- 18 Ekim 2016
- 713
- 1.514
- 113
- Konu Sahibi streshanim
- #1
Biraz uzun olacak çünkü burada evlenemeyenlere sizin suçunuz siz kimseyi beğenmiyorsunuz diyenler var o yuzden detaylı anlatmak istiyorum. Okuyanlara ve yorum yapanlara şimdiden tesekkürler. Annesi babası ayrı ve sorunlu kopuk bir ailede büyüdüm. Onlar boşanana kadar çocukluğum bile ailem yüzünden berbat kavga dövüş içerisinde geçti.
Hep güzel ailelere özendim. Kendi kendime dedim ki ileride benim de güzel bir ailem olacak ve o aileyi ben kuracağım. Iyi bir eşim ve çocuklarım olacak. Inadına ailemi mutlu etmeye çalışacağım dedim. Ama bir şeyi ne kadar isterseniz o kadar olmaz ya... 31 yaşına geldim bir türlü olmadı. Bu yaşa kadar kimse mi karşına çıkmadı diyeceksiniz. Çıktı çok güzel aşklar da yaşadım. Ama evlilikle sonuçlanmadi. Üniversitedeyken mesela gerçekten hayatımın aşkını bulduğuma inandım. 2 yıl inanılmaz güzel bir ilişkimiz oldu. Tam nişanlanmayı düşünürken, onun ailesi ailemi hor gördü. Anne baba boşanmış aile sorunlu dediler. Bu kız anasına düşkün ömür boyu ona maddi destek olur, ya size annesi yerleşirse dediler. Böyle iğrenç laflar döndüre döndüre adamı evlilikten vazgeçirdiler. Adam bana ben mantık evliliği yapmak istiyorum dedi ve ailesinin bulduğu kızla evlendi. Hayatımda en güvendiğim insandı kendisi. Yaşadığım şoku ve acıyı anlatamam. Böyle bi travmadan yıllar sonra başka birisi evliliğe ikna etti beni. Ikna etti diyorum çünkü evlenmeyi benden çok istiyordu. Aşığım ölüyorum bitiyorum diyen adam bilin bakalim ne oldu? Bir anda aşkının bittiğini ve evlenmekten vazgeçtiğini söyledi.
Ben tabi yine şok. Bi anda aşk nasil biter diyorum anlayamıyorum derken bu adamda bipolar bozukluk olduğunu öğrendim ve benden sakladığını. Yani adamda duygu durum bozukluğu varmış. Ve ayrıldıktan sonra bile başıma bela oldu. Depresyon dönemine girip intihar edeceğini söyledi defalarca. Ilişkimiz kalmamasına rağmen sırf insanlık olarak vicdanen onu defalarca psikiyatriye götürdüm ölmesinden korktuğum için. Sonuç; o hayatına devam etti hiçbir şey olmamış gibi. Ben yaşadığım travmalarla yine başbaşa... yine araya zaman girdi ve hayatıma şu anki sevgilim girdi. Çok iyi anlaştık ve mutlu vakit geçirdik. Bir süre ilişkimiz güzel giderken evlilik konusunu hiç açmadığını fark ettim ve konuyu ben merak edip sordum. Evlilikten korktuğunu söyledi. Bunu söylediği için ayrılmak istedim. Bırakmadı. Beni sevdiğini, Bunu aşacağını, bu fikre yavaş yavaş alıştığını söyledi. Anlayisla karşılamaya çalıştım. Bu arada kendisi 35 yaşında. Derken beraber ilişkimize devam ettik. Gelecek hakkında hayaller kurduk. Artık baharda aileler tanışsın isteme olsun dedik. Derken şu virüs belası çıktı. Şirketi onu ücretsiz izine çıkardı. Şu an maddi sıkıntıda ve kredi borcunu nasil ödeyeceğini düşünürken evlilik konusu tabiki gündemden kalktı. Zaten bahara zaman yaklaştıkça adamın evlilikten bahsetmediğini ve gerilmeye başladığını hissetmeye başladım. Yani evlilik korkusu hala yaşıyor diye düşünüyorum. 1.5 yılım bu adama gitti. Gerçekten çok sevdim ve değer verdim. Hâlâ da öyle. Ama geçmiş travmalarımdan mi ondaki bu hevessizlikten mi bilmiyorum. Artık hiç evlenemeyecegimi düşünüyorum. Umidim kalmadı. 31 yaşına geldim zaten. Sanki simdikiyle evlendim evlendim yoksa hiç evlenemezmişim artik çok geç gibi hissediyorum. Çaresiz bu adamın adım atmasını bekliyorum. Yaşayan bilir berbat bir psikoloji. Düşünsenize ayrılsam etsem ne ara birisiyle tanışacağım onu tanıyacağım da bi de evlilik yoluna gireceğim? Çocuğum da olmayacak dolayısıyla yaş itibariyle. O kadar üzülüyorum ki. Ömrümü yalnız geçireceğim sanırım. Çok mu şey istedim ben bu hayatta? Herkesin yaşadığı evlilik ve çocuk olayını ben neden inatla yaşayamadım? Neden evlilik konusu milletin takır takır ilerlerken benimki ilerlemiyor. Yorumlarınızı merak ediyorum...
Hep güzel ailelere özendim. Kendi kendime dedim ki ileride benim de güzel bir ailem olacak ve o aileyi ben kuracağım. Iyi bir eşim ve çocuklarım olacak. Inadına ailemi mutlu etmeye çalışacağım dedim. Ama bir şeyi ne kadar isterseniz o kadar olmaz ya... 31 yaşına geldim bir türlü olmadı. Bu yaşa kadar kimse mi karşına çıkmadı diyeceksiniz. Çıktı çok güzel aşklar da yaşadım. Ama evlilikle sonuçlanmadi. Üniversitedeyken mesela gerçekten hayatımın aşkını bulduğuma inandım. 2 yıl inanılmaz güzel bir ilişkimiz oldu. Tam nişanlanmayı düşünürken, onun ailesi ailemi hor gördü. Anne baba boşanmış aile sorunlu dediler. Bu kız anasına düşkün ömür boyu ona maddi destek olur, ya size annesi yerleşirse dediler. Böyle iğrenç laflar döndüre döndüre adamı evlilikten vazgeçirdiler. Adam bana ben mantık evliliği yapmak istiyorum dedi ve ailesinin bulduğu kızla evlendi. Hayatımda en güvendiğim insandı kendisi. Yaşadığım şoku ve acıyı anlatamam. Böyle bi travmadan yıllar sonra başka birisi evliliğe ikna etti beni. Ikna etti diyorum çünkü evlenmeyi benden çok istiyordu. Aşığım ölüyorum bitiyorum diyen adam bilin bakalim ne oldu? Bir anda aşkının bittiğini ve evlenmekten vazgeçtiğini söyledi.
Ben tabi yine şok. Bi anda aşk nasil biter diyorum anlayamıyorum derken bu adamda bipolar bozukluk olduğunu öğrendim ve benden sakladığını. Yani adamda duygu durum bozukluğu varmış. Ve ayrıldıktan sonra bile başıma bela oldu. Depresyon dönemine girip intihar edeceğini söyledi defalarca. Ilişkimiz kalmamasına rağmen sırf insanlık olarak vicdanen onu defalarca psikiyatriye götürdüm ölmesinden korktuğum için. Sonuç; o hayatına devam etti hiçbir şey olmamış gibi. Ben yaşadığım travmalarla yine başbaşa... yine araya zaman girdi ve hayatıma şu anki sevgilim girdi. Çok iyi anlaştık ve mutlu vakit geçirdik. Bir süre ilişkimiz güzel giderken evlilik konusunu hiç açmadığını fark ettim ve konuyu ben merak edip sordum. Evlilikten korktuğunu söyledi. Bunu söylediği için ayrılmak istedim. Bırakmadı. Beni sevdiğini, Bunu aşacağını, bu fikre yavaş yavaş alıştığını söyledi. Anlayisla karşılamaya çalıştım. Bu arada kendisi 35 yaşında. Derken beraber ilişkimize devam ettik. Gelecek hakkında hayaller kurduk. Artık baharda aileler tanışsın isteme olsun dedik. Derken şu virüs belası çıktı. Şirketi onu ücretsiz izine çıkardı. Şu an maddi sıkıntıda ve kredi borcunu nasil ödeyeceğini düşünürken evlilik konusu tabiki gündemden kalktı. Zaten bahara zaman yaklaştıkça adamın evlilikten bahsetmediğini ve gerilmeye başladığını hissetmeye başladım. Yani evlilik korkusu hala yaşıyor diye düşünüyorum. 1.5 yılım bu adama gitti. Gerçekten çok sevdim ve değer verdim. Hâlâ da öyle. Ama geçmiş travmalarımdan mi ondaki bu hevessizlikten mi bilmiyorum. Artık hiç evlenemeyecegimi düşünüyorum. Umidim kalmadı. 31 yaşına geldim zaten. Sanki simdikiyle evlendim evlendim yoksa hiç evlenemezmişim artik çok geç gibi hissediyorum. Çaresiz bu adamın adım atmasını bekliyorum. Yaşayan bilir berbat bir psikoloji. Düşünsenize ayrılsam etsem ne ara birisiyle tanışacağım onu tanıyacağım da bi de evlilik yoluna gireceğim? Çocuğum da olmayacak dolayısıyla yaş itibariyle. O kadar üzülüyorum ki. Ömrümü yalnız geçireceğim sanırım. Çok mu şey istedim ben bu hayatta? Herkesin yaşadığı evlilik ve çocuk olayını ben neden inatla yaşayamadım? Neden evlilik konusu milletin takır takır ilerlerken benimki ilerlemiyor. Yorumlarınızı merak ediyorum...