- 23 Temmuz 2012
- 213
- 0
arkadaşlar internette öylesine dolaşırken bir yazıya gözüm takıldı sizle de paylaşmak istedim... gülmekten resmen gözümden yaş geldi :)))
Gerçekten yaşandığı söylenen olaylar: 1) Yolcu: - Mükemmel bir yerde inebilir miyim? (Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle güler söylediğine) Şoför kadını indirirken: Buyrun size layık değil ama! 2) Yolcu müsait bir yerde inmek ister ama dili sürçer; “Müsait bir yerde iner misiniz?” Şoför: Niye sen mi kullanacaksın? 3) Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim'e doğru gidiyoruz. Adamın biri Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla “Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?” Bizim şoför olaya hakim; “Tabi abi ayıp ettin. Al götür. Senden kıymetli mi?” 4) Ankara'da, çok sıcak bir günde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle "Şöfeer bey klimayı açar mısınız çok sıcak olduu" demişti. Pala bıyıklı şoför amca teyzeyi bir sure süzdükten sonra, kapıyı açıp açıp kapanmaya başladı. 5) Şişli-Taksim dolmuşunda, kapıyı Ermeni bir teyze açtı, son derece belirgin bir Ermeni aksanı ile, “Pardon şoför bey, acaba Harbiye'den geçeyooor?” Şoför şöyle bi koltuğa kolunu atıp arkasını döndü ve aynen aksanı taklit ederek “Yok uçarak gideyooor !!!” (Dip not: Şişli'den Taksim'de Harbiye'den geçmeyen bir hat yok ) 6) İstanbul’dayız ... Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkacak, elemanın bir açtı kapıyı, içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4... Eleman hala bir umut sordu, "Kaptan, yer var mı?". Şoför de arkasını dönüp cevap verdi, "Bilmiyorum, üst kata bir bak bakalım." 7) Trabzon- Sürmene arasında çalışan dolmuştayız. İleride yol üstünde duran bir bayan dolmuşa el kaldırdı, elinde çantaları vardı. Dolmuş şoförü zaman kazanmak için kadının önünde durur durmaz arabadan indi ve dolmuşun arkasına bagajı açmak için yöneldi. Bu sırada kadın dolmuşa binmek için kapıyı açtı; “Aaa bu dolmuşun şoförü yok” deyip binmeden kapıyı kapattı. Rivayet olaylar 1. Olay: Arkadaşım minibüsten tam inecekken birden günün yorgunluğuyla beraber kafası karışır ve arkada oturan arkadaşlarına “Müsait bir yerde inecek var” der ve şoför beye dönerek “İyi akşamlar” diye el sallar. Tabii tüm minibüs gülmekten yıkılır. 2. Olay: Bu başka bir arkadaş, olayın başlangıcı aynı. Bu arkadaş da yorgun. Minibüs şoförüne inmek isteyeceğini söyleyeceğine "Müsait bir yerde uyuyabilir miyim" diye sorar? Şoför, bakar öylece. 3. Olay: Bu da kardeşimin başından geçmiş. Olay Kastamonu'da bir şehir içi otobüsünde geçiyor. Türbanlı bir genç kız otobüsten inmek için düğmeye basıyor ancak şoför durakta durmayıp aracı sürmeye devam ediyor. Genç kız, “Şoför bey indirmeyecek misiniz beni?” diye şoföre sesleniyor. Şoför Kastamonu şivesiyle “Indircez tabi eve götçek halimiz yok ya” diyor... 4. Olay: Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayisine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp, “Bir Monte Carlo” dedim! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp, “Abi bu Bakırköy'e gider” diye cevap verdi! İşte o an benim ve şoförün bittiği andır Sedat Abi! 5. Olay: Geçen gün akşam vakti dolmuşta gidiyorum, arkadan teyzenin biri bağırdı, "Evladım şu sarı kamyonetin yanında indiriver”. Dolmuş şoförü dumur olmuş bir vaziyette, “İyi de teyze, o kamyonet hareket halinde, nerde duracağını nerden bileyim?”
Son düzenleme: