• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evet ses kaydı yapmayı düşünüyorum hatta görüntü alabilmek daha iyi olabilir çünkü benim gördüğüm normal değildi... Evet bende böyle düşündüm huydur karakterdir normaldir düzeltilebilir vs dedim karşıma alıp defalarca konuştum beni kırdığı yerlere dikkat edip yapmaması gerektiğini ancak bana söylediği şu - Bana birşeyleri sürekli tekrarlamalısın unutuyorum ve uzun konuşmaları algılamakta zorlanıyorum kısa cümleler kur - oldu. Neden böyle oluyor iyimisin diyorum yok ya iyiyim benim yapım bu zaten Türkçeyi de anlamam bu yüzden gibi nerdeyse mantığa yatan cevaplar veriyor hastamı değil mi ikileminde kalıyorsunuz
Ayrıca genetik konusuna gelirsek babasındada tıpkı bu durumlar ama babası ben hasta adamım ya der geçiştirir asla söylemezler sır gibi yani bana öyle geliyor bence söylemediler ve evlenmiş olduk hatta bebeğimiz var artık
"Bana birşeyleri sürekli tekrarlamalısın unutuyorum ve uzun konuşmaları algılamakta zorlanıyorum kısa cümleler kur"

Yukarıda eşinizin size kurmuş olduğu cümleye istinaden yazmak istedim. Dislektik kişilerde tam eşinizin söylediği gibidir. Siz yine doktora gidin. Benim oğlum dislektik. Çok konuşur, hayal dünyası inanılmaz geniş. Her daim konuşur, oyuncaklarını konuşturur. Kendi kendine de konuşur. Enerjisi inanılmaz fazladır, takıntılıdır...
 
Eski bir arkadaşım(şuanda arkadaşım değil) aynı eşiniz gibi kendi kendine konuşurdu. Yani normal insanlar da kendi kendine konuşabilşr ama onun ki farklıydı, bir gün üniversite servisinde fakülteye giderken bir anda gözleri bakışları değişip kendi kendine konuşmaya mırıldanmaya başladı, resmen başka bir aleme gitmiş gibi oldu. İlk defa o zaman onu böyle görmüştüm, o günden sonra bu davranışları devam etti, bazen kaşlarını çatar kendi kendine konuşur kızardı, gözleri oynardı dalmış gibi değilde farklı bir şekilde göz bebeklerini oynatırdı konuşurken ve çabuk sinirlenen biriydi, her şeyi üstüne alınırdı, düşüncesizdi. Geçmişinde travmatik ailevi problemler yaşamış, o ailevi problemleri o gününde de devam ediyor, ailesinden bir kaç kişiyle konuşmuyordu, kanlı bıçaklı gibiydi yani, onların her yaptığını üstüne alınırdı, tuhaftı yani. Birde herşeye şüpheli yaklaşırdı. Kekemelik ve biraz pelteklik de vardı yani aşırı demesekte aşırı heyecanlandığı zamanlar kekeliyor takılıyordu. Dengesiz biriydi, arada heyheyleri gelir sizinle gayet iyiyken bir problemini düşünür sinirlenir sanki siz suçluymuşsunuz gibi sizi orada sap gibi bırakır giderdi, kendi kendine WhatsApp vs gibi yerlerden engeller siler, birkaç gün sonra da geri dönerdi. Psikiyatriye de gitti ilaç da kullandı ama olmadı. Baktım bu kişii bana zarar veriyor çok üzüyor, arkadaşlığımı bitirdim. Şuan kafam çok rahat.
 
Belki gitmek istemezse online terapiye ikna edebilirsiniz.Ev ortamında daha rahat hisseder belki
 
asperger olabilir.
netflixte love on the spectrum programini ve atypical dizisini izlemenizi tavsiye ederim
 
Şimdi baktım elektroşok ağır depresyon, mani (bipolar bozukluk) ve şizofrenide kullanılıyormus. Babasinda muhtemelen mani ya da şizofreni vardı öyleyse. Bu ikisi de kalıtsal olabilen hastalıklar. Eşinizin ani duygu çıkışları yok anladığım kadarıyla, eğer bir hastalığı varsa şizofreniye daha yakın gibi. Kamera ya da ses kayıt cihazı koymak çok iyi fikir ancak o şekilde biraz daha netleşir durum. Yani konuştuğu şeyler bulunduğu durumla alakasız şeyler ise endişelerinizde haklı olabilirsiniz ama dün de dediğim gibi kahve yaparken konuşuyor demiştiniz, "kahveyi ne çok atmışım ya" gibi o anki eylemiyle ilgili konuşuyorsa sesli düşünüyordur ama yanında biri varmış gibi veya alakasız bambaşka bir şeyi mantık bütünlüğü olmadan anlatıyorsa sıkıntı maalesef.

Bir de uzun cümle kurma unutuyorum, hatta Türkçeyi anlamıyorum demiş, eşinizin ana dili Türkçe değil mi? Sizin için biraz araştırdım, şöyle bir yazı buldum;

"bir şizofrenle iletişim kurarken yavaş ve açık konuşmalı, hastayı asla çok fazla bilgiyle bir anda boğmamalı, basit ve direkt yaklaşmalıdır."

Devamında da şöyle diyor; "Nobel ödüllü Amerikalı matematikçi John Nash’in hayatını anlatan Akıl Oyunları filmini izlemenizi, şizofreniyi anlamak açısından öneririz."

Bu filmi izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim belki benzerlikler yakalayabilirsiniz.
 
Durumunuzu anladım yani sizin durumunuz genetik olmuyor hatta rahatsızlık olarak geçmiyorda. Yorumunuzu okuyunca araştırdım gerçekten hayal kurma gibi öyle büyütülecek bir durum değil sanırsam ancak eşim sadece hayal kursaydı bu kadar sorun olmazdı ama kısa süre içerisinde hızlıca değişmesi (mesela bir gün iyiyken 1 hafta insanın burnundan getiriyor kışkırtıcı cümleler kurup gülümsüyor zevk alıyor gibi bende bilerek sakin karşılamaya çalışıyorum hoşuna gitmesin diye), empati kuramaması, kilo sorunu iradeye sahip çıkmada güçlük, yazın 4-5 saatlik uykuyla ve çok ağır çalışmaya rağmen enerjiklik uykusunun gelmemesi ancak kışın 10 saat hatta daha fazla uyuma isteği ve yorulmamış olmasına rağmen gibi gibi daha sayabilirim... Yani evet haklısınız uzman görüşü şarttır
En doğrusu bir uzman teşhisi ama size şizofreni belirtilerini yazmak isterim, ki babasında da psikolojik bir rahatsızlık varmış ve bunun için hastanede yatmışsa, şizofren kalıtsal bir hastalık maalesef.
Anne veya baba şizofrense çocukların hepsinde olmasa dahi 1 tanesinde aynı hastalığın olma ihtimali yüksek oluyor ne yazık ki.
Ayrıca babasının hastalığını saklamaları da şüphe uyandırıcı.

Garip davranışlar sergilemek,
Sosyal hayattan ve arkadaş çevresinden uzaklaşmak,
Şüphecilik,
Donuk bakışlar,
Kendi kendine konuşmak,
Çok uyumak veya uykusuzluk,
Unutkanlık,
Kişisel hijyeni ihmal etmek,
Konsantrasyon eksikliği,
Eleştiriye tahammül edememek,
Depresyon,
Konuşmada ya da kullanılan kelimelerde farklılık,
Garipsenecek mantıksız açıklamalar,
Motivasyon kaybı,
Mutluluk, heyecan veya üzüntü gibi duyguları ifade edememek,
Bir olay, söz, davranış karşısında aşırı tepkiler vermek, örneğin önemsiz bir şeye ağlamak ya da kahkahalarla gülmek gibi.

Bu belirtiler şizofren belirtisi olmakla birlikte başka rahatsızlıkların da belirtisi olacağından, belirtilere göre teşhis koymak şizofren demek yanlış olur.

Umarım eşiniz uzman yardımını kabul eder ve hastalığı ne ise bir an önce teşhisi konur tedavisini olur.

Geçmiş olsun.
 
Bir arkadaş yazmış bana da çok mantıklı geldi. Akrabalar varken sen odaya git falan diyormuş, muhtemelen bir hastalık var etraf biliyor laf lafı açar da konu sahibine söylerler diye yanyana getirmiyor onlarla.
 
Eşimin köyünde herkesle konuşurken dikkat etmeliymişim çünkü gene kimseye asla güvenilmezmiş öyle diyor aşırı şüpheci. Ben oradayken eve birileri gelsin hemen diğer odaya git aşkım sen keyfine bak diyor milletin içine çıkmamı istemiyor
Eşinizin bir rahatsızlığı varsa köyde biliniyor olabilir. Birileri sizin yanınızda ağzından kaçırabilir diye görüşmenizi istemiyordur.
 
Şizofren diyenlere aldırmayın, buradan kimse teşhis koyamaz.

Aile terapistini kabul etmiş, hemen randevu alıp doktora özel konuşmak ıstiyorum dersiniz, anlattıklarınızla eşinizi psikiyatriste yönlendirirler zaten.
Teşhis netleştikten sonra evliliğiniz hakkında kararınızı verirsiniz.
Allah kolaylık versin.
 
Eşinizin bir rahatsızlığı varsa köyde biliniyor olabilir. Birileri sizin yanınızda ağzından kaçırabilir diye görüşmenizi istemiyordur.
Evet olabilir çünkü bu konuda çok hassastı. Mesela birilerinin evine gittiğimizde daha 5 dk olmadan ne olduğunu anlamadan eve dönmek istiyordu yada eve birileri gelince sen git keyfine bak ben misafirlere bakarım filan diyordu.
 
En doğrusu bir uzman teşhisi ama size şizofreni belirtilerini yazmak isterim, ki babasında da psikolojik bir rahatsızlık varmış ve bunun için hastanede yatmışsa, şizofren kalıtsal bir hastalık maalesef.
Anne veya baba şizofrense çocukların hepsinde olmasa dahi 1 tanesinde aynı hastalığın olma ihtimali yüksek oluyor ne yazık ki.
Ayrıca babasının hastalığını saklamaları da şüphe uyandırıcı.

Garip davranışlar sergilemek,
Sosyal hayattan ve arkadaş çevresinden uzaklaşmak,
Şüphecilik,
Donuk bakışlar,
Kendi kendine konuşmak,
Çok uyumak veya uykusuzluk,
Unutkanlık,
Kişisel hijyeni ihmal etmek,
Konsantrasyon eksikliği,
Eleştiriye tahammül edememek,
Depresyon,
Konuşmada ya da kullanılan kelimelerde farklılık,
Garipsenecek mantıksız açıklamalar,
Motivasyon kaybı,
Mutluluk, heyecan veya üzüntü gibi duyguları ifade edememek,
Bir olay, söz, davranış karşısında aşırı tepkiler vermek, örneğin önemsiz bir şeye ağlamak ya da kahkahalarla gülmek gibi.

Bu belirtiler şizofren belirtisi olmakla birlikte başka rahatsızlıkların da belirtisi olacağından, belirtilere göre teşhis koymak şizofren demek yanlış olur.

Umarım eşiniz uzman yardımını kabul eder ve hastalığı ne ise bir an önce teşhisi konur tedavisini olur.

Geçmiş olsun.
Bu belirtilerin neredeyse hepsi var tabii belirtilerin bazı çok baskın olmamakla beraber. Evet uzmana gidilmesi gerekli özeliklede ikimiz aynı anda gidersek çünkü bende birşey yok diyor sürekli
 
"Bana birşeyleri sürekli tekrarlamalısın unutuyorum ve uzun konuşmaları algılamakta zorlanıyorum kısa cümleler kur"

Yukarıda eşinizin size kurmuş olduğu cümleye istinaden yazmak istedim. Dislektik kişilerde tam eşinizin söylediği gibidir. Siz yine doktora gidin. Benim oğlum dislektik. Çok konuşur, hayal dünyası inanılmaz geniş. Her daim konuşur, oyuncaklarını konuşturur. Kendi kendine de konuşur. Enerjisi inanılmaz fazladır, takıntılıdır...
Evet tam olarak rahatsızlık nedir buradan bilemiyoruz ancak sizlerin ve diğerlerinin burada yazdıklarına bakınca bir sıkıntı olduğu olduğu net. Bir uzmana gideceğiz en kısa zamanda. Sağolun. Sizlerede çokça geçmiş olsun inşallah herkes şifa bulur
 
Araba yikama ve araba inceleme bakimi konusunda benim esimde oyle bi cok erkek oyledir eminim.diger yazdilariniz biraz sorumsuz erkek modeli gibi geldi fakat kendi kendine konusmasi tuhaf siz biraz daha takip edin bence
Evet aslına bakınca normal insan özellikleri gibi bu yüzden ayırt edemiyorum bu yüzden burda bu konuyu açma ihtiyacı hissettim, teşekkür ederim
 
Benim oğlum dislektik. Çok konuşur, hayal dünyası inanılmaz geniş. Her daim konuşur, oyuncaklarını konuşturur. Kendi kendine de konuşur. Enerjisi inanılmaz fazladır, takıntılıdır...

teşhisi nasıl aldınız yani nasıl fark edildi

bu anlattıklarınız ve hatta daha fazlası var

konuşma sıkıntıları da var

bazı harflerde artikülasyon bozukluğu ve bundan sonra ortaya çıkan takılma, kekeleme tarzı tekrarlar

birinci sınıfta E ve 3 ler karıştı

ağacın dibinde yazan cümleyi ağacın bidinde olarak okuyup bir türlü anlayamaması vs vs

geçer daha birinci sınıf dediler, 6 ve 9 karışmıyor matematiği iyi vs

ama evin sağındaki ağaç hangisi hala karar veremiyor zira kağıtta bir ev resmi var evin kapısı bize dönük

o zaman evin sağındaki dedikleri ağaç aslında bizim sağımızdaki, evin sağı bizim solumuz olan yer diye az tartışmadı öğretmenlerle

şimdi ortaokulda okuma yazmasında sıkıntı yok ama hala bazı şeyleri kavrayamıyor

mesela karşılıklı gelen iki araba yolun kaçıncı km sinde karşılaşır sorusunda ama çarpışırlar diye tutturuyor

hatta bunu derste de söyleyince sınıfı güldürmeye çalışıyor sanıyor öğretmen, oysa ders bitmiş beni ikna etmeye çalışıyor karşılıklı gelirlerse çarpışırlar diye

bir dönem okul rehberlik birimi ile vs konuştum yok dislektik böyle olmuyor dediler

sağını solunu yol tarifini falan biliyor, harf sıkıntısı yok dediler

en son kinestetik özelliklere sahip o nedenle akıcı konuşamıyor denildi aslında konuşmalar düşünce hızına yetişemiyor gibi

heyecanlı olarak bir şey anlatacaksa iyice karışıyor

siz alanın uzmanı değilsiniz ama yaşayansınız

ne şekilde belirlendiğini iletirseniz sevinirim
 
Muhtemelen eşiniz sosyal fobisinden dolayı kendi kendine konuşmayı akışkanlık haline getirmiş ancak bu sınırlarını koruyamamış artık bu durum normal boyutları aştığının kendiside farkında değil. Tedavi sürecine girmesi ve sosyalleşmesi çok iyi olur. Ayrıca eşinizle meditasyon yapabilirsiniz. Sizi de ufak bir eleştirmek istiyorum sanırım 1 yıl içinde tanıyıp evlenmişsin. Yahu tamam anlarım da hemen çocuk yapmak nedir? Diğer anlattıklarınıza da bakılırda eşinizi sevdiğinizden de şüpheliyim yine huzurlu ortamda büyüyemeyecek bir çocuk doğacak ahh bu çocuklara üzülüyorum ben hayırlısı...

Ayrıca ayrılmak istiyorsanız eşinizin sınırsız ehliyetli olduğunu düşünüyorum yani mutlaka sağlık raporu alın. Akıl sağlığı yerinde olmadığı için evliliğiniz düşebilir ve bunu sizden sakladığı için tazminat davası açabiliyorsunuz.
Sorun hafif yada ağırdır ben doktor değilim bunu bilemem bu yüzden burada bu konuyu açma ihtiyacı hissettim.
Bir yıl boyunca tanımadım daha kısa sürede tanıdım en azından tanıdığımı zannettim bu yaşadıklarımı siz yaşamadınız hangi tecrübelere sahibim değilim bilemezsiniz bu şekilde evlenmeseydiniz çocukda yapmasaydınız demek kolay ancak dediğim gibi oradan herşey basit görünsede öyle değil tekrar söylüyorum BİLEMEZSİNİZ siz yaşamadınız. Umarım başınıza gelmez çünkü gelince anlıyor insan...
Ayrıca ayrılık kısmı karışık bir durum şu an için net birşey diyemem öncelikle bilgi edinmeliyim
 
Merhaba kadınlar kulübü ailesi.Yaklaşık 1 yıl önce hiç planımda yokken hayatımın aşkını bulduğuma inanarak çok kısa süre içerisinde evlendim. Hayallerimiz, yaptıkları, davranışları, vaatleri, her zaman bana hassasiyetle yaklaşımı evlenmeden önce ona aşık olmama sebepti. Evlendiğimiz ilk gün kendi kendine konuştuğunu farkettim. Banyoya gitmişti ama sesler geliyordu ancak ben ilk zamanlar mutluluktan şarkı söylüyor sandım çünkü fazla yüksek sesli değil ve hızlı hızlı birşeyler söylüyor eşim. Sonraki zamanlarda artık takip etmeye başladım acaba ne diyor diye ama hiçbir zaman tam ne dediğini anlayamadım çünkü dediğim gibi çok hızlı konuşuyor. Ayrıca konuşurken mesela kahve yapıyorsa o işini yaparken cezveye kahve paketine bakarak filan konuşuyor yani hem işini yapıyor hem konuşuyor gibi diyebiliriz. Beni korkutan sadece konuşması değil konuşurken sesli sesli kahkaha bile atıyor. Hatta dayanamadım birgün gelin üçümüz konuşalım birlikte gülelim dedim yanına gittiğim an sustu ve sorumu duymamış gbi cevap bile vermedi kendi kendine elindeki işe bakarak gülümsüyordu.Yani özetle hem kendi kendine konuşuyor kahkaha da var ayrıca gülümsüyorda birde sen konuşuyorsun kahkaha atıyorsun dediğimde inkar ediyor sinir oluyorum.
➡️ Sadece buda değil evlendikten kısa süre sonra hamile kaldım.Hamileyken markete gidiyoruz eve dönünce poşetleri bana taşıtmak istiyor. Durumumu sakince açıklıyorum çocuğumuz düşebilir diyorum ancak amaan birşey olmaz diye önemsemiyor. Bununla bitmedi 5 kiloluk su bidonlarını bile taşıtmaya kalkmışlığı olmuştu bu durumda kavga ettik çocuğumu düşürmek istemiyorum istersen döv taşımayacağım diye bağırdım ancak yüzünde hiçbir ifade şaşırma olmadı önemsemedi oflayarak kendisi taşıdı.
➡️ Genel olarak yüz ifadesi durgun mimiksiz ve sürekli telefonuyla ilgilenir. Sosyal çevresi yok gibi kısıtlı çünkü kimseye güvenmiyormuş öyle diyor.
➡️ Eşimin köyünde herkesle konuşurken dikkat etmeliymişim çünkü gene kimseye asla güvenilmezmiş öyle diyor aşırı şüpheci. Ben oradayken eve birileri gelsin hemen diğer odaya git aşkım sen keyfine bak diyor milletin içine çıkmamı istemiyor
➡️ Sürekli olarak gelecek hakkında planlar yapıyor ama öyle böyle değil plan üstüne plan hiç durmadan plan yapıyor şöyle yapacağım böyle edeceğim gibi
➡️ Arabayla eve dönerken araba temiz olsada araba yıkamacıya giriyoruz hamile halimle sıcaktan bayılacak gibi oluyorum nolur beni eve bırak sen arabanı istediğin kadar temizle diyorum. Birşey olmaz 5 dk sürüyor zaten diyor önemsemiyor... Üstelik eve dönüncede dakikalarca arabayı inceleye inceleye eve çok geç giriyor pencereden şaşkınlıkla izliyorum arabadan ayrılamıyor.
➡️ Ben üşüyorum, karnım ağrıyor vs dediğimde ama ben üşümüyorum ki diyor veya bir insanın karnımı ağrırmış ya benim hiç ağrımadı gibi saçma cevaplar veriyor.
➡️ ➡️ ➡️ Bunlar sadece birkaçıydı...
Yani sizde okuyun benmi abartıyorum. Eşimi psikiyatriste gitmeye ikna edemiyorum benim birşeyin yok diyor. Aile danışmanlığına gidelim diyor. Sizce aile danışmanına herşeyi detaylıca anlatsam tanısı konulup tedavisi olabilir mi? Benzer durumu yaşayan varmı?
Durum vahim eşiniz kendiyle mutlu sizi görmüyor bile ya psikiyatriste gitsin yafa evliliğinizi gözden geçirin adam sıkıntılı
 
Bence tüm akrabalarının dahi bildiği bir rahatsızlığı var ve sizin öğrenmenizi istemiyorlar.
Tehlikeli bile olabilir
Ah keşke hamile olmasaydınız diyeceğim ama vardır belki bir hayır.
Üstüne gidin birinden birşey öğrenin, ciddi şeyler bence anlattıklarınız.
ne güzel yazmışsınız doğru tahmin olabilir
yoksa bir insan evlerine misafiri gelince eşine neden yan odaya git der ki?
ben olsam inadıma otururum

bu arada konu sahibi ne yalan söyleyeyim bende kendi kendime çok konuşurum :D
da bu kedi kedime söylenme şeklinde
 
Sorun hafif yada ağırdır ben doktor değilim bunu bilemem bu yüzden burada bu konuyu açma ihtiyacı hissettim.
Bir yıl boyunca tanımadım daha kısa sürede tanıdım en azından tanıdığımı zannettim bu yaşadıklarımı siz yaşamadınız hangi tecrübelere sahibim değilim bilemezsiniz bu şekilde evlenmeseydiniz çocukda yapmasaydınız demek kolay ancak dediğim gibi oradan herşey basit görünsede öyle değil tekrar söylüyorum BİLEMEZSİNİZ siz yaşamadınız. Umarım başınıza gelmez çünkü gelince anlıyor insan...
Ayrıca ayrılık kısmı karışık bir durum şu an için net birşey diyemem öncelikle bilgi edinmeliyim
Tabii ki öyle büyük konuşmak istemem şu an yaşadığınız durum çok zor olabilir. Ama bu eşinizin babasında da varsa ve elektrik verecek kadar ciddi bir durumsa genetik gelen bir şizofreni başlangıcı olabilir. Size tavsiyem tedavi sürecini hemen başlamanız ama aksi halde eşiniz kabul etmezse bu sorun ilerde büyük sorunlara yol açar. İleride çocuğunuz da etkileneceğini için ve düzenli bir yaşamım olmayacağından dolayı ayrılabilirsiniz. Zaten akıl sağlığı raporundan dolayı adli süreç her türlü sizden yana olur.
 
Tabii ki öyle büyük konuşmak istemem şu an yaşadığınız durum çok zor olabilir. Ama bu eşinizin babasında da varsa ve elektrik verecek kadar ciddi bir durumsa genetik gelen bir şizofreni başlangıcı olabilir. Size tavsiyem tedavi sürecini hemen başlamanız ama aksi halde eşiniz kabul etmezse bu sorun ilerde büyük sorunlara yol açar. İleride çocuğunuz da etkileneceğini için ve düzenli bir yaşamım olmayacağından dolayı ayrılabilirsiniz. Zaten akıl sağlığı raporundan dolayı adli süreç her türlü sizden yana olur.
Evlendikten sonra açık vermeye başladılar zaten bunlarıda sonrasında öğrendik. Herneyse sonuca bakmamız gerekecek maalesef bu saatten sonra bende çok üzgünüm zor zamanlar geçirdim hala geçiriyorum hamileliğimde o kadar çok ağladım ki bebeğim doğduktan sonra onunda ağlama krizleri bir türlü bitmiyor.Doktor kontrollerinden sonra karar vereceğim herşeyin hayırlısı. Allah beterinden saklasın kimsenin başına vermesin zor...
 
Back