Merhabalar...
Geçen gün bir konu açtım ve sizlerin sayesinde biraz rahatlamıştım. Yaklaşımlarınız ve farklı görüşler hoşuma gitti ve kafama takılan konulardan birini sizlerle paylaşmaya karar verdim paylaştıkça daha objektif bakabiliyorum sanki...
Gelelim konuya, Eşim ve benim aramda büyük oranda kültür farkı var. Ben, Akdeniz bölgesinde şehirde daha iyi olanaklarla büyüdüm ve eşimin ailesine oranla ailem daha medeni ve eğitimliler. Eşimse iç Anadolu da köyde büyümüş, lise çağından sonra memur olmuş ve farklı şehirleri böylelikle görmüş kendinide biraz yetiştirmiş bir insan.
Her ne kadar benim ailem ''Kızım yapma sen onlarla yapamazsın'' dedilerse de dinlemedim ve evlendim. Evlendikten sonra ben hiç köye gitmeden eşimin çalıştığı şehre gittik bir sene kadar da köye gidemedik izni yoktu. Sonra izin aldı ben de annemden gördüğüm gibi eşimin ailesine ve dedelerine vs. hediyeler yaptım, aldım ve köye gittik. ben daha önce köyü sadece uzaktan görmüşümdür ne yaşadım ne de akrabam var köyde, köy hayatını bilmem anlamam.
Eşimin köyde ki evinde mutfak dışarda başka bir bina gibi, tuvalet bahçenin sonunda, evin için de su yok tek bir musluktan su akıyor vs. Bilmeyen için bi hayli zor yani. (Köyü ve köylüyü yermiyorum yanlış anlaşılmasın. Şartları ve durumu anlatmak için detaylandırdım.)
Şartları zordu ama sonuçta eşimin köyü ve ailesi dedim bu saatten sonrada şartları değiştiremezdim elimden geldiğince uyum sağlamaya çalıştım daha doğrusu orta yoldan devam edeyim dedim. Ben çok titiz bir insanım nereye gidersem gideyim böyleyim annemin evinde de aynı kendi evimde de. Eşimin ailesi sofrada bir kapa yemeği koyuyor ve sofrada 1 bardak oluyor ben alışık olmadığımdan ve midem götürmediğinden kendime tabak vs. ilave ediyordum. Kimseden hizmet beklemiyordum kendi işimi kendim yapıyordum ''Ben titizim bana yemeği temiz hazırlayın'' demiyordum. Bu benim huyumdu ve kimseye zahmet vermeden kendim yapıyordum.
Yemekleri ben yapıyordum, çıkan bulaşıkları taşıma su ile ben yıkıyordum yerde leğenlerde. Gelen misafirlerle ben ilgileniyordum hatta 19-20 yaşında ki eşimin kız yeğenlerine çay hizmetini ben yapıyordum. Kalkıp ne yardım ederler ne de kendi hizmetlerini kendiler yaparlar. Benim bildiğim köy kızı çalışkan olur bunlar çok tuhaftılar ve ben ilk kez uzaktan misafir gelmişim kendilerde aynı köyde.
Gördüğüm muameleye gelince... titizim diye kaynanam bizi beğenmiyorsun dedi. Ananesine gittik dedesi ulu orta ''oğlum senin eskiden bi sevgilin vardı naptın onu'' dedi eşimde giden geri gelir mi? dede kapat dedi.
Suratları beş karış bana her lafı diyorlardı sesim çıkmıyor ya da uygun bir dille anlatıyordum. eve gelince de eşimle kavga ediyorduk beni takdir etmesini bekliyordum çünkü ben o şartlara alışık değildim çabalıyordum. Ailesinin lafları stress yapıyordu ben de ve gereksiz kavga ediyorduk.
Yine dönüp dolaşıp mecburen köye gidiyorduk seneler böyle geçti ve artık dayanamaz oldum hakaretler diz boyu hatta kaynanam bir gün ''bu oğlanı evlendireceğime eşşekle çiftleşse daha masrafsız olurdu'' dedi çıldırdım ve ben de bağırıp çağırdım eşimede orda resti çektim yüzlerine karşı ya ben ya ailen dedim ve çocukları alıp evden çıktım. Eşimde arkamdan çıktı ve çantalarımızı alıp eve döndük.
O günden sonra eşime ailenle görüşeceksen ben yokum dedim çünkü sürekli sorun çıkarıyorlar ve bizim aramız açılıyordu. Eşim de bana hak verdi çünkü gözleri ile görüyordu ne olup bittiğini ve ailesi ile görüşmeyi kesti.
taa ki babası kansere yakalanıncaya kadar. Öyle olunca görüşmek zorun da kaldık ama ben de değişen çok şey vardı onlara yüzüm gülmüyor onları umursamıyordum ve fırsat buldukça evlerinden uzaklaşıyordum. Artık göze göz dişe dişti yani. canımı yakanın canını yakıyordum o iyi ben gitti yerine cadaloz ben geldi.
Şimdilerde bana karşı sesleri çıkmıyor biliyorlar diş geçiremeyeceklerini ve çocuklarım bile sevmez onları ki ben çocuklara asla müdahele etmem zihinlerini yıkamam...
artık senede 2 ya da 3 annesini arıyor bağımızı kopardık
Olanları anlattım verdiğim tepki de sizce haksız mıyım?