Bu fikrim muhtemelen çoğu kişiyi rahatsız edecektir fakat bence boşanacak olan kişiler zaten çocuğu tek ebeveyn olarak büyütmeyi düşünerek boşanmalı. Şu an her ne kadar yeni dönem fikri olarak "boşandığında da çocukla aile olabilirsin, ne var canım kavgalı gürültülü evden daha iyi" denilse de boşandıktan sonra "aile" kavramı yok. Ben kadınlarımızın fazla gaza geldiğini bunu anlayamadığını düşünüyorum, yani yabancı romantik filmler gibi işlemiyor hayat. Eşiniz size demiş ki "2 saat gördüğüm çocukla ne bağ kurayım"? Haklı. Burada onlarca konu var en ufak bir anlaşmazlıkta mahkeme kararına dayanarak göstermem diyen kadınlarla dolu. Görüş sistemi bile bir ceza mekanizmasına döndürülebilyor ya da icra mesela.
Evden giden bir birey var, istediğiniz kadar kişisel gelişim kitabı okuyun, "mutlu anne mutlu çocuk" gibi sloganlar vs, eski aile düzeni yok, boşandığınız gün bitti ve olmayacak da. Yani asla ve asla çocuk babasını eskisi gibi göremeyecek. İkinci yanlış, evliymişçesine maddi destek beklentisi. Hayır "evli olsa" diye bir şey yok; onun da artık ister bekar olsun, ister yeniden evlensin kendi masrafları kirası, kredisi, yeme içme olacak. Mesela siz "evliymişçesine" eski kocanızın evine gidip yemek, bulaşık, ütü temizlik yapıyor musunuz masraf etmesin diye? O nedenle bu da gerçekçi değil.
3. Yanlış; çocuğu "boynu bükük kalmasın" diye zoraki ve gerçekçi olmayan ilişkiler ağı içine hapsetmek. Yaşı kaç olursa olsun iki ev arasında pin pon topu gibi, görüş günlerinde çoğunlukla da babaanneye, halaya, dedeye atılan çocuklar. Ya da en iyi ihtimalle; erkek yeniden sağlıklı bir evlilik yapsın da en iyi ihtimalle çocuk (çocuktan boşanılmadığı için) haftasonlarını ve tatillerini babasının yeni eşiyle, onun çocukları ya da kardeşle geçirsin. Aslında asla "ait olmadığı" bir yerde "yeni modern akımda" kabul görmeye çalışsın, ben istisnalar hariç (onlar da eğitim, sosyo-kültürel ve ekonomi düzeyi çok yüksek aileler oluyor) bu konuda başarılı olan görmedim.
Yani siz istediğiniz kadar farklı ideallerle anlatın, gerçekler bunlar. Anne baba olmak bir nevi ortaklıktır, birbirini icraya veren ortak gördünüz mü? Elinde mahkeme kozu olan ortak gördünüz mü? Türkiye de zaten evlilik birliği içerisinde birbiriyle "partner" "yol arkadaşı" olamamış insanlar, boşanınca mı ( yeni eşlerin, çocukların ve yeni durumların da katıldığı denkleme) sağlıklı ebeveyn olacak? İnsan doğasına ters. Nafaka, görüş günleri, velayet gibi durumlarda zaten "anne" avantajlı yani çocuk extrem durumlar dışında zaten anneden alınmadığından, kadınlar bunu bilerek çocuk yapmalı. Zaten "çocuktan boşanılmıyor" olsaydı mahkeme neden görüş günü versin, 15 dakika gecikse ceza alır ihbar etseniz. Bu konuda kadınların elinde sürekli bir havuç-sopa kozu var. Bu da bir gerçek. Kendi hayatından biri yokken ya da belki barışırız diye düşünürken kendi evine çocuğu göstermek için eski kocasını rahatça alıp, sorun yok babası deyip sonra sevgilisi olduğunda "çocuğu ancak kendi günlerinde görebilirsin" diyen ya da adamın evleneceğini öğrendiğinde "çocuktan boşanmadın, çocuksuz gibi evlenemezsin diye" adama (sadece adama değil çocuğa yabancı bir kadının evine ki bu durumda "ne var babasının evi deniyor, hayır babası+eşinin evi) gönderen de çok kadın var. Yani burada çocuk için "çok sağlıklı bir ortam " mı gözetiliyor? Bir konu vardı burada "çocuksuz bilinerek evlenemez" diye zorla eski kocasının düğününe çocuğunu göndermeye çalışan, bekar rolü yapamazlarmış düğünde. Sanki adam dini nikahla ikinci eşi alıyor.
Ben çocuksuzum anlayamam belki ama bence boşanırken, boş hayallere kapılmamalı kadınlar. En basit ihtimalle baba iş için yurtdışına gidebilir, uzun yıllar nadir gelebilir, artık karışamazsınız, sizin gitmeniz gerekse o da karışamaz. Çocuk da böyle bir denklemde olmak zorunda, Yani boşanılmamışcasına aile birliği bekliyor olmak bana biraz gerçekdışı geliyor. Bir de üzerine zaten aile birliğiniz çocuğunuz için sağlıklı ve uzlaşmacı olsa zaten çocuğa rağmen boşanmazdınız, e bu durumda çocuk için ne fayda kalabilir?
Bence fazla "pembe gözlüklerle" bakılarak boşanılıyor.