Eşim ve ailesi

İyi de arada eşi olmasa eşinin ailesi onun için sıradan insanlar. Ne kötülüğü oldu ki görüşmüyor diye düşünüyorsunuz ama adam için de kendi ailesi sonuçta, onlara verilen tepkiye tepki olarak yapabilir ben çok garip bulmadım açıkçası. Madem karşıyla görüşmemek basit, konu sahibinin de eşinin görüşmemesini takmaması lazım
Ben takmıyorum, umurumda değil açıkçası. Bana desin ki bu nedenle konuşuyorum veya konuşmuyorum. Sen benimkilerle konuşmuyorsun ben de seninkilerle konuşmuyorum. Takıldığım konu bu, yoksa ailemde bu konuya takılmaz. Farkındaysanız inatlaşıyor?
 
6 sayfa okudum hakaret neymiş diye. Bütün sorulara yetişemiyorum diye cevap vermişiniz. Yani böyle tuhafsanız evlilik hayatınızda da eşiniz de kendi ailesi ile görüşmemeniz için yeterli bir sebep göremeyip sizin ailenizle görüşmüyor demekki. Kısas mı bilmiyorum ama eşiniz haklı gibi geldi bana da.
 
6 sayfa okudum hakaret neymiş diye. Bütün sorulara yetişemiyorum diye cevap vermişiniz. Yani böyle tuhafsanız evlilik hayatınızda da eşiniz de kendi ailesi ile görüşmemeniz için yeterli bir sebep göremeyip sizin ailenizle görüşmüyor demekki. Kısas mı bilmiyorum ama eşiniz haklı gibi geldi bana da.
Evet çünkü aynı zamanda çalışıyorum o sebeple yetişemedim ve şaştım kaldım bu kadar mesaj gelebileceğini kestiremiyordum. Eşim kendisi daha öncesinde teklif etti konuşmayabilirsin diyerek, o zaman hayır demiştim. Sonrasında ben dediğimde o da olaylar büyüyünce muhtemelen tepki göstermek istedi. Nedenini bana söylediği sürece ben kendisine hak veririm, barıştırmaya uğraşmam lakin aralarını yumuşatmaya bakarım. Dedikodu konusunda inanın skala çok geniş bazen benimde aklım almıyor. Küfür de var lakin illa geçerli bir küfür mü gerekiyor bir hakaret için? Psikolojik olmuyor mu bu durum veya hareketlerle? Durum kısıtlamak neden? Neden bu durumu göz ardı etmeliyim mesela? Yeterli sebep neden sunmalıyım eşime? Halimi en yakinen o tanıması lazımdı? Bakın haklı haksız durumu değil. Ben bu yoldan dönmek istiyorum içimi yumuşatmakta değil. Olduğum ortamda ve geleceğimizi görememekten. Neye çalıştığımı bilmemekten, kime ne yemek hazırladığımı, kimin elini tuttuğumu, kiminle yatağa girdiğimi. Eşim bana çok yansıttı. Onu tanıyamadım ve tanıyamıyorum. Bu durum beni artık üzmüyor, ama belirsizlik içimi yiyor. Siz hak verebilirsiniz. Bundan bahsediyorum, siz değil ben yaşıyorum.
 
Eşinizin ailesi , eşinizi size karşı doldurur mu ? Olumsuz yorumlar yapar mı sizinle ilgili
Bir havlu meselesi vardı, Düğünümüze 2 gün vardı sanırım. Kayınvalidemden gelmişti. Bu arabaya asılan havlular var ya düğün için. Onu dedi kız tarafı alıyormuş biz aldık nasıl yapıcaz demişti. Bir sinirle aklınıza bu mu geldi dedim ve gittim kendim aldım. Dolduruyo mu bilmem ama etkilendiği kesin
 
Eşiniz de hayata çok farklı çerçeveden bakıyorsunuz yani çocuk gibi ikimizin de kısa kısas yapması çok komik. Ayrıca yazdığınız örnekleri de gördüm aynı lafı benim kaynanam ve kayınbabam da bana söylediler fazlasını yapamıycaz ilk geline ne alındıysa o diye ve bu lafı da asla saygısızlık olarak almadım. Ha genel olarak benim eş tarafım saygısız çirkefin tekidir ama nişan döneminde çirkeflik yapmadılar maske taktılar gene de arıyorum soruyorum içimden gelmesede.
Bakın bana söyleseler kızım böyle böyle, ben anlayışla karşılarım. Bana bir an tavırla sen kimsin ki tavrı koyuyorlar anlatabiliyor muyum. O sıra eşim sordu zaten bana ne istersin diye. Ortamın etkenide çok büyük. Eltimi bana kötülemekten başka bir şey yapmadı, ben yine bir şey demedim. Ama yani ayıptır. Ki kendileri düğün yapmak istediler. Gerek yok dedim çünkü millet eğlendireceğiz. Ha oldu mu oldu, bundan sonrada borçlandılar mesela. Her defasında yüzüme vurulmaz yani. Bu da bir saygısızlıktır. Borç olacağını zaten biliyordunuz. Altınlarımı varana kadar da verdim. Allah bilir onlara vermiştir. Bu da benim salaklığım.
 
Bir havlu meselesi vardı, Düğünümüze 2 gün vardı sanırım. Kayınvalidemden gelmişti. Bu arabaya asılan havlular var ya düğün için. Onu dedi kız tarafı alıyormuş biz aldık nasıl yapıcaz demişti. Bir sinirle aklınıza bu mu geldi dedim ve gittim kendim aldım. Dolduruyo mu bilmem ama etkilendiği kesin
Çok ufak ve basit sebeplerle huzursuzluk çıkarıyor aileler :/
 
Ben takmıyorum, umurumda değil açıkçası. Bana desin ki bu nedenle konuşuyorum veya konuşmuyorum. Sen benimkilerle konuşmuyorsun ben de seninkilerle konuşmuyorum. Takıldığım konu bu, yoksa ailemde bu konuya takılmaz. Farkındaysanız inatlaşıyor?
Ailelerle görüşmemek çok ciddi bir karar,sonuçlarını göze almak lazım.
Gerçekten basit mevzularda görüşmek istemiyorum demek saçma,aile bu.Öyle hemen hadi silelim olmaz.Hiç bir zaman tek haklı,tek mağdur yoktur bana göre. O yüzden karşılıklı basit olayları görmezden gelmek daha doğrudur.Yoksa sorunlar siz de olduğu gibi içinden çıkılmaz hal alıyor,sonu da gelmiyor böyle evliliklerin.
 
Bu erkekler "ailenle görüşmek istemiyorum" diyince neden "bende senin ailenle görüşmem" diye saçma bir kısas yapiyorlar. Kadınların tahammül seviyesini sonuna kadar kullanıyor eş ailesi. Kiz tarafı aileleri genellikle damadina cok güzel davranıyor ama en ufak şeyde eşler bende senin ailene öyle davranırım diye racon kesiyor 🙄
Bu konunun tamamen dışında bu konuda eğer herşey anlatıldığı gibiyse hanımefendi sonuna kadar haklı ve bu adamdanda ailesindende kurtulmalı.
Ancak hemcinsimiz diye kadın ailelerini de melek ilan etmeye gerek yok. Neler yapan aileler var. Bu forumda bile görüyoruz.Yani kız tarafınıda hemcinsimiz diye melek olarak görmeyelim.
 
Evet çünkü aynı zamanda çalışıyorum o sebeple yetişemedim ve şaştım kaldım bu kadar mesaj gelebileceğini kestiremiyordum. Eşim kendisi daha öncesinde teklif etti konuşmayabilirsin diyerek, o zaman hayır demiştim. Sonrasında ben dediğimde o da olaylar büyüyünce muhtemelen tepki göstermek istedi. Nedenini bana söylediği sürece ben kendisine hak veririm, barıştırmaya uğraşmam lakin aralarını yumuşatmaya bakarım. Dedikodu konusunda inanın skala çok geniş bazen benimde aklım almıyor. Küfür de var lakin illa geçerli bir küfür mü gerekiyor bir hakaret için? Psikolojik olmuyor mu bu durum veya hareketlerle? Durum kısıtlamak neden? Neden bu durumu göz ardı etmeliyim mesela? Yeterli sebep neden sunmalıyım eşime? Halimi en yakinen o tanıması lazımdı? Bakın haklı haksız durumu değil. Ben bu yoldan dönmek istiyorum içimi yumuşatmakta değil. Olduğum ortamda ve geleceğimizi görememekten. Neye çalıştığımı bilmemekten, kime ne yemek hazırladığımı, kimin elini tuttuğumu, kiminle yatağa girdiğimi. Eşim bana çok yansıttı. Onu tanıyamadım ve tanıyamıyorum. Bu durum beni artık üzmüyor, ama belirsizlik içimi yiyor. Siz hak verebilirsiniz. Bundan bahsediyorum, siz değil ben yaşıyorum.
Eşinizle mutsuz olabilirsiniz anlaşamıyor olabilirsiniz bu çok başka bi mesele. Şuanki üyelerin ısrarla sorduğu şey bunlar değil ki. Hakaret küfür vs dediniz haliyle elle tutulur bir cevap bekledik.

Ama tabi ki şurda da haklısınız anlaşamamak ve konuşmak istememek için illaki bir madde gerekmiyor ama hepimiz eşimizin hatrına bazen bazı şeylere katlanıyoruz. Tabiki bunlar hep karşılıklı yapılan fedakarlıklar oluyor.
 
Son düzenleme:
Merhaba, öncelikle burada yeniyim, dünden beri gezinirken karşıma çıktı ve yazmak istedim.

Ben henüz 25 yaşındayım ve 1 yıl kadar evliyim. Evlendiğimizden bu yana dış etkenler bizi paramparça etti, Eşimin borçlarını sürekli olarak yüzüme vurdular, dedikodu çıkardılar. Oralı olmamış gibi olsam da aklımda hep ailesine karşı bir şüpheli yaklaştım. Ardından eşiminde bana dışarıdaki olayları yansıtmasıyla ve bunun ilgisizliğe dönmesiyle beraber artık yorulduğumu ve ileride bizimle alakalı bir gelecek göremediğimi söyleyerek ayrılmak istedim. Çünkü benim hayat yaşantım bu değil, ilerleyen dönemlerde çocuk olduğunda ortadaki kasvetli ve dedikoducu havayı şimdiden seziyorum ki eşimde bunu söylüyor. Ailemle bir kavga edeceksin ama hayırlısı bakalım gibi. 1 ay kadar evden ayrıldım ve Ailem barıştırmak üzere araya girdi. Bu süre zaarfında karşı taraf ne aradı ne de sordu. Muhtemelen Eşimden alıyorlardı haberleri. O sıra da bir kırgınlık içimde oldu ama, eve dönerken ailenle görüşemeyeceğimi (çok elzem bir durum olur, elbette ama harici istemiyorum) belirttim. Tamam dedi, tamam dedi ama. Olay artık çocuk oyuncağına döndü. Kısasa Kısas yapıyor. Yani ben ailesiyle görüşmüyorum oda görüşmek istemiyor. Dedim neden ki geçerli bir sebebin var dinleyelim. Artık herkes yerini bilsin diyip konuyu geçiştiriyor. Ben de artık ailem senin hakkında dedikodu yaptı da ondan mı bu tavır anlamadım dedim, Sen görüşmüyorsun ben seninkilerle neden görüşeyim diyor. Yani artık durum beni iyice sıktı ve soğuttu. Bu arada detaylı anlatmadım lakin dedikodu olayı çok hat safhada. Göz ardı edemeyeceğim bir konumda ve ben artık bu durumla birlikteliğimizi devam ettirmek istemiyorum ama cesarette edemiyorum. Kurduğumuz düzen herşey, elimin tersiyle itecekmişim gibi geliyor. Bu konuyu bir çok kez defa eşimle konuştum bu arada. Bu sıkıntım ve bıkkınlığım bu yüzden birazda. Muhatap arayamıyorum ve Ailesiyle de beni ortada bırakıyor, konuya dahil olmuyor vb. ben nasıl bir kez daha oturup ayrılık konuşması yapabilirim? bu konuda fikirlerinizi merak ediyorum.
Bence bu adamdan ve ailesinden biran önce kurtul. Ve sakın çocuk olursa düzelir falan diyip çocuk yapma.
 
Barışmadan kastım aslında oturup konuşuldu. Babam yok sadece Annem var. Annemde çok sever aslında oda ben ona gidince anlam veremiyor, neden gelmedi etmedi diye. Olayı açıklamıyorum elbette. Sadece yoğundu, arkadaşlarıyla buluşması vardı vb. Ki çağırıyorum bak bugün şunu yapmış. Yok geç oldu yok ne yapacağım vs. Kapının önüne kadar geliyor beni almaya ama içeri girmiyor.
üzgünüm ama annenize ÇAT diye doğruyu söyleyin
fazla sert olmadan net bir şekilde

birde bunu yazarken düşündüm anneniz unutmaz mı sonra bunu?

annenize bak barış et diye tutturdun gördün mü ne saçma sapan düşünceleri huyları var gibi diyin demek istedim
 
Olabilir, Bana eltimi kötüleyip sonrasında böyle bir şey denmesi garip. Hikaye uzun net ve kısa cevaplar vermeye çalışıyorum. Ki keza eltimde seni bana kötülediler demişti.
evet sizin diğer gelinden farkınız yok çok doğru söylemişler çok hemde

ne kadar kötülerlerse kötülesinler o da onların gelini eşit davranmışlar

tebrik ediyorum

siz eşinize sinirlenip kayınaileden hırs mı çıkarmaya çalışıyorsunuz yoksa eş ailesi patavatsız da onları mı küçük görmeye çalışıyorsunuz belli değil okududuğum yere kadar
 
evet sizin diğer gelinden farkınız yok çok doğru söylemişler çok hemde

ne kadar kötülerlerse kötülesinler o da onların gelini eşit davranmışlar

tebrik ediyorum

siz eşinize sinirlenip kayınaileden hırs mı çıkarmaya çalışıyorsunuz yoksa eş ailesi patavatsız da onları mı küçük görmeye çalışıyorsunuz belli değil okududuğum yere kadar
Elbette ben yüksek veya alçağım demiyorum.

Ben diyorum ki; ben Eltimden öncede evlenebilirdim misal, isteyebilirdim. Sonra oda istemeyebilirdi.
Benim sorunum Eltim 3 çocuklu ve 2 tane genç çocuğu var, düğün istememiş. Bir altın vs. istememiş. Ben buna karşı değilim istemesin. Şimdi kendisi istemedi diye bana hak doğmuyor ki istemedi diye. Kadın görüp geçirmiş ve oturtmuş. Boyum kadar çocuğum var düğün mü yapacağım demiş. O bunun bakış açısı. Ben bunu yadırgamıyorum ama o istemedi bana yapmamak haksızlık olur. Onlar işin maddiyat kısmındalar. Eltimle konuşurken gençsin taksınlar, ben istemedim yapmadılar. Eşime sinirlendiğim konu ise dışarı olan bir konuyu direkt bana yansıtması. Ben de etki altında kalmış olabilirim daha evlenmeden önce konuşuluyordu mesela etki altında kalıp kendime dert ediniyordum. Çünkü bilmiyordum, evlendikten sonra ben değil Kayınvalidem köprüden geçmiş gibi oldu. Evlendiğimin gecesi bir sürü dedikodu döndü etrafta. ben bizzat toplayıp sorun nedir diye sordum. O diyor o dedi o diyor o dedi. Şimdi burada art niyet aranır, aranmaz değil. Karşı tarafa karşı böyle bir saygısızlığımız olsa yeri göğü inletirler. Eşime sinirlendiğim konu ise belli. Bunaldım gerçekten, artık o bunu demiş o öyle demiş. Eve geliyorum işten Annesiyle konuşuyor içeri geçiyor, Borcun var öde diyor çocuğa e haliyle morali bozuluyor ve bana yansıtıyor. Bu normal bir şey değil, Ailesi düşünemiyor mu bu çocuk yeni evlendi. Varsa da zaten öder diye. Huzurumuz belli bir dönem hiç yoktu. Konu hep buydu. İlgisizlik bir yandan ne yapılabilir ki? Kayınvalidemle hiç birebir münakaşaya girmedim. Girmemde, Eşime dedim ki bu konuda rahatsız oluyorum, gururuma dokunuyor. Benim ailem böyle. Yahu böyle de ben niye kabulleneyim? Benim annem değil bir şeyim değil. Aradaki köprüyü kuracak olan yine eşim. E ailesine söylüyor, gelip kayınvalidem sen ona söylüyorsun böyle bana kızıyor. Döngü hep aynı. Top gibi oradan oraya atlıyorum. En son artık dayanamadım ve gittim. Bakın eşim 1 hafta ne aradı ne sordu. Annem arayı bulun kızın diye ikna etmeye çalıştı. Ama ben kırgınlığım dolayısıyla barışmak istemedim. ve vurdu kapıyı çekti gitti. Vurulan kapı bizim evimiz değil Annemin eviydi. Ben ailesinin yanında böyle bir saygısızlık yapamam. Hırslı bir insanım ama başarım konusunda, Ailemi ileri atma konusunda. Bu sebeple art niyet beslemedim, hatta saf salak diye alındığımda oldu aile içerisinde, ama kör değilim. Kendimi düşünmek durumundayım. Bu alttan alma durumu değil, bu düpedüz Dedikodudan zevk alıp herkes herkesle kötü olsun ama benle iyi olsunlar durumu. umarım anlatabilmişimdir.
 
Elbette ben yüksek veya alçağım demiyorum.

Ben diyorum ki; ben Eltimden öncede evlenebilirdim misal, isteyebilirdim. Sonra oda istemeyebilirdi.
Benim sorunum Eltim 3 çocuklu ve 2 tane genç çocuğu var, düğün istememiş. Bir altın vs. istememiş. Ben buna karşı değilim istemesin. Şimdi kendisi istemedi diye bana hak doğmuyor ki istemedi diye. Kadın görüp geçirmiş ve oturtmuş. Boyum kadar çocuğum var düğün mü yapacağım demiş. O bunun bakış açısı. Ben bunu yadırgamıyorum ama o istemedi bana yapmamak haksızlık olur. Onlar işin maddiyat kısmındalar. Eltimle konuşurken gençsin taksınlar, ben istemedim yapmadılar. Eşime sinirlendiğim konu ise dışarı olan bir konuyu direkt bana yansıtması. Ben de etki altında kalmış olabilirim daha evlenmeden önce konuşuluyordu mesela etki altında kalıp kendime dert ediniyordum. Çünkü bilmiyordum, evlendikten sonra ben değil Kayınvalidem köprüden geçmiş gibi oldu. Evlendiğimin gecesi bir sürü dedikodu döndü etrafta. ben bizzat toplayıp sorun nedir diye sordum. O diyor o dedi o diyor o dedi. Şimdi burada art niyet aranır, aranmaz değil. Karşı tarafa karşı böyle bir saygısızlığımız olsa yeri göğü inletirler. Eşime sinirlendiğim konu ise belli. Bunaldım gerçekten, artık o bunu demiş o öyle demiş. Eve geliyorum işten Annesiyle konuşuyor içeri geçiyor, Borcun var öde diyor çocuğa e haliyle morali bozuluyor ve bana yansıtıyor. Bu normal bir şey değil, Ailesi düşünemiyor mu bu çocuk yeni evlendi. Varsa da zaten öder diye. Huzurumuz belli bir dönem hiç yoktu. Konu hep buydu. İlgisizlik bir yandan ne yapılabilir ki? Kayınvalidemle hiç birebir münakaşaya girmedim. Girmemde, Eşime dedim ki bu konuda rahatsız oluyorum, gururuma dokunuyor. Benim ailem böyle. Yahu böyle de ben niye kabulleneyim? Benim annem değil bir şeyim değil. Aradaki köprüyü kuracak olan yine eşim. E ailesine söylüyor, gelip kayınvalidem sen ona söylüyorsun böyle bana kızıyor. Döngü hep aynı. Top gibi oradan oraya atlıyorum. En son artık dayanamadım ve gittim. Bakın eşim 1 hafta ne aradı ne sordu. Annem arayı bulun kızın diye ikna etmeye çalıştı. Ama ben kırgınlığım dolayısıyla barışmak istemedim. ve vurdu kapıyı çekti gitti. Vurulan kapı bizim evimiz değil Annemin eviydi. Ben ailesinin yanında böyle bir saygısızlık yapamam. Hırslı bir insanım ama başarım konusunda, Ailemi ileri atma konusunda. Bu sebeple art niyet beslemedim, hatta saf salak diye alındığımda oldu aile içerisinde, ama kör değilim. Kendimi düşünmek durumundayım. Bu alttan alma durumu değil, bu düpedüz Dedikodudan zevk alıp herkes herkesle kötü olsun ama benle iyi olsunlar durumu. umarım anlatabilmişimdir.
Durum ve şartları anlayabiliyor musunuz? Kendi isteğiyle istememiş, konu adaletli olmak değil. Konu bambaşka bir şey. Ben öyle bir konuda tamam der geçerim. ama konu çook başka.
 
X