çok güzel anlatmışsın arkadaım,aynı şeyleri yaşıyorum,bazen çalışmaktansa evdemi dursam diyorum bunalıyorumevlendiğim ilk yıl çalışmıyordum,ev işleri yapmak dışında ,özel yeteneklerimi değerlendirmeliyim dedim.çalışmaya başladım,fakat gördüm ki bir çok şeyi karşı cinslere göre daha iyi yapmama rağmen ,kıskançlıkların ,entrikaların,içinde buldum kendimi.ayrıca evdeyken insan kendini eve mahkum hissediyor aslında öyle olmadığını ev kadınların çalışan kadınlardan daha fazla özgür olduğunu gördüm.işyerinde belli saatte orada ol belli saatte ayrıl,bir dakika bile iş dışında faklı bir şey yapma adeta robot gibi,içtiğin çaya bile masraf gözüyle bakılsın,fotokopi masrafları,telefon kullanımı konusunda suistimal edenler vardır ama onlar göze gözükmez bir türlü,ama seni hep diken üstünde tutar patron.evde eşin bir şey ister kölemiyim dersin belki,patron ister tabi dersin hemen.oysa evde istediğin saatte çay içersin,istediğin zaman işini yaparsın.dört duvara mahkum değilsindir tabi kısıtlananlar hariç.iş yerinde dört duvar arasından hasta olsan bile, izin almak zorundasın çıkmak için.
bence ev kadınları ,para bakımından bağımlı birilerine ,hayat bakımından özgür bir nevi.iş kadınları ise para bakımından özgür,hayat bakımından ise bağımlı.son olarak şunu söylemek isterim,sözlerimle kastedddiğim çalışmamayı teşvik etmemek değil ama iş yaşamının zorlukları olduğunu bilinmesini istedim.
canım resımlerınıze baktımda gözlerıın içi guluyor bnce bırazd sen kuurntu yapmışsın eşinle paylaştınmı bu dusuncelrını oglun krese gideck yaşa gelmış ayrıca kreşte buyuyen çocuklar paylaşamyı daha raht ogrenıyorlar konuşmayı hareket etmeyı daha zekı oluyorlar ben 2yıl kreşte öğretmenlık yaptım canım.senın işinde yoğun değilseiş sonrası evıne eşine cocuguna vakıt ayırabılrsın canım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?