, küfürler yediğim halde kabul ettiğim için farkındayım. O anlamını çözemediğim bağlılığı körkütük aşk gibi görüyorum belki de ben. O zaten peşimi bırakmadı hiç. Şu an konuşmuyoruz ama birkaç gün sonra geldiğinde sert ve net olabilmek için bu konuyu açıp destek almak istedim. Cevap atmadan önce kesinlikle bu yorumları bir kez daha okurum. Belki ailem söylüyor diye almıyordur aklım, başkası söylese daha sert gelir diye düşündüm.
Cinsellik konusunda da ilişkiye girmişler denmiş ama girmedik. Belli bir kısım bir şeyler paylaştık ben ötesini ilk defa bu adamla yaşayabilirim, güveniyorum, asla bana yamuk yapmaz dedim tam hatta çok iyi hatırlıyorum gidip eczaneden doğum kontrol hapı bile aldım ama bunun üç gün sonrası acı gerçekleri gördüm
Allah büyük denir ya o anlardan birisi ve kendime hayret ediyorum nasıl böyle bir şey düşünebilmişim, nasıl o kadar kör güvenebilmişim diye, elin adamıyla birlikte olmak senin neyine diye. Sonradan problem ettiği de o zaten bu işin planı olmazmış, düşünmeden yaparmışsın istiyorsan aşıksan sevişirmişsin ama güven olmadan olmaz ki
Benim ailem sinmedi aslında babamı zor tuttuk. Annem de elinde dilekçe bekliyor bir kez daha iletişime geçerse seninle dilekçemi vereceğim diyor ama ben istemiyorum bunun duyulmasını annem de öyle diyor başka kızların olduğuna eminim diyor ama ben korkuyorum zaten küçük bir yer nasıl sokağa çıkacağım ben insanlar tuhaf tuhaf bakacak ayrıca bana daha kötü bir şekilde takacak kariyeri her şeyi olduğu için onu mahvedersem bana kin duyacak belki daha rezil edecek beni, tehdit edecek, hoş şimdi de ediyor
Bunca yıkılmam da hayatımın bir yılı gitti, en güzel çağlarımdan bir yıl gitti ve ben hiç arkadaş kazığı bile yemedim, yaşıtlarıma göre el bebek gül bebek büyüdüm. Kimse böyle bir oyuna getiremez beni, gözüm açık sanıyordum ama değilmişim, her insan gibi kandırılabiliyormuşum demek ki
O 2 yıllık boşluktan sonra o benim için ideal erkek olmuştu, beni korur kollar, asla yamuk yapmaz, güvenilir liman gibi ama sonra inandığım tüm çıtaları bir bir çekti ben de kalakaldım öylece, ben artık bundan sonra ömrüm onunla geçer fikrine baya alıştırmıştım kendimi.
Onun normal biri olmadığını da biliyorum -hoş ben çok mu normalim bu karamsarlıkla o da tartışılır- öfkelendiğinde sağa sola saldıran, sürekli içen, kendine zarar veren, kendi üstünde sigara söndüren ya da kendini kesebilen bir tip ama bu yüzünü hep aramız kötü olduktan sonra gördüm onun öncesinde melek gibiydi yüzüm düşse korkardı neyin var iyi misin diye. Ama polislik olaylara bile karıştığını duydum, kendisi birkaç kez mırın kırın etti ama geçiştirdi.
Yorumlarınızın sert olmasından rahatsız değilim ben, aşağılanmadığım sürece çünkü zayıf düştüğümde açıp tekrar tekrar okuyacağım. Bu kadar insan bir şeyi söylüyor üstüne basa basa ki ben de uyanmışken gerçekler aşikar. Bugün aylar sonra ilk defa elime kitap alıp çalışmayı düşünüyorum birazdan. Okuluma gittim yataktan çıkıp da insan içine karışmak zor geldi, gülümsemek, ağlamamaya çalışmak ama başardım...