28 yaşındayım, eşim 34 yaşında..Kayınvalidem ilk tanıştığım günlerde bana bir garip gelmişti, deli dolu-neşeli-fazla canlı bir kadın..Ben onun tam tersi daha ağır-oturaklı bir bayanım. Genel anlamda uyumlu bir kişiliğe sahip olduğum için insanları karakterlerine göre idare etmesini bilirim.Kayınvalidem son derece bakımlı, zengin, sayısız mal varlığına sahip, evleri arabaları olan kendisinin bile hesabını bilemediği kira geliri olup aynı zamanda emekli olan bir bayan.eşi ile 2. Evliliği zaten eşi de iş güç sahibi varlıklı biri..
Benim hiç bir zaman yükseklerde gözüm olmadı, bu evlilikte sadece eşimi sevdiğim için var oldum, hala da öyle ve Allah ömür verdikçe de öyle olacak. Ailesi varlıklı ancak eşimin gerçekten hiçbirşeyi yok. Ne doğru düzgün yetecek bir maaşı ne de bir yerde birikmişi var.. Benim de öyle açıkçası, maaşım iyi çok şükür eşimden de yüksek alıyorum, zaten 10 yaşımdan beri çalışan bir insanım, alışığım parasızlığa zor günlere.. Daha önce burada açtığım bir para mevzusu konusu olmuştu oradan hatırlayanlar çocukluğumdan başlayan hayat mücadelemi bilirler..
Kayın validem ile iyi geçinirdik,hatta burada da severim bazı değişik huyları var ama aramız iyidir bile demiştim.. ben çok etliye sütlüye karışmam, dedikodu sevmem, kıskançlığım yoktur, kendi halinde biriyimdir açıkçası..Biz kayınvalidemin evinde oturuyoruz, daha önce 15 sene o evde oturmuş kendisi. Son 5 senedir eşi ile başka bir semtte oturuyor, eşim ise şu an yaşadığımız evde bekar hayatı yaşamış 5 sene, annesi ile gitmemiş çünkü şu an oturduğumuz yer iş yerine yakın bir de o çevrede doğup büyüdüğü için gitmemiş. Zaten yetişkin adam üvey baba ile aynı evde olmak da istememiş.Annesi daha önce defalarca söz verdiği halde o evi oğlunun üstüne yapmamış, hep evlen de yaparız demişler.. Yapmak zorunda mı…? Değil tabiî ki ama söz ağızdan bir kere çıkar bana göre.. Açıkçası ben ilk evi gördüğümde beğendim biraz küçüktü ama şirindi, eşya ile saray olurdu.. Çok ses etmedim, eşim de annemler burayı üstüme yapacak zaten 1 sene oturalım sonra burayı satar daha geniş çoluk-çocuk olduğunda da rahat edebileceğimiz bir eve geçeriz dedi. Kabul ettim. Eve tadilat olarak sadece yerlere parke yapılıp, boya badana yapıldı. Mutfak dolaplarını değiştirmek istedim, sadece kapaklarını değiştirdiler! idare edin dediler.. Banyo fayansları 20 yıllık ve altları boşalmış artık yerlerinden oynuyor, oturun biraz bakarız dediler. Yatak odamın ortasından bir kolon geçiyor ve taşıyıcı kolonlardan.. Yani şekilsiz kullanışsız bir ev. Zamanla kullanınca da daha iyi anlıyor insan, bir çok şey içine girmeden belli olmaz ya.. Mutfak deseniz 2 kişi yan yana geçemiyor o kadar dar, mutfakta 1 tabure çık yukarı-in aşaya tabak taşıyorum bir misafir ağırlayamıyorum 50 cm tezgahı var..Herne ise yani kullanışlı bir ev değil ama başta verilen vaadler doğrultusunda ben ses etmedim eşim de güvendiği için kabul ettik.. Mutluyduk, başımızı sokacak bir evimiz var sonuçta belki eski, belki iyi değil ama bizim sonuçta..Ama hiç bizim olamadı..Kayın validem oranın kendi evi olduğunu bana her zaman hissettirdi…Her hafta daha pazartesi - salı dan beni arar cumartesi öğlen size gelicez der..Önceden orada oturdukları için kayınbabamın çevresi arkadaşları orada, her hafta gelir yani onlarla görüşmeye.. Biz bir plan yapamayız kayınvalidemler yüzünden, ben her cumartesi tatil günüm olup şöyle 10 a kadar yatıp tembellik yapıp dinlenemem.. Sabah 8 de kalkar eşim kalkana kadar yapabileceğim her işi yaparım..Eşim kalkar kahvaltı yaparız devam ederiz işlere beraber koştura koştura ki o gelene kadar bitsin diye. Çünkü rahat vermiyor bir türlü, ben silerim ben yaparım, aa camların kirlenmiş, aa perdelerin tozlu.. orayı öyle silme iz kalır vs..aman allahım beni deli eder ben de aman o gelmeden bitsin de bir şey yapmaya çalışmasın diye erkenden işe koyulurum. Neyse öğlen gelir ..ama her hafta istisnasız bu böyle; perdeyi açar sonuna kadar ‘ben 10 dk da silerim burayı ‘ der ve koşturur banyoya leğene su doldurmalar bilmemneler..Anne ben bitirdim işleri oturalım artık zaten ben yeterince yorgunum.. Yok bırakmaz elinden.. He bir işe başladı mı da 10 dk der ama o kadar ağırdır ki, 2 saate bitmez 2 kanatlı bir camı silmesi. 5 kere siler çünkü.. Yani temizlik ile kafayı bozmuş anlayacağınız. Her yaptığıma karışır..Benim de en sevmediğim şeydir, bana karışılması gereksiz iş yaratılması vs.. Zor bela oturturuz yerine, ben çay falan yaparım vs derken 1-2 saat sonra bana der; akşama ne yemek yiyelim? Yani ne yemek yapacaksın?.. Yemekler ile aram iyidir, çok küçük yaşta mutfağa girmeye başladım..Neyse girer 3-4 çeşit salatasından çorbasına, sulu yemeğinden pilavına mezesine kadar 4-4 lük bir sofra hazırlarım tek başıma.Akşam baba gelir yeriz hizmette kusur yok, yemek sonrası çayı kurabilesi keki, meyvesi ile yapabildiğimin en iyisini yaparım. Akşam 10-11 de giderler, ben ceset gibi olurum, ertesi gün o kadar yorgunumdur ki dışarı bile çıkamayız. Evden arar napıyosunuz? İyiyiz oturuyoruz napalım(daha dün görüştük yahu nasıl olabiliriz!!), ee çıksanıza dışarı gezin biraz hep evdesiniz der.. Yahu bırakmıyosun ki bir gün gelip beni mahfediyosun öbür gün de kendime gelmeye çalışıyorum..Zaten haftanın diğer 5 günü de işte harap oluyorum..
Bundan yaklaşık 2 ay kadar önce bize dediler ki bu ev pek rahat değil, zaten sen de zorlanıyorsun dediler bana internetten vs. ev bakın burayı satıp size geniş bir ev alalım.. Hem de onların oturdukları semt tarafında olsun ki çocuk falan olduğunda en azından kayınvalide ben bakarım sen çalışırsın demişti. Torunu tabiî ki neden olmasın ki, zaten benim annem de uzak oturuyo. Tamam dedik.. Sonrasında tabi bizim bir bodrum tatilimiz oldu, orada da kayınvalidemin evi var, ısrar kıyamet oraya çağırdılar bizi, ben pek istemedim açıkçası ama eşim ayıp olur gidelim dedi ve kıramadım. Keşke kırsaymışım, orada da rahat vermedi bize .. gece tuvalete kalkarım bağırır odadan yatın artık dolaşmayın evde! diye.. Susar yatarız, sabah 7 de kaldırır, şştt kalkın biz babanızla ekmek almaya gidiyoruz siz de kahvaltı hazırlayın! Kalkar yaparız tatile gitmişiz düşünün misafir edeceğine üstümüze hükmedip durdu.. Ben toplar bulaşık yıkarım, gider arkamdan bir daha durular onları kurular 2 saat elinde 1 bardakla gezer evde bana göstere göstere. Oradaki evi zaten eksiksiz, bulaşık makinesi olduğu halde açmaz, oranın suyu kireçliymiş temiz olmuyomuş.. Anne çamaşır makinesi? Sular kireçli her şey kazık gibi çıkıyomuş elde yıkar, bana da yıkatır.. Denizden geliriz, sırayla herkes duş alır bağırır kapıdan 5 dk olmadan hadi çık çık diye, neye uğradığımızı şaşırır çıkarız.. Arkamızdan gider 1 saat çıkmaz.. Orada olduğumuz 1 hafta boyunca 1 kap yemek yapmadı, ben de bilerek yapmadım, onlar bana gelince ben mutfaktan çıkmıyorum banane dedim.. Hep dışarıdan yedik..
Bu arada kayın validemin kendisinden büyük 4 küçük de 1 kardesi var, hepsinin çocukları torunları falan var vs. Hepsi ile kavgalı, 1-2 arkadaşı var azcık sık görüşseler hemen dedikoduya başlar seyrek görüşmeye başlarlar yine.. Yani geçimli biri olmadığı için etrafında da kimse durmaz..Sorsan ben uyumluyum onlar kötü insan der.. Herkese para yardımı yaparlar, tanıdık tanımadık herkese sonra o kişiler ile kendisinin haksız olduğu bir tartışmaya girer verdiğini de başlarına kalkar.. Yani böyle kafası başka türlü çalışan bir insan..
Geçen hafta da bu ev mevzusu oldu bizi çağırdılar gelin diye gittik biz de, orada eşim açtı konuyu.. he bu arada başka misafir de çağırmıştı. Eşim yalnızken babamla açtı konuyu ben bilmem annenize sorun demiş, annesi ile konuşurken balkonda ben de yanlarındaydım, annesi babanıza sorun dedi..eşim de sinirlendi aylardır bunu konuşuruz sen ona atıyosun o sana, bize söz verdiniz en başta da bana söz verdiniz.. Annesi tutturdu ‘bana evimi sattırmaya çalışıyosunuz siz, ben 15 sene orada oturdum da bilmem ne de’.. Babası geldi ‘siz de bizim gibi yıllarca bir kiralarda sürünün bakalım nasıl oluyor ‘dedi!.. annesi ‘ben sizden kira mı alıyorum’ dedi!..Ben şoka girdim.. Tabi bu bağırışlar olduğunda diğer misafirler de yanımızda.. Biz yalnızken konuşma yolunu ararken onlar bizi rezil ettiler milletin içinde.. biraz daha durup kalktık geldik evimize. Resmen sarhoş gibi bir şey olduk..
Tabiki bize ev almak zorunda değiller, tabiî ki şu an olduğumuz evi de bize vermek zorunda değillerdi.. ama bir söz verilmiş, ayrıca bizim şu an için aklımızda ev değiştirme durumu yokken kendileri soktu aklımıza, biz de düşünsenize hevesle gidip anlatıyoruz bir şeyler bulduk diye gördüğümüz muameleye bakın.. Aslına bakarsanız bir yerde de yapmak zorunda, çünkü bir anne evladı için yaşamalı.. evladı iyi-mutlu-huzurlu olsun diye gerekirse saçını süpürge etmeli .. bir anne böyle olmalı ama bunun adı anne sadece, annelik adına hiçbir meziyet taşımayan paranın delisi olmuş bir kadın…
O günden beri ne ben ne de eşim aramadık, başladık kiralık ev aramaya zaten..Biz onu aramayınca iyice kudurmuş kayınvalide.. Benim annemi aramış, annem de bilmiyormuş gibi yapıp benim bir şeyden haberim yok demiş.. Kadın verip veriştirmiş, ben saygısızmışım, bodrumda da yan gelip yatmışım bir küllük bile kaldırmamışım, buradaki evim pismiş, o gelirse temizik yapıyomuş benim evimde..aman allahım neler neler annem de vermiş azının payını, benim kızımı ben çok iyi tanırım bu anlattıkların ile alakası yok demiş, kabul etmemiş söylediklerini tabi ama kavga etmemiş kesinlikle. Eşime evlenmeden önce annesi harçlık verirmiş, ben de evlendikten sonra almıycaksın dedim ona.. Kayın validem 8-9 bin lira biriktirdirdiğini söylemiş biz evlendiğimizden beri,annem de demiş ki oğlun rahat yaşamaya alışmıştı, kızımın sayesinde kendini sıkmayı öğrendi, yani benim kızımın bir eksisi değil artısı oldu demiş..Fazla da uzun tutmamış zaten.. Evden çıkacağımızı duymuş işte kiraya çıkcaklarmış bilmem ne annem de sen karışma ne isterlerse yapsınlar demiş kapatmış..
Bu arada insülin direnci hastasıyım 3 saatte bir mutlaka bir şeyler yemem gerekiyor, bunun yanı sıra kilo sorunum da var insülin direncinden kaynaklanan..Anneme demiş ki, kızın hiç iş yapmıyo zaten ondan kilo alıyo tembel demiş. Annem demiş ki kendine gel o hasta, ayrıca ben kızımı tanıyorum bana anlatma demiş..Allah şahidimdir, temizlik imandan gelir, ben yerimde duramam zaten pis yerde ki bu yaşadığım yer olacak da ben temizlik yapmıycam.. Yani bu hastalığımın ne olduğunu bile anlamamış aylardır uğraşıyorum iyileşmek için ve anlattığım halde nasıl bir rahatsızlık olduğunu..Yazık diyorum.. İnsanların zaafları ile hastalıkları ile oynanılmaz!
Sadece yazık diyorum, eşime dedim ki ben artık annenle bir araya gelmem kesinlikle, ama siz ana oğulsunuz görüşürsün-görüşmezsin ona da karışmam dedim..
Evinden çıkalım bir an önce ve kendi evime de sokmam dedim..Ne olursa olsun evinde oturmak istemiyorum dedim eşime, önümüz ramazan, bayram ertesi kiralık bir eve çıkacağız kısmetse..
Allahtan tek dileğim bizi birbirimizden ayırmasın, görsünler ki utansınlar yaptıklarından..Para ile adam olunmuyomuş biz paranın kölesi olup en sevdiklerimizi kaybetmişiz desinler.. Hakkımı da helal etmiyorum ikisine de ayrıca. Çok ama çok doluyum..
Benim hiç bir zaman yükseklerde gözüm olmadı, bu evlilikte sadece eşimi sevdiğim için var oldum, hala da öyle ve Allah ömür verdikçe de öyle olacak. Ailesi varlıklı ancak eşimin gerçekten hiçbirşeyi yok. Ne doğru düzgün yetecek bir maaşı ne de bir yerde birikmişi var.. Benim de öyle açıkçası, maaşım iyi çok şükür eşimden de yüksek alıyorum, zaten 10 yaşımdan beri çalışan bir insanım, alışığım parasızlığa zor günlere.. Daha önce burada açtığım bir para mevzusu konusu olmuştu oradan hatırlayanlar çocukluğumdan başlayan hayat mücadelemi bilirler..
Kayın validem ile iyi geçinirdik,hatta burada da severim bazı değişik huyları var ama aramız iyidir bile demiştim.. ben çok etliye sütlüye karışmam, dedikodu sevmem, kıskançlığım yoktur, kendi halinde biriyimdir açıkçası..Biz kayınvalidemin evinde oturuyoruz, daha önce 15 sene o evde oturmuş kendisi. Son 5 senedir eşi ile başka bir semtte oturuyor, eşim ise şu an yaşadığımız evde bekar hayatı yaşamış 5 sene, annesi ile gitmemiş çünkü şu an oturduğumuz yer iş yerine yakın bir de o çevrede doğup büyüdüğü için gitmemiş. Zaten yetişkin adam üvey baba ile aynı evde olmak da istememiş.Annesi daha önce defalarca söz verdiği halde o evi oğlunun üstüne yapmamış, hep evlen de yaparız demişler.. Yapmak zorunda mı…? Değil tabiî ki ama söz ağızdan bir kere çıkar bana göre.. Açıkçası ben ilk evi gördüğümde beğendim biraz küçüktü ama şirindi, eşya ile saray olurdu.. Çok ses etmedim, eşim de annemler burayı üstüme yapacak zaten 1 sene oturalım sonra burayı satar daha geniş çoluk-çocuk olduğunda da rahat edebileceğimiz bir eve geçeriz dedi. Kabul ettim. Eve tadilat olarak sadece yerlere parke yapılıp, boya badana yapıldı. Mutfak dolaplarını değiştirmek istedim, sadece kapaklarını değiştirdiler! idare edin dediler.. Banyo fayansları 20 yıllık ve altları boşalmış artık yerlerinden oynuyor, oturun biraz bakarız dediler. Yatak odamın ortasından bir kolon geçiyor ve taşıyıcı kolonlardan.. Yani şekilsiz kullanışsız bir ev. Zamanla kullanınca da daha iyi anlıyor insan, bir çok şey içine girmeden belli olmaz ya.. Mutfak deseniz 2 kişi yan yana geçemiyor o kadar dar, mutfakta 1 tabure çık yukarı-in aşaya tabak taşıyorum bir misafir ağırlayamıyorum 50 cm tezgahı var..Herne ise yani kullanışlı bir ev değil ama başta verilen vaadler doğrultusunda ben ses etmedim eşim de güvendiği için kabul ettik.. Mutluyduk, başımızı sokacak bir evimiz var sonuçta belki eski, belki iyi değil ama bizim sonuçta..Ama hiç bizim olamadı..Kayın validem oranın kendi evi olduğunu bana her zaman hissettirdi…Her hafta daha pazartesi - salı dan beni arar cumartesi öğlen size gelicez der..Önceden orada oturdukları için kayınbabamın çevresi arkadaşları orada, her hafta gelir yani onlarla görüşmeye.. Biz bir plan yapamayız kayınvalidemler yüzünden, ben her cumartesi tatil günüm olup şöyle 10 a kadar yatıp tembellik yapıp dinlenemem.. Sabah 8 de kalkar eşim kalkana kadar yapabileceğim her işi yaparım..Eşim kalkar kahvaltı yaparız devam ederiz işlere beraber koştura koştura ki o gelene kadar bitsin diye. Çünkü rahat vermiyor bir türlü, ben silerim ben yaparım, aa camların kirlenmiş, aa perdelerin tozlu.. orayı öyle silme iz kalır vs..aman allahım beni deli eder ben de aman o gelmeden bitsin de bir şey yapmaya çalışmasın diye erkenden işe koyulurum. Neyse öğlen gelir ..ama her hafta istisnasız bu böyle; perdeyi açar sonuna kadar ‘ben 10 dk da silerim burayı ‘ der ve koşturur banyoya leğene su doldurmalar bilmemneler..Anne ben bitirdim işleri oturalım artık zaten ben yeterince yorgunum.. Yok bırakmaz elinden.. He bir işe başladı mı da 10 dk der ama o kadar ağırdır ki, 2 saate bitmez 2 kanatlı bir camı silmesi. 5 kere siler çünkü.. Yani temizlik ile kafayı bozmuş anlayacağınız. Her yaptığıma karışır..Benim de en sevmediğim şeydir, bana karışılması gereksiz iş yaratılması vs.. Zor bela oturturuz yerine, ben çay falan yaparım vs derken 1-2 saat sonra bana der; akşama ne yemek yiyelim? Yani ne yemek yapacaksın?.. Yemekler ile aram iyidir, çok küçük yaşta mutfağa girmeye başladım..Neyse girer 3-4 çeşit salatasından çorbasına, sulu yemeğinden pilavına mezesine kadar 4-4 lük bir sofra hazırlarım tek başıma.Akşam baba gelir yeriz hizmette kusur yok, yemek sonrası çayı kurabilesi keki, meyvesi ile yapabildiğimin en iyisini yaparım. Akşam 10-11 de giderler, ben ceset gibi olurum, ertesi gün o kadar yorgunumdur ki dışarı bile çıkamayız. Evden arar napıyosunuz? İyiyiz oturuyoruz napalım(daha dün görüştük yahu nasıl olabiliriz!!), ee çıksanıza dışarı gezin biraz hep evdesiniz der.. Yahu bırakmıyosun ki bir gün gelip beni mahfediyosun öbür gün de kendime gelmeye çalışıyorum..Zaten haftanın diğer 5 günü de işte harap oluyorum..
Bundan yaklaşık 2 ay kadar önce bize dediler ki bu ev pek rahat değil, zaten sen de zorlanıyorsun dediler bana internetten vs. ev bakın burayı satıp size geniş bir ev alalım.. Hem de onların oturdukları semt tarafında olsun ki çocuk falan olduğunda en azından kayınvalide ben bakarım sen çalışırsın demişti. Torunu tabiî ki neden olmasın ki, zaten benim annem de uzak oturuyo. Tamam dedik.. Sonrasında tabi bizim bir bodrum tatilimiz oldu, orada da kayınvalidemin evi var, ısrar kıyamet oraya çağırdılar bizi, ben pek istemedim açıkçası ama eşim ayıp olur gidelim dedi ve kıramadım. Keşke kırsaymışım, orada da rahat vermedi bize .. gece tuvalete kalkarım bağırır odadan yatın artık dolaşmayın evde! diye.. Susar yatarız, sabah 7 de kaldırır, şştt kalkın biz babanızla ekmek almaya gidiyoruz siz de kahvaltı hazırlayın! Kalkar yaparız tatile gitmişiz düşünün misafir edeceğine üstümüze hükmedip durdu.. Ben toplar bulaşık yıkarım, gider arkamdan bir daha durular onları kurular 2 saat elinde 1 bardakla gezer evde bana göstere göstere. Oradaki evi zaten eksiksiz, bulaşık makinesi olduğu halde açmaz, oranın suyu kireçliymiş temiz olmuyomuş.. Anne çamaşır makinesi? Sular kireçli her şey kazık gibi çıkıyomuş elde yıkar, bana da yıkatır.. Denizden geliriz, sırayla herkes duş alır bağırır kapıdan 5 dk olmadan hadi çık çık diye, neye uğradığımızı şaşırır çıkarız.. Arkamızdan gider 1 saat çıkmaz.. Orada olduğumuz 1 hafta boyunca 1 kap yemek yapmadı, ben de bilerek yapmadım, onlar bana gelince ben mutfaktan çıkmıyorum banane dedim.. Hep dışarıdan yedik..
Bu arada kayın validemin kendisinden büyük 4 küçük de 1 kardesi var, hepsinin çocukları torunları falan var vs. Hepsi ile kavgalı, 1-2 arkadaşı var azcık sık görüşseler hemen dedikoduya başlar seyrek görüşmeye başlarlar yine.. Yani geçimli biri olmadığı için etrafında da kimse durmaz..Sorsan ben uyumluyum onlar kötü insan der.. Herkese para yardımı yaparlar, tanıdık tanımadık herkese sonra o kişiler ile kendisinin haksız olduğu bir tartışmaya girer verdiğini de başlarına kalkar.. Yani böyle kafası başka türlü çalışan bir insan..
Geçen hafta da bu ev mevzusu oldu bizi çağırdılar gelin diye gittik biz de, orada eşim açtı konuyu.. he bu arada başka misafir de çağırmıştı. Eşim yalnızken babamla açtı konuyu ben bilmem annenize sorun demiş, annesi ile konuşurken balkonda ben de yanlarındaydım, annesi babanıza sorun dedi..eşim de sinirlendi aylardır bunu konuşuruz sen ona atıyosun o sana, bize söz verdiniz en başta da bana söz verdiniz.. Annesi tutturdu ‘bana evimi sattırmaya çalışıyosunuz siz, ben 15 sene orada oturdum da bilmem ne de’.. Babası geldi ‘siz de bizim gibi yıllarca bir kiralarda sürünün bakalım nasıl oluyor ‘dedi!.. annesi ‘ben sizden kira mı alıyorum’ dedi!..Ben şoka girdim.. Tabi bu bağırışlar olduğunda diğer misafirler de yanımızda.. Biz yalnızken konuşma yolunu ararken onlar bizi rezil ettiler milletin içinde.. biraz daha durup kalktık geldik evimize. Resmen sarhoş gibi bir şey olduk..
Tabiki bize ev almak zorunda değiller, tabiî ki şu an olduğumuz evi de bize vermek zorunda değillerdi.. ama bir söz verilmiş, ayrıca bizim şu an için aklımızda ev değiştirme durumu yokken kendileri soktu aklımıza, biz de düşünsenize hevesle gidip anlatıyoruz bir şeyler bulduk diye gördüğümüz muameleye bakın.. Aslına bakarsanız bir yerde de yapmak zorunda, çünkü bir anne evladı için yaşamalı.. evladı iyi-mutlu-huzurlu olsun diye gerekirse saçını süpürge etmeli .. bir anne böyle olmalı ama bunun adı anne sadece, annelik adına hiçbir meziyet taşımayan paranın delisi olmuş bir kadın…
O günden beri ne ben ne de eşim aramadık, başladık kiralık ev aramaya zaten..Biz onu aramayınca iyice kudurmuş kayınvalide.. Benim annemi aramış, annem de bilmiyormuş gibi yapıp benim bir şeyden haberim yok demiş.. Kadın verip veriştirmiş, ben saygısızmışım, bodrumda da yan gelip yatmışım bir küllük bile kaldırmamışım, buradaki evim pismiş, o gelirse temizik yapıyomuş benim evimde..aman allahım neler neler annem de vermiş azının payını, benim kızımı ben çok iyi tanırım bu anlattıkların ile alakası yok demiş, kabul etmemiş söylediklerini tabi ama kavga etmemiş kesinlikle. Eşime evlenmeden önce annesi harçlık verirmiş, ben de evlendikten sonra almıycaksın dedim ona.. Kayın validem 8-9 bin lira biriktirdirdiğini söylemiş biz evlendiğimizden beri,annem de demiş ki oğlun rahat yaşamaya alışmıştı, kızımın sayesinde kendini sıkmayı öğrendi, yani benim kızımın bir eksisi değil artısı oldu demiş..Fazla da uzun tutmamış zaten.. Evden çıkacağımızı duymuş işte kiraya çıkcaklarmış bilmem ne annem de sen karışma ne isterlerse yapsınlar demiş kapatmış..
Bu arada insülin direnci hastasıyım 3 saatte bir mutlaka bir şeyler yemem gerekiyor, bunun yanı sıra kilo sorunum da var insülin direncinden kaynaklanan..Anneme demiş ki, kızın hiç iş yapmıyo zaten ondan kilo alıyo tembel demiş. Annem demiş ki kendine gel o hasta, ayrıca ben kızımı tanıyorum bana anlatma demiş..Allah şahidimdir, temizlik imandan gelir, ben yerimde duramam zaten pis yerde ki bu yaşadığım yer olacak da ben temizlik yapmıycam.. Yani bu hastalığımın ne olduğunu bile anlamamış aylardır uğraşıyorum iyileşmek için ve anlattığım halde nasıl bir rahatsızlık olduğunu..Yazık diyorum.. İnsanların zaafları ile hastalıkları ile oynanılmaz!
Sadece yazık diyorum, eşime dedim ki ben artık annenle bir araya gelmem kesinlikle, ama siz ana oğulsunuz görüşürsün-görüşmezsin ona da karışmam dedim..
Evinden çıkalım bir an önce ve kendi evime de sokmam dedim..Ne olursa olsun evinde oturmak istemiyorum dedim eşime, önümüz ramazan, bayram ertesi kiralık bir eve çıkacağız kısmetse..
Allahtan tek dileğim bizi birbirimizden ayırmasın, görsünler ki utansınlar yaptıklarından..Para ile adam olunmuyomuş biz paranın kölesi olup en sevdiklerimizi kaybetmişiz desinler.. Hakkımı da helal etmiyorum ikisine de ayrıca. Çok ama çok doluyum..