- 1 Ekim 2023
- 859
- -598
- 23
Bende aynı şekildeZaten boşanınca erkekler rahat olan kadın ve çocuklara oluyor.çevremde ne kadar boşanan varsa erkekler hemen sevgili yapıp ya evlendi ya nişanlandı.kadınlarsa 2-3 çocukla bir başına kaldı.ben çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum büyük sorumluluk özellikle anne için.
İkinci eş olmam da nasıl bir sakınca var onu anlayamadım. Bu baştan beni dezavantajlı bir konuma mı sokuyor? Bu forumda bir sürü ikinci eş var zaten, hatta onların da problemlerinin olduğu çok konuya denk geliyorum. Gerçekçi ve dengede kurulmamış ikinci evlilikler nedeniyle.İkinci eşmiş! Artık öyle tecrübe edinmişim ki şu hayatta, üslubundan hayat hikâyesini anlayabiliyorum ya. Bir de kendilerini öve öve bitiremezler mi, şaşkınlıkla okuyorum. Atalarımız ne demiş: Büyük lokma ye, büyük söz söyleme. Ülkemizde kadınlar gaza gelip boşanıyormuş da bilmem ne de… Hadi ya, ciddi misiniz? Dövüle dövüle elinden parası alınan kadın da mı gaza geliyor acaba? Ya da eski bir konuya verdiğiniz cevabı okuyun kendiniz. “Eşim beni birinci plana almayıp eski eşini ve çocuğunu önemsese bir dakika durmam” mealinde yazmışsınız. O zaman böyle bir durum yaşayıp boşanırsanız cevabımız şöyle olur: “Eften püften bir sebeple gaza gelip boşanmışsınız.” Adil bir cevap olur sanırım!
Hiç şaşırmadım 2. eş olmasına.
Kendisi çocukla boşansa ve bu durumu yaşasa anında isyan edip mahkemeye başvuru.
Ben konuya yazdığım mesajımda böyle bir ifade göremedim. Boşanma sonrası parçalanmış aile kavramının anlaşılamadığına, bunun pembe gözlüklerle görüldüğüne ve bu konuda yanlış bir inanç olduğuna vurgu yaptım. Yani gaza gelinen, anlaşılamayan nokta çocuğun boşanmadan muaf tutulacağı, hiçbir etki görmeyeceği, evden giden (baba veya anne de olabilir) kişiyle ilgili ilişkinin normal bir aile düzeni gibi olacağına olan "yanlış/çarpık" inanç demiştim. Gayet açık aslında ama çok saçma bir geri dönüş olmuş:)Yazdıklarına bakılırsa kadınların boşanma durumunu uzun uzun ve çok detaylı düşünmüş ve kendince kadınların durduk yere boşandığına karar verip buna inanmak istemiş.
Şiddet olan bir evlilikte aklı başında kimse size boşanmayın demez ki boşanmak için illa şiddete de gerek yok. Ki belki sizin durumunuz dışında bir kadın evliliğini yürütemiyorsa, mutsuzsa, çocukları varsa kendine maddi bir gelecek planı oluşturmalı, çalışmıyorsa iş aramalı, düşünmeli her şeyi. Bu ilk adım. İkinci adımsa eğer eşiniz evlilik içinde bile oturup bir konuda ortak nokta bulamadığınız, konuşamadığınız bir partnerse, çocuk da ortak bir konu olduğu için, ne yazık ki boşanmanın ardından da bu konularda ortak hareket edemeyeceksiniz ve uzlaşamayacaksınız. Mahkemeler, icralar, teslim gününde kavgalar, laf taşımalar, tehditler bitmeyecek. Bunların büyük çocuğunluğuna da çocuk şahit olacak. Güya çocuk zarar görüyor diye bitirilen evlilik "gerçekdışı beklentiler" nedeniyle daha da kaotik bir hale gelicek.Çok güzel yazmışsınız gerçekleri,o yüzden ciddi anlamda merak ettim çocukları tüm bu saydığınız karmaşalara sokmamak için boşanilmamali mi mesela ben şiddet gördüğüm için boşandım her gece değildi evet ama yılda bir 8 ayda bir şiddet görüyordum sözler verildi tutulmadı en son boşandim 2 çocuğum var,boşanmamali mıydım o zaman kendime saygım kalmayacaktı fikriniz nedir
E peki hani diyorsun ya ikinci evliliğini yapan kişinin önceliği yeni eşi olmalı peki anne de ikinci evliliğini yaparsa ve önceliği yeni eşi olursa müşterek çocukları ne olacak? anne de yurt dışına çıkmak istedi çocuğa kim bakacak. Çocuk iki tarafında kanı canı sizin bu bahsettiğiniz ütopya değil olması gereken her ne kadar erkekler baba kalmayı beceremese de olması gereken babanın maddi manevi çocuğuna boşandıktan sonra da elinden gelenin fazlasını yapması. Evlilikler biter ama sorumluluk yapıp dünyaya getirdiğin çocuk bundan sorumlu değildir. İkinci eş olmanın tabi ki sakıncası yok ama aşırı taraflı bakıyorsun doğal olarak bu da yazdıklarına yansıyor. Eğer boşanmış ve çocuğuyla Bi hayat kurmaya çalışan Bi anne olsaydın yine olaya bu açıdan bakabilir miydin? Başka mesajında da maddi olarak çocuğa yeterim babaya ihtiyacım yok demek istemişsin ama anne olduğun zaman anlayacaksın mesele sadece maddiyat değil maddi olarak yetsen de babası yeni çocuklarıyla mutlu aile hayatını yaşarken geride kalan çocuğunun psikolojisini düşünen yine sen olacaksın.Şiddet olan bir evlilikte aklı başında kimse size boşanmayın demez ki boşanmak için illa şiddete de gerek yok. Ki belki sizin durumunuz dışında bir kadın evliliğini yürütemiyorsa, mutsuzsa, çocukları varsa kendine maddi bir gelecek planı oluşturmalı, çalışmıyorsa iş aramalı, düşünmeli her şeyi. Bu ilk adım. İkinci adımsa eğer eşiniz evlilik içinde bile oturup bir konuda ortak nokta bulamadığınız, konuşamadığınız bir partnerse, çocuk da ortak bir konu olduğu için, ne yazık ki boşanmanın ardından da bu konularda ortak hareket edemeyeceksiniz ve uzlaşamayacaksınız. Mahkemeler, icralar, teslim gününde kavgalar, laf taşımalar, tehditler bitmeyecek. Bunların büyük çocuğunluğuna da çocuk şahit olacak. Güya çocuk zarar görüyor diye bitirilen evlilik "gerçekdışı beklentiler" nedeniyle daha da kaotik bir hale gelicek.
Benim söylemeye çalıştığım olmayacak ilişkileri ittirmeye çalışmanın yanlış olduğu. Tamam evet, taraflar medeniyse, oturup konuşulabiliyorsa, ortak hususlarda uzlaşarak birbirinin alanına girmeden devam ediliyorsa ok biz de pembe tablo çizelim ama öyle olmuyor.
En sakin tablolarda bile iki taraf da boşanmanın ardından evleniyor, mutlu oluyor da belki o zaman artık birbirleriyle negatiflikleri kalmıyor. Burada okuyorum sizinki gibi şiddet olan, duygusal istismar olan evliliklerde bile kurtuldum diye sevinmesi gereken kadın,"benden sonra hemen evlendi, kadını arasam mı, benden sonra onu nasıl mutlu edebilir ben böyle yalnızken" diye konu açıyor," Ben ağzım açık kalıyorum. Bu gibi senaryolarda nasıl sağlıklı bir iletişim devam edebilir çocuk için de olsa.
Benim söylediğim bunun gerçekçi olmadığı.
Kendimi açıklayabildiğimi düşünüyorum, siz boşanmalıydınız evet ve aynı şekilde çocuklarınızın babayla ilişkisinde de aynı şiddeti, zararı görmemesi için hep tetikte olmalısınız, siz neden kendinize saygı duymayasınız, zaten doğru olanı yapmışsınız.
Bu yorumunuza katılmıyorum, benimle ilgili bir varsayım yapıyorsunuz. Ben "eşime" değil kendi ekonomik ve sosyal yeterliliğime inandığım gün çocuk yaparım, benim bu ülkede, çocuk yaptıysam boşanma sonrası kendimi yırtsam alabileceğim maximum maddi kazanç iştirak nafakası olur. İstediğin kadar kavga et "babalık yap" de olay çıkar farketmez. Buna güvenilerek boşanılmaz. Fakat sanırım benim sempatik şekilde "ah vah" etmem daha hoş görünürdü. Ben anında isyan etmezdim, fakat boşanıyorsam -boşanırken değil- çocuk yaparken ileride oluşabilecek tüm durumları göz önüne alırım, kendime pembe bir tablo çizmem. Kimsenin kafasına silah dayayarak bir şeyleri kontrol edemezsiniz. Ki zaten etseniz evlilik içinde ederdiniz. Burada bir sürü konu var, adam evlilik birliği içerisinde çocukla eşiyle ilgilenmiyor, evde yok. Boşandığınız adamı nasıl edeceksiniz? Dediğim gibi icraya gidip nafaka alırsınız gerekirse hapse de tıktırırsınız, ama bence olaylar bu raddeye geldiyse bir daha sağlıklı bir iletişim de kalmaz.
Boşanma durumunda velayetin anneye verilmesi açısından avantajlı olduğunu yazmıştım, evet. Boşanmada şanslı olduğunu yazmadım. Kendi çocuğunu görmemek için bahane bulma meselesi sizin iddianız, ya da konu sahibine sormak lazım. Eski eşi demiş ki çocuğu 2 saat görüyorum, ne bağ kuracağım. Mahkeme babaya görüş günü ve saati veriyor, her istediğinde göremezsin, düzeni bozamazsın diyor. Peki baba çocuk ilişkisi kimin ağzına bakıyor: annenin. Peki anne baba ile olan en ufak anlaşmazlıkta ne yapıyor: çocuğu göremezsin alamazsın. Siz şimdi hiçbir anne böyle yapmaz da diyebilirsiniz, bilemem. Evet velayet kendinde olmayan taraf duygusal bağ açısından velayeti tutan taraf kadar güçlü olamaz, bunu bilmek için alim olmaya gerek yok ki. Babalık dediğiniz şey saatle olmaz ki, yani görüş günleri dışında adam istifa mı etmiş oluyor babalıktan. Bunu ben yapmıyorum, kanun düzenlemesi de bunu öngörüyor, yoksa çocuğu teslim saatini 1 saat geciktirdiğinizde polisle irtibat kurulmazdı.İlk yorumunuz da boşanma durumunda kadınların daha avantajlı konumda olduğunu yazmış, kendi çocuğunu görmemek için bahane bulan adama hak vermiştiniz. Şimdide adamların boşanınca babalık yapmadığını yazmışsınız. Gerçekten kafanız karışık.
Bunu velayeti isteyen ve kendinde bulunduran taraf düşünecek. Ben neden çocuğun yapılmasına bile katkısı olmayan taraf olarak bunları düşüneyim? Bu size ne katacak bilmiyorum. Benim eşim boşanırken çocuğu almak istediğinde zaten hukuksal açıdan da alamazdı, anne vermedikten sonra. E anne vermiyorsa velayeti ne zannediyor ki? Yurtdışına gidecekse çocukla gidecek, evlenecekse ona göre düşünecek? Anne velayeti kendisinde olmayan taraf olan babayla aynı yaşam standartına sahip olmak istiyorsa o zaman velayeti vermeli. Hem velayet alıp hem çocuksuz nasıl olunabilir ki? Onu o anne düşünsün. O çocuğu ben yapmadım. Benim sorumluluğum değil. Babanın velayeti almamasını da ben seçmedim.E peki hani diyorsun ya ikinci evliliğini yapan kişinin önceliği yeni eşi olmalı peki anne de ikinci evliliğini yaparsa ve önceliği yeni eşi olursa müşterek çocukları ne olacak? anne de yurt dışına çıkmak istedi çocuğa kim bakacak. Çocuk iki tarafında kanı canı sizin bu bahsettiğiniz ütopya değil olması gereken her ne kadar erkekler baba kalmayı beceremese de olması gereken babanın maddi manevi çocuğuna boşandıktan sonra da elinden gelenin fazlasını yapması. Evlilikler biter ama sorumluluk yapıp dünyaya getirdiğin çocuk bundan sorumlu değildir. İkinci eş olmanın tabi ki sakıncası yok ama aşırı taraflı bakıyorsun doğal olarak bu da yazdıklarına yansıyor. Eğer boşanmış ve çocuğuyla Bi hayat kurmaya çalışan Bi anne olsaydın yine olaya bu açıdan bakabilir miydin? Başka mesajında da maddi olarak çocuğa yeterim babaya ihtiyacım yok demek istemişsin ama anne olduğun zaman anlayacaksın mesele sadece maddiyat değil maddi olarak yetsen de babası yeni çocuklarıyla mutlu aile hayatını yaşarken geride kalan çocuğunun psikolojisini düşünen yine sen olacaksın.
Eşinin ilk çocuğunu düşün demedim tamamen yanlış anlamışsın. Bi gün sen de boşanırsan çocuğunun babasına sadece maddi değil (maddi olarak yeterim dediğin için onu katmıyorum) manevi olarak da ihtiyacı olduğunu, babasının yeni evinde yeni hayatında Bi denge kurması gerektiğini, çocuğunun boynu bükük görmek istemeyeceğini belirttim.Bunu velayeti isteyen ve kendinde bulunduran taraf düşünecek. Ben neden çocuğun yapılmasına bile katkısı olmayan taraf olarak bunları düşüneyim? Bu size ne katacak bilmiyorum. Benim eşim boşanırken çocuğu almak istediğinde zaten hukuksal açıdan da alamazdı, anne vermedikten sonra. E anne vermiyorsa velayeti ne zannediyor ki? Yurtdışına gidecekse çocukla gidecek, evlenecekse ona göre düşünecek? Anne velayeti kendisinde olmayan taraf olan babayla aynı yaşam standartına sahip olmak istiyorsa o zaman velayeti vermeli. Hem velayet alıp hem çocuksuz nasıl olunabilir ki? Onu o anne düşünsün. O çocuğu ben yapmadım. Benim sorumluluğum değil. Babanın velayeti almamasını da ben seçmedim.
Taraflı bakıyorum tıpkı siz gibi çünkü zaten "kendi" fikirlerimizi dile getiriyoruz. Fakat siz de beni bu durumun bir tarafı olarak işin içine katmak gibi bir çaba var. Eğer ben boşanmış ve çocuğuyla hayat kurmaya çalışan bir anne olarak bakmalıysam siz de sizden önceki evliliğin, çocuk kararının, boşanmanın ve sonrasının bir etkeni değilseniz ikinci eş olarak buradan bakın?
Babasının yeni çocuklarıyla ve eşiyle mutlu aile hayatı yaşaması boşanırken zaten düşünülecek durumlardan biridir, aynısını kadın da yaşayabilirdi. Boşanma budur yani. Günün birinde yeniden evlenebilirsiniz de ya da sonsuza dek mutsuz da olabilirsiniz. Siz aslında "boşanma"yı algılamıyorsunuz. Boşandığınız gün tüm bunlara kapı açıldı zaten. E bu da sonuçta tüm bu süreçlerle ilgisi olmayan yeni eşin konusu değil.
İşte boşanmasaydım kendime saygım kalmayacaktı onu ifade ettim,gaza gelip bosanmiyoruz yani..Evliyken de gecelere kadar yazın çalışan eş kisisinden çocuklar adına çok bı beklentim yok şu an haftada 1 görüyor veriyorum yazın nasıl olacak onu göreceğiz,alma verme konularında sıkıntı yok evlilikte olmadığımız kadar medeniyiz şu an inşallah böyle devam eder göreceğiz zamanla ama ben nafaka da talep etmedim anca kendini gecindirir yani kendim çocuklara yetebilecegime güvendiğim için boşandim..kendi ayakları üzerinde durmayan kadınları gaza getirmenin bı anlamı yok hayatın gerçekleri var her kadın boşanacaksa da ekonomik olarak kendini toparlayıp,kendine ve çocuklarına yettikten sonra boşanmaljŞiddet olan bir evlilikte aklı başında kimse size boşanmayın demez ki boşanmak için illa şiddete de gerek yok. Ki belki sizin durumunuz dışında bir kadın evliliğini yürütemiyorsa, mutsuzsa, çocukları varsa kendine maddi bir gelecek planı oluşturmalı, çalışmıyorsa iş aramalı, düşünmeli her şeyi. Bu ilk adım. İkinci adımsa eğer eşiniz evlilik içinde bile oturup bir konuda ortak nokta bulamadığınız, konuşamadığınız bir partnerse, çocuk da ortak bir konu olduğu için, ne yazık ki boşanmanın ardından da bu konularda ortak hareket edemeyeceksiniz ve uzlaşamayacaksınız. Mahkemeler, icralar, teslim gününde kavgalar, laf taşımalar, tehditler bitmeyecek. Bunların büyük çocuğunluğuna da çocuk şahit olacak. Güya çocuk zarar görüyor diye bitirilen evlilik "gerçekdışı beklentiler" nedeniyle daha da kaotik bir hale gelicek.
Benim söylemeye çalıştığım olmayacak ilişkileri ittirmeye çalışmanın yanlış olduğu. Tamam evet, taraflar medeniyse, oturup konuşulabiliyorsa, ortak hususlarda uzlaşarak birbirinin alanına girmeden devam ediliyorsa ok biz de pembe tablo çizelim ama öyle olmuyor.
En sakin tablolarda bile iki taraf da boşanmanın ardından evleniyor, mutlu oluyor da belki o zaman artık birbirleriyle negatiflikleri kalmıyor. Burada okuyorum sizinki gibi şiddet olan, duygusal istismar olan evliliklerde bile kurtuldum diye sevinmesi gereken kadın,"benden sonra hemen evlendi, kadını arasam mı, benden sonra onu nasıl mutlu edebilir ben böyle yalnızken" diye konu açıyor," Ben ağzım açık kalıyorum. Bu gibi senaryolarda nasıl sağlıklı bir iletişim devam edebilir çocuk için de olsa.
Benim söylediğim bunun gerçekçi olmadığı.
Kendimi açıklayabildiğimi düşünüyorum, siz boşanmalıydınız evet ve aynı şekilde çocuklarınızın babayla ilişkisinde de aynı şiddeti, zararı görmemesi için hep tetikte olmalısınız, siz neden kendinize saygı duymayasınız, zaten doğru olanı yapmışsınız.
zaten eşler hanımdan ayrılınca çocuktanda boşanır bunu hiç duymadınızmıİyi geceler arkadaslar
Boşanma davamin ilk ayağını atlattım oğluma dava tarihi itibariyle nafaka bağlandı öbür celse taniklarim dinlenecek. Karşı taraf hiç bir şeye cevap veremediği için delil ve tanık sunamadi...
Davadan bir gün önce hala barismak isteyen çocukla görüşmek isteyen adam duruşmadan sonra puff diye uçtu gitti ne nafaka için konuştu ne çocuğu alma konusunda
Adam benden boşanmak istemediğini söyledi çocuktan neden boşanıyor anlamış değilim
3haftadir çocuğu gormeye gelmedi arada görüntülü arama yapıyor bir kaç dk sürüyor o da çocuğum konuşmak istemiyor
Bazen böyle bir adamı kendime eş çocuğuma baba yaptığım için bin pişman oluyorum. Ve öfkem çok artıyor ona karşı
Maaşını aldıktan sonra hala nafaka vermezse icraya vericem onu. Babalık yapamiyor bari nafakasını versin o da oğlumun en doğal hakkı
Şu yazdıklarınızı tekrar okuyun. “Yeni modern akım”, “pembe gözlüklerle bakan anne” vb. erkeğin türlü eziyetlerle ayrılmak zorunda bıraktığı ilk eşe söylediklerinize bakın. Evli olduğunda gördüğü maddi desteği boşandığında beklememeliymiş kadın, gerçekçi değilmiş, Zira kadın da gidip o adamın ev işini yapıyor muymuş? Hadi ya! Çocuk annede kalacak, anne hem çocuklarının hem de kendisinin ev işini yapmaya devam edecek, üstüne çalıştığı paranın hepsini çoluğuna çocuğuna harcayacak, kadının işini hafifleten olmayacak; ama kadın niye gidip eski kocasının işini yapmıyor, adam şimdi onlara para harcamak zorunda, ne yapsın zavallı diye erkeği düşünecek. Neyin kafası bu diye sorguladığımda 2. eş (her 2. eş böyle değil tabii ki) olduğunuzu görüyorum. Başınıza aynı şeyler gelince(ki ilk eşe bunları yapmış potansiyel bir eşe sahip olduğunuz için bu ihtimal çok yüksek) görürüm sizi. Yana yakıla yazarsınız buraya.Bu fikrim muhtemelen çoğu kişiyi rahatsız edecektir fakat bence boşanacak olan kişiler zaten çocuğu tek ebeveyn olarak büyütmeyi düşünerek boşanmalı. Şu an her ne kadar yeni dönem fikri olarak "boşandığında da çocukla aile olabilirsin, ne var canım kavgalı gürültülü evden daha iyi" denilse de boşandıktan sonra "aile" kavramı yok. Ben kadınlarımızın fazla gaza geldiğini bunu anlayamadığını düşünüyorum, yani yabancı romantik filmler gibi işlemiyor hayat. Eşiniz size demiş ki "2 saat gördüğüm çocukla ne bağ kurayım"? Haklı. Burada onlarca konu var en ufak bir anlaşmazlıkta mahkeme kararına dayanarak göstermem diyen kadınlarla dolu. Görüş sistemi bile bir ceza mekanizmasına döndürülebilyor ya da icra mesela.
Evden giden bir birey var, istediğiniz kadar kişisel gelişim kitabı okuyun, "mutlu anne mutlu çocuk" gibi sloganlar vs, eski aile düzeni yok, boşandığınız gün bitti ve olmayacak da. Yani asla ve asla çocuk babasını eskisi gibi göremeyecek. İkinci yanlış, evliymişçesine maddi destek beklentisi. Hayır "evli olsa" diye bir şey yok; onun da artık ister bekar olsun, ister yeniden evlensin kendi masrafları kirası, kredisi, yeme içme olacak. Mesela siz "evliymişçesine" eski kocanızın evine gidip yemek, bulaşık, ütü temizlik yapıyor musunuz masraf etmesin diye? O nedenle bu da gerçekçi değil.
3. Yanlış; çocuğu "boynu bükük kalmasın" diye zoraki ve gerçekçi olmayan ilişkiler ağı içine hapsetmek. Yaşı kaç olursa olsun iki ev arasında pin pon topu gibi, görüş günlerinde çoğunlukla da babaanneye, halaya, dedeye atılan çocuklar. Ya da en iyi ihtimalle; erkek yeniden sağlıklı bir evlilik yapsın da en iyi ihtimalle çocuk (çocuktan boşanılmadığı için) haftasonlarını ve tatillerini babasının yeni eşiyle, onun çocukları ya da kardeşle geçirsin. Aslında asla "ait olmadığı" bir yerde "yeni modern akımda" kabul görmeye çalışsın, ben istisnalar hariç (onlar da eğitim, sosyo-kültürel ve ekonomi düzeyi çok yüksek aileler oluyor) bu konuda başarılı olan görmedim.
Yani siz istediğiniz kadar farklı ideallerle anlatın, gerçekler bunlar. Anne baba olmak bir nevi ortaklıktır, birbirini icraya veren ortak gördünüz mü? Elinde mahkeme kozu olan ortak gördünüz mü? Türkiye de zaten evlilik birliği içerisinde birbiriyle "partner" "yol arkadaşı" olamamış insanlar, boşanınca mı ( yeni eşlerin, çocukların ve yeni durumların da katıldığı denkleme) sağlıklı ebeveyn olacak? İnsan doğasına ters. Nafaka, görüş günleri, velayet gibi durumlarda zaten "anne" avantajlı yani çocuk extrem durumlar dışında zaten anneden alınmadığından, kadınlar bunu bilerek çocuk yapmalı. Zaten "çocuktan boşanılmıyor" olsaydı mahkeme neden görüş günü versin, 15 dakika gecikse ceza alır ihbar etseniz. Bu konuda kadınların elinde sürekli bir havuç-sopa kozu var. Bu da bir gerçek. Kendi hayatından biri yokken ya da belki barışırız diye düşünürken kendi evine çocuğu göstermek için eski kocasını rahatça alıp, sorun yok babası deyip sonra sevgilisi olduğunda "çocuğu ancak kendi günlerinde görebilirsin" diyen ya da adamın evleneceğini öğrendiğinde "çocuktan boşanmadın, çocuksuz gibi evlenemezsin diye" adama (sadece adama değil çocuğa yabancı bir kadının evine ki bu durumda "ne var babasının evi deniyor, hayır babası+eşinin evi) gönderen de çok kadın var. Yani burada çocuk için "çok sağlıklı bir ortam " mı gözetiliyor? Bir konu vardı burada "çocuksuz bilinerek evlenemez" diye zorla eski kocasının düğününe çocuğunu göndermeye çalışan, bekar rolü yapamazlarmış düğünde. Sanki adam dini nikahla ikinci eşi alıyor.
Ben çocuksuzum anlayamam belki ama bence boşanırken, boş hayallere kapılmamalı kadınlar. En basit ihtimalle baba iş için yurtdışına gidebilir, uzun yıllar nadir gelebilir, artık karışamazsınız, sizin gitmeniz gerekse o da karışamaz. Çocuk da böyle bir denklemde olmak zorunda, Yani boşanılmamışcasına aile birliği bekliyor olmak bana biraz gerçekdışı geliyor. Bir de üzerine zaten aile birliğiniz çocuğunuz için sağlıklı ve uzlaşmacı olsa zaten çocuğa rağmen boşanmazdınız, e bu durumda çocuk için ne fayda kalabilir?
Bence fazla "pembe gözlüklerle" bakılarak boşanılıyor.
Ben konuya gelip bir saygısızlık etmeden kendi fikirlerimi belirttiğim halde -tıpkı sizin de yaptığınız gibi- bu kadar mesajlar dolusu öfkenizden gerçekten bunalmaya başladım. Bir kaç mesajla yeterince anlaşılamadı diye düşünüp kendimi yeniden ifade etttiğim halde hala ısrarla cümlelerimi manipüle ediyorsunuz.Şu yazdıklarınızı tekrar okuyun. “Yeni modern akım”, “pembe gözlüklerle bakan anne” vb. erkeğin türlü eziyetlerle ayrılmak zorunda bıraktığı ilk eşe söylediklerinize bakın. Evli olduğunda gördüğü maddi desteği boşandığında beklememeliymiş kadın, gerçekçi değilmiş, Zira kadın da gidip o adamın ev işini yapıyor muymuş? Hadi ya! Çocuk annede kalacak, anne hem çocuklarının hem de kendisinin ev işini yapmaya devam edecek, üstüne çalıştığı paranın hepsini çoluğuna çocuğuna harcayacak, kadının işini hafifleten olmayacak; ama kadın niye gidip eski kocasının işini yapmıyor, adam şimdi onlara para harcamak zorunda, ne yapsın zavallı diye erkeği düşünecek. Neyin kafası bu diye sorguladığımda 2. eş (her 2. eş böyle değil tabii ki) olduğunuzu görüyorum. Başınıza aynı şeyler gelince(ki ilk eşe bunları yapmış potansiyel bir eşe sahip olduğunuz için bu ihtimal çok yüksek) görürüm sizi. Yana yakıla yazarsınız buraya.
çocuk annede kalacak, anne hem çocuklarının hem de kendisinin ev işini yapmaya devam edecek, üstüne çalıştığı paranın hepsini çoluğuna çocuğuna harcayacak, kadının işini hafifleten olmayacak; ama kadın niye gidip eski kocasının işini yapmıyor, adam şimdi onlara para harcamak zorunda, ne yapsın zavallı diye erkeği düşünecek.
Eşim ilk eşe ne yapmış acaba sizden öğrenelim, kafanızda ne yaşıyorsunuz bilmiyorum, ama yeterli benim için.aşınıza aynı şeyler gelince(ki ilk eşe bunları yapmış potansiyel bir eşe sahip olduğunuz için bu ihtimal çok yüksek) görürüm sizi. Yana yakıla yazarsınız buraya.
Bi yorumda okudum. 1500 TL nafaka az değil mi. Eski esin maddi durumu nedir. Yani en az 2000olması lazim bence siz de çalışıyor musunuzİyi geceler arkadaslar
Boşanma davamin ilk ayağını atlattım oğluma dava tarihi itibariyle nafaka bağlandı öbür celse taniklarim dinlenecek. Karşı taraf hiç bir şeye cevap veremediği için delil ve tanık sunamadi...
Davadan bir gün önce hala barismak isteyen çocukla görüşmek isteyen adam duruşmadan sonra puff diye uçtu gitti ne nafaka için konuştu ne çocuğu alma konusunda
Adam benden boşanmak istemediğini söyledi çocuktan neden boşanıyor anlamış değilim
3haftadir çocuğu gormeye gelmedi arada görüntülü arama yapıyor bir kaç dk sürüyor o da çocuğum konuşmak istemiyor
Bazen böyle bir adamı kendime eş çocuğuma baba yaptığım için bin pişman oluyorum. Ve öfkem çok artıyor ona karşı
Maaşını aldıktan sonra hala nafaka vermezse icraya vericem onu. Babalık yapamiyor bari nafakasını versin o da oğlumun en doğal hakkı
Bende duruşma gününe kadar gorussun diye arıyordum ilk celseden sonra görmeye gelmedi görüntülü arama yapıyor ben de gel gör demedim artık. Kendim destek alıyorum oğlum için 3yasini geçince getirin dedi ben de o zaman düzenli götürmeyi düşünüyorumBenden size tavsiye. Babasina cocukla gorusmesi icin baski kurmayin. Bosanmis kadinlar gel al, bulus, sana ihtiyaci var diyor. Cok haklilar. Ama bu tip adamlarin iliskilwri pamuk ipligine bagli. Sizinle yasayacagi en ufak gerilimde ya da hayatina birini aldığında ilk vazgececegi kisi cocuk oluyor. Cocuk icin cok yıkıcı. O yuzden gorusmek istemiyosa cocuga psikolojik destek aldirarak bu sureci yonetin derim
İkimizde klasik memuruz. Nafaka şimdilik 1500tl bağlandı mahkeme badromuzu istedi.Bi yorumda okudum. 1500 TL nafaka az değil mi. Eski esin maddi durumu nedir. Yani en az 2000olması lazim bence siz de çalışıyor musunuz
Değerli yorumlarınız için teşekkür ederimkonu sahibi üzülme. çocuğu aramıyor para da vermiyor. o adamı öldü kabul et. nafaka çok az. her yıl nafaka arttırım davası açarsın. çocukla aslında görüşmemesi daha hayırlı ama sen bunun farkında değilsin. çocuğu 2 saat görsem ne olur görmesem ne olur diyen birinin içinde çocuğa sevgi yoktur. iyi bir insan olsaydı evliliğini sürdürürdün. kötü bir insan olduğu için de kötü bir baba. görüş günlerinde eğer görmek isterse görsün. onun dışında kafanda bir gün çocuğunu arayacak özleyecek fikirlerini tamamen sil. o adam çocuğa içinden gelerek nafaka harici para vermeyecek. çocuğu alıp görüş günü hariç dışarı çıkarmayacak. okuluyla sporuyla ilgilenmeyecek. bunları o adamla ilgili beklentilerin kalmasın diye yazıyorum. yoksa çocuğun her doğum gününde her bayramda ağlamaktan helak olursun. çünkü baba olarak arar sorar diye düşünürsün. baba da aramaz.
bu konuda yalnız olmadığını da bil. boşanıp çocuğu yıllardır görmeyen babalar var. 4 yıldır çocuğunu görmeyen ve bir kere bile özlem duymayan insanlarla aynı dünyayı paylaşıyoruz. burada bir anne vardı. zorla adamı arayıp yalvarıp çocuğunla konuş diye eski eşi arayan. en sonunda o da vazgeçmişti. bunun gibi onlarca örnek. ayrı evde yaşayan adam eğer duygusal olarak olgun biri değilse gitgide çocukla bağını kaybediyor. yeni eve taşınıyor yeni arkadaş çevresi buluyor gece alemine akıyor belki yeniden hayatına birini alıyor. sana tavsiyem sen de kendini toparladıktan sonra hayatına birini al ve evlen. hayatına birini alırken en önemli kriterin sana ve çocuğuna merhametli biri olması olsun. sevgiler.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?