Evlat ayrımı mı yapıyorum?

Ustun zekali olmasi onu yetiskin yapmaz ustun olmasi olgunluk gostrrgesi de degildir. Oncelikle bunu ayirt etmelisiniz daha oyun cocugu. Bana biraz bunu one surup sizlerin gostermesi gereken davranislari cocuktan beklemissinz gbme geldi . Zekasindan ziyade kisiligini dusunseniz plana alsaniz belki kizinjza kizmazsiniz. Tabi esinizde faktor oyle denir mi hc yazişinizdan maalesef tutumunuzu dogru bulmadim kiziniza kizmaniz
 
Son düzenleme:
Üstün zekalı olmak herseyi herkesi anlamak empati yapmak olmamalı. 36 yasindayim hala anne babamin sarilmalarinin eksikligini hissederim.
 
durumunuz da bi degisiklik var mi konu sahibi? esiniz ozur dilemek icin adim atti mi?
Eşim dün akşam çocuklarla spora giderken yanıma gelip benim de gelip gelmeyeceğimi sordu. Gitmek istemediğimi söyledim ısrar etti. Yorgundum ve çıkmak istemedim. Eşimin geri adım atma şekli böyle maalesef. Şu an özür aşamasına gelmedi ama hala yüzüne bakmıyorum. Dönünce de kahve yapıp yapamayacağımı sordu. 5-6 gündür birlikte kahve çay içmiyoruz ki rutinimizdir. Yorgun’um yapamam deyip yattım. Düzgün bir özür dileyene kadar konuşmayı düşünmüyorum. Ben de merak ediyorum ne zaman dileyeceğini. Ve hala neden iletişim kurmayı reddediyorsun diye sordu konuşmanın bir yerlerinde. Kırgınım ama bunu anlamıyor maalesef.
 
Eşim dün akşam çocuklarla spora giderken yanıma gelip benim de gelip gelmeyeceğimi sordu. Gitmek istemediğimi söyledim ısrar etti. Yorgundum ve çıkmak istemedim. Eşimin geri adım atma şekli böyle maalesef. Şu an özür aşamasına gelmedi ama hala yüzüne bakmıyorum. Dönünce de kahve yapıp yapamayacağımı sordu. 5-6 gündür birlikte kahve çay içmiyoruz ki rutinimizdir. Yorgun’um yapamam deyip yattım. Düzgün bir özür dileyene kadar konuşmayı düşünmüyorum. Ben de merak ediyorum ne zaman dileyeceğini. Ve hala neden iletişim kurmayı reddediyorsun diye sordu konuşmanın bir yerlerinde. Kırgınım ama bunu anlamıyor maalesef.
insallah sizin istediginiz gibi guzelce halledilir her sey. kendinizi yalniz hissetmeyin burda biz variz. esiniz adim atmadan kesinlikle adim atmayin. herkes dagittigini toplarsa kaos yok olur. bozarken cesur olup is özure gelince pasif kalinmasini hic anlamiyorum ben.
 
Arkadaşlar yorumlarınız için hepinize teşekkür ederim. Bazı yorumları sert bulsam bile objektif olduklarını düşünerek kendimi sorguladım. Evet haklısınız. Dün oturup kızımla konuştum.

Biraz konuşalım mı diye sorduğum da bile gözleri doldu. Onu çok sevdiğimi ama temastan hoşlanmadığını düşünerek fazlaca öpüp koklamadığımı ama şu an bunun onun için yeterli olmadığını anladığımı söyledim.

Ben hatamı kabul edip kendimi değiştirmeye çalışacağım ama sen de artık hislerini bana anlatmaktan çekinmemelisin dedim. Kabul etti. Sarıldık koklaştık hatta sonra kardeşi de üzerimize atladı.

Dünden beri ara ara ‘hanimiş eline sağlık öpücüğü, hanimiş kitap güzeldi öpücüğü’ diye tiye alıyorum onu. Hoşuna gidiyor, kıkır kokır gülüp sarılıyor bana. Yani temastan rahatsız görünmüyor.

Eşimin tespiti yerinde zaten hep yerinde eleştiri yapar ama maalesef zaman ve mekan yanlıştı. Kırıldığımı bu zaten. Hala eşimle oturup konuşmadım. Özür dilemeden konuşmayı düşünmüyorum.

Burada tavsiye edilen bir kaç kitabı sipariş ettim. Eminim okuduktan sonra daha doğru bir yaklaşım gösterebileceğim.

Hepimize desteğiniz için teşekkürler.
 
Arkadaşlar yorumlarınız için hepinize teşekkür ederim. Bazı yorumları sert bulsam bile objektif olduklarını düşünerek kendimi sorguladım. Evet haklısınız. Dün oturup kızımla konuştum.

Biraz konuşalım mı diye sorduğum da bile gözleri doldu. Onu çok sevdiğimi ama temastan hoşlanmadığını düşünerek fazlaca öpüp koklamadığımı ama şu an bunun onun için yeterli olmadığını anladığımı söyledim.

Ben hatamı kabul edip kendimi değiştirmeye çalışacağım ama sen de artık hislerini bana anlatmaktan çekinmemelisin dedim. Kabul etti. Sarıldık koklaştık hatta sonra kardeşi de üzerimize atladı.

Dünden beri ara ara ‘hanimiş eline sağlık öpücüğü, hanimiş kitap güzeldi öpücüğü’ diye tiye alıyorum onu. Hoşuna gidiyor, kıkır kokır gülüp sarılıyor bana. Yani temastan rahatsız görünmüyor.

Eşimin tespiti yerinde zaten hep yerinde eleştiri yapar ama maalesef zaman ve mekan yanlıştı. Kırıldığımı bu zaten. Hala eşimle oturup konuşmadım. Özür dilemeden konuşmayı düşünmüyorum.

Burada tavsiye edilen bir kaç kitabı sipariş ettim. Eminim okuduktan sonra daha doğru bir yaklaşım gösterebileceğim.

Hepimize desteğiniz için teşekkürler.

Çok sevindim kızınız için ❤
Mutlulugunuz daim olsun 😊
 
E tabi ki değildir. Bu sizin bir ebeveyn olarak çocuklarınıza karşı olan sorumluluğunuz, görevinizdir. Sırf karnını doyurup, altını temizlemek değildir ebeveynlik görevleri. Büyüdükleri zaman da farklı ebeveynlik görevlerine sahip olacaksınız. Çocuk doğuruyor, anne/baba oluyorsanız o çocuğun her şeyiyle ilgilenmek zorundasınız.

Bununla beraber tüm insanlarda, yaşı ne olursa olsun ister 5 ister 75, evrensel olan birtakım duygusal ihtiyaçlarımız vardır. Güvenlik, kabul edilme, duygularını ifade etme, sıcaklık gibi. Bu ihtiyaçların şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterir ve eğer çocuğunuzu duygusal ihtiyaçları bakımından yetersiz bırakırsanız, bu ihtiyaçlarını karşılayabilme konusunda yardım etmezseniz bu yetişkinlikte kendini çok acı bir biçimde gösterir. Örnek veriyorum, duygusal yoksunluk sahibi (sevgi, şefkat, sıcaklık, anlayış, rehberlik gibi durumların yokluğu) bir çocuk ileride ailesiyle fazla vakit geçirmek istemeyebilir, birlikte olmaktan keyif almayabilir, hatta tamamen bağlarını koparabilir. Duygusal ilişkilerinde anaç kişiler arayabilir ancak ciddi ilişkiler sürdürmekte, evlenmekte, çocuk sahibi olmakta zorlanabilir. Sizin de böyle düşünmenizde ve davranmanızda birtakım ailesel etkilerin olabileceğini düşünüyorum. Bağlanma kuramını biraz okumanızı tavsiye ederim. Hatta "Hayatı Yeniden Keşfedin" adlı kitabı okumanızı özellikle tavsiye ederim, bu ihtiyaçlar konusunda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız o zaman.
Astoria çok haklısın. Şöyle bir çocukluğumu düşündüğümde aşırı sert bir baba ve pasif bir anneyle büyümenin etkilerini üzerimde görebiliyorum.

Bir işi azıcık geç ya da beklenenden kötü yaptığımda bile azarlanma korkusu yaşardım. Evet ailem okumamı destekledi ama kalan diğer hususlarda destek göremedim. Dil ve müzik konusundaki yeteceğim ortadayken ailem beni destekleyecek herhangi bir tutum sergilemedi.

Çocukken diğer çocuklarla sokakta oynamak istemez hep evde olurdum. Kardeşim onlarla birlikte oynadığı halde. Kıyafet desen bayramdan bayrama, yırtık ayakkabılarla gezdiğimi bilirim. Ve şu an görüyorum ki bunları alacak beni eğitim konusunda destekleyecek maddi güçleri vardı ama tercih etmediler.

Şu an geldiğimiz noktada çocukların eğitimine ve maddi ihtiyaçlarına bu kadar takılmamın sebebi kendi ihtiyaçlarımın çocukken karşılanmamış olması belki de. Ama elimden geldiği kadar onlara sevgimi de gösterdiğimi dedüşünüyordum ama yeterli gelmediğini şu noktada görebiliyorum.

Artık bu konuda kendimi geliştirmek ve değiştirmek için adım atmayı planlıyorum. Kızlarımı çok seviyorum ve hep derim ‘Atatürk görse gurur duyardı diyebileceğim kız evlatları yetiştireceğim bu vatana’ diye şimdi buna ‘çok sevilen ve sevildiğini bilen kız evlatları’ yetiştirmek hedefi de eklendi. Değerli yorumun için teşekkürler. Kitabı sipariş veriyorum.
 
Arkadaşlar yorumlarınız için hepinize teşekkür ederim. Bazı yorumları sert bulsam bile objektif olduklarını düşünerek kendimi sorguladım. Evet haklısınız. Dün oturup kızımla konuştum.

Biraz konuşalım mı diye sorduğum da bile gözleri doldu. Onu çok sevdiğimi ama temastan hoşlanmadığını düşünerek fazlaca öpüp koklamadığımı ama şu an bunun onun için yeterli olmadığını anladığımı söyledim.

Ben hatamı kabul edip kendimi değiştirmeye çalışacağım ama sen de artık hislerini bana anlatmaktan çekinmemelisin dedim. Kabul etti. Sarıldık koklaştık hatta sonra kardeşi de üzerimize atladı.

Dünden beri ara ara ‘hanimiş eline sağlık öpücüğü, hanimiş kitap güzeldi öpücüğü’ diye tiye alıyorum onu. Hoşuna gidiyor, kıkır kokır gülüp sarılıyor bana. Yani temastan rahatsız görünmüyor.

Eşimin tespiti yerinde zaten hep yerinde eleştiri yapar ama maalesef zaman ve mekan yanlıştı. Kırıldığımı bu zaten. Hala eşimle oturup konuşmadım. Özür dilemeden konuşmayı düşünmüyorum.

Burada tavsiye edilen bir kaç kitabı sipariş ettim. Eminim okuduktan sonra daha doğru bir yaklaşım gösterebileceğim.

Hepimize desteğiniz için teşekkürler.

ay çok sevdim
kıyamam minnoşa yaaa :anne:
neyse eşiniz de geri adım attıysa yavaş yavaş konuşabilirsiniz bence canım, o kadar da küs kalmayın.
ama bir daha çocukların önünde yapmamasını iyice tembihleyin. :KK200:
 
Kurabiye, kek yapıp karşılıyorum diyorsunuz, bu çok hoş bir şey ama o yaşta çocuk bunu sevgi ifadesi olarak değerlendirmeyebilir.

Özellikle de çok küçük yaşlarından itibaren hep böyle yaptıysanız bunu hayatınızın normal akışı olarak görüyordur. Yani onun için akşamları kurabiyeyle karşılanmak çok normal, zaten hep yaptığınız şey olmuş olabilir; akşam yemeği hazırlamanız gibi.

İleride eminim sevgiyle hatırlayacaktır çocukluğunda bu şekilde karşılamanızı ama şu an, şu anki bilinciyle bu onun için rutin olmuş olabilir. Siz ne için yaptığınızı biliyorsunuz ama bir çocuk bu tip dolaylı yolları değerlendiremiyor olabilir.

Bu mesaja katılıyorum. Çocuklar hele ki daha küçük yaşlarda sadece ailesini gördüğü için onlara aile içindekiler normal geliyor. Yaşı büyüdükçe, etrafta farklı aileler, farklı yaşantılar gördükçe daha iyi anlar sizi.

Mesela bende kardeşimde ergenlik zamanlarımızda babamın ilgisiz bir baba olduğunu anlamıştık. Çünkü hem yaşımız büyüdü hem de arkadaşlarımızın ailesiyle, babasıyla olan ilişkilerini gözlemledik. Ve o zaman aslında normalin o olduğunu farkettik.

Kızınız ileride farkına varacak ama şu an için onun sevgiden anladığı öpülmek, okşanmak, sarılmak vs. Biraz da babasının sözleri onu etkilemiş. İyice kafaya takmış olabilir.
 
Bana çocuk temastan hoşlanmıyor gibi değil de size ayak uydurmuş gibi geldi.
Benim de doğduğundan beri temastan hoşlanmadığını düşündüğüm 3 yaşında bir oğlum var.
Bugün ilk defa dakikalarca kucağıma sokuldu ve beni sev dedi durdu.
İlk defa 1 saat yatakta birbirimize dokuna dokuna debelendik.
Ve ben temas sevmiyor diye çocuğu etiketlediğimi düşünüyorum artık.
Sevdikçe nasıl pamuk gibi oldu, nasıl mutlu.
Bi taraftan da niye olduğunu bilmeden ağlıyorum şu an.
Önceden reddetmesinin bir sebebi vardı demek ki ama bilemiyorum bulamıyorum.
Çocukların buna ihtiyacı var, çok.
 
Astoria çok haklısın. Şöyle bir çocukluğumu düşündüğümde aşırı sert bir baba ve pasif bir anneyle büyümenin etkilerini üzerimde görebiliyorum.

Bir işi azıcık geç ya da beklenenden kötü yaptığımda bile azarlanma korkusu yaşardım. Evet ailem okumamı destekledi ama kalan diğer hususlarda destek göremedim. Dil ve müzik konusundaki yeteceğim ortadayken ailem beni destekleyecek herhangi bir tutum sergilemedi.

Çocukken diğer çocuklarla sokakta oynamak istemez hep evde olurdum. Kardeşim onlarla birlikte oynadığı halde. Kıyafet desen bayramdan bayrama, yırtık ayakkabılarla gezdiğimi bilirim. Ve şu an görüyorum ki bunları alacak beni eğitim konusunda destekleyecek maddi güçleri vardı ama tercih etmediler.

Şu an geldiğimiz noktada çocukların eğitimine ve maddi ihtiyaçlarına bu kadar takılmamın sebebi kendi ihtiyaçlarımın çocukken karşılanmamış olması belki de. Ama elimden geldiği kadar onlara sevgimi de gösterdiğimi dedüşünüyordum ama yeterli gelmediğini şu noktada görebiliyorum.

Artık bu konuda kendimi geliştirmek ve değiştirmek için adım atmayı planlıyorum. Kızlarımı çok seviyorum ve hep derim ‘Atatürk görse gurur duyardı diyebileceğim kız evlatları yetiştireceğim bu vatana’ diye şimdi buna ‘çok sevilen ve sevildiğini bilen kız evlatları’ yetiştirmek hedefi de eklendi. Değerli yorumun için teşekkürler. Kitabı sipariş veriyorum.

Harikasınız, bu kadar kolayca bu farkındalığa ulaşmanızı beklemiyordum, okuyunca epey bir şaşırdım. :) Sizde de ailenizin gösterdiği bu durum kendini aşırı tetikte olma ve bastırılmışlık gibi geçmişten kalma yaşantı örüntüleri ile kendisini göstermiş olabilir. Yani ailenizden görme riskinizin olduğunu düşündüğünüz azarlanma, eleştirilme kaygıları dolayısıyla kendinizi ortaya koymak için yüksek standartlar koymuşsunuz kendinize. Çocukluk döneminizden gelen çaba harcama, mükemmeliyetçi olma, yavaşlamakta zorlanma, hem kendinize hem başkalarına karşı aşırı eleştirel olma, mükemmel olmayı isteme buradan geliyor olabilir. Talepkâr, katı kuralları ve beklentileri olan ailelerde yetişmiş çocuklarda bunu görebiliriz. Aileniz sizi bir bakıma duygularınızı saklamaya, hatadan kaçınmaya ve mükemmel olmak için uğraşmaya zorlamış. Bu da kendini yetişkinlik döneminde çocuklarınıza olan davranışlarınızla göstermiş, bildiğiniz şey bu olduğu için. Hayatınızda her zaman yüksek standartlarınız olmuş olabilir (çocuklarınızı yetiştirirken bile bunu görebiliyorum, sürekli bir yüksek standart koyuyorsunuz farkındaysanız son paragrafta Atatürk'ten bahsettiğiniz kısımlar mesela), ailenizden gördüğünüz tavırlar sizin olumlu duygularınızı bastırmanıza ya da duygularınızı özgürce aktarmanızda zorlanmanıza neden oluyor olabilir. Ailenizin maddi durumu yeterli olmasına rağmen sizin onlara yük olacağınızı, onları zorlamamaya çalışmak istemeniz yine dediğim gibi mükemmel olma isteğinden kaynaklı bir fedakârlık davranışı olabilir. Hatta belki içten içe ihtiyaçlarınızın yeterince karşılanmadığını hissediyor ve ailenize kırgınlık bile duyuyor olabilirsiniz.

Bu örüntüleri kırmak zordur, çocukluktan beri bilinçdışınızda yerleştiği için. Ben şema terapi ile ilgilenen bir psikoterapistim ve danışanlarıma da size önerdiğim kitabı okutuyorum. Oradaki egzersizleri birlikte yaparak bu söylediğim geçmişten kalma yaşantı örüntüleri, yani şemalar üzerinde çalışıyoruz. Bir psikoterapist ile birlikte çalışmasanız da kitabın faydasını göreceğinize eminim.
 
Merhabalar. Cuma gününden beri sıkıntıdayım. Hamilelik sıkıntımı daha da arttırdı, öfkeden kuduruyorum da denebilir.

Ben duygularını temasla anlatabilen, kolay sarılan, öpen bir insan değilim. 10 yaşında ve 5 yaşında 2 kızım var.

Büyük kızım da aynen benim gibi. Kolay kolay duygularını açık etmez. Kolay sarılmaz, öpmez. Küçük ise tam tersi. Sürekli yanaşır, gelir yanağıma öpücük kondurur vs.

Eşim birkaç defa büyük kızım da yanınızdayken, ona yeterince temas etmediğimi, yeterince öpmediğimi söyledi. Daha önceleri bu konuda sorun yaşanmazken kızım bir anda bu konuda alıngan davranmaya başladı.

Bu arada tabi ki okula gidip gelirken öperim, birşeye üzülür sevinir öperim ama durduk yere şap şup öpmek aklıma gelmez.

Herneyse cuma günü eşim işten geldi. Bu arad kızların da benim de keyfimiz yerinde. Kızın odasına gidip mavi kaplı bir defter getirdi. ‘Bu bir rapor. 2 haftadır tutuyorum, bana kaç kez dokunmuşsun, kaç kez öpmüşsün, kardeşimi kaç kez öpmüşsün, hepsini yazdım’ dedi.

Bunu sitem ederek söyledi. Birşey söylememe fırsat kalmadan, eşim araya girdi ‘annen seninle çok sorun yaşayacak ilerde kızım, kardeşin ve sana karşı adaletli olmuyor’ dedi.

Ağlayacaktım zor tuttum kendimi. Kızlarımın herşeyiyle, en ufak ayrıntısına kadar ilgilenirim. Küçüklüklerinden beri tüm vaktimi onlara adadım. Hayattaki herşeyi geri plana attım ve karşılığında kötü anne olmakla suçlanıyorum.

Eşimi affedemiyorum ama kızıma da içten içe öfkeliyim. Benim dünyam onların etrafında dönerken, bana yaptıkları haksızlık gibi geliyor. Cuma’dan beri eşimle iletişim kurmuyorum. Lütfen tarafsız gözle yorumlar mısınız?

Ekleme: Kızım tanılı bir üstün zekalı. Yaşından büyük düşünen ve davranan bir çocuk. Bebekken bile temastan rahatsız olurdu. Küçük kızım ise 6 aylıkken kötü bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Bebekliği ve sonrası ablasına göre daha zordu. Onun da kendini güvende hissetme şekli temas etme, sarılma vs oldu. Hayatımız bu seyirde ilerlediği için büyük kızımı da uzaklığı da bu şekilde kabul edip irdelemedim. Büyük kızımın bu şekilde mutlu olduğunu düşündüm ama maalesef yanılmışım.

Kızınız ne kadar da üstün zekali da olsa bu o un çocuk olduğu ve ilgiye sevgiye ihtiyaç duyduğu gerçeğini değiştirmez. Belki kardesi gibi size gelip sarilamiyor olabir ama bu istemediği anlamina gelmez. Her cocuk farkli karakteredir. Küçük çocuğunuz daha kendini sevdirebiliyordur ama büyüğü yanaşmıyordur ama bu istemediği anlamına gelmez. Sizin onu sevmenizi bekliyordur ama bunu ifade etmek zor geliyor olabilir ki ifade etmek zorunda da değil ki bu bir cocuk. Ben sizi hatalı buldum. Tabiki sizin anlattıklarınıza istinaden bunu yazıyorum. Haddimi de asmak istemem ama bence çocuğun farkli bir cok sorunuyla ilgilenmeniz sevginizi gostermemenizin gerekcesi olamaz. Bence bundan sonra çocuğunuza o size gelmeden siz ona sürekli sevginizi gösterin. Cocuk içerlemiş anladığım kadarıyla. yüreğinde yara açmayın onun. Onu sürekli sevdiginizi söyleyerek tensel temas kurun.
 
Merhabalar. Cuma gününden beri sıkıntıdayım. Hamilelik sıkıntımı daha da arttırdı, öfkeden kuduruyorum da denebilir.

Ben duygularını temasla anlatabilen, kolay sarılan, öpen bir insan değilim. 10 yaşında ve 5 yaşında 2 kızım var.

Büyük kızım da aynen benim gibi. Kolay kolay duygularını açık etmez. Kolay sarılmaz, öpmez. Küçük ise tam tersi. Sürekli yanaşır, gelir yanağıma öpücük kondurur vs.

Eşim birkaç defa büyük kızım da yanınızdayken, ona yeterince temas etmediğimi, yeterince öpmediğimi söyledi. Daha önceleri bu konuda sorun yaşanmazken kızım bir anda bu konuda alıngan davranmaya başladı.

Bu arada tabi ki okula gidip gelirken öperim, birşeye üzülür sevinir öperim ama durduk yere şap şup öpmek aklıma gelmez.

Herneyse cuma günü eşim işten geldi. Bu arad kızların da benim de keyfimiz yerinde. Kızın odasına gidip mavi kaplı bir defter getirdi. ‘Bu bir rapor. 2 haftadır tutuyorum, bana kaç kez dokunmuşsun, kaç kez öpmüşsün, kardeşimi kaç kez öpmüşsün, hepsini yazdım’ dedi.

Bunu sitem ederek söyledi. Birşey söylememe fırsat kalmadan, eşim araya girdi ‘annen seninle çok sorun yaşayacak ilerde kızım, kardeşin ve sana karşı adaletli olmuyor’ dedi.

Ağlayacaktım zor tuttum kendimi. Kızlarımın herşeyiyle, en ufak ayrıntısına kadar ilgilenirim. Küçüklüklerinden beri tüm vaktimi onlara adadım. Hayattaki herşeyi geri plana attım ve karşılığında kötü anne olmakla suçlanıyorum.

Eşimi affedemiyorum ama kızıma da içten içe öfkeliyim. Benim dünyam onların etrafında dönerken, bana yaptıkları haksızlık gibi geliyor. Cuma’dan beri eşimle iletişim kurmuyorum. Lütfen tarafsız gözle yorumlar mısınız?

Ekleme: Kızım tanılı bir üstün zekalı. Yaşından büyük düşünen ve davranan bir çocuk. Bebekken bile temastan rahatsız olurdu. Küçük kızım ise 6 aylıkken kötü bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Bebekliği ve sonrası ablasına göre daha zordu. Onun da kendini güvende hissetme şekli temas etme, sarılma vs oldu. Hayatımız bu seyirde ilerlediği için büyük kızımı da uzaklığı da bu şekilde kabul edip irdelemedim. Büyük kızımın bu şekilde mutlu olduğunu düşündüm ama maalesef yanılmışım.
Esinizin yaklasimi hic hos degil boyle bir durumda sizin yaninizda olup kizinizla ona gore konusmasi gerekirdi esinizde atese odun atmis gibi yaklasmis cocuga
 
Aklıma şey geldi. Kadin esine beni sevdigini soyleyip gostermiyorsun diyen karisina sevmesem yanında olmazdım diyen koca 😉
Hamilesin duygusal yoğunluğun fazla canım ama bunun farkına varmaniz bile güzel eşine de böyle konularda asla bir daha çocukların yanında konuşmamasni söyle 4unuz beraber güzel bir akşam geçirip birkonusma yapın umarım 3 çocuklu harika bir aile olursunuz.
Yoksa esinizin bu soyledgi söz cocugunuzn aklında şema olarak kalır ve gelecekte aklına işler.
 
Merhabalar. Cuma gününden beri sıkıntıdayım. Hamilelik sıkıntımı daha da arttırdı, öfkeden kuduruyorum da denebilir.

Ben duygularını temasla anlatabilen, kolay sarılan, öpen bir insan değilim. 10 yaşında ve 5 yaşında 2 kızım var.

Büyük kızım da aynen benim gibi. Kolay kolay duygularını açık etmez. Kolay sarılmaz, öpmez. Küçük ise tam tersi. Sürekli yanaşır, gelir yanağıma öpücük kondurur vs.

Eşim birkaç defa büyük kızım da yanınızdayken, ona yeterince temas etmediğimi, yeterince öpmediğimi söyledi. Daha önceleri bu konuda sorun yaşanmazken kızım bir anda bu konuda alıngan davranmaya başladı.

Bu arada tabi ki okula gidip gelirken öperim, birşeye üzülür sevinir öperim ama durduk yere şap şup öpmek aklıma gelmez.

Herneyse cuma günü eşim işten geldi. Bu arad kızların da benim de keyfimiz yerinde. Kızın odasına gidip mavi kaplı bir defter getirdi. ‘Bu bir rapor. 2 haftadır tutuyorum, bana kaç kez dokunmuşsun, kaç kez öpmüşsün, kardeşimi kaç kez öpmüşsün, hepsini yazdım’ dedi.

Bunu sitem ederek söyledi. Birşey söylememe fırsat kalmadan, eşim araya girdi ‘annen seninle çok sorun yaşayacak ilerde kızım, kardeşin ve sana karşı adaletli olmuyor’ dedi.

Ağlayacaktım zor tuttum kendimi. Kızlarımın herşeyiyle, en ufak ayrıntısına kadar ilgilenirim. Küçüklüklerinden beri tüm vaktimi onlara adadım. Hayattaki herşeyi geri plana attım ve karşılığında kötü anne olmakla suçlanıyorum.

Eşimi affedemiyorum ama kızıma da içten içe öfkeliyim. Benim dünyam onların etrafında dönerken, bana yaptıkları haksızlık gibi geliyor. Cuma’dan beri eşimle iletişim kurmuyorum. Lütfen tarafsız gözle yorumlar mısınız?

Ekleme: Kızım tanılı bir üstün zekalı. Yaşından büyük düşünen ve davranan bir çocuk. Bebekken bile temastan rahatsız olurdu. Küçük kızım ise 6 aylıkken kötü bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Bebekliği ve sonrası ablasına göre daha zordu. Onun da kendini güvende hissetme şekli temas etme, sarılma vs oldu. Hayatımız bu seyirde ilerlediği için büyük kızımı da uzaklığı da bu şekilde kabul edip irdelemedim. Büyük kızımın bu şekilde mutlu olduğunu düşündüm ama maalesef yanılmışım.
E peki büyük kızınız durumu anlayacaktır o zaman...durumu aynen bize anlattığınız gibi anlattiniz mi...kardesin yapış yapış öpmeyi dokunmayı seviyor ama sen bebeklikten beri sevmiyorsun senin hoşuna gitmeyen birseyi yapmiyorum ben de ...illa birbirimizi sapsup öpmek zorunda degiliz kızım zaten artık kardesinde de.kısacagim bu durumu ben sizin icin ölürüm kuzularım öpmeyle ölçmeye çalışma bunu diye falan öneri sadece yapmışsınızdır belki.....ama.bu erkekler gerçekten duygusal zekada sıfırlar...kızınızın yaninda ortalığı gaza getirmesi bu cümleyle olmamış...aksine "kızım annen 10evlar dogursa 10unu.da ayni sever kardeşin yapış yapış hatta az öpüşün mikrop kapacaksiniz cok da iyi birsey degil" dese eşiniz kızınınız gözünde olay size tepki olmaz..benim eşim de.dikkat etmez lafina sözüne böyle 😔
 
Ay kıyamam :)
Büyük kızınız yavaştan ergenlik dönemine giriyor ve aklı bazı şeylere erdiği için küçük kızınızı kıskanmış belli ki.

Eşinizin yaptığı büyük terbiyesizlik. Kızınız içinde büyük yıkım.
 
Back
X