Yok yahu, bizim evde sürekli bağır çağır sesleri var.
Sabırlıdan çok, dirayetliyim sadece.
Yoksa sürekli ‘off oğlum, yapma çocuğum, kafasını ısırma, ay yeter bir durun, kırma onu’ diye cıyak cıyak bağırıyorum.
Benim ilk oğlum dünyalar kadar zor bir bebekti, hala öyledir canı sağolsun.
Tek iyi yanı hatırlıyorum, akşam 11 gibi uyur sabah 6 ya kadar uyanmazdı.
4. Ay bitti, hoop çocuk saat başı kalkıyor oldu.
Ne oldu falan dedik, 20 dklık uykulara geçti.
Ne yapsak nafile, cıyak cıyak ağlıyor, gündüz 1 saat uyusun diye 3 saat uğraşırdım defalarca uyanırdı.
O dönem ayakta sallamayo denedim, kabul etmedi.
Kucağımda salladım, uyudu koyunca uyandı derken şuan 2 buçuk yaşında, bizimle yatıyor ve gece ortalama 6 kez falan ağlar.
İşte bunlar hep büyüme atağı ve gelişim çağı.
Biz nasıl evriliyor, 3 sene önce bayılarak yediğimiz şeyi bugün sevmiyorsak, bebekler de öyle.
Bu eğitimlerin yöntemlerin tek atladığı nokta, mizaç.
Beden, karakterle doğuyor kim ne derse desin.