- 31 Temmuz 2009
- 10.482
- 52.431
Nihal, ben çok başka bir konuya değineceğim. Babanın Rolex saatini 165 bin liraya sattığını biz neden biliyoruz? Gerçekten gerek var mı böyle şeylere? Konunun ucunu bir yerden babanın veya çevrenin zenginliğine getirip çok alakasız detaylar veriyorsun. Burhan’la tanıştıracağın o çocuğun ablasının tek kapılı spor arabası detayında artık pes dedim ben. Şu an maddi sıkıntı içindesin, bu sebepten böyle bir savunma mekanizması mı geliştirdin yoksa hep mi böyleydin bilmiyorum ama çok sakil, çok avam duruyor bu. Sana yakışmıyor. Umarım bir an evvel ailenle şu para sorununu çözersin. Yoksa sosyal bir ortama girdiğinde bu muhabbetleri yaptığını düşünemiyorum. Millet gözünü devire devire dinler seni.
Ben cevap vereyim; hep böyleydi.
Çok daha önceki zamanlarda zengin komşusu ayşenin evine gelen ünlü bilmem ne fatmaya kadar yazdı hep. Bir de isim veriyordu, şok oluyordum. Kendi ismini vermek ayrı bir şey ama elalemi anlatırken isim ve mal varlığı beyanı yaparak anlatmak bambaşka bir şey.
Konuyla ilgisi yok ama konusu geçmişken söyleyeyim dedim.
Tek kapılı spor arabası olan kadının adını vermediyse asıl ilginç olan o yani
Konunun geneline yorumumu da yapayım. Evet başka bir kadın olsa linç edilmişti şu an. Konu sahibine çok anlayışlı davranılmış nedense.
İnsanların annelikleri de gayet sorgulanabilir. Çocuk doğurunca dokunulmaz falan olmuyorsunuz, günaydın. Öyle olsa sosyal hizmetler, çocuk esirgeme gibi kurumlar olmazdı dünyada.
Sırf doğurdunuz diye anneliğiniz kutsal falan değil.
Çocuklarının şöyle travmaları tekrar tekrar yaşamasına sebep olan insanlar ben iyi anneyim iyi babayım demesin bi zahmet. İyi anne-babalara haksızlık.