Gün geçmiyor ki sıkıntılarımızın üstüne bir yenisi daha eklenmesin. Açtığım konulara bir baktım da, hep sorun hep sorun. Neresinden tutunacağımı bilemiyorum.
10 aylık nişanlıyım ve düğünümüze 1,5 ay kaldı. Bugünlere gelene kadar ne sıkıntılar çektim. Hiç bir zaman "buda bizim gelinimiz, al bu bi çift terlikte hediyemiz olsun" denilmedi. Nişanda tek bir alyans takılmıştı, bohça falan hak getire zaten. Ne diller döktüm nişanlıma, nişanda adettir alınır, abartıya kaçmadan bizde alalım yapalım diye. En sonunda çabalamalarım karşısında, biz ona, oda bana bohça için gerekli şeyleri aldı. Yanlış anlaşılmasın, kimsenin 2 parça pijamaya ihtiyacı yok, ama evleniyorsam heycanını doya doya yaşamak istiyorum ben. Daha sonra ev eşyasına geldik, bekar evinde kullandığı koltukları vardı, ne yaptı etti, içime sinmeye sinmeye kabul ettirdi. Ben kullanmaya razı değilim ama tamam dedim. Gel zaman git zaman evimizi tuttuk, Allah büyük ya oturma odamız minicikti. Yeni koltuk takımı aldı, neymiş efendim ben herşeyin en iyisini hak ediyormuşum.
Bir salon takımı beğendim, dillere destan desem yeridir. O kadar beğendim. Gittik baktık, oda beğendi. Ama ben çok heveslendim, çok hoşuma gitti ya, mağazada sorun çıkardı. Neymiş efendim satış görevlisinin tavrını beğenmemiş. Sanki bana inat yapar gibi... Sanki düşmanıymışım gibi... En sonunda gitti aldı o salon takımını. Şimdi hayran hayran bakıyor...
Düğün takısı sorunumuz var birde. Soruyorum hanımlar, evlenecek olanlar. Nişanlınız yada ailesi düğün gününden önce söylemiyor mu ne takacağını? Yoksa ne takılacağını düğün günümü öğreniyorsunuz... Kayınpederim öğünüyordu ben gelinime bilezik yapıcam yapıcam diye. En sonunda nişanlım 3 tane aldı. Şimdilik bunları alalım daha sonra yine alırız dedi. Tamam sonra alırızda, kaç tane yapacaksınız, konuşulur bende merak etmem. Ağızlarında hep alırız, yaparız, ederiz lafı var ama icraata gelince birşey yok. Sonra nişanlım hep başıma kakmaya ve kavga çıkarmaya başladı, altın benden daha değerli, sürekli bilezik istiyorsun diye. Halbuki ben sürekli bilezik istemiyorum ki... Sadece ne takacaklar bilmek istiyorum. Neyse hadi eyvallah... Tamam hayatım dedim, maddiyatın ne kadara el veriyorsa o kadarını yaparsın, zor durumda kalmanı istemem dedim.
Çarşıya çıkarız, bir parça kıyafete bakacak olurum, beğendiysen alalım demez. Ailem ne istediysem yaptı bana, çok şükür herşeyim var fazla fazla. Ama insan sevdiğindende birşeyler görmek istiyor. 1,5 ay sonra evleniyoruz, şuana kadar tek bir hediye paketi açıp aa benim için mi aldın diye bir cümle kuramadım. Bense, ona her fırsatta ufak tefekte olsa birşeyler almaya, onu mutlu etmeye çalıştım. Her seferinde çocuk gibi aldığım şeylere sevindi. Sevinsin mutlu olsun diye aldım zaten. O mutlu olunca bende mutlu oldum... Ama ben hak etmiyor muyum? Sen benim nişanlımsın al bu çorapta sana hediyem olsun dese...
Doğum günümdü. Ne plan yapmış ne birşey. Bir kaç gün önceden "benim hediyem hazır, süpriz" dedi. Doğum günüm geldi çattı, öğlen hediye alamadım, beğenmezsin diye düşündüm dedi. Siz olsanız alınmaz mısınız? Bugüne kadar bana süpriz ne aldın ki beğenmeyeyim? Aksam yemeğini dışarda yiyelim dedi, öğlen babası aradı. Yemek yaptık gelin diye, yok ben eve gidip dinlenicem dedim. Telefonu kapatınca, biz dışarda yemeyecekmiydik dedim nişanlıma. Sen babama dinlenicem dedin ya dedi! İyide bugün benim doğum günüm, nişanlıyız ve daha ilk doğum günüm (böyle günlerin benim için çok özel olduğunu ve sevdiğim adamla geçirmek istediğimi defalarca söylemiştim önceden) hem öğlen yemeği dışarda yiyelim dedin dedim. Neyse akşam gelip beni aldı, daha kapıdan çıkmadan, erken gelelim annem sana pasta yaptı dedi. Daha gideceğimiz yere gitmeden (ki saat akşam 8 olmuş) neden sınır koyuyorsun? Ben nişanlımda şunu gördüm, beni sürekli ailesiyle oturtmaya çalışıyor, zamanı onlarla geçirmemizi istiyor. Benden önce hep arkadaşlarıyla takılan, ailesini çok nadir gören biriymiş, aileside böyle çok gelip gitmezlermiş yanına. Ama nişanlandık nolduysa aileci oldu. Neyse... Arabada gidiyoruz, hediye alamadım zamanım yoktu param yoktu dedi. Bir bekar insana göre hatrısayılır bir maaşı var. Eyvallah dedim, bana en büyük hediye sensin hayatım dedim, sarıldım. Ama burnundan kıl aldırmıyor. Ertesi gün annem sordu, hediyem hazır diyordu ne almış sana diye. Birşey almamış dedim. Bize gelincede, birşey alamadım dedi, annemde oğlum hediyem hazır dedin ya dedi. Yok annecim hediyem hazır olabilir belki dedim ben dedi. Gerek var mı sizce bu çirkinliğe, lafı evirip çevirmeye...
Mezuniyet için elbise almaya çıktım. Aradı, yakınmış bana, sende gel dedim. Ben kabindeyken geldi, giydiklerimi beğendi. 2 eket giymiştim, hangisi dedim. İkisinide al dedi, yok dedim 1 tanesini ancak alabilirim. Sonra durdu, evden giy birşey yokmu birşeyin dedi. Bu tarz yok, ayrıca olsa bile benim için önemli birşey dedm. Sesini çıkarmadı, gittim kasaya ödedim. Ben onun parasına muhtaç değilim, Allaha şükür babam ek kartını bana vermişti, ordan aldım. Ama Onları sen alıyorsan diğer eteğide ben alayım hediyem olsun doğum günündede birşey alamamıştım demesini bekledim... Neyse parası yok benim nişanlımın. Eve dönerken babası aradı, ablası eşiyle tartışmış ablana otobüs bileti al gelsin dedi. Tabi baba dedi hemen eve gidince çıkardı kredi kartını çat çat aldı. Alsın birşey demiyorum. Ama bana gelince param yok diyip, babası al diyince tabi baba diyorsa ben buna üzülürüm işte. Benim nişanlıma gelene kadar kaç adam var bilet alacak.
Kızlar o kadar soğudum ki... Ben şuanda yeni mezunum, annem diyor ki, bu adam sana evlendikten sonrada almaz. Şuana kadar hiçbirşey almadı ki. Yani ben malda mülkde değilimde, karşımdakinin gönlü bol olmasını isterim. Gidip sezon ürünlerine bakmam, indirimli neyse onu ararım falan.
Gelinliğim hazır, ama inanın kılıfını bile açmak istemiyorum. O derece soğumuşum. 1,5 ay kaldı düğüne. Evlenip bu sorunları yaşayıp bir kaç yıl içinde ayrılmaktansa şimdiden ayrılmak daha mı kolay olur. İnanın çıldırmak üzereyim. Lütfen bir akıl verin.