Daha çok yenisiniz, geçen yıl ben de sizin gibi endişeleniyordum. Bin tane kaygım vardı,hayatımda hiç kediye dokunmamistim bile.
Parayla satın almaya da karşıydim, halamin kedisi doğum yaptı iki bebekleri oldu hepsi bir evdeydi ama halamin sağlık sikintilarindan en azından birini sahiplendirelim dediler. İki çocuğum var delirdiler sevinçten eşim de çok istiyordu. Üç aylıktı bize geldiğinde. Minicik. O ufacık halinden bile korkuyordum. Yavrum yaklaşmak istiyor ben çığlık cigliya. Şimdi ne manyakmisim diyorum o halime
Zamanla alıştık birbirimize. Dünyanın en mükemmel duygusuymus. Eşyalarım gayet de kiymetliydi. Perdeleri yırttı, koltuklar pert, sandalyeler virane. Umrumda bile değil, canı sağ olsun,ömrü uzun olsun.
Şuan 1,5 yaşında. Evimizin prensesi. Asla kısıtlayamam yuregim el vermez, söylenenlere de kulak asmadim. Evde giremeyeceği yer olamaz,gönlü nereye isterse girebilir,nerde isterse yatabilir, her yere tirmanabilir hatta çıkamadığı yerleri kucaklayıp merakı gitsin diye ben gösteriyor olabilirim
Kilitli, kapalı kapı olamaz hatta öyle ki siz lavabodayken bile kapıyı çalabilir. Ağzının içinde söylenir durur açın kapiyi diye.
Siz o kedicikle bir çarşaf değiştirin dünyanın en keyifli isi. Cam silerim gelir koklar iyi yapmismiyim diye bakar, toz alırım kontrol eder. Çekmece temizleyin delirir meraktan, o kafayı sokmadan duramaz.
Bazen gelecek olanlar kediyi bı odaya kapatıp kapatamayacagimi sorar, kimse kusura bakmasın kapatamam bütün evde dolaşsın gelen kişiyi salona kapatırım ona bile homurdanir meleğim.
Geçenlerde çok hasta oldum öyle böyle değil ateş bı yandan yüksek tansiyon bir yandan perişanım 4 gün sürdü, o kipirdak yerinde duramayan kedi tam 4 gün yanımda yattı gece gündüz hiç gitmedi.
Uzattım mevzu kedicikle ilgili olunca tutamiyorum kendimi, duygularınızı serbest bırakın kedicik size ne yapmanız gerektiğini öğretecektir.