• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlat ayrımı mı yapıyorum?

Eşiniz gerçekten çok hatalı davranmış, gerçekten evlat ayrımı yapıyor bile olsanız bu kadar hassas bir konu çocukların önünde konuşulmaz. Sizi kırmasını geçtim çocukta derin bir yara açmış oldu.

Bende biraz sizin gibiyim, gibiydim daha doğrusu ama kızım olunca çok değiştim. Gelip gidip öperim sarılırım. Kızım dışındaki insanlara karşı hala öyleyimdir, çok fazla dokunmayı seven biri değilim. Sadece kızıma karşı oluyor bu elimde olmadan. Herkesin sevgi dili farklıdır evet ama burda konu bir çocuk yani onlar ne olursa olsun öpülmek, okşanmak, sevildiğini dokunsal olarak da görmek istiyorlar. Bu onlar için temel ihtiyaçlardan.

Kötü bir anne değilsiniz, şu anda hamilesiniz haliyle hassas bir dönemdesiniz. Bebek doğmadan elinizden geldiği kadar anne-kız günü yapın, baş başa vakit geçirin. Hatta yeniden bağlanma sürecine bile girebilirsiniz. Ergenlik dönemine kadar oluyor diye biliyorum, bu konuda uzman olan arkadaşlar yazar belki. Sevgili derin sularda derin sularda mesela ❤️

Eşinizle de ciddi ciddi konuşun bir daha böyle bir hata yapmasın.
 
Kızgınlık demeyelim de biraz kırgınlık, biraz hayal kırıklığı, yetersizlik, suçluluk. Hepsinin birleşmesinden oluşan bir duygu diyelim. Kızım zeki bir çocuk, onunla gurur duyduğumu, ona sahip olduğum için çok şanslı olduğumu hep söylerim. Herşeyiyle ilgilenen bir annenin kendisini sevdiğini anlayabilir diye düşünüyordum. Yazdıkları tokat gibi geldi. Ne hissettiğimi tam ölçemediğim için öfkeliyim dedim.

Sürekli zekasini vurguluyorsun. Zeka ve duygu cok farkli seylerdir. Iq ve Eq var neticede. Sirf zeki diye, 20 yasindaki bir kiz degil o. Yani diyorsun ya "gurur duydugumu söylüyorum", sanki kizinin sadece zekasini seviyorsun gibi. Sevginin sartlari var gibi. Digerine öpücügü yapistirirken, büyügü bunun icin turnuvalara gidiyor, iyi notlar ile eve geliyor,..

Benim annemde biz iyi not aldigimizda gurur duydugunu söylerdi. O'da toplum icinde. Nefret ederdim. Kizin ile temas et. Zeki olsada, olmasada onu daima sevecegini his ettir.

Belli ki kendi kafanda kurmussun "kizim olgun, temas istemiyor" diye. Cünkü bu acikca seninde isine geliyordu, temasi sevmedigin icin. Ancak bak kiz istiyor. Temas istemek zaten olgunluk ile alakasi yok. Ben 30 küsür yasindayim ve annem nadiren bana icten sarildiginda yada öptügünde cok cok mutlu oluyorum.
 
Ama kızım da sizin gibi değil. Bebekken bile sarılmazdı. Kucaklanmaktan öpülmekten hoşlanmaz, biri es kaza öpse ıslak mendille 10 dakika silerdi.

Zaten şu an onun derdi opulmek sarılmak değil , babasının söylemi kafasına kazınmış.

Ve bunu artık öyle kolay cikaramazsiniz . Iste istemez kiyaslamalar yapacak . Yeni bebek geldiğinde daha da zorlanacaksiniz.

Bu konuyu gündeme getirir gibi değilde, sanki olmamış gibi sarilmalarinizi arttırın.

Mesela durup dururken kucak açıp sarilmalari için kosmalarini isteyin.

Kızınızın odasına seni çok seviyorum yazısı bırakın.

Bir yerde otururken arkasından yaklaşıp öpün.

Ben yavrularimi koklamayı çok severim mesela.

Durup dururken " enerjim bitti koşun bakalım değip 5 er 10 ar öpüyorum :)

Sizde ufaktan başlayabilirsiniz bu şekilde göstermeye.
 
Burada önemli olan kızınızın ne hissettiği. Ayırım yaptığınızı düşünüyorsa ona olan ilginizi artıracaksınız, başka yolu yok.
Ayrıca böyle bir durumda, öfke duymak yerine, vicdan azabı hissederdim ben olsam.
Bence kızınız haklı da olabilir, ama' larla kendinizi savunmak yerine dışarıdan biri gözüyle bakmaya çalışın.
Öfke çok kötü bir duygudur, araya yikilmaz duvarlar örebilir.
 
Peki sevgiyi göstermek için öpmek, mıncıklamak, okşamak mı gereklidir illa. İnsanların sevgilerini göstermek için farklı yolları olamaz mı? Maalesef ben öyle bir insan ya da anne değilim. Öğrenmem gerekecek bunu. Bu da n kadar doğal olur ki? Üzerimde bana ait olmayan bir hırkayı taşımak gibi. Yapmacık olmak öyle görünmek daha kötü yapmaz mı herşeyi?

5 sevgi dili kitabınin ana mesajı iliskilerde karşındakinin sevgi dilini konuşmak.Sanirim burda da sizin değil de kızınızin ne istediği önemli.Siz kızınız için onun istediği gibi davranirsaniz samimi olursunuz zaten..
 
Sürekli zekasini vurguluyorsun. Zeka ve duygu cok farkli seylerdir. Iq ve Eq var neticede. Sirf zeki diye, 20 yasindaki bir kiz degil o. Yani diyorsun ya "gurur duydugumu söylüyorum", sanki kizinin sadece zekasini seviyorsun gibi. Sevginin sartlari var gibi. Digerine öpücügü yapistirirken, büyügü bunun icin turnuvalara gidiyor, iyi notlar ile eve geliyor,..

Benim annemde biz iyi not aldigimizda gurur duydugunu söylerdi. O'da toplum icinde. Nefret ederdim. Kizin ile temas et. Zeki olsada, olmasada onu daima sevecegini his ettir.

Belli ki kendi kafanda kurmussun "kizim olgun, temas istemiyor" diye. Cünkü bu acikca seninde isine geliyordu, temasi sevmedigin icin. Ancak bak kiz istiyor. Temas istemek zaten olgunluk ile alakasi yok. Ben 30 küsür yasindayim ve annem nadiren bana icten sarildiginda yada öptügünde cok cok mutlu oluyorum.
Zekasına vurgu yapmamın sebebi üstün zekalı çocukların duygusal açıdan aşırı hassas ve anlaşılması güç olmaları. Ne düşündüğünü ya da hissettiğini ifade etmez normalde. Olaylarla ilgili soru sormaz izler, yüz ifadelerime bakar ve olayı anlar.

Kızımı anlamakta güçlük çekiyorum çünkü farklı bir çocuk. Bu sebeple yazdım o cümleleri.
 
Sürekli zekasini vurguluyorsun. Zeka ve duygu cok farkli seylerdir. Iq ve Eq var neticede. Sirf zeki diye, 20 yasindaki bir kiz degil o. Yani diyorsun ya "gurur duydugumu söylüyorum", sanki kizinin sadece zekasini seviyorsun gibi. Sevginin sartlari var gibi. Digerine öpücügü yapistirirken, büyügü bunun icin turnuvalara gidiyor, iyi notlar ile eve geliyor,..

Benim annemde biz iyi not aldigimizda gurur duydugunu söylerdi. O'da toplum icinde. Nefret ederdim. Kizin ile temas et. Zeki olsada, olmasada onu daima sevecegini his ettir.

Belli ki kendi kafanda kurmussun "kizim olgun, temas istemiyor" diye. Cünkü bu acikca seninde isine geliyordu, temasi sevmedigin icin. Ancak bak kiz istiyor. Temas istemek zaten olgunluk ile alakasi yok. Ben 30 küsür yasindayim ve annem nadiren bana icten sarildiginda yada öptügünde cok cok mutlu oluyorum.
Bir de seninle gurur duyuyorum cümlesini genellikle başarısız olduğunda kurarım. Ben de eğitimciyim her zaman başarılı olması doğaya aykırı zaten. Sırtıma sürekli başarılı olma sorumluluğunu vermedim hiç. ‘Boşveeeer’ derim başaramadığında.
 
Ama kızım da sizin gibi değil. Bebekken bile sarılmazdı. Kucaklanmaktan öpülmekten hoşlanmaz, biri es kaza öpse ıslak mendille 10 dakika silerdi.
Benim cocugumda sizin gibi yatarken bile disaridaki insani saymiyorum babasina bile temas ettirmez. Sadece dokunabilen kisi benim. Bende sevgi pitircigi bir anne degilim ama o bana her dokunma dediginde anneler ne zaman isterse dokunur sever oper diyorum. Suan sadece ozgurce birtek bana izin veriyor. Artik yanima gelip beni kendi seviyor sevebiliyor. Bu zamanla oldu zor oldu. Belki istiyor ama yapamiyor. Ona kirilmayin olurmu ben cok kiriliyordum zamaninda dediklerine simdi diyorum ki sen annesin ona sen ogreteceksin oda sana ogretecek. Mesela bir cocugu sevmeyi sarilip opmeyi onunla ogrendim. Hala baska cocuklara cok yaklasmam seveyim diye gecmez ama kendi cocugum icin degistim. Olmasi gereken buydu ikimiz icinde. Birsey izliyorsam gel kucagimda birlikte izleyelim diyorum bu esnada onu kucakliyorum sacini oksuyorum. Izin veriyor artik bana.
 
Ben hiç öpüşken değilimdir

Okula giderken gelirken vs öpmem

Canım ister sarılır gıdıklarım vs

Bende çocuk bir tane
Bence kızınız ergenlik eşliğinde bir de yeni Bebek çok gerilmiş

Başbaşa anne kız günü düzenleyin konuşun

Bir de bebeğin cinsiyeti ne erkek ise de gerilmiş olabilir yani ona farklı muamele vs bekleyebilir

Eşinizle de sakin bir Zaman'da konuşun bu değerlendirmeleri çocukların yanında yapmasın
Öpüşken😂😂
 
Zekasına vurgu yapmamın sebebi üstün zekalı çocukların duygusal açıdan aşırı hassas ve anlaşılması güç olmaları. Ne düşündüğünü ya da hissettiğini ifade etmez normalde. Olaylarla ilgili soru sormaz izler, yüz ifadelerime bakar ve olayı anlar.

Kızımı anlamakta güçlük çekiyorum çünkü farklı bir çocuk. Bu sebeple yazdım o cümleleri.

Ama ayni zamanda sirf üstün zekali diye, cocuk oldugunu unutuyorsun. Algilari cok acik olabilir fakat bu her zaman duygusal anlamda tatmin oldugunu göstermez. Zeki oldugu, sevgi'ye muhtac olmadigi anlamina gelmez.

Konu icinde yazmissin, iste uyandiginda, eve geldiginde öptügünü. Ama bunlar zaten standart seyler. Tipki yemek yapmak ve turnuvaya gitmek gibi. Annelik zor ama sadece kosturmak demek degil. Kizin ile mesela koltukta sarilarak onun ile sohbet etmen, kahkaha atman inan 1000 turnuvadan bile daha degerli.
 
Bir de seninle gurur duyuyorum cümlesini genellikle başarısız olduğunda kurarım. Ben de eğitimciyim her zaman başarılı olması doğaya aykırı zaten. Sırtıma sürekli başarılı olma sorumluluğunu vermedim hiç. ‘Boşveeeer’ derim başaramadığında.
Bu arada siz iyi bir annesiniz. Babasinin yaptigi kotu davranis sizi kotu anne yapmaz. Sadece degismesi gereken noktalar varmis ortaya cikmis sizde ona gore bir yon verirsiniz hayatiniza. Bundan sonrasi guzel olsun insallah
 
Öncelikle sakin olun lütfen.
Kızınızla güvenli bağlanma sağlayamadığınız yönündeki yorumlara katılmıyorum.
Bir olaydan yola çıkarak ve kızınızı hiç gözlemlemeden,ilişki ve iletişiminizi tüm boyutlarıyla bilmeden böyle bir yorum yapmak doğru olmaz.
Ayrıca sadece bu olay güvensiz bağlanma göstergesi değildir.

Yapabileceklerinize gelince:
Eşinize tavır alıp evdeki gerginliği beslemektense,çocuklar uyuduğunda sakince konuşun.
Ne kadar üzülüp,incindiğinizi ve kızınızın bu durumdan olumsuz etkilendiğini anlatın.

Kızınıza karşı,kendinizi zorlayarak,
birdenbire dikkat çekecek şekilde fiziksel teması arttırmayın.
Ortada tamir edilmeyecek kadar büyük bir sorun yok.
Kızınız karşılıklı konuşabileceğiniz bir yaşta.
Onu alıp,dışarı çıkın.
Başbaşa bir şeyler yiyip,sohbet edin.
Duygularını size aktarması için fırsat ve ortam oluşturun.
Sevgiyi nasıl algılayıp,hisssettiğini netleştirin.
Siz de duygularınızı ona aktarın.
Bu konuda kızınızı anlamaya çalışmanızı ve onun duygusal ritmine uymanızı tavsiye ederim.
Hamilelik hormonlarının sizi etkilediğini de göz ardı etmeyin.
Son olarak size 'Çocuklar İçin 5 Sevgi Dili' adlı kitabı öneririm.
Sonra,yetişkinler için olan versiyonunu yani
'5 Sevgi Dili' adlı kitabı da okuyun lütfen.
Kendi duygularınızı,çocukluk yaşantılarınızı ve bugüne yansımasını gözden geçirin.
Sorunun çözümü sizde.

Evlatlarınızı sağlıkla ve sevgiyle büyütün.
 
Haklısınız hem de çok. Ama günün koşuşturması içinde aman tatil kızlar sıkılmasın, yemek saati kaymasın, bir koşu denize girip gelelim derken unutuyorum. Evet şaşıracaksınız belki ama insanın yapısı benimki gibi soğuk olunca yarın kızımı bol bol öpmeliyim dese bile o elbise bana ait olmadığı için düşündüğümü yapamadan günü tamamlamış oluyorum.

Siz neden soğuksunuz? Bence kendinizi değişime zorlayın. Anne ve babadan sevgiyi hareketlerle görmeli bence çocuklar
 
Merhabalar. Cuma gününden beri sıkıntıdayım. Hamilelik sıkıntımı daha da arttırdı, öfkeden kuduruyorum da denebilir.

Ben duygularını temasla anlatabilen, kolay sarılan, öpen bir insan değilim. 10 yaşında ve 5 yaşında 2 kızım var.

Büyük kızım da aynen benim gibi. Kolay kolay duygularını açık etmez. Kolay sarılmaz, öpmez. Küçük ise tam tersi. Sürekli yanaşır, gelir yanağıma öpücük kondurur vs.

Eşim birkaç defa büyük kızım da yanınızdayken, ona yeterince temas etmediğimi, yeterince öpmediğimi söyledi. Daha önceleri bu konuda sorun yaşanmazken kızım bir anda bu konuda alıngan davranmaya başladı.

Bu arada tabi ki okula gidip gelirken öperim, birşeye üzülür sevinir öperim ama durduk yere şap şup öpmek aklıma gelmez.

Herneyse cuma günü eşim işten geldi. Bu arad kızların da benim de keyfimiz yerinde. Kızın odasına gidip mavi kaplı bir defter getirdi. ‘Bu bir rapor. 2 haftadır tutuyorum, bana kaç kez dokunmuşsun, kaç kez öpmüşsün, kardeşimi kaç kez öpmüşsün, hepsini yazdım’ dedi.

Bunu sitem ederek söyledi. Birşey söylememe fırsat kalmadan, eşim araya girdi ‘annen seninle çok sorun yaşayacak ilerde kız, kardeşin ve sana karşı adaletli olmuyor’ dedi.

Ağlayacaktım zor tuttum kendimi. Kızlarımın herşeyiyle, en ufak ayrıntısına kadar ilgilenirim. Küçüklüklerinden beri tüm vaktimi onlara adadım. Hayattaki herşeyi geri plana attım ve karşılığında kötü anne olmakla suçlanıyorum.

Eşimi affedemiyorum ama kızıma da içten içe öfkeliyim. Benim dünyam onların etrafında dönerken, bana yaptıkları haksızlık gibi geliyor. Cuma’dan beri eşimle iletişim kurmuyorum. Lütfen tarafsız gözle yorumlar mısınız?

Ekleme: Kızım tanılı bir üstün zekalı. Yaşından büyük düşünen ve davranan bir çocuk. Bebekken bile temastan rahatsız olurdu. Küçük kızım ise 6 aylıkken kötü bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Bebekliği ve sonrası ablasına göre daha zordu. Onun da kendini güvende hissetme şekli temas etme, sarılma vs oldu. Hayatımız bu seyirde ilerlediği için büyük kızımı da uzaklığı da bu şekilde kabul edip irdelemedim. Büyük kızımın bu şekilde mutlu olduğunu düşündüm ama maalesef yanılmışım.
Eşinizin kızınızın yanında bu tarz konusması uygun olmamış tabi ki.İçten içe öfkeliyim dediğiniz kızınız 10 yasında. Bunun dısında kızım da benim gibi öpmeyi sarılmayı sevmez sizin bir önyargınız. Siz onu öpüşmeye sarılmaya diğeri kadar alıstırmadıgınız için bunun eksikliğini farkedememiş farketse bile adlandıramamış babasının sözleri tabiri caizse gözünü açmış olabilir. Siz en iyisi bundan sonra sık sık öpün sarılın. Cocuk kardeşiyle kendini kıyaslayıp da ileride kardeşlerine de kinlenmesin.
 
Bir de seninle gurur duyuyorum cümlesini genellikle başarısız olduğunda kurarım. Ben de eğitimciyim her zaman başarılı olması doğaya aykırı zaten. Sırtıma sürekli başarılı olma sorumluluğunu vermedim hiç. ‘Boşveeeer’ derim başaramadığında.

Biraz duygulandim. Keske gecmiste benim annemde bana böyle deseydi. Sanirim konunda kendi travmalarimi desarj ediyorum. Özür dilerim bunun icin. Ancak kizin istemesede lütfen daha fazla temas edin. Bir süre sonra sende alisip seversin. Bu sekilde kisir döngü gibi ailende kac jenerasyon sevgisiz his edecek kendini. Simdi temas halinde ol ki, ilerde kizinda kendi kizina olsun.
 
Öncelikle sakin olun lütfen.
Kızınızla güvenli bağlanma sağlayamadığınız yönündeki yorumlara katılmıyorum.
Bir olaydan yola çıkarak ve kızınızı hiç gözlemlemeden,ilişki ve iletişiminizi tüm boyutlarıyla bilmeden böyle bir yorum yapmak doğru olmaz.
Ayrıca sadece bu olay güvensiz bağlanma göstergesi değildir.

Yapabileceklerinize gelince:
Eşinize tavır alıp evdeki gerginliği beslemektense,çocuklar uyuduğunda sakince konuşun.
Ne kadar üzülüp,incindiğinizi ve kızınızın bu durumdan olumsuz etkilendiğini anlatın.

Kızınıza karşı,kendinizi zorlayarak,
birdenbire dikkat çekecek şekilde fiziksel teması arttırmayın.
Ortada tamir edilmeyecek kadar büyük bir sorun yok.
Kızınız karşılıklı konuşabileceğiniz bir yaşta.
Onu alıp,dışarı çıkın.
Başbaşa bir şeyler yiyip,sohbet edin.
Duygularını size aktarması için fırsat ve ortam oluşturun.
Sevgiyi nasıl algılayıp,hisssettiğini netleştirin.
Siz de duygularınızı ona aktarın.
Bu konuda kızınızı anlamaya çalışmanızı ve onun duygusal ritmine uymanızı tavsiye ederim.
Hamilelik hormonlarının sizi etkilediğini de göz ardı etmeyin.
Son olarak size 'Çocuklar İçin 5 Sevgi Dili' adlı kitabı öneririm.
Sonra,yetişkinler için olan versiyonunu yani
'5 Sevgi Dili' adlı kitabı da okuyun lütfen.
Kendi duygularınızı,çocukluk yaşantılarınızı ve bugüne yansımasını gözden geçirin.
Sorunun çözümü sizde.

Evlatlarınızı sağlıkla ve sevgiyle büyütün.
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Tavsiyelerinizi uygulayacağım. Kitabı da hemen sipariş veriyorum.
 
Siz neden soğuksunuz? Bence kendinizi değişime zorlayın. Anne ve babadan sevgiyi hareketlerle görmeli bence çocuklar
Bu benim yapım. Bebeklerin tabu la rasa olarak dünyaya gelmediğine inanırım. Kendi karakterleri ile dünyaya geliyorlar. Elbette ki eğitimle iyi yönde davranış değişikliği mümkün ama tamamen değiştirmek mümkün değil.
 
Eşin çok hatalı davranıyor.Bunu kızının aklına sokan o.Bu durum çocuğun bütün hayatını etkiler.
 
Merhabalar. Cuma gününden beri sıkıntıdayım. Hamilelik sıkıntımı daha da arttırdı, öfkeden kuduruyorum da denebilir.

Ben duygularını temasla anlatabilen, kolay sarılan, öpen bir insan değilim. 10 yaşında ve 5 yaşında 2 kızım var.

Büyük kızım da aynen benim gibi. Kolay kolay duygularını açık etmez. Kolay sarılmaz, öpmez. Küçük ise tam tersi. Sürekli yanaşır, gelir yanağıma öpücük kondurur vs.

Eşim birkaç defa büyük kızım da yanınızdayken, ona yeterince temas etmediğimi, yeterince öpmediğimi söyledi. Daha önceleri bu konuda sorun yaşanmazken kızım bir anda bu konuda alıngan davranmaya başladı.

Bu arada tabi ki okula gidip gelirken öperim, birşeye üzülür sevinir öperim ama durduk yere şap şup öpmek aklıma gelmez.

Herneyse cuma günü eşim işten geldi. Bu arad kızların da benim de keyfimiz yerinde. Kızın odasına gidip mavi kaplı bir defter getirdi. ‘Bu bir rapor. 2 haftadır tutuyorum, bana kaç kez dokunmuşsun, kaç kez öpmüşsün, kardeşimi kaç kez öpmüşsün, hepsini yazdım’ dedi.

Bunu sitem ederek söyledi. Birşey söylememe fırsat kalmadan, eşim araya girdi ‘annen seninle çok sorun yaşayacak ilerde kızım, kardeşin ve sana karşı adaletli olmuyor’ dedi.

Ağlayacaktım zor tuttum kendimi. Kızlarımın herşeyiyle, en ufak ayrıntısına kadar ilgilenirim. Küçüklüklerinden beri tüm vaktimi onlara adadım. Hayattaki herşeyi geri plana attım ve karşılığında kötü anne olmakla suçlanıyorum.

Eşimi affedemiyorum ama kızıma da içten içe öfkeliyim. Benim dünyam onların etrafında dönerken, bana yaptıkları haksızlık gibi geliyor. Cuma’dan beri eşimle iletişim kurmuyorum. Lütfen tarafsız gözle yorumlar mısınız?

Ekleme: Kızım tanılı bir üstün zekalı. Yaşından büyük düşünen ve davranan bir çocuk. Bebekken bile temastan rahatsız olurdu. Küçük kızım ise 6 aylıkken kötü bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Bebekliği ve sonrası ablasına göre daha zordu. Onun da kendini güvende hissetme şekli temas etme, sarılma vs oldu. Hayatımız bu seyirde ilerlediği için büyük kızımı da uzaklığı da bu şekilde kabul edip irdelemedim. Büyük kızımın bu şekilde mutlu olduğunu düşündüm ama maalesef yanılmışım.
Burda ki sorun kızınız değil eşiniz. Cocugun yaninda böyle birsey denmez. Üstün zekali da olsa çocuk sonucta. Bir kere o kusku tohumunu ekmiş eşiniz. Bunu kızınızla konuşarak çozebilirsiniz. Burda yazdiklarinizi ona da soyleyin.( kendisinin temastan hoslanmadigi , kardesinin sevdigi) onu yanlış anlamış olabileceginizi soyleyip özur dileyebilirsinjz. Cocuklar samimiyeti daha cabuk anlar. Burda eşinizi uyarmaniz lazim ,ne yapmaya calismiş anlamiş değilim .
 
Merhabalar. Cuma gününden beri sıkıntıdayım. Hamilelik sıkıntımı daha da arttırdı, öfkeden kuduruyorum da denebilir.

Ben duygularını temasla anlatabilen, kolay sarılan, öpen bir insan değilim. 10 yaşında ve 5 yaşında 2 kızım var.

Büyük kızım da aynen benim gibi. Kolay kolay duygularını açık etmez. Kolay sarılmaz, öpmez. Küçük ise tam tersi. Sürekli yanaşır, gelir yanağıma öpücük kondurur vs.

Eşim birkaç defa büyük kızım da yanınızdayken, ona yeterince temas etmediğimi, yeterince öpmediğimi söyledi. Daha önceleri bu konuda sorun yaşanmazken kızım bir anda bu konuda alıngan davranmaya başladı.

Bu arada tabi ki okula gidip gelirken öperim, birşeye üzülür sevinir öperim ama durduk yere şap şup öpmek aklıma gelmez.

Herneyse cuma günü eşim işten geldi. Bu arad kızların da benim de keyfimiz yerinde. Kızın odasına gidip mavi kaplı bir defter getirdi. ‘Bu bir rapor. 2 haftadır tutuyorum, bana kaç kez dokunmuşsun, kaç kez öpmüşsün, kardeşimi kaç kez öpmüşsün, hepsini yazdım’ dedi.

Bunu sitem ederek söyledi. Birşey söylememe fırsat kalmadan, eşim araya girdi ‘annen seninle çok sorun yaşayacak ilerde kızım, kardeşin ve sana karşı adaletli olmuyor’ dedi.

Ağlayacaktım zor tuttum kendimi. Kızlarımın herşeyiyle, en ufak ayrıntısına kadar ilgilenirim. Küçüklüklerinden beri tüm vaktimi onlara adadım. Hayattaki herşeyi geri plana attım ve karşılığında kötü anne olmakla suçlanıyorum.

Eşimi affedemiyorum ama kızıma da içten içe öfkeliyim. Benim dünyam onların etrafında dönerken, bana yaptıkları haksızlık gibi geliyor. Cuma’dan beri eşimle iletişim kurmuyorum. Lütfen tarafsız gözle yorumlar mısınız?

Ekleme: Kızım tanılı bir üstün zekalı. Yaşından büyük düşünen ve davranan bir çocuk. Bebekken bile temastan rahatsız olurdu. Küçük kızım ise 6 aylıkken kötü bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Bebekliği ve sonrası ablasına göre daha zordu. Onun da kendini güvende hissetme şekli temas etme, sarılma vs oldu. Hayatımız bu seyirde ilerlediği için büyük kızımı da uzaklığı da bu şekilde kabul edip irdelemedim. Büyük kızımın bu şekilde mutlu olduğunu düşündüm ama maalesef yanılmışım.
Evet evlat ayrımı YAPIYORSUNUZ
 
Back
X