- 17 Ağustos 2011
- 22.954
- 144.374
- 798
Kemal Sunal'ın filmi var ya sunnetciyi çağırıyorlar, "kesme" diyorlar.O zaman niye konu açıp danışıyorsun ?
Madem mükemmelsiniz.
Madem heyecanlısınız.
Eee sorun ne ?
Fikrimizi soruyorsun üstüne begenmiyorsun :)
Yahu canım sevişmek istedi ama kocam mecburi sebebler olsa anlayacagım ama yanımda degil.
Hastayım yanımda degil.
Eeeee abi ?
Sünnetçi de "göstermeye mi cagirdiniz" diyor
Konu sahibi de Aynı o hesap. Alan razı, satan razı.
İsterseniz açık ilişki yaşayın, ikinizin de ayrı sevgilileri olsun. Ama evlilik birliginiz sabit olsun, mutluluğu böyle bulun.
Kime ne yani, siz mutluysaniz neden konu açıyorsunuz?
Gelen yorumları da asla kabul etmiyor, "hayır öyle değil" deyip duruyor.
Konu sahibinin sorunu bence saf ve herkesi kendi gibi gören biri olması. Mesela ayda birkaç kere kendi gece eve gelmediyse zaten sebebi Ayşe Fatma ile içip sohbet etmesi,sonra "gece oldu,araba kullanmayım" diye bir kenarda uyuması. Ve adamı da kendi gibi görüyor, "o da içip eğlenip arkadaşının kanepesinde uyumustur" diye düşünüyor. Hiç aklına gelmiyor ki içtikleri yerde gecelik ilişki arayan bir kadına karşılık vermiş olabilir mi. Çünkü kendi gencecik ve sekiz yıldır sadakatle bağlı olduğu bir adam var. Bilmiyor yani kadınlar bardan ne kadar kolay adam kaldırıyor yaşamamış,böyle bir ihtiyac duymamış.
Aldatilsa bile yüz sene geçse asla anlamaz. Çünkü anlamak için bir didiklemek şart.
Benim Türkiye'nin en ücra köşesinde dağ köyünün de mezrasında bir başına görev yapan bir öğretmen sevgilim vardı. Adamin 1 cuması tatil olsun hemen mezradan köye otostop (ya da kimse geçmezse yayan) , köyden ilçeye minibüs,oradan şehre otobüs, oradan havaş,uçak,bir daha Havaş, otogardan şehirler arası otobüs,ondan da minibüs ile benim yanıma gelirdi:) zebil olurdu yollarda..bana hediye yollamak isteyip dagda bir şey bulamayınca köy bakllaindan çikolatalar falan alıp koli ile gönderirdi baş karakterin ben olduğu ,benim cumlelelimi söylediği tiyatro oyunları yazardı, günde beş saat benimle konuşurdu, uzakken mektuplar atardi,yakına gelince sabah çiçek alır kahvaltı hazırlar öyle uyandırirdi. Onla merdiven bile cikmazdim,hep kucağında taşırdı.
Konu sahibi gibi 'ideal iliski' içinde olduğumuzu zannediyordum ve asla herhangi bir seyinden şüphelenip bir şeyine bakmadım, çünkü hem sonsuz güveniyordum hem de adam yokluk icindeydi yani o dağ başında kimi neyi bulacak.
Derken yengeç hislerim bir anda dürtükledi, 'benim telefonum çekmiyor,ver senden arayayim' diye telefonu alıp çağrı listesine baktım, gece arabaya bakayım diye çıktığında biriyle konuştuğunu gördüm, o numaranın mesajlarına girdim (whatsappsiz yıllar) eski kız arkadaşı ile mesajlasiyorlarmis,o gün yilbasiydi. Kız 'aramani beklerdim' falan demiş, çıkmış onla konuşmuş
Tabii sonrası kavga dövüş içerikli bir şeyler :) terkettim gitti.
Ama konu sahibi gibi herkesi kendi gibi gören , adamın yaptığı jestleri vs aşktan sanan, didiklemeyen , özel alana mudahale anlamında adamın açık ekranına bile göz ucuyla bakmayan biri olsaydım bu serefsizligi asla bilmeyecektim, "gayet mutlu aşk dolu bir hayatımız var- uzak mesafe bizi birbirimize bağlıyor,her tatilde koşuyoruz. Anılar biriktiriyorum" diye ortamlarda uzak mesafenin ilişkiye nasıl iyi geldiğini anlatacaktım belki (Allah korusun) evlenecektim.
Konu sahibi de bir an "çiftler birbirine sonsuz guvenmelidir- özel alana yapılan müdahale kişiliğe yapılmıştır" modundan çıkıp adamı kurcalarsa neler neler bulur.
Şimdi eski mesajlarına da baktım, adamın villada her sene bir hafta erkeklerle olmasına laf eden birine "anonim olmasak foto atardım" demiş, "villayı bazen ben seçiyorum" demiş.
Biz ortada villa yoktur demiyoruz. Ama o villada her an uygunsuz şeyler dönebilir diyoruz.
Konu sahibi o kadar saf ki, muhtemelen iyi bir insan. ailesi falan da özgür yetiştirmiş, hiç birinin arkasından oyun cevirmek zorunda kalmamış. Oysa 'mervelerdeyim' diye bir gercek var. İnsanlar mervelerden ailesine foto atar,o gün evet başta mervelerdedir. Ama günün devamında konuya hasan da dahil olabilir
Ya da "arkadasimin düğününe gidiyorum" diye evden çıkar,bir ton giyinir suslenir, 'gece beni eve bırakırlar merak etmeyin' der, gider sevgilisiyle telefonları çalmadan , rahatsız edilmeden geceyarisina kadar takilmanin keyfini cikarir.
Yani insanoğlu boyledir - gizli bir iş yapacağı zaman kilifina uydurur, bir şekilde yapar.
Bu dünya öyle bir dünya değil. Kimse de (hele ki sadece) bir gram birine bir sey hissetti diye çok sevdiği karısını bırakıp yuvasini dagitmaz.Esimin beni aldatmasi ya da benim aldatmam soz konusu olamaz, eger baska birine bir gram bir sey hissedersek bunu aninda konusup iliskimizi bitirecek netlige ve rahatliga sahibiz
İdealde evet, doğru.
Sözlerde bin kere söyle.
Ama gerçekliği yok.
Bunun rahatlıkla da bir ilgisi yok. Yillardir sevdiği, görmekten zevk aldığı karısını bırakıp neden yoksunluk çeksin ki, neden hayatı komple değişsin kolayca iki kişiyi idare etmek varken? Siz belki inanıyorsunuzdur bunu böyle yapacağınıza ama dünya böyle bir yer değil. Bir dalı tutmadan hiç bir maymun öteki dalı birakmaz