Esra Erol beni eversene.....

Bizim.millet bu programları hakediyor :)yorüya bile gerek yok ..çatır catır izliyilorlar .. (evimde tv yokk )sen izlemiyonmu sanki diyecek olur belki diye
 
Fox ta izlediğim ''en iyisi benim'' den daha rezilini görmedim bunlar yine tef e koydurur insanı!
 
Gözlemlemekle düzenli seyirci olmak arasında fark var ama.Onca reytingi "gözlemciler" sayesinde aldıklarını sanmıyorum.Ayrıca aklı fikri olan insanlar da bence açar sosyolojiyle falan ilgilenir.Araştırma yapar.TV izleyerek yapılan gözlem ne kadar bilimsel olabilir ki zaten.Aklı başında insanlar başka yolları seçeceklerdir.
Gözlem; kişi, mekan, konu, ayırdetmediği için gözlemdir..zaten seçiçicilik yapılırsa gözlem olmaz.. araştırmaya konu her nesne gözlemlenebilir..bu bir tv de olabilir, bir program da, bir kişi de..gözlemde seçicilik, subjektiviteyi beraberinde getirir, öznel yaklaşım da sabit fikri..Her olgu, içeriğine bakılmaksızın bilime konudur..aklı fikri olan insanların kitap açıp sosyolojiyle ilgilenmeleri, toplumda büyümekte olan yozlaşmayı görmelerini sağlamaz.. Önüne bakan önünü görür, etrafına bakan herşeyi..Zevkle izleyen düzenli izleyicileri bilemem, kendi adıma beni, reytingin miktarı değil, insanların hangi sebepten bu tarz programlara yöneldikleri ilgilendirir, izliyorlar diye kimseyi yargılamak da, aşağılamak da haddim değil...Ancak ne yazık ki toplumca en büyük sorunumuz bilmeden yargılamak.. Gözleri kapatıp salt eleştirmekle sorunlar yok olmuyor, açık tutup sorunları inceleyip çözüm üretmek gibi akılcı bir seçenek varken..
 
Fox ta izlediğim ''en iyisi benim'' den daha rezilini görmedim bunlar yine tef e koydurur insanı!
Ya o seymi ben bir gece denk geldim kapali bir kadin var ogluyla kiz seciodu sehmusss sen sus diye ardindan bayginlik falan geciriyo dizilerde oynayan bir kadin sunuyo ay ben onda soka girmistim hani rezillikte kismetse olurlara falan tur bindirir diye
 
Hiç izlemiyorum, eskaza biri evimde misafirse ve esrayı, sedayı, zuhali aç derse mecburiyetten açıp hatta her çıkana ayrı küfredip günaha girmem haricinde.

Hiiiç izlemiyorum:kahve:
 
Gözlem; kişi, mekan, konu, ayırdetmediği için gözlemdir..zaten seçiçicilik yapılırsa gözlem olmaz.. araştırmaya konu her nesne gözlemlenebilir..bu bir tv de olabilir, bir program da, bir kişi de..gözlemde seçicilik, subjektiviteyi beraberinde getirir, öznel yaklaşım da sabit fikri..Her olgu, içeriğine bakılmaksızın bilime konudur..aklı fikri olan insanların kitap açıp sosyolojiyle ilgilenmeleri, toplumda büyümekte olan yozlaşmayı görmelerini sağlamaz.. Önüne bakan önünü görür, etrafına bakan herşeyi..Zevkle izleyen düzenli izleyicileri bilemem, kendi adıma beni, reytingin miktarı değil, insanların hangi sebepten bu tarz programlara yöneldikleri ilgilendirir, izliyorlar diye kimseyi yargılamak da, aşağılamak da haddim değil...Ancak ne yazık ki toplumca en büyük sorunumuz bilmeden yargılamak.. Gözleri kapatıp salt eleştirmekle sorunlar yok olmuyor, açık tutup sorunları inceleyip çözüm üretmek gibi akılcı bir seçenek varken..
en doğru yaklaşım ama çok uzak malesef
 
Konuyu ben açsam, millette ne dertler var senin ki bu mu derdiniz.
İsteyen istediğini izleyebilir, istediği programı da yapabilir. Özgür bir ülkede yaşıyoruz.
Ayrıca irdelemeye kalkarsak tamamen elimizde kalır programların ve dizilerin büyük bir çoğunluğu.
Seçici olmak elimizde.
(Dizilerin ve programların tamamı bana göre hazırlayanlar dışında herkes için vakit kaybı. Onlar para kazanıyor biz zamanımızı karşılıksız veriyoruz.)
 
Aldatıcı,yanıltıcı,sömürücü programlar olduğu aşikar. Elbette oraya katılım sağlayan kitlelerin tümünü yaftalamak doğru olmaz, kimileri gerçekten duygularını koyarak, ümit ederek geliyordur. Ancak toplumların temel taşı olan evlilik kurumunun bu denli basitleştirilmesi, 2 ev 1 araba konseptinde kabulünün sağlanması, katılımcıların duyguları-görünüşleri-aileleri ve dahası sosyal,ekonomik kültürleri üzerinden popüler kimlikler yaratılması, kavgalar çıkarılması, reyting uğruna ahlaki olmayan tavırlara teşvik edilmesi nasıl olur da tasvip edilebilir? Üstelik bu programların bilakis yarattığı popüler figürler nedeniyle fanatikleşmiş halkın her gün ve her gün bıkmadan bu tarz manipülasyonları izlemesi nasıl büyük bir kayıptır? Toplumsal refahımız için derhal kaldırılmasını temenni ediyorum.
 
Gözlem; kişi, mekan, konu, ayırdetmediği için gözlemdir..zaten seçiçicilik yapılırsa gözlem olmaz.. araştırmaya konu her nesne gözlemlenebilir..bu bir tv de olabilir, bir program da, bir kişi de..gözlemde seçicilik, subjektiviteyi beraberinde getirir, öznel yaklaşım da sabit fikri..Her olgu, içeriğine bakılmaksızın bilime konudur..aklı fikri olan insanların kitap açıp sosyolojiyle ilgilenmeleri, toplumda büyümekte olan yozlaşmayı görmelerini sağlamaz.. Önüne bakan önünü görür, etrafına bakan herşeyi..Zevkle izleyen düzenli izleyicileri bilemem, kendi adıma beni, reytingin miktarı değil, insanların hangi sebepten bu tarz programlara yöneldikleri ilgilendirir, izliyorlar diye kimseyi yargılamak da, aşağılamak da haddim değil...Ancak ne yazık ki toplumca en büyük sorunumuz bilmeden yargılamak.. Gözleri kapatıp salt eleştirmekle sorunlar yok olmuyor, açık tutup sorunları inceleyip çözüm üretmek gibi akılcı bir seçenek varken..

neden national geographic'te dünyanın varoluşunu değil de hanife'nin kimle kaç ay ilişki yaşayacağını gözlemliyorlar o zaman?sebep merak mı?yoksa kendinden bir şey bulmak mı?ya da elalemin naptığıyla fazla ilgilenen bir toplum oluşumuz mu?bunların hepsi çok olası bence.

ayrıca kurgu olduğu artık pek çok insan tarafından kabul edilen ve pek çok yerde kanıtlanan programların gözleme konu olmak için nasıl bir bilimsel niteliği olabilir ki?olamaz.ayrıca da gözlem yapmak için de nedeniniz olmalı, bir şeyi neden gözlediğinizi de bilmelisiniz; boş vakit doldurma aracı olarak değil bunu bir hedef uğruna yapmalısınız ki bilimsel gözlem olabilsin.

tv programlarının yaptığı resmen "ooo madem siz rezilliği sevdiniz, alın size her gün daha fazlası o zaman" demek.İnsanlar sosyolojiyle ilgilenirse neyin neden olduğunu çözebilirler, ha bu arada günde 1 adet bile haber okuyan insanın toplumdaki yozlaşmayı görmesi için ne evlilik programı izlemesi ne de sosyolojiyle ilgilenmesi gerekir.Çünkü toplumdaki yozlaşma zaten evlilik programlarında gözler önüne serilenin çok çok ötesinde.

ayrıca son olarak da şunu söylemek istiyorum.evlilik programına baktığınızda kadın veya adam çıkıyor evi olsun parası olsun işi çok iyi olsun yakışıklı olsun şöyle iyi böyle mükemmel olsun diyo halbuki kendisinin hiçbir şeyi yok.e bence Türk toplumu bu noktada kendinden çok şey bulabilir.Mesela benim şahsen etrafımda böyle onlarca insan var.Hiçbir şeye sahip olmadığı halde hep bekleyen, kendini yere göğe koyamayan, kendi niteliksizliğinin farkında olmadan kendini en iyi şeylere layık gören vs...Bu tür insanlar kendisini tvdeki o kadın veya adamla özdeşleştirip onun orda ne yaşadığını, kendi hedefleri gibi onun o hedefleri gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini görmek istiyor olabilirler..Rezillikse rezillik diyolar, amacına ulaştı mı sen ona bak.Ve bu tür şeyleri izleyip o kişilerin amacına ulaştığını görenler de bir şekilde cesaret buluyorlar bence, hedefleri uğruna sonuna kadar gidiyorlar ve sonunda al sana nur topu gibi toplumsal yozlaşma.

 
O programları izlememek en azından elektrik tasarrufudur. Ama bütün gününü evde geçiren yaşlı insanlar sıkıntıdan izliyorlar. Bu yaştan sonra kalk belgesel izle kitap oku diyecek halimiz yok. Tamam kalksın o programlar yerine ne konulacak, diziler, haberler, realty showlar, spor adamı diye geçinenlerinin show programı, hepsi berbat hangisini tutsan elinde kalır. Çözüm isteyen istediğini izlesin, beğenmeyen benim gibi fişi çeksin.
 
Arkadaslar hepimiz biliyoruz ki bu programlari izleyenlerin bircogu mecburiyetten izlio. Bnde dahil. O saatler arasinda hangi kanali acarsak ayni seyleri goruyoruz. Bu yuzden arasindan birini seciyoruz iste... benim tercihimde seda sayan :deli: :KK70: .. keske dogru duzgun biseyler olsada bunlari izlemk zorunda kaĺmasak.
 
programları izleyen kesim sadece yaşlı ınsanlar değil gençler de izliyor
o saatlerde ben genellikle mutfakta oluyorum
rast gelsem bile eski dizileri yayınlayan tv kanalına bakıyorum
ya da haber programları
 
Açlık oyunları diye yeni bir proje var:KK51: öldürmek tecavüz herşey serbest. Ödül 5,5 trilyon. Yani dünya çapında işin mantığı kolay ve hızlı para. Bizim mantığımızsa kendini rezil eden böyle insanları izleyip yaşadığımız günlük sıkıntılarımızı unutmak.

o film değil miydi,seyretmiştim ben
:oha:
 
Ya o seymi ben bir gece denk geldim kapali bir kadin var ogluyla kiz seciodu sehmusss sen sus diye ardindan bayginlik falan geciriyo dizilerde oynayan bir kadin sunuyo ay ben onda soka girmistim hani rezillikte kismetse olurlara falan tur bindirir diye

Benım soyledıgım daha baska , Ama soyledıgınız daha da beter.. aklıma gelmemıstı..

 
X