• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bir aile meselesi

Ulan ortada elle tutulur bişey yok ki şöyle şöyle yap diyim ceviz kabuğunu doldurmayacak şeyler herkes kendi işine baksa sorun çözülür aslında ama insanlar illa herkesin herseyine burnunu sokacak ne diyim başka şimdi
Savol bacım eline sağlık yazdığın için yinede muahhh 😘🫶😁😁
Canını yerim 🥰
 
hakedene hakkettiği gibi davranılmalı ama siz farkında olmadan acaba yengenize birşeyler mi yaptınız ya da abiniz ve yengeniz nişanlıyken anneniz babanız diğer büyük kardeşleriniz yapmıştır siz yaşınız itibariyle farketmemişsinizdir belki o da o yüzden böyle bir mesafe almıştır, yoksa durduk yere olsa abiniz bir yerde noluyor der
 
Ay yarisina gelince daha 50 paragraf daha oldugunu farkettim ama artik birakamazdim o kadar emek verip okumustum sjdsjf
Tek dert oturmak degil demissiniz ama konu boyunca yer yoktu en dibe oturduk diyip durmussunuz bir an tansiyonum dustu 🥴
Yengenizin bu tarz oldugunu bildiginiz halde niye aileniz 50bin yardim ediyor tv aliyorsunuz vs vs
Abi biz bunlari bunlari yapacaktik ama yengem baklava boregi bile kendi ailesine yaptiriyor bize hicbirsey yapmayin dedi diyip gececektiniz
Yengeniz sizinle gorusmek istemiyor bunu da sizi dislayarak deger vermeyerek her turlu gosteriyor ama siz ailecek hala gorusuyorsunuz
Abiniz diye ya da ogullari diye trip atma luksunuz neden yok anlamiyorum
Ben beni geren akraba kardes vs gorusmeyen biri oldugum icin sizin israrla gorusme talebinizi anlayamadim
Yengeniz oturup kisir yerken siz burda dertlenip destan yazdiniz mesela
 
Merhaba, daha önce de abim ve eşiyle ilgili bir konu açmıştım. Yeğenim evlilik yoluna girdiğinden beri yengem abimin yanında farklı yalnızken farklı davrandı bize. Tek derdi hep kendi ailesi baş köşede olsun, en iyi onun ailesi, her şeye layık olan onun ailesi ama biz hiçbir yerde olmayalım istedi. Bunu abime açıkça dile getiremediği için laf arasında imalarla can sıktı hep.

En basiti tanışma için kızın evine gidilecekken sürekli evleri küçük az kişi gidilecek dedi. Ben de böyle şeylere hiç takılmam. Hep bunu dile getirdim, ben alınmam, eğer kişi sınırlaması varsa biz katılmayabiliriz dedim hep. Çiftler nasıl mutlu olacaksa öyle olsun saygı duyarım dedim. Gerekirse annemle babamla da konuşurum sadece anne baba olarak gidecekseniz de anlayışla karşılanır dedim. Ama tabi hiç akıl edemedim bunları abimin yanında konuşmayı. Yengem hep bana kıyıda köşede mutfakta çay hazırlarken vs bu konuları açtığı için ben de orada söylemiş oldum ve abimin bu konuşmalardan haberi olmadı. Sonra bir akrabanın yanında dedi ki az kişi gitmek gerekiyor, kendi aileme ne desem yaparlar ama bu taraf anlamazki falan dedi. Oysaki kendi ailesine asla öyle bir şey diyemez, dese de anlamaz ısrarcı olurlar.

Bunun gibi birçok kırıcı şey oldu hep neyse neyse diye diye sustuk. En son kına gecesine gittik. Kına kadınlar arasında. Salonun en ortasındaki iki masa ayrılmış. Bir masada kızın ailesi, yakınları. Diğer masada yengemin ailesi. O akşam abim hadi çıkalım misafir gibi geç mi gideceğiz diyor. Yengem hep ay durun durun daha erken diyerek bizi oyaladı. Salona gittiğimizde ailesi çoktan kız ailesinin yan tarafına yerleşmişti. Yengem de bizi salonun en ücra köşesine götürdü. En dip tarafta ve hiçbir şey görülmeyen bir yer. Haliyle bizim de misafirlerimiz geldi ve hepimiz o dip köşeye sıkıştık. Çünkü gittiğimizde salon dolmuştu. Ama yengemin savunması şu. Bakın size hemen sahnenin yanını ayırdım diyor. Ama asla sahne bile görünmüyor dekordan yan taraftan. Bu arada görünmemesi de sorun değil. Art niyetli davranması mesele.

Neyse kına bitti sıra düğüne geldi. Yine konvoy vs hep birlikte salona gidildi. Biz girerken anne babalar misafirleri karşılıyorlar. Yengem bana dedi ki ay hoşgeldiniz geçin bize de yer ayırın. Ben de o kadar salağım ki gerçek sanıyorum. Neyse salona girdik bu defa ailesi “damat ailesi” yazan masaya yerleşmiş. Ben de hala olayı anlamadım, yengemin kız kardeşine diyorum ki Ayşe abla damat masası için sadece bu masa mı ayrılmış başka yok mu diyorum. Hepsi bana bakarak Yoo sadece burası ayrılmış dediler. O ara baktım yengemin çantası falan da masada. O an anladım bunun da kasıtlı olduğunu. Bu defa bize masa bile ayrılmamış, yani dip köşeyi bile ayırma gereği duymamışlar, salon da doluydu. En dipte bir masa bulup oturduk.

Bu arada asla böyle masa sandalye dert edecek değilim. Özellikle en yakınlarımın önemli günlerinde bunları takmam. Hatta bir ara bizim masa bile o kadar doldu ki sahnenin kenarına oturdum, kolonun üzerindeydim bir ara. Hiç önemli değil. Burada tek üzüldüğüm yengemin kasıtlı şekilde bize bunu yapması. Ben buraya eşimin ailesiyle ilgili pek çok konu açtım, o kadar sıkıntılar yaşadık ama onlara bile göz göre göre bunu yapmam. Kaldı ki ben çocuğumun doğum gününü bile gönlümce kutlamıyorum, eğer bir şey organize edersem eşimin ailesini de çağırmalıyım diye. Çünkü ailemle bir araya gelsinler de istemiyorum. Neyse demem o ki yengemin yaptığı çok üzdü hepimizi.

Bu ilk değil tabi ki. Evlendiğinden beri bizi hiç istemedi ve bunu hep belli etti ama abim hep bizi suçlu gördü. Biz de o üzülmesin diye eşinin yaptıklarına sessiz kaldık. Annem hep aman evlerinde düzeni bozulmasın diye diye kıyıda köşede ağladı ama abime hiçbir şey anlatmadı ki burada annem de hatalı. Biriktirmek yerine arada bazı şeyler dile getirilebilirdi.

Mesela çocukların sünnetini benim üniversite sınavımın olduğu güne denk getirdiler. Ben her şey bittikten sonra yetişmiştim. Annesini baş köşeye çocukların yanında oturtmuştu. Annem her zamanki gibi misafir gibi bir kenardaydı odaya bile girememiş. Çünkü yengemin tüm ailesi ve akrabaları dosya doluşmuştu. Bahçede masalar vardı yemek kurulmuştu. Erkekler bahçede kadınlar evde mevlid dinliyordu. Sonra herkes bahçede yemek yiyecek dendi ama kendi akrabalarının hepsine eve yemek çıkarttı bizim misafirlerimize yemek aşağıda dedi. Misafirler de yemeden gittiler.

Daha sonradan bir çocukları daha oldu ona sünnet merasimi yapmadılar sadece evde kuran okuturuz demişlerdi. Evimiz abimlere 5 dk. Kendi ailesi şehir dışında yaşadığı halde annesini kardeşlerini çağırmış annemi çağırmamıştı. Annem komşulardan duymuştu sünnet okumasını. Nasıl olduysa annem bunu abime sormayı başardı. Abim de demiş ki cuma kuranı okurken annesiyle kardeşi tesadüfen denk gelmiş. Hafta içi kardeşinin çocukları okula gidiyor ve tesadüfen cuma kuranına denk geliyorlar. O gün de sünnet okumasına denk geliyorlar.

Buna benzer o kadar çok şey var ki. Hep sustuk. Ben zaten abimden çok küçüğüm neredeyse 20 yaş var aramızda. Haliyle bu olaylar olurken ben çok da söz hakkına sahip değildim. Ama en son düğünde olanlar çok canımı sıkınca direkt düğünün ortasında, abimin yanında yengeme dedim ki; yenge sen zaten yer ayırmışsın bana neden tekrar yer ayır dedin ki dedim. En azından bir yan masayı da annemlere ayırabilirdin, babanne ve dede olarak oturabilirlerdi dedim. Otursaydınız siz de dedi. Yer yoktu dedim, kınada da böyle olunca söylemek istedim dedim. direkt gitti yanımızdan. Sonra abim de bitti. Neyse dedim inşallah abim bu yapılanı görür de bir sandalye alır biraz anne babasının masada oturur gönül almak için. En azından yapılan haksızlığın farkında olduğunu belli eder. Yine sonra giderse gider o masaya. Ama yok o da orada oturdu. Ve her gelen düğünde annemi babamı arıyorlar siz niye burda dip köşedesiniz falan diye soruyorlar. Bu arada damat masasında yengemin köyden gelen amcası dahil hepsi oturuyorlar.

Yengeme sorsanız her şeyi kardeşleri yapıyor. İyi ki varlar. Onlar olmasa düğün bile olmazdı yani. Mesela düğün günü için yapılacak bir şey var mı diye sorduk önceden. Ay bizim kızlar her şeyi yapıp getirecek dedi. Ya salak mısınız yani her şey burada da yapılabilir biz de yapabiliriz şehir dışından börek baklava biraz şov değil mi. Bize asla söylemiyor en son söylüyor ki hiçbir şey yapmamış olalım diye. Yaptıkları içi çul çaput yani. Yok kına mendili yok araba havlusu bilmem ne. Bir tepsi böreği bi tencere kavurmalı pilavı biz burda zaten yapar yaptırırdık. Onu bile bir hafta önceden ay sadece uzaktan gelenlere yemek verilecek diye vurguladı ki uzaktan sadece kendi misafiri geliyor.

Öte yandan annem abime düğüne destek için 50 bin verdi. Diğer abim hem yatak odasını aldı hem de maddi destek oldu. Büyük abimin kızları ev hediyesi olarak 40 bine tv aldılar evlenen yeğenime. Eşim gelin arabasını ayarladı süsletti. Ama gel gelelim biz hiçbir şeye yaramayan insanlarız. Kardeşleri olmasa yengem ne yapardı bilmiyorum.

Düğün ertesi amcamın oğlu hepimizi yemeğe davet etti. Ben de orada yengeme selam vermedim, iletişim de kurmadım. İlk defa böyle bir şey yapıyorum ama çok üzüldüm gerçekten.

Sonrasında annemle babam da bu düğünü gündeme getirmişler abimle yengem bir gün onlara gittiğinde konuyu açmışlar. Sanki her şeyin sorumlusu benmişim gibi abim diyormuş ki Alin zaten yengesiyle konuşmadı. Beni zaten hiç aramaz ben abi değilim zaten. Salak saçma savunmalar. Yengem de diyormuş ki onlar misafirdi siz ev sahibiydiniz. Abim diyormuş ki sizin bizimle misafir karşılamanız gerekiyordu. 80 yaşındaki annemle babam ayakda durup kapıda misafir karşılayacak??? Oturdukları için suçlu oldular.

Benim fikrim suçlu olan abim. Eşi bizi en başından istemiyordu. Belli ki abim onu bir şeylere zorladı. O da bizden iyice nefret etti. Oysaki istemiyorsa görüşmeseydi. Zorlamaya gerek yoktu. Evlendiğinde yaşı çok küçüktü ve annesi yönlendiriyordu onu. Belki zamanla annesinin söylediği gibi olmadığını görecekti ve kendisi yakınlaşacaktı bize. Yakınlaşmazsa da kendi bilirdi. Kimse kimseyi zorla kabul etmek zorunda değil. Abim anne babasıyla bizlerle iletişimde kalsa gerisi önemli değildi. Kimse ona eşiyle ilgili sorun çıkarmazdı. Tüm bu aptallıklar olurken bile kimse abime sesini çıkarmadı. Annem babam onu hiç arada bırakmadı. Ama abim bunu görmek yerine hep bize yüklendi. Nasıl olsa idare ediyoruz diye en ufak şeyde bize bağırdı çağırdı. Siz beni ayırıyorsunuz dedi sonra da. Oysaki kendisi ayrıldı bizde. Eşi istemedi bizi. Kıyıda köşede bize imalarda bulununca biz de istenmediğimiz yere çekinerek gittik. Çekimser kaldık uzak durduk. Abim bunu görmek yerine siz beni dışladınız dedi.

Bu düğün aralıkta oldu ve biz genelde abimlerle annemde denk geliyorduk. Ben bu olaydan sonra onların geleceği günlerde anneme ( her hafta aynı gün geliyorlar) gitmedim. Çünkü yengemi görmek istemiyorum. Artık abimin hatırı için de bir şey yapmak istemiyorum. Ara giderek açıldı. Geçen gün babamın sağlık durumuyla ilgili bir şey oldu ben biraz endişelendim ve uzun zaman sonra abimi aramak durumundaydım. Konuşurken de ağladım maalesef. O ara biraz iletişimdeydik. Sonrasında o beni aradı ağlayacak bir şey yokmuş ben araştırdım vs diye. Şimdi çok gerginim iftara çağırırlarsa gitmek istemiyorum. Çünkü annemlere gittiğinde falan surat asıyormuş yengem. Onun yüzünü görmek istemiyorum. Bayramda da denk gelmek istemiyorum ama bu defa evlerine gitmek gerekecek. Onu da istemiyorum. Gitmezsem ipler tamamen kopacak bu doğru mu bilmiyorum. Abimle açık konuşsam anne babasını suçlayan beni hiç dinlemez. Durduk yere küsmüş gibi olmak istemiyorum ama hatır için kimseyle zoraki ilişki kurmak da istemiyorum. Yanlış bir açıdan mı bakıyorum? Sizce ne yapmalıyım?
Sorun abinizde. Denge sağlanmamış, annenler çok pasif kalmış. İlle kavga gürültüye gerek yok konuşarak alılabilecek şeyler yaşanabilirdi. Ama ben olsam bende görüşmek istemem. Umursamamda. Çünkü belliki abinizde o tarafa uymuş. Sonra bir durum olsa siz kötü olursunuz çünkü annenize göre onun oğlu ve idare etmek durumunda. Ama siz değilsiniz. Mininmum görüşmek umursamamak iyidir. O size sataşsın niye konuşmuyorsun vs diye. O zaman eteğinizdeki taşları dökersiniz.
 
hakedene hakkettiği gibi davranılmalı ama siz farkında olmadan acaba yengenize birşeyler mi yaptınız ya da abiniz ve yengeniz nişanlıyken anneniz babanız diğer büyük kardeşleriniz yapmıştır siz yaşınız itibariyle farketmemişsinizdir belki o da o yüzden böyle bir mesafe almıştır, yoksa durduk yere olsa abiniz bir yerde noluyor der
İnanki durduk yere yapanda var hemde bizde. Huy meselesi bence
 
İnanki durduk yere yapanda var hemde bizde. Huy meselesi bence
Bence huy meselesi değil iyi bi araştırın derim, kimse durduk yere eşinin ailesine öyle davranmaz hele toplum içinde düğünde dernekte zannetmiyorum. Bilmediğiniz şeyler olabilir farkında olmadığınız şeyler
 
Hepsini okudum ve aklima istemsizce leopar tayt giyen hayın yenge ve gorumcesi geldi, tabi seni biliyoruz alindalin, sen oradaki deli gorumce degilsin.

Ama birsey diyecegim, abin oradaki abi gibi varsa yoksa karisi, varsa yoksa canisi kafasinda.

O adam zehri almis bi kere bu is burdan donmez, sen kendi evine yuvana bak bosver.

Ha bu arada, dershane aciyordunuz ne oldu o is? A alindalin
 
Merhaba, daha önce de abim ve eşiyle ilgili bir konu açmıştım. Yeğenim evlilik yoluna girdiğinden beri yengem abimin yanında farklı yalnızken farklı davrandı bize. Tek derdi hep kendi ailesi baş köşede olsun, en iyi onun ailesi, her şeye layık olan onun ailesi ama biz hiçbir yerde olmayalım istedi. Bunu abime açıkça dile getiremediği için laf arasında imalarla can sıktı hep.

En basiti tanışma için kızın evine gidilecekken sürekli evleri küçük az kişi gidilecek dedi. Ben de böyle şeylere hiç takılmam. Hep bunu dile getirdim, ben alınmam, eğer kişi sınırlaması varsa biz katılmayabiliriz dedim hep. Çiftler nasıl mutlu olacaksa öyle olsun saygı duyarım dedim. Gerekirse annemle babamla da konuşurum sadece anne baba olarak gidecekseniz de anlayışla karşılanır dedim. Ama tabi hiç akıl edemedim bunları abimin yanında konuşmayı. Yengem hep bana kıyıda köşede mutfakta çay hazırlarken vs bu konuları açtığı için ben de orada söylemiş oldum ve abimin bu konuşmalardan haberi olmadı. Sonra bir akrabanın yanında dedi ki az kişi gitmek gerekiyor, kendi aileme ne desem yaparlar ama bu taraf anlamazki falan dedi. Oysaki kendi ailesine asla öyle bir şey diyemez, dese de anlamaz ısrarcı olurlar.

Bunun gibi birçok kırıcı şey oldu hep neyse neyse diye diye sustuk. En son kına gecesine gittik. Kına kadınlar arasında. Salonun en ortasındaki iki masa ayrılmış. Bir masada kızın ailesi, yakınları. Diğer masada yengemin ailesi. O akşam abim hadi çıkalım misafir gibi geç mi gideceğiz diyor. Yengem hep ay durun durun daha erken diyerek bizi oyaladı. Salona gittiğimizde ailesi çoktan kız ailesinin yan tarafına yerleşmişti. Yengem de bizi salonun en ücra köşesine götürdü. En dip tarafta ve hiçbir şey görülmeyen bir yer. Haliyle bizim de misafirlerimiz geldi ve hepimiz o dip köşeye sıkıştık. Çünkü gittiğimizde salon dolmuştu. Ama yengemin savunması şu. Bakın size hemen sahnenin yanını ayırdım diyor. Ama asla sahne bile görünmüyor dekordan yan taraftan. Bu arada görünmemesi de sorun değil. Art niyetli davranması mesele.

Neyse kına bitti sıra düğüne geldi. Yine konvoy vs hep birlikte salona gidildi. Biz girerken anne babalar misafirleri karşılıyorlar. Yengem bana dedi ki ay hoşgeldiniz geçin bize de yer ayırın. Ben de o kadar salağım ki gerçek sanıyorum. Neyse salona girdik bu defa ailesi “damat ailesi” yazan masaya yerleşmiş. Ben de hala olayı anlamadım, yengemin kız kardeşine diyorum ki Ayşe abla damat masası için sadece bu masa mı ayrılmış başka yok mu diyorum. Hepsi bana bakarak Yoo sadece burası ayrılmış dediler. O ara baktım yengemin çantası falan da masada. O an anladım bunun da kasıtlı olduğunu. Bu defa bize masa bile ayrılmamış, yani dip köşeyi bile ayırma gereği duymamışlar, salon da doluydu. En dipte bir masa bulup oturduk.

Bu arada asla böyle masa sandalye dert edecek değilim. Özellikle en yakınlarımın önemli günlerinde bunları takmam. Hatta bir ara bizim masa bile o kadar doldu ki sahnenin kenarına oturdum, kolonun üzerindeydim bir ara. Hiç önemli değil. Burada tek üzüldüğüm yengemin kasıtlı şekilde bize bunu yapması. Ben buraya eşimin ailesiyle ilgili pek çok konu açtım, o kadar sıkıntılar yaşadık ama onlara bile göz göre göre bunu yapmam. Kaldı ki ben çocuğumun doğum gününü bile gönlümce kutlamıyorum, eğer bir şey organize edersem eşimin ailesini de çağırmalıyım diye. Çünkü ailemle bir araya gelsinler de istemiyorum. Neyse demem o ki yengemin yaptığı çok üzdü hepimizi.

Bu ilk değil tabi ki. Evlendiğinden beri bizi hiç istemedi ve bunu hep belli etti ama abim hep bizi suçlu gördü. Biz de o üzülmesin diye eşinin yaptıklarına sessiz kaldık. Annem hep aman evlerinde düzeni bozulmasın diye diye kıyıda köşede ağladı ama abime hiçbir şey anlatmadı ki burada annem de hatalı. Biriktirmek yerine arada bazı şeyler dile getirilebilirdi.

Mesela çocukların sünnetini benim üniversite sınavımın olduğu güne denk getirdiler. Ben her şey bittikten sonra yetişmiştim. Annesini baş köşeye çocukların yanında oturtmuştu. Annem her zamanki gibi misafir gibi bir kenardaydı odaya bile girememiş. Çünkü yengemin tüm ailesi ve akrabaları dosya doluşmuştu. Bahçede masalar vardı yemek kurulmuştu. Erkekler bahçede kadınlar evde mevlid dinliyordu. Sonra herkes bahçede yemek yiyecek dendi ama kendi akrabalarının hepsine eve yemek çıkarttı bizim misafirlerimize yemek aşağıda dedi. Misafirler de yemeden gittiler.

Daha sonradan bir çocukları daha oldu ona sünnet merasimi yapmadılar sadece evde kuran okuturuz demişlerdi. Evimiz abimlere 5 dk. Kendi ailesi şehir dışında yaşadığı halde annesini kardeşlerini çağırmış annemi çağırmamıştı. Annem komşulardan duymuştu sünnet okumasını. Nasıl olduysa annem bunu abime sormayı başardı. Abim de demiş ki cuma kuranı okurken annesiyle kardeşi tesadüfen denk gelmiş. Hafta içi kardeşinin çocukları okula gidiyor ve tesadüfen cuma kuranına denk geliyorlar. O gün de sünnet okumasına denk geliyorlar.

Buna benzer o kadar çok şey var ki. Hep sustuk. Ben zaten abimden çok küçüğüm neredeyse 20 yaş var aramızda. Haliyle bu olaylar olurken ben çok da söz hakkına sahip değildim. Ama en son düğünde olanlar çok canımı sıkınca direkt düğünün ortasında, abimin yanında yengeme dedim ki; yenge sen zaten yer ayırmışsın bana neden tekrar yer ayır dedin ki dedim. En azından bir yan masayı da annemlere ayırabilirdin, babanne ve dede olarak oturabilirlerdi dedim. Otursaydınız siz de dedi. Yer yoktu dedim, kınada da böyle olunca söylemek istedim dedim. direkt gitti yanımızdan. Sonra abim de bitti. Neyse dedim inşallah abim bu yapılanı görür de bir sandalye alır biraz anne babasının masada oturur gönül almak için. En azından yapılan haksızlığın farkında olduğunu belli eder. Yine sonra giderse gider o masaya. Ama yok o da orada oturdu. Ve her gelen düğünde annemi babamı arıyorlar siz niye burda dip köşedesiniz falan diye soruyorlar. Bu arada damat masasında yengemin köyden gelen amcası dahil hepsi oturuyorlar.

Yengeme sorsanız her şeyi kardeşleri yapıyor. İyi ki varlar. Onlar olmasa düğün bile olmazdı yani. Mesela düğün günü için yapılacak bir şey var mı diye sorduk önceden. Ay bizim kızlar her şeyi yapıp getirecek dedi. Ya salak mısınız yani her şey burada da yapılabilir biz de yapabiliriz şehir dışından börek baklava biraz şov değil mi. Bize asla söylemiyor en son söylüyor ki hiçbir şey yapmamış olalım diye. Yaptıkları içi çul çaput yani. Yok kına mendili yok araba havlusu bilmem ne. Bir tepsi böreği bi tencere kavurmalı pilavı biz burda zaten yapar yaptırırdık. Onu bile bir hafta önceden ay sadece uzaktan gelenlere yemek verilecek diye vurguladı ki uzaktan sadece kendi misafiri geliyor.

Öte yandan annem abime düğüne destek için 50 bin verdi. Diğer abim hem yatak odasını aldı hem de maddi destek oldu. Büyük abimin kızları ev hediyesi olarak 40 bine tv aldılar evlenen yeğenime. Eşim gelin arabasını ayarladı süsletti. Ama gel gelelim biz hiçbir şeye yaramayan insanlarız. Kardeşleri olmasa yengem ne yapardı bilmiyorum.

Düğün ertesi amcamın oğlu hepimizi yemeğe davet etti. Ben de orada yengeme selam vermedim, iletişim de kurmadım. İlk defa böyle bir şey yapıyorum ama çok üzüldüm gerçekten.

Sonrasında annemle babam da bu düğünü gündeme getirmişler abimle yengem bir gün onlara gittiğinde konuyu açmışlar. Sanki her şeyin sorumlusu benmişim gibi abim diyormuş ki Alin zaten yengesiyle konuşmadı. Beni zaten hiç aramaz ben abi değilim zaten. Salak saçma savunmalar. Yengem de diyormuş ki onlar misafirdi siz ev sahibiydiniz. Abim diyormuş ki sizin bizimle misafir karşılamanız gerekiyordu. 80 yaşındaki annemle babam ayakda durup kapıda misafir karşılayacak??? Oturdukları için suçlu oldular.

Benim fikrim suçlu olan abim. Eşi bizi en başından istemiyordu. Belli ki abim onu bir şeylere zorladı. O da bizden iyice nefret etti. Oysaki istemiyorsa görüşmeseydi. Zorlamaya gerek yoktu. Evlendiğinde yaşı çok küçüktü ve annesi yönlendiriyordu onu. Belki zamanla annesinin söylediği gibi olmadığını görecekti ve kendisi yakınlaşacaktı bize. Yakınlaşmazsa da kendi bilirdi. Kimse kimseyi zorla kabul etmek zorunda değil. Abim anne babasıyla bizlerle iletişimde kalsa gerisi önemli değildi. Kimse ona eşiyle ilgili sorun çıkarmazdı. Tüm bu aptallıklar olurken bile kimse abime sesini çıkarmadı. Annem babam onu hiç arada bırakmadı. Ama abim bunu görmek yerine hep bize yüklendi. Nasıl olsa idare ediyoruz diye en ufak şeyde bize bağırdı çağırdı. Siz beni ayırıyorsunuz dedi sonra da. Oysaki kendisi ayrıldı bizde. Eşi istemedi bizi. Kıyıda köşede bize imalarda bulununca biz de istenmediğimiz yere çekinerek gittik. Çekimser kaldık uzak durduk. Abim bunu görmek yerine siz beni dışladınız dedi.

Bu düğün aralıkta oldu ve biz genelde abimlerle annemde denk geliyorduk. Ben bu olaydan sonra onların geleceği günlerde anneme ( her hafta aynı gün geliyorlar) gitmedim. Çünkü yengemi görmek istemiyorum. Artık abimin hatırı için de bir şey yapmak istemiyorum. Ara giderek açıldı. Geçen gün babamın sağlık durumuyla ilgili bir şey oldu ben biraz endişelendim ve uzun zaman sonra abimi aramak durumundaydım. Konuşurken de ağladım maalesef. O ara biraz iletişimdeydik. Sonrasında o beni aradı ağlayacak bir şey yokmuş ben araştırdım vs diye. Şimdi çok gerginim iftara çağırırlarsa gitmek istemiyorum. Çünkü annemlere gittiğinde falan surat asıyormuş yengem. Onun yüzünü görmek istemiyorum. Bayramda da denk gelmek istemiyorum ama bu defa evlerine gitmek gerekecek. Onu da istemiyorum. Gitmezsem ipler tamamen kopacak bu doğru mu bilmiyorum. Abimle açık konuşsam anne babasını suçlayan beni hiç dinlemez. Durduk yere küsmüş gibi olmak istemiyorum ama hatır için kimseyle zoraki ilişki kurmak da istemiyorum. Yanlış bir açıdan mı bakıyorum? Sizce ne yapmalıyım?
El kızını bukadar takmayın yahu bu ne uzun hikaye böyle ? Lütfen insanlara bukadar anlam yükleyip beklentilere girmeyin benimde yengelerim var ama mesafeliyim , tabi ki el kızının ailesi daha önemli daha kıymetli olucak .. kendi mutluluğuna kendi işlerine odaklan .. hiç kimseye takılma allah rızası için kızlar kesin bu saçmalığı. Abiniz mutluysa huzurluysa uzak olsunlar ama sağ olsunlar deyip geçmeyi bilin. Hayatta okadar çok şey oluyo ki bunca kargaşanın içinde bunca sorunun içinde bunlara takılacak zamanı konuları nasıl buluyorsunuz hakikaten şaşırıyorum.

Kızlar işiniz yoksa eliniz iş tutsun,
Hobiniz yoksa hobi edinin.
Ehliyetiniz yoksa yapın. Sadece kendi mutluluğunuzla ilgilenin sadece siz ve aileniz olun. Çok daha mutlu olucaksınız

Biliyormusunuz insanları umursamamayı, onların verdiği değeri kadar verip ama edepsizleşmeden bunları yapmak okadar güzel ki.. ben geç keşfettim ama çok zevkli :)ü
 
Merhaba, daha önce de abim ve eşiyle ilgili bir konu açmıştım. Yeğenim evlilik yoluna girdiğinden beri yengem abimin yanında farklı yalnızken farklı davrandı bize. Tek derdi hep kendi ailesi baş köşede olsun, en iyi onun ailesi, her şeye layık olan onun ailesi ama biz hiçbir yerde olmayalım istedi. Bunu abime açıkça dile getiremediği için laf arasında imalarla can sıktı hep.

En basiti tanışma için kızın evine gidilecekken sürekli evleri küçük az kişi gidilecek dedi. Ben de böyle şeylere hiç takılmam. Hep bunu dile getirdim, ben alınmam, eğer kişi sınırlaması varsa biz katılmayabiliriz dedim hep. Çiftler nasıl mutlu olacaksa öyle olsun saygı duyarım dedim. Gerekirse annemle babamla da konuşurum sadece anne baba olarak gidecekseniz de anlayışla karşılanır dedim. Ama tabi hiç akıl edemedim bunları abimin yanında konuşmayı. Yengem hep bana kıyıda köşede mutfakta çay hazırlarken vs bu konuları açtığı için ben de orada söylemiş oldum ve abimin bu konuşmalardan haberi olmadı. Sonra bir akrabanın yanında dedi ki az kişi gitmek gerekiyor, kendi aileme ne desem yaparlar ama bu taraf anlamazki falan dedi. Oysaki kendi ailesine asla öyle bir şey diyemez, dese de anlamaz ısrarcı olurlar.

Bunun gibi birçok kırıcı şey oldu hep neyse neyse diye diye sustuk. En son kına gecesine gittik. Kına kadınlar arasında. Salonun en ortasındaki iki masa ayrılmış. Bir masada kızın ailesi, yakınları. Diğer masada yengemin ailesi. O akşam abim hadi çıkalım misafir gibi geç mi gideceğiz diyor. Yengem hep ay durun durun daha erken diyerek bizi oyaladı. Salona gittiğimizde ailesi çoktan kız ailesinin yan tarafına yerleşmişti. Yengem de bizi salonun en ücra köşesine götürdü. En dip tarafta ve hiçbir şey görülmeyen bir yer. Haliyle bizim de misafirlerimiz geldi ve hepimiz o dip köşeye sıkıştık. Çünkü gittiğimizde salon dolmuştu. Ama yengemin savunması şu. Bakın size hemen sahnenin yanını ayırdım diyor. Ama asla sahne bile görünmüyor dekordan yan taraftan. Bu arada görünmemesi de sorun değil. Art niyetli davranması mesele.

Neyse kına bitti sıra düğüne geldi. Yine konvoy vs hep birlikte salona gidildi. Biz girerken anne babalar misafirleri karşılıyorlar. Yengem bana dedi ki ay hoşgeldiniz geçin bize de yer ayırın. Ben de o kadar salağım ki gerçek sanıyorum. Neyse salona girdik bu defa ailesi “damat ailesi” yazan masaya yerleşmiş. Ben de hala olayı anlamadım, yengemin kız kardeşine diyorum ki Ayşe abla damat masası için sadece bu masa mı ayrılmış başka yok mu diyorum. Hepsi bana bakarak Yoo sadece burası ayrılmış dediler. O ara baktım yengemin çantası falan da masada. O an anladım bunun da kasıtlı olduğunu. Bu defa bize masa bile ayrılmamış, yani dip köşeyi bile ayırma gereği duymamışlar, salon da doluydu. En dipte bir masa bulup oturduk.

Bu arada asla böyle masa sandalye dert edecek değilim. Özellikle en yakınlarımın önemli günlerinde bunları takmam. Hatta bir ara bizim masa bile o kadar doldu ki sahnenin kenarına oturdum, kolonun üzerindeydim bir ara. Hiç önemli değil. Burada tek üzüldüğüm yengemin kasıtlı şekilde bize bunu yapması. Ben buraya eşimin ailesiyle ilgili pek çok konu açtım, o kadar sıkıntılar yaşadık ama onlara bile göz göre göre bunu yapmam. Kaldı ki ben çocuğumun doğum gününü bile gönlümce kutlamıyorum, eğer bir şey organize edersem eşimin ailesini de çağırmalıyım diye. Çünkü ailemle bir araya gelsinler de istemiyorum. Neyse demem o ki yengemin yaptığı çok üzdü hepimizi.

Bu ilk değil tabi ki. Evlendiğinden beri bizi hiç istemedi ve bunu hep belli etti ama abim hep bizi suçlu gördü. Biz de o üzülmesin diye eşinin yaptıklarına sessiz kaldık. Annem hep aman evlerinde düzeni bozulmasın diye diye kıyıda köşede ağladı ama abime hiçbir şey anlatmadı ki burada annem de hatalı. Biriktirmek yerine arada bazı şeyler dile getirilebilirdi.

Mesela çocukların sünnetini benim üniversite sınavımın olduğu güne denk getirdiler. Ben her şey bittikten sonra yetişmiştim. Annesini baş köşeye çocukların yanında oturtmuştu. Annem her zamanki gibi misafir gibi bir kenardaydı odaya bile girememiş. Çünkü yengemin tüm ailesi ve akrabaları dosya doluşmuştu. Bahçede masalar vardı yemek kurulmuştu. Erkekler bahçede kadınlar evde mevlid dinliyordu. Sonra herkes bahçede yemek yiyecek dendi ama kendi akrabalarının hepsine eve yemek çıkarttı bizim misafirlerimize yemek aşağıda dedi. Misafirler de yemeden gittiler.

Daha sonradan bir çocukları daha oldu ona sünnet merasimi yapmadılar sadece evde kuran okuturuz demişlerdi. Evimiz abimlere 5 dk. Kendi ailesi şehir dışında yaşadığı halde annesini kardeşlerini çağırmış annemi çağırmamıştı. Annem komşulardan duymuştu sünnet okumasını. Nasıl olduysa annem bunu abime sormayı başardı. Abim de demiş ki cuma kuranı okurken annesiyle kardeşi tesadüfen denk gelmiş. Hafta içi kardeşinin çocukları okula gidiyor ve tesadüfen cuma kuranına denk geliyorlar. O gün de sünnet okumasına denk geliyorlar.

Buna benzer o kadar çok şey var ki. Hep sustuk. Ben zaten abimden çok küçüğüm neredeyse 20 yaş var aramızda. Haliyle bu olaylar olurken ben çok da söz hakkına sahip değildim. Ama en son düğünde olanlar çok canımı sıkınca direkt düğünün ortasında, abimin yanında yengeme dedim ki; yenge sen zaten yer ayırmışsın bana neden tekrar yer ayır dedin ki dedim. En azından bir yan masayı da annemlere ayırabilirdin, babanne ve dede olarak oturabilirlerdi dedim. Otursaydınız siz de dedi. Yer yoktu dedim, kınada da böyle olunca söylemek istedim dedim. direkt gitti yanımızdan. Sonra abim de bitti. Neyse dedim inşallah abim bu yapılanı görür de bir sandalye alır biraz anne babasının masada oturur gönül almak için. En azından yapılan haksızlığın farkında olduğunu belli eder. Yine sonra giderse gider o masaya. Ama yok o da orada oturdu. Ve her gelen düğünde annemi babamı arıyorlar siz niye burda dip köşedesiniz falan diye soruyorlar. Bu arada damat masasında yengemin köyden gelen amcası dahil hepsi oturuyorlar.

Yengeme sorsanız her şeyi kardeşleri yapıyor. İyi ki varlar. Onlar olmasa düğün bile olmazdı yani. Mesela düğün günü için yapılacak bir şey var mı diye sorduk önceden. Ay bizim kızlar her şeyi yapıp getirecek dedi. Ya salak mısınız yani her şey burada da yapılabilir biz de yapabiliriz şehir dışından börek baklava biraz şov değil mi. Bize asla söylemiyor en son söylüyor ki hiçbir şey yapmamış olalım diye. Yaptıkları içi çul çaput yani. Yok kına mendili yok araba havlusu bilmem ne. Bir tepsi böreği bi tencere kavurmalı pilavı biz burda zaten yapar yaptırırdık. Onu bile bir hafta önceden ay sadece uzaktan gelenlere yemek verilecek diye vurguladı ki uzaktan sadece kendi misafiri geliyor.

Öte yandan annem abime düğüne destek için 50 bin verdi. Diğer abim hem yatak odasını aldı hem de maddi destek oldu. Büyük abimin kızları ev hediyesi olarak 40 bine tv aldılar evlenen yeğenime. Eşim gelin arabasını ayarladı süsletti. Ama gel gelelim biz hiçbir şeye yaramayan insanlarız. Kardeşleri olmasa yengem ne yapardı bilmiyorum.

Düğün ertesi amcamın oğlu hepimizi yemeğe davet etti. Ben de orada yengeme selam vermedim, iletişim de kurmadım. İlk defa böyle bir şey yapıyorum ama çok üzüldüm gerçekten.

Sonrasında annemle babam da bu düğünü gündeme getirmişler abimle yengem bir gün onlara gittiğinde konuyu açmışlar. Sanki her şeyin sorumlusu benmişim gibi abim diyormuş ki Alin zaten yengesiyle konuşmadı. Beni zaten hiç aramaz ben abi değilim zaten. Salak saçma savunmalar. Yengem de diyormuş ki onlar misafirdi siz ev sahibiydiniz. Abim diyormuş ki sizin bizimle misafir karşılamanız gerekiyordu. 80 yaşındaki annemle babam ayakda durup kapıda misafir karşılayacak??? Oturdukları için suçlu oldular.

Benim fikrim suçlu olan abim. Eşi bizi en başından istemiyordu. Belli ki abim onu bir şeylere zorladı. O da bizden iyice nefret etti. Oysaki istemiyorsa görüşmeseydi. Zorlamaya gerek yoktu. Evlendiğinde yaşı çok küçüktü ve annesi yönlendiriyordu onu. Belki zamanla annesinin söylediği gibi olmadığını görecekti ve kendisi yakınlaşacaktı bize. Yakınlaşmazsa da kendi bilirdi. Kimse kimseyi zorla kabul etmek zorunda değil. Abim anne babasıyla bizlerle iletişimde kalsa gerisi önemli değildi. Kimse ona eşiyle ilgili sorun çıkarmazdı. Tüm bu aptallıklar olurken bile kimse abime sesini çıkarmadı. Annem babam onu hiç arada bırakmadı. Ama abim bunu görmek yerine hep bize yüklendi. Nasıl olsa idare ediyoruz diye en ufak şeyde bize bağırdı çağırdı. Siz beni ayırıyorsunuz dedi sonra da. Oysaki kendisi ayrıldı bizde. Eşi istemedi bizi. Kıyıda köşede bize imalarda bulununca biz de istenmediğimiz yere çekinerek gittik. Çekimser kaldık uzak durduk. Abim bunu görmek yerine siz beni dışladınız dedi.

Bu düğün aralıkta oldu ve biz genelde abimlerle annemde denk geliyorduk. Ben bu olaydan sonra onların geleceği günlerde anneme ( her hafta aynı gün geliyorlar) gitmedim. Çünkü yengemi görmek istemiyorum. Artık abimin hatırı için de bir şey yapmak istemiyorum. Ara giderek açıldı. Geçen gün babamın sağlık durumuyla ilgili bir şey oldu ben biraz endişelendim ve uzun zaman sonra abimi aramak durumundaydım. Konuşurken de ağladım maalesef. O ara biraz iletişimdeydik. Sonrasında o beni aradı ağlayacak bir şey yokmuş ben araştırdım vs diye. Şimdi çok gerginim iftara çağırırlarsa gitmek istemiyorum. Çünkü annemlere gittiğinde falan surat asıyormuş yengem. Onun yüzünü görmek istemiyorum. Bayramda da denk gelmek istemiyorum ama bu defa evlerine gitmek gerekecek. Onu da istemiyorum. Gitmezsem ipler tamamen kopacak bu doğru mu bilmiyorum. Abimle açık konuşsam anne babasını suçlayan beni hiç dinlemez. Durduk yere küsmüş gibi olmak istemiyorum ama hatır için kimseyle zoraki ilişki kurmak da istemiyorum. Yanlış bir açıdan mı bakıyorum? Sizce ne yapmalıyım?
Allah kolaylık versin size.Bu tip kadınların eşlerini etkilemekte üzerlerine yoktur inanın.Elbette abinizde inanıyor nasıl gözleri görmüyorsa.Hiç anlamam bunu.Abiniz asla değişmez bunu bilin.Büyüğünüz olarak size önerim bunlarla ilişkiyi azamide tutun.Kadına yüz vermeyin.Merhaba merhaba.Abinizlede aynısı.
Ama anne babanıza karışmayın ikisini idare edeceklerse etsinler onların sorunu.Ama konuşmak istediklerinde de abi yenge ikisi beraber yapsınlar o da çok elzem olduğunda.Bu kadınlar aynı zamanda tehlikelidir.İlave iftira her şey olabilir.Bayağı art ve kötü niyetli bir yenge.
 
Ben cok yoruluyorum seni yormuyor mu bu kadar düşünmek?
Yengeni görmezden gel ve yaşamaya devam et?
 
Sizi adam yerine koymayan insana bol bol hediye verir bir taraflarını kaldırırsanız böyle olur.

Kadın biliyor ki ne yaparsa yapsın saygı vazgeçilmez oda ailesinin gönlünü yapıyor. Bizde de var bir tane oradan biliyorum.
 
Amaan ben olsam ararım abimi onu konusturmam çatir çatır bunları yüzüne söylerim hatta sonda da suçlu ne yengem ne biz suçlu sensin ona bu imkanı sen verdin . Bizi değersiz kılan sensin bu sebeple sana kırgın bizi birşey yerine koymayan karına çok kızgınım bir süre yaniniza gelmeyeceğim annemle babamın yaşı belli onları kaybedince çok büyük vicdan azabı çekeceksin bu yüzden aradım der kapatirim
 
Bence huy meselesi değil iyi bi araştırın derim, kimse durduk yere eşinin ailesine öyle davranmaz hele toplum içinde düğünde dernekte zannetmiyorum. Bilmediğiniz şeyler olabilir farkında olmadığınız şeyler

Yoo var. Bizzat akrabam. Daha ilk kez tanışmada ailecek erkek tarafına set çektiler. Sebep? Baştan mesafe koyalım da kv kp gelip gitmesin. Daha tanımıyorlardı bile.
 
Merhaba, daha önce de abim ve eşiyle ilgili bir konu açmıştım. Yeğenim evlilik yoluna girdiğinden beri yengem abimin yanında farklı yalnızken farklı davrandı bize. Tek derdi hep kendi ailesi baş köşede olsun, en iyi onun ailesi, her şeye layık olan onun ailesi ama biz hiçbir yerde olmayalım istedi. Bunu abime açıkça dile getiremediği için laf arasında imalarla can sıktı hep.

En basiti tanışma için kızın evine gidilecekken sürekli evleri küçük az kişi gidilecek dedi. Ben de böyle şeylere hiç takılmam. Hep bunu dile getirdim, ben alınmam, eğer kişi sınırlaması varsa biz katılmayabiliriz dedim hep. Çiftler nasıl mutlu olacaksa öyle olsun saygı duyarım dedim. Gerekirse annemle babamla da konuşurum sadece anne baba olarak gidecekseniz de anlayışla karşılanır dedim. Ama tabi hiç akıl edemedim bunları abimin yanında konuşmayı. Yengem hep bana kıyıda köşede mutfakta çay hazırlarken vs bu konuları açtığı için ben de orada söylemiş oldum ve abimin bu konuşmalardan haberi olmadı. Sonra bir akrabanın yanında dedi ki az kişi gitmek gerekiyor, kendi aileme ne desem yaparlar ama bu taraf anlamazki falan dedi. Oysaki kendi ailesine asla öyle bir şey diyemez, dese de anlamaz ısrarcı olurlar.

Bunun gibi birçok kırıcı şey oldu hep neyse neyse diye diye sustuk. En son kına gecesine gittik. Kına kadınlar arasında. Salonun en ortasındaki iki masa ayrılmış. Bir masada kızın ailesi, yakınları. Diğer masada yengemin ailesi. O akşam abim hadi çıkalım misafir gibi geç mi gideceğiz diyor. Yengem hep ay durun durun daha erken diyerek bizi oyaladı. Salona gittiğimizde ailesi çoktan kız ailesinin yan tarafına yerleşmişti. Yengem de bizi salonun en ücra köşesine götürdü. En dip tarafta ve hiçbir şey görülmeyen bir yer. Haliyle bizim de misafirlerimiz geldi ve hepimiz o dip köşeye sıkıştık. Çünkü gittiğimizde salon dolmuştu. Ama yengemin savunması şu. Bakın size hemen sahnenin yanını ayırdım diyor. Ama asla sahne bile görünmüyor dekordan yan taraftan. Bu arada görünmemesi de sorun değil. Art niyetli davranması mesele.

Neyse kına bitti sıra düğüne geldi. Yine konvoy vs hep birlikte salona gidildi. Biz girerken anne babalar misafirleri karşılıyorlar. Yengem bana dedi ki ay hoşgeldiniz geçin bize de yer ayırın. Ben de o kadar salağım ki gerçek sanıyorum. Neyse salona girdik bu defa ailesi “damat ailesi” yazan masaya yerleşmiş. Ben de hala olayı anlamadım, yengemin kız kardeşine diyorum ki Ayşe abla damat masası için sadece bu masa mı ayrılmış başka yok mu diyorum. Hepsi bana bakarak Yoo sadece burası ayrılmış dediler. O ara baktım yengemin çantası falan da masada. O an anladım bunun da kasıtlı olduğunu. Bu defa bize masa bile ayrılmamış, yani dip köşeyi bile ayırma gereği duymamışlar, salon da doluydu. En dipte bir masa bulup oturduk.

Bu arada asla böyle masa sandalye dert edecek değilim. Özellikle en yakınlarımın önemli günlerinde bunları takmam. Hatta bir ara bizim masa bile o kadar doldu ki sahnenin kenarına oturdum, kolonun üzerindeydim bir ara. Hiç önemli değil. Burada tek üzüldüğüm yengemin kasıtlı şekilde bize bunu yapması. Ben buraya eşimin ailesiyle ilgili pek çok konu açtım, o kadar sıkıntılar yaşadık ama onlara bile göz göre göre bunu yapmam. Kaldı ki ben çocuğumun doğum gününü bile gönlümce kutlamıyorum, eğer bir şey organize edersem eşimin ailesini de çağırmalıyım diye. Çünkü ailemle bir araya gelsinler de istemiyorum. Neyse demem o ki yengemin yaptığı çok üzdü hepimizi.

Bu ilk değil tabi ki. Evlendiğinden beri bizi hiç istemedi ve bunu hep belli etti ama abim hep bizi suçlu gördü. Biz de o üzülmesin diye eşinin yaptıklarına sessiz kaldık. Annem hep aman evlerinde düzeni bozulmasın diye diye kıyıda köşede ağladı ama abime hiçbir şey anlatmadı ki burada annem de hatalı. Biriktirmek yerine arada bazı şeyler dile getirilebilirdi.

Mesela çocukların sünnetini benim üniversite sınavımın olduğu güne denk getirdiler. Ben her şey bittikten sonra yetişmiştim. Annesini baş köşeye çocukların yanında oturtmuştu. Annem her zamanki gibi misafir gibi bir kenardaydı odaya bile girememiş. Çünkü yengemin tüm ailesi ve akrabaları dosya doluşmuştu. Bahçede masalar vardı yemek kurulmuştu. Erkekler bahçede kadınlar evde mevlid dinliyordu. Sonra herkes bahçede yemek yiyecek dendi ama kendi akrabalarının hepsine eve yemek çıkarttı bizim misafirlerimize yemek aşağıda dedi. Misafirler de yemeden gittiler.

Daha sonradan bir çocukları daha oldu ona sünnet merasimi yapmadılar sadece evde kuran okuturuz demişlerdi. Evimiz abimlere 5 dk. Kendi ailesi şehir dışında yaşadığı halde annesini kardeşlerini çağırmış annemi çağırmamıştı. Annem komşulardan duymuştu sünnet okumasını. Nasıl olduysa annem bunu abime sormayı başardı. Abim de demiş ki cuma kuranı okurken annesiyle kardeşi tesadüfen denk gelmiş. Hafta içi kardeşinin çocukları okula gidiyor ve tesadüfen cuma kuranına denk geliyorlar. O gün de sünnet okumasına denk geliyorlar.

Buna benzer o kadar çok şey var ki. Hep sustuk. Ben zaten abimden çok küçüğüm neredeyse 20 yaş var aramızda. Haliyle bu olaylar olurken ben çok da söz hakkına sahip değildim. Ama en son düğünde olanlar çok canımı sıkınca direkt düğünün ortasında, abimin yanında yengeme dedim ki; yenge sen zaten yer ayırmışsın bana neden tekrar yer ayır dedin ki dedim. En azından bir yan masayı da annemlere ayırabilirdin, babanne ve dede olarak oturabilirlerdi dedim. Otursaydınız siz de dedi. Yer yoktu dedim, kınada da böyle olunca söylemek istedim dedim. direkt gitti yanımızdan. Sonra abim de bitti. Neyse dedim inşallah abim bu yapılanı görür de bir sandalye alır biraz anne babasının masada oturur gönül almak için. En azından yapılan haksızlığın farkında olduğunu belli eder. Yine sonra giderse gider o masaya. Ama yok o da orada oturdu. Ve her gelen düğünde annemi babamı arıyorlar siz niye burda dip köşedesiniz falan diye soruyorlar. Bu arada damat masasında yengemin köyden gelen amcası dahil hepsi oturuyorlar.

Yengeme sorsanız her şeyi kardeşleri yapıyor. İyi ki varlar. Onlar olmasa düğün bile olmazdı yani. Mesela düğün günü için yapılacak bir şey var mı diye sorduk önceden. Ay bizim kızlar her şeyi yapıp getirecek dedi. Ya salak mısınız yani her şey burada da yapılabilir biz de yapabiliriz şehir dışından börek baklava biraz şov değil mi. Bize asla söylemiyor en son söylüyor ki hiçbir şey yapmamış olalım diye. Yaptıkları içi çul çaput yani. Yok kına mendili yok araba havlusu bilmem ne. Bir tepsi böreği bi tencere kavurmalı pilavı biz burda zaten yapar yaptırırdık. Onu bile bir hafta önceden ay sadece uzaktan gelenlere yemek verilecek diye vurguladı ki uzaktan sadece kendi misafiri geliyor.

Öte yandan annem abime düğüne destek için 50 bin verdi. Diğer abim hem yatak odasını aldı hem de maddi destek oldu. Büyük abimin kızları ev hediyesi olarak 40 bine tv aldılar evlenen yeğenime. Eşim gelin arabasını ayarladı süsletti. Ama gel gelelim biz hiçbir şeye yaramayan insanlarız. Kardeşleri olmasa yengem ne yapardı bilmiyorum.

Düğün ertesi amcamın oğlu hepimizi yemeğe davet etti. Ben de orada yengeme selam vermedim, iletişim de kurmadım. İlk defa böyle bir şey yapıyorum ama çok üzüldüm gerçekten.

Sonrasında annemle babam da bu düğünü gündeme getirmişler abimle yengem bir gün onlara gittiğinde konuyu açmışlar. Sanki her şeyin sorumlusu benmişim gibi abim diyormuş ki Alin zaten yengesiyle konuşmadı. Beni zaten hiç aramaz ben abi değilim zaten. Salak saçma savunmalar. Yengem de diyormuş ki onlar misafirdi siz ev sahibiydiniz. Abim diyormuş ki sizin bizimle misafir karşılamanız gerekiyordu. 80 yaşındaki annemle babam ayakda durup kapıda misafir karşılayacak??? Oturdukları için suçlu oldular.

Benim fikrim suçlu olan abim. Eşi bizi en başından istemiyordu. Belli ki abim onu bir şeylere zorladı. O da bizden iyice nefret etti. Oysaki istemiyorsa görüşmeseydi. Zorlamaya gerek yoktu. Evlendiğinde yaşı çok küçüktü ve annesi yönlendiriyordu onu. Belki zamanla annesinin söylediği gibi olmadığını görecekti ve kendisi yakınlaşacaktı bize. Yakınlaşmazsa da kendi bilirdi. Kimse kimseyi zorla kabul etmek zorunda değil. Abim anne babasıyla bizlerle iletişimde kalsa gerisi önemli değildi. Kimse ona eşiyle ilgili sorun çıkarmazdı. Tüm bu aptallıklar olurken bile kimse abime sesini çıkarmadı. Annem babam onu hiç arada bırakmadı. Ama abim bunu görmek yerine hep bize yüklendi. Nasıl olsa idare ediyoruz diye en ufak şeyde bize bağırdı çağırdı. Siz beni ayırıyorsunuz dedi sonra da. Oysaki kendisi ayrıldı bizde. Eşi istemedi bizi. Kıyıda köşede bize imalarda bulununca biz de istenmediğimiz yere çekinerek gittik. Çekimser kaldık uzak durduk. Abim bunu görmek yerine siz beni dışladınız dedi.

Bu düğün aralıkta oldu ve biz genelde abimlerle annemde denk geliyorduk. Ben bu olaydan sonra onların geleceği günlerde anneme ( her hafta aynı gün geliyorlar) gitmedim. Çünkü yengemi görmek istemiyorum. Artık abimin hatırı için de bir şey yapmak istemiyorum. Ara giderek açıldı. Geçen gün babamın sağlık durumuyla ilgili bir şey oldu ben biraz endişelendim ve uzun zaman sonra abimi aramak durumundaydım. Konuşurken de ağladım maalesef. O ara biraz iletişimdeydik. Sonrasında o beni aradı ağlayacak bir şey yokmuş ben araştırdım vs diye. Şimdi çok gerginim iftara çağırırlarsa gitmek istemiyorum. Çünkü annemlere gittiğinde falan surat asıyormuş yengem. Onun yüzünü görmek istemiyorum. Bayramda da denk gelmek istemiyorum ama bu defa evlerine gitmek gerekecek. Onu da istemiyorum. Gitmezsem ipler tamamen kopacak bu doğru mu bilmiyorum. Abimle açık konuşsam anne babasını suçlayan beni hiç dinlemez. Durduk yere küsmüş gibi olmak istemiyorum ama hatır için kimseyle zoraki ilişki kurmak da istemiyorum. Yanlış bir açıdan mı bakıyorum? Sizce ne yapmalıyım?

Sürekli masaydı sandalyeydi yazıp yazıp sonra ben böyle şeyleri aslında hiç sorun etmem demişsiniz.
Sorun etmeseydiniz yazma gereği duymazdınız önce onu kabul edin.
Yenge ailenizi sevmemiş sevmek zorunda da değil davranışlarıyla da bunu çoğu kez belli etmiş zaten.
Abiniz de hanım köylü olmuş ona da yapacak bir şey yok bu saatten sonra çekirdek ailesi o sonuçta.
Bu durumu kabullenemiyorsanız karşı taraftan görmediğiniz değeri siz de kesin göstermeyin.
Bu kadar istenmediğimi belli etseler karşı taraf bana niye böyle yapıyormuş diye dertleneceğime suratlarına bakmaz derdim falan da kalmazdı. Herkese ederi kadar değer vermeyi bilin. O sizi önemsemiyorsa sevmiyorsa siz de ona öyle davranın.
Boş beklentilere girmeye gerek yok.
 
En son tutunamayanları okurken bu kadar zorlanmıştım galiba.
Ailecek tepkinizi ortaya koyamıyorsunuz, tek sorun burda
 
Back
X