adam, iş çıkışı eve geldiğinde, evin bahçesinin karma karışık olduğunu görmüş. üç çocuk da bahçede çamurlar içinde oynuyormuş. boş yemek kutuları ve içecekler etrafa saçılmış. arabası garaj kapısının önünde, bir kapısı açık şekilde yamuk hâlde parkeder durumdaymış.
evin içine girdiğinde, durum da vahim bir şekle dönüşmüş. girişteki halının kenarı kıvrılmış, havaya kalkmış ve abajur sehpanın üzerine devrilmiş.
oturma odasında ise, yerler oyuncaklar ve çocuk elbiseleri ile kaplıymış. mutfağa girdiğinde, lavabonun sabah kahvaltısı bulaşıklarıyla dolu olduğunu görmüş. ayrıca, kırılmış bir bardağın parçaları masanın altında duruyormuş.
üst kata yöneldiğinde, merdivenlerdeki elbiseleri farketmiş. telâşla karısının başına kötü bir şey gelmiş olabileceğini düşünerek, hızla koşmaya başlamış. yatak odasına girdiğinde, karısının yatakta, uzanmış, kitap okudur hâlde bulmuş. karısı, kocasının geldiğini geldiğini görünce, okuduğu kitaptan başını kaldırmış, hafifçe gülümseyerek gününün nasıl geçtiğini sormuş.
-her zamanki gibi, deyip, şaşkınlıkla sormuş:
-ne oldu burada böyle?
karısı, gülümseyip cevap vermiş:
-hergün eve geldiğinde ‘bütün gün ne yaptın ki?’ demez miydin?
-evet, derdim.
-güzel… işte bugün ben de hergün yaptıklarımı yapmadım.