Eşim ve yeğenim, arada kaldım

Aman Ayıp olmasın üzülmesinler diye diye her şeyi içine atan ama kendi kahrolan, hayır diyemeyen sınır çizmeyi bilmeyen , ilişkileri bozulan açık iletişim kuramayan pasif agresiflerin ülkesi:kahve: (sizin özeliniz de yazmadım ülkece derdimizi söylemeyi bilmiyoruz herkesi kendimizden çok önemsiyoruz ondan oluyor bunlar)
 
Selamlar,
Bir konuda nasıl davranacağımı bilemiyorum. Fikirlerinize ihtiyacım var. Yeğenim, eşimle yaşadığım şehirde lise kazandı geldi. Ben lise okurken ablam ve eniştem maddi manevi destek olmuştu. Bir nevi borcumu öderim diye ben de istedim. Eşim de çok istedi, çünkü genel olarak benim ailemi sever, yakın olmak isterdi. Belki ablanlar da bu şehre taşınır diyordu. Çok heyecanlıydı. Ama taa ki yeğenim gelene kadar. Kız, yurtta kalıyor. Cuma günü eşim alıp bize getiriyor. Pazartesi götürüp okuluna bırakıyor. Ama yeğenimin değişik huyları var. Öncelikle olur olmaz her şeyden korkuyor. Asla mantıklı açıklamalar onu rahatlatmıyor. Ve bu yüzden şartları korkmayacağı şekle sokmaya zorluyor. Mesela yalnız uyuyamıyor. O geldiğinde ben onunla salonda 3 gün uyumak zorunda kalıyorum. Kedimden korkuyor ve salonun kapısının her zaman kapalı olmasını istiyor. Uzatmayayım yani adaptasyon yeteneği yok. İkinci büyük problem ise akademik başarısı da iyi olduğu için çok egolu. Her şeyi ben bilirim modunda. Sohbet ederken bizi adamakıllı dinlemiyor bile. Sözümüzü kesiyor mesela. En ufak bir şeyi haklı çıkma yarışına çeviriyor. Bu ve bunun gibi sorunlar sebebiyle eşim ilk haftadan itibaren nefret etti. Çünkü kendisi de güçlü bir karakter ve benim takmadığım şeyleri de takıyor. Artık öyle bir noktaya geldi ki yeğenim bize gelince evi bırakıp annesine gidiyor. Ben çok pişmanım keşke tercih zamanı istemeseydim gelmesini. Yeğenimle biraz konuştum. Uyumlu olmazsa ileriki yaşamında hep sorun yaşayacağını anlattım. Ama pek işe yaradığını düşünmüyorum. Ablamı da kırmak istemiyorum. Ne yapabilirim sizce?
Ailesinin olduğu şehre nakil istemesini sağlayın. Yatılı olduğuna göre Fen Lisesi okuyor. Her şehirde var Fen Lisesi... Maddi yardım yaparsınız. Çekirdek aileniz bu durumdan zarar görürse çok üzülürsünüz.
 
Yok bence şöyle yürümeye falan başlayınca salsınlar doğaya 😂

Şimdiki koşullarda ben de çocuğumu salmazdim sanırım ama bence eskiden daha özgür yetisiyordu çocuklar, sokaklarda filan oynuyorlardi düşününce. Bence doğamiza uygun olan da bu yani ergenlige girince aileden biraz kopmak gerek bence. Ben de aynı şehirde yaşamamıza rağmen tiyatro kulübü akşamları prova yapıyor diye 14 yaşımda yatılı kalmaya başladım, bazı haftasonlari eve gelmezdim, o yaşta aileden kopmam bence güzel oldu yani. Ama tabi şimdi devir çok kötü.
 
Zor bir durum ya :/ Sırf geçmişteki iyilikler için siz zor durumda kalıyorsunuz, düzeniniz bozuluyor, evinizdeki kedinizin, eşinizin bile düzeni değişiyor. Bence yavaştan salonun kapısını açık bırakıp, onunla salonda yatma işini bırakarak başlayabilirsiniz. Gerekirse bir şekilde korkusunu yensin, kediden korkuyorsa bir psikologdan yardım alması konusunda öncü olabilirsiniz.
Ve bence her hafta alma durumunu da azaltmanız lazım. 15 günde bire indirin sonra ayda bire. Yoksa eşiniz ile de aranız bozulmaya başlayacak.
 
Sizde kalmasını istemeyebilirsiniz,kedinizi odaya kapatmak istemeyebilirsiniz(kedi de sizin ailenizin bir parçası,onun evi aynı zamanda eviniz)tabi ki eşinizle uyumalısınız kızla değil ama ,14 yaşında çocukla çocuk olup egolu vs demeniz tuhaf. Çocuk o,ergen yani. Size hakaret,küfür etmemiş,kendi doğrularını savunmuş, kendi fikrini savunmuş diye eşinizin triplere girmesi çok komik. Üstelik hamilesiniz,sizin bebeğiniz büyüyüp 3 aşağı 5 yukarı yeğeninize benzeyecek o yaşlarda,o zamanda eşiniz annesine kaçmaz umarım.
Benimde 12 yaşında kızım var,onunla arkadas gibiyim yeri gelince ama o hala çocuk yani. Yetişkin gibi davranmasını beklemiyorum. Saygısızlık yapmadığı sürece,kabalık etmediği sürece fikirlerini savunsun,isteklerini dile getirsin iletişim kursun isterim zira çocukta olsa o bir birey.
Kısacası yaşının gereğini yapıyor yeğeniniz. Siz sus pus otursun istiyorsunuz sanırım.
Son olarak,ablanızla aranız bozulacak muhtemelen,zira herşeyden korkan bir çocuğu size güvenerek göndermiştir o okula,kardeşim orda bir eli üzerinde olur diyerek. Istemediğinizi anlayınca üzülecektir.
 
Zor bir durum ya :/ Sırf geçmişteki iyilikler için siz zor durumda kalıyorsunuz, düzeniniz bozuluyor, evinizdeki kedinizin, eşinizin bile düzeni değişiyor. Bence yavaştan salonun kapısını açık bırakıp, onunla salonda yatma işini bırakarak başlayabilirsiniz. Gerekirse bir şekilde korkusunu yensin, kediden korkuyorsa bir psikologdan yardım alması konusunda öncü olabilirsiniz.
Ve bence her hafta alma durumunu da azaltmanız lazım. 15 günde bire indirin sonra ayda bire. Yoksa eşiniz ile de aranız bozulmaya başlayacak.
Çocuk için de çok zor bir durum. Ailesi farklı bir şehire yollayarak hata yapmış.

Göreve ilk başladığım zaman Fen lisesi öğrencilerinin kaldığı yurtta belletmenlik yapmıştım.

Haftasonu olunca Öğrencileri aileleri gelip alıyordu. Hepsi çok mutlu oluyordu. Ama bazı gidemeyenler oluyordu aileleri uzakta olanlar..
O çocuklar çok üzülüyorlardı. Üniversite yurtları gibi olmuyor gerçekten çok sıkıcı bir ortamı var.

Kalanlar yataklarında ya oturuyorlardı ya da çalışma odalarında ders çalışıyorlardı o da isteksiz isteksiz.

Görevli Öğretmenlerde şartlardan dolayı maalesef ki onları biraz sıkıyorlar..

Anne babalarının yanında olmaları daha sağlıklı. Mesela hatırlıyorum bir Öğrencimiz başka şehirden geldiği için aşırı sıkılıyordu. Yatağında ağlayıp duruyordu. Ben orda bir dönem görev yaptım o süre içinde kimse gelip o çocuğu ziyaret etmedi. Lise Öğrencisi için ağır bir durum.
 
Son düzenleme:
Çocuk epey iyi bir liseyi kazanmış memleketinde muhtemelen öyle bir lise yoktur, göndermelerini anlıyorum. Ben de Kabataş Erkek kazanmıştım, İzmitte yaşıyoruz ama ailem göndermedi mesela. İyi ki göndermemişler diyorum şimdi çok kısa bir sürede beni tanıdıkları için göndermediklerini anladım. Çünkü aynı ildeki okulumda yurda gittim ve sadece bir gece yurtta kalabildim, bizim okul aynı ilde bile olsa 2 otobüs uzakta idi, o yolu 4 sene çektim.Üst dönemlerin baskı sayılan davranışları vardı odalar 10 kişilikti vs. Galatasaray lisesine gidip yapamayıp dönen arkadaşım vardı benim İzmite. Yapamıyorsa bu ailesinin sorumluluğu, teyze enişte bu durumu her haftasonu ağırlayarak çözemez. Üstelik bir kız çocuğunun sorumluluğunu almak da çok ağır. Bu devirde kız erkek elbette fark etmez ama. Allah elbette esirgesin ama bir şey olsa size emanet etmiştik olacak. Bunlar için bile kabul etmekte güçlük yaşanacak bir durum.

Alakasız ama aynı lisede okumuş olabiliriz:KK70:
 
Çocuk için de çok zor bir durum. Ailesi farklı bir şehire yollayarak hata yapmış.

Göreve ilk başladığım zaman Fen lisesi öğrencilerinin kaldığı yurtta belletmenlik yapmıştım.

Haftasonu olunca Öğrencileri aileleri gelip alıyordu. Hepsi çok mutlu oluyordu. Ama bazı gidemeyenler oluyordu aileleri uzakta olanlar..
O çocuklar çok üzülüyorlardı. Üniversite yurtları gibi olmuyor gerçekten çok sıkıcı bir ortamı var.

Kalanlar yataklarında ya oturuyorlardı ya da çalışma odalarında ders çalışıyorlardı o da isteksiz isteksiz.

Görevli Öğretmenlerde şartlardan dolayı maalesef ki onları biraz sıkıyorlar..

Anne babalarının yanında olmaları daha sağlıklı mesela hatırlıyorum bir Öğrencimiz başka şehirden geldiği için aşırı sıkılıyordu. Yatağında ağlayıp duruyordu. Ben orda bir dönem görev yaptım o süre içinde kimse gelip o çocuğu ziyaret etmedi. Lise Öğrencisi için ağır bir durum.
Kesinlikle öyle, çocuğa da üzüldüm açıkçası ama bu şekilde hanımefendinin kendi çekirdek ailesinde çıtırdamalar başlamış. Eşi hafta sonu annesine gidiyormuş mesela, kendisi eşiyle değil kızla salonda uyuyor.
Bence zaten o yaştaki çocuğun sırf iyi bir liseye gitsin diye şehir dışında, yurtta kalması saçma :KK43: Keşke bir şekilde geçişle ailesinin yanında bir liseye gitse. Konu sahibi ablası ile bu konuyu güzelce, tatlı dille anlatsa, en azından 2.dönemde kendi şehrinde okusa bence en güzeli olacak her iki taraf içinde.
 
Çocuk için de çok zor bir durum. Ailesi farklı bir şehire yollayarak hata yapmış.

Göreve ilk başladığım zaman Fen lisesi öğrencilerinin kaldığı yurtta belletmenlik yapmıştım.

Haftasonu olunca Öğrencileri aileleri gelip alıyordu. Hepsi çok mutlu oluyordu. Ama bazı gidemeyenler oluyordu aileleri uzakta olanlar..
O çocuklar çok üzülüyorlardı. Üniversite yurtları gibi olmuyor gerçekten çok sıkıcı bir ortamı var.

Kalanlar yataklarında ya oturuyorlardı ya da çalışma odalarında ders çalışıyorlardı o da isteksiz isteksiz.

Görevli Öğretmenlerde şartlardan dolayı maalesef ki onları biraz sıkıyorlar..

Anne babalarının yanında olmaları daha sağlıklı mesela hatırlıyorum bir Öğrencimiz başka şehirden geldiği için aşırı sıkılıyordu. Yatağında ağlayıp duruyordu. Ben orda bir dönem görev yaptım o süre içinde kimse gelip o çocuğu ziyaret etmedi. Lise Öğrencisi için ağır bir durum.

Yatılı okulda okudum ben de.
Oradaki arkadaşlıkları hiçbir şeye değişmem. Neredeyse 20 yıl olacak mezun olalı, hala görüşüyorum birçok arkadaşımla.
Yazdıklarınızın aksine biz evi yakın olanlar bi bahane bulup eve gitmemenin yollarını arardık haftasonları. Elbette sevmeyen, alışamayan, okuldan ayrılan arkadaşlar da olmuştu ama azınlıktaydılar.

Konu sahibine gelince 4 yıl boyunca her hafta 3 gece kendi kardeşim olsa dahi istemem ben. Sizin hatanız baştan sanki böyle olacakmış gibi bir izlenim vermeniz.
Ama zaten okul açılalı da çok olmadı. Bir haftasonu da eve gitmiş yeğeniniz. Daha alışma sürecindedir. Yavaş yavaş evinizdeki kurallara uymasini sağlayın.
Bir de 3 gece değil 2 gece alın mesela. Pazartesi cok erken saate eşinizin işi olsun mesela, pazar akşamından götürüp bırakın. Ya da bir haftasonu bir gece alın gibi.
Ben zaten bebek doğduktan sonra bunu da sürdürebileceğinizi sanmıyorum. İlgilenemezsiniz, yemek bile yapmayacaksınız belki doğru düzgün.Yeğeniniz de minicik bir bebekli evde olmak istemez heralde. Ablanız da bu durumda daha anlayışlı olur. Ablanızın olduğu şehir kaç saatlik mesafede bu arada? Söylediyseniz de ben göremedim.
 
Lise giriş sinavinda en yüksek puanla alan liseyse ve yatili okulsa muhtemelen Galatasaray lisesi. Bence kesinlikle okul filan değiştirmesinler, 5 sene yatılı kalsın sanat spor kulüplerine girsin avrupaya afsye filan gitsin birkaç seneye bu korkuları geçer. Asosyal ve ozguvensiz çocukları açmak için süper bir ortam yatılısi da klasik bir yurt gibi değil okulun içinde tatlı güzel bir ortam.
 
Yatılı okulda okudum ben de.
Oradaki arkadaşlıkları hiçbir şeye değişmem. Neredeyse 20 yıl olacak mezun olalı, hala görüşüyorum birçok arkadaşımla.
Yazdıklarınızın aksine biz evi yakın olanlar bi bahane bulup eve gitmemenin yollarını arardık haftasonları. Elbette sevmeyen, alışamayan, okuldan ayrılan arkadaşlar da olmuştu ama azınlıktaydılar.

Konu sahibine gelince 4 yıl boyunca her hafta 3 gece kendi kardeşim olsa dahi istemem ben. Sizin hatanız baştan sanki böyle olacakmış gibi bir izlenim vermeniz.
Ama zaten okul açılalı da çok olmadı. Bir haftasonu da eve gitmiş yeğeniniz. Daha alışma sürecindedir. Yavaş yavaş evinizdeki kurallara uymasini sağlayın.
Bir de 3 gece değil 2 gece alın mesela. Pazartesi cok erken saate eşinizin işi olsun mesela, pazar akşamından götürüp bırakın. Ya da bir haftasonu bir gece alın gibi.
Ben zaten bebek doğduktan sonra bunu da sürdürebileceğinizi sanmıyorum. İlgilenemezsiniz, yemek bile yapmayacaksınız belki doğru düzgün.Yeğeniniz de minicik bir bebekli evde olmak istemez heralde. Ablanız da bu durumda daha anlayışlı olur. Ablanızın olduğu şehir kaç saatlik mesafede bu arada? Söylediyseniz de ben göremedim.
Abla kızım yalnız uyuyamıyor sen onla yatar mısın demiş. Bunu okuyunca ablanın anlayışlı biri olmadığına kanaat getirdim
 
Yazdıklarınızın aksine biz evi yakın olanlar bi bahane bulup eve gitmemenin yollarını arardık haftasonları. Elbette sevmeyen, alışamayan, okuldan ayrılan arkadaşlar da olmuştu ama azınlıktaydılar.
Bilemiyorum. Ben Doğuda bir ilde görev almıştım.. Sizin anlattığınız yurt gibi değildi. Özellikle disiplin sağlamak için Ders çalışma dışında her şeye karışılıyordu.

Zaten kısıtlı bir zamanları vardı. Okuldan geliyorlardı üst baş değiştirip yemeğe iniliyordu sonra Ödevlerini yapıp banyo yapacaklar banyo yapıyor daha sonra sohbet etmelerine dahi müsade etmezdik. 21.30 da hepsi yataklarında oluyordu. Işıkları söndürüp uyumalarını istiyorduk. Sabah erkenden okullarına gidiyorlardı..
 
Abla kızım yalnız uyuyamıyor sen onla yatar mısın demiş. Bunu okuyunca ablanın anlayışlı biri olmadığına kanaat getirdim

Benim iyimserlik seviyesi:KK70:
Haklı olabilirsiniz.
Ama çocuk doğduktan sonra mesafe koymak çok daha kolay ve çok geçerli bir sebep bence.
Tabi o zamana kadar da dediğim gibi günleri azaltabilir, tabi ki kendi yatağına geçebilir, kedisini kapatmayabilir vs. Konu sahibi ablasını ve yeğenini kırmaktan çekiniyor gibi. O yüzden bütün bunlari bir anda değil de kademeli şekilde yaparsa sorun yaşamaz diye düşündüm.

Mesela benim ablam, kardeslerim bana cocuklarının sorumluluklarını bu şekilde dayatamaz. Kendi çocuğuma bile zar zor anca baktığımı, tahammül eşigimin düşük olduğunu bilirler. Çok netimdir bu konularda. Ama konu sahibi çok net şekilde sınır çizemeyecek gibi geldi bana.
 
Bilemiyorum. Ben Doğuda bir ilde görev almıştım.. Sizin anlattığınız yurt gibi değildi. Özellikle disiplin sağlamak için Ders çalışma dışında her şeye karışılıyordu.

Zaten kısıtlı bir zamanları vardı. Okuldan geliyorlardı üst baş değiştirip yemeğe iniliyordu sonra Ödevlerini yapıp banyo yapacaklar banyo yapıyor daha sonra sohbet etmelerine dahi müsade etmezdik. 21.30 da hepsi yataklarında oluyordu. Işıkları söndürüp uyumalarını istiyorduk. Sabah erkenden okullarına gidiyorlardı..

Ay korkunçmuş. Biz batıda idik ve baya rahattik. Sabahlara kadar sohbet ederdik, kağıt bile oynardık:KK70:
 
Çocuk için de çok zor bir durum. Ailesi farklı bir şehire yollayarak hata yapmış.

Göreve ilk başladığım zaman Fen lisesi öğrencilerinin kaldığı yurtta belletmenlik yapmıştım.

Haftasonu olunca Öğrencileri aileleri gelip alıyordu. Hepsi çok mutlu oluyordu. Ama bazı gidemeyenler oluyordu aileleri uzakta olanlar..
O çocuklar çok üzülüyorlardı. Üniversite yurtları gibi olmuyor gerçekten çok sıkıcı bir ortamı var.

Kalanlar yataklarında ya oturuyorlardı ya da çalışma odalarında ders çalışıyorlardı o da isteksiz isteksiz.

Görevli Öğretmenlerde şartlardan dolayı maalesef ki onları biraz sıkıyorlar..

Anne babalarının yanında olmaları daha sağlıklı. Mesela hatırlıyorum bir Öğrencimiz başka şehirden geldiği için aşırı sıkılıyordu. Yatağında ağlayıp duruyordu. Ben orda bir dönem görev yaptım o süre içinde kimse gelip o çocuğu ziyaret etmedi. Lise Öğrencisi için ağır bir durum.

Evet ama burada sınavla turkiyede en yüksek puanla girilen lise diyor. Boyle zaten 2 3 okul var hepsinin de içinde bir sürü bahçe bilgisayar labaratuari tiyatro sahnesi müzik odası plastik sanatlar odası sinema salonu futbol basketbol sahasi filan var ve 5000 tane okul sonrası aktivitesi vardır. Çocuğun anne babası çocuklarını yurda atıp gitmiş değil bence aksine hafif sorunlu çocuklarını gitsin biraz hayatı öğrensin diye yollamışlar ama teyzenin başına atmasalarmis iyiymiş tabi.
 
Ya açık konisayim eşin gerçekten güçlü bir karakter olsa kızın ergen olduğunu anlar önemsemez ve kuralları net olurdu,laf yetiştirmeye çalışınca güçlü karakter olunmuyor 🤷 net bir şekilde bu böyle işine gelirse dersiniz, kızı duzeltemezsinz
 
X